"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Sivil toplum”a kumpas

Cevher İLHAN
02 Haziran 2020, Salı
Salgınla felâkete dönüşen ekonomik buhranla işsizliğin, yoksulluğun, pahalılığın, başta düşünce ve ifâde özgürlüğü olmak üzere temel hak ve hürriyetlere kısıtlamaların, bağımsızlığı ve tarafsızlığı berhava edilen yargının “siyasî iktidarın sopası” haline getirilmesinin ve dış politikadaki fiyaskoların gündeme gelmemesi için bir dizi çarpıtmaya ve manipülasyona başvuruluyor.

“Demokratikleşme” paravanında millet irâdesinin temsilcisi Meclis’in yasama yetkisini ve denetim işlevini ıskartaya çıkaran, yargıyı baskı altına alan siyasî iktidar, şimdi de bütün sivil toplumu güdümüne alma oldubittisine başvuruyor. Medyayı kontrole aldığı gibi yine “demokratikleştirme” perdesinde hilelerle sivil toplumu güdümüne alıyor. 

Bunun için önce Cumhurbaşkanı, partisinin toplantısında “yargı reformu strateji belgesi”ne atıfla “barolar ve meslek örgütlerinin seçim yöntemiyle ilgili âcil düzenleme” çıkışında bulundu. Ardından parlamenter sisteminin sonunu getiren referandum vartasını ortaya atan Bahçeli’den “cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi’nin devamını mümkün kılacak reformların âcilen çıkarılması” kapsamında mesleki kuruluşların seçimlerine müdahale çağrısı geldi. (gazeteler, 30.4; 7.5 20; 24 5.20)

Özetle, 48 gündür kapalı kalan Meclis’in pandemi ve Bayram tatili sonrası açılmasıyla siyasi iktidar, meslekî kuruluşları “ehlileştirme” operasyonu peşinde. Emrivakiyle sivil toplum kuruluşlarının siyasetten bağımsız nitelikli mesleki hizmet ve çalışmalarına takozlar konuluyor. Ve bu vaziyet, başarısızlıklarla muallel “sistem”in çöküşünün örtülü itirafı oluyor. 

MESLEKî KURULUŞLAR İŞLEVSİZLEŞTİRİLİYOR

Bu maksatla Avukatlık Yasası’nda yapılacak değişikliklerle, meslek odaları ve baroların seçim sisteminin değiştirilmesinin yanısıra “kuruluş amaçları” arasında yer alan, “meslek mensuplarının ortak ihtiyaçlarını karşılamak, kolaylaştırmak, mesleğin gelişmesini sağlamak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunması”na ilişkin esaslar değiştirilerek faaliyet alanları daraltılıyor, çalışmaları tırpanlanıyor. Keza “taslak”ta meslek odalarının “onay yetkileri” sınırlandırılarak, “yandaş şirketler”e peşkeş çekilen “rant projeleri” ihâlelerinin önü açılıyor. 

Meselâ, özel sektörde çalışan mimar ve mühendislerin faaliyet göstermeleri için ilgili odalardan onay alma zorunluluğu kaldırılıyor. “Meslek mensuplarının ürettikleri harita, plan, etüt, proje ve benzer işlerle ilgili olarak vize, onay veya başka adlar altında muhteva açısından herhangi bir denetim yapamayacakları, üyelerine herhangi bir mâlî yükümlülük getiremeyecekleri” bariyeri konuluyor. 

Ayrıca odaların genel kurul kararı, şube veya temsilcilik açabilmeleri hükmü değiştiriliyor; ihbar ve denetim yetkileri kaldırılarak garip bir şekilde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na veriliyor. Üzerlerinde “demoklesin kılıcı” tehdidi sallandırılarak “terbiye edilmek” isteniyorlar.   

Bu kapsamda baro seçimlerinin “blok liste” yerine “nisbi temsil sistemi”ne göre yapılmasıyla birden fazla “alternatif baro”nun kurulması benzeri garabetler getiriliyor. 

Kısacası, STK’lar da kıskaca alınıyor. Meslekî sivil toplum kuruluşları, hükûmetin / siyasetin hiyerarşik vesâyeti altına alınarak Anayasal ve yasal güvenceleri yok ediliyor. KHK, “torba yasalar” ve tebliğlerle kısıtlanıp idârî ve mâlî yapıları, faaliyetleri, denetim yetkileri kısıtlanıyor. Kanunlara aykırı olarak baskı ve denetim altına alınıp faaliyetleri engelleniyor. 

BASKIYLA SİYASETİN KISKACINA ALINIYOR…

Hülâsa, “iktidar cephesi” bir yandan kendisinden menkul “darbe söylentisi” üzerinden “darbe goygoyculuğu”yla sırf siyasî rant devşirme uğruna bir dizi provokasyonla toplumun temel hassasiyetleriyle dinî değerler istimal ve istismar ederken, diğer yandan sivil meslekî kurumların kamusal özerk ve tüzel yapılarını ortadan kaldırıyor.  Seçilmiş belediye başkanlarının yetkilerinin kısıtlanıp belediye hizmetlerinin engellenmesinde olduğu gibi, demokrasinin temeli olan bağımsız, özgürlükçü meslekî kuruluşların anayasa ve uluslar arası sözleşmelerin güvencesindeki özerk yapılarına hukuksuz müdahale ediyor.

Sivil toplumu tamamen siyasî iktidarın denetimine sokma atraksiyonuyla “yasal düzenleme” maskesinde kumpas üzerine kumpas kuruyor. 

Ne var ki bütün anket ve kamuoyu araştırmalarında millet nezdindeki tükenişe karşı canhıraş demokrasi dışı dayatmalar işe yaramıyor; gittikçe artan eriyişin önünü alamıyor; çırpındıkça batıyor…

Okunma Sayısı: 2552
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı