"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İsrail’in Gazze katliamına karşı…

Cevher İLHAN
26 Temmuz 2014, Cumartesi
İsrail’in, karadan, havadan ve denizden savaş uçaklarıyla, füzelerle, tank ve top ateşiyle mahalleleri, evleri, hastaneleri, camileri hedef alarak, aralarında çocukların büyük yekûn tuttuğu 800’den fazla sivili katledip 5000’den fazlasının yaraladığı, Gazze katliamına karşı, Ankara’nın söylemde kalan kırılganlığı devam ediyor.

En az 22 bin evin yıkılıp hasar gördüğü, sivillerin sığındığı BM kompleksinin dahi vurulduğu, 100 binden fazla Filistinlinin göçe zorlandığı fâciaya karşı, İsrail’le bir miktar ticarî ilişkimiz bulunmaktadır” diyen Başbakan Yardımcısı, hâlâ Resmî Gazete’de yayınlanan devlet belgeleri arasında yer alan İsrail’le işbirliği ve silâh alımı ihâlelerini örtbas etme peşinde.
Gerçek şu ki, bir yandan İsrail’e “rest” çekilip meydan okunuyor. Kamuoyuna karşı “İsrail karşıtı” imajı verilirken, perde altında İsrail’le ekonomik/ticari, askerî/savunma sanayii ve silâh alımı ihâleleriyle işbirliği daha da arttırılıp yenileri eklenmiş.
Ve bunların bir teki iptal edilmediği gibi askıya alınmazken, uluslar arası alanda da Ankara’nın ciddî bir rol oynamadığı görülüyor. Türkiye üç günlük yas ilânının dışında henüz kayda değer diplomatik ya da uluslar arası bir “yaptırım”da bulunmuş değil.
Başbakan meydanlarda İsrail’e veryansın ederken, BM Güvenlik Konseyi, Türkiye’nin değil, Ürdün’ün çağrısı üzerine toplanıyor. Ne var ki, gizli oturumda Gazze’de bölgede can kaybının artmasından dolayı ciddi kaygı duyduğunu bildirip “derhal ateşkes ilan edilmesi” çağrısıyla kalıyor. BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, İsrail’in Gazze’nin doğusundaki Şecaiyye bölgesini bombalamasını “vahşice bir hareket” olarak nitelendirmekle yetiniyor.

ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ
Girilen vartada, İsrail’in Gazze saldırısının iç siyasette malzeme edilmesine tepki gösteren Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun tesbitinin haklılığı bir defa daha ortaya çıkıyor.
İsrail’in Gazze’ye acımasız saldırılarını sürerken, iktidar cânibinden Başbakanın ve Dışişleri Bakanının muhataplarıyla sürekli temas halinde olduğu, Türkiye’nin ateşkes sağlanması konusundaki çabaları da desteklediği açıklamalarıyla yetiniliyor.
Hükûmet sözcüsü, “İsrail, Filistin halkına toplu cezalandırma mertebesine varan keyfi uygulamalarına son vermeli” çağrısını tekrarlıyor. “Ateşkesle oluşacak şartların istikrar getirmesi, sürdürülebilir olması, bunun için de ateşkes düzenlemelerini tek taraflı değil tüm taraflarla görüşülüp mutabakata varılarak hayata geçirilmesi gerekir” temennisiyle kalınıyor. Ancak gereği yapılmıyor.
Oysa Ekmeleddin İhsanoğlu, İsrail’in son saldırısının başladığı günden bu yana, “İsrail’in lânetli, zâlim ve gaddar saldırısının durdurulması, ateşli ifadelerle heyecanlı nutuklarla olmuyor. Uluslararası meseleler, hassas dengelere ve çok taraflı diplomasinin yürütülmesine bağlı olarak ancak neticelenebilir” diyerek, Başbakan’ın halkın önünde İsrail’e bağırıp çağırmasına karşılık, abluka ve ateş altındaki Gazze’ye bir konserve kutusu yardımın yapılamadığına dikkat çekiyor. 
“Şimdi orada Gazze’ye yardımların ulaşması için iki yol var. Ya güneyden ya da kuzeyden gireceksiniz. Filistin’den gelen yollar kapalı. İsrail zaten saldırganın kendisi. O zaman güneyden yani Mısır’dan gelmesi lazım. Mısır’la münasebetlerin iyi olması lazım gelir ki o kapıları size açsınlar. Kapıları açmadıkları zaman o zavallı insanlara yardımları nasıl götüreceksiniz? Ben İslâm İşbirliği Genel Sekreteriyken Filistin’e/Gazze’ye çok yardım götürdüm. Fakat bunu sessizce ve uluslararası kuruluşlarla, Mısır hükümetinin de makamlarıyla, değişik taraflarla bunu yaptık” diye yol gösteriyor.
İsrail’in Filistin’e/Gazze’ye saldırı ve soykırımının ilk olmadığını, buna karşı artık lâfla beyanat vermek değil icraat gerektiğini belirten İhsanoğlu, saldırının durması, katliamın İsrail’in yanına kâr kalmaması ve cezâlandırılması için, BM’ye bağlı İnsan Hakları Konseyi’nden Gerçekleri Tespit Etme Komisyonu’nun kurulmasını, İsrail’in yaptığı suç savaşlarını ve kullandığı gayri meşru silâhların suçüstü tespitinin yapılmasıyla Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne götürülmesini açıkça öneriyor.

İHSANOĞLU’NUN GÖSTERİDİĞİ YOL
İsrail’i tel’in eden eylemlerin, gösterilerin elbette yapılması gerektiğini, ancak İsrail’in zâlimce ve gaddarca saldırısını durdurmak için uluslararası gücün rasyonel, akılcı şekilde kullanılıp Filistinli kardeşlerimize destek verilmesinin önemini kaydediyor. İsrail’in 2009 saldırısında, savaşlarda yasaklanmış silâhların kullanımına karşı İslâm İşbirliği Teşkilâtı öncülüğünde Cenevre’ye gidip, İnsan Hakları Komisyonu’dan çıkarttıkları kararı/raporu ünlü Goldstone raporunu BM’ye kabul ettirmelerini örnek veriyor. İsrail’in Gazze saldırılarının resmî rapor haline getirilmesini teklif ediyor.
Bundandır ki, Başbakan’ın ve hükûmetin bu fevkalâde vahim meseleyi iç siyasette “siyasî rant” aracı olarak istimal etmek, lâfta kalan salt kuru kınamalarla, İsrail’e bildik şikâyetlerle “seçim malzemesi” olarak kullanmak yerine, İsrail’in Gazze’ye saldırılarının bir an önce durdurulması ve kalıcı bir ateşkes sağlanması doğrultusunda gerekli tedbirlere başvurması gerekir.
Erdoğan, cumhurbaşkanı adaylığında İhsanoğlu’nun rakibi olabilir. Ancak bu durum, İhsanoğlu’nun önerilerinden istifadeye engel olmamalıdır. Başbakan, İhsanoğlu’nun sözlerini çarpıtmak yerine gösterdiği yolu nazara almalıdır.
Gazze’deki katliamın durdurulması için…

Okunma Sayısı: 1021
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı