Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 08 Ağustos 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Mizah, trajedi ve utanç

Bürokratların emekli olunca konuşkan hale gelmelerini toplum olarak memnunlukla karşılıyoruz. Aksi halde ülkede olan biten birçok şeyin gerçek yüzünü öğrenemeyecek, devletin manipülasyon malzemesi olmaya devam edecektik.

Neyse ki birer ‘değer’ olduklarını ancak bunu kamuoyuyla paylaşamadıklarını düşünen birçok bürokrat ilk fırsatta kendi yaptıklarını gururla anlatıyor ve biz de mizahtan utanca uzanan bir ruh hali içinde öğreniyoruz...

Geçen hafta gündemi süsleyen Altay Tokat da bu emeklilerden biri... Onun sayesinde ordunun harekât planlarına uygun olarak sivilleri korkutup uyarmak üzere oraya buraya bomba attığını öğrendik. Eğitime yönelik olduğu söylenen bu bombaların ana amacı güvenliğin sağlanmasıymış ve eğer atılmazlarsa gevşeklik oluyormuş... Yani bu emekli general Silahlı Kuvvetler’in topluma yönelik manipülasyon yaptığını ve suçu ‘karşı tarafa’ atmak üzere de planlı bir ‘değerlendirme’ süreci işlettiğini söylemiş oluyor. “Bu işlerde iki taraf oluşturulur, biri düşman tarafı...” diyen Tokat “Bu işlerde karşı tarafa korku vereceksin.” demeyi de ihmal etmiyor. Ancak ilginç bir şekilde anlattığı operasyonda karşı taraf bizzat biziz... Atılan bombalar bizzat bizi korkutmak için atılmış. Dahası örneğin asıl ‘karşı taraf’ olması gereken PKK, söz konusu bombaların kendi tarafından atılmadığını bildiğine göre bunların TSK tarafından atıldığını anlamaz mı? Bu durumda niye korksun? Anlaşılmakta ki olan bitenin gerçek yüzünü bilenler ordu ile PKK... Biz ise nereden ve kimden geleceği belli olmayan tehditlerin altında sadece korkuyoruz. Türkiye’de ‘büyük’ devlet politikası, toplumu korkutarak resmî ideolojinin yandaşı yapma noktasında tıkanıp kalmış. Öyle ki artık olayın mizahi yönüne takılmak zor, çünkü bizi aşağılayan bir zihniyet bataklığında debeleniyor gibiyiz...

Emekli general açıklamalarını bürokrasinin diğer dallarına uzanarak sürdürmeyi ihmal etmiyor. Yargının resmî güvenlik siyasetinin parçası olduğunu, yani ordu ile yargı arasında hem manevi hem de işlevsel açıdan bir hiyerarşi olduğunu ima ediyor. Dahası Silahlı Kuvvetler ile yargı arasındaki organik bağ o hale gelmiş ki, insan güven duygusuna mı kapılsın yoksa daha beter korkulara mı gark olsun bilemiyor: “Bu eğitim bombalarının tarafımızdan atıldığını ertesi gün hakimlere söylediğimiz de olmuştur, belki oturup birlikte gülmüşüzdür.” Emekli general, dediklerinin anlamını biliyor mu belli değil, ama askerle hakimin birlikte güldükleri nesne ‘biziz’... Emekli general Türkiye’yi devletin toplumu kandırdığı, sonra da oturup güldüğü bir ülke olarak anlatıyor... Ama beyefendinin ‘alnı ak’mış. Çünkü hem bu yapılanlar nedeniyle kimse şikâyetçi olmamış, hem de yapılan her şey yasalmış. Doğrusu burada hiçbir sürpriz yok: Yasa fetişizminin nasıl hukuksuzluğu ifade edebileceğini, yasal kılıf altında nasıl adaletin dışına çıkılabildiğini zaten yıllardır izliyoruz...

Asıl beteri bu emekli generalin bir istisna olmadığını idrak etmemiz. Kendisi Kara Kuvvetleri Teşkilat Daire Başkanlığı’nda, Kara Kuvvetleri Harekat Başkanlığında çalışıp Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanı, ardından da Kara Kuvvetleri Denetleme ve Değerlendirme Başkanlığı yapmış... Üstün liyakat, üstün cesaret, üstün başarı madalyaları almış. (Gerçi adı akaryakıt kaçakçılığı soruşturmasında da geçmiş ama o sayılmaz.) Kısacası bu ‘münferit’ biri değil... Bu emekli general, sistemin mantığını ve ruhunu yansıtmakta...

İsteyen güler, isteyen ağlar.

Ne var ki burası dışarıdan izlediğimiz bir ülke de değil... Burası bizim, yani vatandaşların ortak kamusal malı. Onun için de bu duyduklarımıza gülemiyor, hatta fazla üzülemiyoruz bile. Asıl duyduğumuz his utanç... Gözlerimizi kapadığımız, bile bile aptallığa sığındığımız için...

Zaman, 6 Ağustos 2006

Etyen MAHÇUPYAN

08.08.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Mizah, trajedi ve utanç

  Kafatascılık bizi parçalar

  Askeriyedeki kazalar, ne kadar kaza?

  Genelkurmay Karargâhı şahinlerin

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004