Hizmetimizin bahtı, miftahı Yeni Asya.
Meşveretimizin, şûrâmızın dili Yeni Asya.
Yine, yeniden ve daimen Yeni Asya.
“İyi ki varsın” deyip geçmeyeceğim. Daha ötesinde seni var eden kudret-i İlâhiye’nin, maksad-ı İlâhiye’nin, hikmet-i İlâhiye’nin şuurunu yaşayacağım inşallah; Allah ömür verdiğince, yıllar ve yıllar.
Senin sözünün kuvveti sözcülüğünü yaptığın eserlerdendir. Sözünün doğruluğu şahs-ı manevinin meşveretindendir. İstikametinin düzgünlüğü şûrânın ışığındandır. Nasıl mı biliyorum? Bendeki kırk yıllık hatırının bıraktığı izdendir.
Sen sadece gazete değilsin. Aynı zamanda tescillenmiş gazisin de… Hem çalışanı hem hakkın platformu olarak… Hakkı hak bilip, hakikatiyle ifade ettiğin için… Çünkü hakikatler parlak birer ışıktır. Biliriz ki ışık hastalıklı gözleri rahatsız edermiş. Hele bu ışık asrımızın ve gelecek asrın Nur’uysa…
Seni kutsamıyorum; buna ihtiyacın yok. Kudsî bir dâvânın îlancısı olarak, o sıkleti kaldıracak mahiyet, o dâvâyı omuzlarında hissedenlerden sana zaten aksettiğini görmek, dikkatli ve basiretli nazarlar için gayet mümkün.
Edepli ediplerinle müteeddib bir yapın var.
“Gerçekten” haber veren bir dilin…
Safi zihinlere ilâç, bir halin…
Akılları işba edip, fikirleri ilka…
Övgüye şayan mazine yaraşır bir atide açacak çiçeklerin sümbüllerini ediyorsun iska.
Çünkü:
“Ahirette Cennet ve Cehennemin zarurî vücutları gibi, hayır ve hak din istikbalde mutlaka galebe edecektir. Ta ki nev’i beşerde dahi, sair neviler gibi hayır ve fazilet galib-i mutlak olacak. Ta beşer de sair kâinattaki kardeşlerine müsavi olabilsin ve sırr-ı hikmet-i ezeliye nev-i beşerde dahi takarrür etti denilebilsin.”1
Senin bunda şerefli ve büyük payın olacak Yeni Asya.
Bunun için herkes okusun diye…
Yine, yeniden ve daimen Yeni Asya.
Dipnot:
1- Hutbe-i Şamiye, Eski Said
Dönemi Eserleri, s. 341.