"Gerçekten" haber verir 29 Kasım 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Haberler

 

Gençler, umutsuz olmayın

Sakarya Üniversitesi İktisadî ve İdarî Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hasan Lâtif, ekonomik kriz sebebiyle gençlerin umutsuzluğa kapılmamaları ve bu dönemi eksikliklerini gidererek geçirmeleri gerektiğini söyledi. Lâtif, yaşanan durgun dönemden sonra mutlaka yükseliş dönemine geçileceğini ifade etti.

Sakarya Üniversitesi İktisadî ve İdarî Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hasan Latif, ekonomik kriz sebebiyle gençlerin umutsuzluğa kapılmamaları, bu dönemi eksikliklerini gidererek geçirmeleri gerektiğini söyledi. Yrd. Doç. Dr. Latif, küresel krizin bütün sektörlere yayılmaya başladığını ve birçok firmanın üretimini azaltma yoluna gittiğini bildirdi. İnsanların özelikle gençlerin ümitsizliğe kapıldığını vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Latif, ‘’Kriz dönemleri firmalar ve çalışanlar açısından bir fırsat ve yenilenme süreci olarak da değerlendirilebilir’’ dedi.

Firmaların bu dönemlerde öncelikle kendilerini monotonluğa sürüklemiş kişileri işten çıkardığını belirten Yrd. Doç. Dr. Latif, ‘’Firmalar için ekonomik kriz bir bakıma ağırlıklarından kurtulma dönemi oluyor. Çünkü işletmenin de canlı dinamik bir yapıya ihtiyacı var. Ama bazen de çalışanlar bu dinamizmi azaltabiliyorlar’’ diye konuştu. Yaşanan durgun dönemden sonra mutlaka bir yükseliş dönemine geçileceğini belirten Yrd. Doç. Dr. Latif, şunları kaydetti: “Bu kriz dönemini gençler eksikliklerini gidererek geçirmeliler. Beyinlerini beslemek ve çeşitli kurslara gitme zamanı. İş aramaya bu dönemde ara verilmemeli, çünkü işletmeler ağırlıklarından kurtulduktan sonra yeni eleman ihtiyaçları yeni çalışan ihtiyaçları doğacaktır. Bu süreci bir yenilenme süreci olarak düşünmeleri gerekiyor. Gençler iş aramayı bırakmasınlar, ara vermesinler. Benim tahminlerime göre 2009’un ilk 7-8 ayında bir talep olmayacak. Ama ondan sonra bir yükseliş meydana gelecektir. Belirgin bir şekilde işçi talebi ortaya çıkacaktır.’’

29.11.2008


 

SON YAĞIŞLAR ÇİFTÇİNİN YÜZÜNÜ GÜLDÜRDÜ

DSİ 21. Bölge Müdürlüğünün faaliyet alanında bulunan Aydın, Denizli ve Muğla’ya son haftalarda yağan yağmur, barajlardaki doluluk oranını artırırken, susuzluk çeken çiftçinin de yüzünü güldürdü.

DSİ 21. Bölge Müdürü Halil İbrahim İndap, geçen yıl aynı dönemde barajlarda toplam 287 milyon metreküp su varken, bu yıl 254 milyon metreküp su olduğunu vurgulayan İndap, bu yılki doluluk oranının geçen yıla göre iki puan düşerek yüzde 13 olarak gerçekleştiğini belirtti. Göletlerdeki toplam doluluk oranının geçen yılın aynı döneminde yüzde 30 iken bu yıl yüzde 36 olduğunu da kaydeden İndap, yağışların uzun süredir su bekleyen çiftçilerin yüzünü güldürdüğünü söyledi. Aydın / aa

29.11.2008


 

Babacan: Kriz sürpriz değil

Dışişleri Bakanı Ali Babacan, küresel krizin dalga dalga dünyanın dört bir tarafına yayıldığına işaret ederek, bunun sürpriz bir gelişme olmadığını söyledi. Babacan, dünyayı etkileyen krizin boyutlarının hâlâ ölçülemediğine, ne kadar daha süreceğinin belli olmadığına işaret etti.

DIŞİŞLERİ Bakanı Ali Babacan, küresel krizin dalga dalga dünyanın dört bir tarafına yayıldığına işaret ederek, bunun sürpriz bir gelişme olmadığını söyledi.

Resmî ziyaret için Kırgızistan’ın başşehri Bişkek’te bulunan Dışişleri Bakanı Ali Babacan, bu ülkede faaliyet gösteren Türk iş adamlarıyla kahvaltıda buluştu. Babacan, burada yaptığı konuşmada, dış ziyaretlerinde iş adamlarıyla görüşmelere büyük önem verdiğini söyledi. Babacan, küresel krizin dalga dalga dünyanın dört bir tarafına yayıldığına işaret ederek, bunun sürpriz bir gelişme olmadığını söyledi. Dünya ekonomisinde 2002 yılından bu yana sürekli gelişmelerin olduğunu ve dengesizliklerin oluştuğunu belirten Babacan, ekonomide oluşan dengesizliklerin bir noktadan sonra dengeye kavuşması için hareketlenmeler başladığını, ancak bunların ani veya peyderpey olacağını kimsenin kestiremediğini kaydetti. Babacan, dünyayı etkileyen krizin boyutlarının hala ölçülemediğine, ne kadar daha süreceğinin belli olmadığına işaret etti. Bu çerçevede iş adamlarını bu dönemde çok dikkatli olmaları yönünde uyaran Babacan, risk değerlendirmelerinde en kötü sonuçlara karşı herkesin hazırlıklı olması gereğini dile getirdi. Babacan, ekonomik krizin beraberinde farklı iş sahalarını da oluşturabileceğini belirterek, iş adamlarına farklı sektörlere yönelmeleri ve “fırsat pencerelerine bakmaları” tavsiyesinde bulundu.

