Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 24 Mart 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

İttihat ve Terakki’nin sonu mu?

Ankara, AK Parti iktidarını hazmedemedi. Osmanlı’nın alışkanlıklarını sürdüren bir sistemde ‘tebaa’ iktidar olamazdı.

Ta baştan beri bu hazımsızlığın her türlü ölçüsüz narasını duyageldik...

Darbe tehditleri ayyuka çıktı... Çeteler cirit atmaya başladı... Ergenekon ortalarda her gün şiddetini artırarak fütursuzca salınmaya koyuldu.

Çünkü meşru ve demokratik bir iktidar değişimi, eski refleksi derinden rahatsız eder olmuştu.

***

Ben bu sürecin başlangıcının...

Ayışığı ve Sarıkız darbe aranışlarıyla başlayıp...

Hrant Dink cinayeti ile doruğa çıktığına inanıyorum.

Aradaki ürkütücü gelişmeleri saymaya gerek yok.

Ne olup bittiği...

Nasıl olduğu, belki de en iyi Nokta Dergisi’nin son dönemindeki yayınlardan anlaşılabilirdi.

‘Darbe ihbarı’ yapan Nokta, askeri mahkeme kararı ile arandı.

Dergi arandı ve baskılara direnemeyerek kapatıldı.

O vahim süreçte iktidar ve Ak Parti çok sessiz kaldı.

Sivil demokratik bir reflekse de rastlanmadı.

Üstelik ‘darbe yapacağı’ söylenenler değil, dergi yönetimi yargılanmaya başlandı.

***

Dün, mahkeme haberlerine dayalı olarak son gelişmelerini anımsattığım Hrant Dink cinayetine giden süreç ise bence çıldırmış eski zihniyetin aklını yitirme noktasıydı.

O sürecin zeminini ise Ak Parti’nin hala kaldırmadığı 301. madde oluşturdu.

Türkiye’yi kanlı bir arenaya çevirmek isteyenler o madde etrafında kan dansı yaptılar.

Rahiplere olan saldırılar...

Malatya’daki o korkunç katliam...

***

Oyunu kurallarına göre oynamayan...

Halk desteğiyle geleni, şiddetle göndermeye kalkan bir gözü dönmüşlük...

Azgın ittihatçılık işi çığırından çıkarmaya başladı.

Üstelik dünya konjonktürü burada istikrar ararken...

Tatsız... Zor... Ve tehlikeli bir sürece geldik.

***

Bu karmaşadan çıkabileceksek...

Hoyratlıkla değil, hukuksal bir sürece saygı ile çıkabileceğiz.

Ergenekon gibi çok ciddi bir iddianın peşini kovalarken hoyratlığa ne gerek var ki?

Üstelik özene...

Üstelik ilkeye...

Hakka, hukuka, demokrasiye ve çifte standarda imkán vermeyen bir samimiyete iktidar açısından çok daha fazla ihtiyaç duyulurken.

Neden mi ihtiyaç duyuluyor?

Çünkü İttihat ve Terakki bunların hiç birini takmayan bir şiddetten geliyor.

O yanlış kulvara girince, kimse kökleşmiş İttihat ve Terakki zihniyeti ile baş edemez.

Haklı ile haksızı karıştırmadan, bu tırmanan süreçten sükûnetle nasıl çıkılır?

Şu an için en önemli soru bu.

***

Bir asırlık İttihat ve Terakki geleneğinde oyun çok.

Ama onun da başa çıkamayacağı rakip, halk iradesi, evrensel hukuk, gerçek bir demokrasi.

Ve bu ilkelere taraf olmuş bir siyasal irade.

Bu temel pusuladan her şaşan yanlış davranış, Ergenekon’u güçlendirir.

Halk iradesine karşı bir kalkışma düzenleyene hukukun yaptırımı, hiç bir özel gayrete ihtiyaç bırakmayacak kadar ağırdır zaten.

İşin özünü...

Ve ciddiyetini gölgede bıraktıracak garipliklere de, alaturkalıklara da yer olmayan çok kritik bir aşamada Türkiye...

İttihatçılık bitiyor.

Son raundu elinden geldiğince sert oynamak isteyecek.

Buna karşılık, ancak evrensel hukuka ve demokrasiye ciddiyetle tutunmak Türkiye’yi bir kargaşadan kurtarır.

Star, 23.3.2008

Mehmet Altan

24.03.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Avrupa’dan kopma kararı

  Turpun büyüğü heybede, farkında mısınız?

  Bilmeyenler için 9 Mart Cuntası ve İlhan Selçuk...

  İttihat ve Terakki’nin sonu mu?

  Fikri (kurdu) takip


 Son Dakika Haberleri