|
TÜKETMEK de bir adetullah kanunudur. Bir taraf tükensin ki, yerine yenileri gelsin. Her dem eşyanın tazeliği ve güzelliği dünya sayfasında yeniden yazılsın.
Eşya için bu kanun varlığın her dem tazeliğini korurken, insan tükenen ömrünün içinde, yine tükenen şeylerle kendini tanımladığında durum nedir? Biz de tükenen her şeyin içinde, taze ve diri olana gözlerimizi çevirmeye çalıştık.
Şu bir gerçek ki, sermaye de harcanarak yeni bir kazanç elde edilir. Bir tohum, kendini feda ettiğinde çoğalır ve meyveli bir ağaca dönüşür. Ömür de öyledir. Ne kadar yazıldığının dışında nerede harcandığı ve nasıl yaşandığı önemlidir.
Salt dünya hayatını yaşamaya çalışan günümüz insanı, tüketmeden doyuma ulaşamayacağı vehmiyle varlığını tanımlayadursun. Diğer taraftan kalbinin ihtiyaçlarını ve sermayesine yüklenen diğer incelikleri es geçmenin acısıyla ruhunun her dem azap içinde kıvranmasına çare üretemiyor.
Dünya malî krizlerle sarsılıyor. İnsan buna çare arıyor. Genç Yaklaşım da bu çare arayışına küçük bir katkı sağlama gayretinde. İşte bu ayki yazılardan bazı başlıklar;
Sami Uslu; global krizin gençler için sunduğu dersler, başlığıyla krizi nasıl fırsata dönüştüreceğimizin ip uçlarını veriyor.
Saadet Bayri; yardımlaşma ve faizi toplumsal sonuçlarıyla değerlendiriyor.
Alıntı yazımızda, Tembelliğin nasıl bir hayat israfı olduğu gözler önüne seriliyor.
“Sen nasıl seviyorsun?” diye soruyor Murat Çetin ve kendi sevgilerimizle yüzleştiriyor bizi.
Yıllardır soykırımla sarsılan Filistin size Rachel’i hatırlatıyor mu? Bu dosya, insanlığımızı sorgulatıyor.
Muha1’in teybinde Merve Kayacan Gençliğin Tüketime Bakışını, gençlere sorarak cevaplıyor.
İletişim dosyasında Mustafa Gökmen, Medya ve bilgi kirliliği hakkında okuyuculara yeni ufuklar açıyor.
| 