Konuşmasında enerjinin önemine de değinen Babacan, enerjinin güvenilir bir şekilde en uygun maliyette üretilmesi, iletilmesi ve tedarik edilmesi gerektiğini belirtti. Babacan, Türkiye’de dönem dönem elektrik kesintilerinin yaşandığını, enerji sektörüne ciddî yatırımların yapılmasından sonra bu tür sorunların aşıldığını anımsattı. Babacan, önümüzdeki yıllarda enerji konusunun Türkiye için önemli olacağını kaydederken, bugün gerekli adımlar atılmadığı takdirde dünyadaki enerji sorununun Türkiye’de de görülebileceğine dikkati çekti. Enerji sektörüne mutlaka özel sektörün girmesi gerektiğini ifade eden Babacan, “Her ülkenin enerji piyasasının, mutlaka rekabete dayalı, rekabet ortamının verdiği verimliliği daha uygun maliyetli bir yapıya doğru ilerlemesi lâzım. Ancak gelişen ülkelerde bu her zaman mümkün olmayabiliyor. Özel sektör o cesareti bulup, o güven ortamını oluşturup, bu yatırımları yapmayabilir. O zaman işte devlet yatırımları da ön plan çıkıyor” dedi. Bişkek / aa

29.11.2008


 

İşçiden kriz mitingi

DİSK ve KESK tarafından ‘’Krizin Bedelini Ödemeyeceğiz’’ temasıyla bugün gerçekleştirilecek ‘’Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’’ için tüm yurttan işçiler yaklaşık 500 otobüsle Ankara’ya gelecek.

DİSK ve KESK tarafından ‘’Krizin Bedelini Ödemeyeceğiz’’ temasıyla bugün gerçekleştirilecek ‘’Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’’ için tüm yurttan işçiler yaklaşık 500 otobüsle Ankara’ya gelecek. Alınan bilgiye göre, konfederasyonlar, miting için gerekli hazırlıkları büyük ölçüde tamamladı. Konfederasyon yöneticilerinin yaptıkları görüşmeler sonunda, çeşitli siyasî parti, meslek ve sivil toplum örgütleri ile sanatçılar mitinge katılacaklarını açıkladı. Miting için illerden yola çıkacak yaklaşık 500 otobüsün belirlenen 4 noktada toplanmasının ardından şehre birlikte giriş yapılacak. Bazı katılımcılar ise trenle ve kendi imkânlarını kullanarak Ankara’ya gelecek. Katılımcılar saat 09.00’dan itibaren Hipodrom’da toplanacak. Sıhhiye Meydanı’nda başlangıç saati 13.00 olarak planlanan mitingde, KESK Genel Başkanı Sami Evren, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi birer konuşma yapacak. Ayrıca mitinge destek veren kuruluşlardan bazılarının yöneticileri de katılımcıları selamlayacak. Türk-İş Genel Merkezi, DİSK ve KESK’in mitinge katılım davetine olumlu bir cevap vermedi. Buna karşın Türk-İş’e bağlı bazı sendikalar ve şubeleri mitinge katılacak. Türk-İş Genel Sekreteri ve Tekgıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel, üyeleriyle miting alanında olacak. Çoğunluğunu Türk-İş’e bağlı sendikaların oluşturduğu Ankara Şubeler Platformu da mitinge destek verecek. Miting için yaklaşık 5 bin polis görev yapacak. KESK Genel Başkanı Sami Evren, yaptığı açıklamada, ‘’Bu miting, kriz sonrası emek cephesinin ilk ciddî uyarısı ve ihtarı olacaktır. Bunun arkası gelecektir. Muhtemelen Türk-İş’in de içinde olduğu daha büyük adımların önünü açacak. Çünkü önümüzdeki günlerde işten çıkarmalar çok daha can yakıcı bir hal alacak. Asgarî ücret görüşmeleri de önceki yıllardaki gibi rahat geçmeyecek’’ dedi. Mitingi bir nevi toplu sözleşmeye benzeten Evren, ‘’Hükümet bir paket hazırlıyor, biz de bir paket açıklayacağız. Burada emekçilerin yoksul halkın taleplerini sıralayacağız. Bir anlamda halkı ilgilendiren toplu sözleşme masası Sıhhiye Meydanı’nda kurulacak. Kamu çalışanı, işçisi, emeklisi, öğrencisi, ev hanımı hep beraber taleplerini açıklayacak. Hükümeti halkın taleplerini karşılamak için bir nev'î toplu sözleşmeye çağıracağız’’ diye konuştu. Ankara / aa

29.11.2008


 

Ergenekon şeması savcılıkta

“ERGENEKON” dâvâsının önceki günkü duruşmasında, Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) tarafından gönde-rilen ‘’Ergenekon konulu şemanın’’ açık şeklinin savcılıkça mahkemeye ulaştırıldığı bildirildi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde davanın önceki gün 20’ncisi gerçekleştirilen duruşmasında, savunmasına devam eden tutuklu sanıklardan Kuvva-i Milliye Derneği Genel Başkanı Bekir Öztürk, ‘’Ergenekon’’a ilişkin devam eden soruşturma kapsamında tutuklanan eski İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan’ın, 2001’de Tuncay Güney’in ilk ifadesini alan ve ‘’Ergenekon’’ soruşturmasını başlatan kişi olduğunu belirterek, Saçan’ın, süren soruşturmanın iddianamesinin hazırlanması beklenmeden tanık olarak dinlenmesini talep etti. Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, bir sanık avukatının ‘’mahkemenin reddine’’ yönelik talebine istinaden, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin ret kararı verdiğinin görüldüğünü belirtti. Başkan Şengün, MİT tarafından gönderilen ‘’Ergenekon konulu şemanın’’ açık şeklinin Cumhuriyet Savcılığınca mahkemeye ulaştırıldığını kaydetti. Başkan Şengün, bu evrakın mahkemece incelemeye alındığını bildirdi. Şengün, sanıklara ait ses dosyalarının bir kısmının DVD ortamına aktarıldığını ve talepte bulunanlara verilmekte olduğunu kaydetti. İstanbul / aa

29.11.2008


 

Ardahan’da provokasyon: 6 yaralı

ARDAHAN'DA DTP’nin düzenlediği mitinge katılanlar ile Türk bayrağı açan çevredeki vatandaşlar arasında çıkan kavgada ilk belirlemelere göre 1’i polis 6 kişi yaralandı.

Partisinin düzenleyeceği miting için Ardahan’a gelen DTP Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna, Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk, Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, Van milletvekilleri Özdal Üçer ve Fatma Kurtulan ilk olarak merkeze bağlı Hasköy’e giderek, 16 Kasımda güvenlik güçleriyle girdiği çatışmada etkisiz hale getirilen teröristin yakınlarına taziye ziyaretinde bulundu. Beraberindeki heyetle daha sonra partisince il merkezdeki Kongre Caddesi’nde düzenlenen miting alanına gelen Ayna, yaklaşık 200 kişi tarafından karşılandı. Bu sırada, çevrede Türk bayrakları açan vatandaşlar ise “Şehitler ölmez vatanda bölünmez”, “Kahrolsun PKK” şeklinde slogan attılar. Mitinge katılan DTP’liler ise Türk bayrağı açarak partileri aleyhine slogan atan vatandaşlara tepki gösterdiler. Taraflar arasında gerginliğin artması üzerine DTP Genel Başkan Yardımcısı Ayna, konuşmasını kısa tutmak zorunda kaldı. Mitingin sona ermesiyle de DTP’liler ile çevredeki vatandaşlar arasında taşlı, sopalı kavga çıktı. Ardahan Vali Vekili Ali Fuat Atik ve Emniyet Müdürü Kemal Sonunur, olay yerine gelerek tarafları sakinleştirmeye çalıştı. Olaylarda ilk belirlemelere göre 1’i polis 6 kişi yaralandı. Ardahan / aa

29.11.2008


 

Deprem sigortasına karşı duyarsızız

NÜFUSUNUN yüzde 60’a yakını, faal olan ve zarar verebilen deprem alanları üzerinde yaşayan Türkiye’de, konut ve iş yerlerinin büyük çoğunluğunun, zorunlu deprem sigortasına (ZDS) ilgi göstermediği ortaya çıktı. Hazine Müsteşarlığının verilerine göre, yaklaşık 11 milyon nüfusu barındıran İstanbul’da konut ve iş yerlerinin, yüzde 30.78’inin (868 bin 819 poliçe) zorunlu deprem sigortası bulunduğu kaydedildi. Yani, İstanbul’da, her 100 konut ve iş yerinden sadece 31’i zorunlu deprem sigortasına sahip. Depreme duyarlılık açısından Marmara Bölgesindeki pek çok ilin de İstanbul’dan farklı olmadığı ortaya çıktı. 1999 yılında, yaklaşık 18 bin kişinin öldüğü, 45 bin kişinin de yaralandığı iki büyük deprem yaşayan Marmara Bölgesindeki illerde, konut ve iş yerlerinin çoğunda deprem sigortasının bulunmadığı anlaşıldı. Ankara / aa

29.11.2008


 

Atalay: Her şehit, birliğimizi pekiştiriyor

İÇİŞLERİ Bakanı Beşir Atalay, “Her verilen şehit, birliğimizi beraberliğimizi pekiştiriyor” dedi. Hatay’ın İskenderun ilçesinde, terör örgütü üyeleriyle çıkan çatışmada şehit olan polis memurları İbrahim Darıcı ile Halil Aksak için İskenderun Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Grup Amirliği binası önünde tören düzenlendi.

İçişleri Bakanı Atalay, törende, Polis Teşkilâtının ve güvenlik güçlerinin ülkenin huzuru ve güveni için her zaman görevi başında olduğunu söyledi. Bazen konuşma yapmanın zor ve sözün tükendiği zamanlar olduğunu belirten Atalay, “İşte burada bugün bunu yaşıyoruz. Bugün teröristler tarafından şehit edilen 2 polisimizi uğurlayacağız” diye konuştu.

Hainlerin toplumun huzur ve güvenliği için görevi başında olan 2 polisi kahpece katlettiğini ifade eden Atalay, “Biraz önce şehit babasıyla konuştum. Kendisi bana ‘6 oğlum var, onlar da devlete feda olsun’ dedi. İşte Türk toplumunun yapısı bu. Her verilen şehit, birliğimizi beraberliğimizi pekiştiriyor”dedi.

Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal da, bu toprakların kolay kazanılmadığını belirterek, “Dün şehit verdik bugün de vereceğiz, ama hainler gerekli cezayı mutlaka görecek” dedi. Törende şehit polis memuru Halil Aksak’ın eşi Eşe, gözyaşları arasında oğlu Ömer’i de polis yapacağını söylerken, İbrahim Darıcı’nın eşi Zeynep ise “Oğullarının şehit olduğunu kutsal topraklarda olan anne ve babasına nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum” dedi. Törenin ardından, şehit polis memurlarından İbrahim Darıcı’nın cenazesi Gaziantep’in Araban ilçesine, Halil Aksak’ın cenazesi Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesine bağlı Göllühüyük Köyüne gönderildi. Şehitlerin cenazeleri burada toprağa verilecek. İskenderun / aa

29.11.2008


 

Akdağ: Taşıma sendromu tam gün yasasıyla çözülecek

SAĞLIK Bakanı Recep Akdağ, “taşıma sendromunu” tam gün yasasıyla çözüleceğini söyledi.

Bakan Akdağ, Ankara Sheraton Otel’de düzenlediği toplantıda “Sağlıkta Dönüşüm Programı”nın 6. yılını değerlendirdi. Akdağ, hesap verebilirlik adına toplantıyı düzenlediklerini belirterek, “Siyasetin bunu zaman zaman yapması gerekiyor diye düşünüyoruz” dedi. Türkiye’de sağlıkla ilgili göstergelerin büyük bir sıçrama yaptığını belirten Akdağ, “Örneğin 2006’da anne ölümleri yüz binde 28.5 iken, bu sene yüz binde 18.5’tir. Dünyanın hiçbir yerinde, çok iddialı söylüyorum hiçbir yerinde böyle bir ilerleme kaydedilmemiştir” diye konuştu. Akdağ, sağlıkta dönüşüm programını geliştirmeye devam ettiklerini aktardı. Acil sağlık hizmetlerinde sıçrama yaşandığını da ifade Bakan Akdağ, üniversite hastanelerindeki sistemi eleştirerek, buna “taşma sendromu’ adını verdiğini ifade etti. Bakan Akdağ şunları söyledi: “Şimdi biz bunu engellemek amacıyla tam günü getiriyoruz. YÖK ile görüşüyoruz. Tam günde de yine bir üniversite öğretim üyesinin hatırı sayılır bir geliri olmalıdır. Ancak bu özelde vatandaş tarafından değil, devlete yaptığı iş karşılığında devlet tarafından ödensin. Buradan benim öğretim üyelerini suçladığım gibi bir şey çıkarılmasın. Çünkü sistemde bir arıza var. YÖK ile anlaştığımız zaman Tam Gün’ü Meclis’e getireceğiz. Yoğun çalışmalarımız devam ediyor.” ANKARA / Cemil YÜZER

29.11.2008


 

Ardahan’da provokasyon: 6 yaralı

ARDAHAN'DA DTP’nin düzenlediği mitinge katılanlar ile Türk bayrağı açan çevredeki vatandaşlar arasında çıkan kavgada ilk belirlemelere göre 1’i polis 6 kişi yaralandı. Partisinin düzenleyeceği miting için Ardahan’a gelen DTP Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna, Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk, Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, Van milletvekilleri Özdal Üçer ve Fatma Kurtulan ilk olarak merkeze bağlı Hasköy’e giderek, 16 Kasımda güvenlik güçleriyle girdiği çatışmada etkisiz hale getirilen teröristin yakınlarına taziye ziyaretinde bulundu. Beraberindeki heyetle daha sonra partisince il merkezdeki Kongre Caddesi’nde düzenlenen miting alanına gelen Ayna, yaklaşık 200 kişi tarafından karşılandı. Bu sırada, çevrede Türk bayrakları açan vatandaşlar ise “Şehitler ölmez vatanda bölünmez”, “Kahrolsun PKK” şeklinde slogan attılar. Mitinge katılan DTP’liler ise Türk bayrağı açarak partileri aleyhine slogan atan vatandaşlara tepki gösterdiler. Taraflar arasında gerginliğin artması üzerine DTP Genel Başkan Yardımcısı Ayna, konuşmasını kısa tutmak zorunda kaldı. Mitingin sona ermesiyle de DTP’liler ile çevredeki vatandaşlar arasında taşlı, sopalı kavga çıktı. Ardahan Vali Vekili Ali Fuat Atik ve Emniyet Müdürü Kemal Sonunur, olay yerine gelerek tarafları sakinleştirmeye çalıştı. Olaylarda ilk belirlemelere göre 1’i polis 6 kişi yaralandı. Ardahan / aa

29.11.2008


 

Ergenekon şeması savcılıkta

“ERGENEKON” dâvâsının önceki günkü duruşmasında, Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) tarafından gönde-rilen ‘’Ergenekon konulu şemanın’’ açık şeklinin savcılıkça mahkemeye ulaştırıldığı bildirildi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde davanın önceki gün 20’ncisi gerçekleştirilen duruşmasında, savunmasına devam eden tutuklu sanıklardan Kuvva-i Milliye Derneği Genel Başkanı Bekir Öztürk, ‘’Ergenekon’’a ilişkin devam eden soruşturma kapsamında tutuklanan eski İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan’ın, 2001’de Tuncay Güney’in ilk ifadesini alan ve ‘’Ergenekon’’ soruşturmasını başlatan kişi olduğunu belirterek, Saçan’ın, süren soruşturmanın iddianamesinin hazırlanması beklenmeden tanık olarak dinlenmesini talep etti. Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, bir sanık avukatının ‘’mahkemenin reddine’’ yönelik talebine istinaden, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin ret kararı verdiğinin görüldüğünü belirtti. Başkan Şengün, MİT tarafından gönderilen ‘’Ergenekon konulu şemanın’’ açık şeklinin Cumhuriyet Savcılığınca mahkemeye ulaştırıldığını kaydetti. Başkan Şengün, bu evrakın mahkemece incelemeye alındığını bildirdi. Şengün, sanıklara ait ses dosyalarının bir kısmının DVD ortamına aktarıldığını ve talepte bulunanlara verilmekte olduğunu kaydetti. İstanbul / aa

29.11.2008


 

THY İstanbul-Elazığ uçağı Malatya’ya indi

Türk Hava Yollarının İstanbul-Elazığ seferini yapan uçağı, hava muhalefeti sebebiyle Malatya’ya indi. Alınan bilgiye göre, saat 09.50’de İstanbul’dan hareket etmesi gereken TK 672 sefer sayılı İstanbul-Elazığ uçağı, hava muhalefeti sebebiyle 50 dakika rötar yaptı. Rotarın ardından havalanan uçak, Elazığ Havaalanı’ndaki sis ve alçak yağmur sebebiyle piste inemedi. Uçak, Malatya Erhaç Havalanı’na indi. Uçaktaki yolcuların kara yoluyla Elazığ’a getirileceği bildirildi. Elazığ / aa

29.11.2008


 

Öğrenciler, bulundukları illerde oy kullansın

Anavatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cenk Tunçsiper, Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvurarak, üniversite öğrencilerinin, bulundukları illerde oy kullanabilmeleri için düzenleme yapılmasını istedi. Tunçsiper, yaptığı yazılı açıklamada, yüz binlerce üniversite öğrencisinin oy kullanma hakkı olmasına rağmen bu haklarını kullanamayacaklarını belirtti. Öğrenim hakkı Anayasal olarak ne kadar vazgeçilmez bir hak ise oy kullanma hakkının da o derece vazgeçilmez olduğunu ifade eden Tunçsiper, “Gençlerimizin en doğal siyasi haklarını kullanabilmeleri için mevcut yasalarda değişiklik yapmak pekala mümkündür. Öğrencilerin müracaatları halinde, seçmen kayıtlarının okudukları illere aktarılması çok zor bir uygulama değildir” dedi. Tunçsiper, üniversite öğrencilerinin bulundukları illerde oy kullanabilmelerinin sağlanması amacıyla YSK’ya başvurduklarını bildirdi. Ankara / aa

29.11.2008


 

Erdoğan’ın değişimi kaygı verici

Economİst dergisi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın çizgisindeki değişimi irdelediği yazısında, bu değişimi kaygı verici bulduğunu kaydetti.

Erdoğan’ın partisinin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmaktan kılpayı kurtulunca, soru “hangi Erdoğan’ın öne çıkacağında” düğümlendiğini dile getiren Economist, “İdeolojik davranmayan, pragmatist, cesur reformlarıyla 2005’te Avrupa Birliği’yle üyelik görüşmelerini başlatan Erdoğan mı? Yoksa, her işe karışan ve AKP’ye İslâmcı kökleri sebebiyle darbe vurmaya can atan askerleri, 2007’deki seçim zaferinin hemen ardından, türbanı üniversitelerde serbest bırakmaya çalışarak kışkırtan, dogmacı ve ani tepki gösteren Erdoğan mı?’’ diye sordu. Özellikle Güneydoğu’da tırmanan şiddet ve dünya ekonomisini sarsan küresel finansal kasırga sorunlarından ülkeyi korumak zorunda olduğu dikkate alındığında bu sorunun cevabının aciliyet kazandığını ifade eden Economist, ‘’Endişe verici ama görünen o ki, Erdoğan için yanıt b şıkkı’’ diye yazdı. Erdoğan’ın giderek daha otokratik ve gerçeklerden kopuk hale geldiğini savunan dergiye göre, parti içinde ve siyasî sistemde Erdoğan’ın karşısında güvenilir bir muhalefet bulunmaması da, Türkiye’nin durağan ve başıboş sürüklenmekte olan bir ülke görüntüsü vermesine sebep oluyor, özellikle de AB üyeliğinden uzaklara. Economist, Erdoğan’ın ‘’tuhaf’’ olarak nitelediği davranışlarına örnek olarak, son Washington ziyaretinde, “nükleer silâhlara sahip olanların, başkalarına nükleer silâhlara sahip olmayın, deme hakkı bulunmadığı” sözlerini ve ülke içinde de daha keskin bir milliyetçi söylem kullanmasını gösterdi. Derginin haberinde, ‘’Erdoğan ile sertlik yanlısı Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ arasında ‘Erdoğan’ın, ordunun nüfuzunu zayıflatacak reformları dondurması karşılığında, partisinin yeni bir kapatma dâvâsına hedef olmaması’ yolunda bir anlaşma yapıldığı söylentilerinin bulunduğu da aktarıldı. Yeni anayasa çalışmalarının askıda olduğunu, yargısız infazlar ve polis işkencesinin arttığını ve Erdoğan’ın uzun zamandır ateşli destekçisi olan liberal aydınlar ve Avrupa Komisyonu’nun homurdanmaya başladıklarını kaydeden Economist, ‘’Erdoğan’ın cevabı ise bazı başbakanlık muhabirlerinin akreditasyonlarını iptal etmek oldu. Bütün bunlar, Türkiye’nin AB’ye üyeliğini istemeyenlere cephane sağlıyor’’ değerlendirmesinde bulundu.

29.11.2008


 

“AKP, İNANDIRICILIĞINI KAYBETTİ”

Economİst, ayrıca Erdoğan’ın seçim başarılarında ekonomik istikrarın rolünün altını çiziyor. Ancak şimdi hem yabancı yatırımcıların çekilmekte olmalarının, büyümenin zayıflamasının ve cari açığın, ülkeyi, diğer gelişmekte olan piyasalara göre krize karşı daha savunmasız hale getirdiğine dikkat çekerek özetle şöyle devam ediyor: ‘’Erdoğan’ın destekçileri hükümetin ataletinde, yaklaşan yerel seçimlerin etkili olduğunda ısrarlı. IMF’yle bir anlaşma, seçim öncesi seçim yatırımlarını engelleyebilir. PKK terörünün tırmandığı bir ortamda, Kürtlere fazla iyi davranmak, milliyetçi muhalefeti güçlendirebilir. AKP Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt, ‘Seçimler geçtikten sonra eski Adalet ve Kalkınma Partisi’ni göreceksiniz’ diyor. Ama bu tür vaatler, inandırıcılığını yitirmeye başladı. Erdoğan güç kazanarak çıktığı 2007 seçimlerinden sonra kendisine oy vermeyenler de dahil olmak üzere bütün Türkleri kucaklama sözü vermişti. Ama şimdi bu seçmenleri de yabancılaştırmış görünüyor. Yolsuzluğun da saflarına bulaşmaya başladığı AKP, sandığa gömülen yorgun eski partilere benzemeye başlıyor.’’

29.11.2008


 

AB, Ersoy’un dâvâsını yakından takip ediyor

AB Komisyonu, şarkıcı Bülent Ersoy’un “bir televizyon programında söylediği sözler ile halkı askerlikten soğuttuğu” iddiasıyla 9 aydan 2,5 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılanmasını yakından izlediğini bildirdi. Avrupa Parlamentosu’nun Yunan Sosyalist Üyesi Maria Eleni Koppa’nın yazılı soru önergesini cevaplandıran AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarıyla garanti altına alınan temel özgürlüklere tam saygı gösterilmesi gerektiğini anlatarak, düşünce, vicdan ve inanç özgürlüğünün buna dahil olduğunu vurguladı. Rehn, “Bu konuyu Türk makamlarıyla temaslarımızda gündeme getiriyor ve gelişmeleri yakından takip ediyoruz” dedi. Brüksel / aa

29.11.2008


 

Türkiye’de hanehalkı borcu yüzde 24 arttı

Türkİye’de hanehalkı borcu 2008 yılı Eylül ayı itibarıyla 2007 yılı sonuna göre yüzde 24, faiz ödemeleri ise yüzde 19,8 artış gösterdi. Merkez Bankası tarafından hazırlanan ve yılda iki kez yayımlanan Finansal İstikrar Raporuna göre, hanehalkının geri ödeme gücünün bir göstergesi olan hanehalkı faiz ödemelerinin harcanabilir gelirine oranında 2007 yılına kıyasla önemli bir değişim gözlenmezken, hanehalkı toplam borcunun harcanabilir gelirine oranı 2007 yılına kıyasla artış göstererek, yüzde 22,6 olarak gerçekleşti. Seçilmiş ülkelerle karşılaştırıldığında, konut kredisi hariç hanehalkı yükümlülüğünün gayri safi yurt içi hasılaya (GSYH) oranının AB’ye yeni üye olan ülkelere yakın olduğu, buna karşın toplam yükümlülüğün GSYH’ye oranında halen AB’ye yeni üyeler de dahil birçok ülkeden düşük olduğu görüldü. Hanehalkı borcunun gelişimi türlerine göre incelendiğinde, 2007 yılı sonuna kıyasla 2008 yılı Eylül ayı itibarıyla konut kredilerinin yüzde 22,1, diğer kredilerin yüzde 35,3 oranında arttış kaydedildi. Ankara / aa

29.11.2008


 

Sav’ın dokunulmazlığının kaldırılması istendi

Elmadağ Cumhuriyet Savcılığı, Peygamberimiz Hz. Muhammed (asm) ile ilgili sözleri sebebiyle CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın dokunulmazlığının kaldırılmasını istedi. 17 Mayıs 2008 günü CHP’nin Elmadağ ilçe teşkilatlarını ziyaret eden CHP Genel Sekreteri Sav, CHP’li Elmadağ Belediye Başkanı Ömer Ağa Kurt’un odasında kendisine hacca gitme isteğini anlatan partili Mustafa Ünal ile hac ve Peypamberimiz hakkında söylediği sözler tepki çekmişti. ‘’Hac ve Peygamberimiz Hz. Muhammed (asm)” hakkındaki alaycı konuşmalarının basında yer alması üzerine yurdun değişik bölgelerinden pek çok vatandaş Sav hakkında suç duyurusunda bulundu. Sav hakkındaki suç duyurularını dikkate alan Elmadağ Savcılığı, medyada çıkan materyalleri de toplayarak müştekilerin ifadeleri doğrultusunda bir fezleke hazırladı. Savcılık, Sav’ın dokunulmazlığının kaldırılması talebini içeren fezlekeyi Meclis’e ulaştırılmak üzere Adalet Bakanlığı’na gönderdi. Hazırlanan fezlekede, ‘’Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama’’ ile suçlanan Önder Sav’ın halkın dini değerlerini aşağıladığı, bu sözlerinin kamu barışını bozmaya yönelik olduğu dile getirildi. Ankara / cihan

29.11.2008


 

Uçak kazasının 1. yılında acılar hâlâ taze

Isparta’nIn Keçiborlu ilçesi yakınlarında meydana gelen uçak kazasının üzerinden bir yıl geçmesine karşın, 7’si mürettebat 57 kişinin hayatını kaybettiği kazanın sebep olduğu acılar ilk günkü gibi tazeliğini koruyor. Kazazedelerin yakınlarının yanı sıra Türkiye’yi de yasa boğan kazanın üzerinden bir yıl geçtikten sonra, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, kazanın sebibine yönelik hazırladığı raporu tamamladı. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından açıklanan raporda, kaza nedeninin ‘’kontrollü uçuşta yere çarpma’’ olduğu bildirildi. Uzak kazasıyla ilgili raporun açıklanmasının ardından Isparta’da artık dava sürecinin başlaması bekleniyor. Kazanın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen kaybettikleri yakınlarının acısını ilk günkü gibi yaşayanlardan, kızı Ayşe Gözen Polat’ı yitiren Mesut Polat, her olayda acılarının yeniden tazelendiğini söyledi. Kazaya ilişkin raporun geç açıklandığından yakınan Mesut Polat, şimdiye kadar davanın açılması gerektiğini savundu. İspanya’da meydana gelen uçak kazasında hükümetin kazazedelere sahip çıktığını belirten Polat, ‘’Burada ise bizimle ilgili hiç bir şey yapılmadı’’ dedi. Isparta / aa

29.11.2008


 

Meteoroloji: Yağışlar mevsim normallerinde

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürü Mehmet Çağlar, bu kış mevsim normallerinde yağış beklediklerini söyledi. Kış ayları mevsimsel tahmin raporu hakkında bilgi veren Çağlar, Kasım ayının özellikle ikinci yarısında yoğun yağış alındığını ve bu durumun devam edeceğini belirtti. Aralık ayında yağışların mevsim normalleri civarında olacağını kaydeden Çağlar, şöyle devam etti: ‘’Türkiye’nin uzun yıllar ortalaması var. 30 yıllık ortalaması... Buna göre 12 ayda ortalama 635 kilogram/metreküp yağış alıyor. Bazı aylarda fazla, bazı aylarda düşük. Bu kapsamda Aralık ayında mevsim normallerinde yağış bekliyoruz. Şubat ayına baktığımızda, Doğu Karadeniz’de çok az bir miktar mevsim normallerinin altında, uzun yılların ortalamasının ise yüzde 5 gibi altında bekliyoruz. Ancak diğer yerlerde normal seviyelerde bekliyoruz. Ocak ayında yağışlar mevsim normalleri civarında. Aralık, Ocak ve Şubat aylarında, yani kış aylarında normal bir yağış sisteminin devam edeceği tahmininden hareketle meteorolojik şartların normal değerlerde devam etmesini bekliyoruz.

29.11.2008


 

Yozgat ve Sivas’a mevsimin ilk karı yağdı

Yozgat ve Sivas’a mevsimin ilk karı yağdı. Yozgat’ta sabah işine gitmek üzere sokağa çıkanlar, beyaz örtü ile karşılaştı. Özellikle anaokulu ve ilköğretim öğrencileri okullarına giderken, eldivenlerini giyerek, kar topu oynadı. Son günlerde sağanak yağışın ve sisin etkili olduğu Sivas’ta, sabah saatlerinden itibaren kar yağışı etkili oldu. Kar, yüksek kesimlerde zemini kaplarken, şehir merkezinde düştüğü andan itibaren eridi. Mevsimin ilk kar yağışı çocukları çok sevindirdi. Sabah saatlerinde okula giden çocuklar, kar topu oynayarak karın tadını çıkardı. Yozgat-Sivas / aa

29.11.2008


 

Bolu Dağı’na kar yağıyor

D-100 kara yolunun Bolu dağı mevkinde kar yağışı başladı. D-100 kara yolunun Bolu Dağı ve Bolu dağı Tüneli viyadükleri kesiminde kar yağışı başladı. Kara yolları ekipleri güzergâhta hazır bir şekilde bekliyor. Trafik ekipleri sürücülerden etkili olan kar yağışı ve buzlanmaya karşı dikkatli olmalarını isterken, araçlarında da çekme halatı ve takoz bulundurmaları gerektiğini bildirdi. Bolu / aa

29.11.2008


 

KURBANLIKLAR SATIŞTA

Kurban Bayramı yaklaşırken, İstanbul’un çeşitli semtlerinde kurulan satış alanlarına kurbanlıkların getirilmesine başlandı. Yurdun dört bir köşesinden İstanbul’a TIR’larla ve kamyonlarla getirilerek belediyeler tarafından kurulan hayvan pazarlarına sahipleri tarafından indirilen büyükbaş kurbanlıklar, sahiplerine zor anlar yaşattı. Bayburt’tan gelen Ahmet Demir, kurbanlık fiyatlarının ise 2 bin YTL ile 4 bin YTL arasında değiştiğini bildirdi. İstanbul / aa

29.11.2008


 

Trafikte bayram uyarısı

Son 5 yılda Kurban Bayramlarında meydana gelen 5 bin 139 trafik kazasında 352 kişi öldü, 10 bin 483 kişi yaralandı. Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre, 2004-2007 yılları arasında Kurban Bayramlarında Türkiye geneli polis sorumluluk bölgesinde, 265’İ ölümlü, 4 bin 874’ü yaralamalı olmak üzere 5 bin 139 trafik kazası meydana geldi.

Emnİyet yetkilileri, yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde uzun yola çıkacak sürücüleri uyararak yorgun ve uykusuz direksiyon başına geçmemelerini, aşırı hızdan kaçınmalarını istedi. Önceki yıllarda meydana gelen kazaların sebepleri incelediğinde, kazaların genel olarak uykusuz ve yorgun araç kullanan sürücülerden kaynaklandığını ifade eden yetkililer, bu şekilde yola çıkan sürücülerin bölge trafik istasyonlarında istirahat edebileceklerini kaydetti. Sürücülerin yolda acele etmemelerini, arefe ve bayramın son günü gibi trafiğin yoğun olduğu günlerde yola çıkmamalarını tavsiye eden yetkililer, araçların kış bakımlarının yaptırılması gerektiğini de vurguladı. Yetkililer, yola çıkmadan önce lastiklerin kontrol edilmesi, kış şartlarına uygun lastik tercih edilmesi, aracın ısıtma, fren gibi donanımlarının gözden geçirilmesinin gerekliliğine işaret etti. Yetkililer, Kurban Bayramı süresince özellikle şehirler arası yollarda trafik denetimini arttıracaklarını belirttiler.

SON 5 YILDA 352 KİŞİ ÖLDÜ

Son 5 yılda Kurban Bayramlarında meydana gelen 5 bin 139 trafik kazasında 352 kişi öldü, 10 bin 483 kişi yaralandı. Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre, 2004-2007 yılları arasında Kurban Bayramlarında Türkiye geneli polis sorumluluk bölgesinde, 265’i ölümlü, 4 bin 874’ü yaralamalı olmak üzere 5 bin 139 trafik kazası meydana geldi. Bu kazalarda 352 kişi vefat etti, 10 bin 483 kişi yaralandı.

29.11.2008


 

‘Huzur’a katkıda bulunun

SULTANAHMET Camii eski imamlarından Kurra Hafızı Rahmetli Gönenli Mehmet Efendi’nin adına kurulan huzurevinin kaba inşaatı tamamlandı.

Gönenli Mehmet Efendi İlim ve Hizmet Vakfı Kurucular Kurulu Üyesi Süleyman Gülteki, huzurevi kurma düşüncesinin nasıl ortaya çıktığını şöyle anlattı: “Yaşlı bir kadının kendinden yardım istemesi üzerine Gönenli Hocamız, ‘Keşke bir mekânımız olsa da ne kadar atılmış, istenmeyen annecikler, babacıklar varsa hepsini orada barındırabilsem, hatta çorbalarını kendi elimle içirebilsem…’ sözünden hareketle hocamızın bu arzusunu bir vasiyet olarak kabul eden vakfımız bu amacı gerçekleştirmek için bir huzurevi inşa etmeye karar verdi.” Süleyman Gülteki, huzurevi yapmak için yer arayışını sürdürürken Silivri’de Akçil Kardeşler’in (İlyas ve Nazif Akçil) seneler önce huzurevi yapılmak kaydıyla arsalarını bağışladıklarını fakat huzurevi yapılamadığını öğrendiklerini belirterek şöyle devam etti: “İkisi de engelli olan bu iki kardeş arsalarını bir protokolle belediyeye bağışlamışlar. Belediye de bir protokolle huzurevi yapılması şartıyla arsayı vakfımıza tahsis etti. Gerekli görüşmeler yapıldıktan sonra 2006 yılı Ağustos ayında Gönenli Mehmet Efendi İlim ve Hizmet Vakfı Akçil Kardeşler Silivri Huzurevi’nin temelleri atıldı.”

Süleyman Gülteki, 170 yatak kapasiteli huzur ve bakım evinde 72 kişilik bakım merkezi bulunacağını bu bölümde felçli, yatağa bağımlı kendi ihtiyaçlarını karşılayamayan hasta yaşlıların kalacağını söyledi.

170 kişi kapasiteli huzur ve bakımevinin tam kapasite hizmete girdiğinde 60 kişilik bir personel kadrosuyla yaşlılara hizmet vereceğini dile getiren Gülteki, hayırseverleri kaba inşaatı biten huzur ve bakımevi için aynî ve nakdî yardımda bulunmaya çağırdı.

Gülteki’nin verdiği bilgiye göre huzur ve bakımevinde, ihtiyaç duyulan eksiklikler şöyle: “Tıbbî ve medikal malzemeler, hasta yatakları, odalarda yer döşemesi için malzeme, banyo ve WC’ler ile kesimhane için fayans ve diğer malzemeler. Bazı odalar için kapı ve pencere, bilgi işlem merkezi için bilgisayar, vb. teknik ekipmanlar, büro malzemeleri ve kırtasiye araç gereçleri, yemekhane için mutfak ekipmanları, sanayi tipi çamaşır makinaları, sanayi tipi süpürgeler, konferans salonu için koltuk ve ses düzeneği.” Hayırseverlerin vakfa bu malzemeleri verebilecekleri gibi ihtiyaçların karşılanması için nakdî yardımda da bulunabileceklerini ifade eden Gülteki, huzurevinin tefrişatı için İstanbul Valiliği İl Dernekler Müdürlüğü’nden para toplama yetkisi aldıklarını belirterek şunları söyledi: “Hayırseverlerimiz Garanti Bankası Elmadağ Şubesi 6298036 nolu hesaba, Albaraka Türk Fatih Şubesi 597695-1 nolu hesaba ve Finans Bank Etiler Şubesi 18550619 nolu hesaba hiçbir masraf ödemeden bağışta bulunabilir. Daha detaylı bilgi almak isteyenler Vakfa (0212) 631 02 99 Nolu telefondan ulaşabilirler. Ayrıca vakfın www.gmev.org.tr internet adresi de ziyaret edilebileceği gibi merak ettikleri soruları [email protected] mail adresine de yazabilirler. Vakfın açık adresi ise şöyle: Akşemseddin Cd. Battal Gazi Sk. Başak Apt. No: 111 D: 4 Hırka-i Şerif/Fatih”

BURADA YAŞLILAR KENDİLERİNİ

EVLERİNDE GİBİ HİSSEDECEK

Huzur ve bakımevinde yaşlı insanların kendilerini evlerindeki gibi huzurlu hissetmeleri için her şeyin düşünüldüğünü ifade eden Süleyman Gülteki, huzurevinin Gönenli Vakfı’nın iktisadî bir teşekkülü olarak işletileceğini, Silivri Belediyesi, Sosyal Hizmetler Müdürlüğü ve vakfın belirli sayıda kontenjanı bulunduğunu bunun dışındaki yaşlıların ücretli olarak barındırılacağını kaydetti. Gülteki, huzur ve bakımevinde yaşlılara yönelik doktor hizmeti, 24 saat hemşire, profesyonel yaşlı bakıcıları, gün içinde uzman psikolog desteği, fizyoterapi ve rehabilitasyon hizmeti ile birlikte 24 saat ambulans hizmetinin verileceğini kaydetti. Huzurevi’nin teknik detayları ise şöyle: Bina yaklaşık 1200 m² temel üzerine oturuyor. Bodrum, giriş ve üstü 4 kat olarak inşa edildi. Bodrum katında kesimhane, mutfak, çamaşırhane, hobi alanları bulunuyor. Giriş ve üstündeki 3 kat huzur ve bakımevi sakinlerinin ihtiyaçlarına ayrılmış, 4 kat konferans salonu, misafirhane ve teras olarak düzenlenmiş durumda. Yaşlılara günde 3 öğün ana yemek, iki öğün de ara yemek verilecek. Odaları çoğunlukla 2 kişi olarak planlanmış. Bütün odalar banyolu. “U” planlı olan bina yeşili, yapısı, sakinliği, deniz manzarasıyla insanı rahatlatan bir çevrede bulunuyor. Kaba inşaatı biten binanın ince işleriyle birlikte eksikleri en kısa zamanda tamamlanarak işletmeye açılması hedefleniyor.

GÖNENLİ, RİSÂLE-İ NUR DOSTUYDU

Rahmetli Gönenli Mehmet Efendi Denizli hapsinde Üstad Bediüzzaman Said Nursî ile birlikte bulundu. Üstad’ın “Biz Kur’ân’ın mânâsına çalışıyoruz. Gönenli Mehmet Efendi ise lâfzına çalışıyor. Onun talebelerini kendi talebelerim gibi Nur talebesi kabul ediyorum” dediği rivayet edilir. Gönenli Hoca, İstanbul camilerinde verdiği vaazlarla tanınan Risâle-i Nurlara dost bir insandı. 1991 yılında vefat etti. Vefatından sonra sevenleri tarafından 1995 yılının Ağustosunda Gönenli Mehmet Efendi İlim ve Hizmet Vakfı onun ideallerini yaşatmak için kuruldu. Gönenli Mehmet Efendi’nin hayatı ve kişiliğini tanıtmak ve yaşatmak amacıyla bir araya gelen 19 kişinin kurduğu vakıf, halen Zeynep F. Kurtulmuş Başkanlığında hizmetlerini devam ettiriyor. Vakfın, idare ve temsil yetkisini içeren icra organını teşkil eden Vakıf Mütevelli Heyetinin tamamı hanımlardan oluşmakta. Vakıf, hafızlık müessesesinin yaşatılması için Kur’ân okuma ve hafızlık yarışmaları düzenliyor. Öğrencilere burslar ve ödüller veriyor. İmkânları dahilinde, ihtiyaç bildiren kişi ve kuruluşlara nakdî ve aynî yardımda bulunuyor. Sosyal ve kültürel amaçlı yurt içi ve yurt dışı geziler düzenliyor.

MUSTAFA GÖKMEN / İSTANBUL

29.11.2008


 

SOHBETLERİ KİTAP HALİNE GETİRİLDİ

VAKIF Gönenli Mehmet Efendi’nin sohbetlerinin derlendiği iki cildi tamamlanan “Sohbetler” kitaplarını yayınlamış. Bunun yanında hayat ve hatıralarının yer aldığı “Gönenli Mehmet Efendi” ve yine Hoca Efendi’nin tavsiye ettiği “Evrad ve Tesbihat” kitabı da vakfın neşri-yatları arasında. Vakıf bu kitapları bastırıp, satışını gerçekleştiriyor. Kitapların gelirleri vakıf hizmetleri için önemli bir kaynak oluşturuyor. Kitaplardan edinmek isteyenler vakfa (0212) 631 02 99 Nolu telefondan ulaşabilecekleri gibi vakfın www.gmev.org.tr internet adresi de ziyaret edip detaylı bilgi edinebilirler.

29.11.2008


 

SiZ DE HUZUREViNDE BiR ODAYA iSMiNiZi VERMEK iSTEMEZ MiSiNiZ?

GÖNENLİ Vakfı, Silivri İlçesi Cumhuriyet Mahallesi Recep Yazıcıoğlu Caddesinde bulunan huzurevi inşaatını tamamen hayırseverlerin maddî ve aynî yardımlarıyla yapıyor. Vakıf bu huzurevinde aynı zamanda hayırseverlere adlarını yaşatma imkânı da sunuyor. Bir oda yaptırma fiyatı 25.000 YTL. Bir oda tefriş etme fiyatı ise 15.000 YTL. Konu hakkında detaylı bilgi vakıf merkezinden edinilebilir. Bugüne kadar 15 kişi oda yaptırmak için taahhütte bulunmuş durumda.

29.11.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
Ufo ısıtıcılar, infrared ısıtıcı, kumtel ısıtıcılar.
GAZETE 1.SAYFA

Bütün haberler

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır