Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 09 Temmuz 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Kamulaştırılmış din eğitimi

Bir Alevî vatandaşımızın, çocuğunun okulda aldığı din eğitimine karşı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne açtığı dava, “din eğitimi” sorununu alevlendirdi.

Davacı, Alevî inancına mensup çocukların zorunlu din derslerine katılmasının insan haklarına aykırı olduğunu iddia etmiş ve mahkeme bu iddiayı “kabul edilebilir” bulmuştu. Arkasından ilgili ve ilgisiz bütün tarafların katıldığı hararetli bir tartışma başladı. Sıradan bir gelişme bile, din eğitimini gündemin ilk sırasına çıkarttığına göre, bir türlü çözemediğimiz, sadece üzerini örttüğümüz esaslı bir sorunumuz var demektir.

Sorun aslında din eğitimi sorununu da aşıyor; eğitim sisteminin bütününü kilitleyen ve felce uğratan bir soruna dönüşüyor. Çürümüş, çökmüş bir eğitim sistemi içinde, çağdaş dünyanın gerektirdiği hiçbir şeyi öğrenmeden ve eğitilmeden yıllarını geçiren çocuklarımızı, sadece din eğitimi ile ilgili tartışmalarda “sistemin mağdurları” olarak hatırlıyoruz. “Din eğitimi”, eğitim sisteminin bütünü içinde “normal” bir yerde durmuyor. Cumhuriyetin başından beri, din eğitimini mümkün olduğu kadar daraltmak, daraldığı alanda da sadece “resmî devlet eğitimi”ne konu etmek, eğitim sisteminin bütününü bir tabu haline getirdi. Sistemin en temel sorunu eğitimin, demokratik bir toplumla uyumlu, demokrasiyi geliştiren ve yaşatan bir dünya yerine, yasaklarla çevrili bir alana hapsedilmesidir. “Din eğitiminin önü açılır” endişesi, eğitimin bütününde, rasyonel bir adım atılmasını engelliyor. Yaşadığımız örneklere bakalım: Yükseköğretim reformu, üniversiteye girişte katsayı sorununa adil bir çözüm getirilemediği için gerçekleştirilemedi. Reforma direnenler mevzilerini, “laikliğin bekçisi”, yani “din eğitimine geçit vermeyenler” sıfatıyla tanımlıyorlar. Türkiye’nin ara kalifiye insan gücü ihtiyacını karşılaması gereken meslek liseleri, sırf imam-hatiplere yolu kapatabilmek için baltalanıyor. Kısaca “din eğitimi” sorunu gerçekte karşımıza koskoca bir sistem sorunu olarak çıkıyor. Bu sorun çözülemediği için, çağın uzağına düşüyoruz, enerjimizi ve sınırlı imkanlarımızı heba ediyoruz; bu sorun çözülemediği için demokrasi eğitimini veremiyoruz. Yasaklarla yaşamayı doğal kabul ediyoruz. Özgür bırakılmayan, rüşdünü ispatlayamayan ve özgüveni bir türlü yerleşemeyen toplumun sorun çözme yeteneği de gelişemiyor.

“Din kültürü ve ahlâk bilgisi” dersinin, bütün dinlere eşit mesafede duran ve din eğitimi değil, din öğretimi veren bir ders olduğu iddiası doğru değil. Bu dersi ilahiyat mezunları verdikleri zaman, Hanefî-Maturîdî esaslarına uygun içeriğe göre veriyorlar. Bazen meslekten hoca bulunmadığı zaman, ateizmi öğreten felsefe öğretmenlerine de rastlanıyor. Bu dersin mevcut sistem içinde toptan kaldırılmasını savunmak da adil değil. Çünkü vatandaş, çocuğu için zarurî gördüğü din eğitimini, sadece devletin okullarından karşılayabiliyor. Bu derslere karşı çıkanların atladığı anayasal bir hüküm var: Türkiye’de devlet dışında hiçbir kimse ve hiçbir kurum din eğitimi veremez.

Sadece Türkiye’ye has bir düzenleme: Din eğitiminin miktarı ve içeriği devlet tarafından belirleniyor. Halbuki hem miktarı hem de içeriği din eğitimini talep edenlerin belirlemesi gerekir. Sorunun çözümü de budur: Vatandaş din eğitimini talep edecek; devlet de bu talebin özgürce karşılanmasına yönelik düzenlemeler yapacak. Hiç olmazsa, talep edenin seçme özgürlüğü olacak. Sünni vatandaş için, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın belirleyeceği muhteva; bugün karşılanamayan din eğitimi ihtiyacına da cevap verecektir. Alevilik gibi, farklı inançlar için de, Avrupa ülkelerinde olduğu gibi bu inanç mensuplarını temsil eden düzenlemeler yapılmalıdır.

Özgür olmayan bir toplum, hoşgörüyü ve uyumu yakalayamaz. Kamulaştırılmış din eğitimi yerine, özgür toplumun talebiyle biçimlenen din eğitimi, eğitim sisteminde reformun kapılarını da sonuna kadar açacaktır.

Zaman, 8.7.2006

Mümtaz’er TÜRKÖNE

09.07.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Kamulaştırılmış din eğitimi

  Deli saçması mı?

  Bu ırkçı başlığı kim attı?

  Savcıyı at, rektörü tut...

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004