"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İlk Meclis nezdinde vatana ve millete hizmetleri

Cevher İLHAN
14 Mart 2018, Çarşamba
BEDİÜZZAMAN’IN VATANPERVERLİĞİ - 8

Bediüzzaman, 1922 Kasım’ından 1923 Mayıs’ına kadar Ankara’da bulunduğu sürede, Saltanatın kaldırılmasının hemen akabinde Hilâfetin de kaldırılmak istendiği, Osmanlın kaderinin görüşüldüğü, yeni devletin temellerinin atıldığı, yeni plân ve projelerin devreye sokulduğu kritik kırılmada defalarca uğradığı Meclis’te devrin devlet ricâliyle ve mebuslarla millet ve memleket meseleleri ve ülkenin geleceği hakında geniş müzâkere ve telkinlerde bulunur. 

Tâkip eden günlerde, yeni rejimin dinî dışlama ve “dinden tecrid”le din dışı bir cereyana doğru gittiğini müşahedeyle merkezi şahıslar nezdinde ve “milletin kalbi hükmünde” olması gereken Meclis’te ciddi ikazlar yapar.

Hutuvat ı Sitte eseriyle İngiliz ve Yunanın hâinâne desise ve entrikalarına dikkat çeken, Kuvayı Milliye’yi mânen ve maddeten destekleyen Bediüzzaman’ın ilk Meclis’teki çalışmalarının başında, “Garplılaşmak bahanesi”yle milletin mukaddes tarihî mefâhirine karşı soğuklukla bir kısım mebusların ve zabitlerin, İslâm dininin en büyük ve mühim şiârı ve alâmeti olan namaza karşı lâkaydlıklarına karşı, başta “namaz” olmak üzere, öncelikle mebusların ve devlet ricâlini İslâmî an’âneleri yerine getirmeye çağıran, 19 Kânunu Sani 1338 (Milâdî 1 Şubat 1923’te “on maddelik beyannâme” neşreder.

“EY MÜCÂHİDİN -İ İSLÂM VE EY EHL- İ HALL VEL AKD!” 

“Ey Mücâhidin-i İslâm (İslâm mücâhitleri) ve ey ehl i hall vel akd! (idareciler)” diye başlayan “beyannâme”de, öncelikle harikulâde zaferin bir ilâhî nîmet olduğunu ve şükür görmekle devam edeceğini belirtir. “Madem ki Kur’ân’ı, Allah’ın tevfikiyle düşmanın hücumundan kurtardınız. Kur’ân’ın en sarih (açık) ve en kat’î emri olan namaz) gibi farzları yerine getirmeniz lâzımdır. Tâ onun feyzi böyle hârika suretinde üstünüzde devam etsin” diye tembihler. 

“Demek âlem-i İslâm içinde mühim ve inkılâpvârî bir iş görmek, İslâmiyet’in esaslarına uymakla olabilir. Başka olamaz. Hem olmamış, olmuş ise de, çabuk ölüp sönmüş” der.  Aksi halde, “sa’yiniz (çalışmalarınız) ya hebâen (boşuna) gider veya muvakkat, sathî kalır” diye uyarır. 

“Beyannâme”nin sonunda, “Şu inkılâb-ı azimin (büyük inkılâbın) temel taşları sağlam gerek” ikazıyla, Büyük Meclis’in mânevî şahsiyetinin saltanatı üzerine aldığı gibi, hilâfet mânâsını da vekâleten üzerine almasının ehemmiyetini açıklar. “Milletin dinî ihtiyaçlarını Meclis tatmin etmezse; bilmecburiye mânây-ı hilâfeti tamamen kabul ettiğiniz, isme ve lâfza verecek” diye sakındırır.  

“Meclis elinde bulunmayan ve Meclis yoluyla olmayan böyle bir kuvvet”in milletin bütünlüğünü bozacağını, düşmanı cüretlendireceğini haber verir. “Allah’ın dinine ve Kur’ân’a hep birlikte sımsıkı sarılın” (Ali İmran, 103) âyetinin hükmüyle birlik ve beraberliğe çağırır. (Tarihçe-i Hayat, 125-127)

Bu “beyannâme”den sonra, namaz kılan mebuslara elli - altmış mebus daha katılır. Mevcut mescit odası dar gelir, büyük bir oda mescit yapılır.” (Abdulkadir Badıllı, Mufassal Tarihçe-i Hayat, cild.1, 546-54, Necmeddin Şahiner, Bilinmeyen Taraflarıyla Bediüzzaman Said Nursî, 262)

Bu hususu Bediüzzaman’ın talebelerinden Zübeyir Gündüzalp şöyle açıklar: “Millet Meclisi’nde cemaatle namaz kılınmadığını, Meclis camisinin bir odadan ibâret olduğunu Üstad Bediüzzaman görünce, Müslüman milletimizin meb’uslarının namaz kılmaları zarureti mevzuunda bir beyannâme neşretmişti. (…) Bunu mebusan okuyunca, bir kısmı cemaatle milletvekilleri namaz kılmaya başlamış, kılanlar da bunlarla beraber Birinci Meclis’te cemaat halinde namazlarını edâ etmek bahtiyarlığına erişmişlerdir.” (Not Defteri, Zübeyir Gündüzalp, 88)

Mecliste dağıttırıp devlet ricalinin, kumandanların ve mebusların okuduğu “beyannâme”yi,  birçok şâhidin ifâdesiyle, Kâzım Karabekir Paşa M. Kemal’e okur. (Badıllı, a.g.e., 547)

MECLİS’TE ŞARK ÜNİVERSİTESİ TEKLİFİ

Ve Bediüzzaman’ın Şark Üniversitesi “Medreset’üz Zehra projesi” için Kayseri mebusu Alim Efendi ile 166 refikinin (arkadaşının) Van’da Medresetüzzehra nâmıyle bir medrese (üniversite) küşadına (kurulmasına) dair kanun teklifi bilahare 163 mebusun imzasıyla kabul edilir. (Meclis Zabıt Ceridesi, Devre 1, cilt 27, 196. İçtima, 21.2. 1339; Devre II, cilt 20, İçtima 18, 2 Kanunuevvel 1341; 17 Nisan 1339’da (30 Nisan 1923) 

Bediüzzaman’ın Gönüllü Alay Kumandanı olarak Kafkas Cephesinde Ruslara, Doğu’da Ermeni çetelerine karşı cansiperâne mücadelesi, İstanbul’da İngiliz işgal kuvvetlerine direnişi, Osmanlının ihyası için yaptığı hizmetleri, Şeyhülislâm’ın “fetvâsı”na mukabil “cihad fetvası”yla Kuvayı Milliye’ye desteği ve Meclis’teki çalışmaları bir yana bir tek “Şark Üniversitesi” teklifinin Meclis’te kabulü dahi vatanperverliğinin açık delilidir; ve Bediüzzaman’a yapılan isnad ve iftiraları boşa çıkarır. 

Okunma Sayısı: 2085
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı