Gerçek enflasyonun, gıda enflasyonunun açıklanan yüzde 10.38’in kat kat üstüne çıktığı, bir yıl içinde gıdaya yüzde 54, ilâca yüzde 50, elektriğe yüzde 71 zammın geldiği, büyük bir kısmı üniversite mezunlarında oluşan genç işsizler oranının yüzde 27.4’e vardığı, üretim ve istihdamın olmadığı ekonomik kırılmada birçok konu saptırılıyor.
3 milyon 667 bin vatandaşın bankalara borçlu olduğu, 1 milyon 205 bin kişinin borcunun takibe düştüğü, icra mahkemelerindeki dosya sayısının 21 milyonu geçtiği, siyasi iktidara yakın şirketleri kurtarmak için toplam 25 milyar lira kredinin verildiği ve 2019 yılının ilk 10 ayında bir yılda bütçeden 138 milyar faizin ödendiği vartada hâlâ rakamlara takla attırılıyor.
Yine 9 milyona yakın kişi açlık sınırının altında, 16 milyonun açlık, 48 milyon kişi “yoksulluk sınırı”nda iken Türkiye’de kişi başına milli gelir rakamı çarpıtılıyor. Hesâplamalara göre, bir yıl önce 884,6 milyar olan millî gelir, 162,4 milyar dolar azalarak, 722,2 milyar dolara inmiş. İşte bu tabloda en son kağıt üzerinde 10 bin 866 dolar olan millî gelir bir yıllık “tek adam sistemi”nde 8 bin 209 dolara düşmüş.
Kısacası, gelir dağılımı dengesizliğiyle yoksulluğun katlandığı vartada peşpeşe açıklanan “yeni paketler”le hâlâ “ekonominin şahlanacağı”ndan dem vurularak kamuoyu yanıltıyor.
SORMAK LAZIM
“Şehid paraları” soruları...
Meclis’teki bütçe görüşmelerinde tartışılan konulardan biri de “şehid paraları” konusuydu.
27 Ocak 2017’te dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı, 15 Temmuz sonrasında şehit yakınları ve gazilere yardım amacıyla kurulan Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı’na -20 Ocak 2016 itibarıyla- 309 milyon lira para toplandığını söylemişti.
Ne var ki muhalefet milletvekillerinin önergeleriyle OHAL kapsamında çıkarılan 696 sayılı KHK ile 24 Aralık 2017 tarihinde Resmî Gazete’de kuruluşu yayınlanan vakfa dair bir kaydın olmadığı ortaya çıkmış ve toplanan paraların akıbetine dair hiçbir bilgi verilmemişti. (Millî Gazete, 30.7.18)
En son toplanan bağış parasının 3.5 yıldır hak sahiplerine verilmemesi üzerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı’nın “Bağışlar, nemasıyla birlikte 338 milyon 971 bin lira olarak hesapta durmaktadır; para kutsal görev esnasında yaralanan gazilerimiz ve şehitlerimiz için harcanacaktır’’ açıklaması tartışmaları yeniden tetiklerken, muhalefet milletvekillerinin “Bahane uydurmayın, şehitlerin parasının üzerine oturmayın” tepkilerine doğru dürüst cevap verilmesi dikkat çekici oldu. (AA, 13-14. 12.19)
Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Bakan’ın, bağışın -2 Ocak 2019’de- “Hazineye devredilen paranın on milyonu vakfın hesâbında bloke edildi, gerisi “harcanacak”, vakıf tarafından değerlendirilecek” açıklamasına, milletvekillerinin “‘O paralar neden Hazine’de duruyor?” sorularının cevapsız bırakılması “şehit paralarının akıbetine dair istifhamları arttırıyor. Ve “harcanacaksa’, neden şehid yakınlarına verilmiyor?” sorusunu sorduruyor.
İKRAR
“Korku cumhuriyeti”
“Suç ortağıyız. Bunu da ahlâken söylüyorum. Çünkü sesimizi yeterince çıkarmadık. Bu kâbusa biz sebep olduk. Sonuç itibariyle, biz, demokratik olmayan o sistemin inşa edemediği demokratik kültürü sorgulamadık. Şu anda bir ‘korku cumhuriyeti’ oluştu.
Mustafa Yeneroğlu, (AKP eski milletvekili, 17.12.19)
HAFTANIN SÖZÜ
“AKP’nin siyasî ömrü bitmiştir
“AKP’nin Türk siyasal yaşamında siyasî ömrü bitmiştir. Bunu Tayyip Bey’in çabasından anlıyorum, kendisi de bunu gördü…”
Erol Mütercimler (Akademisyen)