"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Alış veriş merkezleri ve yakan gözler!

Suna DURMAZ
29 Ağustos 2014, Cuma
1985 yılında Kuveyt’e geldiğimizde, bugünkü gibi büyük alış veriş merkezleri yoktu. Sadece, mahalle sakinlerinin kendi mıntıkalarında kooperatif ortaklığı şeklinde kurmuş oldukları büyük marketler ve şehir merkezinde bulunan bildiğimiz tipte mağaza ve çarşılar mevcuttu.
Bunlardan başka, Kuveyt’in en eski pazar yeri olan Mubârekiye’de, satıcıları yüzleri peçeli bedevî kadınlardan oluşan “Suuk el- Harîm / Kadınlar Çarşısı” vardı. Bu kadınlar yerlere otururlar ve önlerine açmış oldukları sergilerde, kına, sabun, lif, buhur, tarak, misvak gibi şeyler satarlardı. Son yıllarda ise, bütün dünyayı saran “Mall / Alışveriş Merkezleri” modasına Kuveyt de uydu ve Şark, Avinues, 360, Raya, Marina ve Kût gibi bir çok yer açıldı.
Yabancılarla beraber yaklaşık 4 milyon nüfusu olan Kuveytte, alış veriş merkezleri tıklım tıklım dolu; özellikle de hafta sonları ve bayramlarda. Bir aşağı bir yukarı volta atan gençler mi dersin, giymiş oldukları renkli taş ve nakışlarla süslü siyah abâyeleriyle (ferace) havalı havalı endam arz eden genç kızlar mı dersin, kocaların bir çoğu erkek arkadaşlarıyla divâniyelerde takıldığı için, hizmetçi ve çocuklarıyla veyahut hanım arkadaşlarıyla vakit geçiren gönlü mahzun kadınlar mı dersin! İşte bu tür insanlarla doludur Kuveyt’teki alış veriş merkezleri.
Alış veriş ve eğlenceyi bir araya getiren bu merkezler, faydanın yanı sıra, bazen de ciddî problemler doğurabiliyor.
Kuveyt gazetelerinin arka sayfaları, alış veriş merkezlerinde, genellikle kız yüzünden meydana gelen ve bazen cinayetle sonuçlanan gençler arası kavgalara veya buralarda başlayan gayrimeşrû ilişkilerin yıktığı yuva haberlerine sık sık yer veriyor. Bu tür haberlerin muhtevasını okuyunca, bir çok olayın başlangıcının mâsum kabul edilen bir bakış olduğunu anlıyorsunuz.
Şu bir gerçek ki; o mâsum bakışı fırlatmaya sebep olan en önemli etken, açık giyim veya doğru tesettüre riâyet edilmemesidir. Belki de, İngilizcede isim olarak “alış veriş ve mesîre yeri” mânâsına, fiil olarak da “dövmek, tokmaklamak ve vurmak” anlamına gelen “Mall” kelimesinin fiil mânâsının, alış veriş merkezlerinde kavga yapan gençler üzerinde psikolojik etkisi oluyordur; kim bilir?
Mekke’nin Fethinde Ebu Sufyan’ın karısı Hind, bir gurup kadınla beraber biat etmek üzere Hz. Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm’ın huzuruna gelirler. Rasûlullah (asm), kendilerine “Zina yapmayacaksınız!” der. Bunun üzerine, Hind, “Hiç hür kadınlar zina yaparlar mı?” diye şaşkınlığını ifade eder.
Evet, hür ve Müslüman kadınlar, (erkekler de dahil) bilinen mânâda zina yapmazlar elbette. Lâkin, şeytanın zinaya ulaştırmak için kurduğu tuzaklara düşme ihtimalleri var. Bu konuda, Nur Sûresinin 30. âyeti bize ışık tutuyor: “Mü’min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Bu davranış onlar için daha nezihtir. Şüphe yok ki, Allah onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır.”
Dikkat ederseniz, Allah, ırzdan önce gözü zikretmiş. Demek ki, gözlerin insanı zinaya götürebilecek hali de olabiliyor. İnsanı çok iyi tanıyan Yüce Yaratıcı, gözlerin kontrol altına alınmasını emrettiğine göre, gözlerde bir şey var!
Günümüz şartlarında, bir çok kadın evinin dışında uzun saatler geçirdiği için mahrem olmayan erkeklerle aynı ortamda bulunup göz-göze gelme hatta aynı masada karşılıklı veya yanyana oturma durumunda kalıyor. Bu ise, yaradılıştan günah ve isyana meyilli olan insan için büyük tehlike meydana getirebilir.
Bu arada; aynı tehlikenin evde televizyon başında saatler geçiren kadınlar veya erkekler için de geçerli olduğunu ilâve edelim. Çünkü nerede olursak olalım gözlerimiz bizimle!
Gözlerin kalpleri müsbet veya menfi yönde harekete geçirdiği bir hakikattir. Bunu bilen Hz. Ali (ra) bakın ne söylemiş: “Bir bakışın arkasına diğerini salma. Birincisi senin hakkın olabilirse de, ikincisi senin hakkın değildir.”
Ne yazık ki; modern hayatın içinde değil bir bakış atmak, namahremleri seyrediyor, hatta onlarla karşılıklı olarak kahkaka patlatabiliyoruz!
İşte bu yüzden, mü’minlerin oldukça dikkatli olmaları ve gün içinde sık sık “Eûzübillahi mineşşeytanirrracim” ve “istiğfar” zikirlerinin yanı sıra, Peygamber Efendimizin (asm) “Kim dışarı çıktığında bu duâyı okursa, Allah kendisine bir milyon iyilik takdir eder, bir milyon kötülüğünü siler ve bir milyon kat derecesini arttırır” diyerek tavsiye ettiği şu duâyı okuyarak tehlike defedilebilir inşaallah: “Allah’tan başka ilâh yoktur; tektir ve ortağı da yoktur. Bütün mülk O’nun, hamd O’nadır. O hayat veren ve öldürendir. O sürekli diridir asla ölmez. Bütün hayırlar O’nun elindedir. O’nun herşeye gücü yeter.”
Sözü Bediüzzaman’a bırakmak istiyorum: “... Çünki açık-saçıklık kılığına giren on kadından ancak bir tanesi bulunur ki, kocasından daha güzeli görmediğinden, kendini ecnebiye sevdirmeye çalışmaz. Dokuzu, kocasından dahi iyisini görür. Ve yirmi adamdan ancak bir tanesi, karısından daha güzelini görmüyor. O vakit o samimî muhabbet ve hürmet-i mütekabile gitmekle beraber, gâyet çirkin ve gâyet alçakça bir his uyandırmaya sebebiyet verebilir. Şöyle ki: İnsan, hemşire misillü mahremlerine karşı fıtraten şehevanî his taşıyamıyor. Çünkü mahremlerin sîmâları, karabet ve mahremiyet cihetindeki şefkat ve muhabbet-i meşrûayı ihsas ettiği cihetle; nefsî, şehevanî temayülatı kırar. Fakat bacaklar gibi şer’an mahremlere de göstermesi caiz olmayan yerlerini açık-saçık bırakmak, süflî nefislere göre gâyet çirkin bir hissin uyanmasına sebebiyet verebilir. Çünkü mahremin sîmâsı mahremiyetten haber verir ve nâmahreme benzemez. Fakat meselâ açık bacak, mahremin gayrıyla müsavidir. Mahremiyeti haber verecek bir alâmet-i farikası olmadığından, hayvanî bir nazar-ı hevesi, bir kısım süflî mahremlerde uyandırmak mümkündür. Böyle nazar ise, tüyleri ürpertecek bir sukut-u insaniyettir!” (24. Lem’a)
Okunma Sayısı: 2033
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı