Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 05 Haziran 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Gözler AYM’de

Anayasa Mahkemesi, başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasına ilişkin anayasa değişikliğinin “iptali veya yok hükmünde kabul edilmesi ve yürürlüğünün durdurulması” talebiyle açılan dâvâyı, bugün görüşmeye başlayacak.

Anayasa Mahkemesi, başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasına ilişkin Anayasa değişikliğinin ‘’iptali veya yok hükmünde kabul edilmesi ve yürürlüğünün durdurulması’’ istemiyle açılan davayı, yarın görüşmeye başlayacak.

CHP ve DSP, 5735 sayılı ‘’Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un birinci ve ikinci maddelerinin iptali veya yok hükmünde olduklarına karar verilmesi ve dava sonuçlanıncaya kadar yürürlüklerinin durdurulması’’ istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde dava açmıştı.

Yüksek Mahkeme, davayı yarın görüşmeye başlayacak. Davayı, 11 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi Heyeti karara bağlayacak. Asıl üyelerden herhangi birinin bulunmaması halinde 4 yedek üyeden en kıdemlileri heyete katılacak.

/ Ankara

05.06.2008


 

SADECE EKONOMİK PLAN YETMEZ

Dicle Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mazhar Bağlı, bölgedeki terör olaylarının sona ermesi için sorunun ekonomik ayağı yanında, sosyolojik ve psikolojik yönlerinin de unutulmaması gerektiğini bildirdi. Bağlı, yıllardır bölgede yaşananların psikolojik olarak insanların kendilerini güvende hissetme duygularını zedelediğini söyledi.

BİR NESİL TERÖR ORTAMINDA BÜYÜDÜ

Bağlı, ''Bölgede yoğun bir göç olgusundan bahsetmek mümkün. Bu aynı zamanda ekonomik şartların daha da kötüleşmesine neden oldu. Bütün bunlara insanların hayatını kaybetmesi, acılar yaşaması ve çok ciddi olarak psikolojik sorunlarla karşı karşıya kalması eklendiğinde yaklaşık 30 yıldır bir nesil bu ortamda büyüdü

diyebiliriz'' dedi.

TOPLUMSAL BOYUT DA ELE ALINMALI

“Sorunun sadece güvenlik değil, toplumsal boyutunu da ele almak gerekir” diyen Bağlı, ekonominin tek başına kalıcı bir çözüm getirmeyeceğini vurgulayarak, sorunun çözümü için makro boyuttaki projelerle birlikte daha kişisel alanlarda, yani mikro boyuttaki birtakım projelerin

de hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti.

GAP’ta gönülleri kazanın

Dİcle Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mazhar Bağlı, bölgedeki terör olaylarının sona ermesi için sorunun ekonomik ayağı yerine getirilirken, sosyolojik ve psikolojik yönlerinin de unutulmaması gerektiğini bildirdi. Bağlı, yaptığı açıklamada, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki şartlar nedeniyle bir neslin sağlıklı çocukluk geçiremediğini belirterek, bunun psikolojik olarak insanların kendilerini güvende hissetme duygularını zedelediğini söyledi. Bu güven duygusunun zedelenmesinin insanlarda bir hareketliliği meydana getirdiğini ifade eden Bağlı, ‘’bölgede yoğun bir göç olgusundan bahsetmek mümkün. Bu aynı zamanda doğal olarak ekonomik koşulların daha da kötüleşmesine neden olmuştur. Bütün bunlara insanların hayatını kaybetmesi, acılar yaşaması ve çok ciddi olarak psikolojik bir takım sorunlarla karşı karşıya kalması eklendiğinde yaklaşık 30 yıldır bir nesil bu ortamda büyüdü diyebiliriz’’ dedi. Bu koşullarda yaşayan insanların güven duygusunu yitirdiğini savunan Bağlı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır’da açıkladığı GAP Eylem Planı’nın ekonomik adım olması bakımından önemli ve umut verici olduğunu belirtti. Planı değerlendiren Bağlı, ‘’içeriğine bakıldığında son derece detaylandırılmış ve bütün aşamaları belirlenmiş. Terörün işsizlikten beslendiği de göz önüne alınırsa istihdamı artıracak bu eylem planı bölge için ve terör olaylarının sona ermesi için son derece önemli. Ancak terör olaylarının önlenmesi için sorunun sosyolojik ve psikolojik unsurlarının da ele alınması gerekir’’ dedi.

Bağlı, ekonomik sorunların giderilmesinin terör sorununu kısmen ortadan kaldıracak bir gelişme olduğunu ifade ederek, şöyle dedi: ‘’Çünkü bu sorunu ortadan kaldıracak bir tek alan bu değil. Bu üç alan üzerinde devam ediyor. Sosyolojik, psikolojik ve ekonomik olmak üzere bu işin üç ana ekseni vardır. Türkiye bu işin ekonomik kısmını zaman zaman uygulamıştır. 1950’li yıllarda Demokrat Parti yine bölgede çok yüksek bir oy aldığı zaman bir takım yatırımlarda bulundu.Sonraki iktidarlar bunun arkasını tam getiremedi."

/ Diyarbakır

05.06.2008


 

Dinleme izni anayasa ihlâli

Ankara Barosu Başkanı Coşar, “Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesince Türkiye’deki tüm telefon görüşmeleriyle internet haberleşmelerinin izlenmesine karar verilmesinin ve edinilen bilgi ve verilerin MİT ile Jandarma Genel Komutanlığına aktarılmasının anayasa ihlâli olduğunu” söyledi.

Ankara Barosu Başkanı Vedat Ahsen Coşar, ‘’Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığının isteği üzerine, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesince Türkiye’deki tüm telefon görüşmeleriyle internet haberleşmelerinin izlenmesine karar verilmesinin ve edinilen bilgi ve verilerin Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile Jandarma Genel Komutanlığına aktarılmasının Anayasa ihlali olduğunu’’ söyledi. Coşar, yazılı açıklamasında, haberleşme özgürlüğünün, haberleşmenin ve özel hayatın gizliliği ile korunmasının, Anayasa ile güvence altındaki temel hak ve özgürlüklerden olduğuna dikkati çekti.

