"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bir bayram mesajı…

Cevher İLHAN
17 Temmuz 2015, Cuma
​Ramazan’dan bir gün önce vefat edip ikinci günü Cuma namazından sonra Ankara Kocatepe Camiinde muazzam bir cemaatle cenâze namazı kılınan ve üçüncü günü Isparta İslâmköy’de kabrine tevdi edilen merhum Demirel’e duâ vesilesi olarak mânevî hizmetlerinin bir kısmı aktarıldı.

Demirel’in Kur’ân tefsiri Nur Risaleleri ve Bediüzzaman için beyânlarına dair çok şey yazıldı. Başbakan olarak ilk Ramazan Bayramı mesajı ve üzerinde basında koparılan fırtına da, Demirel’in inanç ve mânevî değerleri değerlendirmesinin yanısıra, Türkiye’de demokrasi mücadelesinin ders dolu ibretli serencâmını okutturuyor. Ramazan Bayramının kendisine düşündürdüklerini ortaya koyuyor.

23 Ocak 1966’da bayramın ikinci günü Bayram gazetesinde çıkan ve “Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin” diye başlayan “bayram mesajı”nda Demirel, “Allah milletimizi ve memleketimizi husumetlerden korusun. Allah, rahmeti ve bereketi ülkemizden esirgemesin. Allah, millet uğrunda ve hak yolunda olanlara yardımcı olsun. Allah hepimizin kusurunu affetsin” duâsıyla devam ediyor. (Köprü, Temmuz – 1989)

“Bunlar, Türkiye’de elli bine yakın cami ve mescitte vatandaşlarımızın semâlara yükselen duâlarıdır” diyen Demirel, ‘mübârek Ramazan’da bir ay boyunca her gün bu duâların ruhları yıkadığını, vatandaşların tazelenmiş imanları ve kazandıkları yeni güçle dostluk, sevgi ve kardeşlik havası içinde yeniden işlerine koyulduklarını’ belirtiyor…

***

ÖRTÜLÜ DARBE TEHDİDİ!

Özetle, “Bayram mesajı”nda Demirel’in, “Fakirliğe rağmen, çâresizliğe rağmen, sıkıntılarına, acılarına, dertlerine rağmen, yüksek medenî vasıfları, yüksek ahlâkî haslet ve vatanperverliği, cefâkarlığı her türlü övgünün üstünde bulunan büyük milletimizin akl-ı selimi, idrâk ve iz’anı, daima doğruyu, iyiyi, güzeli, ileriyi tesbit ve ayinde emsalsizdir. Bu hasletteki Türk milletli kendisine yegâne hâmiyi ve yegâne vasîyi bizzat kendisi olarak tayin etmiştir” tesbitleri, Demirel’in mânevî değerler, ahlâk ve vatanperverlik ekseninde demokrasiye bakışını tezâhür ettiriyor.

Aslında, Demirel’in “Vakıa şudur ki, büyük Türk milleti hürriyetinden, haysiyetinden, hakkından, mâneviyat ve mukaddesatına saygı gösterilmesinden emin olarak bir bayram daha idrâk ediyor” cümlesi, “Milleti tanımayanlar, millete hürmeti bilmeyenler, karanlık ve bedbin tablolar çizenler” diye tanımladığı mihraklardan “Bayram mesajı”na gelecek tepkilere âdeta peşinen cevaptır.

Meselâ, Çetin Altan, “Bayram gazetesinin ilk çıkan sayısında dilenci duâsına benzer bir yazı okudum. İnsan bu satırların sonunda, ‘Fakire bir sadaka’ diye önüne uzanacak bir keşkül bekliyordu…” istihzasıyla “milletin Demirel’i Başbakanlığa getirmesi”ni sorguluyor. (Akşam, 26.1.1966)

Yine “Bir taraftan ‘Türkiye’nin en Müslüman başbakanı’ olmak gayretini gösterirken, diğer taraftan ‘Türkiye’nin laik düzenine, anayasanın laiklik prensibine açıkça aykırı düşen tutum ve davranışlar içinde görülmeye başlamıştır” diye Demirel’in söz konusu “Bayram mesajı”nı eleştiren Sadun Tanju’nun, “Türkiye’nin gelmiş geçmiş başbakanlarından hiçbiri, Süleyman Demirel’in kısa zamanda muvaffak olduğu ölçüde bir irtica istidadının teşvikçisi olmamıştır” yazısı kayda değer.

Devamında, “Cuma namazında camilerde görünerek, bayram münasebetiyle yazdığı makalelerde bir Oflu Hoca ağzı kullanarak, Cumhuriyetin devlet adamlığı an’anesine ‘İslâmcı’ tipini getirmekte tereddüt etmemiştir” cümlesi, Cumhuriyetle birlikte devlete dadanan zihniyetin dindar ve muhâfazakâr kesime ve Anadolu çocuklarına uyguladığı baskı ve katı tavrı kırdığının ikrarıdır. Ve “Demirel böyle devam ederse, irticaı teşkilâtlandırmanın vatanseverlik olmadığını kısa zamanda öğrenecektir” gözdağıyla, Menderes’e olduğu gibi Demirel’e de daha o günden örtülü darbe tehdididir. (Kim, 23.2.1966)

***

“CENÂB-I HAK, MİLLETİMİZİ ŞERDEN, FESAT VE NİFAKTAN KORUSUN”

Keza “Başbakan, ‘Laiklik vicdan özgürlüğüne saygı demektir. Milletin yüzde 99’u Müslüman olduğuna göre biz de elbette gereken saygıyı onlara göstereceğiz’ diyebilmekte” diye hayıflanan Nadir Nadi’nin “vatandaşları yapılacak Senato seçimlerinde AP’ye fazla iltifat etmeyerek parti yöneticilerini uyarmaya” çağırması (a.g.g., 4.6.1966); akabinde İlhan Selçuk’un “5 Haziran seçimlerinde seçmenin AP’ye ‘dur’ diyememesi” ve Metin Toker’in “AP’nin din savunuculuğuna dört elle sarılıp kendini bütün Müslümanların serbestçe ‘Allah’ diyebilmelerini sağlama rolü”nden yakınması (a.g.g., 7.6.1966; Akis, 11.6.1966), Demirel’in milletin inanç değerlerini müdafaadaki demokratik direnç ve duruşunun belgesidir.

Hülâsa, “Aziz milletimizin gönül huzuru ve ağız tadı ile nice bayramlara erişmesini temenni ederim. Cenâb-ı Hak milletimizi şerden, fesat ve nifaktan korusun” niyâzı, Türkiye’de öteden beri demokrasiyi, ifsad şebekelerinin ve şer mihrakların tahrikiyle hak ve hukuku katleden, millet irâdesini hançerleyen darbe ve ara dönemlerle millet irâdesinin önünün kesilmesi, maddî ve mânevî kalkınmanın akamete uğratılması komplolarına dikkat çekmesi, merhum Menderes gibi Demirel’in de hangi zor şartlarda nasıl çetin bir demokrasi mücadelesi verdiğini ele veriyor.

Demirel’in mezkur ilk “Bayram mesajı”yla başlattığı mânevî hizmetlerin hakkında rahmet ve mağfirete vesile olması duâsıyla…

* * *

Ramazan Bayramınızı tebrik eder, İslâm âlemine ve insanlığa barış ve huzur getirmesini, mânevî gerçek büyük bayramlara öncü olmasını dilerim.  C.İ .

Okunma Sayısı: 5364
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı