"Gerçekten" haber verir 08 Aralık 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Haberler

 

İhracatı komşularımız kurtaracak

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, yaşanan global kriz ortamında ihracatçılarla beraber, iki kat fazla çalışacaklarını söyledi. Tüzmen, kriz sebebiyle ihracatta daralmalar yaşanmasına rağmen komşu ülkelerle ihracat artışının sürdüğünü belirtti.

İhracatı, Müslüman komşular kurtaracak

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, kriz sebebiyle ihracatta daralmalar yaşanmasına rağmen komşu ülkelerde ihracat artışının sürdüğünü belirtti. Bakan Tüzmen, ekonomide yaşanan gelişmelerle ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, yaşanan global krizin Türkiye’yi de etkilediğini ve etkilemeye devam ettiğini belirtti. Yaşanan global kriz ortamında ihracatçılarla beraber, iki kat fazla çalışacaklarını söyleyen önümüzdeki aylarda başta Orta Doğu, Afrika, Orta Asya Türk cumhuriyetleri olmak üzere komşu ve çevre ülkelerde pazar genişletme çalışmalarına hız vereceklerini ifade etti. Kriz sebebiyle ihracatta daralmalar yaşanmasına rağmen komşu ülkelerde ihracat artışının sürdüğünü belirten Bakan Tüzmen, görüşlerini şöyle açıkladı: ‘’Dünyada yaşanan kriz ihracatımızda da sıkıntılar yaratıyor. Ancak global krizden daha az etkilenmesi beklenen komşu ve çevre ülkelerde ihracatımız daha az sıkıntı yaşıyor. Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir, Irak, Libya, Suriye gibi ülkelere ihracat artışımız sürüyor. Global krizin kendisini daha fazla hissettirdiği Ekim-Kasım aylarında geçen yılın aynı aylarına göre Birleşik Arap Emirliği’ne ihracatımız yüzde 25, Cezayir’e yüzde 44, Irak’a yüzde 56, Libya’ya yüzde 30, Suriye’ye yüzde 63 artmış durumda. Petrol fiyatlarındaki düşüş özellikle petrol üreticisi ülkelerle ticaretimizi olumsuz etkileyebilir. Ama etkinin fazla olmaması için çalışmalarımızı yoğunlaştırıyoruz.’’

08.12.2008


 

BARIŞ, HUZUR VE KARDEŞLİK GETİRSİN

Cumhurbaşkanı Gül bayram mesajında farklılıklarımızın zenginlik olduğunu vurgularken, TBMM Başkanı Köksal Toptan, ‘’Kurban Bayramının, çatışma kültürünün hakim olduğu dünyamızda evrensel barışa, esenliğe ve huzura vesile olması ortak dileğimizdir’’ dedi. Başbakan Erdoğan da mesajında, toplumları yakınlaştıracak, medeniyetleri kaynaştıracak, ön yargıları kıracak, mesafeleri giderecek bir iklime insanlığın bugün her zamankinden daha çok ihtiyacının bulunduğunu söyledi.

DAYANIŞMA RUHU BUGÜNLERDE HAYAT BULUR

DP Genel Başkanı Soylu da bayram mesajında, kurbanın mânâsının Allah'a yakınlaşmak olduğunu vurgularken TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ise bayramların kardeşlik, hoşgörü ve huzur getirmesi dileğinde bulundu. Hak-İş Genel Başkanı Uslu da, bayramların dayanışmayı hatırlatan günler olduğunu belirterek, ‘’diyalog, uzlaşı ve hoşgörü niyetlerinin hayata geçi-rilmesinin tam zamanıdır’’ dedi.

GÜL: FARKLILIKLAR ZENGİNLİĞİMİZ

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, Türkiye’nin geldiği seviyeyi milletin itinayla koruduğu kardeşliğinin, birlik ve beraberliğinin bir eseri olarak gördüğünü belirtti. Türkiye’nin farklılıkları zenginlik kabul eden, barış, sevgi, hoşgörü ve kardeşlik gibi değerlerle yoğrulmuş köklü bir medeniyetin temsilcisi olduğuna işaret eden Gül, Türkiye’de yaşayan herkesin, eşit vatandaşlar olarak, ülkenin sadece geçmişine değil, geleceğine de ortak olduğunu vurguladı. Gül, “Türkiye’nin geleceği için ön yargılardan kurtularak, toplumumuzu birleştiren unsurların, müşterek noktalarımızın öne çıkarılması gerekmektedir” dedi.

TOPTAN: BAYRAM HUZURA VESİLE OLSUN

TBMM Başkanı Köksal Toptan ise mesajında, ‘’Millet olarak Kurban Bayramı’na ulaşmanın sevinci ve huzurunu hep birlikte yaşıyoruz’’ diyerek, sevginin, kardeşliğin ve hoşgörünün ifadesi olan bayramların, umutları canlandıran, toplumsal barışı güçlendiren, birlik, beraberlik, yardımlaşma ve dayanışma duygularını pekiştiren özel günler olduğunu vurguladı. Köksal Toptan, Kurban Bayramı’nın da anlamına uygun bir hoşgörü ve barış ortamı içerisinde geçirilmesini diledi. Türkiye’nin birlik ve beraberlik içerisinde üstesinden gelemeyeceği sorun olmdığnı belirten Toptan, şunları kaydetti: “Yeter ki umutlarımızı diri tutalım, hep yaşatalım. Umut, yetişen genç nüfusumuzda, zengin potansiyelimizdedir. Bu güzel ülkede farklılıklarımızı zenginlik olarak görüyor, barış, hoşgörü ve kardeşlik içerisinde yaşıyoruz. Sayısız güzelliklerin yaşandığı Kurban Bayramı’nı böylesine bir anlayışın pekişmesi için fırsat olarak görmeliyiz.”

ERDOĞAN: BAYRAM YAKINLAŞTIRIR

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da mesajında bayramın, Türk milleti, İslâm âlemi ve insanlık için barış, huzur ve refaha vesile olmasını diledi. Erdoğan şunları söyledi: ‘’Toplumsal huzur ve barışımızı, siyasi ve ekonomik istikrarımızı bundan sonra da özenle korumak, daha da güçlendirmek mecburiyetindeyiz. Şüphesiz, aramızdaki sevgi ve dostluğu, dayanışma ve yardımlaşmayı muhafaza ettiğimiz sürece toplumsal dokumuz bozulmadan dimdik ayakta kalacaktır yoksulluk, terör ve şiddet gibi tüm insanlığı yakından ilgilendiren sorunlar acil çözüm bekliyor. Toplumları yakınlaştıracak, medeniyetleri kaynaştıracak, ön yargıları kıracak, mesafeleri giderecek bir iklime insanlığın bugün her zamankinden daha çok ihtiyacı var.’’

BAYKAL: GELİN CANLAR BİR OLALIM

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ise toprak bütünlüğünün, ulusal birliğin ve laik cumhuriyetin tehdit altında olmadığı bayramlar umut ettiğini bildirdi. Baykal, mesajında “Bir umudum var, herkesin aş, iş sahibi olduğu, din istismarcılarının tuzağına düşmeden yardımlaştığı, kimliğini şeref gibi taşıdığı, kardeşçe kucaklaştığı bayramlarda buluşacağız. O nedenle Kurban Bayramınızı kutlarken diyorum ki gelin canlar bir olalım, el ele verelim, dargınlıkları kırgınlıkları bir kenara koyarak barış, dostluk, dayanışma ve kardeşlik duygularıyla kucaklaşalım”

BAHÇELİ: MANEVÎ DÜZENLEYİCİ SİSTEM

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, mesajınde, Türkiye’nin var olmasının maddî gerekleri olduğu kadar, manevî taraflarının da olduğunu belirtti. Bahçeli, “Bayramlarımızın ülkemizin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine tüm Türk vatandaşlarımızın aynı his ve davranışlarla kutsal bir ibadeti aynı zamanda yapmasına neden olan manevi düzenleyici bir sistemdir’’ dedi.

TÜRK: BAYRAMLAR ÖZEL GÜNLERDİR

Demokratik Toplum Partisi Genel Başkanı Ahmet Türk ise, bayramların, ‘’kadim geleneklerimizde barış ve kardeşliğin, dayanışma ve yardımlaşmanın, hoşgörü ve kapsayıcılığın ön plana çıktığı özel günler olduğunu’’ bildirdi.

SOYLU: BAYRAM HUZUR GETİRSİN

Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman Soylu ise meajında,”Sosyal ve yardımlaşmanın öne çıktığı fakr-u zaruret içinde olanların öncelendiği, ekonominin canlandığı, Kurban ibadetinden ikram etmek için kimsenin dininin, renginin, dilinin sorgulanmadığı günlerin milletimize, İslâm âlemine ve insanlığa barış, huzur ve esenlik getirmesini temenni ederim” dedi.

BARDAKOĞLU: EN BÜYÜK SERMAYE SEVGİMİZ

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, ‘’Kurban Bayramı bizlere elimizdeki malın ve gönlümüzdeki sevginin paylaştıkça çoğalacağını, kestiğimiz kurbanların et veya kanının değil, bizim takvamızın, dindarlık bilinç ve duyarlılığımızın Allah’a ulaşacağını öğretir. Bu bayramda, birey olarak Allah’a karşı olan sorumlulukları yerine getirirken, diğer insanların üzerimizde haklarının olduğunu da fark ederiz. Toplum halinde yaşadığımızı ve birbirimize muhtaç olduğumuzu, en büyük sermayemizin yüreğimizdeki sevgi, en büyük gücümüzün birlik ve beraberliğimiz olduğunu, bekamız için aile bağlarımızın ne kadar önemli olduğunu derinden hissederiz bayram günlerinde.’’

USLU: HOŞGÖRÜ ZAMANI

Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Salim Uslu, bayramların dayanışmayı hatırlatan günler olduğunu belirterek, ‘’Bu açıdan millî ve dinî hassasiyetlerin doruğa ulaştığı gün ve dönemlerde diyalog, uzlaşı ve hoşgörü niyetlerinin hayata geçirilmesinin tam zamanıdır’’ dedi.

08.12.2008


 

Türkiye, AB’nin insan kaynağı

Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Üyesi Joel Hasse Ferreira, çok yetkin bir insan kaynağı oluşturan Türk çalışanların serbest dolaşımının kısıtlanamayacağını belirterek, “AB ortak piyasasının güçlenmesi için Türkiye’nin AB’ye tam entegrasyonu büyük önem taşıyor’’ dedi.

TÜRKİYE-AB Karma Parlamento Komisyonu Üyesi Joel Hasse Ferreira, çok yetkin bir insan kaynağı oluşturan Türk çalışanların serbest dolaşımının kısıtlanamayacağını belirterek, ‘’AB ortak piyasasının güçlenmesi için Türkiye’nin AB’ye tam entegrasyonu büyük önem taşıyor’’ dedi. Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi ve Instytut Wschondi işbirliğiyle Polonya’nın Sopot şehrinde düzenlenen ‘’1. Avrupa-Türkiye Forumu’’nun ikinci gününde gerçekleştirilen ‘’Avrupa Ortak Pazarı ve Türkiye’nin Ekonomik Potansiyeli’’ konulu oturumda konuşan Ferreira, AB ülkelerindeki şirketlerin Türkiye’deki doğrudan yatırımlarının, entegrasyonun gelişmesinde önemli rol oynadığını kaydetti. Avrupa ekonomisinin işleyebilmesi için Türkiye’deki çalışanlara ihtiyaç duyduğunu söyleyen Ferreira, ‘’Avrupa’nın birçok lideri, maalesef Türkiye ile entegrasyon sürecinin temellerini anlamıyor. Bu meselenin açığa kavuşturulması lâzım. Örneğin Türk çalışanlar olmasa, Fransa’nın iç ekonomisi donacaktır diyebiliriz’’ diye konuştu.

Ferreira, siyasetçilerin vizyonlarını genişletmesinin büyük önem taşıdığını vurgulayarak, AB’nin sadece ortak piyasa anlamına gelmediğini, sosyal bir dayanışma yönü bulunduğunu ifade etti. AB’nin başka ülkelerden gelecek çalışanlara ihtiyacı bulunduğunu dile getiren Ferreira, şöyle konuştu: ‘’Türkler’in bu iş piyasasında bulunması, herkes tarafından kabul edilmiştir. Bunun sebebi nedir? Birincisi, Türk çalışanların çoğu, diğer ülkelerdekilere göre profesyonel açıdan çok daha iyi hazırlanmış ve daha yetkindir. Diğer yandan, AB ülkelerinde okuyan çok sayıda Türk öğrenci bulunmaktadır. AB’nin yeni mezunlara, uzmanlara, yöneticilere ihtiyacı var. Bazı insanlar Avrupa ülkelerinde önemli büyük firmaların başında yabancı çalışan olmasına çok şaşırıyorlar. Bu, artık alışılagelmiş bir durumdur ve bunda şaşılacak bir şey yoktur. Türkiye, AB pazarında varlığını göstermek istiyor. Bunu sadece güvenlik alanında değil, iş gücü piyasasında da gerçekleştirmek istiyor. Türkiye’nin entegrasyonu için ciddî bir desteğe ihtiyacımız var. AB sürekli kendisini güçlendirmek istiyorsa, burada Türk çalışanların katkısı çok önemlidir.’’

AB’nin genişleme sürecinde iyi bir strateji yanında sağlam bir işbirliğine ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Ferreira, burada ticaret odaları gibi büyük kuruluşların desteğine ihtiyaç duyulduğunu, bu tür kuruluşların Türkiye’nin AB üyeliğini destekleyebileceğini aktardı. Ferreira, ‘’Bu süreç sonucunda AB piyasası çok gelişecektir. Türk çalışanların serbest dolaşabilmelerine çok ihtiyacımız var. Ortak bir piyasa oluşturulması için teşvike ihtiyaç var. Çok yetkin bir insan kaynağı oluşturan Türk çalışanların serbest dolaşımı kısıtlanamaz. Bu şartların kolaylaştırılması lazım. AB ortak piyasasının güçlenmesi için Türkiye’nin AB’ye tam entegrasyonu büyük önem taşıyor’’ diye konuştu.

08.12.2008


 

Dışişleri Bakanı Babacan Meksika’ya gidecek

DIŞİŞLERİ Bakanı Ali Babacan, 10-12 Aralıkta Meksika’ya resmî ziyarette bulunacak.

Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Babacan’ın ziyaretinin Türkiye’den Meksika’ya Dışişleri Bakanı düzeyindeki ilk ziyaret olma özelliği taşıyacağı belirtildi. 2008’de Türkiye ve Meksika arasında diplomatik ilişkilerin kuruluşunun 80. yıl dönümünün kutlandığının vurgulandığı açıklamada, Babacan’ın ziyaretinin 80. yıldönümü vesilesiyle Meksika ile ilişkilere yeni bir ivme kazandırılması amacıyla planlandığı kaydedildi. Babacan’ın programı kapsamında, TOBB ve DEİK ile Meksika Dış Ticaret, Yatırım ve Teknoloji İş adamları Konseyi (COMCE) arasında işbirliği protokolleri imzalanarak, Türkiye-Meksika İş Konseyi’nin kurulacağı bildirildi. Açıklamada şunlar kaydedildi: “Ziyaret sırasında, Türkiye ile Meksika’nın ikili gündemindeki konuların yanı sıra ülkemizin ‘Latin Amerika ve Karayipler Eylem Planı’ çerçevesinde bölgesel konular ve ayrıca iki ülkenin aynı dönem için seçildikleri BM Güvenlik Konseyinde işbirliği gibi uluslararası konularda görüş alışverişinde bulunulacaktır.”

08.12.2008


 

Edirne’deki, Yabancılar Barınmaevinde yangın

EDİRNE'DE, Tunca Yabancılar Barınmaevinde çıkan yangında, dumandan etkilenen 12 kişi hastaneye kaldırıldı.

Edinilen bilgiye göre, Edirne Emniyet Müdürlüğüne ait Yeniimaret Mahallesi’ndeki, kaçakların tutulduğu Tunca Yabancılar Barınmaevinde, erkeklerin kaldığı binada henüz belirlenemeyen sebeple yangın çıktı. İtfaiye ekiplerince yangına kısa sürede müdahale edilirken, dumandan etkilenen 12 yabancı uyruklu kişi hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Yangının çıktığı binadaki çok sayıda kaçak ise polisin gözetiminde güçlükle dışarıya çıkarılarak, başka bir binaya nakledildi. Olay yerine gelerek bilgi alan Edirne Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, yaptığı açıklamada, 173 kaçağın tutulduğunu barınmaevindeki yangının çıkış sebebinin araştırıldığını söyledi.

08.12.2008


 

Diyarbakır’da ulaşıma sis engeli

DİYARBAKIR'DA, yoğun sis sebebiyle 5 gündür hava ulaşımında aksamalar yaşanıyor.

Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Diyarbakır Müdürlüğü yetkilileri, şehirde 5 gündür akşam saatlerinde başlayan sisin ertesi günün öğlen saatlerine kadar etkisini sürdürdüğünü belirterek, yoğun sis sebebiyle Diyarbakır’dan sabah ve akşam yapılması gereken uçak seferlerinde aksamalar olduğunu söylediler. Yetkililer, önceki akşam karşılıklı olarak yapılması gereken Onur Hava Yolları’nın Diyarbakır-İstanbul, Türk Hava Yolları’nın (THY) Diyarbakır-Ankara ve Diyarbakır-İstanbul seferlerinin sis sebebiyle iptal edildiğini bildirdi. Dün Onur Hava Yollarının saat 06.45’te, Türk Hava Yolları’nın ise saat 07.15’te yapılması gereken İstanbul-Diyarbakır uçak seferleri, Diyarbakır’daki sis nedeniyle rötarlı yapıldı.

08.12.2008


 

Anayasa’da orman affı yok

ORMAN Genel Müdürü Osman Kahveci, yerel seçimler sebebiyle af olabilir beklentisi içinde olan vatandaşları orman alanlarına tecavüz etmemeleri konusunda uyararak, affın mümkün olmadığını belirtti.

Orman Genel Müdürü Osman Kahveci, yaptığı açıklamada, yerel seçimler sebebiyle af olabilir beklentisi içinde olan bazı kişilerin orman alanlarına tecavüz edebileceğini belirterek, buna kesinlikle izin vermeyeceklerini söyledi. ‘’Yerel seçim nedeniyle af olabilir beklentisi içinde olan vatandaşlarımız kesinlikle orman alanlarına tecavüz etmesinler. Vatandaşlarımız böyle bir yanlış yapmasınlar bedeli ağır olur’’ diyen Kahveci, Anayasa’da orman affı bulunmadığını, orman affı çıkabilme şansının da olmadığını belirtti.

08.12.2008


 

Şırnak’ta 2 terörist etkisiz hâle getirildi

ŞIRNAK'tA 2 terörist ölü olarak ele geçirildi. Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan terörle mücadeleye ilişkin duyuruya göre, Şırnak’ın Merkez ilçesi dağlık arazi kesiminde önceki gün çıkan çatışmada, 2 terörist etkisiz hale getirildi.

Teröristlerle birlikte, 2 adet Kaleşnikof piyade tüfeği, 1 adet Kannas keskin nişancı tüfeği, bu silâhlara ait bin 140 fişek, 2 adet telsiz, toplam 2 ton 210 kilogram muhtelif gıda malzemesi ve muhtelif hayat malzemesi bulundu.

08.12.2008


 

Erdoğan, ekonomiden sorumlu bakanlarla görüştü

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, ekonomiden sorumlu bakanlarla Dolmabahçe’deki ofisinde biraraya geldi.

Başbakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile babası Ahmet Erdoğan ve kayınpederi Cemal Gülbaran’ın mezarlarını ziyaretinin ardından, Dolmabahçe’deki ofisine geçti. Erdoğan burada, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, Devlet Bakanları Mehmet Şimşek ve Kürşad Tüzmen, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan ile bir araya geldi. Başbakanlık Ofisi’nde saat 14.00’te başlayan ve ‘’Ekonomi Değerlendirme Toplantısı’’ olarak nitelendirilebilecek toplantıda, son ekonomik gelişmelerin değerlendirildiği öğrenildi.

08.12.2008


 

Bayrama işsiz girecekler

Ekonomik kriz ve enerjiye yapılan zamlarla maliyetlerin arttığı gerekçesiyle son dönemde yaşanan işten çıkarmalar yüzünden, Türk-İş’e bağlı sendikalara üye 27 bini aşkın işçi, bayrama işsiz girdi. Konfederasyona üye yaklaşık 10 bin işçi de bayramı ücretsiz izinde karşılıyor.

Ekonomİk kriz ve enerjiye yapılan zamlarla maliyetlerin arttığı gerekçesiyle son dönemde yaşanan işten çıkarmalar sebebiyle, Türk-İş’e bağlı sendikalara üye 27 bini aşkın işçi, bayrama işsiz girecek. Konfederasyona üye yaklaşık 10 bin işçi de bayramı ücretsiz izinde karşılayacak.

Alınan bilgiye göre, Türk-İş bünyesinde kurulan Krize Karşı Emek Masası’na 4 Aralık 2008 tarihi itibariyle gelen bilgilere göre, işten çıkarmalar ve ücretsiz izin uygulamalarında her geçen gün artış gözleniyor. Krize Karşı Emek Masası’na iletilen bilgilere göre, ekonomik krizin etkisiyle Dok Gemi-İş sendikasının örgütlü olduğu tersaneler bölgesinde yeni gemi siparişi alınmadığı gibi, gemi siparişleri de iptal ediliyor. Bu gelişmeler sebebiyle sendika üyesi 250 işçi, işini kaybetti. Türk Metal Sendikasının örgütlü olduğu Türkiye Metal Sanayicileri Sendikasına (MESS) bağlı iş yerlerinde 5 bin 277 işçinin iş akdi feshedildi. MESS dışındaki iş yerlerinde de bin 881 işçinin işine son verildi. Sendikaya üye 4 bin 328 işçi de belirli sürelerle ücretsiz izne çıkarıldı. Petrol-İş Sendikasına üye 229 işçinin iş akdi feshedildi. 436 işçi de dönüşümlü ücretsiz izne ayrıldı. TEKSİF Sendikasının örgütlü olduğu tekstil iş yerlerinde son 3 ayda Marmara Bölgesi başta olmak üzere 2 bin 520 işçi işten çıkarıldı, 2 bin 72 işçi ücretsiz izne çıkarıldı. Son bir yıllık dönemde elektrik ve doğal gaz zamlarının da etkisiyle yaklaşık 10 bin sendika üyesinin işine son verildi. Çimento, toprak, cam iş kolunda Çimse-İş Sendikasının örgütlü olduğu iş yerlerinde, krizin yanı sıra enerjideki fiyat artışları nedeniyle artan maliyetler gerekçe gösterilerek son bir yılda 9 bin 200 sendikalı işçi işten çıkarıldı, yaklaşık 3 bin işçi ücretsiz izne ayrıldı. Deri-İş Sendikasının örgütlü olduğu iş yerlerinde 217 işçinin iş akdi feshedildi. Kağıt, gıda ve ağaç iş kollarındaki Türk-İş üyesi sendikalara üye 166 işçi işten çıkarıldı. Krize Karşı Emek Masası’na gelen bilgilere göre, şu ana kadar Türk-İş’e bağlı sendikalara üye 27 bin 220 işçi işten atıldı, ücretsiz izne çıkarılan sendikalı işçi sayısı ise 9 bin 836 oldu.

08.12.2008


 

Eczacılar zorda

Türk Eczacıları Birliği Genel Başkanı Erdoğan Çolak, eczanelerin 4 yıldır ayakta kalma mücadelesi verdiğini, üçte birinin kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.

TEB: Eczaneler kapanma riskiyle karşı karşıya

Türk Eczacıları Birliği Genel Başkanı Erdoğan Çolak, eczanelerin 4 yıldır ayakta kalma mücadelesi verdiğini, üçte birinin kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu savundu. Çolak, yaptığı açıklamada, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile anlaşmalı eczanelerin, 1 Ekimde yürürlüğe giren Sağlık Uygulama Tebliği’ndeki (SUT) düzenlemelerin ardından sorunlarının arttığını ifade ederek, vatandaşla karşı karşıya geldiklerini ve maddi sıkıntıya girdiklerini öne sürdü. Çolak, kamuya verilen ilaçlarda yapılan eczacı iskontalarına kamu kurum iskontasının eklenmesi, hasta muayene ücretlerinin eczanelerden tahsil edilmesi, her ilaç için SGK’nın sistemine bağlanılarak onay/provizyon alınması zorunluluğunun eczaneleri maddi anlamda da sıkıntıya soktuğunu öne sürdü. Çolak, ‘’Eczaneler, 4 yıldır ayakta kalma mücadelesi veriyor. Eczanelerin üçte biri kapanma tehlikesiyle karşı karşıyadır’’ dedi. “İlaç şirketlerinin kamuya yaptığı kamu kurum iskontalarının eczanelerde, parekende satış fiyatı üzerinden alınmasının yarattığı yüzde 3’lük kayıp, hastaların sıkıntıya girmemesi için Aralık 2008’e kadar uzatıldı” diyen Çolak, 31 Aralıkta yeni bir sözleşme imzalanmaması halinde 2008 Yılı İlaç Alım Protokolü’nün 1 Ocak 2009’da sona ereceğini söyledi.

08.12.2008


 

Kurulan şirket sayısında yüzde 10 azalma var

Türkİye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ‘’Türkiye’de, 2007’ye oranla bu yıl yeni kurulan şirket sayısında yüzde 10 azalma vardır’’ dedi.

Hisarcıklıoğlu, Bartın Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) ek binası ve konferans salonunun temel atma töreni ile 2007 Yılı Vergilendirme Dönemi Ödül Töreni’ne katıldı. Belediye sosyal tesislerinde düzenlenen ‘’Küresel Kriz ve Türkiye’ye Etkileri’’ konulu konferansa da konuşmacı olarak katılan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin zengin ülke olacağına inandığını ve bunun için kadın girişimci sayısının arttırılması gerektiğini söyledi. Türkiye’de, 2007’ye oranla bu yıl yeni kurulan şirket sayısında yüzde 10 azalma olduğunu bildiren Hisarcıklıoğlu, “Nüfusu artıyor, ama şirket sayısı azalıyor. Bu, önümüzdeki döneme ilişkin umutsuzluk örneği gösteriyor” dedi. Ülkenin en önemli sorunu işsizliği önlemenin tek yolunun yatırımdan geçtiğini belirtere Hisarcıklıoğlu, “Para kazanmanın yollarından biri ortaklıktır. Bu devirde para kazanmak, ayakta kalmak istiyorsak aynı sektörde faaliyet gösterenler güçlerini birleştirecek. Türkiye’de geçen yıl 46 bin bakkal dükkanı kapandı, 46 bin orta yaş grubu insan işsiz kaldı. Kurtuluş nerede, bir araya gelmekte. Artık iş, büyük ölçekli iş üretmekten geçiyor. Ortaklık kültürü içinde kurumsallaşmamız lazım. Bazı ülkeler kendini marka yapmış. Ülkeyi marka haline getiremezsek para kazanamayız’’ diye konuştu. Yaşanan krizlere, daralmalara rağmen Türkiye’nin geleceğinden umutlu olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, ‘’Girişimcilerin, sanayicilerin sayılarını arttırır, onlara rakipleri ile rekabet etme şansı yaratırsak ülkemiz çok iyi yerlere gelecektir. Yeter ki bizim ayağımıza pranga bağlamasınlar’’ dedi. Daha sonra vergi rekortmenlerine plaketleri verildi.

08.12.2008


 

37 ilin nüfusu arttı, 44 ilin nüfusu azaldı

Türkİye’de yapılan son iki nüfus sayımının sonuçları karşılaştırıldığında nüfusu azalan illerin artan illerden fazla olduğu ortaya çıktı.

2007 yılı nüfus sayımı sonuçlarına göre, 37 ilin nüfusu artarken, 44 ilin nüfusu azaldı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden derlenen bilgilere göre, nüfusu en çok artan il 2 milyon 555 bin kişi ile İstanbul oldu. Nüfusu 10 milyon 18 bin 735’den 12 milyon 573 bin 836’ya çıkan İstanbul’u Ankara, İzmir, Bursa ve Gaziantep izledi. Ankara’nın nüfusu 2000 yılındaki nüfus sayım sonuçlarıyla karşılaştırıldığında 4 milyon 4 bin 860 kişiden 4 milyon 466 bin 756 kişiye çıktı. İzmir’in nüfusu 3 milyon 370 bin 866 kişiden 3 milyon 739 bin 353 kişiye yükseldi. Nüfusu en az artan il ise 291 kişiyle Zonguldak oldu. Zonguldak’ın 2000 yılındaki nüfus sayımı sonuçlarına göre 615 bin 599 olan nüfusu, 2007 yılına gelindiğinde 615 bin 890 kişi oldu. Kahramanmaraş ile Ağrı da Zonguldak’tan sonra nüfus artışının en az olduğu iller. Nüfusu en çok azalan il ise Konya. Konya’nın nüfusu 233 bin 84 kişilik eksilmeyle 2 milyon 192 bin 166 kişiden 1 milyon 959 bin 82 kişiye geriledi. Bu ili Trabzon ve Tokat izledi. Türkiye nüfusunun toplamına bakıldığında ise 2000 yılındaki sayımda 67 milyon 803 bin 927 olan ülke nüfusu, 2 milyon 782 bin 329 kişilik artışla 70 milyon 586 bin 256’ya yükseldi. Bu yıl yüzde 1,18 olarak hesaplanan nüfus artış hızı 2010 yılında yüzde 1,11’e gerileyecek, 2015 yılına gelindiğinde ise yüzde 1’in altında olacak. Türkiye nüfusunun toplamına bakıldığında ise 2000 yılındaki sayımda 67 milyon 803 bin 927 olan ülke nüfusu, 2 milyon 782 bin 329 kişilik artışla 70 milyon 586 bin 256’ya yükseldi. Bir taraftan nüfusu azalan illerin sayısı nüfusu artan illerin üzerindeyken, diğer taraftan da nüfus artış hızı düşüyor.

08.12.2008


 

Üretim kısılarak, borç ödenmez

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Meclis Başkanı Ender Yorgancılar ‘’Sanayicinin şu anda üretimini kısarak mevcut borcunun ve riskini kapayamayacağı çok açıktır’’ dedi.

Yorgancılar, yaptığı yazılı açıklamada, üretimini ve ihracatını borçlanarak yapan özel sektörün, bütün dünyada yaşanan finansal krize hazırlıksız yakalandığını, bu süreçte borçlu ve riskli bir durumda olduğunu bildirdi. Ekonomik krizin bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de reel sektöre sıçradığını ve sanayicinin kazanımlarını risk altına soktuğunu belirten Yorgancılar, ‘’Sanayicinin şu anda üretimini kısarak mevcut borcunu ve riskini kapayamayacağı çok açıktır. Zamanında bankacılık sektörüne sağlanan desteğin reel sektöre de böylesi önemli bir süreçte verilmesi hayatî önem taşımaktadır’’ görüşünü ifade etti.

08.12.2008


 

POS makinaları, yazar kasa olacak

Gelİr İdaresi Başkanlığı, alış-verişlerin POS makinaları aracılığıyla yapılması ve bankacılık sistemi üzerinden takibi için ön çalışma başlattı.

Kayıt dışı ekonominin kayda alınmasına dönük Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Planı’nda “POS cihazlarının yazar kasa niteliğine kavuşturulmasına yönelik fizibilite, teknik gereksinimler, yeterlilik ve uygulanabilirlilik incelemelerinin gerçekleştirilmesi, sonuçlara göre de yasal düzenlemeler yapılması” öngörüldü. Gelir İdaresi Başkanlığı da, bu çerçevede, POS makinalarının yazar kasaya dönüştürülmesi için harekete geçti. İlgili birimlerde başlatılan ön çalışmada, POS cihazlarının formatının değiştirilmesi, halen sadece ticari bilgilerin yer aldığı cihazlarda mali bilgilere de yer verilmesi üzerinde duruluyor.

08.12.2008


 

Konutlardan memnunlar, ulaşımdan şikâyetçi

ANKARA’DA Toplu Konut İdaresinden (TOKİ) konut alanlar, en fazla ulaşım ve belediye hizmetleri ile çevredeki mağaza fiyatlarından şikâyetçi.

Türkiye Genç İşadamları Derneği’nin Ankara Şubesi tarafından yapılan “TOKİ Algı Araştırması”nın sonuçlarına göre, TOKİ’den konut alanların yüzde 45,3’ü konutlardaki hayat standartlarından çok memnun, yüzde 30,5’i memnun iken, yüzde 9,6’sı memnun olmadığını, yüzde 7,4’ü hiç memnun olmadığını ifade etti. TOKİ konutlarında oturanların öncelikle halledilmesini istedikleri sorunların başında ulaşım geldiği ortaya çıktı. Ankete katılanların yüzde 56,5’i ulaşım hizmetlerinin, yüzde 17,7’si belediye hizmetlerinin öncelikli sorun olduğunu ifade etti. Alışveriş merkezlerinin yeterliliği ile ilgiyi soruya, deneklerin yaklaşık yüzde 30’u “memnun değilim” veya hiç memnun değilim” şeklinde ceva verdi.

08.12.2008


 

MAHŞER PROVASI GİBİ

Mukaddes topraklarda bulunan 3 milyondan fazla hacı adayı, vakfe için dün Arafat’ta toplandı. Vakfe sırasında mahşeri andıran görüntüler meydana geldi. Mekke’nin yaklaşık 25 kilometre güney doğusunda bulunan geniş alan olarak bilinen Arafat’ta vakfe yapan hacı adayları, haccın rükünlerinden biri olan ‘vakfe’yi yerine getirmiş oldular. Arafat vakfesinin ardından geceyi Müzdelife’de vakfe yaparak geçiren hacı adayları, daha sonra Mina’ya yürüyerek ‘şeytan’ taşlayacaklar. Bugün sabah saatlerinde gerçekleştirilecek şeytan taşlama (akabe cemresi) ve kurban kesiminin ardından tıraş olup ihramdan çıkacak olan mü’minler, hacı olmuş olacaklar.

Hac’da mahşer provası

MEKKE'NİN yaklaşık 25 kilometre güney doğusunda bulunan geniş alan olarak bilinen Arafat’ta vakfe yapan hacı adayları, haccın rükünlerinden (bir ibadet veya akdin esas unsurlarını oluşturan bölüm) biri olan vakfeyi yerine getirdi. Arafat’ta kurulan çadırlarda kalan 3 milyondan fazla hacı adayı, belirlenen zaman içinde (Arefe Günü güneş tepe noktasından batıya yönelmeye başladığı andan batana kadar) ihramlı olarak Arafat’ta kalıyor.

Arafat vakfesini tamamladıktan sonra Arafat ile Mina arasında bulunan Müzdelife’de vakfe yapan hacı adayları, daha sonra Mina’ya yürüyerek ülkelerine göre kafileler halinde şeytan taşlama yapıyorlar. İlk gün gerçekleştirilecek şeytan taşlama (akabe cemresi) ve kurban kesiminin ardından tıraş olup ihramdan çıkacak adaylar, hacı olacaklar. Daha sonra ise ziyaret ve veda tavafları ile küçükten başlanarak şeytan taşlama yapılacak.

Önceki gün sabah namazının ardından Mekke’den ayrılmaya başlayan hacı adayları geceyi Arafat’da geçirdi. Mescid-i Nemira Cami’sinde sabah namazını kılan bir milyona yakın hacı adayı, sabahın erken saatlerinden itibaren Arafat’ta duâlar edip, Cebel-ü Rahme tepesini ziyaret etti. Yaklaşık 110 bin Türk hacı adayının da aralarında bulunduğu milyonlarca Müslüman, Arafat’a çıkarak Arafat Vakfvesi’ni beklemeye başladı.

Mekke’de kaldıkları otellerden araçlarla Arafat ovasına giden hacı adayları da geceyi burada geçirdi. Bazı hacı adaylarının yatarak dinlendiği, bazılarının da gezerek vakit geçirmeye çalıştığı görüldü. Türk hacı adaylarıysa sabaha kadar süren turlarla Arafat’a ulaştı. Türk hacı adayları, geceyi çadırlarında geçirdikten sonra, diğer ülkelerin hacı adaylarıyla birlikte Hazreti Adem ile Hazreti Havva’nın yeryüzünde ilk buluştukları nokta olarak bilinen Cebel-ü Rahme tepesine çıktı. Hacı adayları, burada günahlarının af olunması için duâ etti.

08.12.2008


 

Kurban derisi millî servet

DÜNYA deri sektörünün lider ülkeleri arasında yer alan Türkiye’nin, dikkatsizlik ve yanlış uygulamalardan dolayı Kurban Bayramlarında her yıl milyonlarca dolar zarara uğradığı ifade ediliyor.

Türkiye’de işlenen ham derinin yüzde 80’inin ithal edildiğini belirten Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) Başkanı Ramazan Hazar, “Hatalı kesimler olmasa ham deri ithalatı yüzde 60’lara düşebilir.” dedi.

İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Başkanı Lemi Tolunay ise kesim işleminin derinin kalitesini ve verimini belirlediğine işaret ederek, “Yüzdükten sonra yanlış yerinden çengele takılması sebebiyle de deri değerini yitiriyor. İnsanlar bunun millî servet olduğunu farkında değil. Bu işin uzman kişilerce, bilinçli yapılması çok önemli.” değerlendirmesinde bulundu.

Kurban Bayramlarında her yıl 2 milyonu küçükbaş, 500 bini de büyükbaş olmak üzere 2,5 milyon hayvanın kesildiği belirtiliyor. Bayramlar başta olmak üzere yıl boyunca kesilen hayvanların derilerinin ülke ekonomisi için önemi büyük. Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker de konunun önemini, “Burada oluşan ekonomik kayıp kesilen hayvanların toplam değeri kadar” cümlesiyle özetledi. Deri sektörü temsilcilerinin yorumları da vatandaşların bu konuda yeteri kadar bilinçlendirilmediği yönünde.

08.12.2008


 

Yabancı öğrencilere bayram harçlığı

HER yıl olduğu gibi bu yılda Eskişehir Valisi Kadir Çalışıcı Türki Cumhuriyetlerden ve diğer Müslüman ülkelerden gelerek Eskişehirde bulunan Anadolu ve Osmangazi Üniversitelerinde okuyan 450 Öğrenciye Valilik binasında bayram harçlığı dağıttı.

Öğrencilerin büyük alkışları arasında salona giren Vali Kadir Çalışıcı öğrencilere hitaben yaptığı konuşmada, “Memleketlerinizden binlerce kilometre uzakta ve ailelerinizden ayrı bir bayram geçiriyorsunuz, sizin için biraz hüzünlü bir bayram olabilir ama biz bir nebze de olsa bu bayramı sizlerle paylaşmak adına küçük harçlıklar vererek, küçücük de olsa bir katkı sağlamaya çalıştık. Sizler bizim devletimizin misafirlerisiniz. Umarım ki buradan mezun olup gittikten sonra ülkemizin birer elçileri olarak kendi memleketlerinizde Türkiye Cumhuriyetini tanıtacaksınız. Biz geçmişinde bütün insanlığı kucaklamış bir millet olarak yine bu duygu ve düşüncelerle sizleri kucaklıyoruz.” dedi. Törenden sonra, Azerbaycan, Afganistan, Bulgaristan, Doğu Türkistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan, Moldova, Kongo, Romanya, Etiyopya, Tanzanya, Moğolistan ve Malavi gibi ülkelerden gelen toplam 450 öğrenciye 50’şer YTL harçlık dağıtıldı.

08.12.2008


 

ARAFAT’TA TEK BAŞINA 2 MİLYON KİŞİYE KUMANYA DAĞITIMI

ARAFAT'TA hacı adaylarına yardım amaçlı yemek dağıtımı için Suudi Arabistanlı iş adamı Mahmut El Amudi’nin bu yıl yapımını bitirdiği ve 2 milyon kişiye kumanya dağıtılabilen aşevi de faaliyete geçti.

08.12.2008


 

KRİZLER BAYRAM RUHU İLE AŞILIR

İzmİr Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Kurban Bayramı’nın, toplumdaki birlik-beraberlik ve dayanışma duygusunu pekiştirmesi dileğinde bulundu.

Bayram ruhu krize çare

Başkan Aziz Kocaoğlu, yayınladığı Bayram mesajında şunları söyledi: “Küresel ekonomik krizin tüm dünyayı olduğu gibi ülkemizi de sarıp sarmaladığı şu günlerde, Kurban Bayramının özündeki ‘sosyal dayanışma’yı, her zamankinden daha güçlü bir şekilde hayata geçirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Dayanışma ruhunu güçlendirmemiz ve el ele vermemizle, krizin insanlarımız üzerindeki olumsuz, tahrip edici etkileri asgarî düzeyde kalacaktır. Hem İzmir hem de ülke olarak örnek bir dayanışma, birlik-beraberlik ve seferberlik ile küresel krizin etkilerini en aza indirebilir ve kısa sürede aşabiliriz. İzmir’in yerel yönetimi olarak, bu anlayış çerçevesinde, ihtiyaç sahibi şehirlilerimizi kucaklayıp imkânlarımız ölçüsünde yaptığımız katkı ile sosyal dayanışmamızı pekiştirmeye ve örnek olmaya çalışıyoruz. İzmir’in temel sorunlarını çözüp şehri 2050’li yıllara taşıyacak projelerimizin de, sosyal destek projelerimizin oluşturduğu etkiye benzer bir işlevi olacağına inanmaktayız.”

08.12.2008


 

Vatandaşlık için gün sayıyor

Fransa’da yaşarken 32 yıl önce Müslüman olup bir yıl önce Sakarya’nın Sapanca ilçesine yerleşen Fransız kadın hat sanatçısı Hakikat Feller, Türk vatandaşlığına geçmek için gün sayıyor.

Fransız hattat, “vatandaş” olmak istiyor

Fransa’da yaşarken 32 yıl önce Müslüman olup bir yıl önce Sakarya’nın Sapanca ilçesine yerleşen Fransız kadın hat sanatçısı Hakikat Feller, Türk vatandaşlığına geçmek için gün sayıyor. Fransa’da 1976 yılında Müslümanlığı seçtikten sonra Catherine olan adını Hakikat olarak değiştiren Avusturyalı baba ve Fransız anneden olan Feller, mimari alandaki restorasyon işlerini yürütürken, 25 yıl önce Konya’da türbe ve cami restorasyonu sırasında hat sanatıyla tanıştı. O günden bu yana hat sanatında eserler veren 59 yaşındaki Hakikat Feller, Sakarya’nın Sapanca ilçesinde satın aldığı bir eve yerleşerek sanatını burada sürdürmeye başladı. Feller, yaptığı açıklamada, Fransa’da grafikerlik eğitimi aldığını, 18 yaşlarında iken Afganlı dostları sayesinde İslâm dini hakkında çok şey öğrendiğini belirtti. Birkaç yıl sonra Müslüman olmaya karar verdiğini ifade eden Feller, ‘’1976 yılında Paris Camisi’nde düzenlenen törenle Müslüman oldum. Ve Catherine olan ismimi Hakikat olarak değiştirdim. Ailem bu kararıma saygı gösterdi’’ dedi.

08.12.2008


 

Geçim sıkıntısı hediyeleri küçülttü

AydIn Sarraflar ve Kuyumcular Derneği Başkanı Mehmet Bağcı, Kurban Bayramı öncesi altın satışlarının düştüğünü söyledi.

Bağcı, yaptığı açıklamada, yaşanan son ekonomik kriz ve altın fiyatlarının sürekli iniş çıkışlı olması sebebiyle kuyumculuk sektöründe daralma yaşandığını belirtti. Bağcı, Kurban Bayramı’nın yaklaşması ile işlerinin biraz olsun düzelmesini umduklarını, fakat aksinin yaşandığını, bunun en büyük sebebinin yok olan gelenek ve görenekler olduğunu söyledi. Eskiden Kurban Bayramı’nda nişanlılardan erkek tarafının kız tarafına ‘nişan koçu’ aldığını, koçun alnına da beşi bir yerde ya da bilezik takıldığını hatırlatan Bağcı, ‘’Bu örf ve adetler, hayatın vermiş olduğu ekonomik sıkıntılardan dolayı yavaş yavaş kalkmaya başladı. Günümüzde yok denilecek kadar azaldı’’ dedi.

08.12.2008


 

Artık “unutmak” yok

Teknolojİk gelişmeler sayesinde genç yaşlı herkesin ortak sorunu olan ‘’unutmak’’ tarihe karışacak.

Bilgileri doğru bir şekilde sınıflandırabilen akıllı cihazlar, gündelik hayattaki bütün bilgileri ve ayrıntıları depolayacak, analiz edecek, uygun zamanda ve uygun yerde hatırlatacak. IBM, önümüzdeki 5 yıl içinde ‘’unutmak’’ sorununu ortadan kaldırmak için yeni bir çalışma yürütüyor. Bu kapsamda tasarlanan oldukça küçük mikrofonlar ve video kameralar, yapılan bütün görüşmeleri, katılınan faaliyetleri kolaylıkla kaydetme imkânı sunacak. Geliştirilen akıllı cihazlar da bu bilgileri doğru bir şekilde sınıflandıracak, ayrıntıları depolayacak, analiz edecek, uygun zamanda ve uygun yerde hatırlatacak. GPRS teknolojisiyle donatılan akıllı telefonlar, kişilere, belirli bir dükkânın yanından geçerken, reçetedeki ilâçlarını ya da marketteki ürünlerden birini almaları gerektiğini anımsatacak.

08.12.2008


 

11 ayda 82 kilo verdi

İzmİr’de 180 kilo ağırlığındaki Teoman Yamalı, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, yapılan operasyondan sonra 11 ayda 98 kiloya düştü.

Bir firmada şoför olarak görev yapan Yamalı, zayıflamak için çeşitli yöntemler denedi, ancak başarılı olamadı. Yamalı’yı ameliyat eden Dr. Mehmet Görgün, ameliyatın, hastalık derecesinde şişmanlığı olan, spor, egzersiz ve diyetle sonuç alamamış kişilerde uygulandığını, midenin küçültülmesi ve ‘’by pass’’ işlemini içerdiğini belirterek, bu yöntem için Fransa’da özel eğitim aldığını kaydetti.

08.12.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
Ufo ısıtıcılar, infrared ısıtıcı, kumtel ısıtıcılar.
GAZETE 1.SAYFA

Bütün haberler

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır