Kültür-Sanat

Birinci Topkapı, ikinci Ayasofya

Türkiye’de geçen yıl turistlerin en fazla ziyaret ettiği üç yer Topkapı Sarayı Müzesi, Ayasofya ve Efes Ören Yeri oldu. Topkapı Sarayı’nı toplam 1 milyon 803 bin 951, Ayasofya’yı 1 milyon 647 bin 570 ve Efes Ören Yerini 1 milyon 215 bin 929 kişi ziyaret etti. Mevlana Müzesi ise 1 milyon 14 bin 925 yerli ziyaretçi ile en çok yerli turisti çekti.

2006 yılında en fazla Topkapı Sarayı Müzesi, Ayasofya Müzesi ve Efes Ören Yeri ziyaretçi çekti.

Geçen yıl, Topkapı Sarayı’nı toplam 1 milyon 803 bin 951 kişi ziyaret etti. Ziyaretçilerin 1 milyon 287 bin 796’sını yabancılar oluşturdu. Topkapı Sarayı’na gelen ziyaretçilerden toplam 12 milyon 216 bin 340 YTL gelir elde edildi.

İkinci sırada yer alan Ayasofya’yı ziyaret eden toplam 1 milyon 647 bin 570 kişinin 1 milyon 290 bin 600’ünü yabancı turistler oluşturdu. Ayasofya, ziyaretçilerden 12 milyon 154 bin 915 YTL gelir sağladı.

Efes Ören Yeri ise toplam 1 milyon 215 bin 929 kişi ile üçüncü sırayı aldı. Ziyaretçilerin 934 bin 194’ünü yabancıların oluşturduğu Efes’ten elde edilen gelir de 7 milyon 850 bin 805 YTL oldu.

Mevlânâ Müzesi ise en çok ziyaret edilenler arasında 1 milyon 275 bin 147 kişi ile dördüncü sırada yer aldı. Ancak 1 milyon 14 bin 925 yerli ziyaretçiyle de en çok yerli turist çeken müze oldu. Mevlânâ Müzesi, toplam 3 milyon 535 bin 700 YTL gelir bıraktı.

“NADİDE YERLER KEŞFEDİLMEYİ BEKLİYOR’’

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Orhan Düzgün, 2006 yılında müze ve ören yerlerinin yoğun talep gördüğünü söyledi.

Geçen yıl, Türkiye genelindeki 313 müze ve ören yerini yaklaşık 16 milyon 86 bin kişinin ziyaret ettiğini belirten Düzgün, ziyaretçilerden toplam 64 milyon 833 bin 410 YTL gelir elde edildiğini kaydetti. Müze ve ören yerlerinden elde edilen gelirlerin yine buraların elektrik, su, telefon, personel, temizlik ve güvenlik gibi hizmetleri için kullanıldığını belirten Düzgün, gelirlerin yeni müze açılmasına da katkı sağladığını bildirdi. İnsanların sadece çok bilinen müzeleri ziyaret ettiğine dikkat çeken Düzgün, ‘’kamuoyunda birçok insanın bilip de ziyaret ettiği medyatik ören yerlerinin dışında, hala sadece o yöre insanlarının ve bakanlığın bildiği nadide yerlerin bulunduğunu’’ anlattı.

Düzgün, ‘’Örneğin, Kayseri Güpgüp Konağı Müzesi, Konya’da Sırçalı Medresesi Mezar Anıt Müzesi, Tokat’da Sebastapolis Ören Yeri, Hatay’da Atçana Ören Yeri gibi yüzlerce tarihi yerler halkımız tarafından fark edilmeyi bekliyor’’ dedi. Medyanın desteğinin önemine dikkat çeken Düzgün, basın yayın kuruluşları aracılığıyla halkın bu müzeleri keşfetmelerini beklediklerini belirtti.

MÜZE VE ÖREN YERLERİNE

İLİŞKİN İSTATİSTİKLER

2006 yılında müzelere gelen toplam 16 milyon 86 bin ziyaretçinin 8 milyon 362 binini yabancılar, 7 milyon 724 binini yerli turistler oluşturdu. Yerli turistlerin çoğunluğu müzeleri ücretsiz gezdi. Yerli ücretsiz ziyaretçi sayısı toplam 5 milyon 602 bin 448 iken, yerli ücretli ziyaretçi sayısı ise sadece 2 milyon 121 bin 627 oldu.

Yabancılarda ise ücretli ziyaretçi sayısı 8 milyon 254 bin 444 iken, sadece 108 bin 425 kişi müzeleri ücretsiz gezdi. Müze ve ören yerlerine ziyaret edenlerin sayısı 2005’te toplam 18 milyon 384 bin 865’ti. Bu rakam yabancılarda 10 milyon 69 bin 478, yerlilerde de 8 milyon 315 bin 387 olarak gerçekleşti.

09.03.2007

Hoşgörü Sazendeleri’nden Mevlânâ konseri

İntekno Şirketler Topluluğu tarafından oluşturulan “Hoşgörü Sazendeleri” Mevlânâ Celâleddin Rûmi’nin doğumunun 800’üncü yılı faaliyetleri çerçevesinde önceki akşam İstanbul Teknik Üniversitesi, Yabancı Diller Binası, Maçka Kampüsü’nde muhteşem bir konser verdi.

İstanbul Teknik Üniversitesi, Selçuk Üniversitesi ve İntekno Şirketler Topluluğu tarafından organize edilen ve iki bölümden oluşan konser öncesinde bir konuşma yapan İntekno Şirketler Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Halil Kulluk arada 300 yıl olmasına rağmen William Shakespeare’in Mevlânâ ile aynı öngörüleri taşıdığını bunun Mevlânâ’nın yüceliğini ortaya koyduğunu söyledi.

Mevlânâ’nın Divan-ı Kebir’inden şiirler okuyan Kulluk; Mevlânâ’nın “En önemli sensin. Her yeri herkesi ziyaret edersin. Bir tek kendini unutursun” sözleriyle insanı kendi benliğine yönelttiğini, içsel yolculuğa çıkardığını belirtti.

“Ruhunu kaybeden bedenlerin sığınacağı bir çınar” olarak Mevlânâ’yı tasvir eden Selçuk Üniversitesi Mevlânâ Araştırma ve Uygulama Merkezi Direktörü Yrd. Doç. Dr. Nuri Şimşekler, “Mevlânâ’yı Günümüzde Yaşatmak” başlıklı bir sunum yaptı.

“Mevlânâ içindeki Firavunu öldür, sonra Musa’yı keşfet diyor. İnsanın olanları kavraması için öncelikle kendini tanıması gerek” diyen Şimşekler Mevlânâ’nın söylediği “İkisi de senin elin kutlu ne kutsuz ne” dizeleri ile bugünlerde gündeme getirilen sol el, sağ el polemiğine de bir nokta koydu.

Daha sonra sahne alan İntekno Hoşgörü Sazendeleri dinleyenlere doyumsuz dakikalar yaşattılar. Tamburi Cemil Bey’den Karadeniz Türküsü’ne, yok olmaya yüz tutmuş zeybeklerden, uzun havalara pek çok yapıtı enstrümantal olarak sergileyen grup doğaçlama çalış tekniği ile de coşkuyu körükledi.

Selim Güler (Klasik Kemençe), Yurdal Tokcan (Ud), Göksel Baktagir (Kanun), Emrullah Şengüller (Çello), Baki Kemancı (Keman), Volkan Yılmaz (Ney), İzzet Kızıl (Perküsyon) ve Yinon Muallem (Perküsyon)’den oluşan Hoşgörü sazendeleri konser bitiminde ayakta alkışlandı.

09.03.2007

Safahat yeni tarzıyla yayınlandı

İstiklâl Marşımızın yazarı, şair ve düşünce adamı Mehmet Akif Ersoy’un eşsiz eseri Safahat, yeni nesillerin de anlayabileceği bir tarzda yayımlandı. A. Vahap Akbaş tarafından hazırlanan bu yeni düzenlemede, Safahat’ın hem orijinali, hem de günümüz Türkçesi bir arada, karşılıklı sayfalarda yer alıyor.

Böylece hem Safahat’ın Latin harfleriyle yayınlanmış orijinali hem de aynı metnin yine şiir formatında anlaşılır halinin okunması mümkün oluyor.

09.03.2007

Halil Uslu’dan seminer

Gazetemiz yazarlarından Halil Uslu, Sivas’ta, “Bir değer olarak hoşgörü, eğitim ve sevgi” konulu bir seminer verdi.

Radyo Güneş’in katkılarıyla gerçekleştirilen program, 45 dakika sürdü. Aynı günün akşamı Yeni Asya Sivas Temsilciliğinde “Bediüzzaman’ın Ermenilere Bakışı” konulu seminerini veren Uslu, Pazar sabahı ise geleneksel olarak düzenlenen kahvaltı buluşmalarına iştirak etti. Uslu, böyle buluşmaların okuyucularımız açısından önemine değindi ve Türkiye’nin birçok yerinde bu tür organizasyonların düzenlendiğini vurguladı.

F. Bahadır ÖNAL-Abdulaziz ŞAHİ

09.03.2007

Bütün haberler