Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 17 Temmuz 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kültür-Sanat

 

Gençler Nasreddin Hoca'yı tanımıyor

Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Berat Alptekin’in Türk dili ve edebiyatı öğrencileri üzerinde yaptığı araştırma, üniversite öğrencilerinin Nasreddin Hoca’yı iyi tanımadığını ortaya koydu.

Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Berat Alptekin’in Türk dili ve edebiyatı öğrencileri üzerinde yaptığı araştırma, üniversite öğrencilerinin Nasreddin Hoca’yı iyi tanımadığını ortaya koydu.

Prof. Dr. Alptekin, Elazığ ve Selçuk Üniversitelerinin Türk dili ve edebiyatı bölümlerinde eğitim gören öğrenciler üzerinde bir çalışma yaptı.

Dünyaca ünlü mizah ustasının ne kadar tanındığının belirlenmesi amacıyla yapılan çalışmaya katılan öğrencilerin, Hoca konusunda verdikleri cevaplar ve yaptıkları yorumlardan aslında bu konuda fazla bir bilgiye sahip olmadığı ortaya çıktı.

100 öğrenciye sorulan ‘’Nasreddin Hoca kimdir?’’ sorusuna, ‘’Akşehirlidir’’, ‘’Bursalıdır’’, ‘’Nevşehirlidir’’, ‘’Kahramanmaraşlıdır’’ ‘’Akhisarlıdır’’ gibi farklı cevaplar geldi.

Aynı soruya verilen cevaplarda öğrencilerin bır kısmı Hoca’nın 13. yüzyılda, 14. yüzyılda, 15. yüzyılda, Timur zamanında, 16 ve 17. yüzyılda yaşayan bir mizahçı olduğunu söyledi. Bazı öğrenciler ise Nasreddin Hoca’nın Anadolu’da yaşayan bir halk bilgini olduğunu belirtti.

Alptekin, Nasreddin Hoca’yı Bursalı sanan öğrencinin muhtemelen Karagöz ile Hoca’yı karıştırdığını belirterek, öğrencilerin büyük kısmının Hoca’nın Osmanlı döneminde yaşadığını sandığını ancak ünlü mizah ustasının Selçuklular’ın son döneminde yaşadığını kaydetti.

ÖĞRENCİLER HOCA’NIN

HANGİ FIKRALARINI BİLİYOR?

‘’Bildiğiniz Nasreddin Hoca fıkralarını yazar mısınız?’’ şeklindeki soruya ise öğrencilerin yazılı cevap verdiğini ifade eden Alptekin, şunları kaydetti:

‘’Öğrencilerden fıkraları yazmalarını istedik. 1 öğrenci, yazısında ‘’bildiğim fıkraların hepsi yarım yamalak olduğu için bir şey yazamayacağım’’ dedi. En çok bilinen fıkralarının göle maya çalmak (45 öğrenci), doğuran kazan (44 öğrenci), ipe un sermek (39 öğrenci), ye kürküm ye (29 öğrenci), parayı veren düdüğü çalar (23 öğrenci), kedi burada ise et nerede (13 öğrenci), yorgan gitti kavga bitti (11 öğrenci) olduğu görüldü. Ancak öğrencilerin büyük bölümünün bildiği fıkraların, bölge ve yöre tiplerinin Hoca’ya uyarlanmış şeklinin olması çok üzücüydü.’’

Alptekin, ‘’Nasreddin Hoca’nın fıkralarının önemi nedir?’’ sorusuna ise öğrencilerin ‘’Hoca’nın fıkraları önemlidir çünkü’’den sonra, fıkranın özetini yazmasının da düşündürücü olduğunu bildirdi.

Nasreddin Hoca sayesinde Akşehir, Konya ve Türkiye’yi dünyanın tanıdığını, ancak gençliğin tam anlamıyla bilgi sahibi olmadığını dile getiren Alptekin, şöyle devam etti:

‘’Ben öğrencilerimiz üzerinde küçük çaplı bir araştırma yaptım, sonuçlar bu şekilde çıktı. İlk ve orta öğretim öğrencilerine Nasreddin Hoca fıkraları hakkında yeterli bilgi vermiyoruz. Bu eksikliği hemen gidermeliyiz. Yöre ve mahalli tiplerle karışan Nasreddin Hoca fıkraları ayıklanmalıdır. Bazı kesimlerin Nasreddin Hoca’yı müstehcen fıkralarla anmaktan vazgeçmesi gerekiyor. 712 yıl önce ölen bir insanın kemiklerini sızlatmaya kimsenin hakkı yoktur. Küçük yaşlardan itibaren Nasreddin Hoca’nın en iyi şekilde tanınması için çalışmalara zaman geçmeden başlanması gerekir.’’

17.07.2007


 

Güney Kore’de İstanbul rüzgârı esecek

Türkiye ve Güney Kore arasındaki yarım yüzyıllık iyi ilişkiler, Kore’de düzenlenen bir minyatür sergisiyle kutlanıyor. Kore Vakfı Kültür Merkezi’nde Çarşamba günü açılacak olan “İstanbul Rüzgârı” isimli sergide Ömer Dinçer Kılıç, Kadir Ekim ve Sadreddin Özçimi’nin eserlerinin yanı sıra Türkiye’nin farklı yerlerini gösteren 60 fotoğraf sergilenecek.

Türkiye ve Güney Kore, iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin başlamasının 50. yılı münasebetiyle 2007’yi Kore Türkiye Dostluk Yılı ilân etmişti.

Sergi, Seul’deki İstanbul Kültür Merkezi, Türk-Kore Dostluk Birliği ve İstanbul Belediye tarafından organize ediliyor. Sergide Ömer Dinçer’e ait 40 minyatür çalışması, Kadir Ekim tarafından papirüs kâğıdına yapılmış 13 çizim ve Sadreddin Özçimi’nin 15 mermer çalışması yer alıyor.

Sergi, Kore Vakfı Kültür Merkezi’ndeki Nuri ve Areum Galerileri’nde 18 - Temmuz 30 Temmuz tarihleri arasında açık kalacak. Ziyaretçiler aynı zamanda Türkiye’nin tarihî ve tabiî güzelliklerini gösteren 60 kadar fotoğrafı da görme imkânına sahip olacak.

17.07.2007


 

Şanlıurfa’daki koruma çalışmaları hızlandırılıyor

Şanlıurfa’da uzun yıllardır gerçekleştirilen tarihî ve kültürel mirası koruma çalışmaları ÇEKÜL Vakfı’nın girişimi, Şanlıurfa Valiliği ve Şanlıurfa Belediyesi’nin yoğun çabalarıyla hızla devam ediyor.

Şehirde, bu güne kadar çeşitli uygulamalarla koruma altına alınmış tarihî ve kültürel mirasın yanı sıra hâlâ korunmayı bekleyen yapı ve dokular mevcut. Buralarda hayata geçirilmesi gereken koruma çalışmalarını bir an önce planlamak ve söz konusu alanları yerinde incelemek amacıyla 29 Haziranda Şanlıurfa’ya giden ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen ve ekibi, Şanlıurfa Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba’yı ziyaret ederek şehrin temel sorunlarını gözden geçirdiler.

Şanlıurfa Belediyesi’nin, “çarşı bölgesinin iyileştirilmesi” ve “caddelerin sağlıklaştırılması” çalışmaları da büyük önem taşıyor. Bu sebeple taş bakımından zengin bir potansiyele sahip olan şehrin sokaklarında, çarşılarında ve meydanlarında dayanıklılık, tür ve renk uyumu göz önünde bulundurularak, taşlar değişik şekillerde değerlendiriliyor.

17.07.2007


 

Yedi Tepeli şehri, “1453” anlatıyor

Yüzyıllardır görkemini ve güzelliğini koruyan ‘’yedi tepeli şehir’’ İstanbul, bilim adamlarının danışmanlığıyla hazırlanan ‘’1453’’ adlı kültür ve san’at dergisiyle tanıtılıyor.

Yayın danışma kurulunda Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof. Dr. Semavi Eyice, Prof.Dr. Halil İnalcık, Prof. Dr. İskender Pala, Ahmet Faruk Yanardağ ile Süleyman Faruk Göncüoğlu’nun yer aldığı ‘’1453’’ dergisi, 3 ayda bir yayınlanıyor. Derginin ilk sayısında İstanbul’u tanıtıcı yazıların yanı sıra, kültür ve san’atın dallarına ilişkin makaleler de bulunuyor.

Dergide, sinema yazarı Agah Özgüç’ün kaleme aldığı ‘’Lahmacun Kovboyları’’ adlı yazıya da yer verildi. Yazıda Türk Sineması’nın ilk kovboy filmini çeken ve Yeşilçam oyuncuları arasında o güne kadar ismi bilinmeyen Ahmet Sert’in bu yapımı çekme hikâyesi aktarılıyor.

Dergide, İstanbul’un yanı sıra, dünyanın başka şehirlerine ilişkin tanıtıcı yazılara da yer veriliyor. Köln şehrinin birbirinden güzel fotoğraflarla tanıtıldığı yazı, bu ayki ‘’1453’’ dergisini süslüyor. Dergide, Köln Belediye Başkanı Fritz Schramma’nın röportajı da okura sunuluyor.

Bütün konuların İngilizce çevirilerine de yer verilen dergide, Gazeteci Avni Özgürel’in kaleminden ‘’Lider ve Vizyon Adamı Olarak Fatih’’ başlıklı yazıda Fatih Sultan Mehmet’in lider kişiliği gözler önüne seriliyor.

17.07.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004