Tarihçe-i Hayat - page 313

benim gibi zihni müflevvefl, vaziyeti periflan, müracaat
edilecek kitap yokken, s›k›nt›l› ve sür’atle yazan bir
adamda, o hakaik›n ekseriyet-i mutlakas› dekaik›yla zu-
huru, do¤rudan do¤ruya Kur’ân-› Hakîm’in i’caz-› mane-
vîsinin eseri ve inayet-i Rabbaniyenin bir cilvesi ve kuv-
vetli bir iflaret-i gaybiyedir.
Döndüncü ‹flaret
Elli altm›fl risaleler
(HAfi‹YE)
öyle bir tarzda ihsan edilmifl
ki, de¤il benim gibi az düflünen ve zuhurata tebaiyet
eden ve tetkike vakit bulamayan bir insan›n, belki büyük
zekâlardan mürekkep bir ehl-i tetkikin sa’y ve gayretiyle
yap›lmayan bir tarzda telifleri, do¤rudan do¤ruya bir
eser-i inayet olduklar›n› gösteriyor. Çünki, bütün bu risa-
lelerde, bütün derin hakaik, temsilât vas›tas›yla, en âmî
ve ümmî olanlara kadar ders veriliyor. Hâlbuki, o haka-
ik›n ço¤unu, büyük âlimler, “Tefhim edilmez” deyip, de-
¤il avama, belki havassa da bildiremiyorlar.
‹flte en uzak hakikatleri en yak›n bir tarzda, en âmî bir
adama ders verecek derecede, benim gibi Türkçesi az,
sözleri mu¤lâk, ço¤u anlafl›lmaz ve zahir hakikatleri dahi
müflküllefltiriyor diye eskiden beri ifltihar bulmufl ve eski
eserleri o suiifltihar› tasdik etmifl bir flahs›n elinde bu ha-
rika teshilât ve sühulet-i beyan, elbette bilâflüphe bir
eser-i inayettir ve onun hüneri olamaz ve Kur’ân-› Ke-
rîm’in i’caz-› manevîsinin bir cilvesidir ve temsilât-›
Kur’âniyenin bir temessülüdür ve in’ikâs›d›r.
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 313
B
ARLA
H
AYATI
du¤u lütuflar, himayeler, yard›m-
lar.
in’ikâs:
aksetme, yans›ma.
iflaret-i gaybiye:
gaypla ilgili ifla-
ret; Hz. Peygamber, müçtehit
imamlar taraf›ndan gayba ait ve-
rilen haberler, iflaret yolu ile yap›-
lan aç›klamalar.
ifltihar:
meflhur olma, flöhret bul-
ma, flöhret kazanma, tan›nma, ün
salma.
Kur’ân-› Hakîm:
her ayet ve su-
resinde say›s›z hikmet ve fayda-
lar bulunan Kur’ân.
Kur’ân-› Kerîm:
Kur’ân; Hz. Mu-
hammed’e vahiyle indirilen en
son ‹lâhî kitap.
mu¤lâk:
anlafl›lmaz, kar›fl›k, aç›k
olmayan, çaprafl›k söz.
müracaat:
her hangi bir eserden
yararlanma.
mürekkep:
den oluflmufl, -den
olma.
müflevvefl:
teflevvüfle u¤ram›fl,
belirsiz, kar›fl›k, düzensiz, karma-
kar›fl›k.
müflkül:
güç, zor, çetin.
periflan:
da¤›n›k, kar›fl›k.
sa’y:
çal›flma, çabalama, gayret
etme, ifl görme, emek sarf etme.
sühulet-i beyan:
anlatmadaki,
bildirmedeki kolayl›k.
sür’at:
çabukluk, h›z, acele.
flah›s:
kifli, kimse, fert.
tarz:
biçim, flekil, suret.
tasdik:
do¤rulu¤unu kabul etme,
do¤rulama, gerçekli¤ini kabul et-
me.
tebaiyet:
tâbilik, tâbi olma, uy-
ma.
tefhim:
anlatma, aç›klama.
telif:
kitap yazma, eser ortaya
koyma.
temsilât:
temsiller, örnekler.
temsilât-› Kur’âniye:
Kur’ân’›n
verdi¤i temsiller, misaller.
teshilât:
kolaylaflt›rmalar.
tetkik:
dikkatle araflt›rma, ince-
den inceye yoklama, inceleme.
ümmî:
okuma yazmas› olmayan,
okumam›fl.
vas›ta:
arac›l›k.
vaziyet:
bir kimse veya fleyin du-
rumu, hâli.
zahir:
aç›k, belli, meydanda.
zekâ:
insan›n düflünme, ak›l yü-
rütme, anlama, yarg›lama, çözme
ve sonuç ç›karma kabiliyetlerinin
tamam›.
zihin:
anlama, bilme, kavrama
gücü, anlay›fl, kavray›fl.
zuhur:
görünme, meydana ç›k-
ma.
zuhurat:
hesapta olmayan du-
rumlar, umulmad›k, beklenmedik
hâller.
HAfi‹YE
:
Bu bahis yay›ld›¤›nda bu kadard›. fiimdi yüz otuzdur.
âlim:
ilim ile u¤raflan, ilim
adam›.
âmî:
cahil.
avam:
kültürlü, yüksek taba-
kadan olmayan; kaba ve cahil
halk tabakas›, ayak tak›m›.
bilâflüphe:
flüphesiz, tered-
dütsüz, kuflkusuz.
cilve:
güzel ve hofl bir biçim-
de görünme.
ehl-i tetkik:
dikkatle araflt›-
ranlar, titizlikle inceleyenler.
ekseriyet-i mutlaka:
bir faz-
las›yla elde edilen ço¤unluk,
çokluk, kesin ço¤unluk.
elbette:
kesinlikle, mutlaka,
flüphesiz.
eser:
bas›lma kitap.
eser-i inayet:
lütuf eseri; ih-
san, iyilik, yard›m alâmeti.
gayret:
büyük faaliyet, al›fl›l-
m›fl›n üstünde çal›flma, u¤rafl-
ma.
hakaik:
hakikatler, do¤rular,
gerçekler.
hakikat:
gerçek, hayalî olma-
yan, görülen, mevcut olan, bir
fleyin asl› ve esas›.
hâlbuki:
hakikat ve do¤rusu
fludur ki, öyle iken, oysa ki,
hakikat flu ki.
hârika:
ola¤anüstü.
havas:
okumufllar, bilginler,
âlimler.
hüner:
marifet, bilgililik, usta-
l›k, maharet.
ihsan:
iyilik etme, güzel dav-
ranma, ba¤›fllama, ikram et-
me, lütuf, ba¤›fl, yard›m.
inayet-i Rabbanîye:
Allah’›n
mahlûkat›n terbiye, tedbir ve
idaresinde onlara yapm›fl ol-
1...,303,304,305,306,307,308,309,310,311,312 314,315,316,317,318,319,320,321,322,323,...1390
Powered by FlippingBook