Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 08 Kasım 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Fransızlar bile başörtüsü yasağına karşı

Fransa’da yapılan bir kamuoyu yoklaması, Fransızların yüzde 56’sının kamuya açık yerlerde başörtüsünün yasaklanmasına karşı olduğunu ortaya koydu. IFOP kamuoyu araştırma merkezinin yoklamasına göre, Fransızların yüzde 44’ü sokak ve kamuya açık yerlerde başörtüsünün yasaklanmasından yana olduğunu belirtirken, yüzde 56’sı buna karşı çıktı.

Fransa’da yapılan bir kamuoyu yoklaması, Fransızların yüzde 44’ünün kamuya açık yerlerde başörtüsünün yasaklanmasından yana olduğunu ortaya koydu. IFOP kamuoyu araştırma merkezinin yoklamasına göre, Fransızların yüzde 44’ü sokak ve kamuya açık yerlerde başörtüsünün yasaklanmasından yana olduğunu belirtirken, yüzde 56’sı buna karşı çıktı. Araştırma ayrıca, 35 yaşın altındaki Fransızların bu yasağa daha fazla destek verdiğini gösterdi. Buna göre 35 yaşın altındakilerin yüzde 55’i, 35 yaşın üzerindekilerin ise yüzde 39’u başörtüsü yasağından yana. ‘’Fransızlar ve kamuya açık alanlarda başörtünün yasaklanması’’ başlıklı araştırma, Le Monde gazetesinin yarınki sayısında yer alıyor.

/ PARİS

08.11.2006


 

Niye bekletiliyor?

Daha önce Çarşamba günü toprağa verileceği belirtilen Ecevit’in cenaze töreni, eşi Rahşan Ecevit’in ısrarlı tavrı sonucu 11 Kasım Cumartesi gününe kaldı. “Cenaze o kadar bekletilmez, tören Perşembe’yi geçmesin” diyen Cumhurbaşkanı Sezer’in ve hükümet üyelerinin ısrarına rağmen kararından vazgeçmeyen Rahşan Ecevit’in, gerekçe olarak “Törene memurların da katılmasını istiyorum. Hafta içi olursa hükümet memurlara izin vermez” dediği belirtildi.

DEVLET TÖRENİ

Bunun üzerine hükümet Ecevit’in Cumartesi günü devlet töreniyle ve Ankara’daki devlet mezarlığında toprağa verileceğini açıkladı. 10 Kasım’ın ertesi gün yapılacak olan törenin, daha önceki bazı törenlerde olduğu gibi hükümeti protesto ve laiklik sloganlarının atılacağı bir platform olarak istismar edilmek istenebileceğine dikkat çekilirken, huzur ve sükûnete ihtiyaç duyulan bir ortamda törenin yeni bir gerginlik unsuru haline getirilmesinden kaçınılması çağrıları yapılıyor.

08.11.2006


 

Ecevit, 11 Kasım’da defnedilecek

Daha önce bugün toprağa verileceği belirtilen eski başbakanlardan Bülent Ecevit’in cenaze töreni, eşi Rahşan Ecevit’in ısrarlı tavrı sonucu 11 Kasım Cumartesi gününe kaldı.

Ecevit’in Devlet Mezarlığına defnedilebilmesine ilişkin tasarı, TBMM Başkanlığına sunuldu. Tasarı, 6 Kasım 1981 tarihli ve 2549 sayılı Devlet Mezarlığı Hakkında Kanununda değişiklik yapıyor. Tasarı, Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanları ve devlet başkanları ile Atatürk’ün yakın silâh arkadaşları olan İstiklâl Harbi komutanlarının yanı sıra başbakanların da Ankara’daki Devlet Mezarlığında defnedilmesine imkân sağlıyor. Mevcut düzenlemede, başbakanlara yer verilmemişti. Tasarı, Devlet Mezarlığına defnedilecekler hakkında kendisinin vasiyeti veya ailesinin talebinin olmasını da öngörüyor. Genel gerekçesinde, 2549 sayılı Devlet Mezarlığı Hakkında Kanunda Türkiye Cumhuriyeti devletine başbakan olarak hizmet edenlere yer verilmediği belirtilerek, Türkiye Cumhuriyeti başbakanlarının da Devlet Mezarlığına defnedilebilmesine imkân tanındığı, ayrıca Devlet Mezarlığına defnedilmeme yönünde vasiyeti bulunanlar veya ailesinin bu yönde talebi bulunanların genel hükümler uyarınca Devlet Mezarlığı dışında bir yere de defnedilebilmesinin öngörüldüğüne yer verildi.

/ ANKARA

08.11.2006


 

AİHM faturası 1 ayda 1 milyon euro

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Ekim ayı boyunca karara bağladığı dâvâlarda Türkiye’yi toplam 1 milyon euro tazminata mahkûm etti. Türkiye’nin mahkûm olduğu konuların başında, hayat hakkı ve ifade özgürlüğünün ihlâli ile işkence ve kötü muamele geliyor.

Türkiye’nin mahkûm olduğu konuların başında, yaşam hakkı ve ifade özgürlüğünün ihlâli ile işkence ve kötü muamele geliyor. Merkezi Strasbourg’da bulunan AİHM, Ekim ayında Türkiye hakkında açılan toplam 48 dâvâda karar verdi. Mahkeme, adil yargılanma hakkının ihlâl edildiği gerekçesiyle yapılan başvurular sonunda Türkiye’yi toplam 106 bin 700 euro tazminata mahkûm etti. Türkiye, başta Fikret Başkaya olmak üzere, başvurucuların ifade özgürlüklerini sınırladığı gerekçesiyle suçlu bulundu. Türkiye ifade özgürlüğünün ihlâli sebebiyle başvuruculara toplam 20 bin 650 euro tazminat ödeyecek. AİHM’in Ekim ayında baktığı dâvâlar arasında kişi özgürlüğü ve yaşam hakkının ihlâli konuları da vardı. Türkiye, kişi özgürlüğünün ihlâl edildiği gerekçesiyle 69 bin, hayat hakkının ihlâl edildiği gerekçesiyle 55 bin euro tazminat ödemesi gerekiyor. İşkence ve kötü muamelenin faturası da çıktı. Türkiye, bu sebeple açılan dâvâlarda toplam 63 bin 500 euro tazminat ödemek zorunda. Eğitim hakkının ihlâl edildiği gerekçesiyle dâvâ açan bir başvurucuya ise 3 bin euro ödenecek. Mülkiyet hakkının ihlâli sebebiyle yapılan başvurular yine en fazla tazminatı beraberinde getirdi. Türkiye, bu sebeple açılan dâvâlarda başvuruculara toplam 681 bin 463 euro ödemek zorunda.

/ STRASBOURG

08.11.2006


 

Bot: Türkiye AB’ye ‘siyasî sinyal’ göndermeli

Hollanda Dışişleri Bakanı Bernard Bot, Türkiye’nin, reformları tamamlama konusunda elinden geleni yaptığı göstermek için Avrupa Birliği’ne “siyasî sinyal” göndermesi gerektiğini söyledi.

Günübirlik Ankara ziyareti kapsamında Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ile bir araya gelen Bot, Hollanda Büyükelçiliği konutunun açılışını yaptı. Dışişleri Bakanı Gül’ün de katıldığı açılışta, Gül-Bot görüşmesinde Türkiye’nin AB süreci ve Kıbrıs konusu da gündeme geldi. Bot, Türkiye-AB ilişkilerindeki son gelişmelere yönelik Gül’den bilgi istedi. Bakan Gül de Dokuzuncu Uyum Paketi çerçevesindeki reform çalışmaları başta olmak üzere AB sürecine ilişkin gelişmelerle, Kıbrıs sorununun aşılmasına yönelik son çabalar hakkında Bot’u bilgilendirdi. Hollanda Dışişleri Bakanı Bernard Bot, Türkiye’nin, reformları tamamlama konusunda elinden geleni yaptığı göstermek için Avrupa Birliği’ne “siyasî sinyal” göndermesi gerektiğini söyledi.

Bot, bu reform planlarına, dini azınlıkların mülkiyetle ilgili haklarının iyileştirilmesi konusunun da dahil olduğunu belirtti. Bot, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile yaptığı görüşmede, Gül’e, “AB’nin, gelecek ayki zirvesine kadar, hem iç reformlar hem de Kıbrıs konusunda ilerleme kaydedildiğinden emin olması gerektiğini” ifade ettiğini söyledi.

/ ANKARA

08.11.2006


 

Prodi: Müzakereler devam etmeli

talya Başbakanı Romano Prodi, Türkiye ile yürütülen müzakerelerin devam etmesi gerektiğini söyledi.

İngiltere’yi ziyareti sırasında The Financial Times (FT) gazetesine konuşan Prodi, Türkiye, Makedonya ve Hırvatistan ile genişlemenin devam etmesi gerektiğini ifade etti. Prodi, bu ülkelerle müzakelerin durması halinde genişlemenin tamamen duracağını kaydetti. Türkiye ile yürütülen müzakerelerin “yavaş” gideceğini belirten Prodi, “Ankara ile yürütülen müzakereler çok karmaşık. Acele etmeye çalışırsanız başarısız olursunuz. Ancak müzakereler durdurulmamalı. Bazı Avrupalı ülkeler müzakerelerin durmasını istiyor. Fakat Türkiye ile yürütülen müzakereler tarihi bir adım” dedi. AB Komisyonu eski Başkanı Prodi, Türkiye ile yürütülen müzakerelerin yanı sıra Makedonya ve Hırvatistan ile de sürecin devam etmesi gerektiğini belirtti. Başbakan Prodi, Ankara ile müzakerelerin askıya alınacağına yönelik olarak, “Bu kısa dönemli davranışlara bağlı. Komisyonun raporunu görmedim. Ancak rapor çok olumsuz olursa süreç askıya alınabilinir. Ancak umarım bu olmaz” diye konuştu. Türkiye’ye diğer aday ülkelerle aynı kriterlerin uygulanması gerektiğini belirten Prodi, “Türkiye’ye Polonya ve Macaristan gibi davranılmalı” şeklinde konuştu.

/ LONDRA

08.11.2006


 

Gözler Brüksel’de

AB Komisyonu, Türkiye’ye ilişkin strateji ve değerlendirmelerini içeren belgelerini bugün açıklayacak. İlerleme raporunda, Türkiye’nin siyasî ve ekonomik alanda AB üyelik kriterlerini ne ölçüde karşıladığı genel olarak değerlendirilirken, tüm fasıllar itibariyle AB müktesebatına uyum çalışmaları ve bu yolda son bir yılda kaydedilen önemli gelişmeler ele alınıyor.

AB Komisyonunun bugün sabahki toplantısında nihaî şeklini alacak yaklaşık 80 sayfalık belgede Türkiye’ye, ifade özgürlüğünü kısıtladığına inanılan TCK’nın 301’inci maddesi başta olmak üzere dini özgürlükler, gayrimüslim ve azınlık hakları, kadın hakları ve sendikal haklar, sivil-asker ilişkileri, seçim sistemi, farklı dil ve lehçelerde yayın gibi alanlarda eleştiriler yöneltilmesi bekleniyor. Türkiye’deki reform sürecinin yavaşlamasından da şikayet edilecek belgede, Gümrük Birliği’ni 10 yeni AB üyesine genişleten Ankara Protokolü’nün Kıbrıs Rum kesimini de kapsayacak şekilde uygulanmadığı tespitine yer verilecek. AB Komisyonu bu kapsamda Gümrük Birliği başta olmak üzere malların serbest dolaşımı ve ulaştırma fasıllarında sorun yaşandığını kayda geçirecek. AB Komisyonunun ilerleme raporuyla birlikte yarın açıklayacağı yaklaşık 20 sayfalık strateji belgesi ise Türkiye-AB ilişkilerine yön veriyor. Belgede, Türkiye’nin AB üyeliği için yapması gerekenler sıralanırken, ilerleme raporunda da değinilen eksikliklere dikkat çekiliyor.

Öte yandan, üye devletlerin isteği üzerine genişlemeyle ilgili genel stratejisini de açıklayacak olan AB Komisyonu, Avrupa’nın sınırları ve hazmetme kapasitesi tartışmalarına açıklık getirecek. Söz konusu belgede AB’nin değişebilen siyasî ya da coğrafi sınırlardan daha çok değerlerle tanımlanabileceği ifade edilecek.

Bu arada AB Komisyonunun, limanların açılmaması sebebiyle Türkiye ile müzakereleri etkileyecek bir teklif getirmekten kaçınarak, bu konuda üye devletlerin siyasî kararını bekleme eğilimi taşıdığı belirtiliyor. AB Dönem Başkanı Finlandiya’nın Türkiye’nin limanlarını açmasını da içeren Kıbrıs’ta kısmî çözüm çabalarını olumsuz etkilemek istemeyen AB Komisyonu, yeni gelişmeleri de dikkate alarak belgelerde gerekli değişikliği daha sonra yapabilecek.

/ BRÜKSEL

08.11.2006


 

Ağar: Türkiye daha demokrat olmalı

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Türkiye’nin ‘’yarınına, bugünden daha sivil, daha demokrat, daha özgürlükleri öne alan bir bakış açısı içerisinde devam etmek durumunda olduğunu’’ söyledi.

Mehmet Ağar, TBMM eski başkanlarından Ferruh Bozbeyli ve beraberindekileri kabul etti. Parti genel merkezindeki kabulde konuşan Ağar, Bozbeyli’nin, Türk siyasî hayatında önemli bir yeri olduğunu ifade ederek, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.Türkiye’de demokrasinin gelişmesi, güçlenmesi ve ‘’yerli yerine oturabilmesi konusunda’’ sivil toplum kuruluşlarının önemine işaret eden belirten Ağar, gelişmiş batı ülkelerinde, örnek alınan demokrasi uygulamalarında sivil toplum hareketinin çok güçlü olduğunun görüldüğünü kaydetti. ‘’Türkiye’nin bu meselede hala gerekli adımları atamadığını’’ ifade eden Ağar, bu sebeple demokrasinin gelişmesi, güçlenmesi ve gerçek anlamda millet iradesinin belirleyici güç haline gelmesi noktasında katedilecek yolun uzun olduğunu ifade etti. Partisinin, bu temel hedefe dayanarak, zorluklara direnerek yola devam etme kararlığında olduğunu anlatan Ağar, bugünün şartları içinde hedefe yakın olduklarını hissettiklerini belirtti. Ağar, ‘’Türkiye, hiç şüphesiz ki yarınına bugünden daha sivil daha demokrat daha özgürlükleri öne alan bir bakış açısı içerisinde devam etmek durumundadır’’ diye konuştu.

Yeni Asya / ANKARA

08.11.2006


 

YÖK’ün ıslahı imkânsız

Ege Üniversitesi Psikoloji Bölümünden Prof. Dr. Melek Göregenli, YÖK’ün kuruluşunun 25 yılını değerlendirdi. Göregenli, YÖK’ün ıslah edilebilir bir kurum olmadığını, bütünüyle kaldırılması gerektiğini söyledi.

Bianet’e açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Melek Göregenli, YÖK’ün, 12 Eylül 1980 darbesinin Türkiye’yi genel olarak değiştirme projesinin eğitim alanına yönelik sistemli girişimi olarak düşünülebileceğini belirtti. Göregenli, YÖK’ten önceki akademik özgürlük anlayışının ne olduğu konusunun başka bir tartışma konusu olduğunu, ama YÖK’ten sonra ülke için genel olarak özgürlükten ne kadar söz edilebilirse üniversite için de o kadar özgürlükten söz edilebilceğini kaydetti. Askerlerin doğrudan ya da daha sonraları dolaylı olarak yönettikleri bir ülkede ancak emirlere uyma özgürlüğünün söz konusu olduğuna dikkati çeken Göregenli, “YÖK, üniversiteleri bütünüyle hiyerarşik merkezi bir yönetim anlayışıyla yeniden örgütledi ve herkes kendisinden bir üsttekini kollayarak hizaya girdi, çoğunlukla üstler ne yapılması gerektiğini açıkça söylemeseler bile. Askeri tahakküm bu hiyerarşik yapı aracılığıyla hayata geçirildi” dedi. 80’li yılların sonlarında üniversitede çalışmaya başladığını anlatan Göregenli, ilk ve hâlâ geçerli olduğunu düşündüğü gözlemini şöyle açıkladı:

“Merkezi bir tahakküm bir kez oluşturulduğunda, içeriğe dair bir müdahale gerekmiyor, sistem kendiliğinden işliyor; yıllar geçtikçe itaat ve suç ortaklığına dayalı bir yapı kendi insan ve bilim anlayışını yaratıyor. Bunun kısmen de olsa dışında kalabilmek ancak hiç değilse delilere tahammülü olan bir köyde yaşama şansına sahipseniz, köyün delisi konumuyla mümkün. En yakıcı sorunumuz nasıl bir üniversite, nasıl bir eğitim, nasıl bir bilim ve nasıl bir çalışma ortamı istediğimizin asla bizim irademize bağlı olarak belirlenmemesi, bizlere soruluyor gibi yapıldığında ise bunun sadece bir aldatmaca olduğunu yaşayarak öğrenmiş olmamız.”

YÖK’ün, sosyal bilimleri çoğunlukla batılı kaynakları tefsir etme işine dönüştürdüğünü belirten Prof. Dr. Göregenli, “YÖK’ün islah edilebilir bir sistem ve kurum olduğunu düşünmüyorum. Bütünüyle kaldırılmalı. Bütün tarafların etkin katılımıyla yeni bir - belki de birden fazla- üniversite anlayışının tartışmaya açılması, icat edilmesi ve uygulanması gerek” diye konuştu.

/ İZMİR

08.11.2006


 

Darbe Anayasası Türkiye’nin önünde engel

MAZLUMDER Genel Başkan Yardımcısı Şinasi Haznedar, “AB tam üyeliğini hedef olarak önüne koyan Türkiye’nin 12 Eylül askeri darbe Anayasası ile demokrasisini tüm kurum ve kuralları ile işlevselleştirmesi mümkün olmadığı gibi Türkiye’nin demokratikleşmesinin önünde bu anayasa toplumsal gerginlikler üretmesi, ayırımcı olması ile bir engeldir” dedi.

Şinasi Haznedar, 6 Kasım Yüksemöğretim Kurulu’nun (YÖK) kuruluş, 7 Kasım 12 Eylül 1980 darbe Anayasasının kabul yıldönümü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, YÖK’ün sadece eğitim sisteminin değil Türkiye’nin demokratik görünürlüğü ve demokratikleşmesinin önündeki en önemli kurumsal engel olduğunu belirtti. YÖK’ün, Anayasa teminatında eğitim alma hakkından toplumun bazı kesimlerini mahrum etme ve eğitimi ayrıcalıklı hale getirmenin bilimsellik maskeli kurumu olduğunu ifede eden Haznedar, “Özerk ve demokratik üniversite taleplerini cezalandıran, özgür düşünceyi sınırlandıran, statüko ve antidemokratlığı yapılandıran bir kurum YÖK. İkna odalarını meşru kılan, bilimselliği, tarafsızlığı ‘koca yalan’ bir kurum YÖK” dedi.

21. YÜZYILDA BİR DARBE ANAYASASI

1982 Anayasasının, sivil, çoğulcu ve değerler sistemi olan demokrasilerin kabul edemeyeceği özgürlüklerin asgari kendinin askerî olduğu bir anayasa olduğunu söyleyen Şinasi Haznedar, şöyle devam etti:

“Düşünceyi suç saymanın, toplumu cenderede tutmanın, inançları devletle, ifadeyi hukukla düşman etmenin, YÖK ile eğitimde fırsat eşitsizliği yaratmanın, devleti bireye öncelemenin Anayasası 1982 Anayasası. Topluma nasıl ve ne kadar düşünüp nasıl ifade edeceğini, nelerin teklif dahi edilemeyeceğini, din ve vicdan hürriyetinin hangi noktalara kadar kullanılacağını ve bunların hangi hallerde sınırlanabileceği mühendisliğini öngören bir Anayasa, 1982 Anayasası. MAZLUMDER olarak bir kez daha ifade ediyoruz ki; AB tam üyeliğini ‘hedef’ olarak önüne koyan Türkiye’nin 12 Eylül askerî darbe anayasası ile demokrasisini tüm kurum ve kuralları ile işlevselleştirmesi mümkün olmadığı gibi Türkiye’nin demokratikleşmesinin önünde bu Anayasa toplumsal gerginlikler üretmesi, ayırımcı olması ile bir engeldir. Orasını burasını değiştirmeyle değil yeni bir Anayasa yaparak toplumun tüm kesimlerinin taleplerini cevaplamanın gerektiğine inanmakta ve 18 Kasım’da Ankara’da ‘Yeni bir Anayasa’ tartışmasını gündemiyle konuyu tartışmaya açmaktayız. 6 Kasım 2006, YÖK gibi darbe sonrası anti-demokratik inşaya sahip kurumların varlıklarını kutladığı son kutlama olmalıdır. 7 Kasım 2006, Türkiye’ye yakışmayan darbe Anayasasının son kutlaması olmalıdır. Türkiye bir an önce insan haklarına dayalı, sivil, demokratik ve her maddesi üzerinde toplumsal tartışmanın yürütülebileceği bir anayasayı gerçekleştirmelidir.”

Fatih KARAGÖZ / ANKARA

08.11.2006


 

Yeni rektörleri YÖK belirleyecek

Yeni kurulan 15 üniversiteye rektör atanmasında YÖK’e yetki verilmesini öngören kanun teklifi, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda kabul edildi.

Komisyondaki görüşmeler sırasında Anavatan Partisi ve CHP’li milletvekillerince verilen değişiklik ve geri çekme önergeleri kabul edilmezken, AKP ve CHP’li milletvekilleri arasında zaman zaman tartışmalar yaşandı. Kabul edilen teklif, yeni kurulan 15 üniversitenin kurucu rektörlerinin iki yıllığına; Milli Eğitim Bakanlığınca belirlenen 4 profesör aday arasından, YÖK’ün 15 gün içinde aday sayısını 2’ye indirerek Cumhurbaşkanına sunmasını ve rektörün Cumhurbaşkanı tarafından atanmasını öngörüyor.

/ ANKARA

08.11.2006


 

Afetzedelere yardım sözü

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sel felâketinde evleri az hasarlı olan ancak eşyaları kullanılmaz hale gelen vatandaşların evlerinin yeniden tefriş edilmesine yardımcı olacaklarını açıkladı.

Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, son günlerde bazı illerde yaşanan sel felâketine değindi. Sel felâketinin bir çok vatandaşın kaybedilmesinin yanında maddî ve manevî zararlara da yol açtığını anlatan Erdoğan, sel felâketinin ilk anından itibaren gerek milletvekilleri gerekse bakanlar, valiler, belediyeler ve sivil toplum örgütlerinin bir dayanışma içinde hareket ettiğini bildirdi. Kaybolan vatandaşlarla ilgili kapsamlı arama çalışmalarının yoğun bir şekilde devam ettiğini bildiren Erdoğan, illerde kurulan hasar tesbit komisyonlarının da çalışmaya başladığını söyledi. Sel felâketine uğrayan illerde konutların, okulların ve işyerlerinin ağır, orta ve hafif şekilde hasar gördüğünü ifade eden Erdoğan, hükümet olarak ilgili kurumlar aracılığı ile ilk saatlerinden itibaren bölgede yaşayan vatandaşların yardımına koşmak için bütün imkânlarını seferber ettiklerini anlattı. Erdoğan, medeniyet ittifakı toplantılarından sonra gelecek hafta bölgeye giderek sel felâketinden zarar gören illerde incelemelerde bulunacağını belirtti. Sel felâketinin yol açtığı hasarların telâfisi için hükümetin bütün imkanlarını kullanacağını bildiren Erdoğan, bundan kimsenin endişe etmemesini istedi. Başbakan Erdoğan, vatandaşların mağduriyetlerinin giderilmesi için çalışmaların yoğun şekilde devam ettiğini anlattı.

/ ANKARA

08.11.2006


 

Sarıyer’de selin yaraları sarılıyor

Sarıyer Belediyesi, geçtiğimiz hafta Sarıyer’de meydana gelen sel felaketinde mağdur olan vatandaşlara gıda yardımı yaptı. Kızılay’dan temin edilen battaniyeler dağıtıldı.

Sel felaketi sırasında ve sonrasında vatandaşları yalnız bırakmayan Sarıyer belediyesi ilçe kaymakamlığı ile yaptığı hasar tesbit çalışmalarından sonra mağdurlara el uzattı. Sarıyer Belediye başkanı Yusuf Tülün,”Vatandaşlarımıza gıda yardımından başka 100 ton kömür de dağıtacağız ihtiyacı olanlara maddî destekte bulunacağız doğal afetle kimse tek başına mücadele edemez bu konuda tüm gayretimizi hep beraber ortaya koyacağız” dedi.

Yeni Asya / İSTANBUL

08.11.2006


 

Ramazanda yoksulları kucakladık

Ramazan ayında dar gelirli ailelere yardım için kamu kurumlarının yanında, yardım dernekleri ve hayırseverler seferber oldu. Yurtta, yardımlarla dolu geçen Ramazan ayında, dar gelirli ailelerin yüzü güldü. Yurdun bir çok yerinde kurulan iftar çadırlarında sıcak yemekler sunuldu, dar gelirli ailelere gıda paketleri dağıtıldı, öğrencilere kırtasiye ve giyecek yardımları yapıldı.

Valilikler ve Kaymakamlıklar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı aracılığıyla fakir ailelere ayni ve nakti yardımlar yaptı. Binlerce aileye gıda paketleri dağıtıldı.

Eskişehir’de 5 bin aileye 50’şer kiloluk kuru gıda paketi, 18 bin ton kömür, 500 öğrenciye giysi ve kırtasiye malzemesi yardımı yapıldı.

Antalya’da Ramazan ayında 11 bin gıda paketi dağıtıldı. Isparta’da bin 900 aileye toplam 152 bin YTL yardımda bulunuldu. Burdur Belediyesi, bin 200 aileye de gıda paketi dağıtıldığını bildirdi.

Çanakkale’de Ramazan ayında bin aileye, 65 bin 500 YTL tutarında erzak yardımı yapıldı. Vakıflar Şube Müdürlüğü, ilçelerde 950 kişiye gıda paketi dağıttı. İzmir Büyükşehir Belediyesi metropol alandaki 12 bin aile ve öğrenciye 2 milyon YTL tutarında sosyal yardım yaptı. Bin 400 aileye yardım paketleri dağıtıldı. Manisa’da 5 bin aileye kuru gıda yardımı yapıldı.

Erzincan’da, 4 bin 500 aileye toplam 225 bin YTL’lik nakdi yardım yapıldı. 5 bin ton kömürün dağıtımının sürdürülüyor. Erzurum’da, yoksul vatandaşlara gıda, temizlik malzemesi, kırtasiye ve nakdi olmak üzere toplam 332 bin YTL değerinde yardım yapıldı. Van’da 6 bin 144 aileye 257 bin 145 YTL değerinde gıda yardımı yapıldı.

Konya’da 12 bin yoksul vatandaşa gıda paketi dağıttı. Sivas’ta Gıda Bankası aracılığıyla 2 bin aileye gıda yardımında bulunuldu.

Trabzon’da bin 500 aileye 152 bin YTL nakit para yardımı yapıldı. Rize’de bin 800 aileye kuru gıda yardımı yapıldı.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Gülser Ustaoğlu, Ramazan ayı boyunca 25 bin aileye gıda ve bin 4 kişiye giysi yardımı yapıldığını bildirdi. Kayseri Büyükşehir Belediyesi 8 bin yoksul aileye gıda yardımı yaptı. Yardımlar, otobüslerle bir depoya götürülerek evlere teslim edildi.

Edirne’de, bin 258 aileye, 90 bin 420 YTL yardım yapıldı.

Bursa’da 8 bin kişiye de erzak yardımında bulunuldu. Bursa Valiliğince 21 bin 100 gıda paketi dağıtıldı. Balıkesir’de, yaklaşık 15 bin aileye gıda paketi dağıtıldı. Kütahya’da 3 bin aileye gıda yardımı yapıldı. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Yardım Gönüllüleri Derneği, 5 bin gıda paketini ihtiyaç sahibi ailelere dağıttı. Belediyelerin aşevleri ve iftar çadırlarında binlerce kişiye iftar yemeği verildi. Belediyeler kendi fonlardından tonlarca gıda maddesini ihtiyaç sahiplerine ulaştırdı.

/ ANKARA

08.11.2006


 

Otelini selzedelere açtı

Batman’da Zeki Otel sahibi Süleyman Özperk, sel felaketinde evsiz kalan ailelerin, ücretsiz olarak otelde barınmalarını sağladı.

Batman’da 1 Kasım 2006 tarihinde meydana gelen sel felâketinde evleri kullanılmayacak durumda olan ailelerin barınmalarını sağlamak amacıyla otelini tahsis eden Özperk, yaptığı açıklamada, kentte sel felaketinden etkilenen mahallelerde 2 gün gezdiklerini, selden dolayı mağdur olan vatandaşlara çok üzüldüklerini söyledi.

Vatandaşlara destek olmak amacıyla otelini tahsis ettiğini ve bunu Valiliğe bildirdiğini kaydeden Özperk, Valiliğin yönlendirdiği ve evsiz kalan toplam 212 kişinin otelde ücretsiz olarak barınmalarını sağladıklarını bildirdi. Zor durumda kalan vatandaşlara böyle bir destek verdiklerini ifade eden Özperk, ‘’Biz oteli tahsis ettik. DYP Batman eski milletvekili Faris Özdemir de gıda ve giyim yardımda bulundu. Herkesin bu konuda üzerine düşeni yapması gerekiyor. Aileler barınabilecekleri bir yer buluncaya kadar otelde kalacak’’ dedi. Özdemir, otelde kalan ailelerin gıda ve giyim ihtiyacını da karşılıyor.

/ BATMAN

08.11.2006


 

Büyükşehir burs sonuçları açıklandı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin üniversitelerin ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora bölümü öğrencilerine vereceği burs başvuru sonuçları açıklandı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin www.ibb.gov.tr internet sitesinden 20 Eylül – 20 Ekim tarihleri arasında yapılan müracaatlara 90.500 öğrenci başvuruda bulundu. Açıklanan sonuçlara göre burs almaya hak kazanan öğrencilerin, başvuruda beyan ettikleri bilgilerle ilgili evrakları 08–30 Kasım tarihleri arasında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından belirlenen üç merkeze teslim etmeleri gerekiyor.

Evraklarını, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Müdürlüğü Merkezi (Fatih-Reşat Nuri Tiyatrosu Yanı), Taksim Metro İstasyonu ve Kadıköy İDO olarak belirlenen merkezlere 30 Kasım Perşembe günü mesai bitimine kadar teslim etmesi gereken öğrencilere ilk burs ödemeleri 25 Aralık tarihinde yapılacak.

Yeni Asya / İSTANBUL

08.11.2006


 

Arınç: Fransa'nın Cezayir'de yaptıkları soykırımdır

TBMM Başkanı Bülent Arınç, Fransa’nın Cezayirlilere karşı uygulamalarıyla ilgili, “Bu olay, çok büyük bir katliamdır. Cezayir halkına karşı işlenmiş bir soykırımdır” dedi.

Cezayir’de bulunan Arınç, beraberindeki heyetle Şehitler Anıtı’na giderek çelenk koydu, saygı duruşunda bulundu. Daha sonra Askeri Müzeyi gezen Arınç, yetkililerden, müzede bulunan Fransız soykırımına ait belgelerle ilgili bilgi aldı. Cezayir halkına karşı Fransızların yaptığı işkence aletlerinin sergilendiği bölümü ilgiyle gezen Arınç, burada yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:

“Bu olay, çok büyük bir katliamdır. Cezayir halkına karşı işlenmiş bir soykırımdır. Bunun hukuki tarifi de budur, gerçek de budur. Böylesine kanlı olayların faili olan bir ülkenin, değil Türkiye’yi, başka bir ülkeyi bile suçlaması, kendi tarihine ve kendi yaptıklarına bakarak herhalde mümkün olmasa gerekir. Cezayir’i bu ziyaretimizde, Fransa’nın bu ülkede yaptıklarını yakinen görmek, bizim için de çok önemli bir tecrübe oldu. Yaşanan olaylar çok acıdır. Cezayirliler, bunu kendi benliklerinde hissediyorlar. Devlet başkanından sokaktaki çocuğa kadar, bu ülkede 130 yıla yakın süren Fransız sömürgeciliği döneminde yapılan işkenceleri, katliamları, hala büyük bir üzüntüyle hatırlıyorlar.”

/ CEZAYİR

08.11.2006


 

Ege’de tatbikat var

TURKISH MINEX-2006 tatbikatı, Türk Deniz Kuvvetlerinin ev sahipliğinde bugün başlayacak.

Tatbikata, Romanya ve Yunanistan’dan değişik tipteki gemiler, NATO Daimi Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu-2 (SNMCMG-2) ile Türk Hava Kuvvetlerine bağlı uçaklar katılacak. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Genel Sekreterliğinden yapılan açıklamaya göre, planlı dâvet tatbikatlarından olan TURKISH MINEX-2006 Tatbikatı, mayın harbine yönelik olarak, dost ve müttefik deniz kuvvetleri arasında karşılıklı işbirliğini ve birlikte çalışabilirliği geliştirmek amacıyla Ege Denizi’nde icra edilecek.

/ ANKARA

08.11.2006


 

13 ilin afet bölgesi olması için kanun teklifi

CHP, sel felâketine maruz kalan 13 ilin afet bölgesi kapsamına alınması için kanun teklifi verdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, sel felâketine maruz kalan illerde yaptıkları incelemeler ve hazırladığı kanun teklifi hakkında bilgi verdi. Batman, Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa ve Şırnak’ta incelemelerde bulunduklarını ifade eden Selvi, sel felâketinde binlerce konutun sular altında kaldığını, evlerin balçık içerisinde olduğunu, kullanılacak bir tek eşyanın kalmadığını, suyun, ürünlerin tamamını götürdüğünü anlattı. Selvi, kış şartları ve salgın hastalıklar dikkate alınarak, hükümetin acil tedbirler uygulaması ve işi ciddiye alması gerektiğini vurguladı. Selvi, konuyla ilgili kanun teklifini TBMM Başkanlığına sunduklarını bildirdi.

/ ANKARA

08.11.2006


 

İstanbul’da deprem tatbikatı

Sivil Savunma Genel Müdürlüğü organizasyonunda Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile koordineli olarak 7-9 Kasım günlerinde Bayrampaşa, Bağcılar, Kartal, Maltepe ve Eminönü ilçelerinde 7.2 büyüklüğündeki deprem senaryosuna göre planlanan depreme hazırlık tatbikatı başladı.

Tatbikatta 257 resmi ve özel kurum ve kuruluş ile 21 gönüllü kuruluştan toplam 5 bin 644 personel görev alıyor. 1469 araç 3 gün boyunca tatbikata iştirak edecek. 125 bin kamu personeli ve okullarla birlikte 3 milyon kişinin katılımıyla ilk kez bu büyüklükte bir tatbikat gerçekleştiriliyor.

/ İSTANBUL

08.11.2006


 

Vatandaşlar grip salgınına karşı uyarıldı

Diyarbakır Sağlık İl Müdürlüğü, kışın soğuk yüzünün kendisini hissettirmeye başladığı bu günlerde vatandaşları grip hastalığına karşı uyardı.

Hava ve iklimin insan sağlığı üzerindeki etkileriyle ilgili bir açıklama yapan Sağlık Müdürü Dr. Namık Kubat, insanların diğer canlılarda olduğu gibi yaşadığı iklime uyum sağladığını belirterek hava durumuyla hastalıklar arasındaki bağın birçok hastalığın mevsimsel olarak ortaya çıkmasıyla kolayca anlaşılabildiğini söyledi. İklim değişikliklerinde özellikle sonbahar aylarında etkili olan grip ve buna benzer birçok hastalıklarda artış gözlendiğini kaydeden Kubat, soğuk algınlığının en sık kış mevsiminde görüldüğüne dikkat çekti.

Bunun başlıca sebepleri arasında kötü havalandırılan ortamlarda özellikle okul ve kıraathanelerde daha çok zaman geçirilmesini gösteren Dr. Kubat, şöyle konuştu: “Güneş ışınlarının daha az oluşu, daha çok toplu halde yaşanması, bu mevsimde stresin daha fazla olması ve burundaki koruyucu mukozanın soğumasıyla virüslerin hızla çoğalması sayılabilir. Bunun sonucunda da özellikle solunum yolu enfeksiyonlarında bir artış görülüyor. Burun akıntısı, burun tıkanıklığı, kırgınlık, boğaz yanması gibi belirtilerle soğuk algınlığı ortaya çıkıyor. Grip, soğuk algınlığından farklı olarak şiddetli kas ağrıları, yüksek ateş ve ileri derecede bitkinlikle kendisini gösterir. Grip (influenza) aşıları gripten korunmanın en güvenli yoludur. Aşının yararlı olması için salgın başlamadan önce yapılması gerekir.” diye konuştu.

Sağlık Bakanlığı ise, 14 ilde mevsimsel kış gribinin cinsini belirlemek amacıyla çalışma yürütüyor. Bakanlık Diyarbakır, Erzurum, Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Edirne, İstanbul, İzmir, Konya, Malatya, Samsun, Trabzon ve Van illerindeki sağlık kuruluşlarından grip ve soğuk algınlığı gibi mevsimsel hastalıklara yol açan vakalara ilişkin bilgiler derledi.

Emrullah BAYRAK / DİYARBAKIR

08.11.2006


 

Zapatero, “Medeniyetler İttifakı” için geliyor

İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero, Medeniyetler İttifakı Projesi Yüksek Düzeyli Grup 4. Toplantısına katılmak üzere 11 Kasım Cumartesi günü Türkiye’ye gelecek.

Başbakanlık Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre, İspanya Başbakanı Zapatero, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile 12 Kasım Pazar günü İstanbul’da bir araya gelecek. İspanya ile siyasî, ekonomik ve kültürel ilişkilerin değerlendirileceği görüşmelerde, Türkiye’nin AB üyelik müzakereleri ve Kıbrıs ile bölgesel ve uluslar arası konular da ele alınacak. Görüşmelerin ardından Türkiye ile İspanya arasında işbirliğinin güçlendirilmesini hedefleyen strateji belgesinin açıklanması da öngörülüyor. Açıklamada, Zapatero ile Başbakan Erdoğan’ın 13 Kasım Pazartesi günü TOBB’un İstanbul’da düzenleyeceği ve iki ülke iş adamlarının yer alacağı çalışma kahvaltısına katılacakları da bildirildi.

/ ANKARA

08.11.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004