Anayasa’nın getirdiği düzenlemeye göre, yasanın açıkça gösterdiği durumlarda ve usulüne göre verilmiş yargıç kararı olmadıkça, gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda da yasayla yetkili kılınan mercinin emri bulunmadıkça haberleşmenin gizliliğine dokunulamayacağına işaret eden Coşar, şunları kaydetti: ‘’Hal böyleyken, Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığının isteği üzerine, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Türkiye’deki tüm telefon görüşmeleriyle internet haberleşmelerinin izlenmesine karar verilmiş olması ve bu yolla elde edilen bilgi ve verilerin MİT ile Jandarma Genel Komutanlığına da aktarılması, açıkça Anayasa ihlalidir. Örneği ancak totaliter yönetimlerde görülen bu uygulama, Anayasa’ya aykırı olmasının dışında bu ülkede yaşayan herkes için son derece ciddi bir tehdit niteliğindedir. Bu uygulamaya bağlı olarak hemen herkeste doğan izlenme ve dinlenme hususundaki genel kabul, yarattığı ve yaratacağı psikolojik travmanın dışında devlete duyulan güveni de aşındıracak boyuttadır.’’

Coşar, ‘’bütün bu nedenlerle birey hak ve özgürlüklerinin korunması konusunda en büyük güvence olan yargının kendisine gelen dinlenme ve izlenme konusundaki talepleri değerlendirme ve karara bağlama hususunda güvenlik ve özgürlük dengesini özenle koruması, bunun için de duyarlı, dikkatli ve seçici olması gerektiğini’’ belirtti.

Coşar, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: ’’Temel hak ve özgürlüklerin ancak istisnai durumlarda ve kabul edilebilir ölçüler içinde sınırlanabileceğini göz ardı ederek Emniyet Genel Müdürlüğüne sınır tanımaz yetkiler vermekle bugün itibarıyla oluşan durumdan sorumlu başta Başbakan ve İçişleri Bakanı olmak üzere günümüz siyasi iktidarının, dinleme ve izleme konusundaki yasal düzenlemelere uyması, uyulmasını sağlaması, uymayanlar hakkında yasal işlem yapması, bu hususlarla ilgili kamuoyunu tatmin edecek açıklamalarda bulunması gerekir.’’

/ Ankara

05.06.2008


 

Kapkaç azaldı, gasp ve yağma arttı

Emniyet Genel Müdürlüğünün açıkladığı 2007 Asayiş Raporuna göre, geçen yıl kapkaç 2006'ya göre yüzde 66 azalırken, evden gasp ve yağma yüzde 98, bankadan gasp ve yağma yüzde 88 arttı.

Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre, geçen yıl Türkiye geneli polis sorumluluk bölgesinde şahsa karşı 234 bin 475, mal varlığına karşı da 359 bin 161 suç işlendi. Olaylarla ilgili 444 bin 587 kişi hakkında işlem yapıldı.

AA muhabirinin emniyet yetkililerinden aldığı bilgiye göre, 2007 yılında şahsa karşı 234 bin 475 suç işlendi. Bunların bin 542’si kasten, 296’sı ihmal veya kazayla öldürme, 450’si ise öldürmeye teşebbüs olarak kayıtlara geçti. Müessir fiil başlığı altında ise 94 bin 878 kasten yaralama, 21 bin 989 ihmal ve kazayla yaralama olayı gerçekleşti.

Türkiye genelinde geçen yıl 6 bin 439 rehin alma-adam kaldırma, 34 bin 395 tehdit, 22 bin 330 aile fertlerine kötü muamele, 13 bin 578 hakaret, 320 müstehcenlik, 917 ırza geçme, evlenme vaadiyle kızlık bozma, 540 ırza tasaddi, bin 875 fuhuşa teşvik ve aracılık, 2 bin 264 kumar oynatma olayı meydana geldi. 7 bin 690 olayda kolluk kuvvetlerine hakaret ve mukavemet, darp veya saldırı olurken, 178 rüşvet, 46 zimmet, 26 irtikap suçu işlendi.

Geçen yıl 86 insan ticareti olayı meydana gelirken, 6 bin 919 olayda meskun mahalde silah atıldığı kayıtlara geçti. Bin 580 intiharın yaşandığı 2007’de, 19 bin 12 kez de intihara teşebbüs olayı oldu.

EVDEN SONRA EN ÇOK SOYULAN YER

MARKETLER OLDU

Evden 69 bin 536, iş yerinden 42 bin 698, resmi kurum ve kuruluştan 5 bin 216, bankadan 146, otodan ise 52 bin 320 hırsızlık meydana geldi. Geçen yıl 22 bin 852 otomobil çalındı. 2007’de 4 bin 530 kapkaç, 22 bin 649 yankesicilik, 722 büyük ve küçükbaş hayvan hırsızlığının meydana geldiği kayıtlara geçti. Geçen yıl 3 bin 841 market, bin 655 büfe, bin 142 otel ve pansiyon, 260 eczane, 146 banka, 274 kuyumcu soygunu oldu. İbadethaneler de 2007’de hırsızlık olaylarından nasibini aldı. Rakamlara göre, geçen yıl 647 cami, 10 kilise ve bir sinagogdan hırsızlık olurken, bin 463 okul, 147 yurt, 17 müze ve 505 hastaneden hırsızlık gerçekleşti. Geçen yıl, ülke genelinde 2 bin 120 kasten, 6 bin 815 ihmal sonucu yangın çıktı. Ayrıca 2007 yılında 13 bin 844 dolandırıcılık, 7 bin 107 emniyeti suistimal, 36 bin 257 mala zarar verme ve 3 bin 119 haneye tecavüz suçu işlendi.

BANKADAN GASP, BİR ÖNCEKİ YILA GÖRE

YÜZDE 88 ARTTI

Mala ve şahsa karşı işlenen suçların genelinde, 2007 yılında bir önceki yıla göre azalma olduğu dikkat çekti. Buna göre, geçen yıl bir önceki yıla göre, kasten öldürme yüzde 25, ihmal ve kazayla (trafik kazası hariç) yüzde 64, öldürmeye teşebbüs yüzde 20, kasten yaralama yüzde 15, rehin alma, adam kaldırma yüzde 10, müstehcenlik yüzde 90, ırza geçme yüzde 43, ırza tasaddi yüzde 47, fuhuşa teşvik ve aracılık ile kumar oynatma yüzde 3’er, kolluk kuvvetlerine hakaret ve mukavemet yüzde 20, diğer devlet memurlarına hakaret ve mukavemet yüzde 49, insan ticareti yüzde 17, intihar yüzde 4 azaldı.

Buna karşın, ihmal ve kazayla yaralama yüzde 92, tehdit yüzde 22, aile fertlerine kötü muamele yüzde 31, hakaret yüzde 18, rüşvet yüzde 3, zimmet yüzde 12, irtikap yüzde 30, meskun mahalde silah atma yüzde 6, intihara teşebbüste ise yüzde 3 artış görüldü.

Mala karşı işlenen suçlarda ise bir önceki yıla oranla evden hırsızlıkta yüzde 19, iş yerinden hırsızlıkta yüzde 24, bankadan hırsızlıkta yüzde 28, otodan hırsızlıkta yüzde 24, oto hırsızlığında yüzde 28, kapkaçta yüzde 62, yankesicilikte yüzde 19, hayvan hırsızlığında yüzde 40, şahıstan gasp-yağmada yüzde 24, iş yerinden gasp-yağmada yüzde 14, kasten yangın çıkarmada yüzde 4, emniyeti suistimalde yüzde 17, mala zarar vermede (Nas-ı ızrar) yüzde 5, mesken masumiyeti aleyhinde suçlarda ise yüzde 1 azalma oldu.

Resmi kurum ve kuruluşlardan hırsızlıkta yüzde 21, evden gasp-yağmada yüzde 98, bankadan gasp-yağmada yüzde 88, zorla çek senet imzalatmada yüzde 31, ihmalen yangın çıkarmada yüzde 13, dolandırıcılıkta yüzde 9 ile suç eşyası satın alma, satma ve saklamada yüzde 18 artış olduğu kayıtlara geçti.

ÖZEL HAYATA MÜDAHALE

Emniyetin yaptığı çalışmalar, ‘’özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı işlenen suçları’’ da aydınlattı. Türkiye geneli polis sorumluluk bölgesinde geçen yıl haberleşmenin gizliliğinin ihlali ile ilgili meydana gelen 5 olayda 3 kişi hakkında yasal işlem yapılırken, kişiler arasındaki ilişkiler ve konuşmaların kayda alınmasıyla ilgili 6 olayda 4 kişi adalete teslim edildi. Geçen yıl 78 özel hayatın gizliliğinin ihlali (röntgencilik vb) ile ilgili 82 kişi yakalandı. Aynı dönemde kişisel verilerin kaydedilmesi ile ilgili 15 olayda 23 kişi, verileri hukuka aykırı verme veya ele geçirmeyle ilgili 9 olayda 8 kişi gözaltına alındı. Verilerin yok edilmesi başlığı altında geçen yıl gerçekleşen 1 olayda 1 kişi hakkında yasal işlem yapıldı.

/ Ankara

05.06.2008


 

Uzak Doğu ülkeleri bize uygun bir zemin

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye ile Uzak Doğu ülkeleri arasında siyasal bir sorun bulunmamasının, bu bölge ile ekonomik ve ticari ilişkilerin artırılması için uygun bir zemin oluşturduğunu belirterek, ‘’Uzak Doğu ülkeleri, Türkiye’yi bölgesinin güçlü ve önemli bir ülkesi olarak görmektedirler’’ dedi.

Japonya’ya hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda açıklama yapan Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye ve Japonya arasında devlet başkanları düzeyinde bir ilk olacak ziyaretinin ‘’tarihi bir nitelik taşıdığını’’ söyledi. Japonya ile 19. yüzyıldan bu yana dostluk ilişkileri yürütüldüğünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, Gül, ziyareti çerçevesinde Japon İmparatoru Akihito, Başbakan Fukuda, ve diğer yetkililerle temas ve görüşmelerde bulunacağını kaydetti.

/ Ankara

05.06.2008


 

“Gökyüzü”nde yıldızlar yarıştı

Özel Gökyüzü Eğitim Kurumlarının Anadolu Yakası İlköğretim Okulları arasında düzenlediği Bilim – Sanat – Spor Şenliği büyük ilgi gördü.

Şenlikler çerçevesinde ilk olarak “Gökyüzü Yıldızlar Futbol Turnuvası” yapıldı. Kadir Has İlköğretim Okulu turnuvanın şampiyonu olurken, Ahmet Rasim İlköğretim Okulu turnuvanın ikincilik ünvanını aldı. Prof. Abdullah Türkoğlu İlköğretim Okulu ise üçüncü oldu. Şenliğin şiir okuma yarışması finali 29 Mayıs Perşembe günü Maltepe Kültür Merkezi Serince Salonda yapıldı. Ön elemeler sonunda seçilen 16 okul temsilcisi büyü jüri önünde yarıştı. Birinciliği okuduğu “Annem” şiiriyle herkesi duygu seline boğan Beyhan Şenyuva İlköğretim Okulu öğrencisi Özge Güney kazandı. İkinciliği Güzin Dinçkök İlköğretim Okulu’ndan Kübra Rakıcı, üçüncülüğü ise Alemdarpaşa İlköğretim Okulu’ndan Pınar Akdoğan kazandı. Bilim – Sanat – Spor şenliğinin 3.etkinliği ise “İSTANBUL’UN TRAFİK SORUNUNA BENİM ÇÖZÜM ÖNERİM” konulu proje yarışmasına oldu.

05.06.2008


 

Öğrenciler temizlik yaptı

İLKÖĞRETİM ve lise öğrencileri, 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla su kaynaklarının çevresi, piknik alanları ve diğer açık alanlarda ‘’temizlik’’ yaptı.

Milli Eğitim Bakanlığının, öğrencilere çevre bilinci kazandırmak amacıyla Dünya Çevre Günü’nde, okulların bir gün süreyle tatil edilerek, deniz kıyılarında, akarsu ve göl havzalarında, piknik alanlarında ve diğer açık alanlarda temizlik yapılması kararı çerçevesinde öğrenciler, öğretmenleri eşliğinde toplu olarak ‘’temizlik’’ yaptı. Ankara’daki ‘’temizlik’’ etkinliği, Çankaya Milli Eğitim Müdürlüğünün organizasyonuyla Eymir Gölü’nde gerçekleşti. Çankaya Belediyesi ekipleri, bu sırada çevreyi ilaçladı. Ekipler, ‘’kene ve diğer zararlı böceklere karşı daha önceden ilaçlama yapıldığını, bugün de dezenfekte amaçlı ilaç kullanıldığını’’ ifade etti. Öğrenciler, Eymir Gölü çevresinde Çankaya Belediyesinin sağladığı plastik eldiven ve maskelerle çöp topladı. Öğrenciler aynı zamanda piknik yaparak, oyunlar oynadı.

/ Ankara

05.06.2008


 

Bir ödül de Genç Yaklaşım’a

Yılın Karikatüristi Ödülü'nü alan İbrahim Özdabak'tan sonra 16. INEPO Çevre Basın Ödülleri Dergi Haberleri Kategorisinde de Genç Yaklaşım Dergisi ödüle lâyık görüldü.

Genç Yaklaşım Dergisi 16. INEPO Çevre Basın Ödülleri Dergi Haberleri kapsamında Çemberlitaş Fırat Kültür Merkezinde düzenlenen törende üçüncülük ödülünü Genç Yaklaşım Dergisi Yayın Koordinatörü Recep Bozdağ aldı. Bank Asya’nın ana sponsorluğunda Çevre ve Orman Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Fatih Üniversitesi ve Fatih Koleji tarafından düzenlenen ve gelenekselleşen 16. Uluslararası Çevre Proje Olimpiyatı (INEPO) kapsamında 2008 Çevre Basın Ödülleri sahiplerine verildi. 2008 Çevre Basın Ödülleri; Haber Yarışması ve Çevre Basın Özel Ödülü olmak üzere iki ana kategoride gerçekleştirildi. Haber Yarışmasının konusu “Çevre ve Doğanın Korunması” olup; gazete haberleri, televizyon haberleri ve dergi haberleri bölümlerinde düzenlendi. Çevre Basın Özel Ödülleri ise, çevre bilincinin oluşumuna katkıda bulunan yayın kuruluşları (Gazete, Televizyon, Dergi, Radyo, İnternet Sitesi) ve yayınlara da (Köşe Yazısı, TV ve Radyo Programları, İnternet Haberleri vb.) “Çevre Özel Ödülü” verildi.

16. INEPO ÇEVRE OLİMPİYATLARI ÖDÜLLERİ VERİLDİ

Aralarında ABD, Afganistan, Arnavutluk, Azerbaycan, Almanya, Beyaz Rusya, Bosna Hersek, Brezilya, Bulgaristan, Burkina Faso, Endonezya, Estonya, Filipinler, Gürcistan, Güney Afrika, Güney Kore, Irak, Hindistan, Kanada, Kazakistan, Kosova, Kuzey Kore, Litvanya, Mısır, Makedonya, Moldova, Meksika, Nahçıvan, Pakistan, Romanya, Rusya, Slovakya, Tacikistan, Tayland, Tayvan, Türkmenistan, Ukrayna, Ürdün, Vietnam, Yemen ve Türkiye’nin de bulunduğu 41 ülkeden 13-19 yaş grubu genç çevreci mucitler, Dünya Çevre Haftasında, dünyanın çevre sorunlarına getirdikleri çözümlerle altın gümüş ve bronz madalyalarını aldılar. Basının ve ziyaretçilerin yoğun ilgi gösterdiği Fırat Kültür Merkezinde düzenlenen törende madalyalarını alan genç mucitler ülke bayraklarıyla seviç gösterilerinde bulundular. Yemen ekibinin “Türkiyemen” şeklinde hazırladıkları afiş büyük dikkat çekti. Yaptıkları projeler ile altın madalya ödülüne layık görülen ülkeler ise Güney Kore, Makedonya, Slovakya, Azerbaycan ve Filipinler oldu. 3 altın madalya kazanan Güney Kore ekipleri törene damgasını vurdu.

2008 ÇEVRE BASIN ÖDÜLLERİ

DERGİ HABERLERİ

Birinci Aksiyon Dergisi İbrahim Doğan Nükleer-Kimyasal Koruyucular Devrede

İkinci Ekovitrin Medya Grubu Gökhan Ercan Dünyaya Alternatif Enerji Lazım

Üçüncü Genç Yaklaşım Dergisi Recep Bozdağ Bir Başka Açıdan Küresel Isınma

TELEVİZYON HABERLERİ

Birinci Fox Tv Gözde Kirişcioğlu İleri Su Arıtma Teknikleri Ve Tarım Mucizesi

İkinci Ntv Televizyonu Hamza Gül İncirlik’ten Çıkan Asbestli Atıklar Sofulu Çöplüğü’nde

Üçüncü Kanal 7 Emine Okumuş Çevreci Berber

GAZETE HABERLERİ

Birincitürkiye Gazetesi Osman Sağırlı Su Savaşları Kapıda/Suya Kan Karışaca

İkinci Radikal Serkan Ocak Şıle’de Maden Testı: Vahşi Mi, Çevreci Mi?

Üçüncü Zaman Gazetesi Mehmet Sakin Ekolojik Dengeye Elektronik Darbe, Hurda Fiyatına Tekno-Çöplük Türkiye

ÇEVRE BASIN ÖZEL ÖDÜLLERİ

Ntv Dünya Bunu Konuşuyor Tv Programı Işın Eliçin

Trt Ankara Televizyonu Bu Toprağın Sesi Tv Programı Suat Tekiner

24 Haber Kanalı Doğanın Çığlığı Tv Çevre Programı Cihan Çekiç

Trt Keşif Tutkusu Tv Programı Bora Akarsel

Trt İstanbul Televizyonu Tam Zamanı Tv Çevre Programı Ümmühan Çetin

Yumurcak Tv Tarçın Ve Arkadaşları, Yeşiloba, Teltel’in Torbası Tv Çocuk Kanalı Meryem Akbal

Stv Ayna Belgesel Mehmet Saim Orhan

Anadolu Ajansı Yüzyılın Yeni Tehdidi: ‘’Elektromanyetik Kirlilik’’ Haber Hamdi Çelikbaş

Ntv Fabrikaların Bıraktığı Atık Sular Çevreye Nasıl Zarar Veriyor Haber İhsan Aykın

Kanal A Mavi Dere Haber Arif Sorgucu

Samanyoluhaber.Com İnternet Sitesi Engin Sağ

Ahmet CEYLAN / İstanbul

05.06.2008


 

Terlemeye kesin çözüm

Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Gökhan Yuncu, terlemelerin cerrahi olarak tedavi edilebildiğini söyledi.

Yuncu, “El terlemesi yüzde 90-95, yüzdeki terleme yüzde 95, koltukaltı terlemesi yüzde 85-90, ayak terlemesi ise yüzde 64 oranında azalmaktadır. Böylece kişilerin kendine güveni, iş ve sosyal hayattaki başarıları artar.” dedi. Doç. Dr. Yuncu, toplumda sık rastlanan ancak hastaların dertlerine çözüm bulamadıkları terlemenin cerrahi yöntemiyle tedavi edilebildiğini belirtti.

/ Denizli

05.06.2008


 

İsveç’ten tam üyelik desteği

İsveç’ın Ankara Büyükelçisi Christer Asp, Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğini desteklediklerini söyledi.

Asp, Sheraton otelinde İsveç-Türkiye Savunma Teknolojileri Günü dolayısıyla düzenlenen toplantıda, iki ülkenin mükemmel ilişkilere sahip olduğunu belirterek, Türkiye’nin eski bir dostu olarak işbirliğine devam etmek istediklerini kaydetti.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan itibaren İsveç firmalarının Türkiye pazarında yer aldığını hatırlatan Asp, Türkiye’nin piyasa ve yatırım fırsatları açısından önemli bir ülke olduğunu ifade etti. Coğrafi konumu nedeniyle de Türkiye’nin stratejik önemine işaret eden Büyükelçi Asp, Türkiye’nin Orta Doğu ile Avrupa arasında bir erişim yolu olduğunu belirtti.

İki ülke arasındaki ilişkilerin giderek arttığını söyleyen Asp, ekonomik ve ticari işbirliğinin geliştirilmesinin ortak hedef olduğunu kaydetti. Savunma sanayisi alanında iki ülkenin derin deneyim ve teknik bilgiye sahip olduğunu belirten Asp, gelecekteki işbirliği bağlamında ortak fırsatlar bulunduğuna dikkati çekti.

İsveç’in savunma sanayisinin ikinci dünya savaşının ardından geliştiğini anımsatan Asp, ülkesinin bu çerçevede bugün 60 ülkeye ihracat yaptığını ve bunun yarısının Avrupa pazarıyla ABD’ye olduğunu söyledi. Asp, İsveç’in bu çerçevede güvenilir bir ortak olduğunu ifade etti.

Avrupa’nın savunma sanayisinde yeniden yapılanma bağlamında yeni adımlar

attığını ve ortak bir davranış geliştirdiğini belirten Asp, gelecek dönemde bu alanda işbirliğinin daha da artacağını kaydetti. İsveç ile Türkiye arasındaki işbirliğinin AB ile müzakerelerin başladığı 2005 yılından itibaren hızlandığını ifade eden Asp, Türkiye’nin birliğin ortağı gibi algılandığını ve o yönde davranıldığını belirtti. İsveç’in Ankara Büyükelçisi Asp, Türkiye’yi AB işbirliği ortak yapısı içinde görmek istediklerini, bu yönde diyaloğun sürdürülmesinin önemli olduğunu sözlerine ekledi.

/ Ankara

05.06.2008


 

AB, anketle zihnimizi ölçecek

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi ve Avrupa Topluluğu Uluslararası Ekonomik İlişkiler Araştırma ve Uygulama Merkezi (ATMER) görevlisi Doç. Dr. Oğul Zengingönül, AB’nin ‘’Türklerin zihnindeki AB’yi ölçeceğini’’ bildirdi.

Doç. Dr. Zengingönül, yaptığı açıklamada, DEÜ Avrupa Topluluğu Uluslararası Ekonomik İlişkiler Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin (ATMER), Avrupa Birliği’nin (AB) Yedinci Çerçeve Programı kapsamında 10 ayrı ülkede uygulayacağı, ‘’Dışarıdan Görünen Avrupa Projesi’’nin Türkiye ayağını yürüteceğini belirtti. Doç. Dr. Zengingönül, ATMER’in 1.5 milyon avro hibe alacağı projenin 3 yıl süreli olacağını ve ‘’AB’nin dünyada nasıl algılandığının’’ ölçüleceğini kaydetti.

Projenin birbiriyle bağlantılı iki önemli hedefe sahip olduğunu anlatan Doç.Dr. Zengingönül, dünya içinde Avrupa’ya dair farklı görüşlerin mevcut olduğunu belirtti. Doç. Dr. Zengingönül, şu bilgiyi verdi: ‘’Proje, dünya genelinde ve Avrupa özelinde, Avrupa’nın nasıl algılandığını ölçmeye yönelik bir anket çalışmasını içermektedir. Hem Avrupa ülkelerinin hem de Avrupa dışındaki diğer ülkelerin üniversite öğrencilerine yaptırılacak bu anketlerde, bir dünya haritası çizdirilecek ve dünyada Avrupa’nın yeri konusunda zihinlerde var olan düşünce ortaya konacak. Dünya genelinde ve Avrupa’da zihinsel haritalar oluşturarak, Avrupa’nın bireylerin zihnindeki görüntüsüne yönelik, dijital platform gerçekleştirilecek. Proje sonunda, Avrupa’nın coğrafi sınırları ve siyasi bir güç olarak nasıl algılandığı belirginleşecek. Bu çalışmadaki hedef, geleceğin AB’sini belirlerken farklılıkları ortaya koymak ve AB’nin şekillenmesini sağlamak.’’

Koordinatörlüğünü Fransız Centre National de la Recherche Scientifique’in yapacağı projenin 10 ayrı ülkeden on bir ayrı kurumun ortaklığında yürütüleceğini anlatan Doç. Dr. Zengingönül, ‘’Büyük hacimli’’ projenin tek Türk ortağı olan ATMER’de yapılacak çalışmada kendisinin yanı sıra Yrd. Doç. Dr. Hamdi Emeç, araştırma görevlileri Burcu Güler ve Nihal Kırkpınar Acar’ın görev aldığını ifade etti.

/ İzmir

05.06.2008


 

Gençler ‘kırat’ı iktidara taşıyacak

Demokrat Parti Gençlik Kolları Genel Başkanlığı’na atanan Fatih Çavuşoğlu çalışma arkadaşlarını belirledi.

İzmirli Başkan Çavuşoğlu’nun Genel İdare Kurulu listesine aldığı isimlerin başında Gaziemir Gençlik Kolları Başkanı Salih Yeşilkağıt yer aldı. Gaziemir’deki parti çalışmalarına verdiği destekle yönetim kurulu üyelerinin takdirini kazanan Salih Yeşilkağıt yeni görevinde partisinin başarısı için daha da özverili çalışmalar yapacaklarına ve İzmir’i Genel Merkez düzeyinde en iyi şekilde temsil edeceklerini ifade etti. Salih Yeşilkağıt “Önümüzdeki seçimlerde arzu ettiğimiz hedefe ulaşmak için, gençler olarak elimizden geleni ortaya koyacağız. ‘Kırat’ı yeniden iktidara taşıyacağız”dedi.

Yeni Asya / İzmir

05.06.2008


 

Kyoto Protokolü tatilden önce çıkar

TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Haluk Özdalga, Türkiye’nin Kyoto Protokolü’ne taraf olması konusunda yaptığı değerlendirmede, Protokol ile ilgili yasa tasarısının, TBMM tatile girmeden gündeme alınarak onaylanmasının önemli olduğunu belirtti.

Haluk Özdalga, yaptığı açıklamada, ‘’Kyoto Protokolü’nün onayına ilişkin tek sorunun ilgili yasa tasarısının TBMM’ye geliş zamanıyla ilgili olduğunu’’ söyledi. Protokol ile ilgili yasa tasarısının, TBMM tatile girmeden gündeme alınarak onaylanmasının önem arz ettiğini bildiren Özdalga, TBMM’nin, onayının ardından yasanın, BM Genel Sekreterliği’ne gönderileceğini, sonrasında ise 3 aylık bekleme süresi olacağını kaydetti. Kyoto Protokolü sonrası dönemi şekillendirecek toplantılara, ‘’resmi üye sıfatıyla’’ katılımın önemli olduğunu vurgulayan Özdalga, ‘’TBMM’nin tatili araya girip onayın Ekime kalması durumunda Türkiye, protokol sonrası dönemi şekillendirecek Polonya’daki uluslararası konferansa resmi temsilci sıfatıyla katılamaz’’ diye konuştu. Türkiye’nin bu konferansa ‘’resmi üye’’ sıfatıyla katılmasının önemini vurgulayan Özdalga, ‘’Bunun için yasa tasarısının TBMM tatile çıkmadan geçirilmesi gerekiyor. Ümit ediyorum düşündüğümüz gibi olur’’ dedi.

/ Ankara

05.06.2008


 

"Eşit işe eşit ücret” dâvâsı

BÜRO Emekçileri Sendikasınca (BES), farklı statüde olmalarına rağmen aynı iş yerinde aynı işi yapan çalışanlar arasındaki ücret dengesizliğinin giderilmesi için konuyu yargıya taşındı.

Alınan bilgiye göre, BES, Gelir İdaresi Başkanlığının kurulması ve idare bünyesinde yaklaşık 5 bin gelir uzmanı atanmasının ardından, gelir uzmanı kadrosunda çalışan personel ile memurlar arasında aynı servislerde, aynı masalarda aynı işi yapmalarına karşın oluşan ücret farkının giderilmesi amacıyla dava açtı. Aydın 1. İdare Mahkemesi’nde açılan davanın dilekçesinde, Aydın Vergi Dairesi Başkanlığına bağlı Efeler Vergi Dairesi Müdürlüğünde çalışan bir sendika üyesi ile gelir uzmanı statüsündeki bir başka çalışanın ‘’sürekli yükümlülükler vergilendirme servisinde, değerlendirme masasında görevlendirildiği, eşit iş yaptıkları ancak eşit ücret almadıkları’’ belirtildi.

/ Aydın

05.06.2008


 

Vatandaşın gerçek gündemi yapılan zamlar

BBP Genel Sekreteri Yalçın Topçu, ‘’İktidar gündemini, ana muhalefetin kısır döngü ve paranoyak düşüncelerine cevap vermek şeklinde belirlediği sürece ülkenin ekonomik ve siyasi meseleleri büyümektedir’’ dedi.

Topçu, yaptığı yazılı açıklamada, dar gelirli vatandaşın ekonomik şartlar altında zor günler yaşadığını savundu. Ekonomide yaşanan dar boğazı kamuoyundan saklamak için çeşitli polemikler çıkararak iktidar ve ana muhalefet partilerinin birbirlerinin değirmenine su taşıdığını ve vatandaşın gündemiyle ilgilenmediklerini ileri süren Topçu, ‘’Birbirinizin telefon ya da polemik laflarını değil biraz da dar gelirli vatandaşın midesini dinleyin’’ dedi. Vatandaşın gerçek gündeminin temel tüketim maddelerine son üç ayda yapılan zamlar olduğunu kaydeden Topçu, iktidarı ve muhalefeti sorumlu davranarak halkın sorunlarına yoğunlaşmaya çağırdı. Topçu, şunları kaydetti:’’İktidar gündemini, ana muhalefetin kısır döngü ve paranoyak düşüncelerine cevap vermek şeklinde belirledikçe ülkemizin ekonomik ve siyasi meseleleri büyümektedir. İktidarın işi vatandaşa hizmettir. CHP’ye laf yetiştirmeyi iş ve icraat sananlar büyük bir yanılgı içindedir. Bugün ekonomik verilerle ilgili iktidarın kamuoyuna açıkladığı rakamlarla vatandaşın yaşamak zorunda kaldığı ekonomik tablo arasında dağlar kadar fark vardır.’’

/ Ankara

05.06.2008


 

Her 8 kişiden biri silâhların hedefi oldu

Umut Vakfı’ndan yapılan yazılı açıklamada, ‘’2007 yılında İstanbul’da adli otopsi yapılan olgulara göre, ortalama her 8 kişiden 1’inin ateşli silahla hayatını kaybettiği bildirildi.

Umut Vakfı’nca, ‘’Silah Şiddetine Karşı Küresel Eylem Haftası’’ nedeniyle yapılan açıklamada, ‘’Türkiye’de, suçlarda ruhsatlı silah kullanımının arttığı’’ belirtildi. Her yıl Haziran ayının ilk haftasının, ‘’Silah Şiddetine Karşı Küresel Eylem Haftası’’ olarak kutlandığı ve tüm dünya genelinde, silah kullanımını engellemeye yönelik koordinasyon içinde gerçekleştirilen en geniş ölçekli aktivitelerin bu hafta gerçekleştirildiği dile getirildi. Tüm dünyada silahsızlaşma karşıtı aktivistlerin, bu hafta ateşli silahların öldürücülüğüne ve ateşli silah şiddetine dikkat çekmek, toplumsal olarak bilinçlenmeyi ve duyarlılığı oluşturmak için kampanyalar düzenlediği kaydedildi.

/ İstanbul

05.06.2008


 

Mumcu ameliyat oldu

Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, ameliyat oldu. Mumcu’nun böbreğinde tespit edilen bir santimetre büyüklüğündeki taş,dün sabah Başkent Üniversitesi Hastanesi’nde gerçekleştirilen ameliyatla alındı.

Mumcu’nun sağlık durumunun iyi olduğu, ameliyatın başarılı geçtiği bildirildi. Erkan Mumcu, dün şiddetli karın ağrısı ile hastaneye yatırılmıştı.

/ Ankara

05.06.2008


 

Erdoğan Nahçıvan’da resmî törenle karşılandı

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, bu ülkeye bağlı Nahçivan özerk bölgesini ziyaret eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı resmi törenle karşıladı.

Ali Meclis’teki karşılama töreninde iki ülkenin milli marşları çalındıktan sonra Başbakan Erdoğan, tören kıtasını selamladı. Aliyev ile Erdoğan daha sonra heyetleri tanıştırdı. Ardından baş başa ve heyetler arası görüşmeye geçildi.

/ Nahçıvan

05.06.2008


 

Babacan: Karar ne olursa olsun uyulacak

Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Anayasa Mahkemesi’nin AK Parti’nin kapatılmasıyla ilgili kararının ‘’nihai’’ olacağını, ‘’hoşa gitsin ya da gitmesin’’ bu karara uyulmasının önemli olduğunu söyledi.

Amerikalı muhataplarıyla bir araya gelmek ve çeşitli temaslarda bulunmak üzere Washington’da bulunan Babacan, Atlantik Konseyi adlı düşünce kuruluşunda bir konuşma yaptı. Konuşmasının ardından soruları cevaplayan Babacan, AKP’nin kapatılması davasına ilişkin bir soru üzerine, ‘’Anayasa Mahkemesinde bu dava var. Bu meseleyle uğraşırken, kuvvetler ayrımı, yargı bağımsızlığı, yargının güvenilirliği gibi temel ilkeleri korumak önemli. Anayasa Mahkemesi neye karar verirse versin, hoşumuza gitsin ya da gitmesin, bu nihai karar olacak. Uyulması gerek.’’

/ Washington

05.06.2008


 

TGC, Sultanahmet'te ‘Babıali Şenliği’ düzenliyor

Türkiye Gazeteciler Cemiyetinin (TGC) düzenlediği “Babıali Şenliği’’, 16-22 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

TGC’den yapılan yazılı açıklamaya göre, cemiyetin ‘’Babıali Gezileri’’ ile baslattığı ve Küresel Isınma Kurultayı ile devam ettirdiği etkinlikler, 16-22 Haziran tarihleri arasında yapılacak ‘’Babıali Şenliği’’ ile zenginleştirilecek. Bir zamanlar medyanın ve yayıncılığın başkenti gözüyle bakılan Babıali’ye dikkatleri yeniden çekmek amacıyla düzenlenen ve Sultanahmet Parkı’nda gerçekleştirilecek ‘’Babıali Senliği’’nde, gazeteler, dergiler, televizyon kanalları, radyolar ve yayın evleri stantlarıyla yerlerini alacak ve okurları, izleyicileri, dinleyicileri ile bir araya gelecek. Yazarların imza günleri de yapacağı şenlik çerçevesinde, belgesel gösterimleri ve konserler de düzenlenecek.

/ İstanbul

05.06.2008


 

Araştırma önergesi Meclis’te kabul edildi

TBMM Genel Kurulunda, AKP’li milletvekillerinin, ‘’CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın dinlenildiği’’ iddialarına ilişkin verdiği araştırma önergesi kabul edildi.

AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, özel hayatın gizliliği ve kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesinin daha önce suç olmadığını, bunu kendi dönemlerinde suç haline getirdiklerini belirtti. Eskiden Jandarma, MİT, Emniyetin ayrı ayrı dinleme yaptığını, kayıtlarını kendilerinin tuttuğunu anlatan Bozdağ, kimde hangi bilgi, bulgu ve verinin olduğunun takip edilmediğini kaydetti. Yapılan yasal düzenlemeyle dinlemenin şartlara ve hakim kararına bağlandığına işaret eden Bozdağ, ayrıca bütün suçlarla ilgili dinleme olmadığını vurguladı. Bozdağ, ‘’Bütün telefonları dinleme diye bir olay söz konusu değil. Lehte ve aleyhte yapılan konuşmaların ve yaşanan gerginliklerin ardından yapılan oylamada, CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın dinlenildiği iddialarıyla ilgili AKP’li milletvekillerinin verdikleri araştırma önergesi, tüm partilerin katılımıyla kabul edildi.

/ Ankara

05.06.2008


 

Buyurun Kur’ân sofrasına

Avrupa Birliği (AB) Leonarda da Vinci programı kapsamında, Turgutlu İmam Hatip ve Anadolu İmam Hatip Lisesi, Kur’ân-ı Kerîm’de adı geçen 24 çeşit meyve ve sebzeyle Kur’ân Sofrası kurdu.

Kur’ân-ı Kerîm’deki 24 meyve ve sebze isminin tespitiyle ilk adımı atan okul, 10-A sınıfındaki 24 öğrenciye kurayla bunları dağıttı. Öğrenciler, rehber öğretmen nezaretinde kendilerine çıkan meyve veya sebze hakkındaki ayetleri inceleyip sunum odası ve toplantı salonunda kurulan Kur’ân Sofrası’nda, bunların beslenme ve sağlık açısından önemini anlattı.

Kur’ân-ı Kerîm’de, Arapça ve diğer branş öğretmenlerinin katkılarıyla yürütülen çalışmada ayrıntılı bilgiler toplayan öğrencilerin slayt eşliğindeki sunumlarından sonra, inceledikleri meyve ve sebzelerle ilgili resim ve afişlerle hazırladıkları sergi açıldı. Sade bir törenle serginin kurdelesini, öğretmenlerle birlikte Okul Müdürü İbrahim Gürler kesti.

Gürler, “Çağımızda öğretim tekniklerinin farklı yaklaşım içinde olduğu bilinen bir gerçektir. Severek öğrenme ve bu süreci hayata yaymayı esas alan bir yaklaşım zorunlu görülmektedir. Bu bağlamda okulumuz yöneticileri, öğretmenleri ve 10/A sınıfı öğrencilerini bir masa etrafında toplayarak, Kur’ân Sofrası isimli bir proje hazırlanmıştır.” dedi. Gürler, emeği geçenlere teşekkür etti. Son olarak her öğrenci, çalışma yaptığı meyve veya sebzeyle ilgili bilgi standına gelen ziyaretçilere ayrıntılı olarak anlattı. Ziyaretçiler de bu yeni yaklaşımı tebrik ve takdirle karşıladı. Program sonunda, başta öğretmenler olmak üzere öğrenciler, ziyaretçilere inceledikleri gıdaları ikram ederek, bir duâyla programı tamamladı: “Ey Rabbim! Bütün nimetlerin rengini gözümüze göre, tadını midemize göre, içeriğini vücudumuza göre düzenleyen sensin. Biz bunu gözümüzle görüyor, aklımızla idrak ediyor, gönlümüzle de sonsuz teşekkür ediyoruz. Saygı sana, minnet sana, ey bizi seven Rabbimiz.”

/ Denizli

05.06.2008


 

Ş.Urfa ve Mardin cezbetti

Samsun Yeni Asya okuyucuları olarak geçen yıl ilkini Barla-Isparta ve Konya’ya yaptığımız gezimizi bu yıl peygamberler şehri Şanlıurfa ve Mardin taraflarına yaptık.

Samsun'dan başlayan yolculuğumuzda, Çorum, Yozgat, Kayseri, Kahramanmaraş ve Gaziantep üzerinden Şanlıurfa’ya ulaştık. İki gün boyunca bizi misafir edecek otele yerleştikten sonra, en başta Bediüzzaman Said Nursi’nin vefat ettiği oteli dışından görme fırsatı bulduk. Ne yazık ki otelin sahibi içine girmemize izin vermedi. Daha sonra Urfa’nın tarihi çarşılarında yürümeye başladık. Yöresel kıyafetleri, yöresel sanatları görüp Ulu Camiye vardık. Ulu Caminin bizim için önemi rehberimiz Mustafa Kalmaz’ın verdiği bilgiye göre Bediüzzaman Hazretlerinin 1960’da cenaze namazı kılınan cami olmasıydı ve oradan da hareketle sırasıyla Hz. İbrahim’in (as) doğduğu mağara, Bediüzzaman hazretlerinin ilk defnedildiği yer, Balıklı Göl, Hz. İbrahim’in (as) ateşe düştüğü yer diye rivayet edilen bölüm ve ardından Hz. İbrahim’in (as) ateşe atıldığı mancınıkların olduğu kaleyi gezdik. Kaleye çıkarken de su tünelinden çıkmak ayrı bir güzellik doğrusu. Kaleden Şanlıurfa manzarasını da mutlaka görmek lazım... Kaleden inerken çay içmeden olmaz. Havadar bir mekânda çaylarımız yudumlayıp yorgunluğumuzu bir nebze olsun unutup sohbet ediyoruz, sohbetimizden sonra kalacağımız yere gelip istirahata çekiliyoruz.

Cumartesiyi böyle kapadıktan sonra Pazar gün saat 8.00’de Mardin’e doğru hareket ediyoruz. Yolumuz üzerinde Hz. Eyüp’ün (as) türbesini ziyaret edeceğimiz için Risale-i Nur’un 2. Lem’a’sından ders yapıyoruz. Yolların bozuk olması dolayısıyla saat 10.00 gibi ancak Hz. Eyüp’ün (as) türbesine varabiliyoruz. Daha sonra aynı mekânda birbirine yakın olan Hz. Elyesa (as) türbesi, Hz. Eyüp’ün (as) eşinin türbesi ve sabır taşını görüp, şifalı sudan içip yolumuza Mardin’e doğru kaldığımız yerden devam ediyoruz. Saat 14.30 gibi Mardin’e varıp namazımızı kılıp yemeğimizi yedikten sonra, Mardin’in tarihi yerlerini geziyoruz. Üstadın küçükken şerefesine çıktığı minareyi, Peygamber Efendimiz’in (a.s.m.) ayak izinin olduğu camiyi, Peygamber Efendimiz’in (a.s.m.) sakal-ı şerifinin olduğu camiyi ziyaret ediyoruz. Daha sonra da aynı yollardan Şanlıurfa’ya dönüyoruz.

Pazartesi ise ziyaretlerini son güne bıraktığımız, Hz. Eyüp’ün (as) bazı rivayetlerde yedi, bazı rivayetlerde on üç yıl çile çektiği mağarayı ziyaret ettik. Ardından Harran’a hareket ettik. Sırasıyla vefatından sonra tasarrufu devam eden dört evliyadan birisi olan Hayatü’l-Harranî türbesini, tarihi Harran evlerini ve dünyanın ilk üniversitesi olan Harran üniversitesinin kalıntılarını görüp oradan Anadolu barajına hareket ettik. Barajı da üç farklı yerden izledikten sonra otobüsteki yerimizi aldık. Artık otobüsümüz bizi Samsun’a geri götürüyordu. Bizimle geziye katılan ve Şanlıurfa’da misafir edenlere şükran duygularımız içinde güzel bir şevk ve hizmete vesile olan yolculuğumuz böylece tamamlanmış oldu.

Mehmet KAPLAN / Samsun

05.06.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün haberler

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır