"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sorunların anası: Kemalizm

M. Latif SALİHOĞLU
31 Ağustos 2023, Perşembe
Kemalizm denilen ucûbe anlayış, dahilde hiçbir dine-mezhebe saygı duymaz ve duymamıştır. “Kemalist Türkçülük” dışında, hiçbir cereyana tahammülü yoktur ve olmamıştır. Lozan’da kabul edilen azınlık gruplar hariç, TC sınırları içinde hiçbir etnik menşei kabul etmiyor ve etmemiştir. Kürt, Türk, Alevî, Sünnî, Bektaşî’nin kadim varlığını olduğu gibi kabul etmiyor ve etmemiştir.

Bunların hepsinin, en başta Kemalist olmasını istiyor ve daima bunu dayatmıştır: Kemalist milliyetçi, Kemalist dindar, Atatürkçü Alevî, Atatürkçü Hoca, vesaire. Bunların dışında başka hiçbir dinî-etnik varlığa tahammül dahi göstermiyor ve göstermemiştir.

İşte, bu güzelim vatanda yüz yıllık ana sorun budur. Diğer bütün sorun ve sıkıntılar, özellikle bundan tevellüt edip çoğalmış, yahut kuvvet kazanmıştır.

Netice itibariyle, bizdeki şu kronikleşmiş Kemalizm sorunu, aynı zamanda bir “insanlık sorunu” halini almıştır. Yani, gerçekte bir Kürt, Alevî, Sünnî sorunu yoktur; varsa şayet, yahut var gibi görünüyorsa, o aslında bir insanlık sorunudur. Özetle: Hukuk, eşitlik, demokrasi, insan temel hak ve hürriyetler sorunudur. Nokta.

*

Buna göre, insanlarımızın dinî ve etnik mensubiyeti ne olursa olsun, hep birlikte Kemalizme karşı mücadele vermeli: Tabiî ki fikir plânında, hukuk ve demokrasi zemininde.

Bu çerçevede verilecek kararlı bir mücadelede Kemalizmin yenileceği ve zamanla bertaraf olup gideceği muhakkaktır. Çünkü, bu ucûbe zihniyetin fikir cephesi zayıftır, hukuk ve demokrasi mazisi sâbıkalıdır. Yakın tarihte, tümüyle hayata hâkim olduğu zamanlarda, farklı hiçbir fikir sahibine hayak hakkı tanımamıştır. Onlara her türlü cezayı revâ görmüştür. Masum insanları sürgüne göndermiş, zindana attırmış, zehirlemiş, öldürmüş, bazen de ölümden beter cezalar uygulamıştır.

Aynı şekilde, Kemalizm, hukuk ve demokrasi ayıplıdır. Hakimiyeti devrinde hiçbir siyasî partinin seçimlere katılmasına imkân-fırsat tanımamıştır. Bir bahane ile o partileri kapattırma yoluna gitmiştir. Evet, hukuk tanımazlığı sebebiyle, zaman zaman darbe yapmaktan da geri durmamıştır. 27 Mayıs (1960), 12 Eylül (1980) darbeleri ve sair muhtıralar hep Kemalizm adıma yapılmıştır.

Bütün bu darbelerin hayır getirmediği apaçık görüldüğü halde, Kemalistler, Kemalizm adına çıkıp itirafta bulunmamış ve milletten özür dilememişlerdir. Çünkü, aynı zamanda mağrur ve kibirlidirler. Aralarında mebzul miktarda Nemrutçuklar, Şeddatlar, Firavuncuklar var. Kendilerini bu vatanın asıl sahibi, birinci sınıf vatandaşı görürken, milletin geri kalan kahir ekseriyetini ise güdülmesi gereken kalabalıklar olarak görüyorlar. Yani, sair insanlara yönelik olarak insanî bakışlarında da ciddi bir sorun ve sakatlık var. Diğer insanlar, isterse millî kahraman olsun, onların yanında hiçbir değerleri yoktur: İstiklâl Harbindeki Millî Mücadele kahramanlarından Kâzım Karabekir, Rauf Orbay, Refet Bele, Ali Fuat Cebesoy, Dr. Adnan Adıvar, Çerkes Ethem, Cafer Tayyar, Erzurumlu Rüştü Paşa, Erzurum mebusu Hüseyin Avni Bey, Trabzon mebusu Ali Şükrü Bey, Adnan Menderes, Alay Kumandanı Bediüzzaman Said Nursî ve onun bazı hâs talebeleri (Albay Hulûsi Bey, Binbaşı Asım Bey, Binbaşı Re’fet Bey), hayatlarının sonuna kadar hep Kemalistlerin baskı, tazyik, tarassut ve tehditleri altında kalmışlardır.

Kemalizm ve Kemalistler, aynı zamanda Şeyh Said Hadisesinin, Menemen Kumpasının, Dersim Fâciasının, İstiklâl Mahkemelerinin ve daha birçok kanlı fâcianın da müsebbipleri ve günah ortakları durumundadırlar.

Bütün bu günah ve cinayetler orta yerde dururken, diğer (Kürt, Alevî, Bektaşî gibi) meselelerin halli, çaresi, çözümü mümkün görünmüyor. Çünkü, bu zahirî dertlere kaynaklık eden cereyan başka. O cereyan, hemen herkese şunu dayatıyor: Sen Kemalist veya Atatürkçü olmak dışında, başka hiçbir şey olamazsın.

İşte, en evvel bu dayatmadan kurtulmak icap ediyor. Gerisi kolay hale gelir.

Okunma Sayısı: 3504
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cengiz

    31.8.2023 18:24:12

    Hasmını dost zanneden bir millet olabilir mi? İşte Türkiye’de biz bunu yaşıyoruz. Her şeyi alt üst eden çarpık bir sistem dayatılmaya çalışılıyor. Nesiller farkında olmadan gayri müslim oluyor.

  • Engin Hatipoğlu

    31.8.2023 12:46:55

    En büyük problem Kemalizm ondan kurtulmadan Türkiye düze çıkamaz .vesselam

  • Abdullah Tunç

    31.8.2023 10:13:05

    Fikir ve düşünce planında Kemalizm ile etkin mücde le yapmak için evvelâ Ata türk'ü koruma kanunu kal dırılmalıdır.Bu kanun orta da dururken, fikri mücade le mümkün değildir.En kü çük bir tenkitte hemen bu nu devreye sokabiliyorlar. Bunun dışında fikir ve dü şünce hürriyetinin önünde ki bütün engeller kaldırıl malıdır.Tam bir hürriyet ze mini sağlanmalıdır.Bu. Şartlar sağlandıktan sora medeni ve ilmi ölçüler için de ve doğru tarih perspek tifinde enine boyuna Kemalizm tartışılmalıdır. Bugün için maalesef bu zemin hazır değildir.Kâ mil manada fikir ve düşün ce hürriyeti yoktur.Hem Kemalizm, tapulalaştırıl miştir.Dokunulamaz,tartı şılamaz hale getirilmiştir. Bir din gibi kabul edilmiş tir.Ve bu zihniyet bir kısım kafalarda kemikleşmiştir. Bu tip zihniyetle ilim ve fi kir planında ve hukuk çer çevesinde tartışmak kolay değil.Peşin fikir ve düşün ce hakimdir.Bir peşin fikri parçalamak; atomu parça lamaktan daha zordur.

  • S.topuz

    31.8.2023 07:40:08

    65. Süfyan ve bir İslâm Deccalı, Mustafa Kemal olduğu Beşinci Şuâ'da anlaşılıyor. C: Beşinci Şuâ, küllî bir surette çok zaman evvel müteşabih bir hadîsin bir tevilini beyan etmesi ve itiraznamemde kat'î cevabı verilmesi; bu zahir yanlışı ve medar-ı mes'uliyet olması büyük hata olduğunu gösteriyor. Eğer mes'uliyet varsa bu ince, küllî manayı böyle cüz'î bir şahsa tatbik edip mahkemede teşhir eden kimse mes'ul ve suçlu olur.".. Bediüzzaman Said Nursi, Risale-i Nur Külliyatı Şualar - 417

  • S.topuz

    31.8.2023 07:36:51

    .." Üçüncü Vecih: Hangi mes'ele veya rivayet var ki; meşrebleri, mezhebleri muhtelif âlimlerin bir kitabında ona itiraz edilmesin. Meselâ: İslâm içinde birkaç deccal geleceğine dair rivayetlerden birisi bu hadîs-i şerif, sarih bir surette Cengiz ve Hülâgu fitnesinden haber verir. لَنْ تَزَالَ الْخِلَافَةُ فِى وِلْدِ عَمّ۪ى صِنْوِ اَبِى الْعَبَّاسِ حَتّٰى يُسَلِّمُهَٓا اِلَى الدَّجَّالِ Yani "Uzun zaman hilafet-i Abbasiye devam edecek, sonra o saltanat deccal eline geçecek" diye beşyüz seneden sonra İslâm içine bir deccal gelecek, o hilafeti bozacak gibi ki; eşhas-ı âhirzamandan çok rivayetler haber verdikleri halde, mezhebi ayrı veya fikri müfrit bir kısım ehl-i içtihad kabul etmemişler, mevzu veya zaîftir demişler. Her ne ise.. şimdi bu uzun kıssayı kısa kesmeme sebeb, Risale-i Nur ile alâkadar ve Nurlara hücumun aynı zamanında zeminin hiddetini gösteren dört büyük zelzelenin tevafuku gibi"... Bediüzzaman Said Nursi Şualar - 401

  • S.topuz

    31.8.2023 07:33:04

    ..."Hem o risalenin aslı, Dârü'l-Hikmet'ten daha eskidir. Yalnız bir zaman sonra tanzim edildi, Risale-i Nur'a girdi. Şöyle ki: Bundan kırk sene evvel ve hürriyetten bir sene evvel İstanbul'a geldim. O zaman Japonya'nın baş kumandanı, İslâm ulemasından dinî bazı sualler sormuştu. Onları İstanbul hocaları benden sordular. Hem çok şeyleri o münasebetle sual ettiler. Ezcümle, bir hadîste: "Âhirzamanda dehşetli bir şahıs sabah kalkar, alnında (Hâzâ kâfir) yazılmış bulunur." diye hadîs var deyip benden sordular. Dedim: "Bir acib şahıs, bu milletin başına geçer ve sabah kalkar başına şapka giyer ve giydirir." Bu cevabdan sonra bunu sordular: "Acaba o zaman onu giyen kâfir olmaz mı?" Dedim: "Şapka başa gelecek, secdeye gitme diyecek. Fakat baştaki iman o şapkayı da secdeye getirecek, inşâallah müslüman edecek."... Bediüzzaman Said Nursi Şualar - 358

  • Hayreddin Ekmen

    31.8.2023 03:28:14

    Yazınıza aynen katılıyorum Latif ağabey. Azılı ve ezelî İslâm düşmanı devletlerin milletin başına belâ ettiği Kemalizm'den kurtulduğumuz gün Zafer Bayramı olacak gündür. Ancak Mustafa Kemal'i milletin ortak değeri olarak telkin etmeye çalışan "muhafazakâr" tipleri ve "atatürk'ü sevmemekte ne mânâ var?" diyecek kadar şirazeyi bozmuş dindar kisveli cübbeli (!) şaşkınları gördükçe biraz daha bekleyeceğiz gibi görünüyor.

  • Emir demir

    31.8.2023 00:14:32

    Yusuf Kaplan bir TV programında ağzından kaçırdı"15 Temmuz da kemalist subaylarla anlaşıldı " diye.. Sunucu açmasını istedi ama devam ettirmedi.Siyasal İslamcılarla ,Kemalistler anlaşma içerisinde.Karşılarında kendilerine "eğitimle " rakip gördükleri, kaliteli insan yetiştiren grubu eziyorlar

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı