"Gerçekten" haber verir 21 Eylül 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Brakisefal soyda bulduk özlü kaynağı

Genç bilim adamı Umut Özkırımlı’nın “Milliyetçilik ve Türkiye-AB İlişkileri” adlı kitabını karıştırıyordum... Orada rastladım. Hep otuzlu yılları eleştiririz ya, yirmili yıllara da gittim.

İsmet Paşa, 1925’te, sonradan Halkevleri’ne dönüşecek olan Türk Ocakları’nın ikinci kurultayında bir konuşma yapmış... Demiş ki:

“Vazifemiz Türk vatanı içinde bulunanları behemehal Türk yapmaktır. Türklere ve Türkçülüğe muhalefet edecek unsurları kesip atacağız.”

İkinci perde 1932 yılında geçiyor, Atatürk (henüz Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Paşa’dır), Keriman Halis Hanım’ın (henüz ağa, bey, paşa, hanım gibi ünvan ve lakaplar serbest) dünya güzeli seçilmesi üzerine Cumhuriyet gazetesine bir demeç vermiş. Demiş ki:

“Türk ırkının necip güzelliğinin daima mahfuz olduğunu gösteren dünya hakemlerinin bu Türk çocuğu üzerindeki hükümlerinden memnunuz... Bu güzel Türk kızımız, ırkının kendi mevcudiyetinde tabii olarak tecelli ettirdiği güzelliğini dünyaya dünya hakemlerinin tasdikiyle tanıttırmış olmakla elbette kendini memnun ve bahtiyar addetmekte haklıdır... Şunu ilave edeyim ki, Türk ırkının dünyanın en güzel ırkı olduğunu tarihi olarak bildiğim için, Türk kızlarından birinin dünya güzeli intihap olunmuş olmasını çok tabii buldum.”

Üçüncü perde de ilk Türk operasından... Yıl 1934...

Hani Atatürk, Ankara’ya gelmiş olan İran Şahı’na “ne kadar batılılaştığımızı” göstermek istemiş ve bir opera bestelenmesi için emir ve direktif vermiş, ilk Türk operası “Özsoy” da böyle doğmuş ya... İftiharla anlatılır...

Konuyu da bizzat Atatürk vermiş hani... Libretto, yani sözler Münir Hayri Egeli’den, beste de, çok batılı bestecimiz Ahmet Adnan Saygun’dan...

1981 yılında yeniden sahnelenmişti, ben kaçırmıştım. Bir bölüm okuyalım:

“Tarih diyor ki bize,

Uygarlıklar ırmağı,

Brakisefal soyda

Buldu özlü kaynağı.

Bu soy Asya’dan çıktı,

Dört bir yana dağıldı.

Bu tarih, yükselişin

Başlangıcı sayıldı.

Avrupa, Anadolu, İran

Ve orta yayla

Uygarlığa girdi.

Bakın, bu büyük soyla

Zaman durur mu?”

İlkokul öğrencisi kompozisyon ödevi diye getirse kırık not alır da, benim asıl gönlümden geçen şu:

Seyhan Soylu ve Nurseli İdiz “içeriden çıktıkları zaman” şu “podyum konseptinde cumhuriyet kadınları” projesini rafa kaldırsalar da, asıl şu Özsoy operasını sahneleseler! Alın size milli ve de hamasi ve de ailevi ve de terbiyevi etkinlik. Üstelik kodese de girmezsin, tam tersine, plaket verirler.

Sabah 20.9.2008

Engin Ardıç

21.09.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün haberler

Başlıklar

  Sistemin zirvesinde çöküş

  CUNTA MI?

  Devletin ajanı olarak öğrenci tasavvuru

  Brakisefal soyda bulduk özlü kaynağı

Site yöneticisi | Editör
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır