Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 24 Kasım 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Spor

 

Avrupalı Fener

Sarı-lacivertli ekip İtalyan temsilcisi Palermo karşısında oynadığı oyun ile muhteşem bir futbol sergiledi. Fenerbahçe UEFA Kupası'nda tur ümitlerini artırırken, goller Appiah, Lugano ve Tuncay'dan geldi: 3-0

UEFA Kupası 2. Tur (H) Grubu'nda mücadele eden Fenerbahçe, konuk ettiği İtalya temsilcisi Palermo karşısında ilk yarıyı Appiah'ın golüyle 1 0 önde tamamladı.

5. dakikada gelişen Fenerbahçe atağında Kezman'ın sağ çaprazdan ceza sahası dışından vurduğu sert şutta kaleci Sirigu, meşin yuvarlağı kornere tokatladı.

8. dakikada sağ kanattan Cossentino'nun ortasına ceza alanı içinde Caracciola topu Brienza'ya aktardı, bu oyuncudan önce Lugano devreye girdi ve tehlike büyümeden meşin yuvarlağı uzaklaştırdı.

10. dakikada Appiah'ın pasında ceza sahası içinde Alex topla buluştu, vuruşunda meşin yuvarlak az farkla yandan auta çıktı.

12. dakikada sağ çaprazdan Alex'in kullandığı serbest vuruşta uzak direkte Edu, kafayı vuramayınca meşin yuvarlak kaleci Sirigu'da kaldı.

15. dakikada Alex'in sağ köşeden kullandığı korner atışında ceza sahası içine gelen topun üzerinden Tuncay atladı, Edu, önünde bulduğu topa plase bir vuruş yaptı, meşin yuvarlak yandan az farkla auta çıktı.

19. dakikada Fenerbahçe öne geçti. Bu dakikada gelişen atakta Kezman sağ çaprazda rakibini geçerek ceza sahasına girdi, daha müsait durumdaki Appiah'a çıkardığı topa bu oyuncudan düzgün bir vuruş yaparak kalecinin sağından ağlara gönderdi: 1 - 0.

27. dakikada Mehmet Yozgatlı'nın sürükleyip sağ çaprazdan ceza sahasına yaptığı ortada top Alex'in başının üzerinden aştı, arkada Tuncay meşin yuvarlağın gelişine vurdu ancak top Munari'den döndü.

37. dakikada Fenerbahçe kalesi büyük bir tehlike atlattı. Bu dakikada kaleyi tam cepheden gören açıdan kazanılan serbest vuruşu Simplicio kullandı, ceza sahası içinde Edu yükselip rakibinden önce kafayı vurdu, yükseklik kazanan top üst direğe çarparak kornere çıktı, ancak Portekizli hakem aut kararı verdi. Palermolu oyuncuların itirazına itibar etmedi.

38. dakikada gelişen Fenerbahçe atağında Alex, Tuncay ve Kezman üçlüsünün verkaçında Kezman, ceza sahası içinde Tuncay'dan aldığı topun gelişine vurdu, meşin yuvarlak üstten auta çıktı.

39. dakikada Alex, sağ çaprazda Dellafiore'nin elle oynamasından kazanılan serbest vuruşu direkt kaleye gönderdi. Kaleci Sirigu, son anda meşin yuvarlağı yumrukladı. Ceza sahası içine düşen meşin yuvarlağı defans oyuncusu Munari uzaklaştırdı.

43. dakikada Edu'nun pasında Kezman ceza sahası içinde toplu buluştu, sert şutunda kaleci Sirigu çeldi, dönen topa Lugano hamle yaptı, vuruşunda meşin yuvarlak yandan az farkla auta çıktı. Ancak hakem Lugano'nun kaleciye faul yaptığına karar verdi.

Kalan dakikalarda başka gol olmayınca Fenerbahçe ilk yarıyı Appiah'ın attığı golle 1 - 0 önde tamamladı.

İKİNCİ YARI 2 GOL

46. dakikada gelişen Palermo atağında sol çaprazdan Caracciolo'nun ortasında Brienza topu geriye indirdi, Cassani'nin sert şutunda meşin yuvarlak, kaleci Volkan'da kaldı.

48. dakikada Cassani'nin sağ çaprazdan ortasında Lugano ceza yayı içinde topu ayağının altından kaçırdı, topu önünde bulan Caracciolo topa vurmadan Lugano yetişerek tehlikeyi önledi.

54. Dakikada Palermo ceza sahasına girmek isteyen Appiah'ın düşürülmesiyle kazanılan serbest vuruşu kullanan Alex'in kaleye çektiği şut farklı bir şekilde auta gitti.

58. dakikada gelişen Palermo atağında sağ çaprazdan Munari'nin ortasında ceza sahasına gelen meşin yuvarlağı kaleci Volkan çıktı, Caracciolo'nun başının üzerinden çeldi ve ikinci hamlede de kontrol ederek tehlikeyi önledi.

60. dakikada Fenerbahçe farkı ikiye çıkardı. Bu dakikada ceza sahası içine gelen topa Kezman yarım vole vurdu, ayağına oturmayan top yükseklik kazandı, Edu kafayla ceza sahasındaki Lugano'ya aktardı, bu oyuncunun aşırtma vuruşunda meşin yuvarlak üst direkten döndü, Lugano dönen topu kafayla tamamlayarak ağlara gönderdi: 2 - 0.

66. dakikada gelişen Palermo atağında sağ çaprazda topla buluşan Brienza'nın sert şutunda kaleci Volkan sol alt köşeye giden topu uzanarak kontrol etti.

69. dakikada Alex'in sol çaprazdan ceza sahasına gönderdiği topla buluşan Kezman, sırtı kaleye dönük olduğu için topu geriye Appiah'a çıkardı, bu oyuncunun ceza sahası dışından vurduğu sert şutta meşin yuvarlak üstten auta çıktı.

80. dakikada Fenerbahçe Tuncay'la farkı 3'e çıkardı. Bu dakikada sol çaprazda topla buluşan Tuncay ceza sahasına girer girmez sert ve düzgün vurdu, üst direğin altına vuran meşin yuvarlak yere çarptı ve kaleci Sirigu'nun bakışları arasında ağlarla buluştu: 3 - 0.

Kalan dakikalarda başka gol olmayınca Fenerbahçe grupta oynadığı 2. maçta Palermo'yu 3 - 0 yenerek ilk puanını aldı.

24.11.2006


 

G.Saray'ın tükenişi

Şampiyonlar Liginde (C) Grubunu sonuncu olarak bitirmesi kesinleşen Cimbom, ilk defa 5. maçlar sonunda 1 puanda kaldı.. Temsilcimiz, Liverpool ile oynayacağı maçtan 1 puan çıkaramazsa Devler Ligindeki en kötü sezonunu yaşayacak..

Şampiyonlar Ligi'nde 10 kez mücadele eden Galatasaray, bu sezon 5. maçlar itibariyle en kötü dönemini yaşıyor. Girondis de Bordeaux'a deplasmanda dün 3-1 yenilmesiyle birlikte bu sezon henüz galibiyet yüzü göremeyen ve sadece 1 beraberlikle yetinen Galatasaray, Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde en kötü dönemini geçirirken, Rainer Hollman yönetiminde 2 beraberlik elde edilen 1993-1994 sezonunu dahi arattı. Sarı-kırmızılılar, teknik direktör Erik Gerets ile 5. maçlar sonunda aldığı 1 puan ile en kötü Şampiyonlar Ligi performansını elde etti. (C) Grubu'nu sonuncu olarak bitirmesi kesinleşen Galatasaray, FC Liverpool ile 5 Aralıkta oynanacak karşılaşmadan 1 puan çıkaramazsa, Devler Ligi'ndeki en kötü sezonunu yaşamış olacak.

SADECE DENİZLİ'Yİ GEÇEBİLDİ

Galatasaray Teknik Direktörü Erik Gerets, aldığı 1 beraberlikle, sadece 2001-2002 sezonunda 0 puan elde edebilen Mustafa Denizli'nin Fenerbahçe'sini geride bıraktı. Yüzde 8'lik bir başarı oranı elde edebilen Gerets, Şampiyonlar Ligi tarihinde şu an itibariyle Türk ekipleriyle en kötü 2. sonucu elde eden teknik adam olurken, 1993-94 sezonundaki Rainer Hollman (Galatasaray-Yüzde 11), 1994-95 sezonundaki Reinhard Saftig (Galatasaray-Yüzde 22), 1997-98 sezonundaki Fatih Terim (Galatasaray-Yüzde 22), 200-01 Nevio Scala (Beşiktaş-Yüzde 22), 2002-2003 sezonundaki Fatih Terim (Galatasaray-Yüzde 22) ve 2005-2006 sezonundaki Christoph Daum'un (Fenerbahçe-Yüzde 22) gerisinde kaldı. Galatasaray'ın, kötü istatistiklerini ve prestijini düzeltebilmesi için, FC Liverpool maçını kazanması gerekiyor.

EN BAŞARILI LUCESCU

Şampiyonlar Ligi'nde mücadele eden Türk ekiplerini yöneten teknik adamlar içinde en başarılı sonuçları, Rumen çalıştırıcı Mircea Lucescu elde etti. Galatasaray'ın başında olduğu dönemde Devler Ligi'nde 26 maç oynayan Lucescu, 9 galibiyet, 9 beraberlik ve 8 mağlubiyet alarak yüzde 46'lık bir başarı ortalaması tutturdu. Lucescu, Beşiktaş'ın başındayken de 2 galibiyet, 1 beraberlik ve 3 galibiyet alarak, yüzde 39'luk bir başarı oranı elde etti.En başarısız teknik adam ise katıldığı Şampiyonlar Ligi'nde hiç puan alamayan Fenerbahçe'nin çalıştırıcısı Mustafa Denizli oldu.

Fransız basını: Bordoeaux uyandı

Fransız basınında dün çıkan haberlerde, ''Bordoeaux, Galatasaray karşısında kolay bir galibiyet aldı'' yorumu yapıldı. Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde 3-1 Bordeaux'nun galibiyetiyle ilgili Sud Ouest gazetesi, ''Bordoeax, UEFA'da oynayacak'' başlığıyla verdiği haberde, Fransız Faubert'in bir gol ve bir asitle maçın yıldızı olduğunu yazdı.

Spor gazetesi L'Equipe ise, Bordoeaux galibiyetini ''Bordoeaux'nun büyük uyanışı'' başlığıyla verdi. Gazete, Fransız takımının bu sezon Şampiyonlar Ligi'ndeki en iyi performansını göstererek Galatasaray karşısında haklı bir galibiyet aldığını yazdı.

Liberation gazetesi de, ''Bordoeaux UEFA biletini aldı'' başlığıyla yer verdiği haberde, Fransız takımının Şampiyonlar Ligi'nde, nihayet kendine geldiğini ve Galatasaray karşısında kendisine UEFA yolu açan galibiyeti aldığını yazdı.

24.11.2006


 

İbrahim Üzülmez: Beşiktaş'a teknik direktör olacağım

Beşiktaş Takımı Kaptanı İbrahim Üzülmez, ''10 sene sonra 'Beşiktaş'ta bir Deli İbrahim vardı' diye konuşulduğunda herkes beni hatırlar. Ayrıca deli değil 'Akıllı' bir futbolcuyum. Gelecekteki hedeflerim arasında ayrıca Beşiktaş'a teknik direktör olmak da var'' dedi.

Beşiktaş Takımı Kaptanı İbrahim Üzülmez, hedeflerinin her zaman şampiyonluk olduğunu belirterek, ''Bu hedefimizden çok da uzaklaşmadık'' dedi. Kulübün resmi internet sitesinde ''Cola Turka ile Soru Cevap'' bölümünde taraftarların sorularını cevaplayan İbrahim, takıma zaman verilmesi gerektiğini vurgulayarak, ''Çok kısa bir süre sonra istenilen seviyeye geleceğimizi düşünüyorum. İlerleyen haftalarda daha iyi olacağız. Son haftalardaki hırsımızdan ben de memnun değilim. Fakat genç bir takımız. Genç arkadaşlarımızın performanslarının üzerine çıkması lazım. Şansızlık da başarısızlıkta çok önemli bir etken oldu. İki oyuncumuzun omuzu çıktı, bir kısmı cezalı duruma düştü'' diye konuştu.

TARAFTAR SEVİNMELİ

İbrahim Üzülmez, kendilerinin taraftarı memnun edecek şekilde daha iyi bir oyun ortaya koymaları gerektiğini, bütün çalışmaları bu yönde sürdürdüklerini dile getirdi. Takımda bulunan Brezilyalı oyuncu Ricardinho hakkındaki soruyu da cevaplayan siyah-beyazlı oyuncu, ''Ricardinho gerçekten çok kaliteli ve yetenekli bir oyuncu. Biz kendisinden çok şey bekliyoruz. Takıma çok faydalı olması lazım'' diye konuştu.

Eski oyuncuları Sergen Yalçın, Ricardinho ve Delgado ile ilgili soruya ise İbrahim, ''Sergen ve Ricardinho çok büyük iki isim. Ben ikisinin arasında bir kıyas yapamam. İkisinin yetenekleri su götürmez bir gerçek. Ricardinho'nun biraz daha takıma katkı yapması gerekli diye düşünüyorum. Delgado konusunda ise biz onun takımın Ronaldinho'su olmasını istiyoruz. Kendisinden beklentiler çok büyük.

İbrahim Üzülmez, siyah-beyazlı taraftarların kendisine yakıştırdığı ''Deli'' lakabının problem olmadığını söyledi. Bu şekilde çağrılmasına alıştığını kaydeden Beşiktaş kaptanı, ''10 sene sonra 'Beşiktaş'ta bir Deli İbrahim vardı' diye konuşulduğunda herkes beni hatırlar. Ayrıca deli değil 'Akıllı' bir futbolcuyum. Gelecekteki hedeflerim arasında ayrıca Beşiktaş'a teknik direktör olmak da var'' diyerek sözlerini tamamladı.

Beşiktaş ile Bursaspor, bugün 75. kez karşı karşıya gelecek. İnönü Stadında saat 20.00'de başlayacak karşılaşmayı Tolga Özkalfa yönetecek. 74 lig maçından 28'ini Beşiktaş, 13'ünü Bursaspor kazanırken, 33 maç da berabere sonuçlandı.

24.11.2006


 

İlhan Mansız dönmek istiyor

Sakatlığı nedeniyle futbolu bırakmak zorunda kalan eski milli futbolcu İlhan Mansız, yeniden futbola dönmeye çalışacağını söyledi.

İlhan, Alman spor dergisi Kicker'e yaptığı açıklamada, ''Yeniden futbola dönmeye çalışacağım. Futbolu resmen bıraktığımı hiç açıklamadım. Son maçımda 2005 yılının Aralık ayında Ankaragücü formasıyla oynadım. Sonra dizimden birçok ameliyat oldum'' dedi. Tüm bu ameliyatlardan sonra Münih kentinde bir aracın da kendisine çarptığını hatırlatan İlhan, yarın ABD'nin Phoenix kentine giderek, Alman milli takımının fitnes hocalığını yapan Marc Versteegen ile yaklaşık 4 ay çalışacağını belirtti. İlhan, gelecek yılın Mart ayından sonra da kendisiyle idman yapmak isteyebilecek bir takım arayacağını ve Mayıs ayında da futbola devam edip etmeyeceğine kesin karar vereceğini kaydetti.

24.11.2006


 

Mehmet'li Jazz rakip tanımıyor

NBA'de sezonun flaş takımı Utah Jazz, galibiyet serisini Sacramento Kings karşısında da sürdürdü. Sacramento'da bulunan Arco Arena'da yapılan ve 17 binden fazla kişinin izlediği mücadelede konuk takım Utah Jazz, rakibi karşısında etkili bir oyun sergileyerek sahadan 110-101 galip ayrıldı.

Mehmet Okurlu Jazz, bu sezon ligde yaptığı 12 maçtan 11'inde rakiplerini yenerek kendilerinin NBA rekorunu biraz daha ileriye taşırken, üst üste galibiyet sayısını da 7'ye çıkardı.Milli basketbolcu Okur, mücadelede attığı 10 sayı ve 10 ribauntla yine ''double-double'' yaptı. Maça ilk 5'te başlayan ve 36 dakika sahada kalan Okur, 2 sayılık atışlarda 12'de 4, 3 sayılık atışlarda 6'da 1 ve serbest atışlarda 1'de 1 isabet buldu, 5'i hucüm olmak üzere 10'da ribaunt aldı.

24.11.2006


 

Efes, Avrupa Ligi rekoru kırdı

Türk basketbolunun Avrupa'daki önemli temsilcisi Efes Pilsen, Yunanistan'ın güçlü takımlarından BC Pire Olympiakos'u 95-77 yendiği maçta Avrupa Ligi rekoru kırdı.

Lacivert-beyazlılar, özellikle son periyottaki oyunuyla rakibini farklı skorla yenmeyi başarırlarken, bu çeyrekte toplamda attıkları 39 sayıyla, ligde son periyotta en fazla sayı yapan takım rekorunu da eline geçirdi. Avrupa Ligi'nde daha önce 4. periyotta atılan en yüksek sayı rekoru 38'er sayıyla İsrail'in Maccabi Elite Tel Aviv ve Yunanistan'ın AEK Atina takımlarının elinde bulunuyordu. 2003-2004 sezonunda Maccabi Elite Tel Aviv, İtalyan Climamio Bologna potasına 38 sayı bırakırken, 2000-2001 sezonunda ise AEK Atina, Rusya'da Saint Petersburg ekibi karşısında yine 38 sayı üreterek son periyotta en fazla sayı yapan takım unvanını almışlardı. Efes Pilsen, BC Pire Olympiakos karşısında son periyotta 39 sayı bularak, Maccabi Elite Tel Aviv ve AEK Atina'nın rekoruna son verdi.

24.11.2006


 

Serhat Akın Anderlech defterini kapattı

Belçika'nın Anderlect takımında forma giyen Serhat Akın, kendisi için Anderlect defterinin kapandığını, ocak ayında kulüpten kesin ayrılacağını söyledi.

Belçika'nın Anvers bölgesinde yayınlanan Gazet Van Antwerpen'e açıklamalarda bulunan Serhat Akın, ''Bu defteri kapatıyorum. Ocak ayında kulüpten kesin ayrılacağım. Kiralık olarak beni başka bir kulübe versinler ya da satsınlar'' dedi.

24.11.2006


 

Suçlu yönetimdir!

G.Saray'ın Avrupa macerası sona erdi. Geçen yılda benzer akıbet yaşanmıştı. Bu sonucun yegane sorumlusu yönetimdir. Tromsö gibi adı sanı duyulmamış bir takıma geçen yıl elenmek yönetimi akıllandırmamış ki, bu sene de G.Saray' ın aynı kadroyla (M.Topal, Okan, Tolga, İnamoto sıra transferler) hemde Şampiyonlar Liginde mücadele etmesine razı olmuşlardır. Sadece bu olsa iyi. G.Saray'ın iç saha maçlarını 450 bilet uğruna Olimpiyat stadına taşıyıp, en kötü ihtimalle UEFA Kupasına devam etme şansını ortadan kaldırmışlardır.

Bu fatura yönetimindir. Teknik kadro elinden geleni yapıyor. Oyuncular kapasiteleri ölçüsünde mücadele ediyor. Ellerinden gelen bu. Tromsö' ye elenen UEFA şampiyonu G.Saray'da, bir takım değişiklikler gerekmez miydi? Yönetimi buna razı oldu. Çünkü sezon sonu şampiyonluk geldiği için revizyon atlandı. Gerets, "Transfer yapmak için transfer yapmamalıyız. Bizi ileriye doğru taşıyacak oyuncular almılıyız" diyerek bir anlamda yönetimin transferlerini eleştirdi. Devamla şunu da söyledi:" Ben göreve yönetimle beraber devam edip, G.Saray'ı başarıya taşımalıyız. Çünkü oyuncular şampiyonluğa inanıyor". Doğrusu da bu. Artık bu saatten sonra yapacak başka şeyde yok.

G.Saray, Bordeaux'a karşı son derece kötü oynadı. Ancak defansta öyle bireysel hatalar vardı ki, inanılmazdı. Tolga'nın iki hatasından gelen iki gol G.Saray'ı bitirdi. Ayrıca Arda'nın disiplinsiz hareketi G.Saray'ın maçı kaybetmesini pekiştirdi. Arda yaptığı hareketle çaylaklık örneği sergiledi. G.Saray'ın daha önceden Avusturya'nın Sturm Graz'la oynadığı Şampiyonlar Ligi maçı vardı. Bu maçta Grazlı oyuncular sürekli provakosyana yönelik hareketler yaparak, G.Saray'ı tuzağa düşürdüler. Maçıda üç farklı kazandılar. Bu maçta da Bordeauxlu oyuncular bana o maçı hatırlatan hareketler yaptı. Arda böyle bir hareketin kurbanı oldular. G.Saray bu sezonki Avrupa performansı dibe vurdu. Umarım ki yönetim en azından bu saatten sonra G.Saray'ı toparlama sürecine sokar.

Said OKUR

24.11.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004