Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 01 Haziran 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ekonomi

 

İnşaat sektörüne zam darbesi

Ev sahibi olma hayalleri, inşaat sektöründe yaşanan sorunlar sebebiyle zorlaştı. Fabrikaların dış piyasadan daha pahalıya iç pazara sunduğu çimento karaborsaya düştü. Yüzde 8 olan enflasyona karşın demire son altı ayda yüzde 60 zam geldi. Bankaların, konut kredisi faizleri yükelirken, vadeler de kısalıyor.

Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, inşaat sektörünü çok zor günlerin beklediğini bildirdi. Aygün yaptığı yazılı açıklamada, inşaat sektöründeki canlılığı fırsat bilen üreticilerin malzeme fiyatlarını spekülatif olarak artırdıklarını savunarak, ‘’Üreticiler, artan talebi fırsat bilerek aşırı kâr hevesiyle zam üstüne zam yapıyorlar, inşaat sektörünün temeline dinamit koyuyorlar’’ dedi.

ATO Başkanı, ‘’Ekonominin lokomotifi olan inşaat sektörü çökerse buna bağlı olarak en az 40 sektör çöker. İnşaat malzemeleri üreticileri de enkaz altında kalır’’ uyarısında bulundu. Çimentonun karaborsaya düştüğünü, piyasada demir, alçı, bakır ve alüminyum bulmakta zorluk yaşandığını belirten Aygün, Çin’e yapılan demir ihracatı ile diğer ülkelere yapılan çimento ihracatının da fiyatları yukarı çektiğini kaydetti.

Çimento ve demirin, inşaatın ana maddeleri olduğunu anlatan Aygün, çimento üreticilerinin dış piyasaya 45 dolardan (70 YTL) sattıkları çimentoyu iç piyasaya tonu 75-80 dolardan (115-120 YTL) satmalarını eleştirdi. Hazır betona da son 8 ayda yüzde 35-40 civarında zam yapıldığını ifade eden Aygün, piyasada hazır beton bulunamadığını belirtti.

Piyasadaki bazı fiyatların Bayındırlık Bakanlığı birim fiyatlarının iki katına ulaştığına dikkat çeken Aygün, ‘’Çimento fiyatları bir yıl içinde yüzde 100 arttı. Maliyetlerin artması sebebiyle inşaat sektörü batış noktasına geldi’’ görüşünü dile getirdi.

“HERKES AKLINI BAŞINA ALSIN”

Anadolu Yapım Müteahhitleri Federasyonu Genel Başkanı İsmail Babacan, inşaat demiri fiyatlarındaki önemli artışın, sektörün önüne adeta ‘’demir perde’’ ördüğünü söyledi. Babacan, geçen yıl Aralık ayında 535 YTL olan demirin ton fiyatının, bu ay 840 YTL’ye yükseldiğini, bunun daire başına 3-5 bin YTL arasında ek maliyet getirdiğini söyledi. Bazı sektörlerin gerçekçi fiyat izlememelerini eleştiren ve bunu doğru bulmadıklarını anlatan Babacan, inşaat maliyetinin geçen yıl normal seyrinde ilerlediğini, ancak son 5 ayda enflasyon rakamlarının üzerinde artış sergilediğini dile getirdi.

“Nedenleri anlaşılamayan yüksek orandaki zamlar zaten zor dönemden yeni çıkmış gibi görünen ve hareketlenmeye başlayan inşaat sektörüne darbe vuracaktır’’ diyen Babacan, inşaat sektörünün zarar görmesi halinde, sadece müteahhit firmaların değil, inşaat sanayicileri safında olan demir-çelik

üreticilerinin de olumsuz etkileneceğini vurguladı. Babacan, demir-çelik sektöründe fiyat artışının devam etmesi halinde, sektör temsilcilerinin demir alımını durduracağını ve toplu ithalat yoluna giderek fırsatçılarla mücadele edeceklerinin de altını çizdi.

/ ANKARA/ADANA

01.06.2006


 

Döviz zirvede, borsa dipte

Yurt içi ve dışındaki olumsuz gelişmelerin oluşturduğu tedirginlik piyasalar sarstı. Serbest piyasada euro 2 YTL’nin üzerine çıkarken dolar 1.57 YTL ile son yılların zirvesine ulaştı. Borsa ise sert satışlarla 37 bin puanın altına indi. Uluslararası borsalarda yaşanan gerilemeler ve yurt içinde Cuma günü açıklanacak enflasyona yönelik tedirginlik piyasaların moralini bozdu.

Güne satışla başlayan Borsa, hızla 37 bin puanan altını indi. Denizbank’ın Dexia’ya satışının oluşturduğu alım satışlar karşısında güçlü olamadı. Dövizde yukarı yönlü hareket devam ediyor. Serbest piyasada dolar 1,5600, euro 1,9900 YTL’den güne başladı. Bankalararası piyasada dolar kotasyonlarında alışta en düşük fiyat 1,5570 YTL, en yüksek fiyat 1,5650 YTL, satışta en düşük fiyat 1,5680 YTL, en yüksek fiyat 1,5730 YTL düzeyinde bulunuyor. Tahvil ve bono piyasasında gösterge tahvilin bileşik faizi yüzde 17,15 ile bir yılın zirvesine ulaştı.

01.06.2006


 

Halk dalgalanmaya prim vermedi

Türkiye Finans Katılım Bankası Genel Müdürü Yunus Nacar, son dönemde piyasalarda yaşanan dalgalanmayla vatandaşın ekonomik davranışlarının çek edilmiş olduğunu ifade ederek, ‘’halkımız ise bu dalgalanmaya prim vermedi’’ dedi.

Genel Müdür Yunus Nacar, piyasalarda son dönemde yaşanan dalgalanmanın Türkiye kaynaklı olmadığını, yurtdışı kaynaklı olduğunu hatırlattı.

Avrupa ve Asya ülkelerinde yaşanan ciddi dalgalanmaların ardından, ABD Merkez Bankası’nın da doların faizini artırmasının, Türkiye ve az gelişmiş ülkeleri, piyasaları yeterli derinliğe sahip olmadığından ciddi manada etkilediğini söyledi. Sorun Türkiye’den kaynaklanmadığı için korkulacak bir durumun olmadığını ifade eden Nacar, ‘’Eğer dünya ekonomileri istikrarlı ve dalgasız olsaydı da, sadece Türkiye’de böyle bir durum olsaydı gerçekten endişe etmemiz gerekirdi. Ama bu olay tüm dünya piyasalarında yaşanan bir olaydır ve bu dalgalanma kalıcı bir dalgalanma değildir’’ diye konuştu.

Bu arada, Türkiye’de dalgalı kur sistemi ve serbest piyasa şartlarının geçerli olduğuna dikkati çeken Nacar, bu nedenle Merkez Bankası’nın piyasalara müdahalede bulunmasının bir anlamının olmayacağını söyledi.

ESDER’e 10 milyon YTL kredi

Türkiye Finans ile Esnaf ve Sanatkarlar Derneği (ESDER) arasında kredi protokolü imzalandı. ESDER Başkanı Mahmut Çelikus, ile Türkiye Finans Genel Müdürü Yunus Nacar arasında İlci Otel’de düzenlenen törende imzalanan protokolle işletmelere 10 milyon YTL (10 trilyon TL) kredi kullandırılacak olacak

/ ANKARA

01.06.2006


 

Sağlık hizmetlerine kısıtlama

Sağlık harcamalarındaki tasarruf tedbirleri kapsamında, ayakta tedavilerde de fiks fiyat uygulamasına geçiliyor. Merkezi Yönetim Bütçesindeki sağlık harcamalarından 1,4 milyar YTL tasarruf sağlayacak önlem paketi, büyük ölçüde şekillendi.

Maliye Bakanlığı koordinatörlüğünde yürütülen çalışmalarda, yataklı tedavilerdeki paket fiyat uygulamasının, ameliyatlar dışındaki tedavileri de kapsayacak şekilde yaygınlaştırılması kararlaştırıldı. Aynı şekilde ayakta tedavilerde de fiks fiyata geçilmesi benimsendi. Ayakta tedavilerde farklı fiyat uygulamalarıyla karşı karşıya kalındığını belirten bir üst düzey yetkili, ‘’Ayakta tedavilerde muayene ücreti var, tetkik, tahlil ve görüntü ücretleri var. Günümüzde, aynı rahatsızlık için sağlık kurumuna giden 2 kişi için, farklı tutarlarda 2 ayrı fatura düzenleniyor’’ diye konuştu.

Sağlık harcamalarında tasarrufa yönelik çalışmalarda, ‘’global bütçelemeye’’ geçilmesi konusu da gündeme geldi. Bürokratların üzerinde uzlaştığı yeni bütçeleme sisteminde, Sağlık Bakanlığı’na tedavi ve ilaç giderleri için belli bir bütçe tahsis edilecek. Global bütçelemede, her ayın sağlık ödemesi, baştan ortaya konacak ve Maliye Bakanlığı, O tutardaki ödeneği serbest bırakacak.

Acil ve zaruri hallerde ise aylık bütçenin dışına çıkılabilecek. Bu arada tasarruf tedbirleri çerçevesinde ilaçla ilgili yeni düzenlemeler de devreye girecek. Pahalı ilaç almayı tercih eden SSK’lılara fark ödemesi getiren Tebliğin ardından, yayımlanacak yeni düzenlemelerle ilaç kullanımında israf ve suistimallere neden olan çeşitli uygulamaların da önüne geçilecek.

/ ANKARA

01.06.2006


 

Hububat alım fiyatları açıklansın

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, hububat alım fiyatlarının, üretici maliyetleri göz önüne alınarak bir an önce açıklanması gerektiğini bildirdi. Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, buğday hasadının Çukurova ve Güneydoğu Anadolu’da başladığını, bölgeden alınan bilgilere göre tüccarın da hububat politikasının açıklanması beklediğini ve alımlarda isteksiz davranarak ürüne fiyat vermekten çekindiğini kaydetti.

Geçen yıl uygulanan hububat alım politikasının başarılı olmadığını savunan Bayraktar, 2006-2007 pazarlama sezonunda aynı hataların yapılmaması ve Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) karagün dostluğunu göstermesi gerektiğini ifade etti. Bayraktar, 2006-2007 hububat pazarlama sezonunda TZOB’un beklentilerini şöyle sıraladı: ‘’Hububat alım fiyatları, üretici maliyetlerini göz önüne alarak açıklanmalıdır. TZOB’un çalışmaları sonucu 2006 yılı ürünü buğday maliyeti kilogram başına 41 YKr’dir.

-Alımlarda kota uygulanmamalıdır.

-Çiftçiler, tekel oluşturan sezonluk tüccarın eline bırakılmamalıdır.

-Hububat satış fiyatları alım fiyatlarıyla birlikte açıklanmalıdır.

-Halen Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) giremeyen pek çok arazi ve çiftçi bulunmaktadır. Alımlarda ÇKS şartı aranmamalı, daha önce olduğu gibi çiftçi belgesiyle alım yapılmalıdır.

-Ürün rehin kredisi bu yıl da mutlaka uygulanmalıdır.

-Ürün bedelleri peşin ödenmelidir.

-Hububat primi bu yıl da devam etmelidir. Prim uygulaması, aynı zamanda pazara sunulan ürünün kayıt altına girmesini sağlamaktadır.’’

Ahmet TERZİ / ANKARA

01.06.2006


 

Unakıtan: “Tedbir alınacak bir durum yok’’

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, para piyasalarındaki son gelişmeler için, ‘’şu anda tedbir alınacak bir durum söz konusu değil’’ dedi. Gazetecilerin sorularını cevaplayan Unakıtan, faizlerdeki artışın 2006 bütçesini etkilemeyeceğini söyledi.

Bütçede şu an ödenen faizlerin, daha önce alınan borçlara ait olduğuna işaret eden Unakıtan, faiz artışının, ancak 2007’yi etkileyebileceğini vurguladı. 2007 projeksiyonlarında da eldeki verilere göre hareket edileceğini ifade eden Unakıtan, ‘’2006 rakamları konusunda Hazine ile yapılan çalışmalar bir netice verir, ama şu anda bütçe olarak bize gelişmiş bir yük söz konusu değil. Bekli yılın sonuna doğru bir yük gelir, ama bu da bütçeyi bozmaz’’dedi.

/ ANKARA

01.06.2006


 

Oger Telekom’a kötü haber

Türk Telekom’u satın alan Oger Telekom’a Danıştay 13. Dairesi’nden kötü haber. Yeni kararla birlikte Oger Telekom, Türk Telekom’un varlıklarlarına sahip olamayacak.

Danıştay 13. Dairesi, Oger Telekom yetkilisinin imtiyaz sözleşmesine koyduğu şerhin yürütmesini durdurdu. İmtiyaz sözleşmesinin sona ermesinin ardından Türk Telekom’un her türlü varlığının Telekomünikasyon Kurumu’na bedelsiz devrini öngören maddeye konulan şerh, ‘’Bu maddeye ilişkin her türlü haklarımızın saklı olduğunu beyan ederiz. Buna ilişkin haklarımız bilahare bildirilecektir’’ ifadesini içeriyordu.

/ ANKARA

01.06.2006


 

Denizbank Belçikalı Dexia’ya satıldı

Bankacılık sektörüne yabancı ilgisi devam ediyor. Denizbank’ın yüzde 75’i, 2.4 milyar dolara Fransız-Belçika ortaklığı olan bankacılık grubu Dexia’ya satıldı.

Banka, hissedarlara çağrıda bulunacak. Denizbank’ın sermayesinin yüzde 74,9965’ini temsil eden Zorlu Holding’e ait hisselerin Dexia SA/NV’ye satışı ile ilgili, Dexia ile Zorlu Holding arasında anlaşma imzalandığı bildirildi.

Açıklamada, yapılan anlaşma gereğince Dexia’nın Zorlu Holding’e 2 milyar 437 milyon 386 bin 290.51 doları peşin ödeyeceği kaydedildi.

/ İSTANBUL

01.06.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004