"Gerçekten" haber verir 21 Ocak 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Haberler

 

TÜRK CERRAH: BÖYLE VAHŞET GÖRMEDİM

Gazze'ye giden İHH sağlık ekibinden Cerrah ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Hasan Öz (64), "41 yıllık cerrahım, ama bir insan vücudunda bu kadar ağır vak'a hiç görmedim" dedi. "Ateşkes oldu, ama bugün (dün) bir genç vurulmuş. 22-23 yaşlarında, onu getirdiler" diyerek, ameliyatına katıldığı bir yaralının durumunu anlatırken, gencin vücudunun büyük kısmının parçalandığını söyledi.

Böyle vahşet görülmedi

İsraİl’İn ağır bombardımanına 3 hafta süreyle maruz kalan, yıkılan, yanan Gazze Şeridi’nde, ateşkesin sağlanmasından birkaç gün önce Mısır’ın ara ara kapıları açmasıyla bölgeye girebilen, aralarında Türklerin de bulunduğu çok sayıda doktor yoğun şekilde çalışıyor. İHH’nin Almanya ve Türkiye şubelerinin organizasyonu ile iki ekip halinde gelen doktorlardan, Almanya grubundaki 10 doktorun arasında bir, Türkiye’den gelenler arasında da 3 Türk doktor bulunuyor. Doktorlar, Gazze’deki Şifa hastanesi başta olmak üzere Han Yunus’taki Nasır ve diğer hastanelerde görev yapıyor. Ekibe Antalya’dan katılan Cerrah ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Hasan Öz, “41 yıllık cerrahım, ama bir insan vücudunda bu kadar ağır vak'a hiç görmedim” sözleriyle bölgede yaşanan vahşeti özetledi. Bir başka doktor da, “7 yıllık doktorum. Türkiye’de bir tek tren kazalarında bu tür vak'alara rastlarsınız. Gazze’deki yaralıların durumu, tren çarpmıştan da beter” diye konuştu.

21.01.2009


 

Genelkurmay ‘yargısız infaz’dan şikâyetçi

Genelkurmay Başkanlığı, yayınladığı bir duyuru ile ‘yargısız infaz’dan şikâyetçi oldu. Duyuruda şöyle denildi: “Yargılama sürecinde sorumlu ve duyarlı olması gereken kesimlerin özen ve hassasiyeti göstermesi gerekirken, kişi ve kuruluşların adeta yargısız infaz edilerek suçlu ilân edilmesi, temel insan haklarına aykırı olduğu gibi hiçbir hukukî ve ahlâkî kuralla da bağdaşmamaktadır.’’

Genelkurmay yargısız infazdan şikâyetçi

Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, malûl gazi emekli Jandarma Albay Abdülkerim Kırca ile ilgili bazı basın ve yayın organlarında suçlayıcı haberlere yer verildiği belirtilerek, ‘’Artık, yetkili ve sorumlu makamlar ile sağduyulu medyanın üzerlerine düşen görevleri yerine getirmek üzere söylem yerine gerekli tedbirleri alma zamanıdır’’ denildi.

Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan bilgi notunda şöyle denildi:

‘’Son zamanlarda, bazı basın ve yayın organlarında, sözde bir itirafçının ifadelerine dayanarak, 10 Nisan 1998’de Serik/Antalya’da teröristlerle girdiği çatışmada bakıma muhtaç Malul Gazi olan, Emekli Jandarma Albay Abdülkerim Kırca ile ilgili olarak suçlayıcı haberlere yer verilmiştir. Dün (önceki gün) Emekli Jandarma Albay Abdülkerim Kırca’nın evinde intihar ederek vefat ettiği öğrenilmiştir. 16 Ocak 2009 tarihli Haftalık Basın Bilgilendirme Toplantısı’nda belirtildiği üzere, yargılama sürecinde sorumlu ve duyarlı olması gereken kesimlerin özen ve hassasiyeti göstermesi gerekirken, kişi ve kuruluşların adeta yargısız infaz edilerek suçlu ilân edilmesi, temel insan haklarına aykırı olduğu gibi hiçbir hukukî ve ahlâkî kuralla da bağdaşmamaktadır. Artık, yetkili ve sorumlu makamlar ile sağduyulu medyanın üzerlerine düşen görevleri yerine getirmek üzere söylem yerine gerekli tedbirleri alma zamanıdır.’’

21.01.2009


 

Komutanlar Kırca’nın cenaze töreninde

Ankara’da askerî lojmanlardaki evinde önceki gün intihar eden Malûl Gazi Emekli Jandarma Kıdemli Albay Abdülkerim Kırca için Kocatepe Camii’nde cenaze töreni düzenlendi.

Kocatepe Camii’ndeki cenaze törenine Kırca’nın eşi Meriç Kırca, kızları Ayça ve Gökçe Kırca ve yakınları ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile kuvvet komutanları, çok sayıda emekli komutan ile kuvvet komutanlıkları ve Jandarma Genel Komutanlığından çok sayıda subay ve astsubay katıldı. Tekerlekli sandalye kullanan bir grup gazi de ellerinde Türk bayrakları ile cenaze törenine geldi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ ve komutanlar Kırca’nın ailesine baş sağlığı diledi. MGK Eski Genel Sekreteri Emekli Orgeneral Tuncer Kılınç da Kırca’nın ailesine baş sağlığı dilerken cenazeye katılanlar tarafından alkışlandı. Emekli Orgeneral Kılınç, Orgeneral Başbuğ ve kuvvet komutanları ile sohbet etti. Kırca için Kocatepe Camii’ndeki öğle namazının ardından cenaze namazı kılındı. Namaza, Kırca’nın eşi, çocukları, Orgeneral Başbuğ, İçişleri Bakanı Atalay ve protokol bölümündeki generallerin tamamı da katıldı. Cenaze namazının ardından Kırca’nın Türk bayrağına sarılı tabutu, merasim mangasınca omuzlarda taşınarak top arabasına konuldu. Uğurlama töreni için Kırca’nın yakınları ve komutanlar Kocatepe Camii’nin önündeki yola geçti. Kırca’nın eşi Meriç Kırca, “Onursuz üç beş çapulcu utansın. Çok kahramanlar vardı, teki de oydu, onuruyla gitti benim kocam” dedi. Kırca’nın cenazesi askerlerin omuzunda taşınırken eşi ve kızları asker selâmı verdi. Kırca’nın iki kızı, cenaze töreni boyunca ellerinde babalarının fotoğrafını taşıdı. Törene katılan gaziler de uğurlama için yola inerken Kırca’nın ailesi ve yakınları ile askerler tarafından alkışlandı. Kırca’nın cenazesi bir süre de top arabasında taşındıktan sonra defnedilmek üzere Karşıyaka Mezarlığı’na nakledildi. Bu arada, cenaze töreninde Kırca ailesi adına yazılı bir açıklama dağıtıldı.

21.01.2009


 

Ergenekon bombaları basına gösterildi

Ergenekon soruşturması çerçevesinde yapılan son operasyonda ele geçirilen bazı el bombaları ve mühimmat basına gösterildi.

İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde sergilenen mühimmat arasında, savunma ve taarruz tipi el bombaları, gösteri bombası, göz yaşartıcı bombalar, tuzaklı aydınlatma fişekleri, G-3 piyade tüfeği fişekleri, tüfek bombası, tüfek bombası muhafaza kılıfları olduğu gözlendi. Son operasyonda, Ankara Yenikent’te bulunan Zir Vadisi’ndeki Ermeni Mezarlığı yakınındaki alanda yapılan kazı sırasında bir çukurda bulunan 30 el bombası, 9 sis bombası, 10 aydınlatma fişeği ve 800’den fazla G-3 piyade tüfeği mermisi İstanbul’a gönderilmişti. Bu arada Eminönü’nde

surların olduğu bölgede 17 Ocak Cumartesi günü,

4 adet el bombası bulundu.

21.01.2009


 

İbrahim Şahin’in tutukluluğuna itiraz

Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan eski Özel Harekât Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahin’in tutukluluğuna itiraz edildi.

Edinilen bilgiye göre, Şahin’in avukatı tarafından, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne verilen itiraz dilekçesinde, Şahin’in sağlık sorunları sebebiyle serbest bırakılması istendi. Dilekçede, İbrahim Şahin’in hafıza kaybına uğradığına ilişkin 2003’de verilen Adlî Tıp Kurumu raporunun da bu kurumdan istenmesi talep edildi.

21.01.2009


 

Devletin zirvesi Çankaya’da buluşuyor

CumhurbaşkanI Abdullah Gül, yasama, yürütme ve yargı organlarının başkanlarıyla bugün Çankaya Köşkü’nde öğle yemeğinde bir araya gelecek.

Bugün saat 12.30’da verilecek yemeğe, TBMM Başkanı Köksal Toptan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Danıştay Başkanı Mustafa Birden ve Sayıştay Başkanı Mehmet Damar katılacak. Yeni yıl dolayısıyısıyla verilecek yemeğin her yıl geleneksel olarak düzenleneceği öğrenildi.

21.01.2009


 

Bütçeden 50,6 milyar TL faiz ödendi

2008’de bütçeden 50,6 milyar TL faiz ödendi, 168,1 milyar TL vergi toplandı.

Maliye Bakanlığı, 2008 yılı bütçe gerçekleşmelerini açıkladı. Buna göre, geçen yıl bütçeden 222,5 milyar TL harcama yapıldı, bütçe gelirleri de 204,5 milyar TL oldu. Başlangıçta 17 milyar 997 milyon TL olarak hedeflenen 2008 bütçesi, yılı 17 milyar 69 milyon TL açıkla kapattı. Faiz dışı dengede ise hedefin 4,4 milyar TL altında kalındı ve bütçe 33,6 milyar TL faiz dışı fazla verdi. 2008’de bütçeden 50,6 milyar TL faiz ödendi, 168,1 milyar TL vergi toplandı.

21.01.2009


 

Petrol fiyatları 34 doların altında

Uluslar arasI piyasada ham petrol fiyatları 34 doların altına geriledi.

Asya’nın en büyük petrol borsası konumunda olan Singapur’da yatırımcıların satışa yönelmesinin ardından petrol fiyatlarında düşüşler görüldü. New York Borsası’nda işlem gören Batı Teksas türü petrolün Şubat ayı vadeli fiyatı 65 cent azalarak 33,90 dolara geriledi.

21.01.2009


 

CHP’den TRT ile ilgili gensoru

CHP, TRT’nin son dönemlerdeki yayınlarıyla ilgili olarak Devlet Bakanı Mehmet Aydın hakkında hazırladığı gensoru önergesini, TBMM Başkanlığına sundu.

CHP’nin gensoru önergesinde, ifadeleri Ergenekon soruşturmasının ana eksenini oluşturan Tuncay Güney’in TRT 2’ya konuştuğu hatırlatılarak, ‘’Mehmet Aydın, TRT’nin yayın etiği ve yasaları ihlâl eden yayın politikası konusunda, suskunluğunu koruyarak sorumluları himaye etmiş ve bu siyasî komplonun planlayıcısı konumunda hareket etmiştir’’ iddiasında bulunuldu.

21.01.2009


 

Brüksel’e daha sık bekleriz

AB Komisyonunun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Brüksel’e daha sık gelmesini istedi. Rehn, “Avrupa’nın Dostları” adlı düşünce kuruluşunun düzenlediği panelde, Erdoğan’ın Brüksel’i daha sık ziyaret ederek, Türkiye'de yapılan reformları anlatmasını beklediğini söyledi.

Rehn’den Erdoğan’a: Brüksel’e daha sık bekleriz

AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Brüksel’e daha sık gelmesini istedi.

Olli Rehn, Avrupa’nın Dostları adlı düşünce kuruluşunun düzenlediği panelde, Recep Tayyip Erdoğan’ın Brüksel’i daha sık ziyaret ederek, yapılan reformları anlatmasını beklediğini söyledi. Gürcistan’daki savaş, Ortadoğu’daki çatışmalar ve Rusya ile Ukrayna arasındaki enerji krizi başta olmak üzere son yıllarda çıkan tüm krizlerin AB açısından Türkiye’nin stratejik önemini artırdığını belirten Rehn, AB ve Türkiye arasında yakın işbirliği için çok güçlü temeller bulunduğunu bildirdi.

Dışişleri Bakanı Ali Babacan da Türkiye’nin çok geniş bir coğrafyayla tarihsel ve kültürel bağlara sahip olduğunu belirterek, Türkiye’nin AB’ye yeni kapılar açabileceğine vurgu yaptı. Babacan, yalnızca stratejik önemin AB üyeliği için yeterli olmadığını bildiklerini ifade ederek, Türkiye’nin her alanda AB standartlarını yakalaması gerektiğini kaydetti. AB üyelik sürecinin özellikle küresel çalkantı döneminde Türkiye’ye öngörülebilirlik ve güven duyulmasını sağladığını anlatan Babacan, yeni fasılların açılması için teknik hazırlıkları sürdüreceklerini, tek başına bunun yeterli olmadığına ve üye ülkelerin siyasal onayının alınması gereğine dikkati çekti. EGEMEN BAĞIŞ: REFORMLARA HALKIMIZ İÇİN DEVAM EDECEĞİZ Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ise Türkiye’nin 50 yıl kadar önce başbakanını asan bir ülkeyken ve daha 10 yıl önce şiir okuduğu için hapse attığı belediye başkanının bugün başbakan ve o şehrin 2010 Avrupa Kültür Başkenti olmasını örnek göstererek, aradan geçen sürede sağlanan ilerlemenin hem Türkiye hem de AB için yararlı olduğunu dile getirdi. Bağış, Türkiyeli bir AB’nin, medeniyetler ittifakı ve medeniyetler birliği durumuna geleceğini vurgularken, AB reformlarını Türk halkının iyiliği için yapmayı sürdüreceklerini sözlerine ekledi.

21.01.2009


 

Derin devlet AB ile biter

AB dönem başkanı Çek Cumhuriyetinin Ankara Büyükelçisi Eva Filipi, Ergenekon dâvâsını ve bu dâvâyla ilgili gelişmeleri anlamakta zorlandığını belirterek, Türkiye’nin AB üyeliğinin “derin devlet gibi yapılanmaları önleyeceğini” söyledi. Büyükelçi Filipi, “Çünkü AB'nin prensipleri; şeffaf demokrasi ve özgürlüklerdir, dolayısıyla AB üyeliği, devlet içindeki bu tip hareketleri engelleyecektir” dedi.

Derin devlet AB ile biter

AB dönem başkanı Çek Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçisi Eva Filipi, Ergenekon davasını ve bu davayla ilgili gelişmeleri anlamakta zorlandığını belirterek, Türkiye’nin AB üyeliğinin “derin devlet gibi yapılanmaları önleyeceğini” söyledi.

Büyükelçi Filipi, Ergenekon davası konusunda birçok farklı analiz ve görüş olduğunu ancak bu davayı anlamak için geçmişe de bakmak gerektiğini kaydetti. Filipi, dava çerçevesinde tutuklananlar için “gerçek kanıtlar olması, bu dilellerin sadece telefon kayıtlarından ibaret olmaması” konusundaki umudunu dile getirerek, şöyle konuştu: “Dolayısıyla bu belli bir zaman alacak ve zaman bize beraberinde cevapları getirecektir. Bu dava, Türk halkı için bile anlaşılır ve açık değilken, bizim için nasıl açık ve anlaşılır olabilir ki?”

Ergenekon davasının Türkiye’nin “iç konusu olduğunu” belirten Filipi, bu sebeple şu ana kadar bu davanın Türkiye-AB ilişkilerini hiçbir şekilde etkilemediğini ifade etti. Çek Büyükelçisi, “Ancak gelecekte dava kapsamında bazı adil olmayan mahkumiyetler olursa AB’nin daha fazla bilgi almak isteyebileceğini” kaydetti.

Büyükelçi Filipi, AB üyeliğinin devlet içinde bu tür yapılanmaları önleyeceğini belirterek şöyle devam etti: “Çünkü AB’nin prensipleri; şeffaf demokrasi ve özgürlüklerdir, dolayısıyla AB üyeliği, devlet içindeki bu tip hareketleri engelleyecektir. Prensipler çok açıktır ve her üye ülke bunlara uymalıdır. AB üyelik yolu, Türkiye için çok iyidir.”

“2009, TÜRKİYE VE AB İÇİN ZOR OLACAK”

Türkiye’nın AB müzakere sürecini de değerlendiren Büyükelçi Filipi, “2009 yılı hem Türkiye, hem de AB için zor olacak” dedi. Eva Filipi, Türkiye’nin son bir buçuk senedir iç politikasındaki genel seçimler, kapatma davası gibi konulardan dolayı AB reformlarına odaklanamadığını ve “bu durumu anladıklarını” söyledi. Bu arada olumlu gelişmelerin yaşandığına da dikkati çeken Filipi, Kürtçe televizyon yayınlarının başlanmasını buna örnek gösterdi. Egemen Bağış’ın yeni AB başmüzakerecisi olarak görevlendirilmesini “çok iyi ve olumlu bir adım” olarak değerlendiren Filipi, “Bu görevlendirme, hükümetinizin AB sürecine bağlılığını ve bu süreçte daha fazla şeyler yapmak istediğini göstermiş oldu” dedi.

21.01.2009


 

Bankalar 2002’den sonra çok kazandı

Türkiye Halk Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, Türk bankalarının 2002’den sonra ciddi anlamda paralar kazanmaya başladığını, bu durumun 2007 sonunda en yüksek noktaya çıktığını belirtti.

Ancak 2008 yılında bankacılık sektöründeki karlarda bir azalma başladığını kaydeden Aydın, şunları söyledi: ‘’Reel sektördeki daralma, ülkedeki büyümenin düşmesi, aşağı yöne doğru olması, elbette bizi etkileyecektir. 2007 sonu itibariyle bankacılık sektöründe bulduğumuz karlılığı 2008 yılında göremeyeceğimizi, bu durumun 2009’da da devam edeceğini düşünüyoruz. 2008’den sonra 2009’da da bu karları bulamayacağız. Ama bir şeyin altını çiziyorum. Türk bankacılık sektörünün güçlü olması, küresel kredi krizinin daha yumuşak geçmesini sağlayan en önemli unsurdur.’’ Aydın, bankacılık sektörünün ne zaman rahatlayacağı konusunda değerlendirmede bulunurken de, tüm dünyada bir küresel kriz yaşandığına dikkati çekti ve ‘’Bu yerel kriz olsa, ‘Türkiye’de şunlar şunlar şöyle olsa bu iş düzelir’ diyebiliriz. Ama problem küresel. Bizdeki düzelme yetmiyor veya X ülkesindeki düzelme yetmiyor. Birbirlerimizi olumlu yönde tetiklememiz gerekiyor. Biz 2009’un 2. yarısından itibaren pozitif gelişmeleri satın alıyoruz. Çalışmalarımızı, hazırlıklarımızı da buna göre yapıyoruz’’ diye konuştu.

21.01.2009


 

DP’nin Samsun adayları belli oldu

Demokrat Parti (DP) Samsun’da belediye başka adaylarını belirledi. DP Samsun İl Başkanı Feraye Keleşoğlu Kefeli, Türkiye siyasetine uzun yıllar damgasını vuran DP’nin Samsun kalesini geri alacak ifade ederek, çalışmaların sessiz ve derinden yürütüldüğünü söyledi.

Meclis dışında bir partide siyaset yapmanın çok zor olduğunu dile getin Kefeli, “DP Tüm bu güçlüklere rağmen siyaset arenasında hak ettiği yeri alarak eski günlerine geri dönecektir” dedi. Kefeli, partisinin Samsun’da belediye başkan adaylarını belirlediğini kaydetti. Buna göre, DP’nin Samsun ve ilçelerinde belediye başkan adayları şöyle: Büyük Şehir Belediyesi-Mazhar Başoğlu, Atakum Belediyesi-Aydın Ergün, İlkadım Belediyesi-Süleyman Çebi, Canik Belediyesi-Dilek Kamber, 19 Mayıs Belediyesi-Yılmaz Erel, Tekkeköy Belediyesi-Mustafa Yücel, Kavak Belediyesi-Zeki Soyar, Bafra Belediyesi-Yaşar Buharalıoğlu, Çarşamba Belediyesi-Hamit Canpolat, Vezirköprü Belediyesi-Nibrasettin Kiper, Ladik Belediyesi-Kadir Kanal ve Salıpazarı Belediyesi- Cavit Yıldırım.

21.01.2009


 

Bahçeli: Erdoğan ‘cesaret ödülleri’ni iade etsin

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan, Musevi kuruluşlarından aldığı “cesaret ödüllerini” geri vermesini istedi.

Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, AKP’nin uluslararası platformlarda ülkeyi şikayet ettiğini, bundan da hicap duymadığını söyledi. “Bizim Başbakan’a samimi tavsiyemiz, geçtiğimiz yıllarda Amerika ziyaretlerinde Musevi kuruluşlarından ‘Türkiye ile İsrail arasındaki dostluk, anlayış ve güven temelindeki ilişkiler geliştireceğini söyleyerek’ aldığı ‘cesaret ödüllerini’, maksat hasıl olmadığına göre, ödülün anlamına uygun bir cesaret göstererek sahiplerine iade etmesidir” diyen Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın bu konularda takınacağı tavrın, kendisinin ve partisinin bundan sonraki gelişmelerde izleyeceği rotayı belirleyeceğini ifade etti.

21.01.2009


 

Başoğlu’na Paksüt’e hakaretten beraat

ESKİ Sağlıkİş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, “Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt’e görevinden dolayı hakaret ettiği ve Paksüt’ün yargı görevini yapmasını etkilediği” iddiasıyla yargılandığı davada beraat etti.

Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanık Başoğlu ile avukatı katıldı. Başoğlu, savunmasında, “Paksüt’ün, Anayasa Mahkemesi’nde görülmekte olan davalarla ilgili açıklama yaptığını bir gazetede gördüğünü” savunarak, “Basın toplantısında, Sayın Paksüt’ün Anayasa Mahkemesi üyesi olarak, derdest davalarla ilgili görüş açıklayamayacağını hatırlattım. Herhangi bir hakaret ifadesi kullanmadım. Sayın Paksüt alınganlık göstermiş” dedi. Cumhuriyet Savcısı, Başoğlu’nun açıklamalarının “eleştiri” sınırları dahilinde olduğunu kaydederek, beraatini talep etti. Yargıç Ahmet Turgut Tuncay, Başoğlu’nun beraat ettiğini açıkladı.

21.01.2009


 

Anadolu'da kriz endişesi

MALATYA Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç, krizin Anadolu’ya yansımasının bu yıl daha sert olacağını söyledi Erkoç, yaptığı açıklamada, mali kriz sebebiyle dünyadaki küresel mali kriz sebebiyle Malatya’da fabrika kapanmadığını ancak, işten çıkarmaların başladığını bildirdi.

Erkoç, şöyle konuştu: ‘’Krizin, özellikle gelişmekte olan ülkelere, yani Türkiye gibi ülkelere etkisinin daha çok olacağı önceden belli idi. Anadolu’ya yansıması bu yıl daha sert olacak. 2009 yılının son çeyreğine kadar krizin çok sert geçeceğine dair işaretler ortada. 2008 yılının son çeyreğine baktığınız zaman da ciddi anlamda durgunluk var. Ekonomi sıfır seviyelerine geldi.’’ Türkiye’de işsizliğin yüzde 11’lerde olduğuna değinen Erkoç, ‘’İşsizlik bu krizle birlikte daha üst seviyelere çıkacak. Eylülden bu yana 400 bin kişi işten çıkarıldı. 2 milyon 200 bin civarında olan işsizlik 3 milyon civarına dayandı. Bu durum, 2009’un ilk üç çeyreğinde de devam edecek gibi gözüküyor. Ciddi bir tehlike söz konusu’’ dedi.

21.01.2009


 

OKULLAR E-DEVLET KAPISI OLACAK

MİLLî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, geçen yılın Aralık ayında açılışı yapılan e-Devlet www.türkiye.gov.tr’ye ulaşımda aksaklık yaşanmaması amacıyla okullarda bulunan Bilişim Teknolojisi (BT) sınıfları ve ekipmanlarının kullanılacağını, bu amaçla BT sınıf ve ekipmanlarının vatandaşların eğitimi amacıyla kullanıma açık tutulacağını bildirdi.

Konuyla ilgili yazı Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik imzası ile valiliklere ve il Millî Eğitim Müdürlüklerine gönderildi. Çelik, “Bakanlığımız, elektronik dönüşüm sürecinin bir gereği olarak öğretmen, öğrenci ve vatandaş odaklı hizmetlerini bundan böyle e-Devlet kapısı üzerinden sunacaktır. Bilgi toplumuna dönüşümün gerçekleştirilmesi amacıyla, bilişim teknolojilerinin eğitim-öğretime entegrasyonunu sağlamak amacıyla oluşturulan BT sınıfı ve BT ekipmanı bulunan birimlerimiz, aynı zamanda yarı zamanlı KİEM olarak da değerlendirilecektir. Bu bakış açısıyla, gerek KİEM’lerin gerekse yarı zamanlı KİEM’lerin, e-Dönüşümün bütün yönleriyle gerçekleştirilmesi bağlamında kapı kurumlarınca ve özel sektör kuruluşlarınca elektronik ortamda sunulan hizmetlere vatandaşlarımızın erişimine imkân sağlamak yanında bilhassa e-Devlet Kapısının aktif kullanılmasına; dönük olarak vatandaşların eğitimi amacıyla kullanıma açık tutulması gerekmektedir” emrini verdi.

21.01.2009


 

Yarıyıl tatili başlıyor

2008-2009 eğitim-öğretim yılının ilk dönemi, 23 Ocak 2009 Cuma günü sona erecek.

Örgün eğitim kurumlarında öğrenim gören öğrenciler, ilk yarıyıldaki çalışmalarının karşılığı olan karnelerini alacak ve yaklaşık 2 haftalık yarıyıl tatiline çıkacak. Eğitim-öğretim yılının ikinci yarısı, 9 Şubat 2009 Pazartesi günü başlayacak. Öğrenciler 12 Haziran 2009 Cuma günü karne alacak ve 3 aylık yaz tatili başlayacak. 2009-2010 eğitim-öğretim yılının 7 Eylül 2009’da başlaması planlanıyor. Öğrenciler açısından 2008-2009 eğitim-öğretim yılının ikinci yarısı, sınavlar sebebiyle ilk yarıyıldan daha yoğun geçecek. Seviye Belirleme Sınavı, ilköğretim 6. sınıflar için 13 Haziran 2009, 7. sınıflar için 7 Haziran 2009 ve 8. sınıflar için ise 6 Haziran 2009 tarihlerinde yapılacak. İlköğretim 5. sınıf ile liselerin 9, 10 ve 11. sınıflarında okuyan öğrencilerin katıldığı Devlet Parasız Yatılılık ve Bursluluk Sınavı (DPY) 3 Mayıs 2009 tarihinde gerçekleştirilecek. İlköğretim 8.sınıf için DPY sınavı 6 Haziran 2009, ilköğretim 7. sınıf için 7 Haziran 2009, ilköğretim 6. sınıf için ise 13 Haziran 2009 tarihlerinde düzenlenecek. Üniversiteye giriş sınavı ise 14 Haziran 2009 tarihinde yapılacak.

21.01.2009


 

MEB yazılı sınavdan “e-sınav”a geçiyor

MİLLî Eğitim Bakanlığınca gerçekleştirilen sınavlarda ‘’elektronik sınav’’ (e-sınav) uygulamasına geçiliyor.

Bakanlık, gelecek ay ehliyet sınavını, pilot il belirlediği Ankara’da elektronik ortamda gerçekleştirecek. Millî Eğitim Bakanlığı, ‘’ehliyet sınavı’’ olarak bilinen Motorlu Taşıt Sürücü Adayı Sınavı’nın (MTSS) elektronik ortamda yapılmasına ilişkin projenin teknik altyapı hazırlıklarında son aşamaya geldi. Böylece, bu sınav, adayların istedikleri zaman, randevu alarak girdiği ve bilgisayarda yöneltilen soruları cevapladığı TOEFL, GMAT, IELTS gibi uluslar arası sınavların yöntemiyle gerçekleştirilecek. İlk denemenin Ankara’da gelecek ay yapılması kararlaştırıldı. Buna göre, sınava katılacak aday, sürücü kursunu tamamladıktan sonra, belirlenen sınav merkezlerine başvurarak, önce randevu alacak. Aday, randevu saatinde sınav merkezine giderek, elektronik ortamda sınava girecek. Adaylar, elektronik ortamdaki sınavda, klasik test sınavındaki şekiller ve çizimler yerine gerçekçi ve hareketli görüntüler eşliğinde hazırlanmış soruları cevaplayacak. Adaylar, sınava girdikten en geç 1 saat sonra sınav sonucunu öğrenebilecek. E-sınav uygulaması Ankara’da yapılacak denemeden sonra diğer illere yaygınlaştırılacak.

21.01.2009


 

STS’ye başvurular 26 Ocak’ta başlayacak

YURTDIŞINDA lisans düzeyinde eğitimlerini tamamlayarak diploma denklik belgesi almak isteyenler için düzenlenen Seviye Tespit Sınavı (STS) başvuruları 26 Ocakta başlayacak.

ÖSYM’den yapılan yazılı açıklamada, ‘’Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denklik Yönetmeliği’’ uyarınca yapılacak STS’nin YÖK ve ÖSYM tarafından gerçekleştirileceği hatırlatıldı. Açıklamaya göre, STS’ye, yurt dışında lisans düzeyinde eğitimlerini tamamlayarak diploma denklik belgesi almak üzere YÖK’e başvuran ve sınava girmesine karar verilen adaylar başvurabilecek. YÖK tarafından, ‘’Beden Eğitimi ve Spor, Diş Hekimliği, Eczacılık, Hukuk, Türkçe-Türk Dili ve Edebiyatı, Mühendislik, Mimarlık ve diğer alanlarda’’, ÖSYM tarafından ise ‘’Öğretmenlik Meslek Bilgisi ve Tıp alanlarında’’ sınav yapılacak.

21.01.2009


 

Harem’de yazıhane çatısı çöktü: 3 yaralı

HAREM Otogarı’nda bir perondaki çatının çökmesi sonucu biri kadın 3 kişi yaralandı.

Alınan bilgiye göre, Harem Otogarı 12 numarada bulunan otobüs yazıhanelerinin olduğu peronun çatısının ön kısmı, saat 10.00 sıralarında çöktü. Çökme sonucu, yazıhanelerde görevli ve bazıları servis şoförü olduğu öğrenilen biri kadın 3 kişi yaralandı. İtfaiye ekipleri ile vatandaşlarca yazıhaneden çıkartılan yaralılar, Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Ekiplerin olay yerindeki enkaz kaldırma çalışmaları sürüyor.

21.01.2009


 

3 milyon kişi, CD ile evinde okuma yazma öğrenecek

NKARA'NIN Polatlı ilçesi Millî Eğitim Müdürlüğüne bağlı Malıköy Elektrik Santrali İlköğretim Okulu öğretmenleri, yetişkinlerin evlerinde okuma yazma öğrenmelerine imkân sağlayacak proje geliştirdi.

Temelli beldesindeki Malıköy Elektrik Santrali İlköğretim Okulu, Millî Eğitim Bakanlığı’nın da desteğiyle ‘’Okumak Özgürlüktür’’ projesiyle imkanları yetersiz 3 milyon kişiye ulaşmayı hedefliyor. Projeyle, okuma yazma bilmeyenler CD ortamında evlerinde okur yazar hale getirilecek. Türkiye Toplumsal Kalkınma ve Okullarımızı Güçlendirme Derneği (TÜTOK) Yönetim Kurulu Başkanı da olan Okul Müdürü Haluk Ateşer, projenin, okuldaki öğretmenlerin özverili çalışmalarıyla hayata geçirileceğini ifade ederek, şöyle konuştu: ‘’Hazırladığımız CD’ler okuma yazma oranının düşük olduğu bölgelerimizdeki okullar aracılığıyla okuma yazma bilmeyen yetişkinlerimizin hizmetine sunulacak. ‘Okumak Özgürlüktür’ projesiyle 3 milyon kişiye okuma yazma öğretmeyi hedefliyoruz.’’

21.01.2009


 

Şirketler krizi takım ruhuyla daha kolay aşar

Eflatun Eğitim & Danışmanlık Firmasından Eğitim Uzmanı Ahmet Ekiz, çalışanları arasında takım ruhunu oluşturan şirketlerin, kriz ortamında sıkıntılarını daha kolay aşabileceklerini ifade etti.

Yeni Asya Sürekli Eğitim Merkezi (YASEM) eğitimleri devam ediyor. YASEM ve Reklam Departmanımızın işbirliğiyle geçen hafta sonu Yeni Asya Seminer Salonunda “Satış Ekiplerinde Takım Çalışması” eğitimi gerçekleştirildi. Söz konusu seminere reklâm departmanımız çalışanları yoğun ilgi gösterirken, kurum dışından misafir katılımcılar da iştirak etti. Seminer, daha önce pek çok şirkete danışmanlık hizmeti sağlayan eğitim uzmanı Ahmet Ekiz tarafından verildi.

Ahmet Ekiz, katılımcılara iletişim becerilerini geliştirmenin ve takım ruhu oluşturmanın inceliklerini anlattı. Ekiz, çalışanları arasında “takım ruhunu” gerçekleştirebilen şirketlerin rekabet ve kriz ortamında varlıklarını daha güçlü bir bir şekilde koruyabileceklerini vurguladı.

Seminer içerisinde ele alınan konu başlıkları şunlar oldu: “Rekabet ortamında satış yapmanın yolları, satışı etkileyen süreçler, satış öncesi ve sonrası yapılması gerekenler, satışta gerçekçi yaklaşım, takım çalışmasını etkileyen faktörler.”

Etkili takım çalışmasının atölye çalışmasıyla anlatıldığı seminerde,

“Dinleme ve fikir paylaşım becerileri, geri bildirim alma ve verme, çatışmaları atlatma becerisi, gelişim alanlarının belirlenmesi” gibi konular üzerinde de duruldu.

Seminer, katılımcılara YASEM katılım sertifikalarının verilmesiyle son buldu.

Öte yandan, YASEM’den yapılan açıklamada, 24 Ocak Cumartesi günü Yeni Asya Seminer Salonunda Eğitim Uzmanı Fırat Çapkın tarafından “Pazarlama ve Satışta Profesyonellik” başlıklı seminerin verileceği belirtildi. Konuya ilgi duyan Yeni Asya okurlarının bu eğitime ücretsiz olarak katılabilecekleri bildirildi.

21.01.2009


 

Anı’da anılar canlandı

Geçen günlerde Kafkas üniversitesinin düzenlediği II. Uluslararası Kafkas tarihi konulu sempozyuma iştirak etmek için serhat şehrimiz Kars’ta idik.

Ülkemizin dört bir yanından gelen yerli akademisyenlerle birlikte Kafkaslardan gelen ‘emekdar elm xadimleri’ tebliğlerini sundu. Tartışmalar, sorular cevaplar arasında üç günlük bir sempozyum maratonu daha sona erdi.

Son gün yapılan değerlendirme oturumunun ardından Anı harabelerine yapılan gezi ve ertesi gün Nahcivan seferi “işte bu” dedirtti katılımcılara. Otobüsümüz Anı yolunda ilerlerken hayalim yüzyıllar öncesine götürdü beni.

Hz. Ömer’in ordusunda kızgın çölleri geçerek kale duvarları önünde çarpışan yiğit süvarilere gıpta ettim önceleri. Daha sonra Bizans’ın bu uç kalesini alarak Anadolu’nun kuzey kapılarını İslâm ordularına açan Sultan Alpaslan’ın ordusunda çarpışan bir ecdadın ahfadı olmanın gururunu yaşadım yeniden. Hayalim Moğollara karşı korkusuzca çarpışan Celâleddin Harzemşah’ın askerlerinin arasına daldı bir anda.

Yıkımların, kırımların çözülüşlerin ardından gelen ard arda zaferlerde, Karakoyunlu, Akkoyunlu dedelerimin ordusunda at sürdüm hayal sahrasında. Yüzyıllar kaydı gitti muhayyilemden. Gazi Ahmet Muhtar Paşa’nın fakirhanesinde çekilişleri, yağmaları, Moskofun zulmünü yaşadım. Canhıraş haykırışlar kulaklarımı tırmalarken, yayan yapıldak göç yollarına düştüm.

Konya’ya, Cihanbeyli’ye Kulu’ya düştü yolum. Anadolum kucakladı beni.

Bağrına bastı yeniden. 1921 yılında bir kahraman çıktı Konya’mın bağrından.

Kara Bekir’in oğlu Kâzım Paşa’ydı bu kahraman. Yeniden aldı Moskof’un elinden Anı’yı. Ben de ordaydım. Onun ordusunda. Dedemle birlikte omuz omuza savaştım. Veremezdim Anı’yı. Camilerinde mescidlerinde anılarım vardı.

Neden mi vermezdim? Eski çağlarda Hurrilerin Urartuların Kimmerlerin hakimiyetinde kalan şehir, ortaçağda bizim hakimiyetimize geçmiş, önce Saka Türkleri eski Oğuz Boylarından Arsaklıların Kamsarakan soyundan Karampartın idaresinde kalmıştı da ondan. 430-646 yılları Sasanilerin hakimiyetinde geçiren şehir. Hz Ömer’in hilâfetinde İslâm orduları tarafından fethedilip İslâmla müşerref olmuştu da ondandı veremediğim...

1045 yılında Bizans’ın eline geçse de Alparslan’ın 1064 yılındaki ‘’İlk Rum Seferi” ile alınan yerler bir daha Bizanslılar’ın eline geçmemişti de ondan işte. Rumlar buralardan atılıp, merkezi Ani’de olan ve Selçuklulara bağlı Ani Şeddadlılar hükümeti kurulmuştur ki bugün antik şehri gezenlerde uyanan ‘burası bir İslâm ülkesi imiş’ hissini uyandıran mimarî eserlerin öncüleri olan ecdad tembihlemişti verme diye.

Daha sonra sırasıyla Gürcü Atabeylerin, Harzemşahın hakimiyeti altına giren şehir, 1235 yılında Moğol istilâsına uğrayarak tahrip edilse de 1339-1344 yılları arasında Müslüman olan İlhanlılar egemenliğine geçmişti ya ondan işte. 1406’da yeniden Türk hakimiyetine giren şehir, 1534 yılında Osmanlıların hakimiyetine girene kadar gene önce Karakoyunluların daha sonra da Akkoyunluların hakimiyeti altında kalmıştı da ondandı vazgeçemediğim.

93 harbinde Rusların eline geçen Anı, 40 yıllık bir esaretin ardından 1921 yılında İstiklâl harbimiz sırasında Ruslardan geri alınmış ve şanlı bayrağımız gönderine çekilmişti işte.

Yukarıda adını saydığım uygarlıkların her biri şehrin gelişimine tarifi mümkün olmayan katkılar sağlasa da, Müslüman fatihlerin bıraktıkları eserler antik duyguların sığlığında kaybolmaktan kurtarıyor Türk çocuğunu…

Anı’dan anılarla ayrılırken dilimden gayr-ı ihtiyarî şu kelimeler dökülüyordu: İla’yı kelimetullah için bir Anı’ya binler başını feda eden bu kadar şanlı bir ecdadın ahfadı olarak dünyaya gönderdiğin için Allah’ım sana şükürler olsun…

DOÇ. DR. MEHMET İPÇİOĞLU

21.01.2009


 

Hangar, sektörü kurtardı

Her sezon sadece 2 ay çalışan ayakkabı sektörü, Hangar geldikten sonra yılda 365 gün çalışır hâle geldi.

Bu sayede piyasayı ele geçiren Çin tehdit olmaktan çıktı. Hangar Ayakkabı Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Selçuk, “Darısı diğer sektörlerin başına” dedi. Önceki gün gerçekleştirilen bayiler toplantısında konuşan Alpaslan Selçuk, ayakkabı sektörünün son durumu hakkında bilgiler verdi. Son yıllarda Türkiye’nin çok ciddî bir şekilde Çin tehdidiyle karşı karşıya kaldığını ve tekstil sektörünün adeta bittiğini kaydeden Selçuk, aynı şekilde ayakkabı sektörünün de büyük yara aldığını söyledi. “2000’li yıllarda ayakkabı sektörü Çin’in ucuz ve kalitesiz ayakkabılarıyla adeta istilâ edildi” diyen Selçuk, o dönemler Türkiye’de ayakkabı sektörünün her sezonda sadece 2 ay çalıştığını ve diğer aylarda üretimin olmadığını hatırlattı.

Hangar Ayakkabı’nın piyasaya girişiyle bazı şeylerin değiştiğini ve öncelikle fabrikaların tam kapasiteyle çalışmalarını sağladıklarını belirten Selçuk şöyle devam etti: “Başlangıçta çok sıkıntılar çektik. Kimse bizimle düşük kâr marjıyla çalışmaya yanaşmıyordu. O yüzden kendi yapılanmamızı gerçekleştirdik. Öncelikli olarak Marmara Bölgesi etrafında 9 adet bayi açtık. 10 liradan ayakkabı satmaya başladık. Başarılı olduğunu görenler hemen bayimiz olmaya başladı ve çok kısa bir sürede 30 bayiye ulaştık. Şimdilerde binin üzerinde noktada ürünlerimiz satılıyor. Yıllık 15 milyon çift ayakkabı üretmeye, ürettirmeye başladık. Tüm fabrikalar artık 365 gün çalışıyor.”

21.01.2009


 

Atık pil toplamada sınıfta kaldık

AtIk pil toplamada dünya genelinde Almanya’nın 14 bin tonla birinci olduğu, Türkiye’de bu rakamın 220 tonda kaldığı bildirildi.

Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği (TAP) Genel Sekreteri İnci Kavuştu, atık pillerin çöpe atılmayacak kadar değerli olduğunu, son 10 yılda Avrupa’da çok sayıda geri kazanım tesisi kurulduğunu söyledi. Atık pillerin ‘’çöp’’ olmadığını ve kullanım süresi dolan pillerin çöpe atıldığında içerdiği metallerin toprağa karışmasıyla çevreye zararlı hale geldiğini belirten Kavuştu, pillerin geri kazanılabilen bir tüketim ürünü olduğunu ifade etti.

21.01.2009


 

Kilise satın alıp cami yaptılar

Norveç’te yaşayan Türkler, Protestanların kullandığı 50 yıllık kiliseyi 700 bin euroya satın alıp camiye çevirdiler.

Türklerin yoğun olarak yaşadığı Norveç’in Drammen şehrinde bulunan Protestan kilisesi geçen yıl Türkler tarafından 700 bin euroya satın alındı. Norveç Protestanlarının 1960 yılında kilise olarak inşa ettikleri binayı alan Türkler, restore ettirerek camiye dönüştürdüler. Drammen ve Çevresi Türk İnanç Cemiyeti Derneği Başkanı Orhan Al, “Kiliseyi satmak istiyorlardı, bizim de camiye ihtiyacımız vardı ve aldık. Bizler de binayı ibadet amacıyla kullanacağımız için Norveçlilerden tepki görmedik. Camide minare eksik. Ancak belediyeye müracaat ettiğimizde bunun için de izin alabiliriz” dedi. Merkez Camii’nde Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı bir imam görev yapıyor. Cami, geçen Ramazan ayından beri ibadete açık. Resmî açılış ise 1 Şubat’ta Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu tarafından yapılacak.

21.01.2009


 

Vücudumuzda robot doktorlar dolaşacak

AvustralyalI bilim adamları, vücuda enjekte edilebilen ve beyin ameliyatı yapabilecek bir nanorobot geliştirdi.

Avustralya’nın Clayton şehrindeki Monash Üniversitesi Nanofizik Laboratuvarı yetkililerinden James Friend, insan vücudundaki atardamarlara yerleştirilebilecek bir nanorobot üzerinde araştırma yaptıklarını söyledi. Bilim adamlarının 250 nanometre çapında bir nanorobot geliştirdiklerini belirten Friend, nanorobotun büyüklüğünun yaklaşık 2-3 saç teli kalınlığında olduğunu kaydetti. Friend, bu kadar küçük bir robotu geliştirirken karşılarına çıkan en büyük engelin yeterince güçlü bir motor elde etmek olduğunu, çünkü robotun kan damarlarındaki akıntıya karşı gelmesi gerektiğini söyledi. Friend, robotun motoruna Proteus isminin verildiğini, bu ismi verirken 1966’da çevrilen ‘’Fantastik Yolculuk’’ (Fantastic Voyage) filminden esinlendiklerini anlattı. Robotun beyinde uygun yere yerleştirilmesi sayesinde, bir kişinin zihninin okunup okunamayacağı ve istihbarat servislerince kullanılıp kullanılamayacağı yönünde bir soru üzerine Friend, ‘’Bunun mümkün olabileceğini düşünüyorum, ama bu beni hiç ilgilendirmiyor’’ dedi.

21.01.2009


 

Kâinatın hazinelerin keşfetmenin sonu yok

Hatay’In Amanos Dağları’nda Anadolu’ya özgü yeni bir sümbül türü keşfedildi.

Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Botanik Ana Bilim Dalı’nda araştırma görevlisi İsmail Eker Hayat’ın Amanos Dağları’nda yaptığı çalışma sonucunda sadece Anadolu’ya özgü yeni bir sümbül türü keşfetti. Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Botanik Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Koyuncu ile birlikte gerçekleştirdikleri araştırmaların sonucu Hatay’ın Amanos Dağları’nda keşfettikleri sümbül türü hakkında bilgiler veren İsmail Eker, sümbülün bilim dünyası için yeni bir bitki türü olduğunu söyledi. Keşfettiği sümbüle hocası Prof. Dr. Tekin Babaç’ın ismini veren Eker, “Bu bitki Hyacinthaceae (Sümbülgiller) familyasına bağlı Muscari Mill. cinsine ait olup, Anadolu’nun değişik yörelerinde bu cinse ait diğer türler ‘Sümbül’ veya ‘Arapsümbülü’ adıyla anılmaktadır. Doktora hocam olan Prof. Dr. M. Tekin Babaç’ın ismini keşfettiğimiz bitkiye verdik. Böylece bitkinin ismi Latince’de “Babaç’ın sümbülü” anlamına gelen ‘Muscari babachii Eker & Koyuncu’ olarak bilim dünyasına girmiş oldu.” dedi.

21.01.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır