"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Osmanlı’da ilk Meşrûtiyetin doğuşu

M. Latif SALİHOĞLU
19 Mart 2024, Salı
Sosyal ve siyasî sahada tatbik edilebilen bir meşrutiyet, yani şartlara ve kanunlara dayalı bir demokrasi, aslında büyük bir nimettir.

Demokrasinin erdemine varan topluluklar, bu sistemden vazgeçmeyi akıllarından bile geçirmezler. Bildiğimiz kadarıyla hiçbir topluluk, tadına vardığı bir demokrasiden şimdiye kadar vazgeçmiş değil. Tarihte bu manada bir örmek bilmiyoruz.

Devletler, milletler şimdiye kadar uygulaya geldikleri hemen her sistemden vazgeçtikleri halde, demokrasi tarihinde bu türden bir örneğe rastlanılmış değil.

Hani aksama olmuştur. Askıya alınmaya rastlanılmıştır. Ama, demokrasiyi tatbik sahasına koyduktan sonra, başka bir sistemin ona tercih edildiğini yakın tarih göstermiyor.

Gelelim, bizdeki duruma. Yani, meşrutiyetin ilk geliş safhasına…

*

Bugün adına Demokrasi denilen Meşrûtiyet sistemine fiilî ve tatbikî sûrette adım attığımız (19 Mart 1877) tarihinin üzerinden yüz elli seneden fazla bir zaman geçti.

Her ne kadar otuz yıllık bir kesinti (askıya alınma) hali yaşandı ise de, millet olarak bunun tadını almıştık bir kere; ondan vazgeçmek söz konusu olamazdı. Nitekim, 1908’de yeniden işlerlik kazandırılan Meşrûtiyet sistemi, darbeler ve diktatörlükler sebebiyle ağır-aksak, yahut kör-topal şekilde de olsa, nihayet günümüze kadar hayatiyetini sürdürebildi. Buna da şükretmek lâzım. Zira, diğer İslâm ülkelerinin büyük çoğunluğu bu içtimaî nimetten bile el’an mahrum durumdalar.

*

Sultan Abdülhamid tarafından Meşrûtiyetin 23 Aralık 1876’da ilân edilmesinden sonra teşkil edilen ilk Osmanlı Meclis-i Mebûsânı (Millet Meclisi), 19 Mart 1877’de açıldı ve normal çalışmalarına başladı. Meclis'in açılışı vesilesiyle geniş iştirakli bir merasim yapıldı.

Dolmabahçe sarayında düzenlenen merasimde, yabancı temsilciler de hazır bulundu. Yeni teşkil edilen bu Meclis'in ilk başkanlığını Ahmed Vefik Paşa yaptı.

*

Anayasanın (Kànun-i Esasî) kabulü ve Meşrûtiyetin ilânı bu tarihten yaklaşık üç ay kadar evvel gerçekleştirilmişti. Bu süre zarfında parlamentonun teşkili için gerekli hazırlıklar yapıldı.

Yeni rejimin adı "meşrûtî monarşi" idi.  Dolayısıyla, yapılacak olan düzenlemeler de buna göre dizayn edilecekti.  Ön hazırlık olarak, iki ayrı Meclis binası ihdas edildi. Çünkü, yeni sistem iki meclis tarzında işleyecekti: Biri Meclis-i Mebûsân, diğeri ise Senato manasında Meclis-i Âyân. Bu ikisine birden Meclis-i Umumî denildi. Nihayet, iş, seçimlerin fiilî şekilde yapılması aşamasına geldi.

19 Mart’tan itibaren çalışmalarına başlayan ilk Meclis-i Mebusanın üyeleri, geçici bir talimatla vilayet, sancak ve kazaların idâre meclisi üyeleri arasından seçildi. İstanbul için ise, ayrı bir seçim tarzı uygulandı.

Mebusan Meclisi'ne 115 üye seçildi. Bunların 70'ten fazlası Müslüman, geri kalanı ise gayr-ı müslim temsilcilerdi.

Bu meclis, 28 Haziran 1877’de çalışmalarını tamamlayarak dağıldı. Aynı seçim usûlüyle teşkil edilen ikinci Meclis-i Mebusan ise, 13 Aralık 1877’de toplandı. "93 Harbi"nin (1877 Osmanlı-Rus Savaşı) getirdiği sıkıntılar sebep gösterilerek 14 Şubat 1878’de tâtil edildi. 

İşte bu tatil, ne yazık ki çok uzun sürdü. Öyle ki, Mebûsân Meclisi'nin yeniden teşkili tam 30 sene sonra mümkün olabildi.

*

Osmanlı Anayasası olan Kànun-i Esasî gereği, Mebusan Meclisi ile birlikte 25–30 kişilik Ayan Meclisi’nin de teşkil edilmesi gerekiyordu.

Osmanlıdaki bu ilk demokrasi denemesi, ne yazık ki iç ve dış gelişmelerin tazyikatı altında can çekişme noktasına geldi. Padişah Sultan II. Abdülhamid, ülkenin mâruz kaldığı çetin şartları gerekçe göstererek Meşrûtiyeti askıya aldı. Bu bu askılama müddeti 1908 kadar, yani tam 30 yıl devam etti.

Okunma Sayısı: 976
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı