"Gerçekten" haber verir 20 Şubat 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Haberler

 

ADALET MÜFETTİŞLERİ

Ergenekon sanığı bazı emekli paşaların sağlık gerekçesiyle GATA'ya sevk ve tahliyesine dayanak gösterilen sağlık raporları, Adalet Bakanlığı müfettişleri tarafından soruşturulacak. Müfettişler adı geçen zanlılar ve raporları veren doktorlarla görüşecek.

SAĞLIK BAKANLIĞI

Sağlık Bakanlığı da sanıklardan Emekli Tümgeneral Levent Ersöz'ün GATA'ya sevk edilmesi için Haseki Hastanesinden ve eski özel harekâtçı İbrahim Şahin'e Kartal Hastanesinden verilen sağlık kurulu raporlarıyla ilgili soruşturma başlatıldığını açıkladı.

SAĞLIK Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığınca, ‘’emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ün Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesinden başka bir hastaneye sevki ile eski Özel Harekât Daire Başkan Vekili İbrahim Şahin adına İstanbul Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde daha önce düzenlenen sağlık kurulu raporları ile ilgili soruşturma başlatıldığı’’ bildirildi. Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, bazı basın yayın organlarında yer alan ‘’Sağlık Bakanlığından Sevk Soruşturması’’ başlıklı haberlerle ilgili açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulduğu kaydedilerek, şu ifadelere yer verildi: ‘’Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığınca emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ün Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesinden başka bir hastaneye sevki ile eski Özel Harekât Daire Başkan Vekili İbrahim Şahin adına İstanbul Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde daha önce düzenlenen sağlık kurulu raporları ile ilgili soruşturma başlatılmıştır. Basında adı geçen diğer şahısların sevki ile ilgili Bakanlığımız Teftiş Kurulu Başkanlığınca başlatılmış başkaca bir soruşturma bulunmamaktadır.’’

Gazetemiz gündeme taşıdı

SAHTE rapor meselesini iki gün önce manşetine taşıyan gazetemiz “Paşaları, bağımsız bir kurul muayene etsin” çağrısında bulunmuştu. 18 Şubat günü yayınlanan röportajda Hasan Hüseyin Kemal’in sorularını cevaplayan Demokrat Hukukçular Derneği ikinci başkanı, insan hakları savunucusu Av. Kadir Akbaş, “Eruygur’un düşme ve hastaneye sevk edilme sürecinin ayrıntıları basından gizlendi. Eruygur’la ilgili ortaya çıkan ses kaydı, jandarmaların etten duvar örerek hastaneye getirdiği Eruygur için yapılan bu muamelenin mizansen olup olmadığı konusunda şüpheler uyandırdı. Tolon’un benzer sağlık problemleri yüzünden tahliye edilmesi de kamuoyunda bazı iddialara sebep oldu. Bu aşamadan sonra bağımsız bir sağlık kurulunun Eruygur ve Tolon’un sağlık durumu konusunda rapor hazırlaması gerekir. Yoksa ‘GATA iki emekli paşayı tahliye ettirmek iç gerçek dışı rapor düzenledi mi? Görevi kötüye kullanma var mıdır?’ soruları gündemde kalacaktır. Bu tereddütlerin giderilmesi gerekiyor. Kamuoyu suskun kalmamalı.” şeklinde konuşmuştu. Gazetemizin yayınladığı sözkonusu röportajdan iki gün sonra Sağlık Bakanlığınca raporlarla ilgili soruşturma başlatıldığı bildirildi. İstanbul / Yeni Asya

20.02.2009


 

Yargı kararları toplum vicdanıyla örtüşmeli

Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammet Özekes, yargı kararlarının toplum vicdanında yer bulmadığı takdirde tartışıldığını belirterek hakimlerin kendi vicdan muhasebelerini iyi yapması gerektiğini söyledi.

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammet Özekes, yargı kararlarının toplum vicdanında yer bulmadığı takdirde tartışıldığını belirterek hakimlerin kendi vicdan muhasebelerini iyi yapması gerektiğini söyledi. Doç. Dr. Özekes, konuya ilişkin şu öneriyi sundu: “Davaları birikmiş adliyede lehte veya aleyhte sonuçlanmış 3-5 kişi seçilebilir. Zaman zaman mahkemedeki hakimlerle sohbet toplantısında, avukattan, barodan temsilciler gelerek o bitmiş dâvâ, başından sonuna kadar tartışılabilir. Diyelim ki bir yerdeki Asliye Hukuk Mahkemesi hakimleri, bitmiş bir davadan lehte veya aleyhte olan 2 kişi çağırıp bir sohbet toplantısında ‘Biz bu davayı görürken size kararın esasını bıraktık. İnsan davranışı olarak, etik olarak, size yaklaşım olarak nerede iyi şeyler, nerede kötü şeyler yaptık’ diyerek bunları not edelim. Barolarda avukatlar kendi içinde, hakimler de kendi içinde yapabilirler. Daha sonra bu değerlendirmeler bittikten sonra hakimler, kendi içlerinde geri bildirim yapabilirler. Birbirimizi aynı meslek içerisinde eleştirmemiz belki daha kolay olacaktır. Ayda bir bu toplantılar yapılabilir. Veya hakimler birbirlerini eleştirebilirler. Benim böyle bir kararım var veya duyduğu şeyi eleştirebilir. Bu belki dışardan gelen taştan daha az etki veya yaralayıcı olabilir.” İzmir / cihan

20.02.2009


 

İş âlemi ilk 6 ay için karamsar

İstanbul Sanayi Odasının Ekonomik Durum Tesbit Anketi, işletmelerin, bu yılın ilk yarısının yeni siparişler hariç tüm göstergelerde 2008’in ikinci yarısına göre daha olumsuz geçeceği beklentisi içinde olduğunu ortaya koydu.

İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) Ekonomik Durum Tespit Anketi, işletmelerin, bu yılın ilk yarısının yeni siparişler hariç tüm göstergelerde 2008’in ikinci yarısına göre daha olumsuz geçeceği beklentisi içinde olduğunu ortaya koydu. Özel sektör imalat sanayinin içinde bulunduğu şartları, sorunları, beklenti ve öngörülerini tespit edebilmek, çözüm teklifleri geliştirebilmek amacıyla İSO üyeleri arasında gerçekleştirilen anketin 2008 yılı ikinci yarısını kapsayan sonuçları ile 2009 beklentileri, Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük tarafından basın toplantısıyla kamuoyuna açıklandı. Bundan önceki anketlerde beklentilerin, sanayicinin her şartta iyimserliğini koruduğunu, geleceğe umutla baktığını ortaya koyarken, 2008 yılının ikinci yarısına ilişkin ankette, bu durumun değişmiş göründüğü ifade edildi. Anket, işletmelerin, bu yılın ilk yarısının yeni siparişler hariç bütün göstergelerde 2008’in ikinci yarısına göre daha olumsuz geçeceği beklentisi içinde olduğunu ortaya koydu. 2009’un ilk yarısında işletmelerin yüzde 59,8’i üretimlerinde, yüzde 61,7’si iç satışlarında, yüzde 56’sı dış satışlarında, yüzde 51,2’si de istihdamlarında azalma bekliyor. Yeni siparişlerinde azalma bekleyen işletmelerin oranı ise yüzde 61,3 ile 2008’in ikinci yarısının gerçekleşme düzeyi olan yüzde 63’e oldukça yakın oldu. Anket sonuçlarına geniş bir zaman aralığından bakıldığında, beklentilerdeki iyimserliğin aynı ölçüde hayata geçmediğinin görüldüğü, dolayısıyla 2009’un ilk yarısının beklentilerdekinden daha sıkıntılı geçeceğinin öngörülebileceği kaydedildi. İstanbul / aa

20.02.2009


 

Vizesiz Avrupa’ya doğru ilk adım

Avrupa Adalet Divanı, iş için Avrupa’ya gidecek Türklerden vize istenemeyeceğine hükmetti. Mahkeme, TIR şoförü Mehmet Soysal’ın 2007 yılında Berlin Eyalet Mahkemesine başvurarak vize uygulamasının iptalini istemesiyle ilgili olarak Alman yargısına gönderdiği kararda, Türkiye ve Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında imzalanan “23 Kasım 1970 tarihli Katma Protokolün 41’inci maddesi, yürürlüğe girdiği tarihte vize yükümlülüğü olmadığı için, Türkiye’de kurulu şirketlerde çalışan Türk vatandaşlarına hizmet sunumu için AB üyesi ülkelere girişlerinde vize şartı getirilemeyeceği şeklinde yorumlanmalıdır” görüşünü benimsedi.

Avrupa Adalet Divanı:

Türklerden vize istenmemeli

Avrupa Adalet Divanı, iş için Avrupa’ya gidecek Türklerden vize istenemeyeceğine hükmetti. Mahkeme, TIR şoförü Mehmet Soysal’ın 2007 yılında Berlin Eyalet Mahkemesine başvurarak vize uygulamasının iptalini istemesiyle ilgili olarak Alman yargısına gönderdiği kararda, Türkiye ve Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında imzalanan “23 Kasım 1970 tarihli Katma Protokolün 41’inci maddesi, yürürlüğe girdiği tarihte vize yükümlülüğü olmadığı için, Türkiye’de kurulu şirketlerde çalışan Türk vatandaşlarına hizmet sunumu için AB üyesi ülkelere girişlerinde vize şartı getirilemeyeceği şeklinde yorumlanmalıdır” görüşünü benimsedi. Berlin mahkemesi, Avrupa Adalet Divanından, Katma Protokolün 41’inci maddesinin, uluslararası bir şirkette TIR sürücüsü olarak çalışan Türk vatandaşlarından Alman makamlarının Schengen vizesi talep edilmesiyle bağdaşıp bağdaşmadığı konusunda görüş istemişti. Alman yargısı, ayrıca Lüksemburg’daki AB mahkemesinden, bu ilk soruda “vize şartı aranmaz” görüşünü benimsemesi halinde, bunun Türk vatandaşlarının Almanya’ya girişlerinde vize muafiyeti anlamına gelip gelmeyeceğini açıklığa kavuşturmasını talep etmişti. Berlin / aa

20.02.2009


 

CHP’de Sevigen kavgası büyüyor

CHP’de Mehmet Sevigen hakkındaki iddialar parti içi tartışmaları arttırdı. CHP Milletvekilleri Ali Topuz ve Yaşar Ağyüz, Sevigen’in istifa etmesi gerektiğini söyledi.

CHP İstanbul Milletvekili Ali Topuz, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, ‘’Sevigen olayı; ticarî bir iş değildir. Konumunu ve sıfatlarını kullanarak, menfaat, haksız kazanç temin etmek demektir’’ dedi.’’ Sevigen olayının’’, parti üst yönetimince sahiplenildiği izlenimi verilmesinin, büyük sorunlara yol açacağı uyarasında bulunan Topuz, ‘’Sevigen, vakit yitirilmeden istifa ettirilmelidir; istifa ettirilmek yetmez, partiden uzaklaştırılmalıdır. Hiç kimse, çamura ve pisliğe yakın olmak istemez’’ diye konuştu.

Sevigen ile ilgili 1 milyon 125 bin dolarlık kâr payı sözleşmesi iddiasının, CHP adına çok büyük ‘’talihsizlik’’ olduğunu ifade eden Topuz, yerel seçimler öncesi bunun yaşanmasının, partiye umutla bakmaya çalışan çevreleri, CHP’nin seçmenini ve örgüt emekçisini üzdüğünü, derinden yaraladığını söyledi. Topuz, bu olayın, ‘’komplodur, senaryodur’’ denilerek geçiştirilemeyeceğini, tevil edilerek (söz veya davranışa başka bir anlam vererek) asla göz ardı edilemeyeceğini vurgulayarak, ‘’Bu olayda, tevil yoluyla ikrar vardır. İkrar, yargının takdiri dışında önemli bir delildir. Olay yalanlanamamıştır. Ortaya konulan belgeler, ilgililerin açık beyanları karşısında, saptırma gayretlerine ve beyhude çırpınışlara rağmen, Sevigen iddiaları kabul etmiştir. Başkaca bir araştırma yapmaya ve delil aramaya gerek yoktur’’ diye konuştu. Ankara / aa

“DAHA VAHİM OLANI;

KORUMACI YAKLAŞIM’’

Bu olayIn, CHP için tedavi edilmesi, giderilmesi oldukça zor ve derin yaralar açtığını savunan Topuz, Sevigen’in, davranışları ve tutumundan daha vahim olanının; parti üst yönetiminin olay karşısındaki duyarsızlığı, sessizliği ve korumacı yaklaşımı olduğunu belirtti. Her seçim döneminde ve adayların Genel Merkezden belirlenmesi sırasında, Sevigen ile ilgili benzer söylentilerin ortaya çıktığını dile getiren Topuz, ancak her defasında iddiaların dikkate alınmadığını ve göz ardı edilmeye devam edildiğini öne sürdü. Topuz, ‘’Günlerdir gazetelerin manşetlerinde, köşe yazılarında ve televizyonlarda yer alan, CHP ile ilgili ağır suçlamalara ve eleştirilere sebep olan, Türkiye’nin gündemine oturan Mehmet Sevigen olayı, nedense parti üst yönetiminin gündemine bir türlü giremedi’’ dedi.

“UTANDIRMAYA HAKKI YOK’’

CHP’lİ Topuz, iddialarla ilgili üzüntüsünü, ‘’Ömrümün yarım asrı aşkın bölümünü içinde yaşadığım CHP’de, buna benzer bir durumu hiç görmedim, yaşamadım. Onun için, içim yanıyor, çok üzülüyorum ve de çok utanıyorum’’ şeklinde dile getirdi. Topuz, hiç kimsenin, CHP’lileri, böyle bir duruma sokmaya, üzmeye ve utandırmaya hakkı olmadığını ifade etti. Topuz, CHP’ye sürülen lekenin, mutlaka temizlenmesi, partiyi lekeleyenlerin himaye edilmemesi, CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın, yardımcısıyla ilgili ne düşündüğünü cesaretle açıklaması gerektiğini söyledi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın, bu olaya el koyarak gereğini yapmasını isteyen Topuz, ‘’Sevigen, vakit yitirilmeden istifa ettirilmelidir; istifa ettirilmek yetmez, Sevigen, partiden uzaklaştırılmalıdır. Unutulmamalıdır ki, hiç kimse çamura ve pisliğe yakın olmak istemez’’ dedi.

20.02.2009


 

Çözüme yaklaşıyoruz

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs sorununa çözüm müzakerelerinde, “gittikçe yakınlaşmanın sağlandığı bir süreç yaşandığını” bildirdi.

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs sorununa çözüm bulmayı amaçlayan müzakerelerde, ‘’gittikçe yakınlaşmanın sağlandığı bir süreç yaşandığını’’ belirterek, iki taraf arasındaki farklılıkların daha ziyade, Kıbrıs Rum tarafının yerleşmiş BM parametrelerinden uzaklaştığı noktalarda olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Talat, mülkiyet konusunda bir görüşme daha yaptıktan sonra, başka bir konuya geçme ihtimallerinin yüksek olduğunu da bildirdi. Mehmet Ali Talat, Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nda (KTTO) bu akşam Kıbrıs konusunda bir konferans verdi. Talat, konferansın basına açık bölümünde yaptığı konuşmada, müzakerelerde ilk olarak, ‘’Yönetim ve Güç Paylaşımı’’ konusunu görüştüklerini hatırlatarak, Kıbrıs sorununun çıkış sebebinin yönetim ve güç paylaşımı olduğunu ve bu başlığın kendileri için önemli olduğunu kaydetti. Bu başlıkta ciddî yakınlaşmalar yanında, bazı farklılık noktaları da olduğunu ifade eden Talat, ‘’Farklılıklarımız daha ziyade, Rum tarafının yerleşmiş BM parametrelerinden uzaklaştığı noktalarda gerçekleşti. Yani yerleşmiş BM parametreleri çerçevesinde kalındığı sürece ciddî bir farklılığımız ortaya çıkmadı’’ diye konuştu. Temsilcileri ve uzmanlar tarafından yapılan gözden geçirmelerde dahi bazı noktalarda yakınlaşma sağlandığının görüldüğünü belirten Talat, ‘’Dolayısıyla gittikçe yakınlaşmanın sağlandığı bir süreç yaşıyoruz dersem, yanlış söylemiş olmam’’ dedi. Talat, müzakerelerde ikinci başlık olarak, Rum tarafının talebi ile mülkiyete geçtiklerini anlatarak, ‘’Biz bunun zor bir konu olduğunu ve daha sonraya bırakılmasını istemiş olmamıza rağmen, Rum tarafın ısrarıyla kabul etmek durumunda kaldık. Çünkü ilk konuyu biz seçmiştik, ikinci konuyu da onlar seçtiler’’ şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Talat, Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas’la yapacağı 20. görüşmede mülkiyet konusunun ele alınacağını anımsatarak, ‘’Kriterler konusunda tarafların sunduğu görüşlere yapılan eleştirileri cevaplayacağız ve kriterler için iki tarafın önerilerini gözden geçireceğiz’’ diye konuştu.

Öte yandan Talat ile Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas’ın Kıbrıs sorununa çözüm bulmayı amaçlayan kapsamlı müzakereler çerçevesinde dün yapmaları öngörülen 20. görüşme, Hristofyas’ın kayınpederinin ölümü üzerine iptal oldu. KKTC Cumhurbaşkanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre, 20. görüşme, bir sonraki görüşme için öngörülen 25 Şubat Çarşama günü saat 10.00’da yapılacak. Lefkoşa / aa

20.02.2009


 

40. yıla özel site

Gazetemizin 40. kuruluş yıldönümü vesilesiyle hazırlamış olduğumuz web sitesi yayında.

Siteye gitmek için

aşağıdaki linkleri kullanabilirsiniz.

40yil.yeniasya.com.tr - 40.yil.yeniasya.com.tr

20.02.2009


 

Diyanet: Yetimlere sahip çıkın

DİYANET İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, ‘’Sahipsiz olmadıklarını hissettirmek için yetim ve kimsesiz yavrularımıza gönüllerimizi açıp, ellerimizi uzatalım.

Çünkü yetime uzanan el cennete açılan kapıdır’’ dedi. Bardakoğlu, Diyanet dergisinin Şubat ayı sayısında yer alan başyazısında, çocukların her zaman şefkat ve merhamet beklediklerini belirterek, acımasız savaşların sürüp gittiği, küçücük çocukların sokaklara itilip, kaderine terk edildiği dünyada, merhametli yüreklere ihtiyaç olduğunu ifade etti. Kendisi de yetim olan Hz. Muhammed’in, (a.s..m) yetimlerin ve kimsesizlerin üzerine titizlikle eğildiğine, İslâm’ın, yetimlerin hakkını güvenceye aldığına işaret eden Bardakoğlu, yetim hakkına el uzatmanın cana kıymak ve iftira atmak gibi insanlığı felâkete sürükleyen günahlar arasında sayıldığını vurguladı. Günümüzde savaşlar, tabiî afetler, açlık ve fakirlikten ötürü korunmasız ve sahipsiz çocukların sayısının her geçen gün arttığına dikkati çeken Bardakoğlu, yetimler hakkında hem bireysel hem kamusal anlamda herkesin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesinin, hizmet ve çare üretmesinin, dünya yetimlerinin eğitimi ve insanca yaşayabilmesi için girişimde bulunmasının önemine değindi. Bardakoğlu, şunları kaydetti: ‘’Nerede olursa olsun yetimlerin sorumluluğu hepimize aittir. O halde gelin hep birlikte sahipsiz olmadıklarını hissettirmek için yetim ve kimsesiz yavrularımıza gönüllerimizi açıp, ellerimizi uzatalım. Şahsiyetli, onurlu ve sağlam karakterli ve güzel ahlâklı bireyler olarak yetişmeleri için onları ilk kucaklayan biz olalım. Buna onlar kadar bizim de ihtiyacımız var. Çünkü yetime uzanan el cennete açılan kapıdır.’’ Ankara / aa

20.02.2009


 

Meteoroloji’den kuvvetli yağış uyarısı

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Kıyı ve Güney Ege, Batı Akdeniz ile Afyonkarahisar, Uşak, Çanakkale, Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ çevrelerinde kuvvetli yağış beklendiğini bildirerek sel, su baskını, taşkın gibi durumlara karşı tedbirli olunması uyarısında bulundu.

Meteoroloji’nin tahminlerine göre, iç ve batı bölgelerinde görülecek yağışların bazı bölgelerde kuvvetli olması bekleniyor. Hava sıcaklığı ise, iç ve doğu bölgelerde 1 ila 3 derece artacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Rüzgâr ise güney ve güneydoğu yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette esecek. Meteoroloji, kuvvetli yağış sebebiyle uyarıda bulundu. Yağışların Kıyı ve Güney Ege, Batı Akdeniz ile Afyon Karahisar, Uşak, Çanakkale, Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ çevrelerinde kuvvetli olması beklendiğinden yaşanabilecek sel, su baskını, taşkın gibi olumsuz şartlara karşı tedbirli olunması uyarısında bulundu.

20.02.2009


 

SHÇEK 1 milyar TL evde bakım ücreti ödüyor

SOSYAL Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Genel Müdürü İsmail Barış, yılda 1 milyar TL evde bakım ücreti ödediklerini söyledi. Barış, Adana Huzurevi’nde incelemelerde bulunurken, çocuğuna, yaşlısına, engellisine ve bakıma muhtaç olan vatandaşa sahip çıkmanın sosyal devlet olmanın şartları arasında bulunduğunu bildirdi. Bir çocuğun anne ve babasının yanında büyümesi, eğitim hakkının verilmesi, yaşlıya en iyi şekilde bakım, engellinin evinden ayrılmadan ailesinin yanında bakımının onların en doğal hakları olduğunu belirten Barış, şöyle konuştu: ‘’Son rakamlara göre, şu anda 19 bin çocuğumuz ve 130 bin engellimiz için evde bakım ücreti ödüyoruz. Yılda ödediğimiz para 1 milyar TL. Bu rakam gelecek yıl belki 1,5 milyar TL olacak. Çocuklarımız ailelerinin yanında büyüsün, engellilerimize evlerinde bakılsın diye harcadığımız para aslında yardım değil haktır, biz gecikmiş olan bu hakkı iade ediyoruz. Asgarî ücret civarındaki bu parayı biz çocuğun ya da engellinin ailesine, ona bakacak kişiye veriyoruz. Bakacak kimse yoksa da kurumumuzda fiilen bakıyoruz. Halen sosyal hizmet kurumlarımızdaki çocuk sayısı 12 bin civarında, 5 bin engelliye de fiilen bakıyoruz.’’ Adana / aa

20.02.2009


 

İzmir dokuz aylık su kazandı

İZMİR'İN en önemli su kaynaklarından biri olan Tahtalı Barajı’nın kurak görüntüsü hızla kayboluyor. Sonbahar aylarında beklenen yağmurlar yağmayınca, barajdaki su miktarı son 11 yılın en düşük seviyesine ulaşmış, İzmir’in yaklaşık bir aylık ihtiyacı olan 25 milyon metreküpe kadar inmişti. Şimdi ise yeni yılın ilk günleriyle başlayan yağmurlar yüz güldürüyor. Ocak ayı sonunda Tahtalı Barajı’ndaki su hacmi iki kat artarken, Şubat’ta da seviye yükselmeye devam etti ve bir buçuk yıl önceki duruma geldi. Barajın su hacmi 83 milyon 206 bin metreküpe, aktif doluluk oranı ise yüzde 22,16’ya ulaştı. Bu da İzmir’in ortalama dokuz aylık ihtiyacına tekabül ediyor. Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, Tahtalı Barajı’ndaki su rezervi ve diğer tedbirlerle 2009 yılında su sıkıntısı yaşanmayacağını açıkladı. İzmir / cihan

20.02.2009


 

Kayseri’de ekmek fiyatları düştü

KAYSERİ'DE fırınların rekabeti sonucu ekmek fiyatları 35 kuruşa kadar düştü. Şehir merkezindeki bazı fırınlar, birbirleriyle giriştikleri rekabet sonucu 200 gramını 55 kuruştan sattıkları ekmeğin fiyatını 40 kuruşa, bazı fırınlar da 35 kuruşa kadar düşürdü. Kayseri Fırıncılar ve Uncular Odası Başkanı Mehmet Deveci, fiyat indiriminin rekabetten kaynaklandığını belirterek, şunları söyledi: ‘’Geçen hafta birkaç fırının başlattığı fiyat indirimi, rekabetin yayılması sonucu genişledi. Şu anda çok sayıda fırın, yarışta geri kalmamak için indirim yapmaya başladı. Fırınların büyük bölümü ekmeği 40 kuruşa, bazı fırınlar ise 35 kuruşa kadar ucuzlattı. Rekabete kaç fırın dayanır, kaç fırın ucuz ekmek satmayı sürdürür bunu şu anda bilmek zor.’’ Deveci, ekmek fiyatlarının ucuzlamasının en çok dar gelirli aileleri sevindirdiğini de ifade etti. Kayseri / aa

20.02.2009


 

Doğu’da 3 ilde 3 ayrı deprem oldu

DÜN sabah yaklaşık aynı saatlerde Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde 3.0 büyüklüğünde, Van’ın Gürpınar ilçesinde 3.4 büyüklüğünde, Muş’un Bulanık ilçesinde ise 3.2 büyüklüğünde deprem oldu. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nden edinilen bilgiye göre, saat 04:54’te merkez üssü Doğubayazıt ilçesi olan 3.0 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Muş’un Bulanık ilçesinde de 3.2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Saat 05:10’da ise merkez üssü Van’ın Gürpınar ilçesinin Yalınca Köyü olan 3.4 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Saat 07:05’te de merkez üssü Muş’un Bulanık ilçesinin Erentepe beldesi olan 3.2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremlerde can ve mal kaybı yaşanmazken vatandaşlar arasında kısa süreli panik yaşandı.

20.02.2009


 

Öğretim yılının yarısı boşa gidiyor

ERZİNCAN Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Nusrettin Yılmaz tarafından yapılan araştırmaya göre, eğitim-öğretim yılının yaklaşık yarısı, öğretme-öğrenme faaliyetlerinin dışındaki işlere harcanıyor. Yrd. Doç. Dr. Nusrettin Yılmaz, araştırmada Erzincan merkezindeki 21 ilköğretim okulunda, toplam 737 ders saati süresince, öğretmenlerin gözlenerek, ders akışını bozan istenmeyen davranışlara karşı gösterdikleri tepkilerin kaydedildiğini söyledi. Dünyanın her yerinde genel anlamda sınıfta 30 istenmeyen davranış kalıbı bulunduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Yılmaz, bu 30 davranışı dersin ilk 10, ortası ve son dakikalarına göre çetelelerini tuttuklarını söyledi. Yılmaz, okulların toplam 180 iş günü açık olduğuna dikkat çekerek, ‘’Çalışmamızda 180 iş günü açık olan okullarda aşağı yukarı eğitim öğretim yılının yarısının, öğretme-öğrenme etkinliklerinin dışındaki işlere harcandığını tespit ettik’’ dedi. Öğretmenlerin tepkilerini de değerlendirdiklerini ifade eden Yılmaz, ‘’Öğretmenler öğrenciye en fazla ‘adıyla seslenme’ tepkisini gösteriyor’’ dedi. Erzurum / aa

20.02.2009


 

Gül Afrika yolcusu

CumhurbaşkanI Abdullah Gül, resmi ziyarette bulunmak üzere bugün Kenya’ya gidecek ve Pazar günü de Tanzanya’ya geçecek. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Gül’ün, 20-22 Şubatta Kenya’ya, 22-23 Şubatta Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti’ne resmi ziyarette bulunacağı bildirildi. Cumhurbaşkanı Gül’ün seyahatlerinin, Türkiye’den bu iki Afrika ülkesine Cumhurbaşkanı düzeyinde gerçekleştirilen ilk resmi ziyaret olması bakımından özel önem taşıdığı belirtildi. Cumhurbaşkanı Gül’e ziyaretlerinde, Devlet Bakanı Said Yazıcıoğlu ile Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, TBMM Kenya ve Tanzanya Parlamentolararası Dostluk Gruplarının Başkanları ve geniş bir iş adamı heyeti eşlik edecek. Ankara / aa

20.02.2009


 

Emekli aylıkları bir haftada bağlanacak

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Fatih Acar, bu yılın SGK açısından atılım ve gelişme yılı olacağını belirterek, 2010 yılından itibaren emekli aylıklarını bir hafta içinde bağlamak için çalışmalar yaptıklarını bildirdi. SGK Başkanı Fatih Acar, yaptığı açıklamada bu yıl, SGK reformunun tüm hükümlerinin daha sağlıklı şekilde hayata geçirilmesi için çok yoğun bir çalışma temposu içinde olacaklarını vurguladı. Geçmiş dönemlerde emekli aylıklarının bazı zaman 6-7 ayda, kimi zaman da ancak bir yılda bağlanabildiğine dikkati çeken Acar, bu yıl bütün ünitelerde emekli aylığı bağlama süresini bir ayın altına indireceklerini kaydetti. Acar, ‘’2010’da vatandaşlarımızın aylıklarını bir haftada bağlamayı hedefliyoruz’’ dedi. Acar, 2009’un kayıt dışılıkla mücadele yılı olacağını vurgulayarak, “Son 6 ay içinde 250 bin kişi kayıt altına alındı. En geç üç yıl içinde bu konuda çok önemli çalışmaları sonuçlandıracağımızı söyleyebiliriz’’ diye konuştu. Fatih Acar, bu yıl üç büyük ilde Büyük İşverenler Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlük’lerini faaliyete geçirmek istediklerini sözlerine ekledi. Ankara / aa

20.02.2009


 

Din eğitiminde yaş sınırı kalksın

BBP Genel Başkanı ve Sivas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu, din eğitiminde ilköğretim bitirme zorunluluğunun kaldırılması için kanun teklifi verdi. Yazıcıoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun ek 3. maddesinin 1. fıkrası ile Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun 11. ve 14. maddesinde değişiklik öngören kanun tekliflerini TBMM Başkanlığına sundu. Yazıcıoğlu, din eğitimine ilişkin kanun teklifinde, Kur’ân kursuna kayıt için ilköğretim okulunu bitirme mecburiyeti ile yaz tatilinde Kur’ân kursuna gidecek çocuklara uygulanan ilköğretim 5. sınıfı bitirme şartının kaldırılmasını önerdi. Buna göre, Diyanet İşleri Başkanlığı, ilk ve orta öğretim kurumlarında okutulan zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri dışında Kur’ân-ı Kerim ve meâlini öğrenmek, hafızlık yapmak ve dini bilgiler almak isteyenler için Kur’ân kursları açacak. Ayrıca, küçük yaştaki çocuklar için tatillerde, Millî Eğitim Bakanlığı’nın denetim ve gözetiminde yaz Kur’ân kursları açılacak. Bu kurslardaki din eğitim ve öğretimi kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanunî temsilcilerinin talebine bağlı olacak. Teklifin gerekçesinde, bu uygulamanın dünyada sadece Türkiye’de olduğu belirtilerek, din eğitiminin önündeki yasakların kaldırılması gerektiği ifade edildi. Yazıcıoğlu’nun Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunda değişiklik yapılmasına ilişkin teklifinde ise, özel güvenlik görevlilerinin 5 yılda bir eğitim ve ruhsat alma zorunluluğunun kaldırılmasını öneriyor. Ankara / aa

20.02.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır