Tarihçe-i Hayat - page 355

Ü
ÇÜNCÜ
M
ADDE
:
Hükûmetin daireleri içinde en ziyade hürriyetini mu-
hafaza etmeye ve tesirat-› hariciyeden en ziyade bîtara-
fâne, hissiyats›z bakmakla mükellef olan, elbette mahke-
medir. Ben mahkemenin hürriyet-i tammesine istinaden,
hürriyetle, hukuk-i hürriyetimi bu suretle müdafaa etme-
ye hakk›m vard›r. Evet, her yerde, adliyede mal ve can
meseleleri var. E¤er hâkim flahsî hiddet edip bir katili
katletse, o hâkim katil olur. Demek adliye memurlar›,
hissiyattan ve tesirat-› hariciyeden bütün bütün azade ve
serbest olmazsa, sureten adalet içinde müthifl günahlara
girmek ihtimali var. Hem, canilerin, kimsesizlerin ve mu-
haliflerin dahi bir hakk› var. Ve hakk›n› aramak için, ga-
yet bîtarafâne bir merci isterler. Adalet noktas›ndan ta-
rafgirlik fikrini verip, adaletin mahiyetini zulme çeviren,
hakk›mda sarf edilen bir tabirdir ki, Isparta’da ve burada
baz› istiçvaplarda ismim Said Nursî iken, her tekrar›nda
“Said Kürdî” ve “Bu Kürt” diye beni öyle yad ediyorlar.
Bununla, hem ahiret kardefllerimin hamiyet-i milliyeleri-
ne iliflip aleyhime bir his uyand›rmak, hem mahkeme ve
adaletinin mahiyetine bütün bütün z›t ve muhalif bir ce-
reyan vermektir.
Evet, hâkim ve mahkeme tarafgirlik flaibesinden mü-
berra ve gayet bîtarafâne bakmas› birinci flart-› adalet
oldu¤una dair binler vukuat-› tarihiyeden, Hazret-i Ali
Radiyallahü Anh›n hilâfeti zaman›nda bir Yahudî ile
mahkemede beraber oturmalar› ve çok padiflahlar›n adî
adamlar ile mahkeme-i adalette görülmesi gibi çok
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 355
E
SK‹fiEH‹R
H
AYATI
hürriyet-i tamme:
tam hürriyet.
ihtimal:
olabilirlik, bir fleyin ola-
bilmesi mümkün olma, gerçekle-
flebilirlik.
isticvap:
cevap isteme, sorguya
çekme, ifadesini alma, söyletme,
konuflturma.
istinaden:
istinat ederek, daya-
narak, güvenerek, delil kabul
ederek.
kabahat:
kusur, suç, töhmet.
katil:
adam öldüren, insan öldü-
ren kimse, cani.
katl:
öldürme, katletme.
mahiyet:
bir fleyin asl›, esas›, ha-
kikat›, iç yüzü, bir fleyi tayin eden
aslî unsur, neden ibaret oldu¤u,
nitelik.
masum:
suçsuz, kabahatsiz, gü-
nahs›z.
memleket:
bir devletin topra¤›,
ülke, yurt, vatan, diyar.
merci:
merkez, kaynak, bafl vuru-
lacak yer, müracaat edilecek yer,
dönülecek yer, s›¤›n›lacak yer.
mesele:
konu.
muhafaza:
koruma, saklama, h›f-
zetme.
muhalif:
iktidara ve iktidar gö-
rüfllerine z›t düflüncede bulunan.
müdafaa:
savunma.
mükellef:
bir fleyi yapmaya, bir
fleyi ödemeye mecbur olan, vazi-
feli, muvazzaf.
müthifl:
dehflet veren, ürküten,
korkutan, dehfletli, korkunç.
sarf:
kullanma.
serbest:
hareketi her hangi bir
flekilde engellenmeyen, engelsiz.
suret:
biçim, görünüfl, k›l›k, k›ya-
fet.
sureten:
suret olarak, görünüfl iti-
bar›yla, flekilce, flekil olarak.
flahsî:
flahsa ait, kifliye, kendine
ait, flah›sla ilgili, hususî.
tabir:
ifade, söz.
tarafgir:
bir taraf› tutan, bir taraf›
destekleyen, tarafl›.
tehyîc:
heyecanland›rma, heye-
cana getirme, coflturma, coflkun-
luk verme.
tesirat-› hariciye:
d›fltan gelen
etkiler, d›fl tesirler.
yâd:
hat›rlama, anma, hat›ra ge-
tirme.
z›t:
karfl›t.
ziyade:
çok, fazla, art›k.
zulüm:
ifli yerli yerince yapma-
ma, hak eden kimseye hakk›n›
vermeme, adalete ayk›r› davran-
ma, adaletsizlik.
adalet:
her hak sahibine hak-
k›n›n tam ve eksiksiz verilme-
si, hakkaniyet, âdillik.
adliye:
mahkeme, yarg›lama
iflleriyle u¤raflan daire.
ahiret:
öbür dünya, öteki
dünya, k›yametten sonra ku-
rulacak olan âlem.
aleyhime:
benim hakk›mda,
benim zarar›ma.
aynen:
bir fleyin asl› veya
kendisi olarak, t›pk› t›pk›s›na,
hiç de¤iflmeden, oldu¤u gibi.
azade:
ba¤lardan kurtulmufl,
hür, serbest.
bîçare:
çaresiz, zavall›, flaflk›n.
bîtarafâne:
tarafs›zca, her-
hangi bir taraf›, kimseyi ve
yan› tutmaks›z›n.
cani:
cinayet ifllemifl, kimse.
cereyan:
geçifl, gidifl.
elbette:
kesinlikle, mutlaka,
flüphesiz.
fikir:
düflünme, düflünce.
gayet:
çok, fazla, son derece.
habbe:
yuvarlak ve ufak ta-
ne.
hâdise:
vak›a, olay, ilk defa
olan, meydana ç›kan hâl.
hâkim:
yargݍ.
hamiyet-i milliye:
millî duy-
gu ve hislerin muhafaza edil-
mesi için yap›lan çaba.
hiddet:
öfke, k›zg›nl›k, gadap,
h›fl›m.
his:
duygu.
hissiyat:
hisler, duygular.
hukuk-i hürriyet:
hürriyetin
getirdi¤i haklar.
hükümet:
devlet.
hürriyet:
ba¤›ms›zl›k; ser-
bestlik, hür olufl.
1...,345,346,347,348,349,350,351,352,353,354 356,357,358,359,360,361,362,363,364,365,...1390
Powered by FlippingBook