Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 13 Ağustos 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Gül tek başına karar veremez

AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün tekrar “Ben adayım” demesi durumunda partilerinin cumhurbaşkanı adayı olabileceğini belirterek, “Ama ben Gül’ü biraz tanıyorsam böyle yapacağını sanmıyorum. Tekrar aday olmayı planlıyorsa bile gelip, AKP’nin yetkili organları ile bu düşüncesini tartışır, kararını ona göre verir” dedi.

Posta gazetesine konuşan Fırat, adaylık meselesini hep beraber oturup konuşacaklarını ifade ederek, “‘Yok olmaz’ dersek aday olmaz” değerlendirmesinde bulundu. AKP'nin içinde artık “millî görüşçü kalmadığını” savunan Fırat, “Bizim aramızda hâlâ millî görüşçü olduğunu söyleyenlere yer yoktur” ifadesini kullandı.

13.08.2007


 

KURAKLIK HARİTASI

Genel Müdürlüğün resmî internet sitesinde yer alan Temmuz ayı kuraklık haritasında Rize ıslak; Hopa, Ordu ve Ünye çevreleri nemli; Trabzon, Giresun ve Kars çevreleri nemlice; Ardahan, Erzurum ve Başkale çevreleri kurakça; Artvin, Samsun, Zonguldak, Düzce, Sakarya, Gevaş, Muradiye çevreleri kurak; Van, Iğdır, Ağrı, Bayburt ve Kocaeli çevreleri çok kurak olarak gösterilirken, yurdun kalan diğer kesimlerinin ise çöl karakteri gösterdiği bildirildi.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, resmi internet sitesinde, “kuraklık analizi” başlığı altında 2007 Temmuz ayının kuraklık durumunu açıkladı. Analizlere göre, Trakya’nın kuzeyi ve Marmara’nın doğusu, Güney Ege, Hatay hariç Akdeniz Bölgesi, İç Anadolu Bölgesi’nin kuzeyi ile güneydoğusu, Karadeniz’in özellikle orta ve doğu kesimleri, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde nemlilik, diğer kesimlerde kuraklık olduğu kaydedildi.

Aydeniz Metodu’na göre çizilen Temmuz ayı kuraklık haritasında, Rize ıslak, Hopa, Ordu ve Ünye çevreleri nemli, Trabzon, Giresun ve Kars çevreleri nemlice, Ardahan, Erzurum ve Başkale çevreleri ise kurakça olarak belirtildi. Artvin, Samsun, Zonguldak, Düzce, Sakarya, Gevaş, Muradiye çevrelerinin kurak olarak açıklandığı kuraklık analizinde, Van, Iğdır, Ağrı, Bayburt ve Kocaeli çevrelerinin çok kurak geçtiği, yurdun kalan diğer kesimlerinin ise çöl karakterler gösterdiği bildirildi. Geçen yılın aynı ayına göre bu yıl Trakya’nın batısı ile Bartın, İnebolu, Sinop, Artvin, Ardahan, Bingöl, Solhan, Gümüşhane, Gaziantep, Adana, Akşehir ve Tefenni çevreleri daha kurak geçerken kuraklıkta en fazla artışın görüldüğü yerler Edirne ve Kırklareli oldu.

2007 Temmuz ayı ile uzun yıllar (1971-2000) Temmuz ayı kuraklık haritası karşılaştırıldığında da bu yıl Temmuz ayında uzun yıllara göre, Trakya’nın batısı ile Marmara’nın doğusu ve Batı Karadeniz Bölümü daha kurak geçerken kuraklıkta en fazla artış gösteren yerler Akçakoca, Amasra, Bartın ve İnebolu oldu. Normalleştirilmiş Yağış İndeksi (NYİ) metoduyla yapılan kuraklık analizine göre ise Temmuz ayında güney ve doğu bölgelerinde nemli, batı ve iç bölgelerinde ise kurak bir dönem yaşandı.

/ KONYA

13.08.2007


 

Kuraklık ormanları da kurutuyor

Konya Orman Bölge Müdürü İbrahim Çiftçi, Toroslar’daki ormanlarda bulunan köknar ağaçlarında, son iki yıldır yaşanan kuraklığa bağlı yoğun kuruma gözlendiğini söyledi.

Kuraklığın olumsuz etkilerinin ilk olarak köknar ağaçlarında kendini gösterdiğini ifade eden Çiftçi, “Bölgemizdeki ormanlarda bulunan köknar ağaçlarında, son iki yıldır yaşanan kuraklığa bağlı yoğun kuruma gözlüyoruz. Çünkü bölgeye düşen yağmur miktarı, bu ağaçların su ihtiyacını karşılayacak miktara ulaşamadı. Ancak bu olumsuz gelişmeye müdahale imkanımız yok” dedi.

/ KONYA

13.08.2007


 

Doğubeyazıt’ta sel

Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde önceki akşam aniden yağan yağmur sel baskınlarına sebep oldu. Sel suları dört evin yıkılmasına, yaklaşık kırk evde de maddi hasara yolaçtı.

Doğubeyazıt Kaymakamı Cemalettin Demircioğlu, önceki akşam ilçeye bağlı Karabulak köyünde yağan yağmurun sele dönüşmesi sonucu dört evin yıkıldığını, kırk evin de hasar gördüğünü belirtti. Demircioğlu, Fezile Bayram adındaki vatandaşın ise paniğe kapılması sonucu kalp krizi geçirerek hayatını kaybettiğini belirtti. Sel dolayısıyla evleri yıkılan vatandaşlar sokakta sabahlamaya çalışırken Doğubeyazıt’ı Iğdır’a bağlayan karayolu da yaklaşık altı saat trafiğe kapalı kaldıktan sonra ulaşım tek taraflı sağlanmaya başlandı.

/ AĞRI

13.08.2007


 

Memur sıkıntılı

Memur-Sen tarafından yapılan ankete katılan memurların sadece yüzde 27.82’si işteki kazancından memnun olduğunu belirtti.

Memurlar geçen yıl en fazla ‘’ücret dengesizliği’’ ve ‘’ücret miktarları’’ sorunuyla karşılaştıklarını ifade ettiler. Alınan bilgiye göre, Memur-Sen, 51 ilde 9 bin 892 memurun katılımıyla ‘’Memurun Yaşam Memnuniyeti Anketi’’ çalışması yaptı.

Ankete katılanların 2 bin 659’unu kadın, 7 bin 233’ünü erkek memurlar oluşturdu. Katılımcıların 8 bin 122’si memur, bin 268’i orta düzey yönetici, 213’ü ise üst düzey yönetici olarak görev yaptığını belirtti.

Anket sonuçlarına göre, memurların yaklaşık 3’te 2’si üniversite ve yüksek lisans mezunu. Geriye kalan 3’te 1’lik kısmın da neredeyse tamamını lise mezunları oluşturuyor.

Memurların yaklaşık yarısı eğitim ve sağlık kurumlarında hizmet veriyor. Geriye kalan kısımda ise çoğunlukla tarım-ormancılık, büro, bankacılık-sigortacılık, diyanet ve vakıf ile yerel yönetimlerde görev alıyor.

İş kazancından duyulan memnuniyete yönelik soruya, katılımcıların sadece 2 bin 752’si (yüzde 27.82) ‘’işteki kazancından memnun olduğu’’ cevabını verdi.

Memurlar geçen yıl en fazla ‘’ücret dengesizliği’’ sorunuyla karşılaştıklarını (yüzde 83.04) bildirdi. Bunu yüzde 79.67 ile ‘’ücret miktarları’’, yüzde 62.76 ile ‘’çalışma koşulları,’’ yüzde 56.32 ile ‘’idari konular’’ ile ilgili sorunlar izledi.

“KADIN MEMUR DAHA UMUTSUZ’’

Ankete katılan memurların yaklaşık 3’te 2’si geleceklerinden umutlu olduklarını dile getirdi. Katılımcıların yüzde 25’i geleceğinden umutlu olmadığını, yüzde 7’lik bir kesim ise gelecekten hiç umutlu olmadığını belirtti. Memurların umutlu olma durumları cinsiyetlere göre incelendiğinde, erkeklerin umutlu olma durumunun ortalamanın üzerinde olduğu, kadınların umutlu olma durumlarının ise ortalamanın altında olduğu ortaya çıktı.

Gelecekten umutlu olma durumları eğitim seviyesi ile birlikte incelendiğinde ise en umutlu olan grubun, mezuniyeti yüksek lisans seviyesinde olan memurlar olduğu görüldü. Değerlendirmede, eğitim düzeyi arttıkça memurların geleceklerinden umutlu olma durumlarının da arttığı belirtildi. Memurların umutlu olma durumları çalıştıkları kurumların hizmet kollarına göre incelendiğinde de en umutlu hizmet kolunun enerji, sanayi ve madencilik, en umutsuz olan hizmet kolunun ise kültür-sanat olduğu ortaya çıktı. Bütün hizmet kollarının umutlu olma dereceleri incelendiğinde enerji, sanayi ve madencilik, diyanet ve vakıf, eğitim, öğretim ve bilim ile büro, bankacılık-sigortacılık hizmet kollarındaki umutlu olma durumunun ortalamanın üzerinde olduğu kaydedildi.

5 YIL ÖNCE, 5 YIL SONRA

Ankete katılan memurlardan 5 yıl önceki durumları ile bugünkü durumlarını karşı

laştırmaları istendiğinde 4 bin 534’ü (yüzde 45.84) kendini daha gelişmiş, 3 bin 39’u (yüzde 30.72) geçen yılların herhangi bir değişim oluşturmadığını ve 2 bin 101’i (yüzde 21.24) kendini 5 yıl öncesine göre daha gerilemiş gördüğünü bildirdi.

Memurlardan bugünkü durumları ile 5 yıl sonraki durumlarını karşılaştırmaları istendiğinde ise 4 bin 604’ü (yüzde 46.54) kendilerinin daha gelişeceğini, 2 bin 998’i (yüzde 30.31) geçen yılların herhangi bir etkisinin olmayacağını ve 2 bin 28’i (yüzde 20.54) 5 yıl sonra daha da gerileyeceğini dile getirdi. Memurların önümüzdeki yıllarda genel olarak hayatlarından, Türkiye’nin ekonomik durumundan, Türkiye’deki iş/çalışma hayatından, kişisel iş durumlarından ve kamu hizmetlerinin yürütülmesinden beklentileri incelendiğinde bütün konularda bir değişme olmayacağı ve aynı seviyede kalınacağı görüşü ağırlık kazandı.

Bir değişim söz konusu olacağında Türkiye’deki iş/çalışma hayatı haricindeki bütün konuların daha iyi olacağını düşünen katılımcılar, Türkiye’deki iş/çalışma hayatı konusunda önümüzdeki yıllarda daha kötüye gidileceği fikrini paylaşıyor.

AB VE SENDİKAL HAKLAR

Ankete katılan memurların AB üyeliğinin sendikal haklara olan etkisi ile ilgili düşünceleri incelendiğinde 5 bin 808 memur (yüzde 58.67) etkinin olumlu olacağını, 2 bin 694 memur (yüzde 27.23) ise olumlu ya da olumsuz bir etkinin olmayacağını düşündüklerini ifade etti. AB üyeliğinin sendikal haklara olan etkisinin olumsuz yönde olacağına inananların sayısı bin 91’de (yüzde 11.03) kaldı.

AB üyeliği konusunda muhtemel bir referandumda 5 bin 209 memur (yüzde 52.66) üyelik, 3 bin 323 memur (yüzde 33.59) üyelik karşıtı yönünde oy vereceğini bildirdi.

/ ANKARA

13.08.2007


 

Yuvasız çocuklar şefkat bekliyor

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunda (SHÇEK) kalan çocukların yüzde 71,6’sı ailelerinin “ekonomik ve sosyal yoksunluk’’ yaşaması, yüzde 25,6’sı ise “terk’’ edildikleri için koruma altına alınıyor.

SHÇEK tarafından, 7-12 yaş çocuk yuvalarında bakım altında bulunan 4 bin 163 çocuğu temsil etmek üzere 38 kuruluştan örnekleme seçilen 835 çocuk üzerinde yapılan inceleme sonunda hazırlanan ‘’SHÇEK Çocuk Koruma Sisteminin Değerlendirilmesi Raporu’’ndan derlediği bilgilere göre, çocukların yurtlarda koruma altına alınmasının en önemli sebebini ‘’ailelerin ekonomik ve sosyal yoksunluk yaşaması’’ oluşturuyor.

Koruma altındaki çocukların yüzde 35,1’inin kız, yüzde 64,9’unun erkek olduğu bildirilen raporda, ‘’Çocukların yüzde 59,6’sının gerekli ortam ve destek sağlandığında öz ebeveynlerinin yanına dönebilecek koşullara sahip olduğu’’ vurgulanıyor.

AİLELERİYLE İLİŞKİLERİ

SHÇEK tarafından, fiziksel ya da duygusal istismar, alkolizm ve madde bağımlılığı, çocuğun can güvenliğine yönelik tehdit, çocuğun korkması, ziyaretler sonrasında çocukta gözlenen davranış sorunları ile cinsel sömürü ve fuhşa sürükleme sebebiyle babalarının yüzde 5,7’sinin, annelerininse yüzde 4,9’unun çocuklarını ziyaret etmesine; babaların yüzde 29,9’unun, annelerinse yüzde 23,4’ünün çocuklarını izinli olmasına müsaade edilmiyor.

Buna rağmen, ziyaret etmelerine izin verilen babaların yüzde 25,4’ü, annelerinse yüzde 30,6’sı çocuklarını hiç ziyaret etmiyor.

Yuvalarda kalan çocukların aynı yuvada olanlar dışındaki kardeşlerinin yüzde 19’u onlarla hiç görüşmüyor; yüzde 20,4’ü ise yuva dışında olup da yuvadaki kardeşleriyle sık ya da çok sık görüşüyor.

Çocukların, yüzde 22,3’ü doğduğu ilden başka bir ilde koruma altına alınırken,7-12 yaş çocuk yuvalarında kalan çocukların yüzde 96,7’si okula gidiyor.

Yuvalarda kalan çocukların yüzde 57,3’ünün hem annesi, hem de babası yaşıyor. Anne babası sağ olan çocukların yüzde 81,5’inin ebeveynlerinin evliliği devam etmiyor.

Yuvalarda bakım altında bulunan çocukların yüzde 86,6’sı, evlilikleri devam eden ana babalarının ya da ana babadan birinin, yüzde 1,1’i ise SHÇEK yetkililerinin velâyeti altında bulunuyor.

ŞİKÂYETLERİ

Yuvadaki çocukların rahatsızlıklarının başında, yüzde 20,3’ünde rastlanan ‘’içe kapanıklık’’, çözümünde hiç ilerleme kaydedilemeyen sorunların başında ise ‘’eşyaya zarar verme’’ davranışı geliyor.

Yuvalarda kalan çocukların kuruluşlarda kendilerine sunulan maddî imkânlardan memnuniyeti yüksek düzeydeyken, en çok yakındıkları konuların başında ‘’öbür çocuklar ve onların davranışları’’ geliyor.

Çocukların yüzde 5,2’si dayaktan, yüzde 4,4’ü yasak ve kısıtlamalardan, yüzde 3’ü görevlilerden ve onların davranışlarından yakınıyor. Kaldıkları yuvalarda mevcut olanlar dışında da faaliyetler düzenlenmesini isteyen çocuklar, en çok spor ve oyun faaliyetleri istiyor.

YUVADAKİ ARKADAŞLARIYLA İLİŞKİLERİ NASIL?

Görüşülen çocukların 72,9’u, yuvada kaldığı süre içinde yuva arkadaşlarının hiçbir baskısıyla karşılaşmadığını belirtirken, yüzde 18,2’i ilk geldiğinde diğer çocuklarca dışlandığını düşünüyor. Çocukların yüzde 65,3’ü okullarındaki çocuklar tarafından herhangi bir dışlayıcı tutumla karşılaşmadıklarını söylerken, okullarında kendileri için ‘’yuvacı’’, diğer çocuklar içinse ‘’evci’’ nitelemesinden incindiklerini dile getiriyorlar.

Çocuklardan yüzde 48,9’u büyüyünceye kadar yuvada kalmak istediğini, yüzde 49,2’si ise istemediğini belirtiyor. Raporda, bu duruma sebep olarak, çocukların ailelerinin kendilerini istemeyeceği inancının ve ailenin maddî imkânsızlıklarının uyandırdığı kaygıların yanı sıra, yuvadaki arkadaşlarından, gerek yuvadaki gerekse okuldaki öğretmenlerinden ve genel olarak okuldan ayrılmayı istememeleri gösteriliyor.

Görüşme yapılan bazı çocuklar, ailelerinin yanına dönmeleri halinde ‘’unutulacaklarını’’ düşünüyor.

/ ANKARA

13.08.2007


 

Eruh’ta mayın patladı 11’i asker 14 kişi yaralı

Siirt’in Eruh ilçesinde terör örgütü PKK mensuplarınca yola döşenen patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu biri astsubay 11 asker ile 2 sivil yaralandı.

Alınan bilgiye göre, Görendoruk köyü kırsalında asker taşıyan sivil minibüsün geçişi sırasında terör örgütü PKK mensuplarınca daha önce yola döşenen patlayıcı infilak ettirildi. Patlama sonucu araçta bulunan biri astsubay 11 asker ile minibüs sürücüsü Mehmet Gündüz ve muavini Agit Beştaş yaralandı. Yaralılar, Siirt Asker Hastanesi’ne kaldırıldı. Teröristlerin yakalanması için bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldı.

/ SİİRT

13.08.2007


 

Meclisin temizliği özel görevlilere emanet

TBMM’nin ana koridorları ile tuvaletlerin temizliğini bundan sonra özel bir firma yapacak. Edinilen bilgiye göre, Meclisin temizlik işlerini yaptırmak amacıyla çıkılan ihaleyi, Adalı Turizm ve Ticaret kazandı. Şirkete 5 aylık hizmetin karşılığında 228 bin 572 YTL ödenecek.

Meclisin ana koridorları ile tuvaletlerini temizleyecek 49’u işçi, biri de yönetici olmak üzere toplam 50 kişi, özel güvenlik uygulamasından geçirildikten sonra göreve başladı. Temizlik elemanları, 30 yaşını doldurmamış, askerliğini yapmış erkekler ile bayanlardan seçildi.

Personel için özel kimlik kartları çıkartıldı ve özel kıyafetler diktirildi. İşçilerin kullanacakları malzeme ve araçlar, Meclis Başkanlığı tarafından tedarik edilecek. Temizlik ekipleri ayrıca eğitimden geçirildi.

Personelin çalışma şartları ve disiplini, Meclis yönetiminin kontrolünde olacak. Asgarî ücretle işe başlayan temizlik işlerinin her türlü özlük işlemleri de Meclis İç Hizmetler Müdürlüğü tarafından denetlenecek.

Daha önce bu işi yapan odacı ve hizmetlilerin bir bölümü, parti gruplarında görevlendirilecek, diğerleri ise idarî personelin taşınacağı Çevre ve Orman Bakanlığı binasında görevlendirilecek.

/ ANKARA

13.08.2007


 

TPAO, Kasım’da denize açılmayı planlıyor

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne (PİGM) petrol ve doğal gaz arama ruhsatı için başvurduğu Antalya körfezi açıklarında çalışmalara Kasım ayında başlamayı planlıyor.

Kara alanlarında çok fazla ümitli olmadığı için Karadeniz ve Akdeniz sahalarında petrol ve doğal gaz aramalarına ağırlık veren TPAO, Akdeniz’deki Antalya, Mersin ve İskenderun körfezlerindeki arama sahalarını Türkiye’nin münhasır ekonomik zonunda büyütecek.

PİGM’in geçtiğimiz günlerde askıya çıkardığı söz konusu doğu Akdeniz sahalarına başka talep gelmemesi halinde TPAO’nun bu alanlara ilişkin ruhsat talebi onaylanacak. TPAO yetkilileri, Akdeniz’de 34, 35 ve 36. enlem, 30, 31, 32. boylamlarda belirlenen bazı bölgelerin ruhsat alınma aşamasında bulunduğunu, bu bölgede 2 boyutlu sismik yapılması için bir araştırma gemisinin kiralandığını, geminin sismik çalışmalar için Kasım ayında bu sahalarda çalışmalara başlayacaklarını kaydettiler. TPAO yetkilileri Antalya, Mersin ve İskenderun körfezlerinde bu yılın Kasım ayından itibaren petrol ve doğal gaz aramalarına başlanacağını bildirdiler.

Kıbrıs Rum kesiminde yayımlanan gazeteler, Perşembe günü sonuçlanacak “Doğu Akdeniz’de petrol arama ihalesine uluslar arası büyük şirketlerin başvurusuna” ilişkin farklı haberlere yer veriyor. Politis gazetesi, uluslar arası şirketlerin ihaleye ilgi göstermediğini belirtirken, Fileleftheros gazetesi, büyük şirketlerin ihaleye ilgisinin yoğun olduğunu yazdı.

/ ANKARA

13.08.2007


 

Rumlar’dan Türkiye’ye tehdit

Kıbrıs Rum yönetimi Dışişleri Bakanı Erato Kozaku Markulli’nin, Doğu Akdeniz’de petrol arama konusunda, Türkiye’nin sergilediği tutumunun, “AB sürecini olumsuz etkileyebileceği uyarısında bulunduğu” bildirildi.

ABHaber sitesinin haberine göre Bazı Rum gazetelerinde yer alan haberlere göre Markulli, “Gerek Kıbrıs (Rum) hükümeti gerekse ’Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AB ortaklarının Türkiye’nin genel tutumunu, özellikle Türkiye’nin tehditlerini gerçekleştirmesi halinde, çok ciddî bir şekilde göz önünde bulunduracaklarını” söyledi.

Markulli’nin ayrıca, Rum yönetiminin Türkiye’nin tutumunu AB’ye bildirdiğini belirttiği yazıldı. Türkiye’nin AB müzakereleri çerçevesindeki “enerji” başlığının bu durumda açılmasının söz konusu olmadığını iddia eden Markulli’nin, “Elbette ciddî sonuçları olacaktır. Hali hazırda, enerji başlığına ilişkin çok ciddi bir etki mevcuttur ve Türkiye’nin bu davranışları yüzünden açılması imkânsızdır” dediği bildirildi. Öte yandan Kıbrıs Rum kesimi Ticaret Bakanlığı Enerji Dairesi Müdürü Solon Kassinis, yaptığı açıklamada, Doğu Akdeniz’de petrol arama konusunda Türkiye’nin yaptığı açıklamaların, Rum kesimini petrol çıkarma çalışmalarından alıkoyamayacağını söylemişti. Rum kesimi, petrol araştırması için yapılacak ihaleye son başvuru tarihini 16 Ağustos olarak duyuruyor. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Levent Bilman, öceki günkü haftalık basını bilgilendirme toplantısında, Türkiye’nin, Kıbrıs Rum kesiminin petrol arama girişimlerine karşılık, Akdeniz’deki hak ve yetkilerini korumaya kararlı olduğunu vurgulamıştı.

/ LEFKOŞA

13.08.2007


 

Bahçeli kurultaya katılmadı

MHP Kayseri İl Başkanlığı tarafından Erciyes Dağı’nın Tekir Yaylasında düzenlenen 18. Erciyes Zafer Kurultayı sona erdi. Geleneksel kurultaya, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli katılmadı.

MHP Genel Başkan Yardımcısı, eski Millî Savunma Bakanı ve MHP Kayseri Milletvekili Sabahattin Çakmakoğlu, kurultayda yaptığı konuşmada, MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin mazereti sebebiyle kurultaya katılamadığını belirtti.

Kurultaya, parti genel merkezinden Çakmakoğlu’nun yanı sıra Genel Sekreter Yardımcısı Bülent Didinmez ve MHP Ankara Milletvekili Deniz Bölükbaşı katıldı. İlki 1990 yılında düzenlenen ve parti genel başkanları merhum Alparslan Türkeş ve Devlet Bahçeli’nin geçmiş yıllarda katıldıkları kurultaya bu yıl Bahçeli katılmadı. Kurultaya katılan 48 MHP il başkanı biraraya gelerek il başkanları toplantısı yaptı.

/ KAYSERİ

13.08.2007


 

Bor ihracatında hedef büyüyor

Dünya bor rezervlerinin büyük bölümünü elinde bulundurarak bu pazarın yüzde 50 oranındaki bölümüne hakim olmayı hedefleyen Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü yatırım, üretim ve ihracatını da bu doğrultuda artırıyor.

Bu yıl için hedeflenen ihracatın yüzde 60 oranındaki bölümüne Temmuz ayı sonu itibarî ile ulaşıldı. Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürü Orhan Yılmaz, yaptığı açıklamada, Temmuz ayı sonu itibarî ile bor kimyasalları ihracatının 222 milyon dolar düzeyinde gerçekleştirildiğini söyledi. 2006 yılı toplam bor ihracatının 367 milyon dolar olduğunu hatırlatan Yılmaz, bu rakamın 2007 yılı sonunda 378 milyon dolar düzeyine çıkarılacağını ifade etti.

/ ANKARA

13.08.2007


 

İzmir’in atıksuyu için 2 yeni hat

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çiğli’deki Atıksu Artıma Tesisi’nin kapasitesini artırabilmek için iki yeni arıtma hattından oluşan 4. fazın yapımına başladı.

İZSU Genel Müdürlüğü Atıksu Arıtma Dairesi Başkanlığı, Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin kapasitesini arttırmak için 4. fazın yapım hazırlıklarına başladı. Mevcut arıtma tesisine eklenecek iki yeni hatla, halen günde 604 bin 800 metreküp olan arıtma kapasitesinin, günde 432 bin metreküp arttırılarak, günde 1 milyon 36 bin 800 metreküpe ulaşacağı bildirildi.

Bülent ERTEKİN / İZMİR

13.08.2007


 

Yeni üniversiteler önlisans ağırlıklı

Yeni kurulan 17 üniversite arasında en çok kontenjan iki yıllık eğitim veren önlisans programlarına ayrıldı.

“2007 Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzundan” derlenen bilgiye göre, yeni kurulan 17 üniversitenin hepsine önlisans programı ayrılırken, bazılarına ise lisans programı için kontenjan verilmedi.

Buna göre üniversitelerin en çok kontenjanı 14 bin 950 ile önlisans programlarında, 3 bin 740 ile lisans programlarında bulunuyor. Lisans programlarında en çok kontenjan 700 ile Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi’ne (Karaman), ön lisans programlarında ise 2 bin 255 ile Kırklareli Üniversitesi’ne verildi.

En çok kontenjanın ayrıldığı önlisans programlarında ise ilk sırada Kırklareli Üniversitesi bulunuyor. Bu üniversiteyi Osmaniye Korkut Ata ve Bilecik Üniversiteleri izliyor. Osmaniye Korkut Ata ile Bingöl Üniversitelerinin ise lisans programı için kontenjanı bulunmuyor.

/ ANKARA

13.08.2007


 

Mücadelemiz hukukun üstünlüğü

Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformu İzmit Sabri Yalım Parkı İnsan Hakları Anıtı önünde 121. haftasına giren “Başörtüsüne Özgürlük” eylemini gerçekleştirdi.

Eylemde platform adına basın açıklamasını MAZLUMDER Kocaeli Şube Üyesi Sübra Fank, “Hukukun üstün olduğu bir Türkiye için mücadelemiz devam ediyor. Kim olursa olsun zalime karşı ve kim olursa olsun mazlumdan yana duruşumuzu her meselede devam ettireceğimize söz veriyoruz” dedi.

İki yılı aşkın bir süredir başörtüsü yasağını protesto gösterileri gerçekleştiren Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformu, geçtiğimiz hafta sonu da Sabri Yalım Parkı’nda basın açıklaması yaptı. Grup adına hazırlanan açıklamayı okuyan Sübra Fank, “Türkiye’yi büyük bir gerginliğe sürükleyen erken genel seçim olmasına yol açanlar şimdi halkın istediğini tersyüz etmek için yeni taklalar atıyorlar” sözleriyle Gül’ün adaylığını istemeyenleri eleştirdi.

Bazı medya mensuplarının da başörtüsü sorununu çözdürmemek için çeşitli gündemler oluşturmaya çalıştıklarını ifade eden Fank, “Dayatmacılığınız, zorbalığınız bitişinizi hızlandırıyor” dedi.

“Eşi başörtülü diye bir kişinin Cumhurbaşkanlığını engelleyenlerin bu denli cüretkar olduğu bir ülke hiç kimseye yakışmıyor” diyerek açıklamasına devam eden Fank, hukukun üstün olduğu bir Türkiye için mücadeleye devam edeceklerini vurguladı. Gösteride, MAZLUMDER Kocaeli Şube Başkanı Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun Abdullah Gül’e yönelik yazdığı açık mektup da kamuoyuna iletildi.

YENİ ASYA / KOCAELİ

13.08.2007


 

Melen’de balıklar ölüyor

Düzce’nin Cumayeri ilçesi Dokuzdeğirmen köyü Elmalık mevkisinden geçen Melen Çayı’nda balık ölümleri görülmesi üzerine yetkililer harekete geçti. İstanbul’un su ihtiyacının bir bölümünü karşılayacak olan Melen Çayı’nda çok sayıda balık telef oldu.

Balıkların, çaya bırakılan atıklar sebebiyle öldüğü tahmin edilirken, yetkililer bölgeye gelerek incelemelerde bulundu. Çevre Müdürlüğüne bağlı mühendislerce Melen Çayı’ndan ve atıklardan alınan numuneler incelenmek üzere laboratuvara gönderildi. Cumayeri Belediye Başkanı Mustafa Koloğlu, Melen Çayı’nda görülen balık ölümlerinin hoş olmadığını belirterek, “Çünkü bu su İstanbul’u besleyecek, bir an önce önlem almalıyız” dedi.

/ DÜZCE

13.08.2007


 

Duble yol hedefine 2011'de ulaşılacak

58. hükümetin 2003 yılında ortaya koyduğu Acil Eylem Planı’nda yer alan 15 bin kilometre duble yol hedefine, 2011 yılında ulaşılması öngörülüyor. Karayolları Genel Müdürlüğü’nün 2007-2011 Stratejik Planında, ‘’15 bin kilometre bölünmüş yol hedefine 5 yılın sonuna kadar ulaşılacağı’’ kaydedildi.

Karayolları Genel Müdürü Cahit Turhan, Acil Eylem Planında mevcut yollara ilave 15 bin kilometre duble yol yapılmasının öngörüldüğüne işaret ederek, ‘’15 bin kilometreye 2011’de ulaşmayı hedefliyoruz, amacımız o’’ dedi. Son 4 yılda 6 bin 355 kilometre duble yol yapıldığını, 261 kilometre de otoyol standardında duble yolun ulaşıma açıldığını belirten Turhan, bu yıl içinde de 400 kilometre duble yol inşa edildiğini söyledi.

Turhan, ek ödeneklerin tahsisi ile birlikte rakamı yıl sonuna kadar 1.500 kilometreye çıkarmayı amaçladıklarını kaydetti. Turhan, sathi kaplama yolların, Bitümlü Sıcak Karışıma (beton asfalt) dönüştürülmesi yönünde de çalışma yürüttüklerini ifade ederek, trafik yoğunluğunun fazla olduğu yollara öncelik verdiklerini kaydetti. Mevcut yolların yüzde 79’unu sathi kaplama, yüzde 18’ini beton asfalt, geri kalanını da toprak, parke, stabilize yolların oluşturduğunu ifade eden Turhan, 5 yıl sonunda 14 bin 500 kilometre yolu beton asfalt kaplamalı hale getireceklerini söyledi.

Cahit Turhan, ayrıca 2007-2011 dönemi içinde Kuzey Marmara Otoyolunu yapmayı, Gebze-Orhangazi-Bursa-İzmir otoyolunu tamamlamayı, Ankara-İzmir Otoyolunun projelerini bitirip ihalesini gerçekleştirmeyi ve Çanakkale Boğaz Geçişi Projesine başlamayı planladıklarını belirterek, trafik güvenliğini artırmak amacıyla akıllı ulaşım sistemlerini de yaygınlaştıracaklarını söyledi.

TOPLAM UZUNLUK 10,6 BİN KİLOMETRE

Karayolları Genel Müdürlüğü verilerine göre, 2002 yılı sonu itibarıyla 3 bin 859 kilometre bölünmüş devlet yolu ve 467 kilometre bölünmüş il yolu bulunuyordu. 2003 yılında 1.305 kilometre, 2004 yılında 1.765 km, 2005 yılında 2 bin 45 kilometre, 2006 yılında 1.240 kilometre duble yol, asfalt kaplama seviyesinde bitirilerek trafiğe açıldı.

2006 sonu itibariyle devlet ve il yollarında toplam bölünmüş yol uzunluğu 10 bin 681 kilometreye ulaştı.

/ ANKARA

13.08.2007


 

Halkın iradesine saygı gösterilmeli

İstanbul Ticaret Odası Başkanı (İTO) Murat Yalçıntaş, Türkiye’nin sandığa cumhurbaşkanı seçimi sürecinde yaşanan sıkıntılar nedeniyle gittiğini hatırlatarak, ‘’Burada da halk bir irade ortaya koydu. Şimdi bize düşen bu iradeye saygı göstermektir’’ dedi.

Yalçıntaş, yaptığı yazılı açıklamada, seçimlerde halkın, istikrardan yana tercih kullandığını belirterek, Türk halkının yıllar sonra elde ettiği ekonomik ve siyasal istikrarın bozulmasını istemediğini, iş dünyası olarak kendilerinin de ekonomik ilerlemeleri sekteye uğratacak, reformları duraksatacak, istikrar havasını bozacak gelişmelerin yaşanmasını arzu etmediklerini kaydetti.

Gerek TBMM içinde, gerekse TBMM dışında Cumhurbaşkanı seçilme yeterliliğine sahip herkesin, hiçbir ön şart olmaksızın cumhurbaşkanlığına aday olma hakkı bulunduğunu ifade eden Yalçıntaş, adaylara ipotek konulan bir rejimin adının demokrasi olmayacağını belirtti. Türkiye’nin her anlamda demokrasiyi yaşamak ve yaşatmak istiyorsa, korkulardan uzak bir şekilde demokrasisini güçlendirme yolunda kararlı adımlarla hareket etmek zorunda olduğunu ifade eden Yalçıntaş, şunlar kaydetti:’’Demokrasilerde sıkıntı olduğunda gidilecek merci halktır. Halktan daha büyük karar merci yoktur. Halk sıkıntıyı adil ve dosdoğru bir şekilde çözer. Milletin sandıkta koyduğu iradeyi, yorumlarla, tevillerle eğip bükmenin bir anlamı yoktur. Biz Türkiye olarak sandığa, cumhurbaşkanı seçimi sürecinde yaşanan sıkıntılar nedeniyle gittik. Burada da halk bir irade ortaya koydu. Şimdi bize düşen bu iradeye saygı göstermektir. Meclise düşen de halkın kendisine verdiği yetkiyi meclisin açılışında yaşadığımız tabloya uygun bir şekilde mecliste tecelli ettirmektir. Türkiye, ‘meydanların dili farklı, meclisin dili farklı’ diye bir ikilemin içine sokulmadan, cumhurbaşkanı seçimini sonuca ulaştırmalıdır.

Bizim, yenilenmiş meclisin Türkiye’de bugüne kadar cumhurbaşkanı seçimlerinde ortaya konulan teamüller doğrultusunda cumhurbaşkanını seçerek bu süreçten başarıyla çıkacağına inancımız tamdır.’’

/ İSTANBUL

13.08.2007


 

Eski mahkûmlara meslek kursu

Adalet Bakanlığı, suça karışıp cezasını çeken eski hükümlülerin tekrar cezaevine dönmelerini önlemek amacıyla harekete geçti.

Cezaevlerindeki hükümlülere meslek edindirmek amacıyla kurslar açan bakanlık, şimdi de cezasını çekmiş hükümlülerin suça karışmaması için mesleki kurslar açmaya başladı.

Bu kapsamda Muş’ta ilk defa eski hükümlülere yönelik açılan ‘Elektrikçilik Kursu’na katılan 13 kişiye sertifikaları verildi. Eski hükümlüler, Sosyal Yardımlaşma Vakfı’ndan iş kurma konusunda kredi talebinde de bulunabilecek.

/ DİYARBAKIR

13.08.2007


 

İkinci el araç yok satıyor

Vatandaşların tatile özel araçlarıyla gitmeyi tercih etmesi ve yeni otomobillerin satışındaki yavaşlama, galerilerde ikinci el otomobil bırakmadı.

Konya’da ikinci el otomobil satışı yapan Has Otomotiv firmasının sahibi Mehmet Çenesiz, yaptığı açıklamada, ikinci el otomobil sektörünün bugünlerde oldukça hızlı olduğu söyledi.

Vatandaşların çoğunun tatile, ikinci el otomobil satın alarak özel otomobilleriyle gitmeye tercih etmesi nedeniyle galerilerde satılık ikinci el otomobil kalmadığını belirten belirten Çenesiz, ‘’İkinci el otomobilin bu kadar talep görmesinin bir nedeni de son model yeni otomobillerin satışı durumunda, marka ve modele göre sahibine 10-15 bin YTL kaybettirmesi’’ dedi.

/ KONYA

13.08.2007


 

Deniz Kuvvetleri amfibi gemi alacak

Savunma Sanayii Müsteşarlığının (SSM) proje çalışmalarını tamamladığı yeni bir tedarik programı için daha düğmeye basıldı.

SSM’nin tedariki öncelikli projeleri arasında yer alan toplam 8 adet amfibi gemi (LCT) alımı için açılan ihale ile ilk adım atıldı. Edinilen bilgiye göre, SSM’den ilgili firmalara yapılan duyuruda, tedarik kapsamındaki amfibi gemilerle ilgili teknik şartnamelerin ayrıntıları ile ihale takvimi yer aldı. Buna göre, ihaleye yerli firma ve ortak girişim halinde teklifler verilebilecek. Hazırlanan şartname gereği, gemilerin tamamı veya asgari 4 adedi Türkiye’deki ilgili özel tersanelerde yapılacak

/ ANKARA

13.08.2007


 

CHP’den soruşturma önergesi hazırlığı

CHP Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’da yaşanan su sorunuyla ilgili Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında soruşturma önergesi vereceğini bildirdi.

Kılıçdaroğlu yaptığı yazılı açıklamada, Ankara’da yaşanan su sorununa sessiz kalınamayacağını belirterek, bu ‘’kara manzaranın’’ hesabını TBMM’de soracaklarını belirtti. Türkiye’nin, ‘’beceriksiz yöneticilerin faturasını ödediğini ve karşı karşıya kaldığı susuzluk sebebiyle dünyada alay konusu olduğunu’’ ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: ‘’Başbakan bu kara tablonun baş sorumlusudur. Başbakan, Anayasa’nın 127. maddesine göre, yerel yönetimler üzerindeki vesayet yetkisini kullanmamış, toplum yararının korunması ilkesini açıkça göz ardı etmiştir. Dünyada en az yağış alan ülkelerin başkentlerinde bile su sorunu yaşanmazken, Türkiye’nin başkentinde, bilim insanlarının ve sorumlu kamu görevlilerinin tüm iyi niyetli uyarılarına karşın önlem almayan AKP yönetimi Ankara halkını bir kaşık suya hasret bırakmıştır.”

/ ANKARA

13.08.2007


 

Grev erteleme sorunu çözmez

Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç, Hava-İş Sendikasının THY ve Teknik A.Ş’de aldığı grev kararının ‘’yasal ve demokratik hak’’ olduğunu belirterek, ‘’Grev uygulanırsa taraflar sonuçlarına katlanır’’ dedi.

Kılıç, yaptığı açıklamada, geçen hafta yapılan grev oylamasında THY ve Teknik A.Ş’de çalışan işçilerin çoğunun greve ‘’evet’’ oyu verdiğini hatırlattı. Grevin uygulanması için 60 günlük yasal sürenin devam ettiğini ifade eden Kılıç, ancak henüz sendikanın grev tarihini belirlemediğini ve gelinen noktayı bu hafta yetkili kurullarında değerlendireceğini anlattı.

Bu nedenle etkili ve yetkili kişilerin uzlaşma imkanlarını aramaya devam etmesi gerektiğini ifade eden Kılıç, ‘’Ancak her önüne gelenin açıklama yapması, sürece müdahil olmaya kalkışması sorunun çözümüne yardımcı olmaz. Tam tersine var olan gerilimi arttırır’’ diye konuştu. Salih Kılıç, grevin Bakanlar Kurulu tarafından ertelenmesinin sorunu çözmeyeceğini de sözlerine ekledi.

/ ANKARA

13.08.2007


 

Aldatılma korkusu markete yöneltiyor

Son günlerde meyve sebze fiyatlarının kuraklık yüzünden arttığı yolunda açıklamalar yapılırken, pazar ile market arasındaki fiyat farkları düşündürüyor.

Şehir pazarı ile büyük marketlerde satılan meyve sebzelerin fiyatları arasında ciddi farklar bulunuyor. Pazar ve market arasındaki fiyat dengesizliği yaşansa da marketin bazı özellikleri tüketiciyi çekmeye yetiyor. Pazarda ürün alınırken tüketici genellikle seçemediği için satıcının insafına kalıyor. 1 YTL’ye alınan ürün içindeki çürükler hesaba katıldığında doğrudan en az 1,1 YTL’ye çıkmış oluyor. Markette ise tüketici her ürünü seçerek alıyor. Ayrıca nakit yerine kredi kartıyla ödeme yapan tüketici, fiyatlar yüksek olsa da marketin bu avantajlarını kullanmayı tercih edebiliyor.

/ KONYA

13.08.2007


 

Emlak, arsa ve taksi gözde yatırım aracı

Yıllardır yatırımcısına iyi kazandıran otomobil, altın ve döviz gibi araçlar, yerini emlak, arsa ve taksiye bıraktı.

Yapılan araştırmaya göre, son yıllardaki ekonomik gelişmeler kazandıran yatırım araçlarının değişmesine yol açtı. Yıllardır yatırımcısına iyi kazandıran altın, döviz, otomobil ve tarla gibi araçlar, artık eskisi gibi gelir getirmiyor. Hatta bu yatırım araçları, son yıllarda zarara bile neden olabiliyor.

Bunların yerine emlak, arsa ve taksiler, yatırımcıların yeni gözdesi oldu. Özellikle ülkedeki konut azlığı yüzünden emlak, inşaat yapılacak alanlar açısından da arsa fiyatları son birkaç yıldır sürekli artıyor.

/ KONYA

13.08.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri