Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 08 Haziran 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Aile

İshal salgınlarına dikkat

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Öztürk, yaz aylarında mikropların gıdalarda daha kolay barınma imkânı bulması sebebiyle ishal vak'alarının arttığını belirtti.

Son dönemde bazı illerde ishal salgını vak'alarının görülmeye başlandığını hatırlatan Öztürk, ‘’yazın sıcaklığın artmasına bağlı olarak, gıdaların mikrop üretmesi daha da kolaylaşıyor. Açıkta satılan gıdalar ve temizliği yeterince yapılmamış çiğ sebze ve meyvelerde mikroplar kolaylıkla barınma ve üreme ortamı buluyorlar. Bu nedenle yaz ishali dediğimiz ishal vak'aları artış gösteriyor’’ dedi.

İshal konusunda halk arasında çok fazla yanlış inanış olduğunu, bu inanışların, ishali daha tehlikeli boyutlara ulaştırdığını ifade eden Öztürk, doktor tavsiyesi olmadan ishal ilâçları ve bağırsak durdurucuların kesinlikle kullanılmaması gerektiğini, bilinçsiz kullanılan ishal ilâçlarının, ‘’antibiyotik sonrası ishal’’ denilen daha tehlikeli ishallere ve bağırsak durdurucuların da bağırsaktaki mikropların artmasına sebep olabileceğini belirtti.

İshalin artacağı endişesiyle hastaya fazla sulu gıda verilmemesi veya bağırsakların dinlendirilmesi amacıyla beslenmenin kısıtlanmasının son derece yanlış inanışlar olduğunu vurgulayan Öztürk, ishale karşı alınması gerekli tedbirleri şöyle özetledi:

‘’Öncelikle ishalin, hijyeni sağlanmamış gıdalardan yayıldığı unutulmamalı ve açıkta satılan yiyecekler alınmamalıdır. Özellikle sebze ve meyveler iyice temizlendikten sonra tüketilmelidir. Pişirilmeden yenen sebze ve meyveler, sabunla veya sirkeli suyla iyice yıkanmalıdır. İshal olduktan sonra da bol sulu ve tuzlu gıdalar ile bağırsağı besleyici yoğurt, pirinç gibi gıdalar yenmeli, tuz kaybını önlemek için tuzlu ayran ve karbonatlı çay gibi içecekler tercih edilmelidir. İshal olan kişinin beslenmesi kesinlikle kesilmemeli, özellikle bebeklerin, anne sütü ve mamayla beslenmesine devam edilmelidir.’’

Halk arasında basit bir hastalık olarak bilinen ishalin, gerekli tedbirler alınmadığı takdirde ciddî sağlık sorunlarına yol açabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘’Yazın aşırı sıcaklara bağlı olarak insanlarda zaten terleme yoluyla sıvı kaybı fazla olmaktadır. Sıvı kaybı, ishalle birlikte daha da artarak, tehlikeli boyutlara ulaşmaktadır. Böylece ani su ve tuz kaybı özellikle bebeklerde ve yaşlı insanlarda felçlere ve hatta ölümlere neden olabilmekte veya böbrek yetmezliği gibi çeşitli organ yetmezliklerine yol açabilmektedir.’’

İshal vak'alarının artmasında yaz aylarında artış gösteren turizmin de etkili olduğuna dikkati çeken Öztürk, turizm yoluyla farklı bölgelerde yaşayan insanlardaki bakterilerin, diğer insanlara bulaşma riskinin arttığını, bu durum da ishalin yaygınlaşmasının kolaylaştığını sözlerine ekledi.

/ Kayseri

08.06.2008


Beyazlatacağım derken, dişinizden olmayın

Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Diş Hastalıkları ve Tedavisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sevil Gürgan, diş beyazlatma işleminin diş hekiminin kontrol ve gözetiminde uygulanması durumunda, herhangi bir sorun ortaya çıkmadığını belirterek, ‘’Ancak, hastaların bu ürünleri evde bi-linçsizce kullanması diş ve diş etine zarar verebilir, dişte duyarlılığa neden olabilir’’ dedi.

Gürgan, diş estetiğinin önem kazanmasıyla beyazlatma yöntemlerinin ön plana çıktığını, tedavi ve kontrol amacıyla diş hekimine gitmeyenlerin bile dişlerini beyazlatmak için kliniklere başvurduklarını söyledi.

Diş beyazlatmanın muayenehane ve kliniklerde diş hekimince ya da diş hekiminin direktifleriyle hasta tarafından evde uygulanabildiğini anlatan Gürgan, hastaların direkt olarak eczanelerden satın aldıkları malzemelerle de bu işlemi kendilerinin yapabildiklerini belirtti. Diş beyazlatma işleminde, tabiî bir ürün olarak vücut tarafından da üretilen ‘’hidrojen peroksit’’in kullanıldığını, dolayısıyla dişlere herhangi bir zarar vermediğini kaydeden Gürgan, ‘’Beyazlatma işlemi diş hekiminin kontrol ve gözetiminde uygulanırsa, herhangi bir sorun ortaya çıkmaz. Ancak, hastaların bu ürünleri evde bilinçsizce kullanması, diş ve diş etine zarar verebilir, dişte duyarlılığa neden olabilir. Bu nedenle uygulanması gereken doz ve süre diş hekimince önerilmelidir’’ uyarılarında bulundu.

‘Çekilen dişlerin yerini doldurun’

Çeşitli sebeplerle çekilerek eksiltilmiş dişlerin boşluğunun mutlaka yapay bir dişle doldurulması gerektiği bildirildi.

Uzmanlar, aksi durumda, sindirim sistemi ve konuşma bozukluğu, çene eklemi gibi rahatsızlıkların görülebileceğini belirttiler. Diş Hekimi Mehmet Genç, çekilerek eksiltilmiş diş boşluklarının mutlaka yapay bir dişle doldurulması gerektiğini, aksi halde sindirim sistemi, konuşma bozukluğu, çene eklemi rahatsızlığı ile çirkin görüntüye sebep olabileceğini kaydetti.

Genç, “Eksik dişler nedeniyle çiğneme yeterli olamayacağından sindirim sistemi hastalıklarına neden olabilir. Ön dişlerdeki eksiklikler konuşma bozukluğu ve çirkin görüntü oluşturacağından psikolojik sorunlara sıkıntı ve strese etkendir. Aynı şekilde eksik diş boşlukları zamanında yapay bir dişle doldurulmazsa boşluğa bakan dişler boşluğa doğru yatarak kayar ve kapanış bozukluğu ortaya çıkar. Bu kapanış bozuklukları çene eklemi rahatsızlıklarının etkeni olabilir” diye konuştu.

Diş Hekimi Mehmet Genç, birkaç diş eksikliğinin kaplamalı köprülerle sabit bir şekilde, çok diş eksikliklerinin çıkarılıp takılabilen yarım damak pro-tezlerle tamamlanabildiğini, bir başka yöntemin de diş ekme yöntemi olduğunu belirtti.

/ Bursa

08.06.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf
© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır