Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 16 Haziran 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Sivil Toplum

İKÖ ve İhsanoğlu’nun II. Dönemi

Yargıtay Başsavcısının AKP’ye kapatma dâvâsı açması ve Anayasa Mahkemesi’nin 367 kararı paralelinde başörtüsü kararı vermesinden sonra gündem bu olaylarla sürüyor. Bu o kadar ağır bir kriz, kaos ortamı ki, yine bu kelimeler yeterli olmadığı için önceki yazımda “anayasal tsunami” ifadesini bilerek kullanmıştım. “Karanlığın en yoğun olduğu an, sabaha en yakın olan andır” sözü gereği, bu olayların kendilerinin değil, neticelerinin ve vesilelerinin hayırlar olabileceğini umuyorum.

Bu karanlık tabloda ye’se düşmeyi kendime ve milletimize yakıştırmadığım gibi, yansımalarının da ayrıca, başkaca sıkıntılara yol açabileceğine bağlı olarak, İslâm Konferansı Örgütü (İKÖ) ve Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’un fazlaca reklâm yapmadan, ortaya koyduğu birçok güzel hizmetlerinden son bir hizmeti üzerine birkaç satırla dikkat çekmek istiyorum. Esas olarak medyamızda yer almış olmakla birlikte, özellikle sivil toplum anlamında bu ve benzeri girişimlerin desteklenmesi gerekiyor.

İKÖ yakın zamanda, anayasası olan “Çalışma Tüzüğünü” yenileyerek, İnsan Hakları Komisyonu kuruyor. Bunun nasıl ve ne şekilde yapılacağı konusunda ayrıntı henüz yok. Fakat buradan temenni ve tekliflerimizi sıralamamıza engel değil.

• Öncelikle böyle bir komisyon sivil toplum ile interaktif ortamda çalışmalı.

• Gönüllü kuruluşlar ile gerçek anlamda “meşveret ve şûrayı” tesis eden bir yapılanma kurmalı.

• Gönüllü kuruluşların münferit başvuruların dikkate almalı.

• Üç aylık geçici ve yıllık raporlar yayınlanmalı.

• Yayınlanan raporlara gönüllü kuruluşlar vasıtası ile gerçek gönüldaşlara ulaşılarak, çağrılar yapılmalı.

• Raporların güvenilir katsayılarının yüksek olması yanında, hem İslâm hem de dünya kamuoyunun itimadının kazanılması ve korunması sağlayacak politikalara sadık kalınmalıdır.

Bu ve benzeri hedeflerin uygulanmasında 58 tam üye ve 5 gözlemcisi olan İKÖ, hem avantajlara hem de dezavantajlara sahip. Çünkü insan hakları meselesi demokrasi ile atbaşı birlikte götürülmesi gereken bir kavram. Birlikte yapmak için yola çıkılan ülke yönetimleri buna ne kadar hazır ayrı bir tartışma konusu. Ancak bu konuda Genel Sekretere bir sivil toplum gönüllüsü olarak başarı ve desteklerimi ifade etmek istiyorum.

Bilim açısından 500 üniversite arasında 20 üniversite olması hedefini alkışlayıp duâ ediyorum. Bunun için ülkemizde başlayan hızlı üniversiteleşme sürecine İKÖ’nün katkılarını sağlamak için azamî gayret sarf edilmeli. Ulusal Ajansın, AB fonlarının öğrencilerin, araştırmacıların istifadesine sunulduğu gibi bunlar da sunulmalıdır.

Bu şekilde İKÖ devletler arası bir kurum olmanın yanında sivil toplumun da katıldığı insanî boyutu olan ve daha bizden bir kurum olduğunu hissettirmelidir. Genel Sekreter Ekmeleddin İhsanoğlu’dan ikinci döneminde bu hizmetlerini bekliyor başarılar diliyorum.

Emin Talha KARAMUSA

16.06.2008


Karne alamadan tarlaya giden çocuklar

EĞİTİM yılı sona ererken ilköğretim ve ortaöğretimde 15 milyona yakın öğrenci karnelerini aldı ve yaz tatiline girdi. Öte yandan, özellikle Güneydoğu’da yüzlerce öğrenci yaşıtlarından daha önce okuldan ayrılarak tarlalarda çalışmaya başladı. Dünya Çocuk İşçiliğine Karşı Gün (12 Haziran) dolayısıyla bir açıklama yapan Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) bütün dünyada 15 yaş altında yaklaşık 158 milyon çocuğun çalıştırıldığını söyledi.

Bu çocukların yüzde 70’inin tarımda çalıştırıldığını belirten örgüt, onları çalışmaya iten yoksulluk çemberini kırmak için eğitime erişimlerinin sağlanması gerektiğini vurguladı.

Urfa Haber’e göre, Şanlıurfa’nın Suruç, Viranşehir, Harran, Akçakale ilçelerinden okullarını yarım bırakarak aileleriyle birlikte tarlaya giden öğrenciler, “maddî imkânsızlıklar nedeniyle çalışmak zorunda olduklarını” söyledi.

Yaklaşık bir ay önce okulu bırakan ve günlük 10 YTL ücretle çalıştıklarını belirten öğrenciler, “İş zamanı olduğu için mecburen çalışmak üzere okuldan ayrılıyoruz. Karnelerimizi kim bilir ne zaman alırız” dedi.

Çalışma ve sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre bölge illerinde 12-14 yaş arası 87 bin çocuk tarım sektöründe çalıştırılıyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde tarlada çalıştırılan çocuk sayısının en fazla olduğu il Şanlıurfa. Çalıştırılan kız çocuklarının sayısı erkek çocuklarından fazla.

UNICEF, bu durumun bütün dünyada benzer olduğunu söylüyor. Lâtin Amerika’da çalıştırılan çocukların yüzde 90’ı kızlar. Üç çocuktan birinin çalıştırıldığı Sahra-altı Afrika’da ilkokula devam eden kız çocuklarının oranı sadece yüzde 59.

Öte yandan, örgüt bu alanda bir iyileşme olduğunu söylüyor. 2002’de eğitim sistemi dışında kalan çocukların sayısı 115 milyonken 2005-2006’da bu sayı 93 milyona düştü.

Örgüt, iyileşmenin kısmen, kitap, giyecek, beslenme gibi okuma masraflarının azaltılmasıyla eğitime erişimin arttırılmasından kaynaklandığını söyledi.

Yapılması gerekenin, en azından minimum çalışma yaşına kadar bütün çocukların bedava eğitime erişiminin sağlanması olduğunu belirten UNICEF, çalıştırılan çocuklara uygun esnek eğitim programları oluşturulmasını da talep etti.

Erhan ÜSTÜNDAĞ

16.06.2008


BEGEV de meslek edindiriyor

SANAYİCİLERİN “kalifiye eleman” sıkıntısını çözmek amacıyla kurulan Bursa Eğitimi Geliştirme Vakfı (BEGEV) tarafından verilen “meslek edindirme ve meslek geliştirme kursları” sayesinde bugüne kadar 3 bin civarında genç meslek sahibi oldu. 1999 yılında kurulan ve 2001 yılından itibaren meslekî ve teknik eğitim vermeye başlayan BEGEV, Genel Koordinatörü Tuğrul Karasarlıoğlu, “Hem gençlerimizi meslek sahibi yaparak istihdam edilmelerini sağlıyoruz, hem de sanayicilerimizin büyük ihtiyaç duydukları kalifiye eleman sıkıntısını ortadan kaldırmış oluyoruz. Türkiye’de bizim kadar büyük çapta eğitim veren başka bir kurum yok” dedi. Halen eğitim verilen 25 meslek edinme kursuna devam eden 300 dolayında kursiyerin daha meslek hayatına kazandırılacağını söyleyen Karasarlıoğlu, gençlerin meslek sahibi olmaktan ziyade ilk etapta üniversiteyi kazanmayı düşünmelerinden dolayı ikinci tercih olarak kaldıklarını açıkladı.

