"Gerçekten" haber verir 24 Temmuz 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Ergenekon’da 7. dalga

Ergenekon soruşturması kapsamında Konya merkezli düzenlenen operasyonda 26 kişi gözaltına alındı. Konya Emniyet Müdürlüğünün düzenlediği operasyon kapsamında Konya’da 13, İstanbul’da 5, Kocaeli’de 6, Mersin ve Elazığ’da birer kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında Millî Çözüm Dergisi yönetici ve çalışanlarının da bulunduğu ifade edildi. Son gözaltılar Ergenekon soruşturmasında “7. dalga” olarak değerlendiriliyor.

Ergenekon soruşturması kapsamında Konya, İstanbul, Kocaeli, Mersin ve Elazığ’da düzenlenen operasyonlarda 20 kişi gözaltına alındı.

Gözaltına alınanlar arasında İşçi Partisi (İP) Merkez Karar Kurulu üyesi Prof. Dr. Uçkun Geray, parti yöneticilerinden Yusuf Buldu ve Nuran Gökdemir, İstanbul merkezli Milli Çözüm dergisi yazarı Mevlüt Sungur da bulunuyor. Konya Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, sabah saatlerinde Ergenekon soruşturması kapsamında 5 ilde eşzamanlı operasyon düzenledi. Operasyonda Konya’da 12, İstanbul’da 3, Kocaeli’de 3, Elazığ ve Mersin’de ise birer kişi gözaltına alındı. Diğer illerde gözaltına alınan şüpheliler Konya’ya getirildi ve Konya Numune Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirildi. İP’nin internet sitesinde yer alan açıklamada, Prof. Dr. Uçkun Geray ile Yusuf Buldu ve Nuran Gökdemir’in, Ergenekon operasyonu kapsamında evleri arandıktan sonra gözaltına alındığı ileri sürüldü.

Geray ve Gökdemir’in İstanbul’da, Buldu’nun ise Silifke’de gözaltına alındığı belirtildi. Açıklamada, “Arama ve gözaltı kararlarının 21 Temmuz 2008 günü Adana 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verildiği, kararın ‘Ergenekon soruşturmasında ele geçirilen dokümanlardan elde edilen bilgiler’ çerçevesinde alındığı öğrenildi. Bu kapsamda Milli Çözüm Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Akgül ile dergi yazarlarından bir kısmının da gözaltına alındıkları iddia edildi” denildi. Ulusal Kanal’ın Akdeniz Bölge Temsilcisi Yusuf Buldu’nun Mersin Silifke’deki evinde saat 05.50 sıralarında arama yapan Konya ve Silifke Terörle Mücadele ekipleri, yaklaşık 4 saat süren aramadan sonra evden, içerisinde ne olduğu belirtilmeyen poşetlerle çıktı. Ekipler, Buldu’yu ifadesi alınmak üzere Konya’ya götürdü. Emniyet Müdürü Mehmet Yüceli, Buldu’nun Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınıp Konya’ya gönderildiğini söyledi.

24.07.2008


 

KARAR BİRKAÇ SAATTE DE VERİLEBİLİR

İngiltere'de yayınlanan ekonomi gazetesi Financial Times, “Yargıçlar, bir Türk partisinin kaderini belirleyecek” başlıklı haber analizinde, AKP'nin kapatılması talebiyle Anayasa Mahkemesinde açılan dâvâyı değerlendirirken, diplomat ve analizlere dayanarak, kararın birkaç gün içinde, hattâ bazılarına göre kamuoyu ve siyasetteki yoğun kaygılar nedeniyle birkaç saatte verilebileceğini yazdı.

LAİKLER AKP'NİN KAPATILMASINI İSTİYOR

Dâvânın Türkiye'de “kamuoyunun oldukça büyük bir kısmı ile, askerler ve medyanın bir bölümü dahil olmak üzere, laikler tarafından desteklendiği”ni öne süren gazete, “Diplomatlar, mahkemeden çıkacak karar ne olursa olsun, Türkiye'nin önümüzdeki birkaç ay içerisinde bir seçimle karşı karşıya kalabileceğini söylüyor” ifadesine yer verdi.

Türkiye birkaç ay içinde seçime gidebilir

FINANCIAL Times yayınladığı analizinde, yoğun endişeler sebebiyle Anayasa Mahkemesi’nin kararını birkaç saatte verebileceği görüşünü ileri sürdü. Ekonomi gazetesi Financial Times, “Yargıçlar, bir Türk partisinin kaderini belirleyecek” başlıklı haber analizinde, Anayasa Mahkemesi’nin AKP hakkındaki kapatma davasına ilişkin görüşmelere 28 Temmuz’da başlayacağını belirtti. Davanın iktidardaki partinin kapatılması ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasetten yasaklanmasıyla sonuçlanabileceğine işaret eden gazete, diplomat ve analizlere dayanarak kararın birkaç gün içinde, bazılarının da, kamuoyu ve siyasetteki yoğun endişelerin sebebiyle kararın birkaç saatte verilebileceğini yazdı.

AKP’nin kapatılması tehdidinin finansal piyasaları olumsuz etkilediğini, Salı günü İstanbul borsasında hisse senedi fiyatlarının yüzde 2.8 düştüğünü kaydeden gazete, piyasalarda son dönemdeki gerileme daha çok uluslararası faktörlerden kaynaklansa da AKP davasının yatırımcıların arasındaki karamsarlığa katkıda bulunduğunu belirtti. İngiliz gazetesi, AKP’nin Türkiye’yi İslamlaştırmayı amaçlayan “gizli bir gündemi”nin olduğu savlarını reddettiğini belirterek, davanın “Kamuoyunun oldukça büyük bir kısmı ile, askerler ve medyanın bir bölümü dahil olmak üzere, laikler tarafından desteklendiği”ni de öne sürdü. Anayasa Mahkemesi’nin önündeki seçeneklerini anlatan gazete, “Diplomatlar, karar ne olursa olsun Türkiye’nin önümüzdeki birkaç ay içerisinde bir seçimle karşı karşıya kalabileceğini söylüyor” diye yazdı.

/ Londra

24.07.2008


 

Emniyet ve Jandarmanın ihmali var

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde Hrant Dink cinayetini araştırmak üzere oluşturulan Alt Komisyon, aylardır sürdürdüğü çalışma sonucunda hazırladığı 180 sayfalık raporunu açıkladı. Alt Komisyon Başkanı ve AKP Bursa Milletvekili Mehmet Ocaktan, raporda, ‘’hem emniyet teşkilâtı, hem de jandarma açısından bir ihmalin, kusurun, koordinasyonsuzluğun olduğu sonucuna vardıklarını’’ söyledi.

HRANT Dink cinayetini incelemek için kurulan Meclis İnsan Hakları Alt Komisyonu’nun hazırladığı raporda, Dink’in ölümünde emniyet ve jandarmanın ihmali olduğu sonucuna varıldı. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde Hrant Dink cinayetini araştırmak üzere oluşturulan Alt Komisyon, aylardır sürdürdüğü çalışma sonucunda hazırladığı 180 sayfalık raporunu açıkladı. Alt Komisyon Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Mehmet Ocaktan, raporda, ‘’hem emniyet teşkilatı hem de jandarma açısından bir ihmalin, kusurun, koordinasyonsuzluğun olduğu sonucuna vardıklarını’’ söyledi. Ocaktan, komisyon üyeleri AK Parti Bingöl Milletvekili Kazım Ataoğlu, MHP İzmir Milletvekili Şenol Bal ve DSP İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş ile TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Ocaktan, raporda genel bir değerlendirme yaptıklarını, ihmalleri ve kusurları tespit ettiklerini ve önerilerde bulunduklarını belirtti. Mehmet Ocaktan, ‘’Hrant Dink cinayetine ilişkin olarak jandarma hakkında soruşturma izni verildi, ancak emniyet müdürü hakkında verilmedi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?’’ sorusunu cevaplarken, raporda kişilere yönelik bir suçlamada bulunmadıklarını söyledi. Ocaktan, ‘’Hem emniyet teşkilatı hem de jandarma açısından bir ihmalin, kusurun, koordinasyonsuzluğun olduğu sonucuna vardık’’ dedi. Jandarma ve emniyet görevlileri ile ilgili mahkeme sürecinin devam ettiğini ifade eden Ocaktan, ‘’Şu aşamada, bizim şu görevlilerle ilgili şu yapılmış mıdır, bu yapılmış mıdır? deme gibi bir hakkımız yok. Çünkü onlarla ilgili mahkeme süreci devam ediyor. Mahkeme süreci başlatılmasıydı, belki bir şey yapabilirdik ama şu aşamada mahkeme süreci devam ediyor’’ diye konuştu. Mehmet Ocaktan, başka bir soru üzerine, 180 sayfalık raporun, eklerle birlikte bin 390 sayfa olduğunu söyledi.

24.07.2008


 

Halaçoğlu görevden alındı

Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Gazi Üniversitesindeki aslî görevine iade edilmek üzere Türk Tarih Kurumu Başkanlığı görevinden alındı. Halaçoğlu, “Bugün devletin şu görevini yaparsınız, yarın bilim adamı olarak görevinize devam edersiniz, normaldir bunlar, normal karşılıyorum” dedi.

TÜRK Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu görevinden alındı. Halaçoğlu, Gazi Üniversitesi’ndeki asli görevine döndü. Halaçoğlu’nun yerine Prof. D. Ali Birinci’nin getirilmesi bekleniyor. Bazı bakanlıklardaki atamalara ilişkin kararlar, Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayınlandı. Kararlarda, Halaçoğlu’nun neden görevden alındığına dair bilgi yer almadı. Halaçoğlu, “Şeyhülislamlardan biri; ‘Biz elimize ayakkabımızı almış insanlarız, her zaman için bulunduğumuz yerden başka yere gidebiliriz’ diyor. Biz aynı düşüncedeyiz” dedi. Şu anda tatilde olduğunu, konunun bilgisi dahilinde gelişmediğini belirten Halaçoğlu, “Bu her zaman için olabilecek bir konu... Bugün devletin şu görevini yaparsınız, yarın bilimadamı olarak görevinize devam edersiniz, normaldir bunlar, normal karşılıyorum” açıklamasını yaptı. Atamalar çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Yönetim Kurulu Üyeliği’ne Bakanlık Temsilcisi Sinan Özkan atandı. Mülkiye Başmüfettişliği’ne de Sanayi ve Ticaret Bakanlığı uzmanı Atilla Şahin getirildi.

/ Ankara

24.07.2008


 

İstanbul vapuruna kavuştu

“HAYDİ İstanbul Vapurunu Seç’’ kampanyasında İstanbullular’ın 8 model arasından oylarıyla belirlediği 4 numaralı şehir hatları vapurunun ilki törenle suya indirildi.

Vapurun inşa edildiği Tuzla Çelik Trans Tersanesi’nde düzenlenen törende konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Tuzla’nın bir süreden beri yaşanan iş kazaları nedeniyle sıkıntılar yaşadığını hatırlattı. Kazaların olmaması için gerekli tedbirlerin mutlaka alınması gerektiğini ifade eden Topbaş, bu yönde gerekli adımların atıldığını bildirdi. İstanbul’un şehir hatlarında kullanılacak vapur modellerini seçmek için kampanya düzenlediklerini hatırlatan Topbaş, 370 bin kişinin oy kullandığı kampanyada 150 bin kişinin oyu ile 4 numaralı vapurun beğenildiğini dile getirdi. Topbaş, ‘’Şehir hatları vapuruna çok yakın dizayn edilen bu gemi ile bu şehrin simgesi olan vapurların yaşamasını sağlamış olduk. Bu vapurlar İstanbul’un simgesi’’ diye konuştu. Toplam 20 tane yaptırılacak olan vapurlardan ihalesi gerçekleştirilen ilk 5’inden birinin bugün denize indirildiğini ve yıl sonunda hizmete gireceğini belirten Topbaş, diğerlerinin de 3’er aylık aralarla denize indirileceğini bildirdi. Topbaş, vapur denize indirilirken ‘’Haydi bismillah hayırlı olsun’’ dedi.

24.07.2008


 

‘Aziz cemaat, ormanı koruyalım’

DİYANET İşleri Başkanlığı, vatandaşları orman yangınlarına sebebiyet vermemeleri ve çevrelerine karşı sorumlu davranmaları konusunda hutbeler aracılığıyla uyarıyor.

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı İzzet Er, yaptığı açıklamada, kâinattaki her şeyin insanların faydalanmaları için yaratıldığını ve bunların Allah’ın bir nimeti olduğunu belirtti.

İslâm ahlakına göre, nimetlerin hor kullanılmaması ve israf edilmemesi gerektiğini vurgulayan Er, vatandaşların kendilerine sunulan nimetleri korumaları, bunlardan gerektiği kadar yararlanmaları ve başka insanların da yararlanmasını sağlamaları gerektiğini kaydetti.

İhmaller sonucu meydana gelen orman yangınlarının kültür seviyesiyle de ilgili olduğunu ifade eden Er, ‘’İnsanlar tarla edinmek için orman yakıyor. Maalesef bu bizim ülkemizde bir realite. İlerisini düşünmüyorlar. Orman giderse insanların yaşamına çok önemli katkıları olan pek çok şeyin de gidebileceğini hesap etmiyorlar. Bu tür davranışları İslâm dini tasvip etmiyor. Toplumun zararına olan şey İslâmın onayladığı bir şey değildir’’ diye konuştu.

Hazreti Muhammed’in ‘’Kıyamet kopacağını da bilseniz elinizdeki son fidanı dikin’’ dediğini hatırlatan Er, bu sözün de ormanların insanlar için çok önemli olduğunu gösterdiğini söyledi.

Başkanlık olarak, müftülerden illerinin özelliklerine göre hutbeler hazırlanmasını istediklerini kaydeden Er, özellikle Akdeniz ve Ege Bölgesi’nde orman yangınları konusunda hutbeler verildiğini ve bu hutbelerde vatandaşların orman yangınları konusuna daha duyarlı davranmalarını istediklerini söyledi.

ÇEVREYE KARŞI SORUMLUYUZ

Yaz aylarında orman yangınlarının yaşandığı veya yaşanma ihtimali bulunan illerde ‘’Çevreye karşı sorumluluklarımız’’ başlıklı hutbeler yayınlanıyor.

Hutbelerde, insanların havaya, suya ve gıdaya ihtiyacı olduğu kadar yeşil alanlara, ağaçlara ve ormanlara da ihtiyacı olduğunun altı çiziliyor. Yeşil alanların çoğaltılmasına, ağaç ve ormanların korunmasına özen gösterilmesinin istendiği hutbelerde, ‘’Cennet vatanımızın çölleşmesine seyirci kalmayalım’’ deniliyor.

/ Ankara

24.07.2008


 

29 yıllık kan dâvâsında barışı imam sağladı

DİYARBAKIRLI Demirtaş ve Kılınç aileleri arasında 29 yıldır süren kan davası, Manisa’nın Salihli ilçesinde düzenlenen barış yemeğiyle sona erdi.

Diyarbakır’ın Hani ilçesine bağlı Çukur köyünde, çocuk kavgası nedeniyle başlayan ve 29 yıldır devam eden kan davasını sona erdirmek için Hani Merkez Camisi imamı Osman Narin, tarafların ileri gelenleriyle görüştü.

Narin’in girişimleri, kan davası nedeniyle Salihli’ye yerleşen Demirtaş, Demir ve Deniz aileleriyle, Adana Yüreğir’e yerleşen Kılınç, Yıldız, Alkan ve Kaçmak ailelerinin gençlerinin de verdiği destekle olumlu sonuçlanınca, taraflar Salihli’de düzenlenen barışma yemeğinde bir araya geldi.

Salihli’de düzenlenen yemeğe yaklaşık 500 kişi katıldı. Ailelerin önde gelenlerinin ettiği yeminin ardından, iki ailenin fertleri yeminlerine bağlı kalacaklarını göstermek adına yüksekte tutulan Kur’ânı Kerim’in altından geçti. Kan davasında iki kişinin öldüğünü, üç kişinin de yaralandığını bildiren aileler, husumetin sona ermesinden mutlu olduklarını dile getirdiler.

Yemeğe katılan imam Osman Narin, iki aile ve bu ailelerle yakın akraba olan diğer aileler arasında birliğin sağlanmasından mutluluk duyduğunu belirterek, ‘’Dinimizde, kin ve husumetin yeri yoktur. Ailelerle yaptığımız görüşmede bunu anlatmayı başardık ve el sıkışarak barışmalarını sağladık’’ dedi.

Yemeğe Salihli Belediye Başkanı Mustafa Uğur Okay ile AKP Salihli İlçe Başkanı Mahmut Börekçigil de katıldı.

/ Salihli

24.07.2008


 

Oteller memnun, esnaf şikâyetçi

TÜRKİYE'DE iç turizmin önde gelen merkezlerinden Çeşme’de, otellerin doluluk oranlarının beklenen seviyelerde olmasına rağmen ilçe ekonomisinde geçen yıla göre daha durgun bir sezon yaşandığı belirtildi.

Otel, eğlence tesisleri ve restoran işletmecilerinden alınan bilgilere göre, ilçede bu yıl hafta içi günlerde, geçen yıllara göre önemli oranda durgunluk yaşanıyor. İşletmeciler bu yıl yaşanan durgunluğun siyasi ve ekonomik belirsizlikten kaynaklandığını, tatil sürelerini geçen yıllara göre kısaltan yerli turistin parasını harcamaktan değil tutmaktan yana tercih kullandığını ifade ediyor. Yaşanan ekonomik sorunlar ve tesislerin artan girdi maliyetlerini müşteriye yansıtamaması nedeniyle eğlence tesislerinin bu sezondan

itibaren azalmaya başlayacağı tahmin ediliyor.

