Bolu’nun şirin ilçesi Göynük, Selçuklu-Osmanlı mimarî tarzındaki evleriyle dikkat çekiyor. Hititler, Trak-Frikler, Frigler’in yaşadığı Göynük, Roma döneminde Bursa tekfurlarına bağlı olarak Aleksandros Kalesi adını alarak bir beylik olmuş. Osman Gazi’nin oğlu Süleyman Bey tarafından 1331’de Osmanlı’ya katılan Göynük ilk Osmanlı yerleşimlerinden biri olarak tarihte yerini almış.
Göynük’ten geçen önemli yollar
Yakın zamanlara kadar kervanların konakladıkları hanların bulunduğu Göynük, Osmanlı İmparatorluğu zamanında İstanbul-Bağdat kervan yolunun üzerinde bulunuyormuş. Gazi Süleyman Paşa’nın yaptırdığı bir cami bulunan Göynük’te yine aynı günlerde yapılan bir hamam günümüzde halen hizmet veriyor. Osmanlı’nın doğu ve güneydoğuya yaptığı seferlerde ikmal ve konaklama merkezi olarak kullanılan Göynük bu özellikleri yüzünden gelişmiş. İlçeden geçen ve 1960’lı yıllara kadar Ankara-İstanbul yolu olarak hizmet veren, ilk Bağdat yolu zaman içinde gelişimin en önemli elementlerinden bir tanesi olmuş.
Cumhuriyet döneminde Göynük
1830’lu yıllarda nüfusu 30 bin civarında olan Göynük 1865’de ilçe haline getirilmiş. Cumhuriyet dönemindeki idari yapılanmada, Gerede, Düzce, Mudurnu ile 1923 yılında Bolu’nun ilk ilçelerinde bir tanesi olmuş. İş imkânlarının kısıtlılığı yüzünden büyük şehirlere büyük göç veren Göynük’ün günümüzdeki nüfusu 5 bin.
Özel mimarî
Göynük , Selçuklu-Osmanlı mimari tarzında inşa edilmiş ve günümüzden 150 yıl öncesinin yapı özelliklerini taşıyan evlerle dolu. Konut olarak ahşaptan tasarlanan ve genelde iki katlı olan evler. Mimarî tarzları ile yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Sit alanı olan Göynük’te 160’a yakın ev korumaya alınmış.
Turizm değerleri
Göynük’te günümüzde dört adet eski ev sahiplerince onarılarak konaklama hizmeti verecek durumda yenilenmiş durumda. İlçede bulunan iki otel ile birlikte yatak kapasitesi üçyüz civarında. Eski evlerin onarımı özendirilerek hizmete açılma çalışmaları devam ediyor. Bu kapsamda tescilli evlerin projelendirilmesi kısmen tamamlanmış.
Göynük’ün diğer turizm değerleri arasında; Mayıs 2006’da restorasyonu bitirilerek açılacak olan Gazi Süleyman Paşa’nın yaptırdığı tarihi hamam, Hz. Akşemseddin, Hz. Ömer Sikkin ve Debbağ Dede Hz. türbeleri, Sakarya Zaferi’nin hatırasına zamanın kaymakamı Hurşit Bey tarafından yaptırılan Zafer Kulesi bulunuyor.
Göynük’te bulunan, Sünnet Gölü, Çubuk Gölü, Çayköy Göleti ve eşsiz güzellikteki orman ve yaylar tabiat meraklılarının ilgisini çekiyor.
Ahşap oymacılığı, tokalı örtü, yöresel peşkir imalatı, folklorik yöresel oyunlar ve yöresel yemekler ilçenin kültürel zenginliklerinden bazıları.
Fatih’in hocası Akşemseddin
Fatih Sultan Mehmed’in akıl hocası Şeyh Akşemseddin Hazretleri, İstanbul kuşatmasına katıldıktan sonra Göynük’e taşınmış. Hayatının geri kalanını burada geçiren ünlü düşünür, 1459 yılında hayatını kaybetmiş. Türbesi Süleyman Paşa’nın yaptırdığı caminin yanında bulunan Akşemseddin Hazretleri’ni anma günü her yıl Mayıs ayının sonunda Göynük’te halen düzenleniyor.
(TÜRSAB dergisinden alınmıştır)
| 
Adana’da Tarihi Tepebağ Evleri ve Taşköprü’nün bulunduğu bölgede yürütülen çok sayıda restorasyon çalışmasının, yok olmaya yüz tutan tarihi değerlerin kurtarılması ve turizme kazandırılması için umut verdiği bildirildi.
Türkiye’de Topkapı Müzesinden sonra en fazla ziyaretçi alan Konya’daki Mevlânâ Müzesinin 2006 yılında geliri, 2005 yılına göre 3’te bir oranında arttı. Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yetkililerinden edinilen bilgiye göre, Mevlânâ Müzesini 2005 yılında 84 bin 972’si yerli, 3 bin 736’sı yabancı, 2006 yılında ise 83 bin 925’i yerli, 13 bini yabancı turist ziyaret etti.
