Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 04 Ağustos 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

İKÖ’den acil ateşkes çağrısı

İslâm Konferansı Örgütü (İKÖ) genişletilmiş yürütme kurulu toplantısına katılan ülkelerin temsilcileri, Lübnan’da acil ateşkes çağrısında bulundular. Dünyanın en kalabalık Müslüman ülkesi Endonezya’nın Devlet Başkanı Susilo Bambang Yudhoyono, ‘’Bu savaş durmalı. Aksi halde bu, İslâm dünyasının radikalleşmesine yol açacak, hatta bugün ılımlı olanların bile... Böylece, nihaî kâbusa, yani medeniyetler çatışmasına bir adım kalmış olacak’’ diye konuştu.

Ev sahibi Malezya’nın Başbakanı Abdullah Ahmed Bedevi, BM bayrağı altındaki barış gücü operasyonuna kuvvet sağlamak için hazır olmaları gerektiğini söyledi.

İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad da, ‘’(Duruma) esas çare Siyonist rejimin ortadan kalkması olsa da şu aşamada acil bir ateşkes tesis edilmeli’’ dedi.

Ahmedinejad, ‘’İngiltere ve Amerika’nın, Siyonist rejimin Lübnan’a saldırısında ortakları olarak Lübnan’ın zararlarını tazmin etmeleri gerektiğini’’ söyledi.

Pakistan Başbakanı Şevket Aziz de, şiddet tüm bölgeyi kaplamadan ve Orta Doğu’da adil ve kalıcı bir barış umudu tamamen ortadan kalkmadan önce saldırıların sona ermesi gerektiğini söyledi.

Lübnan Dışişleri Bakanı Fevzi Salluk da, ülkesinin tek isteğinin kapsamlı bir ateşkes olduğunu söyledi.

Bu arada, 100 kadar eylemci, toplantının yapıldığı yerin dışında İsrail karşıtı gösteri yaptı. Göstericiler ‘’Asıl Terörist İsrail’’, ‘’Müslümanların katledilmesine izin vermeyin’’ yazılı pankartlar taşıdılar.

/ PUTRAJAYA

04.08.2006


 

BU SAVAŞIN GALİBİ YOK

İslâm Konferansı Örgütünün (İKÖ) Malezya’da yaptığı toplantısında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘’Hiçbir gerekçe bu yapılanı masum gösteremez. Tanık olduğumuz bu savaş hiçbir şekilde meşru olarak kabul edilemez. Müdafaa edilemez. Bu adil olmayan bir savaştır. Bu savaşın galibi olmayacaktır. Nefret tohumları eken, radikalizme götüren bir savaştır. Korkunç küresel yeni bir yangının, büyük bir felâketin bizleri beklediğini söylemek kehanet olmayacaktır’’ dedi.

Erdoğan, başşehir Kuala Lumpur’da İKÖ’nün düzenlediği, 18 ülkenin hükümet ve devlet başkanları düzeyinde katıldığı olağanüstü Yürütme Kurulu toplantısının açılışında yaptığı konuşmada İsrail’in Lübnan’da yaptıklarının orantısız güç kullanımı olduğunu, kadınlarla çocukların göz göre göre öldürüldüğünü belirtti. Erdoğan, ‘’Hiçbir gerekçe bu yapılanı masum gösteremez. Tanık olduğumuz bu savaş hiçbir şekilde meşru olarak kabul edilemez. Müdafaa edilemez. Bu adil olmayan bir savaştır. Bu savaşın galibi olmayacaktır. Nefret tohumları eken, radikalizme götüren bir savaştır. Korkunç küresel yeni bir yangının, büyük bir felaketin bizleri beklediğini söylemek kehanet olmayacaktır’’ dedi.

ATEŞ SİZE DE DOKUNUR

Erdoğan, Orta Doğu’da başlayan yangının medeniyetler çatışması potansiyeli taşıdığını, BM’nin temsil ettiği barış ideallerine yönelik büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olunduğunu belirterek, şunları söyledi:

‘’Şayet bugün sesimizi yükseltmezsek, bugün bu gidişe dur diyemezsek, bugün BM çatısı altında barışa yönelik bir iddia ortaya koyamazsak, yarın çok geç olabilir... Bunun için özellikle İKÖ ve AB’ye çok önemli görevler düşmektedir. BM Genel Sekreterinin bütün gayretlerine rağmen Güvenlik Konseyi, üyeleri arasındaki görüş ayrılıkları nedeniyle zayıf düşürülmüştür. Geri dönülemez biçimde bozma istidadı gösteren bu tehdit karşısında BM barış üzerinde duracak güçlü bir iradeyi maalesef pek ortaya koyamamıştır. Bugün dokunulmayanlar, yarın bana dokunulmayacak rehaveti içine girmesinler. Aynı tarafsızlık, aynı durum onlara da olabilir. Onun için bugünden tezi yok tavrımızı koyarak, adımlarımızı atmamız gerekmektedir.’’

ŞİDDETLE BARIŞA ULAŞILMAZ

Başbakan Erdoğan, bunun için uzun soluklu bölgesel ve küresel çabalara ihtiyaç olduğunu belirterek, ‘’Türkiye terörün her türlüsünü kınamaktadır. Tedhiş eylemlerinin hiçbir şekilde masum görülemeyeceğine inanmaktadır. Bölgenin yaşadığı bunca acı tecrübeden sonra herkes şunu daha iyi anlamalıdır: Kötülüğü bertaraf etmek, ancak bizzat kötülüğün kendisini yok etmekle, kötülüğü ortaya çıkaran bataklığı kurutmakla mümkündür. Şiddetle barışa ulaşılamaz. İhtilâflarını kan davasına dönüştürenlerin dünyayı nasıl bir kaosa sürüklediği bilinmektedir’’ dedi.

LÜBNAN FİLİSTİN’İ UNUTTURDU

Lübnan’daki savaşı, noktasal bir sorun olarak değerlendirmenin mümkün olmadığını ve Filistin meselesinin tayin edici rolünün gözden kaçırılmaması gerektiğini ifade eden Erdoğan, ‘’Dikkat edilirse Lübnan’da yaşanan olaylar, neredeyse Filistin’i unutulur hale getirdi’’ diye konuştu.

İKÖ, TARİHİ SORUMLULUK ÜSTLENMELİ

Erdoğan, özellikle İKÖ olarak tarihi bir sorumlulukla karşı karşı oluunduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Gerek temsilcisi olduğumuz halklarımız, gerekse Filistin ve Lübnan halklarının yaşamakta olduğu acıları bir an önce sona erdirecek somut adımlar atılmasını bekliyoruz. Bölgede kapsamlı bir barışın koşullarını konuşmaya başlamadan önce atılması gereken çok acil, çok önemli adımlar var.’’

İSTİKRAR GÜCÜ BM ÇATISINDA OLMALI

Başbakan Erdoğan, özellikle BM zemininde son günlerde gündeme gelen İsrail-Lübnan arasında bir istikrar gücü konuşlandırılmasıyla ilgili olarak söz konusu gücün zamanlaması, yetki alanı ve kompozisyonunun İKÖ açısından ehemmiyetle değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederek, ‘’Bu güç mutlaka BM çatısı altında olmalı, tarafların rızasına dayanmalı, güven ve istikrarı sağlamaya yetecek bir çeşitliliği de içinde barındırmalıdır” diye konuştu.

SİNYORA TELEFONLA BAĞLANDI

Bu arada Erdoğan konuşmasını yaparken, Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora Lübnan'dan telekonferansla toplantının yapıldığı salona bağlandı. Erdoğan bağlantı sırasında konuşmasına ara verdi. Sinyora, ''Keşke sizin aranızda olabilseydim. Lübnanlıların günlerdir nasıl bir kâbus yaşadığını sizlere anlatmak isterdim. Bugüne kadar Lübnan 7 kez yıkıldı ve yeniden yapıldı. İsrail, ülkenin hem alt yapısı, hem üst yapısı, hem insanların hayatlarına zarar veriyor. Şu anda bine yakın kişi öldü. Uluslararası toplum neden İsrail devleti bize saldırırken seyirci kalıyor? Roma toplantısında sunduğum yedili paket teklifi, Lübnan parlamentosunda kabul edildi. Tüm ülke onayladı. Bu yedi maddelik planın İKÖ tarafından da kabul edilmesini istiyorum'' dedi.

Bu çağrıya Malezya Başbakanı Abdullah Ahmed Bedevi de ''Biz sizi hayal kırıklığına uğratmayacağız. Yedi maddelik planı kabul etmeye hazırız'' cevabını verdi.

/ KUALA LUMPUR

04.08.2006


 

ABD’ye güven sarsılıyor

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Lübnan’da devam eden trajedinin, ABD’nin özgürlük ve adalet konularındaki liderlik mirasına ilişkin dünyada sorular uyandırdığını ve Ortadoğu’nun demokratik dönüşümüne yönelik umutların da paramparça olmasına yol açtığını belirtti.

Gül, ABD’nin en önemli gazetelerinden The Washington Post’ta yayımlanan makalesinde, ‘’Lübnan’da gözümüzün önünde gelişen ağır trajedi ve üç haftadır süren acılardan sonra uluslararası toplumun bunu hala sona erdirememesi, maalesef ABD’nin özgürlük ve adalet konularındaki gururlu mirasına ilişkin sorular uyandırıyor. Benim neslim, demokrasinin yüksek değerlerinin yanında duran bir ABD imajıyla büyüdü. Bu nazik, kibar ulus görüntüsü, Lübnan’daki olaylar gelişirken dünyanın her yerinde milyonlarca insanın bunu korkuyla izlediği bir ortamda donuklaşıyor’’ dedi.

BOMBALAR VİCDANLARI DA VURDU

Bugün Lübnan’daki yıkımın canlı görüntülerinin dünyada evlerin içinden izlendiğini ve Beyrut sokaklarını vuran her bombanın aslında her yerde insanların vicdanlarını da vurduğunu belirten Gül, şunları kaydetti:

‘’Dünyanın her yerinde aynı soru soruluyor: Tek başına bu trajediyi durdurma imkan ve kabiliyetine sahip olan dünyanın tek süper gücü, insanların bu kadar acı çekmesine neden göz yumuyor ve merhamet çağrılarını neden karşılıksız bırakıyor?’’

Gül, ‘’Bizim, ABD ve diğer müttefiklerle binbir çabayla geliştirilmesine uğraştığımız Orta Doğu’nun demokratik dönüşümüne yönelik umutlar da bölge insanlarının yaşamları gibi paramparça oluyor’’ ifadesini kullandı.

RADİKALİZM ARTAR

Ortaya çıkan derin öfke duygusunun, sorumlu hükümetleri, halklarının haklı yere ortaya çıkan kızgınlıklarıyla başa çıkma gibi zorlu bir sınavla karşı karşıya bıraktığını ve bu ortamda radikallerin ve fanatiklerin, eylemlerini haklı göstermeye ve etkilerini genişletmeye çalıştığını belirten Gül, ‘’Kimsenin buna izin vermeye hakkı var mı?’’ diye sordu. Bu durumun, uygarlıklar arasında gereken diyalog ve anlayışa yardımcı olmadığını kaydeden Bakan Gül, bu enformasyon devrinde yüksek ahlaki değerleri korumanın her zamankinden daha gerekli olduğuna dikkat çekerek, ‘’Kolektif vicdanımızın günlerdir bize yapmamızı söylediği şey için hepimizin harekete geçmesi gerekiyor’’ dedi.

ULUSLAR ARASI TOPLUM EYLEME GEÇMELİ

Gül, ‘’Asimetrik tehditlerle karşılaşıldığında güvenliğe ilişkin klasik kavramlarımızın sınırlı kaldığını Lübnan’da bir defa daha gördük. Gerçek şu ki orantısız ve ayırımsız güç kullanılması, zor durumları daha da zorlaştırırken, hiç kimsenin güvenliğini de artırmıyor’’ ifadesini kullandı.

Mevcut kriz için tek çözüm yolunun, Orta Doğu’da çıbanlaşan sorunların temeline ve bu çatışmanın kökenine inecek şekilde uluslararası toplumun kararlı şekilde eyleme geçmesi olduğunu belirten Gül, ‘’Etkili olabilmesi için başkalarından uymaları istenen değerlerekendisi de uyan gerçek bir liderlik gerekiyor’’ dedi.

/ WASHINGTON

04.08.2006


 

OKS’de son gün

OKS 1. Yerleştirme sonuçlarına göre yerleşmeye hak kazanan adayların kayıt için başvuru süresi bugün sona eriyor.

04.08.2006


 

STK’lardan Lübnan konsolosluğuna ‘destek’ ziyareti

Bazı sivil toplum kuruluşu temssilcileri, Lübnan’ın İstanbul Konsolosluğu’na destek ziyaretinde bulundu, konsolosluk önünde yapılan basın açıklamasıyla İsrail, ABD ve İngiltere’yi protesto etti.

Lübnan’ın İstanbul Konsolosluğu önünde biraraya gelen savaş karşıtlarından Küresel BAK Temsilcisi Yıldız Önen, MAZLUMDER İstanbul Şube Başkanı Mustafa Ercan, Türk Tabipler Birliği Başkanı Gençay Gürsoy, DİSK Genel Sekreteri Musa Çam, KESK MYK Üyesi Sevgi Gökçe, SODEV Başkanı Erdol Kızılelma, TMMOB 2. Başkanı Hüseyin Yeşil, Yazar Leyla İpekçi, Yıldız Ramazanoğlu ve Nuray Mert’ten oluşan bir ekip, dün Lübnan Konsolosluğuna destek ziyaretinde bulundu. Ziyarette, Türk tabipleri olarak gönüllü hekimlik konusunda her türlü desteği vereceklerini söylediğini aktaran Türk Tabipler Birliği Başkanı Gençay Gürsoy, konsolosun da Lübnan’ın altyapısının taprip olmasına rağmen ayakta kalmaya devam ettiğini ve Türkiye’den gördükleri bu desteklerden memnuniyet duyduklarını ifade ettiğini söyledi. Grup adına basın açıklamasını okuyan Ressam Mehmet Güleryüz de savaş karşıtları olarak Filistin ve Lübnan’da yaşanan vahşeti gördüklerini ve duyduklarını haykıracaklarını vurguladı. Bush’un, Blair’in ve Olmert’in insanlık vicdanında savaş suçlusu olarak yeraldığını söyleyen Güleryüz, “Bush ve Blair beyler, Lübnan’a barış gücü gönderilmesini istiyorlar. Türkiye’nin de bu gücün içinde yeralmasını istiyorlar. Artık kavramları daha fazla kirletmeyin! Lübnan’da barış gücü Lübnan halkıdır, bu kirli işgale tüm güçleriyle direnenlerdir. Irka işgalinden beri, ABD’nin karşısında sus pus kesilme kurumu haline gelen Birleşmiş Milletler de NATO da barış gücü olarak adlandırılamaz” dedi. Açıklamada AKP’ye de mesajlar gönderen Güleryüz, “Halkın Lübnan’da yaşanan vahşete duyduğu öfkeyle oynamayın. İster ateşkes olsun ister olmasın, Türkiye’nin Lübnan’a göndermesi gereken tek şey, halkın barış duygularıdır, ekmektir, sağlık yardımıdır, çadırdır, insanlıktır! Türkiye Lübnan’a asker yollayamaz” diye konuştu.

