"Gerçekten" haber verir 05 Mart 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Kültür-Sanat

 

“Düşten gerçeğe” Doğu Türkistan

BABASININ küçük yaşta ayrıldığı ve bir daha geri dönemeden hayata gözlerini yumduğu memleketi Doğu Türkistan’ı “babasının gözünden” fotoğraflayan Eser Saka, “düşten gerçeğe” yaptığı seyahati, Ankaralı sanatseverlerle paylaşacak. Saka’nın “Düş’ten Gerçeğe Yolculuk: Doğu Türkistan” adlı fotoğraf sergisi, Milli Piyango Sanat Galerisi’nde 10 Marttan itibaren izlenime sunulacak.

Sergisindeki fotoğraflara yansıyan hüzün, umut ve özlemin nedenlerini anlatan Saka, babasının Doğu Türkistanlı olduğunu ama memleketinden küçük yaşta ayrıldığı için hep yurt hasreti çektiğini söyledi.

“Küçüklüğümde hep oraya dair hikâyeler dinledim babamdan” diyen Saka, babasının bir daha yurduna dönme fırsatı bulamadan hayata gözlerini yummasının kendisini çok etkilediğini, bu nedenle buraya gitmeye karar verdiğini dile getirdi. Eser Saka, “Memleketine hasret öldü, o hep memleketini düşlerinde gördü, ben de onun düşlerini gerçek yapmak istedim. O kadar çok anlattı ki bana oraları, benim de düşlerimi süsler olmuştu artık. Düşten gerçeğe bir yolculuktu benim için çünkü babamın da düşlerindeydi Doğu Türkistan. Fotoğraf sergimin adı da buradan doğdu” dedi.

“HÜZÜN KOKULU KENT”

Yola çok büyük sevinçle çıktığını belirten Saka, fotoğraf karelerine de yansıyan yolculuğuyla ilgili hislerini şöyle aktardı:

“Uçak havaalanına inerken karmaşık duygular içine girdim. Herhalde bunun nedeni, babamın o memlekete tekrar dönemeyişi, o hasretlik etkiledi beni, sevinç hüzünle karıştı orada. Gözyaşlarıyla indim. Çoğu insan için önemli olmayabilir, memleketlerini her zaman görebiliyorlar ama ben çok uzun yıllar hiç görmemiştim ve ailemin çok hasretlik olması, onların gözüyle gidiyor olmam beni çok etkiledi, farklı duygular uyandırdı.”

Özellikle de Kaşgar’da, Kaşgarlı Mahmud’un türbesinin arkasındaki eski mezarlığı gördüğünde, Cannes Film Festivali’nde ödül alan yönetmen Nuri Bilge Ceylan’ın Türkiye’yi anlatırken kullandığı “yalnız ve güzel ülkem” ifadesinin aklına geldiğini ve orayı “hüzün kokulu kent” olarak gördüğünü anlattı. Babasının anlattığı Doğu Türkistan’ı bulmak için yola çıkan Saka, farklı bir şehirle karşılaştığını da belirtti. Saka, “Aradan çok uzun süreç geçmiş, tam olarak babamın anlattığı gibi değil. Birçok farklılıklar var. Kaşgar büyük bir şehir olmuş, ben ise ufak bir şehir hayal etmiştim. Ama tabi arka sokakları biraz daha benim beklediğim gibiydi” diye konuştu. Fotoğraflarında Doğu Türkistan’daki şehir hayatı ile insan yaşantısından, ara sokaklardan, müzik aletleri ve yemek kültüründen kesitler sunan Saka, “Çok fazla çocuk portresi çekmişim. Sonra baktım, ‘Acaba babamın çocuk yaşta gelmiş olmasının vermiş olduğu bir his mi bu, acaba onun gözünden mi görmek istedim ya da onu mu bulmak istedim’ diye düşündüm, böyle bir duygusal yaklaşım da var fotoğraflarımda” dedi.

Saka’nın 21 Marta kadar sürecek sergisinde 53 fotoğraf yer alacak. Ankara/ aa

05.03.2009


 

100 yıllık bir rüya: Hamidiye Hicaz Demiryolu

ZAMAN gazetesinin 20. yıl sergilerine Halep-Mersin, Halep-Gaziantep istasyonları vesilesiyle bir yenisi daha eklendi. Dün Zaman’ın Fuaye alanında açılan “100 Yıllık Rüya: Hamidiye Hicaz Demiryolu” sergisinin küratörlüğü ve belgelerin koleksiyonerliği Yusuf Çağlar’a ait. Sergide, Hicaz Demiryolu Madalyası, Madalya Beratı, Feraşet Çantası, Hicaz Demiryolu güzergâhlarını ve istasyonlarını tek tek gösteren bir harita, demiryolu menfaatine hazırlanan belgeler ve birbirinden ilginç vesikalar yer alıyor. Zaman’ın Bahçelievler’deki Merkez binasında yer alan sergi 20 Mart’a kadar ziyaretçileri için açık kalacak. Kültür Sanat Servisi

05.03.2009


 

Sanat dünyası Üstün İnanç’ı unutmadı

EDEBİYAT Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği’nin (ESKADER) düzenlediği “Üstün İnanç’a Saygı Günü” İstanbul Beyazıt’ta kültür ve sanat dünyasının buluşmasına sahne oldu. Bir çok sanatçı ve yazar “ağabey”leri Üstün İnanç’ı yalnız bırakmadılar. ESKADER Başkanı Mehmet Nuri Yardım’ın takdimini ve yöneticiliğini yaptığı toplantıda ilk olarak Yüce Gümüş’ün ud taksimleri dinlendi. Büyük alkış alan bu mini mûsiki faslından sonra Harun Yöndem kürsüye dâvet edildi. Yöndem önce Üstün İnanç’ın biyografisini anlattı ardından, müşterek hâtıralarını nakletti. Daha sonra ünlü yönetmen Yücel Çakmaklı dâvet edildi. Yücel Çakmaklı da yaşıtı, yakın arkadaşı ve meslektaşı Üstün İnanç’ın sanat dünyamızdaki seçkin yeri üzerinde durdu. Bu arada İnanç’la kesişen çalışmalarından bahsetti. Yücel Bey, müşterek arkadaşları Ayşe Şasa’dan da bir hâtıra nakletti. Çakmaklı’dan sonra yine değerli bir başka yönetmen Mesut Uçakan sahneye geldi ve Üstün İnanç ile birlikte yaptıkları çalışmaları, özellikle senaryosunu Üstün İnanç’ın yazdığı “Yalnız Değilsiniz” filminin ortaya çıkış ve yapılış hikâyesi ile uyandırdığı yankıları anlattı. Her iki yönetmenin konuşmalarından sonra yazar Mustafa Özdamar, Ali Nar, Reşat Şen, Vehbi Isınmaz, Abdurrahman Şen, Tufan Karabay ve Hüseyin Goncagül de söz alarak konuşmalar yaptılar. Mehmet Nuri Yardım, son konuşmacı olarak adına toplantı düzenledikleri Üstün İnanç’ı konuşma yapmak üzere kürsüye davet etti. “Burayı teşrif eden herkese teşekkür ediyorum” diyen İnanç, istek üzerine Necip Fazıl Kısakürek’in “İstanbul” şiirini okudu. (sanatalemi.net)

05.03.2009


 

Zamanın görünen yüzü: Saatler

YAPI Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi’nin yeni sergisi saatler konusuna odaklanıyor. Müzedeki etnografya ve teknoloji sergi dizilerinin bir devamı olarak tasarlanan “Zamanın Görünen Yüzü: Saatler” sergisi, 13 Mart – 28 Haziran 2009 tarihleri arasında ziyaret edilebilecek. Türkiye’nin önemli müze ve özel koleksiyonlarındaki eserlerden derlenerek hazırlanan sergi; insanoğlunun günü, saat dilimlerine ayıran matematiksel sistemi ve bunu hesaplayan “obje”yi bulmasından 1950’li yıllara kadar geçen tarihi süreci anlatıyor. Bu tarihi süreç içinde saatler; çalışmaları, mekanik kurguları, dönemlerinin tarihi atmosferi göz önünde bulundurularak ve haklarında ayrıntılı bilgiler verilerek sergileniyor. Güneş saati, kum saati, silindirik saatler, kule saatleri, gemici saatleri, camii ve meydan saatleri ele alınan eserlerden bazıları. Kültür Sanat Servisi

05.03.2009


 

Sendikal harekete farklı bir bakış

DİYANET-SEN Genel Başkanı Ahmet Yıldız çalışma hayatında önemli bir boşluğu dolduracak farklı bir sendikal anlayışa yer verdiği “Fil’fül fudul’dan Gününüze Sivil Toplum ve Sendika” kitabını yayımladı. Yıldız’ın kaleme aldığı kitapta Peygamber efendimizin nübüvvetten önce içinde yer aldığı ve İslâm tarihinde ‘Erdemliler Yemini’ olarak da bilinen “hılf’ül fudul hareketi” sivil toplum ve sendikalar için önemli bir referans gösteriliyor. “İslâm’da sendika var mı?” sorusunun da ciddî anlamda karşılık bulduğu kitapta sendikal anlayışın içinde bazı kesimler tarafından bir birinin düşmanıymış gibi gösterilmeye çalışılan emek ve sermaye kavramları da kapsamlı bir şekilde ele alınıyor. Ahmet Terzi / Ankara

05.03.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla