Tarihçe-i Hayat - page 354

para al›p yafl›yorsun ve teflkilât yap›yorsun?” diyenler ne
kadar insaftan uzak düfltüklerini, ehl-i insaf anlar.
‹
K‹NC‹
M
ADDE
:
Menemen Hâdisesinin bir yalanc› taklidini yap›p, mil-
lete dehflet verip, serbestî kanunlar› kolayca tatbik etmek
desisesiyle hükûmeti i¤fal ederek, güya “Hükûmetin ser-
bestî kanunlar›n› kabul ettirmesine yard›m ediyoruz” ent-
rikas›yla, beni Barla’dan Isparta’ya cebren celp ettiler.
Bakt›lar, ben öyle fitnelere alet olam›yorum ve öyle her
cihetçe vatana, millete, dine zararl› olan akim teflebbüs-
lere hiçbir meylim yoktur anlad›lar ki; o vakit, plânlar›n›
de¤ifltirdiler. Benim be¤enmedi¤im bir flöhret-i kâzibem-
den istifade edip, hiç hat›r ve hayalimize gelmeyen ent-
rikalarla bafl›m›za Menemen hâdise-i vak›as›n›n bir mev-
hum taklidini geçirdiler. Hem millete, hem hükûmete,
hem masum, mevkuf birçok efrad-› millete büyük zarar
verdiler. fiimdi yalanlar› meydana ç›kt›kça, kurdun keçi-
ye bahane bulmas› nev’inden bahaneleri bulup, memu-
rîn-i adliyeyi flafl›rtmak istiyorlar. Adliye memurlar›n›n bu
meselede çok dikkate ve ihtiyata muhtaç olduklar›n› mü-
dafaa-i milliye hukukum noktas›nda hat›rlat›yorum. As›l
ittiham edilecek onlard›r ki, hükûmetin baz› erkân›na
dalkavukluk edip ve sahtekârl›kla, bir yalanc› cemiyet
maskesi alt›nda, baz› safdil masumlar›, bîçareleri tehyiç
ederek küçük bir hâdise ç›kar›r; sonra fleytan gibi habbe-
yi kubbe gösterip, hükûmeti flafl›rt›r, çok masumlar› ezdi-
rir, memlekete büyük zarar verir, kabahati baflkalara yük-
ler. ‹flte bu meselemiz aynen böyledir.
aba:
bu kumafltan yap›lm›fl üst-
lük, h›rka.
adliye:
mahkeme, yarg›lama iflle-
riyle u¤raflan daire.
akim:
neticesiz, sonu yok, baflar›-
s›z.
alet:
vas›ta.
bahane:
yalandan özür, as›l sebe-
bi gizlemek için ileri sürülen uy-
durma sebep.
banknot:
k⤛t para.
bazen:
zaman zaman, ara s›ra,
her zaman de¤il.
cebren:
zorla, cebirle, kuvvet kul-
lanarak, mecburî, zoraki.
celp:
yaz› ile ça¤›rma.
cemiyet:
topluluk, birlik.
cihet:
yan, yön, taraf.
dalkavuk:
kendisine ç›kar ve ya-
rar sa¤layacak olan kimselere
afl›r› sayg› ve hayranl›k göstere-
rek yaranmak isteyen kimse,
flaklaban, yaltakç›.
dehflet:
büyük korku hâli, kork-
ma, ürkme.
desise:
hile, oyun, aldatmaca, dü-
zen, entrika, dolap.
efrad-› millet:
milletin fertleri.
ehl-i insaf:
insaf sahipleri, merha-
metli olanlar, orta yolu tutanlar.
entrika:
bir ç›kar sa¤lamak veya
birine zarar vermek maksad›yla
haz›rlanan düzen, dalavere, hile,
desise.
erkân:
reisler, ileri gelenler.
fitne:
kar›fl›kl›k.
güya:
sanki, sözde.
hâdise:
vak›a, olay, ilk defa olan,
meydana ç›kan hâl.
hadise-i vak›a:
gerçekleflmifl
olay.
hat›r:
zihin, fikir, haf›za.
hayâl:
asl› esas› olmadan zihinde
kurulan fley.
hukûk:
haklar , kanunun verdi¤i
haklar.
hükümet:
devlet.
idare:
yetinme.
i¤fal:
yan›ltma, gaflete düflürerek
kand›rma, yanl›fl ifl yapt›rma, al-
datma, aldat›lma.
ihtiyat:
ileriyi düflünme, ilerisini
düflünerek davranma, gelece¤i
düflünerek tedbirli hareket etme.
insaf:
adaleti ve hakk› düflünerek
davranma.
istifade:
faydalanma, yararlan-
ma, yarar sa¤lama.
ittiham:
suç alt›nda bulunma,
töhmetli olma, töhmet alt›nda ol-
ma.
kanun:
devletin yasama kuvveti
taraf›ndan herkesçe uyulmak
üzere konulan her türlü kaide,
yasa.
354 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
E
SK‹fiEH‹R
H
AYATI
masum:
suçsuz, kabahatsiz,
günahs›z.
memurin-i adliye:
adliye
memurlar›.
mesele:
konu.
mevhum:
vehim ve hayalde
meydana getirilen, evham
ürünü olan, hakikatte olma-
yan, vehim.
mevkuf:
tevkif edilmifl, tutul-
mufl, zanl› olarak hapsedilmifl,
tutuklu.
meyil:
e¤ilim.
muhtâc:
ihtiyac› olan, kendi-
sine bir fley lâz›m olan, ihti-
yaç içinde bulunan, bir eksi¤i
olup onu tamamlamak iste-
yen.
müdafaa-i milliye:
millî sa-
vunma, millî müdafaa.
nev
’
:
tür, çeflit.
plân:
bir fleyi gerçeklefltirmek
için yap›lan düzenleme.
rabian:
dördüncü olarak, dör-
düncü derecede.
safdil:
hile, oyun bilmeyen,
kolay aldat›lan, bön.
sahtekâr:
düzenbaz, hilekâr.
serbestî:
serbestlik.
flöhret-i kâzibe:
geçici, yalan-
c› flöhret, aldat›c› ün.
taklit:
benzer.
tatbik:
kanunu veya madde-
yi uygulama.
teflebbüs:
bir ifli yapmak için
harete geçme, bafllama, girifl-
me.
teflkilât:
bir iflin görülmesi ve
yürütülmesi için meydana
getirilen yap›, kurulufl, örgüt.
zarf›nda:
içerisinde.
1...,344,345,346,347,348,349,350,351,352,353 355,356,357,358,359,360,361,362,363,364,...1390
Powered by FlippingBook