16.06.2008


1. Engelliler ve İhtiyaçları Fuarı

TÜRKİYE'NİN engelliler konusundaki ilk ve resmî organizasyonu “1. Engelliler Ve İhtiyaçları Fuarı” 25–29 Haziran 2008 tarihleri arasında Ankara AKM’de açılacak. Fuar ile engelli vatandaşlarımızın kendilerine yetebilen bireyler olarak hayatlarını sürdürebilmeleri için gerekli teknolojik imkânları onlara sunabilmek, günlük hayatta karşılaştıkları sorunlara çözüm bulmak, eğitim sağlık ve rehabilitasyon konularındaki gelişmelerden haberdar etmek ve engelli bireylerimiz için engelsiz bir dünyanın hazırlanmasına katkı sağlamak amaçlanıyor. Kurumlarının işbirliği ile hazırlanan bu organizasyonun içerisinde ayrıca çeşitli paneller ve konferanslarda yer alacak. Ankara Gençlik Spor İl Müdürlüğü tarafından çeşitli müsabakaların düzenleneceği, körlerin futbol maçı, engellilerin gösterileri, Kültür Bakanlığı tarafından gerçekleştirilecek konserler ve san'atsal faaliyetler ve çok çeşitli aktivitelerle bir “engelli şölenine” dönüşecek olan 1. Engelliler ve İhtiyaçları Fuarında, akülü tekerlekli sandalye üreten firmalardan, engelliler için asansör üreten firmalara, işitme engelliler için işitme cihazları üreten firmalardan, görme engelliler için kabartma yazılı cihazlar üreten firmalara, otomobil firmalarından, bedensel engelliler için banyo malzemeleri üreten firmalara kadar çok sayıda kurum yer alacak ve bütün engelli camiasını bir araya getirecek.

16.06.2008


5. Uluslararası STK’lar Kongresi

“V. ULUSLARARASI Sivil Toplum Kuruluşları Kongresi” Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Biga İktisadî ve İdarî Bilimler Fakültesi’nce “Küresel Barış” ana temasıyla 24-26 Ekim 2008 tarihlerinde Çanakkale’de gerçekleştirilecek. İçerisinde bulunduğumuz 21. yüzyılda, soğuk savaşın sona ermesi ve küreselleşme sürecinde bütün dünya ülkelerinin bütünleşmesiyle birlikte; ekonomik, sosyal, kültürel vb. amaçları gerçekleştirmek için çeşitli alanlarda kurulan ve faaliyetlerini yürüten STK’ların sayısı da hızla artmıştır. Böylece, millî ekonomide önemli düzeylerde yer almaya başlayan STK’lar, ulusal ve uluslar arası arenada karar alma mekanizmalarını çeşitli düzeyde ve şekilde etkilemeye başlamışlardır. Bu bağlamda, STK’ların; sorunların belirlenmesi, yeni değerler ve normların ortaya konulması, ihtiyaçların karşılanması, uluslar arası çatışma ve anlaşmazlıkların çözümü ve uluslar arası ittifakların (işbirliklerinin) oluşturulması gibi küresel sorunlara karşı duyarlılıkları ve etkileri artmıştır. Böylece, uluslar arası sorunların dünya gündemine taşınması ve belli konularda ortak değer yargılarının oluşturulmasında STK’lar önemli roller üstlenmeye başlamışlardır. Diğer yandan, uluslar arası barışın sağlanması konusunda BM’lerin özellikle “halk katılımı” ilkesini benimsemesi STK’ların bu alanda önemli bir rol üstlenmesine yol açmıştır. Nitekim, barışın tesis edilmesi ve sürdürülebilirliğinin sağlanmasında toplum, kamuoyu ve özel teşebbüs arasında işbirliğinin sağlanmasında STK’ların önemli bir paya sahip olduğunu ifade etmek gereklidir.

16.06.2008


Üstün zekâlılara liderlik eğitimi

ÜSTÜN Zekâlı ve Yetenekli Çocuklar Derneği’nce (ÜZYEÇDE) bir ilk gerçekleştirilerek, Türkiye’nin önde gelen liderlerinin “geleceğin liderleri”ne eğitim vereceği bir programı hayata geçirilmesi planlanıyor. “Liderlik Enstitüsü” adı verilen programı kapsamında başarılı lise öğrencilerine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, TBMM Başkanı Köksal Toptan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Aydın Menderes, eski Millî Eğitim Bakanı Hasan Celal Güzel ile çok sayıda bilim insanı, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve iş adamlarının eğitim vermesi öngörülüyor. ÜZYEÇDE Kurucu Başkanı Tekin Başer, 26 Haziran’da uygulamaya konulması hedeflenen “Liderlik Enstitüsü” programının “Türkiye’de bir ilk olduğunu”, enstitüyle toplumsal duyarlılığa sahip yetenekli liderler yetiştirmeyi amaçladıklarını belirtti.

16.06.2008


Antalya Sivil Toplum Buluşmaları

STK'LARIN halkla olan diyaloglarını geliştirmek, kurumsal gelişim ve sürdürülebilirliklerini sağlamak amacıyla bir dizi seminerden oluşan “Antalya Sivil Toplum Buluşmaları” projesi devam ediyor. Daha önce Ankara ve İstanbul’da da gerçekleştirilmiş olan bu projede Sivil Toplum Kuruluşları bir araya geldi. 22 Mart–28 Haziran 2008 tarihleri arasında düzenlenen eğitim başlıkları şöyle: Sivil Toplum Kuruluşları’nın Dünü Bugünü Yarını, Yerelleşme, Yerel Yönetimler ve Sivil Toplum Kuruluşları, Avrupa Birliği Uyum Süreci ve Sivil Toplum Kuruluşları, Projeler, Projecilik ve Sivil Toplum Kuruluşları, Medya, İletişim ve Sivil Toplum Kuruluşları, Kaynak Bulma ve Sivil Toplum Kuruluşları, Gönüllülük, Katılım ve Sivil Toplum Kuruluşları, Sivil Toplum Kuruluşları’nda Etik. Seminerler, AYÇOV (Yetim ve Muhtaç Çocuklara Yardım Vakfı) toplantı salonunda yapılıyor.

16.06.2008


Sendika özel okullara girdi

SENDİKALAR Kanunu ile Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nda yapılan değişikliklerin ardından sendikalara üye olmalarının önü açılan özel okullarda çalışan öğretmenler, 1983 yılında kaldırılan bu hakkı yeniden kullanarak sendikaya üye olmaya başladı. 12 Eylül Askeri Müdahalesi’nin ardından, sendika kurmaları ve kurulu sendikalara üye olmaları kanunlarla yasaklanan özel okul öğretmenleri, bu yasakların kaldırılmasıyla 25 yıllık bir aranın ardından sendika üyeleri arasına katıldı. “Ticaret, büro, eğitim ve güzel san'atlar” iş kolunda faaliyet gösteren Türk-İş’e bağlı Tez-Koop-İş Sendikası, özel okul öğretmenlerinin sendika yasağının kalkmasının ardından, halen üyeleri adına toplu iş sözleşmesi imzaladığı Tevfik Fikret Lisesinde görevli öğretmenleri üye yapmak için çalışma başlattı. Yasağın kalmasının ardından öğretmenlerin de çalışan sayısına dahil olması ve toplu sözleşme yetkisi hesabındaki toplam çalışan sayısının 300’e çıkmasıyla sendika, öğretmenlere sendikaya üye olmaları için çağrı yaptı. 100’e yakın öğretmenin sendikaya üye olmasıyla Tez-Koop-İş Sendikası iş yerinde bir kez daha çoğunluğu sağlamış oldu. Böylelikle bir özel okulda çalışan öğretmenler 25 yıllık bir aradan sonra sendikalı oldukları gibi bir toplu iş sözleşmesinin tarafı haline geldiler. Sendika bundan sonraki süreçte öncelikle TED Koleji, Avusturya Lisesi gibi halen örgütlü olduğu okullardaki öğretmenleri sendikaya üye yapmayı amaçlıyor.

16.06.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf
© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır