"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur'la uğraştılar radikallere fırsat doğdu

Çağlar CİLARA
24 Temmuz 2015, Cuma
Bugün burada “Televizyon Habercisi” isimli bir köşeye başlıyorum. Televizyon haberciliği diğerlerinden biraz daha farklı.

Bin düşünüp bir yazmak gibi değil, sorularla muhatap olan konukların doğrudan duygusal yönlerinin içinde olduğu cevaplar vermesidir bu tür habercilik. Beş yıldır televizyon haberciliği yapıyorum, binlerce canlı yayın yaptım. Özellikle son bir yılda programlarım çok ses getirmeye başladı. Televizyon haberciliği, yazılı habercilik gibi tedbirli bir iş değil, paldır küldür sorular, çabucak verilmesi gereken cevaplar derken hiç hesapta olmayan sözleri ve düşünceleri ortaya çıkarıyor. Düşünmeye fırsat verilmeden konuklar aslında kendi içlerinde var olan esas fikirlerini anlatıyor. Yazılı gazeteciliğin ortaya çıkaramadığı cümleleri, açıklamaları önemli isimlerden alabiliyoruz. Gazete haberciliğinde bu yok. Televizyonlarda üretilen programlar çok fazla haberlere konu olmuyor. Bu yüzden televizyonda yaptığım işi gazeteye dökme fikrini Yeni Asya Genel Yayın Yönetmeni Kâzım Güleçyüz’e açtım, o da sıcak baktı ve ilk yazı ile bugün başladık. KRT’deki programıma Güleçyüz’ü konuk etmiştim, sıcak gündem ile ilgili önemli açıklamalar yaptı.

Suruç saldırısı ve bu saldırıya tepki olarak şiddete dönüşen eylemlerle ilgili Güleçyüz paralel yapı operasyonlarını işaret etti. Yetişmiş ve tecrübeli polislerin, istihbaratçıların görevlerinden alınıp hapislere tıkılmasının güvenlik zafiyeti oluşturduğunu söyledi: “Hayati Yazıcı özeleştiri yaparken cari açığımız gibi demokrasi açığımız var demişti. Demokrasi açığının beraberinde getirdiği sorunlardan biri güvenlik açığıdır. Türkiye uzun yıllar güvenlik gerekçesi ile demokrasiyi askıya aldı, darbeler oldu. Bunların güvenliği sağlayamadığı görüldü. Şimdi görünüşte demokrasi ile idare ediliyoruz, seçim var, ama seçimle gelen yöneticilerin demokrasi ilkelerinden saptığı bir tablo ile karşı karşıyayız. Paralel yapı iddiası ile birtakım kadroların biçilmesi, tasfiye edilmesi, terörle mücadele, uyuşturucu ile mücadele ve diğer bütün suçlarla mücadelede ciddî bir zafiyet getirmiştir. Siz bu mücadelede ciddî bir birikime ve tecrübeye sahip kadroları alıyorsunuz, kızağa çekiyorsunuz, tasfiye ediyorsunuz, onun yerine bu tecrübeden mahrum olan insanları getiriyorsunuz. İster istemez onların yaptıkları görevlerde aksamalar olacaktır ve bu karşı karşıya olduğumuz hadiseler de bunun sonucudur. Tecrübe kolay kazanılan birşey değil. Hükümetin özellikle son iki yıl içinde yaptığı işlere baktığımız zaman akılla, mantıkla gerçeklerle bağdaşır tarafını görmek mümkün değil. Gidişatın iyiye değil, kötüye doğru olması yapılan işlerin yanlış olduğunu gösteren en önemli kanıt.”

«««

Gaziantep’te Kur’ân Kursuna katıldıktan sonra canlı bomba olarak kendisini patlatan ve 32 genci katleden 20 yaşındaki Alagöz nasıl bu hale geldi diye çok düşünüyoruz. Gençler neden IŞİD’e ve PKK’ya katılıyor? Neden radikalleşip ellerine silâh alıyorlar. Bu soruyu Güleçyüz’e sordum. Güleçyüz, bu durumu, cemaatlerin hizmetlerinin zaafa uğratılması ile açıkladı. Çünkü cemaatler İslâm’ın barışçı yönünü anlatıyordu, onların boşluğunu IŞİD zihniyeti doldurdu. 

İşte Güleçyüz’ün dikkat çektiği o önemli konu:

“Gençler niye IŞİD’e gidiyorlar, nedir onları çeken şey? 

Evini terk ediyor, oraya katılıyor. PKK için de aynı şey geçerli. Niye çocuklarımız, gençlerimiz gidiyor dağlara, Kandil’e? Zorla götürülenlerin yanında, gönüllü olarak oraya gitmeyi teşvik eden bir atmosfer olduğu için oraya gitmeye can atan, kendi rızası ve isteği ile giden gençler de var. Bu gençleri niye kazanamıyoruz? Burada sosyolojik bir olay var. Bizim gençlerimize onları tatmin edecek bir ideal, hayat felsefesi, bir hedef, bir inanç sistemi kazandıramadığımız problemi ile karşı karşıya geliyoruz. Bu anlamda baktığımız zaman cemaatler insanların manevî ihtiyaçlarını karşılayan, sorularını cevaplayan, inanç donanımlarını tamamlayan hizmetler veriyorlar. Paraleldir, şudur budur gibi bir takım iddialarla bir operasyon sürecine girildiğinde cemaatlerin hizmetleri bundan zarar görüyor. İnsanlara inanç telkin eden, inanca dayalı bir dünya görüşü kazandıran, IŞİD tarzı değil, İslâm’ın temel prensiplerine uygun, barışçı, teröre prim vermeyen bir insan modeli yetiştiren cemaatlerin bu hizmetlerinde aksamaya sebebiyet verdiğiniz zaman radikal gruplar için alan doğuyor, onların değerlendireceği, istismar edeceği bir boşluk meydana geliyor. Bediüzzaman, manevî cihad diyor. Yani bu zamanda esas yapılması gereken şey, kılıçla, topla, tüfekle değil fikirle ikna etmektir. Karşımızdaki insanlar artık medenileşmişler, Ortaçağ insanları gibi değil, Haçlı kafası yok artık. Anlattığınız zaman anlayabilecek idrake sahip uygarlık seviyesinde olan insanlar var. Dolayısıyla fikir mücadelesi verilmeli. Manevî cihad bunun üzerine bina edilmiş. Bizim düşmanımız cehalet, zaruret, ihtilâftır diyor, bu üç düşmana karşı san’at, marifet, ittifak silâhı ile cihad etmek lâzım. Dışarıda düşman aramaya gerek yok, cehalet bilgisizliktir, fakirlik çaresizliktir ve ihtilâf bölünmüşlüktür, bunları ortadan kaldıracak şeyler bilgidir, ittifaktır, kalkınmadır, sanayileşmedir, gelişmişliktir. “Biz muhabbet fedaileriyiz, husûmete vaktimiz yoktur” diyor Bediüzzaman. Canlı bomba olmak için değil, muhabbet için fedai olmak gerekir. Çocuklarımıza verilmesi gereken değerler bunlar. Böyle bir İslâm anlayışının nesillerimize kazandırılması lâzım ki IŞİD gibi terör örgütlerine kaptırmayalım çocuklarımızı. Bediüzzaman Doğu’da dünyaya gelmiş olan bir insan, Doğu insanının çok hürmet ettiği bir âlim. Ama özellikle Doğu’da nesillerin Bediüzzaman’dan habersiz yetişmesi için yıllardır çok özel projeler üretiliyor.”

«««

AKP içinde ciddî problemler var. Fabrika ayarlarına dönmeliyiz şeklinde açıklamalar yapılıyor. Partililerden bazıları yapılan hataların farkında. Bu konuda Güleçyüz çok çarpıcı bir bilgi verdi. AKP içinde birilerinin yeni parti için çalışmalar yaptığını iddia etti. Güleçyüz, AKP’nin iniş süreci yaşadığını belirterek, bazı isimlerin yeni parti kurma yolunda çalışma yaptıklarını söyledi. Güleçyüz şöyle konuştu:

“İniş süreci AKP’deki ayrılığı daha da belirgin hale getirir. Bu iş böyle gitmiyor diyenler var. Hüseyin Çelik “Erdoğan’ın meydanlara inmesi bize oy kaybettirdi” dedi. Mehmet Ali Şahin “fabrika ayarlarına döneceğiz” dedi. Bunlar bir ayrışmayı oluşturacak. Bu partiyi bugüne kadar ayakta tutan en temel sebep iktidar olmaları. İktidar her zaman cazibe merkezidir. Birtakım rant ve koltuk dağıtımları var, ama o cazibe ortadan kalkar veya zaafa uğrarsa ondan sonra onları bir arada tutan en önemli etken zayıflar. Daha sonra başka arayışlara girer insanlar. Yeni parti arayışlarının alttan alta hazırlıklarının yapıldığını duyuyoruz, bizzat iktidar partisi içinde buna dair hazırlıkların seslendirildiğini kulis bilgileri olarak duyduk. Bu ayrışma işaretleri, işlerin kötüye gittiği süre içerisinde daha somut sonuçlar verecektir.”

«««

Son olarak bir saatlik programda hükümetin dış politikası ile ilgili Güleçyüz’den çok önemli bir tesbit aldık. Güleçyüz, silâhlı Suriye muhalefetine verilen desteği eleştirdi. Esad ile savaşmak yerine, daha fazla diyalog yapılması gerektiğini söyledi. “Orada demokratikleşmeyi destekleyerek zamana yayılan bir süreç içerisinde bir strateji olması gerekirdi” diyen Güleçyüz, “Muhaliflere hükümetimizin, işi silâhlı direnişe dökmeyin, mücadelenizi meşrû zeminde ve rejimi de tahrik etmeyecek yöntemlerle vermeye çalışın demeliydi” ifadelerini kullandı.

Başka programda, başka önemli konularla yine birlikte olacağız.

Okunma Sayısı: 3134
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • nuriye çakır

    24.7.2015 15:30:04

    Hayırlı olsun. Sizde güzel bir üslup var. Parçalı yazılara ihtiyaç var. İnsanardan tebrk ve teşekkür beklemeden Allah rızası için bu yeni köşenizde hizmete devam edin. Başarılar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı