Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 08 Kasım 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kültür-Sanat

 

Konya’da hoşgörü konferansı

Konya sivil toplum kuruluşlarının düzenlemiş olduğu “Değerler Eğitimi” konferansında gazetemiz yazarı Halil Uslu konuştu.

Uslu konuşmasına; “Dünyada yedi milyar insanın on dört milyar gözü var. Yetmiş üç milyonluk Türkiye’de yüz kırk altı milyon insan gözü var. Bu büyük ailenin hepsi değer fakat her birinin bakış değeri farklı. Her değeri kendi kabında, makamında ve hakkaniyeti içinde değerlendirmek saygı duymak hoşgörü ile beraber eğitimin temel taşıdır” diyerek başladı.

Uslu, “Dünya ailesinin Bediüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle dört istinat duvarı var. Çocuklar, gençler, ihtiyarlar ve aile hayatı. Fakat halk lisanında üçe ayrılmıştır. Ben, biz ve öteki diye. Esasında hepsinin kökeni bir bunlar ayrı yaşayamazlar. Bu durum fıtrata aykırıdır.

Elimde bulunan bir belgede yirmi üç ülkeden bunların dördü Müslüman bayan ülkesi, iki yüz elli bayan pedal çevirerek selâm (barış) parolasıyla yollara çıktılar. Savaşlar dursun diye. Bu durumda değer içinde değer hoşgörü içinde hoşgörü var. İslâmın selâmı başlı başına bir değer, bu değeri referans alıp barışı istemek apayrı bir değer. Yani ırklar, diller ve dinler ayrı fakat selam aynı, parola aynı, gaye aynı, gaye birdir. Eğer bu nevî durumlar eğitime yansırsa ve temel unsur haline gelirse, o zaman İslam dünyasında Saddam gibi kişiler ve Batı dünyasında Bush gibi devlet adamları ortaya çıkmaz. Bunlar o zaman kime zulüm yapacak? Hiç kimseden taraf bulamazlar. Şeklinde devam etti. Daha sonra; hoşgörü ve eğitimin temel değerinin din olduğunu vurgulayan Uslu şöyle devam etti; bunların hepsi son din olan İslâmiyet’te ve son kitap olan Kur’ân’da Rabbimiz tarafından açıklanmıştır” diye konuştu.

Mehmet AKTAŞ

08.11.2006


 

Amasya'da tarih canlanıyor

Anadolu’da, 7500 yıllık geçmişiyle en eski yerleşim merkezlerinden olan Amasya’da tarihî zenginlik ayakta tutularak gelecek nesillere aktarılmaya çalışılıyor.

Yalıboyu evleri, Kral Kaya Mezarları, Ferhat-Şirin kanalı, Kale ve benzeri tarihî mekânlarıyla Anadolu’daki ender yerlerden olan Amasya, bu tarihî zenginliğiyle görenleri kendine hayran bırakıyor. Tarihî eserlerin restorasyonuna büyük önem veren valilik ve belediye, şehir merkezindeki birçok vakıf eserinin restore edilmesini sağlıyor.

Amasya Valisi Celâleddin Lekesiz, Amasya’da bulunan birçok vakıf eserinin restore edilerek ayağa kaldırıldığını, restore çalışmalarının artarak devam edeceğini belirtti. 2007 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait Amasya’da ne kadar eser varsa ayağa kaldırılacağını, el atılmamış vakıf eserinin kalmayacağını açıklayan Vali Celâleddin Lekesiz, “Saraydüzü Kışlası proje aşamasında. Önümüzdeki günlerde ihaleye çıkartılacak. Hatuniye Mahallesi girişinde turizm danışma binasının yapımına başlandı” dedi.

Amasya’da bulunan tarihî eserlerin ışıklandırılmasına son derece önem verdiklerini ifade eden Vali Lekesiz, “Amasya Kalesi’nde bulunan 12 metrelik bayrak direğinin yerine 25 metrelik bayrak direği dikilmesi için çalışmalar yapıyoruz. Bayrak direğini kalenin tepesine dikmek çok zor bir iş. Birkaç firmayla görüştüm, bir tanesi bu işi yapabileceğini açıkladı. Direğin dikileceği yerde kazı çalışmaları yapılıyor, herhangi bir engel çıkmaması durumunda çalışmalara başlayacağız. 60 ya da 70 bin YTL’ye mal olacağını sanıyorum” diye konuştu.

08.11.2006


 

Keçe resimle görüştü

1972’den beri san’atla içiçe olan, yurt içinde ve dışında suluboya, yağlıboya, akrilik ve keçe resim sergileriyle tanınan ressam Mükerrem Turhan, yine bir keçe resim sergisiyle Ankaralı san’atseverlerle buluşuyor.

Mükerrem Turhan, Türklerin Orta Asya’dan Anadolu’ya getirdikleri ve hayatlarının her boyutunda kullandıkları keçeyi, resim san’atı alanına bir disiplin tarzıyla taşıyan ilk san’atçılar arasında yer alıyor. Turhan, hızla gelişen-değişen çağdaş dünyamızda her alanda olduğu gibi san’atta da taklitçilikten uzak, özgün ve köklerden kuvvet alan bir yol izlemenin gerekliliğine inanıyor. Bizden sonraki nesle karşı sorumluluklarımızın bilinci içerisinde, yok olma sürecine giren geleneksel keçe sanatını modernist bir anlayışla yeniden yorumluyor. Uyguladığı yeni teknikler, san’atsal ifadenin zenginliğini geliştirirken tabiî olarak san’atçının tarzını da yönlendiriyor. Mükerrem Turhan, boya ve tuval yerine kök boyalarla renklendirilmiş keçeleri kullanarak; hatadan geri dönüşü olmayan bu teknikle eserlerini desen-renk, ışık-gölge etkileşimleriyle oluşturuyor. Eserlerinde Anadolu kadınları figürleri ile köy ve şehirlerin tarihsel ve görsel manzaralarını konu ediyor.

08.11.2006


 

Ömer Seyfettin’de ‘Hayat’ kazandı

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türk Edebiyatı Vakfı’nın birlikte düzenlediği 2006 Türk Dünyası Ömer Seyfettin hikâye Yarışması’nı kazananlar belli oldu.

Seçici Kurul, yurt içi ve yurt dışından 600 civarında hikâyenin gönderildiği yarışmada, “Hayat” adlı hikâyesiyle Ayşe Çokçevik’i birinci, “Hasar’a Uğrar mı Zaman?” adlı hikâyesiyle Veysi Atıcı’yı ikinci, “Sürgün” adlı hikâyesiyle Hasan Yıldız’ı üçüncü seçti.

Seçici Kurul’un değerlendirmesine göre, İlksen Dinçer Baş, H. Aytaç Dalgalıdere, Şener Şükrü Yiğitler, Murad Ertaylan, Mehmet Fatih Mülayim, Sultanova Ağanise Alikarakızı ve Koray Avcı Çakman da özendirme ödülüne lâyık görüldü.

Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, yarışma sonuçlarına ilişkin değerlendirmesinde, bu yıl yarışmaya Türk dünyasından çok sayıda katılımın olmasının sevindirici olduğunu belirtti.

Koç, “Bu yarışma, lisan birliğinin sağlanmasında küçük, fakat son derece önemli bir ilk adım olmuştur. Gelecekte Türkiye Türkçesi’yle hikâye yazan Türk dünyasındaki kardeşlerimizin sayısının gittikçe artacağını umuyorum” ifadesini kullandı.

08.11.2006


 

Fethiye’nin bir “mani”si var

Muğla’nın Fethiye ilçesinde belediye ile merkezi Denizli’de bulunan Egeli Araştırmacı ve Yazarlar Birliği (YAZ-AR-BİR) tarafından organize edilen IV. Uluslar arası Türk Medeniyetleri’nde Sözlü Kültür Geleneği çerçevesinde “Türk Dünyasında Maniler” sempozyumu dün başladı.

Fethiye Belediyesi Kültür Merkezi’de (FBKM) başlayan sempozyoma; Türkiye’den 49 kişi bildirileriyle, başta Romanya, Macaristan, Kırgızistan, Makedonya, Azerbaycan, Bulgaristan, Kosova, Irak, Sırbistan, Rusya Federasyonu, Kırım Özbek Cumhuriyeti ve İran’dan bilim adamı konuk olarak katılıyor.

08.11.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004