Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 20 Haziran 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Sivil Toplum

AB sürecinde sivil istek ve diyaloğun önemi

AB ile aday ülkeler “sivil toplum” ve “diyalog” konusuna büyük önem vermekte. Çünkü son tahlilde sadece birkaç hükümetin değil kültürleri, inançları ve yaşantıları farklı milyonlarca ferdin birlikteliği söz konusu. Sivil inisiyatif istemeden ve bilgilendirilmeden yapılan hükümet girişimlerinde AB kendi içinde dahi büyük sorunlarla karşılaşıyor.

Bunları aşmak için AB bünyesinde sivil toplum alanı oldukça genişletilmiş durumda. İş piyasası alanı (sendikalar, işveren federasyonları), sosyal ve ekonomik oyuncuları temsil eden kuruluşlar (tüketici kuruluşları), dinî topluluklar, medya, belediye kararlarına katılan gençlik ve aile kuruluşları, sivil toplum kuruluşları (STK) hatta üyeliği ister gönüllü isterse zorunlu olsun, hükümetler ve kamu idaresi dışında kalan tüm toplumsal yapılar bu diyaloğa katılmaya teşvik ediliyor. Böylece, bilgi eksiklikleri gideriliyor; taraflar arası tanınma ve tanışmalar sağlanmış oluyor.

Yani, sağlıklı birleşme ve önyargılardan arınmak için, toplumlar ve AB kurumları arasında güçlü ve sürekli bir diyalog gerekiyor. Şimdiye kadar süreç hep böyle işlemiş.

AB’ye girişindeki söz konusu ülke Müslüman olunca iş daha da ilginç hale geliyor. Her iki tarafın da sorumlulukları artıyor.

Bu süreç, her iki taraftaki sivil istek canlandıkça kısalacaktır. Yoksa işler sadece hükümetlere bırakılırsa arzu edilen ilerlemeler gerçekleşmeyebilir. Başka gündemler öne çıkabilir. Ayrıca siyasî alanın yarın ne getireceği de bilinmez. Onun için sivil toplum alanı bu konunun devamlı sahibi ve takipçisi olmalıdır.

Ülkemizin AB yol haritasında adım adım ilerlemesi devam ederken, hayatın her alanında sivil faaliyeti canlı tutmak, konu hakkında bilgilenme ve bilgilendirmeleri artırmak gerekir. Sivil toplum olarak dersimize iyi çalışmalıyız. İç diyaloglarımızı ve birlikte iş yapabilme kabiliyetlerimizi geliştirmeli ve “AB alanına ne gibi zenginlikler katabiliriz?” sorusunun cevabını bulmalıyız.

AB süreci ve ülkemizin demokratikleşip kalkınmasına ilgi duyan her ferdin yapabileceği bir şey mutlaka vardır. Sözüyle, yazılarıyla, san’atıyla, bilimiyle, hatta nasihat ve teşvikiyle katkı yapmak mümkündür. Mitingler, paneller, konferanslar, kitle iletişim imkânları v.s. kullanılarak topyekûn bir rüzgâr estirilebilir.

Görülecektir ki, sağlıklı ve sağlam bir sivil toplum yapısı ile AB’ye ilginç fikrî ve entelektüel katkılar yapıp, onların dikkatlerini çekmek ve süreci kısaltmak mümkündür.

Tüm bunların gerçekleşmesini istemek faaliyetlerle olur. Eğer istenmezse her konuda olduğu gibi, bir arkadaşımın deyimiyle “Allah da kulunu mahcup etmez.”

Prof. Dr. Gürbüz AKSOY

20.06.2006


“Halkı sivilleşmeden soğutma” da suç olsun

Bizim askeriye de AB’deki özgürlükleri anlamak istemiyor. Vicdanî gerekçelerle askerlik yapmayı reddetmek tüm Avrupa’da temel hak ve özgürlüklerin bir parçası sayılıyor. Avrupa Konseyi’nin üyesi 46 ülke, ikisi hariç, bu hakkı kendi vatandaşlarına tanımış durumda. Tanımayan iki ülkeden biri Türkiye, diğeri de Azerbaycan...

Perihan Mağden, geçtiğimiz aralıkta “vicdanî ret bir insan hakkıdır” başlıklı bir yazıyla, yaşamı kararmış bulunan Mehmet Tarhan’a destek verdi. Genelkurmay Adli Müşavirliği, bu yazı için suç duyurusunda bulundu. İstanbul Başsavcılığı da TCK’nın 318. maddesi gereğince “halkı askerlikten soğutma suçu”ndan dâvâ açtı.

Duruşmanın ilk günü de bir rezalet oldu. Adı çetelerle anılan birileri ve olaya nasıl müdahil olduğu anlaşılmayan “şehit anneleri” grubu, güvenlik güçlerinin hoşgörüsüyle bir terör ortamı yarattı. Avrupa’da sıradan bir hak olan bir özgürlüğü burada yasaklamakla kalmadık, buna ait fikir belirtenleri de saldırganlıklarla karşı karşıya bıraktık. Üstelik, hayatın en büyük acısını yaşamış olan çileli anneleri de “çocuklar ölmesin” diyen bir anlayışa muhalif gibi sunduk.

Aslında küçücük bir grubun oluşturduğu protestocular “her Türk asker doğar” diye bağırıyordu. Bu bile “sivilleşmenin” hangi aşamada olduğunu gösteriyordu. AB taraftarı olduğunu söyleyen askeriye, Avrupa’da sıradan bir hak olan “vicdanî reddi” savunanları ihbar ediyor, son zamanlarda tüm bağlantıları deşifre edilmiş karanlık adamlar duruşmada terör yaratıyor ve fikir özgürlüğünün bu coğrafyada bir palavra olduğu tüm dünyaya ispatlanıyor.

AB böyle bir resme rağmen Türkiye ile müzakere başlatıyor. Siz demokratik bir ülke düşünün ki “halkı askerlikten soğutma” suçu diye bir suç olsun. Madem böyle tuhaf “suçlarımız” var o zaman bir tane daha icat edebiliriz. “Halkı sivilleşmeden soğutma” da suç olsun. Bu ülkede askerliği korumak kadar sivilliği korumanın da önemli olduğunu gösterebiliriz. Üstelik de AB’ye, “biz de fikir özgürlüğü yok ama suç icat etme özgürlüğü var” diyerek de övünebiliriz.

(Mehmet Altan, Sabah, 12 Haziran 2006)

20.06.2006


'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nda yeni düzenlemeler

Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nda yeni düzenlemelere gidiliyor. İçişleri Bakanlığı’nın hazırladığı taslak, sendikalar, barolar, üniversiteler ve siyasî partilere gönderildi.

Mevcut kanunda, toplantı ve gösterilerin kapsamı daha sınırlı iken, taslakta bu sınır daha genişletildi. Şu tür toplantılar, kapsam dışı tutuldu:

Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanların Devlet ve Hükümet işleri hakkındaki toplantı ve konuşmaları ile TBMM üyelerinin halk ile yapacakları sohbet niteliğindeki görüşmeler.

Seçim zamanlarında yapılacak propaganda toplantıları,

Kapalı yer toplantıları,

Spor faaliyetleri ile bilimsel, ticarî ve ekonomik amaçlarla yapılan toplantılar,

Cenaze, düğün, kutlama, tören, şenlik, karşılama, uğurlama ve geleneklerin gerektirdiği diğer toplantılar. Oysa eski kanunda bu tür toplantılarda belirsizlik söz konusu idi.

Eski kanunda düzenlemede yer alan toplantı ve gösteriler için 7 kişiden oluşan düzenleme kurulu üyelikleri kaldırılarak, yerine “yönetici” şartı getirildi. Yani her toplantı ve gösteri yürüyüşü ile ilgili sorumluluğu üstlenebilen bir “yönetici”nin bulunması gerekiyor. Taslakla, toplantı ve gösteri yürüyüşleri ile basın açıklamaları şu şartlara bağlandı:

İl ve ilçelerde hangi meydan ve açık yerlerde veya yollarda toplantı, yürüyüş veya basın açıklaması yapılabileceği ve bu toplantı, yürüyüş veya basın açıklaması için toplanma ve dağılma yerleri ile izlenecek yol ve yönler mülki amir tarafından, ayrı ayrı kararlaştırılarak alışılagelmiş araçlarla önceden duyurulur. Bu karar alınırken belediye, o yerde örgütlü işçi, işveren ve kamu görevlileri sendikaları ile sanayi ve ticaret odalarının görüşleri alınır.

Toplantı ve gösteri yürüyüşleri ile basın açıklaması yapılacak yerler belirlenirken, kamu binaları, hastahaneler, diplomatik temsilcilikler, siyasî parti merkezleri ve ibadet yerleri için 100 metreye kadar mesafe kısıtlaması getirilebilir

20.06.2006


Türkiye, ‘cep vergisi’nde dünya birincisi

Dünya GSM Birliği’nin (GSM Association) raporuna göre Türkiye yüzde 56.3’lük cep vergisiyle 50 ülke arasında birinci oldu. Bu oran Türkiye’den sonra en yüksek vergi uygulayan Uganda’nın yaklaşık iki katı.

Araştırmaya göre, Türkiye’de mobil hizmetler üzerinden alınan vergi yükü yüzde 56.3’ü buluyor. Araştırmaya dahil edilen 50 ülkenin ortalaması ise yüzde 17.1. Bu alanda bazı AB üyesi ülkelerin uyguladığı vergi oranları şöyle: Fransa’da yüzde 20.6, İtalya’da yüzde 20, Yunanistan’da yüzde 18, İngiltere’de yüzde 17.5, Almanya’da yüzde 17.

20.06.2006


Hakim ve savcılar örgütleniyor

Adalet Bakanlığı’nın 2000 yılında hazırladığı Türkiye Hakimler ve Savcılar Birliği’ni reddeden yargıç ve savcılar, kendi aralarında kurmaya hazırlandıkları “Yargıç ve Savcılar Birliği”nde örgütleniyor. Kısa adı “YARSAV” olarak belirlenen birlik önümüzdeki günlerde kuruluş dilekçesini Ankara Valiliği’ne sunacak. “Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti” sloganıyla yola çıkan ve yargı bağımsızlığı, tarafsızlık, yargıç güvencesini amaç edinen Birlik, hukuk devleti, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile yargıç güvencesi konularında araştırmalar, çalışmalar ve yayınlar yapma ve bu konularda yapılan çalışmaları destekleme kararı da aldı.

20.06.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004