Naciye KAYNAK / İSTANBUL

04.08.2006


 

Şemdinli dâvâsında üye hakim çekildi

Şemdinli davası sanıklarından terör örgütü PKK itirafçısı Veysel Ateş’in Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı davanın bugünkü duruşmasında üye hakim Ferhat Erbaş, yargılamada ‘’vicdanen tarafsız olamayacağı’’ kanaatiyle davadan çekildi.

Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde 9 Kasım 2005’te Seferi Yılmaz’a ait kitapevinin bombalanması olayına karıştığı gerekçesiyle tutuklanan terör örgütü PKK itirafçısı Veysel Ateş 5. kez hakim karşısına çıktı. Van 3.Ağır Ceza Mahkemesinde yaklaşık 1 saat süren duruşma sonunda mahkeme heyeti duruşmayı, 24 Ağustos tarihine erteledi. Mahkeme heyetinin, başkan İlhan Kaya ile üye hakimler Ferhat Erbaş, Muharrem Ballı ve Savcı Metin Dikeç’ten oluştuğu duruşmada, sanık avukatı Yurdakan Yıldız, Başkan Kaya ve üye hakim Ballı’nın reddini talep etti. Yıldız, mahkeme başkanı Kaya ile üye Ballı hakkındaki ret talebini, 19 Haziranda görülen esas davada aynı mahkeme heyetinin müvekkili Ateş’i suçlu bulması gerekçesiyle istediğini belirtti. Müdahil avukatlarının üyelikten reddini istemesi üzerine Hakim Ferhat Erbaş, müdahil avukatlarının talebinin süresinde yapılmadığı için reddedilmesi gerektiğini kaydederek, yargılamada ‘’vicdanen tarafsız olamayacağı’’ kanaatiyle davadan çekildi.

Savcı Metin Dikeç, sanık ve müdafi avukatlarının reddi hakim talebinin değerlendirilmesini heyetin takdirine bıraktığını ifade etti. Mahkeme heyeti ise sanık avukatı Yurdakan Yıldız’ın duruşma öncesi Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesine sunduğu ‘’mahkeme heyetinin reddine’’ ilişkin yazının ellerine ulaşmaması ve redd-i hakim talebinin değerlendirilmesi için duruşmayı erteledi.

/ VAN

04.08.2006


 

Bir milyon insan evsiz

İsrail’in saldırılarının ardından yardımları ulaştırmak üzere Lübnan’a giden ekip arasında yeralan İHH Basın Sözcüsü Osman Atalay, bir milyona yakın Lübnanlının evlerini terk etmek zorunda kaldığını ifade ederek, en çok tıbbi malzemeye ve sünger yatağa ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Bölgedeki durum hakkında bilgi veren Atalay, bine yakın kişinin hayatını kaybettiği, binlerce kişinin yaralandığı Lübnan’da bir milyona yakın insanın da evlerini terk etmek zorunda kaldığına dikkat çekti. Atalay, şunları söyledi:

“Yaşanan saldırıların ardından Filistin ve Lübnan’da insanlar büyük sıkıntılarla yüz yüze bulunuyor. İsrail bombalarıyla Lübnan’ın güney bölgesi başta olmak üzere bütün ülke yerle bir olmuş durumda. Sekiz yüz bin civarında insan evlerini terk etti ve göç devam ediyor. Pek çok kişi okullarda veya büyük kamu binalarında barınıyor. Bazıları mukavva kutular üzerinde uyuyabilirken çoğu uyumak için mukavva kutusu bile bulamıyor.”

Özellikle sünger yatağa ihtiyaç olduğunu söyleyen Atalay, bunun yanında, ciddi boyutlarda gıda ve tıbbi malzemeye ihtiyaç olduğunu bildirdi.

Türkiye’den Lübnan’a büyük destek olduğunu ve toplanan yardımların İHH tarafından saldırının üçüncü gününde Lübnan halkına ulaştırıldığını aktaran Atalay, “Önümüzün kış ve Ramazan olduğunu düşünürsek, Lübnan halkının daha çok yardıma ihtiyacı olduğunu söyleyebiliriz. Onun için Türk halkının yardım seferberliğini devam ettirmesini istiyoruz” dedi.

/ İSTANBUL

04.08.2006


 

Özer: TBMM, çıkardığı yasaya uymadı

Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcı ve Konya Şube Başkanı Kemal Özer, TBMM’nin web sitesinde Türkiye İsrail ve Filistin Parlamentolararası Dostluk Gruplarına ait herhangi bir bilgi bulamayınca Bilgi Edinme Yasası'ndan yararlanarak gruplara üye milletvekillerinin listesini istediklerini, ancak TBMM’nin cevap vermediğini savundu.

Özer, “Sorularımız TBMM tarafından cevaplanmamıştır. TBMM tarafından gönderilen 26.07.2006 tarih ve 1698 sayılı yazıda ‘Türkiye İsrail Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Adana Milletvekili Tarım ve Köy İşleri Komisyonu Başkanı Vahit Kirişçi’dir. Türkiye Filistin Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Adana Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi’dir’ denilmektedir. Bu cevabın Türkçesi şudur: Biz sana bunu vermeyiz. Alabilirsen grup başkanlarından listeyi al” diye konuştu. Kendi çıkardığı Bilgi Edinme Yasası'na uymayan Meclis’nin saygınlığını ve inandırıcılığını kaybedeceğini söyleyen Özer, “TBMM’nin saygınlığına gölge düşürmeye kimsenin hakkı yoktur. Talep ettiğimiz veriler tarafımıza derhal gönderilmeli ve TBMM web sitesinde derhal yayınlanmalıdır” dedi.

Fatih KARAGÖZ / ANKARA

04.08.2006


 

Mumcu: ‘İstikrar’ masal gibi

ANAVATAN Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, ‘’Adına ‘istikrar’ denilen masal, tıpkı bir ninni gibi, giderek yoksullaşan, umutsuzluk batağına saplanan toplumu avutuyor, adeta bir hipnozun içinde uyutuyor’’ dedi.

Mumcu, partisinin İstanbul İl Başkanlığı tarafından “Yeniden İktidara Yürüyüş’’ adıyla Pendik’te bir restoranda düzenlenen yemekte yaptığı konuşmada, ‘’Türkiye’nin etkinliği iddiasını Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kadar seslendirebilecek siyasetçi ve aydın kalmadığını’’ savunarak, ‘’herkesin günü kurtarma telaşı içinde yaşamaya mahkum edildiğini, insanların işini kaybetmekten, çocuklarının okulda başına bir hal gelmesinden korktuklarını’’ kaydetti. Erkan Mumcu, “Adına ‘istikrar’ denilen masal, tıpkı bir ninni gibi, giderek yoksullaşan, umutsuzluk batağına saplanan toplumu avutuyor, avutuyor, avutuyor, adeta bir hipnozun içinde uyutuyor’’ diye konuştu.

“Türkiye’de sadece değerlerin sömürüldüğü bir siyaset yapıldığını ve insanların korku tüneline çekildiğini’’ ileri süren Mumcu, ‘’Onlar gelirse laiklik, bunlar gelirse din elden gider, onlar gelirse vatan bölünür’’ denildiğini kaydetti.

/ İSTANBUL

04.08.2006


 

YÖK’ten iptal dâvâsı

Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK), Maliye Bakanlığının 1 Temmuz 2006 tarihli Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliğinin iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle Danıştay’da dava açtı.

Dava dilekçesinde, “Verilen sağlık hizmetindeki harcamaları bile maliyetinin çok altında değerlendirerek ödeme yapılması yönündeki bu tebliğ, üniversite hastanelerinin sadece sağlık ocağı gibi çalışmasına neden olacaktır” denildi. YÖK’ün dava dilekçesinde, Tebliğ detaylı incelendiğinde “hiçbir sağlık kuruluşunda belirlenen bu kıstaslara göre sağlık hizmeti verilmesi, teşhis konulması ve tedavi yapılmasının mümkün görülmediği” savunuldu.

/ ANKARA

04.08.2006


 

Zammın, EGO’nun borcuyla ilgisi yok

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, doğal gaza yapılan son zammın EGO’nun BOTAŞ’a olan borcuyla ilgili olmadığını bildirdi.

Ankara Hilton Oteli’nde düzenlenen ‘’1. Türkiye Elektrik Piyasası Konferansı’’na katılarak bir konuşma yapan Bakan Güler, çıkışta ‘’Doğal gaza son yapılan zammın EGO’nun BOTAŞ’a olan borcundan kaynaklandığı yönünde haberler var, bu doğru mu?’’ şeklindeki bir soru üzerine, doğal gaz zammının EGO’nun borcuyla ilgili olmadığını söyledi.

EGO ve BOTAŞ arasındaki görüşmelerin de sürdüğünü belirten Güler, ‘’BOTAŞ ve EGO iki değerli kamu kuruluşu. EGO’nun borcuyla ilgili ödeme planları da yapıldı. Bunu yakın zamanda çözeceğimizi umuyoruz’’ diye konuştu.

/ ANKARA

04.08.2006


 

Gülle iyileşiyor

AKP Genel Başkan Yardımcısı Akif Gülle’nin, sözlü uyaranlara da kuvvetli cevaplar vermeye başladığı bildirildi.

Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinden yapılan açıklamada, Gülle’nin hastaneye yatışının on sekizinci günü olduğu hatırlatılarak, sağlık durumunun uzman heyet tarafından dünde değerlendirildiği belirtildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi: ‘’Sayın Gülle, sözlü uyaranlara da kuvvetli cevaplar vermeye başlamıştır. Bu cevaplar nörolojik iyileşmesinin, bir önceki güne göre daha iyi olduğunun delili olarak değerlendirilmektedir. Metabolik ve laboratuvar bulguları dengeli olarak seyretmektedir.

Hastamızın yoğun bakım ünitesinde tedavisi devam etmektedir.’’

/ ANKARA

04.08.2006


 

Rumlardan şaşırtan adım

Kıbrıs Rum yönetimi, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos’un görüşmesi için, Rum liderinin BM’nin aracılığıyla Talat’a bir mektup gönderdiğini açıkladı.

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ise ‘’ellerine ulaşmış bir mektup olmadığını’’ bildirdi. Talat, bununla birlikte, Rum tarafının sunduğu önerilerde, iki liderin liste ve komite çalışmalarının sonuçlandırılması amacıyla 10 Ağustostan sonra buluşması öngörüsünün yer aldığını söyledi.

Rum yönetimi sözcüsü Hristodulos Pashiardis, iki liderin bir araya gelmesi için Papadopulos’un gönderdiği mektupta, yapılacak görüşmede, iki tarafın Kıbrıs sorununun özüne ilişkin tartışılacak konularla ilgili listeyi teati ettikten sonra gelişmeleri gözden geçirme ve değerlendirmenin talep edildiğini kaydetti. Talat’ın söz konusu davete olumlu baktığını ifade eden Pashiardis,görüşmenin zamanının belli olmadığını söyledi.

/ LEFKOŞA

04.08.2006


 

Zalim zulmünde boğulacak

Diyanet-Sen Genel Başkanı Ahmet Yıldız, ''Filistin ve Lübnan'ı insan haklarını hiçe sayarak kan ve gözyaşına boğan İsrail, yaptığı zulümlerin ağırlığı altında ezilerek yok olacaktır'' dedi.

Yıldız, Memur-Sen Tekirdağ İl Temsilciliği Lokalinde düzenlenen basın toplantısında, Diyanet-Sen'in öncelikli talebinin Türkiye'nin kalkınması, ilerlemesi, sosyal barış ve adaletin sağlanması, demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla yerleşip ilerlemesi olduğunu söyledi. İsrail'i ve onun yaptığı zulme göz yumanları nefretle kınadıklarını belirten Yıldız, ''Filistin ve Lübnan'ı insan haklarını hiçe sayarak kan ve gözyaşına boğan İsrail, yaptığı zulümlerin ağırlığı altında ezilerek yok olacaktır'' diye konuştu.

Yıllardır memur olup olmadığı tartışılan din görevlilerine diğer memurlara tanınan hakların tanınmasını istediklerini de ifade eden Yıldız, şunları kaydetti:

‘’Bilindiği gibi 1979 yılında Anayasa Mahkemesince 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Teşkilât Yasası’nın birçok maddesi iptal edilmiş, aradan yıllar geçmesine karşın hiçbir düzenleme getirilmemiştir. Biz özerk Diyanet, seçilmiş başkan, etkin din görevlisi istiyoruz. Halen 16 bin din görevlisi açığı bulunmaktadır. Diyanet TV kurulmasını istiyoruz. Diyanet Akademisi kurulmalı, istenen nitelikli din görevlisi yetiştirilmeli. Din görevlilerimize, görevde oldukları hafta ve bayram tatillerinde mesai ücreti ödenmeli.’’

Hıristiyan aleminde olduğu gibi hastanelerde kalanların din ihtiyaçlarını karşılayacak din görevlileri tahsis edilmesini isteyen Yıldız, bu hizmetlerin hastalar üzerine en az yüzde 30-40 yarar sağladığının yapılan anketlerde ortaya konulduğunu kaydetti.

Yıldız, ayrıca 12 yaşından küçüklere Kur’ân-ı Kerim kurslarının yasaklanmasının din öğrenimi açısından olumsuzluklar getirdiğini belirterek, bu yasağın kaldırılması gerektiğini söyledi.

/ TEKİRDAĞ

04.08.2006


 

Dünya, ‘sağırlar diyaloğu’nu oynuyor

‘’Keçiören Sivil Toplum Kuruluşları Platformu’’ üyeleri, Filistin ve Lübnan’da gerçekleştirilen operasyonlar sebebiyle, İsrail’in Ankara Büyükelçiliği önünde eylem yaptı ve elçilik önüne siyah çelenk bıraktı.

Ellerinde Türk bayrakları ve İsrail aleyhinde pankartlar olan eylemciler, büyükelçilik önünde sloganlar atıp tekbir getirdiler. Grup adına yapılan açıklamada, ‘’insan hak ve hürriyetlerinin doruğa ulaştığının iddia edildiği 21. yüzyılda, İsrail’in Ortadoğu’da vahşi bir katliâm yaptığı’’ belirtildi. Bu olaylar karşısında, BM başta olmak üzere uluslar arası kuruluşların ve dünyanın ‘’sağırlar diyaloğu’’ oynadığı ifade edilen açıklamada, İsrail’e bu şekilde, adeta daha büyük katliamlar için cesaret verildiği kaydedildi. Uluslar arası kuruluşların, yaşanan katliâmları durdurmaya davet edildiği açıklamada, ‘’İsrail’i de bu vahşetleriyle bir yere varamayacağını, şiddetin daha büyük nefretler doğuracağını göz önüne alarak; katliâmları durdurmaya ve işgal ettiği topraklardan çekilmeye çağırıyoruz’’ denildi. Grup adına büyükelçilik önüne siyah çelenk bırakılmasının ardından eylemciler dağıldılar.

/ ANKARA

04.08.2006


 

Cumartesi Sıhhiye’deyiz

İsrail’in Filistin ve Lübnan’da yaptığı soykırıma yönelik tepkiler artmaya devam ediyor.

Mazlumder’in düzenlediği “Filistin ve Lübnan’la dayanışma mitingleri”nin ilki 5 Ağustos Cumartesi Ankara’nın Sıhhiye meydanında gerçekleştirilecek. İsrail’i lanetlemek Filistin ve Lübnan’a destek vermek amacıyla yapılacak mitinge, her kesimden yoğun bir katılımın olması beklenirken, sivil toplum temsilcileri de tüm üyelerini mitinge destek vermeleri çağrısında bulundu. Abdi İpekçi Parkı’nda yaptıkları açıklamalarda İsrail’in insani ve uluslar arası hukuku dinlemediğine dikkat çeken STK temsilcileri, çocuk-kadın demeden tüm bölge halklarına soykırımda bulunan İsrail’in durdurulması gerektiğine işaret ettiler.

İbrahim DOĞRU / ANKARA

04.08.2006


 

İsrail'i ABD de kurtaramayacak

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Öznur, ‘’İsrail, Filistin ve Lübnan’da döktüğü kanda boğulacak, onu, güvendiği ABD’de de kurtaramayacak’’ dedi.

Öznur, Kamu-Sen Zonguldak İl Temsilciliği binasında düzenlediği basın toplantısında, okyanustaki balinaları kurtarmak için seferber olan Batı dünyasının, Filistin ve Lübnan’daki insanların katledişini görmezden gelerek çifte standart uyguladığını söyledi. Öznur, şunları kaydetti: ‘’Bunların tek hedefi büyük İsrail’dir ve o büyük İsrail’in içinde Türkiye toprakları da bulunuyor. Bugün PKK terör örgütü, emperyalizmin himaye ettiği bölücü bir örgüttür, arkasında da AB, ABD ve İsrail vardır. İsrail, Filistin’i, Lübnan’ı vuruyor katliâmlar yapıyor, biz ise Güneydoğuda’da şehitler veriyoruz. ABD, Türkiye’nin dostu değil, düşmanıdır. ABD, Ortadoğu’da antiemperyalizmi terk etmek istemiyor, İsrail’e diyor ki ‘Filistin’i vur, Lübnan’ı ortadan kaldır, ardından Suriye, İran ve Türkiye’, bütün hesap bu. İsrail ve PKK saldırıları aynı tezgâh, aynı senaryodur..’

/ ZONGULDAK

04.08.2006


 

Türkiye’ye teşekkür

İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırısının ardından, savaş bölgesinden tahliyelerde büyük başarı gösteren Türkiye’ye teşekkür yağıyor.

Avustralya’nın Ankara Büyükelçisi Jean Dunn, İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırısının ardından, bu ülkeden tahliye edilen Avustralyalıları Mersin limanında karşılayarak barınma, sağlık ve yiyecek ihtiyaçlarını karşılayan Kızılay’a teşekkür ziyaretinde bulundu. Kızılay Genel Merkezi’nde gerçekleşen ziyarette konuşan Türkiye Kızılay Derneği Genel Başkanı Tekin Küçükali, Orta Doğu’da İsrail’den kaynaklanan insan odaklı bir afet yaşandığını belirterek, Lübnan’da yaşanan saldırının büyük sonuçlara ulaştığını ve çok sayıda insanın ülkeyi terk etmek zorunda kaldığını ifade etti. Avustralya’nın Ankara Büyükelçisi, Dunn da Kızılay’a, Lübnan’dan Türkiye’ye tahliye edilen Avustralya vatandaşlarına gösterdikleri mükemmel destekten dolayı teşekkür etti. ‘’Kızılay’ın desteği olmadan bu tahliyeleri gerçekleştiremezdik’’ diye konuşan Dunn, Kızılay’ın, günün her saatinde gece, gündüz demeden Mersin Limanı’nda olduğunu hatırlattı. ABD Adana Konsolosu Eric Green de İsrail’in Lübnan’a saldırısı sonrasında bu ülkeden tahliye işlemlerinde Türkiye’nin çok büyük kolaylıklar sağladığını belirterek, ‘’Yardımlardan dolayı Adana ve Mersin’deki yerel yönetimlerin sorumlulara dahil, herkese teşekkür ederiz’’ dedi. Kana’da ise Ortadoğu’daki gelişmeler çerçevesinde vatandaşlarının Lübnan’dan tahliyesinde gösterdiği yardımlardan ötürü Türkiye’ye gazete ilânıyla teşekkür etti.

/ ANKARA

04.08.2006


 

İstifa sayısı 70’e yükseldi

Türkiye-İsrail Parlamentolararası Dostluk Grubunun AKP’li 55, CHP’li 12 ve ANAVATAN’lı 3 olmak üzere şu ana kadar 70 üyesi istifa etti.

Dostluk grubunun 263 üyesinin bulunduğu bildirildi.

/ ANKARA

04.08.2006


 

Tanrıverdi: İnsanlık tarihi böyle vahşet görmedi

TBMM Türkiye-Filistin Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı ve Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi, İsrail’in yaptığı vahşetin insanlık tarihi boyunca görülmediğini söyleterek İsrail’in Hitler’i arattığını ifade etti.

İsrail’in, BM, ABD ve diğer Batılı ülkelerin desteği altında Ortadoğu’da terör estirdiğine dikkat çeken Tanrıverdi, “İsrail yaptıklarının kendini nasıl bir sonuca iteceğini yakın bir gelecekte görecektir. Böylesine insanlık dışı bir vahşet insanlık tarihi boyunca görülmemiştir. Son olarak Kana’da gerçekleştirilen ve akıllara durgunluk veren katliam Hitler’i bile aratır niteliktedir” dedi.

Bebeklerin hayata bombalarla, füzelerle veda ettiğini ifade eden Tanrıverdi, şunları söyledi: “İsrail ve yandaşları akıttıkları masum insanların kanında boğulacaktır. İsrailli halkın ve batılıların dahi tahammül sınırlarını aşan bu saldırılar insanlık tarihinin en acı ve en vahşi saldırıları olarak anılacaktır. Barıştan, demokrasiden, özgürlükten, insan haklarından bahsedenlerin yaptıklarından sonra artık bir daha bu kelimeleri ağızlarına almaması gerekmektedir. Açıkça bir soykırım ve mezalim yaşanan Ortadoğu’da BM’nin kınamada dahi bulunamaması BM’nin söz konusu İsrail olunca kuruluş ilkelerini bile elinin tersiyle itmesi, BM’nin kendi personeline dahi sahip çıkamaması, yapılanmasının yeniden sorgulanmasının ve kuruluş ilkelerinin yeniden gözden geçirilmesinin zamanının geldiğini ortaya koymaktadır. İnsanlığa karşı işlenen böylesine bir vahşeti sadece üzüntüyle karşılamak insanlık ayıbıdır. Filistin ve Lübnan halkları insanlığa yardım çağrısında bulunurken, yağan bomba ve füzeler onların değil insanlığın üzerine düşmektedir."

Kemal BENEK / ANKARA

04.08.2006


 

Şûrada asker ve YÖK ağırlığı

Millî Eğitim Şurası’nda yer alan üniversite rektörü sayısı yeni düzenlemeyle 10’dan 20’ye, Genelkurmay Başkanlığı’nın temsilci sayısı ise 2’den 5’e çıkarıldı.

Millî Eğitim Şurası Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Resmi Gazete’de yayımlandı. Düzenlemeye göre, daha önce şuraya Millî Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığınca seçilen 15 bakanlık müfettişinin sayısı 10’a düşürüldü.

Önceki düzenlemede, şurada, okulu bulunan diğer genel müdürlükler ile daire başkanlıklarınca seçilen 2’şer yönetici ve 2’şer öğretmen yer alırken, artık 2’şer yönetici ve 1’er öğretmen seçilecek. Yeni düzenlemeyle, Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünce özel okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim kademelerinin her birinden seçilecek 2’şer yönetici ve 2’şer öğretmen görevlendirilecek.

REKTÖR SAYISI 2 KATINA ÇIKARILDI

Daha önce şuraya Yükseköğretim Kurulu’nca, yükseköğretim kurum ve kuruluşlarından 1’i özel üniversitelerden olmak üzere 10 üniversite rektörü seçilirken, ilgili yönetmelikte yapılan düzenlemeyle bu sayı 5’i özel üniversiteden olmak üzere 20 rektöre çıkarıldı.

Okulu bulunan Bakanlıklarca görevlendirilecek eğitimle ilgili temsilci sayısı da 1’den 2’ye yükseltildi.

Şurada önceki düzenleme uyarınca Genelkurmay Başkanlığı tarafından 2 temsilci görevlendirilirken, değişiklik uyarınca 4’ü kuvvet komutanlıkları, 1’i Harp Akademileri Komutanlığı’ndan olmak üzere Genelkurmay Başkanlığı’nca 5 temsilci görevlendirilecek.

Yeni düzenlemeye göre, şurada Türk Patent Enstitüsü ve Avrupa Birliği Genel Sekreterliği’nden de 1’er temsilci görev alacak. Genel Sekreterlikçe belirlenen illerin Millî Eğitim Müdürlükleri tarafından seçilen her coğrafi bölgeden 3’er okul aile birliği başkanının sayısı da 2’ye düşürüldü.

Şurada görev yapan ve Bakanlık makamınca belirlenen, her coğrafi bölgeden il, ilçe ve beldelerden 3 belediye başkanının sayısı 2’ye, 2’şer il genel meclisi üyesi, il, ilçe ve belde belediye meclisi üyesi sayısı 1’e, 3 muhtar da 1’e düşürüldü.

/ ANKARA

04.08.2006


 

İslâmiyetle şereflendiler

Hollanda’ya 4 yıl önce çalışmaya giden Ümit Kurgun ile tanışarak evlenen Hollandalı Diana, Müslüman olarak Amina ismini aldı.

Eşinin yaşantısından etkilenerek İslam’ı tercih eden Diana için Denizli Müftülüğü’nde ihtida töreni düzenlendi. Törende Kur’ân okunarak meali açıklandı. Denizli Müftü Vekili Ali Mulcar, Diana’ya İslamiyet hakkında bilgi verdi. Daha sonra Diana, Mulcar’ın söylediği Kelime-i Şehadet’i tekrar ederek Müslüman oldu.

Öte yandan Antalya’nın Manavgat ilçesinde yaşayan Romanya uyruklu Luminita Jackop da Müslümanlığı seçti. Manavgat’a bağlı Side beldesinde 9 yıldır yaşayan Rumen Luminita Jackop, Manavgat Müftülüğünde Müslüman oldu. Müslüman olduktan sonra Aleyna ismini alan genç kadın, babasının Müslüman, annesinin de Hristiyan olduğunu söyledi. Annesinin kendisini Hristiyan olarak yetiştirdiğini kaydeden Aleyna, ‘’Dokuz yıl önce İslâmiyet’e geçmeye karar verdim. Fakat ne yapmam gerektiğini bilemiyordum. Bir komşumun tavsiyesiyle müftülüğe gelerek Müslüman oldum. 6.5 yaşındaki Aylin isimli kızımı da Müslüman olarak büyütmek istiyorum’’ dedi.

/ DENİZLİ

04.08.2006


 

Üniversite hastahaneleri iflâsın eşiğinde

Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kadri Yamaç, Maliye Bakanlığının Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği’nin ardından üniversite hastahanelerinin büyük gelir kaybına uğradıklarını ifade ederek, ‘’İflâsa doğru gidiyoruz.

Üniversite hastanelerinin 3 aydan fazla ayakta kalacağına inanmıyorum’’ dedi. Yamaç, Maliye Bakanlığının, tebliği gözden geçirmesi gerektiğini söyledi. Yamaç, yaptığı açıklamada, 1995-2005 döneminde, devletin üniversite bütçelerine katkısının yüzde 69’dan yüzde 57’ye gerilediğini, üniversite bütçelerindeki döner sermaye gelirlerinin ise yüzde 27’den yüzde 38’e yükseldiğini belirtti.

/ ANKARA

04.08.2006


 

Tıp Fakülteleri hemşire bulamıyor

Selçuk Üniversitesi (SÜ) Meram Tıp Fakültesi Hastahanesi Başhekimi Doç. Dr. Ahmet Özkağnıcı, boş kadrolara hemşire atayamadıkları, yeni kadrolar için onay verilmemesi sebebiyle büyük sıkıntı yaşadıklarını söyledi.

Özkağnıcı, yaptığı açıklamada, hemşirelerin, sağlıkhizmetlerinin sunumunda çok önemli görev üstlendiğini, yeterli hemşire bulunmaması durumunda ise o hastanede bazı aksaklıkların yaşandığını belirtti. Son dönemde yeni hemşire ataması yapılmaması sebebiyle, kendi hastaneleri de dahil Özkağnıcı, Türkiye’deki tüm tıp fakültesi hastanelerinde hemşire sayısının yetersiz kaldığını söyledi.

/ KONYA

04.08.2006


 

Başarılı öğrencilere mektup

Anadolu Üniversitesi (AÜ) Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü, ÖSS sözel ve eşit ağırlık puan türünde ilk 3 bin ile yabancı dil puanıyla ilk 250 kişi arasına giren öğrencilere AÜ Rektörü Prof. Dr. Fevzi Sürmeli imzalı birer mektup gönderdi.

Alınan bilgiye göre, Prof. Dr. Sürmeli, başarılı öğrencilere gönderilen paketlerde yer alan mektupta, AÜ öğrencilerinin barış ve sevgi ortamında huzur dolu öğrencilik geçirdiklerini ve kendilerini geliştirdiklerini belirtti.

/ ESKİŞEHİR

04.08.2006


 

Meslek sahibi olarak çıkacaklar

Kayseri Kapalı Cezaevindeki tutuklu ve hükümlüler, cezalarını tamamladıktan sonra daha kolay iş bulabilmek için düzenlenen kurslarda meslek öğreniyorlar.

Alınan bilgiye göre, Kayseri Kapalı İnfaz Kurumundaki tutuklu ve hükümlülere yönelik düzenlenen meslek edindirme kurslarına son dönemde hız verildi. Mahkumlara yönelik düzenlenen berberlik-kuaförlük, ev mefruşatı, arıcılık ve besicilik kursları tamamlandı. Bilgisayar ve aşçılık kursları ise halen devam ediyor. 480 tutuklu ve hükümlünün kaldığı cezaevinde geçen yıl düzenlenen meslek edindirme kurslarına 120 tutuklu ve hükümlü katıldı. Bu yıl ise bu sayının 200’e ulaşması bekleniyor. Kurum müdürlüğünün, İŞ-KUR, KOSGEB, halk eğitim merkezleri ve millî eğitim müdürlükleri ile yaptığı işbirliği ile düzenlenen meslek edindirme kurslarında, kursiyerler uygulamalı olarak eğitim alma imkânı buluyorlar. Kursları başarıyla tamamlayanlara verilen Millî Eğitim Bakanlığı onaylı sertifikalar ise hükümlülerin cezalarını tamamladıktan sonraki hayatlarında iş bulmalarını kolaylaştırıyor.

/ KAYSERİ

04.08.2006


 

Kızılay yardımı yola çıktı

Türk Kızılayının Lübnan’da yaşanan savaştan etkilenen sivil halka ulaştırılmak üzere bölgeye gönderilen 18 TIR’dan oluşan yardım konvoyu yola çıktı.

Yardım konvoyunun yola çıkması sebebiyle Türk Kızılayı Afet Operasyon Merkezinde düzenlenen törende konuşan Türkiye Kızılay Derneği Genel Başkanı Tekin Küçükali, tüm dünyanın Orta Doğu’da büyük bir insanî acıya şahitlik ettiğini ve bu insanlık dramı karşısında dünya kamuoyunun takındığı tavrın hiç de övünülecek nitelikte olmadığını söyledi.

İsrail tarafından başlatılan bombardıman sonucu yaşam alanlarından ayrılmak zorunda kalan kişi sayısının 1 milyonu bulduğunu kaydeden Küçükali, “Savaş askerler arasında olur. Bu bir savaş değil, baskındır. Acımasızca siviller öldürülüyor’’ dedi.

/ ANKARA

04.08.2006


 

Gurbetçilerden bilgisayar desteği

Hollanda’da yaşayan Cantürk kardeşler, Erzincan’ın Altınbaşak İlköğretim Okulu’na bilgisayar ve laboratuvar malzemesi yardımında bulundu.

Hollanda’da Nijmegen kentinde yaşayan Necati, Fazlı ve Hayati Cantürk kardeşler, Erzincan’ın Altınbaşak beldesindeki Altınbaşak İlköğretim Okulu’na 20 adet bilgisayar ile teleskop, mikroskop, projektör ve deney aletlerinden oluşan laboratuvar malzemeleri hediye ettiler. Gurbetçi Necati Cantürk, bir elektronik eşya fabrikasından temin edilen bilgisayar ve laboratuvar malzemelerini Altınbaşak İlköğretim Okuluna hediye etmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, ‘’çocuklarımızın modern şartlarda eğitim görmelerine katkıda bulunmak istedik’’ dedi.

/ ERZİNCAN

04.08.2006


 

Köy meydanında kavga: 8 yaralı

Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde köylüler arasında çıkan kavgada, 8 kişi yaralandı. Alınan bilgiye göre, ilçeye bağlı Kalfalar köyünde oturan 2 ailenin fertleri, henüz belirlenemeyen bir sebeple kavga etti.

Köy meydanında yaşanan ve taş ile sopaların kullanıldığı kavgada, 8 kişi yaralandı. Köylüler ile jandarma ekipleri tarafından Siverek Devlet Hastahanesine kaldırılan yaralılar, buradaki ilk müdahalenin ardından Diyarbakır ve Şanlıurfa’daki çeşitli hastanelere sevk edildi.

/ SİVEREK

04.08.2006


 

Mezarlıkta otopsi merkezi

Antalya’nın Alanya ilçesinde, müstakil otopsi merkezi açıldı. Alanya Belediye Mezarlığı içerisine, Alanya Belediyesi tarafından yaptırılan otopsi merkezinde, ilçedeki tüm adlî vak’aların otopsisi gerçekleştirilecek.

Alanya Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, yaptığı açıklamada, Alanya Belediye Mezarlığı içerisinde açılan otopsi merkezinin, Türkiye’de, hastaneler dışında yapılan ilk ve tek merkez olduğunu söyledi. Otopsi merkezinde 6 tane morg, 2 gasılhane ve aynı anda iki otopsi yapılmasına imkân sağlayan donanım yer alıyor. Bilgisayar odasının da bulunduğu otopsi merkezinde, adlî sekreterlerinin artık otopsinin yapıldığı salonda değil, bilgisayar odasında çalışacağı, yapılan tüm işlemlerin elektronik ortamda kayıt altına alınacağı bildirildi.

/ ALANYA

04.08.2006


 

Suçlar istihdamla önlenecek

Trabzon’da suç işlemiş ve suça eğilimli çocuklar, meslek kuruluşlarının yardımıyla çeşitli işlerde istihdam edilerek topluma kazandırılacak.

Hayatboyu Eğitim ve Gelişim Derneği (HEGEM) İkinci Başkanı ve Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Fatih Eğitim Fakültesi Öğretim Görevlisi Adem Solak, yaptığı açıklamada, Trabzon’da suç işlemiş ya da suça eğilimli çocuklara yönelik olarak Trabzon Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü, HEGEM ve Trabzon Lokantacılar Odası işbirliğiyle çalışma yürütmeyi hedeflediklerini söyledi.

/ TRABZON

04.08.2006


 

Kocaeli’nde su sıkıntısı

Son yılların en kurak mevsiminin yaşanması ve yağış miktarının düşmesi sebebiyle Kocaeli’nin, susuzlukla karşı karşıya olduğu bildirildi.

İzmit Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSU) Genel Müdürü İlhan Bayram, yaptığı açıklamada, yağışların istenilen seviyede olmamasından dolayı, Yuvacık Barajı’ndaki su seviyesinin mevsim normallerinin çok altına düştüğünü söyledi.

Bu sebeple barajı işleten Thames Water şirketinin isteği üzerine tedbir almak durumunda olduklarını ifade eden Bayram, ‘’Yuvacık barajımızda şu anda 30 milyon metreküp su var, bu bize 3 ay yeter, ancak gelecek günler bize neler gösterir bilemiyoruz’’ dedi.

/ KOCAELİ

04.08.2006


 

Bilgisayar kullanırken sağlığınızdan olmayın

Bilgisayarın yaygın olarak kullanımı, bir yandan hayatı kolaylaştırırken, öte yandan ortam şartlarının ergonomik olmaması durumunda kullanıcı sağlığı üzerinde olumsuz etkilere yol açıyor. Yanlış seçim ve yanlış kullanım sonucu baş ve sırt ağrıları; göz, boyun, sırt, bilek ve eklem rahatsızlıkları sıklıkla görülüyor.

Millî Prodüktivite Merkezi (MPM) bilgisayarda çalışmanın verimliliği için ergonomi tasarım ile ilgili noktaları belirledi. Merkezin yayınladığı kılavuzda; ergonomik olmayan ortam şartlarında bilgisayar kullanımının göz, boyun, bilek ve eklem hastalıkları gibi pek çok rahatsızlığı da beraberinde getirdiğine dikkat çekildi. Buna göre, monitörlerden, klavye ve fareye, sandeleyeden aydınlatmaya kadar pek çok hususta dikkat edilmesi gerekenler ayrıntılar bulunuyor.

Monitörlerin kullanıcının tam önüne, ekranla göz uzaklığı 45-60 cm olacak şekilde yerleştirilmesi; karakterlerin net bir şekilde okunabilmesi, ekranda görüntü bozukluğunun olmaması, ekranın üst kenarının göz hizasında ya da biraz altında olması gerekiyor. Monitöre monte edilen belge tutucularının monitörle aynı yükseklikte ve aynı uzaklıkta bulunması tavsiye ediliyor.

Oturulan sandalyelerin boyutları ve özellikleri, çalışanın anatomik ve fizyolojik özelliklerine uygun olması da önem taşıyor. Söz konusu uygunluk için aşağıdaki özelliklere sahip olunması gerekiyor:

* Sandalyenin yüksekliğinin ayarlanabilir olması yararlıdır.

* Sandalyenin yüksekliği, alt bacak yüksekliğinde olmalı ve ayakların zemine sağlam bir şekilde basmasına imkân tanınmalı.

* Eğer, tekerlekli sandalye kullanılacaksa beş tekerlekli sandalyeler tercih edilmeli.

* Sandalye arkalığı bel çukurunu desteklemeli.

* Sandalyenin kollukları varsa bu kolluklar sabit olmalı ve kollukların yüksekliği, önkolun yere paralel olmasını sağlayacak yükseklikte olmalı.

* Sandalyenin oturma yerinin genişliği, kalça genişliğinde, derinliği yaklaşık üst bacak uzunluğunda, kenarları ise yuvarlak olmalıdır.

* Oturma yerinde kullanılan dolgu maddesi çok sert veya çok yumuşak olmamalıdır.

* Klavyenin yerleşim yüksekliği, dirsek yüksekliğinde olmalı.

* Klavyenin kol, bilek ve ellerin yere paralel hareket etmesini sağlayacak şekilde tasarımlanmış olması önemlidir.

* Fare, klavyenin hemen sağına yerleştirilmelidir.

* Farenin boyutları ve şekli elin ölçülerine uygun olmalıdır.

* Monitör ile yakın çevre arasındaki ışıklılık kontrastı 1/10’u aşmamalı.

* Oda aydınlatması 300-500 lüksü aşmamalı.

* Ekran yüzeyinde parazit yansımaların oluşmaması için monitörün, pencerelerin ve yapay ışık kaynaklarının yan tarafta kalacak şekilde yerleştirilmesi gerekiyor.

/ ANKARA

04.08.2006


 

Garmastan, emzirmeyi kolaylaştırıyor

Bir anne için yaşanabilecek en güzel tecrübelerden birisi bebeğini emzirmektir. Ancak memede oluşabilecek çatlaklar, emzirme dönemini sıkıntılı hâle getirebiliyor.

Türkiye’nin tek bitkisel muhtevalı memebaşı pomadı Garmastan, hayatının ilk günlerinde bebeğin ve annesinin emzirmenin sağlık ve mutluluğunu yaşamalarına yardımcı oluyor. Garmastan Pomat’ın muhtevasındaki antienflamatuar etkili tabiî madde, Venezuella, Kolombiya ve Paraguay’da bulunan gayazulen çiçeğinden elde ediliyor.

Emzirme döneminde oluşan memebaşı çatlaklarının önlenmesi ve tedavisinde kullanılan Garmastan Pomat, annenin ağrısız bir emzirme dönemi geçirmesini sağlıyor. Antiseptik, antienflamatuar, nemlendirici, antioksidan etki sağlayan muhtevası ile cildi koruyor, memebaşı çatlaklarının iyileşmesini hızlandırıyor, memebaşında ve bebeğin ağzında oluşabilecek enfeksiyonları önlüyor.

Hamilelik döneminde kullanıma başlanıyor

Ağrılı emzirmeye çözüm olarak üretilen Garmastan Pomat, her emzirmeden sonra meme ucu ve çevresine ince bir tabaka halinde sürülüyor. Hamileliğin sekizinci ayından itibaren göğüsleri emzirmeye hazırlamak için de her banyodan sonra göğüslere sürülmesi tavsiye ediliyor. Hem bebek hem de anne için güvenle kullanılan Garmastan Pomat, meme başı çevresini yumuşak ve elastik tutup deriyi koruyor. Vücut sıcaklığında hemen eriyor, böylece hassas cilt üzerinde kolaylıkla dağılıyor. Kokusuz olduğu için bebeği annenin tabiî kokusundan uzaklaştırmıyor ve yağsız olduğu için de giysilerde iz bırakmıyor.

04.08.2006


 

Bebeğinizin kişisel web sitesi olsun mu?

Bebek fotoğraflarının yer aldığı bir internet sitesi, bebeğine kişisel web sayfası oluşturmak isteyen anne ve babalara ücretsiz web alanı sunuyor.

Yaptığı bebek fotoğrafları yarışmalarıyla tanınan “www.fotobebek.com” adlı internet sitesi, Avrupa ülkelerinde hızla yayılan bebek sitelerine rakip oldu. Site, bebeğine kişisel web sayfası hazırlamak isteyenlere ücretsiz web alanı sunuyor.

Siteye giriş yaptıktan sonra üye olan anne ve babalar, bebeklerinin isimlerini ve fotoğraflarını hazır programlar sayesinde kolayca site yönetimine göndererek sayfalarını oluşturabiliyor. Anne ve babalar, bebeklerine ait kişisel web sayfasını oluşturduktan sonra diledikleri gibi yönetebiliyor.

/ ADANA

04.08.2006


 

Siyah noktalara son

Cildimizdeki istenmeyen misafirlerden biri de siyah noktalar. Daha temiz bir cilt için evinizde kolaylıkla yapabileceğiniz limon suyu ve yoğurtla hazırlanan maskeyle, sivilce ve siyah noktalardan kurtulabilirsiniz.

Bir kâse yoğurda bir limonun suyunu karıştırın. Bu karışımı, gözlerinize gelmemesine dikkat ederek yüzünüze yayın ve 15 dakika bekleyin. Yüzünüzde kuruyan maskeyi ılık suyla yıkayarak çıkarın. Limon suyu cildi dezenfekte eder, sivilceleri kurutur ve siyah noktaların kaybolmasına yardımcı olur. Yoğurt ise cildi besler, nemlendirir ve yağ miktarını dengeler. Bu maske haftada bir kez uygulanabilir.

04.08.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004