Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 24 Ağustos 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kültür-Sanat

 

Belgesel bir tür ceza değildir

RTÜK’ün, Mehmet Ali Erbil’in programı sebebiyle, programın yayınlandığı kanala ‘belgesel yayınlama cezası’ vermesine, belgesel sinemacılar tepki gösteriyor.

Belgesel sinemacılar, belgeselin bir ‘ceza’ olarak görülmesini, izlettirilmesini ntvmsnbc.com’a değerlendirirken, “Belgesel izletmek yerine, üretme zorunluluğu getirilmeli” dediler.

Şehbal Şenyurt (Belgesel Sinemacılar Birliği

Yön. Kur. Bşk.)

“Dünyanın hiç bir yerinde böyle uygulama yok”

Belgesellerin ceza olarak uygulanması çok tatsız bir durum. Bizler belgeselimizi dünyada neler oluyor, onu paylaşmak için yapıyoruz. (...) Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama yok. Belgesel sinema alanı eğitim ve kültürel anlamda sürekli beslenen bir alan. Televizyon ve kültürle ilgili kurumların bu alana yatırım yapması gerekir. Sinema dili, estetiği anlamında ciddi bir alan belgesel. Türkiye’de ne sinema ne dili üzerinde ciddi olarak durulmuyor. Çok yüzeysel olarak sadece bilgilenme için belgesel yapılıyor. Zorla şırınga ediliyor. Belgesel bir sinema eseridir. İletişim ve kültürlerin birbirini tanıma aracıdır. TV’lerin bağımsız belgeselcileri besleyecek bu alana katkıda bulunmaları gerekir. Avrupa ülkelerinde yayınlarda pay olarak yüzde 40 oranında kendi ülkelerinde üretilen eserlere, yüzde 20-25 oranında belgesele yer ayrılır.

Bülent Vardar (Belgesel Sinemacılar Birliği

Üyesi)

“Yine de halkımıza ulaşmak için bir imkân”

Eskiden kanalları tamamen kapatıyorlardı. Bu uygulama yerine programı devredışı bırakıp başka programlar koymaları mantıklı olabilir. Ancak belgesellerin boşluk dolduracak film olarak görülmesi olumsuz. Yine de halkımıza ulaşmak için bir imkan. Televizyon kanallarında belgesellerin işlevinin, olanaklarının iyi düşünülmesi gerekir. Belgesellerin rating yapmadığı için ‘boşluk doldurucu’ olarak düşünülmesi üzücü. TRT belgeselleri dışında diğer belgeselcilerin filmlerine de olanak tanınmalı.

Savaş Güvezne (Belgesel Sinemacılar Birliği Yön. Kur. Üyesi)

Popüler kültürün geldiği yer ve Mehmet Ali Erbil’in yaptığı şeylerin olumsuzluğu ortada.

RTÜK’ün kararını, hangi saatte hata yapıldıysa o saatte belgesel yayınlanmasını, belgeseli aşağılamak olarak algılamıyorum. Ceza bile olsa belgeselin yayınlanmasının doğru olduğunu düşünüyorum. Bundan sonra verilecek cezalar, belgesel üretme zorunluluğu olmalı.

Bülent Arınlı (Belgesel Sinemacılar Birliği

Kurucu Üyesi)

“Belgesele sponsor olsunlar”

Böyle bir cezayı şiddetle reddediyorum. Böyle bir ceza olamaz. Türkiye’deki resmi görüşün belgesel ve toplumun kültürüne nasıl baktığını gösteriyor. Öngörüsüzlük ve vizyonsuzluk. Ceza olarak belgesel yayınlatacaklarına “10 tane belgeselin sponsoru ol” denilsin. Hiç değilse kültür hayatına bir katkıda bulunulmuş olunur.

Uğur Kutay (Belgesel Sinemacılar Birliği Üyesi)

Kurucu

“Cehenneme giden yol,

iyi niyet taşlarıyla doludur”

Türkiye’de ne yazık ki bilginin doğası üzerine doğru düşünceler üretilemedi. Belgesel ile ilişkimiz de bilgi unsuru dışında gerçekleşiyor. RTÜK’ün bu kararını bir yerde anlamak mümkün; iyi niyet var. Ancak cehenneme giden yol, iyi niyet taşlarıyla doludur. Bu yaklaşım ile küçük yaştaki izleyicilerin, belgeselin içindeki ‘bilgi’yi ‘ceza’ olarak algılamalarına neden olunacak. Algı böyle çalışır. Bu çok kötü bir sonuç olur. Bu tür cezalar yerine televizyonların işlevsel hale gelmesi sağlanmalı. Frida Kahlo eşi ile ABD’ye gittiğinde eşi televizyonu görünce Frida’ya’ bundaki eğitim olanakların düşünebiliyor musun’ diye söylemiştir. Bu aygıtın işlevine uygun çalışması isteniyorsa, belgeseller daha uygun saatlerde yayınlanmalıdır.

24.08.2006


 

Dünyanın portresi bu sergide

Edremitli fotoğraf sanatçısı İbrahim Elman, 35 eserin yer aldığı 27. kişisel sergisini Güre’de açtı.

Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı Zeytinli beldesindeki Zeytinli Fotoğraf Sanatçıları Derneği’nin (ZEYFOD) kurucusu ve Türkiye Fotoğraf Federasyonu kurucu üyesi Elman, Güre Sarıkız Festivali’nde Pakistan, Hindistan ve Türkiye’nin muhtelif yörelerinden portreleri içeren 35 eserin yer aldığı bir sergi açtı.

Açılışı CHP Balıkesir milletvekilleri Ali Kemal Deveciler ve Sedat Peker, İzmir milletvekili Hakkı Ülkü, Edremit Kaymakamı Ekrem Büyükata, Güre Belediye Başkanı Kamil Saka, Ayvalık Belediye Başkanı Hasan Bülent Türközen, Havran Belediye Başkanı Levent Gökalp ve sinema sanatçısı Yılmaz Köksal birlikte yaptı.

İbrahim Elman, “Fotoğrafa olan tutkum sebebiyle ömür boyu fotoğraf çekmeye hüküm giydim. Cezamı Edremit’te çekmekteyim. Daha önce çıkarılmış bütün aflardan faydalanmayı kendi isteğimle reddettim” dedi.

24.08.2006


 

Uğur Arslan’dan şiir ziyafeti

Adıyaman Belediyesi tarafından yaz konserleri kapsamında düzenlenen “Yıldızlı Akşamlarda Şiir ve Şarkı Nameleri” adlı programın konuğu, ünlü program yapımcı ve sunucusu Uğur Arslan oldu.

Bahçelievler Mahallesi’nde bulunan Şire Pazarı’nda verilen konsere tüm vatandaşlar ücretsiz olarak katıldı. Gecede Arslan, en güzel şiirleriyle Adıyamanlılara şiir ziyafeti sundu.

Adıyaman’a üçüncü gelişi olduğunu belirten Arslan, Deniz Feneri programını da Adıyaman’da canlı olarak verdiklerini söyledi. Adıyaman insanını daha iyi tanıdığını söyleyen Arslan, Adıyaman Nemrut Dağı’nda bir şiir yazmayı hedeflediğini kaydetti.

Belediye Başkanı Necip Büyükaslan da, Uğur Arslan’ın bu kadar ilgi alacağını tahmin edemediğini belirterek, “Uğur Arslan’da insanı etkileyen bir hal var. O hal ise Uğur Arslan denince Deniz Feneri akla geliyor. Deniz Feneri deyince de Osmanlı akla geliyor. İşte bu sevgi selinin nedeni yapmış olduğu yardımlardır” diye konuştu.

24.08.2006


 

Harran kümbet evleri bakımsızlıktan yıkılıyor

Dünyanın en eski şehirlerinden olan Şanlıurfa’nın Harran İlçesi’ndeki tarihî kümbet evler ve kale bakımsızlıktan yıkılıyor. Çok sayıda medeniyete beşiklik eden, dünyanın en eski üniversitesine, ilk rasathanesine ve kümbet evleriyle en ilginç mimarisine sahip olan Harran, ilgisizlik sebebiyle harabeye döndü.

Tarihi alan, geçmiş yıllarda define avcıları ve tarihi eser kaçakçıları tarafından talan edildi. Harran’ın SİT alanı içersine alınmasıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bu bölge için acil eylem planını devreye soktuğunu bildiren İl Kültür ve Turizm Müdür Vekili Mehmet Kurtoğlu, “Harran’da kümbet evler, bakanlık tarafından acil eylem planı içersine alındı. 2000 yılı içersinde 5 kümbet evin daha turizme kazandırılması için bir proje çalışmasına başlanıldı. Bu evlerin maliyetleri Bayındırlık Bakanlığı tarafından hesaplanarak çıkartıldı. Ancak halen bu evler içersinde oturanların olması nedeniyle, tarihi evlerin bazısı ahır olarak kullanılmaktadır. Dolayısıyla bakımsızlık yüzünden bu evler bir bir yıkılıyor. Harran’da SİT alanı içersinde bulunan evlerin yerine Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından buraya konut yapılacak. Koruma altında olan bu bölgede ne yazık ki betonlaşma devam ediyor. Tüm uyarılara rağmen orada yaşayan vatandaşlar, SİT alanı içerisinde evler yapıyor. Bunun önünü alabilmek için en kısa zamanda yapılan resmi yazışmaların bitirilmesi gerekiyor. Harran kümbet evleri ve tarihi kale hak ettiği değere kavuşacaktır” açıklamasında bulundu.

Her gün yaklaşık 200 ila 300 yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Harran’da, tehlike çanlarının çaldığı kümbet evler bir bir yıkılması bölgede yaşayanları da rahatsız ediyor. Tarihi evleri bürokrasi engeli yüzünden onaramadıklarını, onarmaya kalkıştığındaysa yaklaşık 3-4 milyon YTL masraf yaptığını söyleyen Mehmet Uludağ adlı vatandaş, “Durum böyle olunca bu evlerde oturan vatandaşlar mecburen evine bir çivi dahi çakmak istemiyor ve zamanla bu evlerde çökmeler, yıkılmalar meydana geliyor” diye konuştu.

24.08.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004