|
|
|
| |
‘Arabesk kültür’ mercek altında |
Başbakanlık, son dönemde yeniden ilgi odağı olmaya başlayan arabesk kültürünü araştırmak için harekete geçti. Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü, varoşlarda başlayıp son dönemde sosyeteye kadar uzanan arabesk kültürü mercek altına aldı. Bu doğrultuda kurum bünyesinde uzmanlardan oluşan bir ekip kuran Başbakanlık, arabesk kültürü araştırmak için aile ve sosyal hizmet alanlarındaki uzmanları görevlendirdi.
Arabesk Komisyonu, araştırmalarından bir rapor oluşturacak. Hazırlanan rapor daha sonra kitapçık haline getirilip, ücretsiz olarak halka dağıtılacak.
İLETİŞİM ARAÇLARI ÖNEMLİ BİR FAKTÖR
Büyük ölçüde geleneksel tarım kültürüne bağlı sosyokültürel yapının öncelikle kırdan şehre göç sürecinde hızlı bir değişime maruz kaldığının ifade edildiği resmî gerekçede, değişimi hızlandıran bir başka faktörün de kitle iletişim araçları olduğu vurgulandı. “Kitle iletişim araçlarıyla taşınan yeni değerler toplumsal dinamiklerle birlikte değişimin yönünü ve hızını belirlemektedir” denilen açıklamada, yok olan kültürel değerlerin öncelikle sosyolojik çalışmalar için önemli olduğu, ulusal kültür değerlerinin belgelendirilmesi ve korunmasının da millî kültür politikaları açısından büyük önem arz ettiği ifade edildi.
DEĞİŞİM GÜNDELİK HAYATI KUŞATIYOR
Başbakanlık’a bağlı Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü’nün geçtiğimiz günlerde başlattığı “Türk Ailesinin Kültür Envanteri” adlı araştırmanın resmÎ gerekçesinde, kırdan şehre geçiş sürecinde hızlı bir kültürel değişime maruz kalan kültürü tesbit etmenin amaçlandığı belirtildi. Sosyo-kültürel yapıda giderek derinleşen çatlağın, zaman zaman arabesk gibi kavramlarla tanımlanmaya çalışılsa da temelde sorunun göçle sınırlı olmayan geniş bir toplumsal değişime işaret ettiğinin vurgulandığı gerekçede, “En açık biçimde müzikte gözlenen bu yapı, çalışma yaşamından aile içi ilişkilere, beslenmeden eğlenceye, tüketimden siyasal eğilimlere gündelik yaşamı genel bir ana akım içinde tutacak kuşatıcılığa ulaşmıştır” denildi.
|
|
/ ANKARA
07.08.2006
|
|
| |
Battal Gazi, Süperman’e karşı |
Tüm dünyada ‘’Superman’’, ‘’Örümcek Adam’’, ‘’Batman’’, milyonlarca dolarlık filmleriyle vizyonda kendine yer edinirken, Yeşilçam tarihi de kendince “süper kahramanlara” sahne oldu. Kara Murat, Karaoğlan, Malkoçoğlu, Battal Gazi, Tarkan, Dünyayı Kurtaran Adam, Kılıçaslan gibi kahramanların maceraları, Hollywood’un süper kahramanlarını gölgede bırakacak cinsten...
Müslümanlar’ın 17. yüzyılda Bizans’a yaptığı gazalarda ün yapan Battal Gazi’den esinlenilen kahraman, beyazperdeyle 1955 yılında tanıştı. Sami Ayanoğlu’nun yönettiği ‘’Battal Gazi Geliyor’’ adlı filmi, 1966 yapımı ‘’Battal Gazi’’ izledi. Filmde Battal Gazi’yi Atilla Gürses canlandırdı.
Seri, 1971’de Atıf Yılmaz’ın yönettiği ve bu kahramanla bütünleşen Cüneyt Arkın’ın rol aldığı ‘’Battal Gazi Destanı’’ ile sürdü. Arkın, 1972’de ‘’Battal Gazi’nin İntikamı’’, 1973’te ‘’Battal Gazi Geliyor’’, 1974’te ‘’Battal Gazi’nin Oğlu’’ adlı yapımlarda rol aldı. Filmlerinde sık sık Bizanslıların eline düşen, ancak insanüstü gayretiyle her seferinde kurtulan ve intikamını alan Battal Gazi, bir vuruşta ya da 1 okla 20 Bizanslıyı öldürmesi, kendisine gerçek kimliğini bilmediği için vurmak isteyen oğlunun ‘’elinin taş kesilmesi’’ gibi film sahneleriyle sinema tarihine geçti.
Kinet’te 60 eser
Bilkent Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Marie Henriette Gates, 5 bin yıl önce kurulmuş antik liman şehri Kinet’te, 60’ı sezonda olmak üzere bugüne kadarki çalışmalarda, erken ve geç tunç dönemine ait çanak-çömlek, mühür, hayvan kalıntıları, ağırlık ölçüleri ve hatta dokuma tezgâhı olmak üzere bin 500’ün üzerinde eserin gün ışığına çıkartıldığını bildirdi.
|
|
07.08.2006
|
|
| |
Kültür nakışlarımız Somuncu Baba’da |
Somuncu Baba Dergisi Ağustos sayısıyla bizi biz yapan değerlerimizi, inancımızı, kültürümüzü, manevî zenginliklerimizi daha yakından inceliyor. Genel Yayın Yönetmeni İsmail Palakoğlu, başyazısında içinde bulunduğumuz mübarek üç aylardan, kandillerden edebî bir dille söz ediyor.
Prof. Dr. Ali Akpınar “İslâm’da Çalışmanın İbadet Boyutu” adlı yazısında insanın çalışma hayatına Kur’an penceresinden bakıyor.
Yaz Kur’ân Kurslarının açık olduğu bugünlerde Prof. Dr. Nesimi Yazıcı, Kur’an okumaya gönderilen öğrenciler için besmele çekimleri adına ecdadımızın yaptıkları törenden söz ediyor. Böylece toplumumuzun okumaya ve okuyana verdiği değere ışık tutuyor.
|
|
07.08.2006
|
|
| |
“Türkülerle Türkiye” CD’si DÖSİM Mağazalarında |
Kültür ve Turizm Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi’ne (DÖSİM) bağlı olarak faaliyet gösteren Erzincan Kitap Satış Mağazası’nda kitap ve hediyelik eşyanın yanı sıra şimdi de “Türkülerle Türkiye” CD’lerinin satışına başlandı.
Erzincan Kitap Satış Mağazası sorumlusu Selami Sarıyar, Türk kültürünün tanıtımı ve yaşatılmasına yönelik olarak 81 ile ait “Türkülerle Türkiye” adlı CD’nin DÖSİM’in tüm satış mağazalarında 5 YTL’den satışa sunulduğunu belirtti. Sarıyar, “Bu çalışma Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından oluşturulan komisyonca yapılan titiz bir çalışma sonucunda gerçekleştirilerek müzik severlerin beğenisine sunuldu. CD’lerde anonim türkülerin yanı sıra günün sevilen türküleri de yer alıyor. Erzincan türkülerinin de bulunduğu CD’lerin satışına başlandığı ilk günden itibaren her yaş grubundan yoğun ilgi görmektedir. Yozlaştırılmak istenilen müziğimiz bu çalışmayla gelecek nesillere geçmişimizden inciler olarak sunulmaktadır” dedi.
|
|
07.08.2006
|
|
| |
Doğu Karadeniz piknikte buluştu |
Geleneksel doğu Karadeniz yayla pikniği Trabzon’un Düzköy ilçesi Işıklar beldesine bağlı Kayabaşı yaylasında gerçekleştirildi. Organizasyonunu Yeni Asya gazetesi Trabzon temsilciliğinin yaptığı piknik yoğun katılımla gerçekleştirildi. Pikniğe yaklaşık 90 kişi katıldı.
Organizatörler katılımdan memnun olduklarını dile getirerek önümüzdeki yıl için hedeflerinin en az bu yılın iki katı olduğunu söylediler. Katılımcıların yoğun isteği üzerine pikniğin her yıl farklı bir yaylada yapılması kararı alındı.
Sabah kahvaltısıyla başlayan piknik ilerleyen saatlerde çeşitli faaliyetlerle devam etti.
|
|
Fatih KARPUZ
07.08.2006
|
|
| |
Kosova’da Osmanlı mezarlığı bulundu |
Kosova’nın doğu bölgesinde bulunan ve yaklaşık 100 Türk ailesinin yaşadığı Gilan’a bağlı Soyeva köyünde Osmanlı mezarlığı bulundu. Gilan Belediyesi’ne bağlı Soyeva köyü yakınlarında, köy sakinleri tarafından bir ormanın içerisinde tesadüfen bulunan ve yaklaşık 20 mezar taşının bulunduğu Osmanlı mezarlığı, Kosova Kültür, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nı harekete geçirdi.
Köy sakinlerinin uyarısı üzerine harekete geçen belediye, olayı Kültür Bakanlığına iletti. Haber üzerine harekete geçen Kültür Bakanlığı da inceleme başlattı.
Kültür Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, 4 kişilik uzman bir ekibin önümüzdeki Salı günü mezarlıkta arkeoloji kazılarına başlayacağını bildirdi. Kültür Bakanlığı uzman ekibinin çalışmalarına Kosova’da görev yapan Türk KFOR’una bağlı uzman bir ekibin de katılacağı belirtildi.
|
|
07.08.2006
|
|
| |
Anlayış: Barbarlar kapımızda! |
Anlayış dergisi bu ay Orta Doğu’da yaşanan vahşeti “Barbarlar Kapımızda” başlığıyla kapağına taşıyor. Dünya Basınından bölümünde ABD’nin prestijli dergilerinden birinde yayımlanan Ralph Peters’in “Kanlı Sınırlar: Daha İyi Bir Orta Doğu Nasıl Görünürdü?” başlıklı makalesi, bölgemizdeki sınırların yeniden çizilmesi üzerine yapılan korkunç planları yansıtıyor.
“İsrail’in Derdi Ne?” başlıklı yazısında Mustafa Özel, tarih boyunca sürgün yiyen Yahudilerin kurduğu İsrail’in niçin normal bir ‘ulus-devlet’ olarak kabul edilemeyeceğini ayrıntılı bir şekilde ele alıyor. Memleket Hâli’nde Yücel Bulut ‘Yeni bir Orta Doğu’nun vakti geldi’ sözünü eleştirerek, katilin ve maktulün aynı olduğu yerde ‘yeni’ bir şey olmadığını savunuyor.
|
|
07.08.2006
|
|
|
|