’’ALIŞILMADIK SEZON’’

Çeşme Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Mustafa Cenger, ilçenin alışılmadık bir sezon yaşadığını kaydetti. Çeşme’nin bu sezon adeta ‘’hafta sonu tatil merkezi’’ haline geldiğini dile getiren Cenger, şunları kaydetti: ‘’Yazın tam ortasında, işlerin en hareketli olması gereken bir zamandayız. Ancak, hafta sonları dışında ilçenin geçen yıllara göre ölü bir sezon geçirdiğini gözlüyoruz. Ziyaretçi sayısı düşmedi ama bunun ekonomiye dönüşü çok zayıf.’’

/ İzmir

24.07.2008


 

Çiçek: Ne senaryosu?

HÜKÜMET Sözcüsü Cemil Çiçek, AK Parti’nin kapatılma davasına ilişkin üretilen senaryolara tepki gösterdi. Çiçek “Ne senaryosu? Senaryo lafı bile hukuka saygısızlık” dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek’e AK Parti kapatma davasına ilişkin kararın Yüksek Askeri Şura (YAŞ) öncesinde çıkması durumunda ne olacağı sorusu yöneltildi. Çiçek, “Herkes görev ve sorumluluklarının bilincinde, dava süreci devam ederken bu soruları sorarak hukukun dışına çıkıyorsunuz” dedi. Hükümet Sözcüsü Çiçek, dava sonucuna göre üretilen senaryolara da tepki gösterdi. Çiçek, “Ne senaryosu? Senaryo lafı bile hukuka saygısızlık. Türkiye senaryolar ülkesi oldu. Önüne gelen senaryo yazıyor” dedi.

/ Ankara

24.07.2008


 

KAÇAKLAR, GÜNEŞ ADASI’NDA YANGIN ÇIKARDI

BALIKESİR'İN Ayvalık ilçesinden yasa dışı yollarla Yunanistan’a geçmeye çalışırken tekneleri batan yaklaşık 30 kaçağın, sığındıkları ‘’Tabiat Parkı’’ konumundaki Güneş Adası’nda yangına neden oldukları bildirildi.

Toplam 6.5 hektar alana sahip olan adanın 3 hektarında etkili olan yangına jandarma ekiplerince müdahale edildiği, Orman Genel Müdürlüğünden talep edilen helikopterin de yolda olduğu belirtildi. Ayvalık’a yaklaşık 10 mil mesafedeki Güneş Adası’ndan duman yükseldiğini fark ederek adaya giden Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri, adadaki makilik alanın yandığını, adada yaklaşık 30 yabancı uyruklu kişinin bulunduğunu, bazı kaçakların yangını söndürmeye çalıştığını gördü. Korku ve panik içinde oldukları gözlenen, bazıları baygın halde bulunan kaçaklar, Sahil Güvenlik 54 ve 80 botlarına bindirilirken, jandarma ekipleri de kovaların yanı sıra kazma ve küreklerle yangına müdahale etti.

/ Ayvalık

24.07.2008


 

RTÜK artık Sayıştay denetiminde olacak

RADYO ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.

Kanun ile daha önce Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulunun denetiminde olan RTÜK, Sayıştay denetimine tabi olacak. Sayıştay’ın denetim raporları, en geç 30 gün içinde TBMM’ye sunulacak. Üst Kurul üyelerinin görevleriyle bağlantılı olarak işledikleri iddia edilen suçlara ilişkin soruşturmalar, Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanuna göre yapılacak. RTÜK üyeleri hakkında soruşturma izni, Başbakan tarafından verilecek. Cezaya yol açan fiilde sorumlulukları belirlendiği takdirde, programın yapımcısı ve varsa sunucusu da ceza süresi içinde hiçbir ad altında başka bir program yapamayacak ve sunamayacak.

24.07.2008


 

Emekliler de iyileştirme istiyor

BİRLEŞİK Emekliler Derneği Genel Başkanı Yücel Coşkun ile Türk Emekli-Sen Genel Başkanı Osman Özdemir, memurların maaşlarında yapılacak iyileştirmelerden emekli memurların da yararlanmasını istedi.

Coşkun ve Özdemir yaptıkları ortak açıklamada, emeklinin harcamasında önemli yer tutan ekmek, elektrik, doğalgaz ve ulaşıma en az yüzde 20, pirinç, kuru fasulye, ayçiçek yağı gibi gıda maddelerine yüzde 80 ile 150 arasında zam yapıldığını belirtti. Enflasyonun TÜİK’in verilerine göre yüzde 10,61 olarak gösterildiği dile getirilen açıklamada, ‘’Enflasyon, emekli aylıklarına yapılan zam oranını Şubat’ta çoktan aşmış, bundan sonraki aylarda da maaşlar reel olarak azalmıştır. İTO’ya göre ise yüzde 14,52’dir. Gerçekleşen hayat pahalılığı yüzde 25’ten aşağı değildir’’ ifadelerine yer verildi. Emeklilerin açlık sınırı altındaki aylıkları ile geçinmeye çalıştıkları kaydedilen açıklamada, ‘’Çalışan memur maaşlarında yapılacak iyileştirmelerden emekli memurların da istifade etmesini, emekli emekli maaşlarının da insanca yaşanabilir seviyeye yükseltilmesini Hükümetten talep ediyoruz’’ denildi.

24.07.2008


 

Milletvekillerine erken emeklilik gündemde

AKP ile ilgili karar yaklaşırken Meclis’te erken seçim iddiaları gündemde. Erken seçimle birlikte milletvekillerine erken emeklilik getirecek bir düzenleme de tartışılıyor.

Tartışmaların odağında AKP İstanbul Milletvekili İbrahim Yiğit var. Zira, kulislerde Yiğit’in 1 yıl milletvekilliği yapanlara emeklilik hakkı getirecek bir düzenleme üzerinde çalıştığı iddia edildi. Yiğit, bu iddiayı tam olarak yalanlamadı; kendisinin milletvekillerinin protokoldeki yerleri üzerine bir yasa teklifi hazırladığını söyledi. Yiğit, “Teklif komisyonda görüşülürken emeklilikle ilgili bir düzenleme de yapılabilir” dedi. Meclis’te ilk kez milletvekili seçilenler ancak 2 yıl bu göreve devam ederlerse emekli olabiliyor. Bu durumda 274 milletvekili bulunuyor. Eğer yeni bir düzenleme olmazsa, olası bir erken seçimde bu milletvekilleri emeklilik hakkını kazanamayacak. Ancak kulislerde, erken seçim olursa “milletvekillerini mağdur etmemek için” bir seferliğine sürenin 1 yıla indirilebileceği konuşuluyor.

24.07.2008


 

Yüksek Askeri Şûra 1 Ağustos'da toplanacak

YÜKSEK Askeri Şura (YAŞ), 1-4 Ağustos tarihleri arasında toplanacak.

Ancak, Anayasa Mahkemesi’nin 28 Temmuz’da AKP hakkındaki kapatma davasını görüşmeye başlayacak olması, farklı senaryoları gündeme getirdi. Bu iki tarihin örtüşmesi muhtemel kararlarla YAŞ’taki senaryoların değişebileceği biçiminde yorumlanıyor. “YAŞ’tan önce kapatma kararı çıkar ve Başbakan yasaklanırsa ne olur”, “Olası bir kapatma kararı ve siyasi yasak durumunda YAŞ nasıl toplanacak”, “Genelkurmay Başkanı nasıl atanacak” gibi sorulara hükümet sözcüsü Cemil Çiçek cevap verdi; “Senaryo lafı bile hukuka saygısızlık” dedi.

YAŞ yasasında “Başbakan’ın olmadığı durumlarda Şura’nın Genelkurmay Başkanı’nın başkanlığında toplanacağı hükmü” yer alıyor. Dolayısıyla, mahkeme kararını açıklasa, gerekçe Resmi Gazete’de yayınlansa bile, YAŞ, Başbakan olmadan toplanıp karar verebilir.

Bir başka nokta ise, Genelkurmay Başkanı’nın atanması. Bu atama YAŞ ile bağlantılı değil, Başbakan’ın da YAŞ’ı beklemeden Genelkurmay Başkanı’nı atama yetkisi var. Nitekim, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt bu şekilde atanmıştı.

Mahkemeden kapatma ve yasak kararı çıkmazsa YAŞ normal şekilde çalışmasını sürdürecek. 1-4 Ağustos tarihleri arasında toplanacak olan YAŞ’ta terfiler görüşülecek. YAŞ toplantısından önce ya da toplantılar sürerken Org. Büyükanıt’ın emekliye ayrılmasıyla boşalacak Genelkurmay Başkanlığı koltuğuna, teamüller gereği Kara Kuvvetleri komutanı Org. İlker Başbuğ’un atanması bekleniyor.

Org. İlker Başbuğ’un Genelkurmay Başkanı olması ile boşalacak Kara Kuvvetleri Komutanlığı için ise en güçlü isim Jandarma Genel Komutanı Org. Işık Koşaner. Koşaner’den boşalacak olan Jandarma Genel Komutanlığı için de 2’nci Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız’ın ismi öne çıkıyor.

Başbuğ, yaş haddi dolayısıyla 2010 yılına kadar Genelkurmay Başkanlığı görevini sürdürebilecek. 2010 yılında Org. İlker Başbuğ’dan boşalacak Genelkurmay Başkanlığı’na ise Org. Işık Koşaner’in atanması bekleniyor. Org. Koşaner 2010 yılında Genelkurmay Başkanı olursa 3 yıl görev yapacak.

Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlıkları’nda ise bu yıl bir değişiklik olmayacak.

Genelkurmay 2’nci Başkanı Orgeneral Ergin Saygun’un kuvvet komutanlarından sonra en kıdemli komutan olması nedeniyle İstanbul’daki 1’inci Ordu Komutanlığı’na getirilmesi bekleniyor.

Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda boşalacak olan 2 orgenerallik için ise 7 Korgeneral arasından tercih yapılacak.

/ İstanbul

24.07.2008


 

Hakkari’de patlama

HAKKARİ'DE, özel harekat timlerinin kontrol noktası yakınlarında bir patlama meydana geldi.

Patlamanın olduğu yere polis ekipleri sevk edildi. Alınan bilgiye göre, kent merkezinden 3 kilometre uzaklıkta İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı özel harekat timlerinin kontrol noktasının bulunduğu Bayköyü yolunda, kontrol noktası yakınlarında, saat 00.55 sıralarında, bir patlama meydana geldi. Patlama sonrası bölgeye polis ekipleri ve ambulans gönderildi. Şehirde yoğun güvenlik önlemi alınırken, bomba imha ve olay yeri inceleme ekipleri de çalışma başlattı. Bölgeye giriş çıkışlar yasaklanırken, patlamanın neden kaynaklandığı araştırılıyor.

/ Hakkari

24.07.2008


 

“Denge tazminatı kaldırılmasın”

KAMU-SEN Genel Başkanı Bircan Akyıldız, memur maaşlarında yapılacak iyileştirme için hazırlanan kararname ile denge tazminatının kaldırılmasının planlandığını ifade ederek, iyileştirmenin denge tazminatı kaldırılmadan yapılması gerektiğini dile getirdi.

Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız Hazine’den Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’le Hazine Müsteşarlığında basına kapalı olarak bir saat görüştü. Görüşmeden sonra açıklama yapan Akyıldız, Ağustos’un 15’inde yaklaşık 2,5 milyon kamu çalışanını ilgilendiren toplu görüşme sürecinin başlayacağını söyleyerek, Bakan Şimşek’e ekonomi ile ilgili taleplerini ilettiklerini aktardı. Akyıldız, “Bakan Şimşek’e Temmuz’da yapılan yüzde 3.96’lık zamda Ocak ayındaki en düşük memur maaşının baz alınmasının doğru olmadığını, en yüksek memur maaşı dikkate alınsaydı ikici altı ayda yüzde 6 zam yapılması gerekirdi diye söyledik” diye konuştu. Memur maaşlarına yapılacak iyileştirme için kararname hazırlandığını hatırlatan Akyıldız, kararname ile denge tazminatı yerine dört yıla yayılan iyileştirme yapılmasının planlandığını kaydetti. İyileştirmenin denge tazminatını kaldırılmadan yapılması gerektiğini ilettiklerini ifade eden Akyıldız, “Ayrıca, gelir dağılımındaki adaletsizlik olduğu konusunda Bakanla hem fikiriz” dedi.

Cemil Yüzer / Ankara

24.07.2008


 

Yazıcıoğlu: Hukuk darbe yapanların üstüne gitmeli

BBP Genel Başkanı ve Sivas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu, hukukun darbe yapmak isteyenlerin üzerine giderek mevcut çıbanı patlatıp, cerahati dışarı akıtması gerektiğini söyledi.

Partisinin Eskişehir İl Divan toplantısına katılan Yazıcıoğlu, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Yazıcıoğlu, Türkiye’de senelerdir iktidarların değişmesine rağmen milletin kaderinin, tepeden inmeci küçük bir azınlığın dayatmasının değişmediğini ileri sürdü. “Halkımız üzerine düşeni yapmıştır. Ama siyasetçiler üzerine düşeni yapmamıştır” diyen Yazıcıoğlu, buna rağmen Türkiye’de hala küçük azınlıkların dediğinin olduğunu vurguladı. Yazıcıoğlu, “Bakınız, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) 400’ün üzerinde demokrat, milliyetçi ve maneviyatçı milletvekili bulunmaktadır. Ama, buna rağmen hep CHP’nin dediği olmuştur. İktidarlar değişmiştir, fakat bu gerçek hiç değişmemiştir. Belli kesimler hükümet olmasına rağmen küçük bir azınlık her zaman iktidar olmayı başarmış, demokrasi hep kaybetmiştir” diye konuştu. Parti kapatma davasına da değinen Yazıcıoğlu, parti kapatmalara karşı olduğunu, ancak terör odağı olan, terör örgütü ile özdeşleşen partilerin kapanması gerektiğine işaret etti. Ergenekon olayı konusunda da açıklamalarda bulunan Yazıcıoğlu, darbelere ve darbecilere karşı olduklarını kaydetti. Yazıcıoğlu, şöyle devam etti: “Son günlerde bir takım operasyonlar var. Darbe yapmak üzere bir düşünce varsa hukuk bunların üzerine gitmeli, çıbanı patlatmalı ve cerahati dışarı akıtmalıdır. Fakat, bunları yaparken kimsenin kişilik hakları zedelenmemeli, yargı kararı olmadan kimse suçlu muamelesi görmemelidir. Ancak, kimsenin de suç işleme imtiyazı olmamalıdır. Rütbesi, makamı ne olursa olsun herkes hukuk karşısında eşit olmalıdır. Hukukun siyasallaşmadan işlemesini istiyoruz. Demokrasi ve hukuk devletinin yanındayız.’’

/ Eskişehir

24.07.2008


 

Şener: Türkiye’de siyasette boşluk vardır

ESKİ Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Türkiye’de siyasette boşluk bulunduğunu belirterek, geniş vatandaş kitlesinin aramakta olduğu siyasi yapıyı oluşturma kararı verdiğini bildirdi.

Ankara’dan THY’nin tarifeli uçağıyla İstanbul’a gelen Şener, Atatürk Havalimanı’nda gazetecilerin sorularını cevapladı. Şu anda ön çalışmaları sürdürdüğünü ve önümüzdeki günlerde gerekli açıklamaları yapacağını anlatan Şener, bir gazetecinin, ‘’Sizin bu kararınızı açıklamanızın ardından memleketiniz Sivas’ta halkın sizden desteğini çektiği yönünde söylemler var’’ şeklindeki sözleri üzerine, şöyle konuştu: ‘’Bu söyledikleriniz doğru şeyler değil. Taraflı birtakım yaklaşım içinde bulunanlar olabilir. Sivas, Tokat, Ağrı, Eskişehir, Konya, Denizli gibi illere gittim. Tek başıma gittim. Görüyorsunuz buraya da tek başıma geldim. Buna rağmen bir siyasi partinin genel başkanından büyük coşkularla karşılandım. Bunun bir değeri vardır. Bu yorumlardan öte Anadolu’yu görmek lazım. Bunu gördüğünüz zaman güçlü bir sesin olduğunu hissedeceksiniz. Ben de bu güçlü sese cevap vereceğim.’’

/ İstanbul

24.07.2008


 

Özel hastaneler acilden kaçamayacak

ÖZEL hastaneler, acil vakaları hastanın sağlık güvencesi veya ödeme gücü bulunup bulunmadığına bakmaksızın kabul etmek zorunda olacak.

Hizmet bedelinin tahsili ile ilgili işlemler, acil müdahale sağlandıktan sonra yapılacak. Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren konuyla ilgili düzenlemelere göre, özel hastanelerde görev yapan hekimler, en fazla iki sağlık kuruluşunda; yan dallarda uzman olan hekimler ise en fazla üç sağlık kuruluşunda çalışabilecek. Sağlık kuruluşlarında acil sağlık hizmeti verilmesi ve acil vakaların, hastanın sağlık güvencesi veya ödeme gücü bulunup bulunmadığına bakılmaksızın kabul edilmesi ve gerekli tıbbi müdahalenin yapılması zorunlu olacak. Acil vakalarda, gerekli ilk müdahale yapılarak hastanın stabilizasyonu sağlanacak. Stabilizasyonu sağlanamayan veya stabilizasyonu sağlanmakla birlikte ileri tetkik ve tedavi amaçlı başka bir sağlık kurumuna sevki gerekli görülen hastaların nakli için 112 komuta kontrol merkezi ile irtibata geçilecek. Özel hastanelerin acil ünitesinde günün her saatinde hekim bulundurulması da zorunlu olacak. Bu hükümlere aykırı davranıldığının tespiti halinde hastanenin acil vakalar haricinde hasta kabulü 10 gün, aykırılığın tekrarında 30 gün süreyle valilikçe durdurulacak. Bir yıl içinde üç kez yönetmelik hükümlerine aykırılık saptanırsa hastanenin ruhsatı Sağlık Bakanlığı’nca geri alınacak.

/ Ankara

24.07.2008


 

Almanya yangın dosyasını kapattı

ALMANYA'DA 9 Türk’ün hayatını kaybettiği yangınla ilgili soruşturma durduruldu. Almanya’nın Ludwigshafen şehrindeki çok katlı bir binada 3 Şubat’ta çıkan ve 9 Türk’ün hayatını kaybettiği yangınla ilgili soruşturma durduruldu.

Soruşturmayı yürüten Frankenthal Savcılığı tarafından bugün yapılan açıklamada, yangının neden çıktığının hala tam olarak bilinmediği, ancak soruşturmanın sürdürülmesi için de bir neden kalmadığı bildirildi. Uzmanların, binanın “kundaklandığı olasılığına neredeyse hiç inanmadıkları” ve yangının çok büyük olasılıkla “bugüne kadar belirlenemeyen hatalı bir tutumdan” kaynaklandığının tahmin edildiği kaydedildi.

/ Berlin

24.07.2008


 

Denetim yapan polisleri de denetlediler

SİVAS'TA, Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekiplerinin denetledikleri sürücüleri yaklaşık 200 metre ileride tekrar durduran amirleri, yapılan işlem ve polisin davranışı hakkında bilgi aldı.

Sivas Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri, sabah Sivas-Ankara kara yolundaki şube müdürlüğü yakınlarında rutin trafik denetimine başladı. Bu sırada Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Özel ile Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürü Muhammet Fatih Sarıyıldız, buradaki polislere haber vermeden, yaklaşık 200 metre ilerideki Çimento Fabrikası yanında başka ekiple beklemeye başladı. Telsiz anonslarıyla durdurulan araçları tespit eden Özel ve Sarıyıldız, aynı araçları tekrar durdurarak, sürücülerden önceki ekiplerin yaptığı işlem ve davranışları hakkında bilgi aldı. Sürücülere, şikayet ve istekleri de soruldu. Sarıyıldız, ekiplerin yaptığı işlemlerin usulüne uygun olup olmadığını denetlemek ve vatandaşların şikayetlerini birinci ağızdan almak amacıyla öyle bir uygulama yaptıklarını belirterek, ‘’Bu çalışma, ekiplere verdiğimiz eğitim ve kalitenin ölçümü konusunda önemli’’ dedi.

/ Sivas

24.07.2008


 

Onların oyuncakları değişmedi

Çelik-çomak ve uzun eşek gibi oyunları halen oynamayı sürdüren kırsaldaki çocuklar, yine kuşaktan kuşağa geçen sopadan atlar ya da bir sopa içine geçirilen tekerle tozlu köy yollarında kovboy edasıyla koşuşturup duruyor.

ŞEHİR çocuklarının gelişen teknoloji ile oyuncak dönemini kapattığı günümüzde, köylerde halen 1970’lerin el yapımı klasik oyun gereçleri kullanılıyor. El yapımı bez bebekler, tahta ve telden otomobiller, ağaç kabuğu oyularak yapılan yelkenliler, ağaç dalından tabanca ve tüfekler, 30 yıl öncesinde olduğu gibi günümüzde köylerdeki çocukların hayatlarının en önemli parçasını oluşturuyor. Büyük kentlerde genellikle bilgisayara yüklenen oyunlarla sanal ortamlarda meşgul olan akranlarının adını bile bilmediği çelik-çomak ve uzun eşek gibi oyunları halen oynamayı sürdüren kırsaldaki çocuklar, yine kuşaktan kuşağa geçen sopadan atlar ya da bir sopa içine geçirilen tekerle tozlu köy yollarında kovboy edasıyla koşuşturup duruyor.

Günümüzde klasik oyuncaklardan yoksun büyüyen kent merkezindeki çocuklar, evlerinde veya internet kafelerde zaman geçirirken, bu yaşamdan hayli uzakta olan köylü çocuklar ise adeta eski oyun ve oyuncakları gelecek kuşaklara aktarmak gibi bir misyonu yerine getiriyor. Okuldan arta kalan zamanlarında veya tatillerde gün boyu bol bol el yapımı oyuncaklarla oynayarak gün batımında yatağında hayli bitkin ve yorgun, ama bir o kadar da huzurlu uykuya dalan çocuklar, kendilerini izleyen büyüklerine de nostalji yaşatıyor.

KIRIK BİSİKLET TEKERİ OYUNCAĞI OLDU

Adana’nın Karataş ilçesine bağlı Tuzla beldesi Karagöçer köyünde de Er ailesi fertlerinden ilköğretim okulu öğrencisi Yakup Er (10), bir sopaya geçirdiği bisiklet tekeri ile kendi oyuncağını yaptı. Kendisi için çok değerli olduğunu söylediği oyuncağı ile kırsalın tozlu yollarında yalın ayak koşuşturup duran küçük Yakup, ‘’Bir bisikletimin olmasını isterdim ama böyle de mutluyum. Belki ileride param olursa alırım’’ dedi.

24.07.2008


 

Afetlere mobil iletişim cihazı

Avrupalı bilim adamları, afetlerde kullanılabilecek mobil iletişim ağı ve cihazı geliştirdi. AB'nin desteklediği ve bilim adamları tarafından geliştirilen sistem ile GSM, UMTS, WiFi ve uydu kaynakları kullanılarak iletişime kesintisiz devam edilebiliyor.

Çeşitli yazılım ve donanım bileşiminden oluşan ve "Wireless Infrastructure over Satellite for Emergency Communications" ifadesinin kısaltması olan "WISECOM" sistemi, afet görevlilerinin olay yerine ulaştıkları an ihtiyaç duyulan iletişimi en kısa sürede sağlamalarına imkan tanıyor.

/ Ankara

24.07.2008


 

HIV’in ilk belirtilerini gözden kaçırıyorlar

Doktorlar ilk belirtileri gözden kaçırdıkları için, AIDS’e yol açan virüs olan HIV’in daha çabuk yayıldığı belirtildi.

İngiltere’deki hayır cemiyeti Milli Yardım Vakfı, ciddi grip belirtilerinin görüldüğü, virüsün yeni bulaştığı safhadaki vakaların hemen hemen yarısında teşhis konulamadığını bildirdi.

İngiltere’de her yıl 7 bin yeni HIV vakasının ortaya çıktığı, bunların yaklaşık yüzde 50’sinin virüsü yeni kapmış kişilerce bulaştırıldığının tahmin edildiği bildirildi. Brighton’da yapılan bir araştırmada, ilk belirtilerle doktora başvuran HIV’li hastaların yüzde 48’inin hastalığının teşhis edilemediği ortaya çıktı. Milli Yardım Vakfı, söz konusu şikayetlerle doktora başvuran hastalara genellikle, bunun bir viral enfeksiyon olduğu yönünde teşhis konulduğunu belirtti.

Doktorların, hastalarının HİV kapmış olmaları ihtimalini her zaman göz önünde tutmaları gerektiğini kaydeden uzmanlar, böylece hastalığın daha fazla yayılmasını önleyebileceğini ifade etti.

Virüsün bulaşmasını takiben birkaç hafta içinde kanda virüs oranının çok yüksek olduğu ve çoğu vakada bunun boğaz ağrısı, ateş ve vücutta isilik şeklinde kendini gösterdiği bildiriliyor.

Bu safhada HIV’li hastanın virüsü bulaştırma kapasitesi en yüksek seviyede oluyor. Aradan 6 hafta geçtikten sonra ise belirtiler azalıyor, HIV’li hasta hala virüs taşısa da görünürde normale dönüyor.

24.07.2008


 

Bir damla bal için 120 bin çiçek

TEMA Vakfı’nın ‘’Türkiye Arıcılığındaki Tehlikeler’’ raporunda, Türkiye arılarında yanlış arıcılık uygulamaları ve olumsuz iklim şartları sebebiyle son iki kışta yüzde 50’yi geçen koloni kayıpları yaşandığı ve bal üretiminin düştüğü belirtildi.

Raporda, Türkiye’deki 4,5 milyon bal arısı kolonisinin, koloni başına 17 kilogram bal verdiği ve yılda 50-60 bin ton bal üretildiği kaydedildi. Türkiye’deki 20 koloniden sadece bir tanesinin ana arısının değiştirilebildiği belirtilen raporda, “Bu ana arıların da damızlık vasıfları ve kaliteleri kontrol edilemedi. Türkiye’de bal kalitesi denetimi yok denecek kadar yetersiz ve göstermelik. Ticari früktozlu ve sakarozlu ballar yaygın olarak pazarlanıyor” denildi. Raporda, bal arılarının nektar ve polen toplamak için çiçekleri ziyaret etmesinin, onların döllenmesini ve ürünün oluşmasını da sağladığı belirtilerek, arıların bir damla bal üretimi için yaklaşık 120 bin çiçeği ziyaret ettikleri kaydedildi. Bitkilerin gelişmesinde, tarımsal ürünlerin oluşmasında ve hayvancılığın ana girdisi yem bitkilerinin veriminde, arıların, su ve gübre kadar önemli olduğu ifade edilen raporda, ‘’Özellikle zararlı böcek mücadelesi yapılan tarım alanlarında diğer dölleyici böceklerin ölmesi nedeniyle döllenmede mutlaka bal arısına ihtiyaç duyulduğu’’ vurgulandı. Raporda, Türkiye’nin bir kıta gibi yedi ayrı iklim özelliği gösterdiği, 12 bin bitkisinin büyük bölümünün nektarlı ve polenli olduğu hatırlatılarak, bozuk mera ve orman alanlarının rehabilite edilmesine paralel olarak ballı bitkilerin miktar ve çeşit olarak daha da artacağı vurgulandı.

24.07.2008


 

Küresel ısınma leylekleri strese soktu

Küresel ısınma ve kuraklığın leyleklerde stres meydana getirerek, üremelerini olumsuz etkilediği bildirildi.

Dicle Üniversitesi (DÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kılıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’nin en büyük leylek kolonisinin Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde bulunduğunu söyledi. Bu leylek kolonisi hakkında çalışmaya başladıkları 2003 yılından itibaren düzenli kayıt tuttuklarını ifade eden Kılıç, buna göre leylek popülasyonunda, yuva ve yavru sayısında giderek azalma olduğuna dikkati çekti. Bismil’deki leylek kolonisinde 2003 yılında 110, 2004 yılında 86, 2005 yılında 84, 2006 yılında 70, 2007 yılında 115 yavru olduğunu belirten Kılıç, bu yıl yavru leylek sayısının 97 olduğunu dile getirdi. Kar yağışının çok olmasına bağlı besin bolluğu yaşanan 2007 yılında sapma meydana gelerek, yavrulamada artış yaşandığını ifade eden Prof. Dr. Kılıç, ‘’İstatistiksel kayıtları meteorolojik kayıtlarla karşılaştırdığımızda, yavrulama sayısı ile yağış durumunda doğrudan ilişki olduğunu gördük’’ dedi. Leyleklerin, tabiattaki besin piramidinin en üstünde yer aldığını belirten Kılıç, şöyle konuştu: ‘’Leyleklerin beslendiği daha alt basamaktaki canlılar azsa, leyleklerin beslenme kalitesinde ve yavru yetiştirme sayısında belirgin düşüş oluyor. Leylekler, çevre şartlarının bir nevi indikatörleridir. Leylekler azalıyorsa, beslendikleri diğer canlılarda ve türlerde de azalma söz konusudur.’’

24.07.2008


 

Amasya’da “Osmanlı Saray Yemekleri Yarışması”

Osmanl ısaray mutfağında padişahlar için pişirilen yemeklerin tanıtımının amaçlandığı ‘’Osmanlı Saray Yemekleri Yarışması’’nın ilki, 15-17 Ağustos’ta Amasya’da yapılacak.

Amasya Valiliğinin desteği ve Anadolu Halk Mutfağı Derneğinin moderatörlüğünde gerçekleştirilecek yarışmaya ilişkin Marriot Asia Otel’de basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan Amasya Valisi Celalettin Lekesiz, toplumları var eden ve birbirlerinden ayıran özelliğin kültürleri olduğunu belirterek, kültürün en önemli unsurlarından birinin de mutfak olduğunu söyledi. Yarışmada birinciye 10 bin YTL, ikinciye 5 bin YTL, üçüncüye ve ‘’Şehzade Özel Ödülü’’nü kazanana ise 2 bin 500’er YTL para ödülü verileceği açıklandı.

24.07.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün haberler

Site yöneticisi | Editör
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır