"Gerçekten" haber verir 02 Mayıs 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Haberler

 

İşçi 32 yıl sonra Taksim’de

Taksim meydanı 1 Mayıs 1977’deki kanlı olaylardan sonra ilk kez işçi bayramına açıldı. Daha önce İstanbul Valisi Muammer Güler’in Taksim meydanına izin vermeyeceklerini açıklamasına rağmen, işçi grupları 32 yıl aradan sonra dün Taksim’deydi.

İŞÇİLER 32 YIL SONRA TEKRAR TAKSİM’DE

Şişli’deki DİSK Genel Merkezinde toplanan DİSK ve KESK konfederasyonları üyeleri, Pangaltı’ndan Taksim Meydanı’na yürüdü. Pangaltı’ya yapılan görüşmeler sonucunda kalabalığı “makul” bulan polis, Taksim’e yürüşe izin verdi. Bunun üzerine kortej, Taksim Meydanı’na doğru yürüşe geçti. Gruba izin verilmesinin ardından kortej yeniden yürüşe başladı ve işçiler 31 yıl sonra yeniden Taksim meydanına geldi. Yaklaşık 5 bin kişilik grup, sloganlar atarak Taksim Meyda’nında 1 Mayıs’ı kutladı. DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ve CHP milletvekillerinin de aralarında olduğu grup kortejde, Almanya, Fransa, Suriye ile çeşitli ülkelerden sendika temsilcileri de yer aldı. Korteje ara sokaklardan katılmak isteyen gruplara, güvenlik güçleri engel oldu.

02.05.2009


 

POLİS, MOLOTOFKOKTEYLİNE GAZ BOMBASI İLE CEVAP VERDİ

Dünkü 1 Mayıs gösterileri yine olaylı geçti. Mecidiyeköy’den Taksim’e çıkmak isteyen gruba polis biber gazı ve tazyikli suyla müdahale edince, grup polise taşlarla saldırdı. Ara sokaklarda toplanarak Tarlabaşı’nı takiben meydana ulaşmak isteyen gruplar, polis engeliyle karşılaştı. Güvenlik güçlerine taş, sopa ve molotofkokteyli ile saldıran göstericilere polis, gaz bombası ile karşılık verdi. Olaylar sırasında bölgeden silâh sesleri de duyuldu.

GÖSTERİCİLER TAŞLARLA SALDIRDI, CAMİ

CEMAATİ İLE ÇATIŞTI

Öte yandan, Dolapdere’de barikat kuran 150-200 kişilik bir grup, polis ekiplerine taş ve tuğla parçaları ile saldırdı. Polis, gruptakilere, gaz bombası ve panzerden tazyikli su sıkarak müdahalede bulundu. İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul’daki 1 Mayıs kutlamaları sırasında 1 polisin başından, 1 vatandaşın da yüzünden aldığı küçük darbelerle yaralandığını öğrendiklerini belirterek, ‘’Gözaltılar var’’ dedi. Bu arada göstericiler, Cuma namazından çıkan ve gaza maruz kalan cami cemaati ile de çatıştı.

İSTANBUL'DAKİ 1 Mayıs kutlamalarında, 1 Mayıs 1977’de çıkan olaylarda 36 kişinin ölmesi sonrasında işçilere kapanan Taksim Meydanı yeniden kutlamalara sahne oldu. İzinsiz yürümek isteyen gruplara polis müdahale etti. Etrafı savaş alanına çeviren yasa dışı göstericiler, polisle çatıştı, dükkan ve otomobillere zarar verdi, molotof kokteyli attı.

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü tüm yurtta kutlandı. 1 Mayıs 1977’de çıkan olaylarda 36 kişinin ölmesi sonrasında işçilere kapanan Taksim Meydanı yeniden kutlamalara sahne oldu. Türk-İş, Hak-İş, DİSK ve KESK’in öncülüğündeki sendikalarla, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partiler, Taksim’de anma ve kutlama etkinliklerini, ayrı ayrı gerçekleştirdi. Taksim Meydanı, ilk olarak Türk-İş heyetini ağırladı. Yaklaşık 500 kişilik bir grupla Taksim’e gelen Türk-İş heyeti, Kazancı Yokuşu’nda saygı duruşunda bulundu, Taksim Cumhuriyet Anıtı’na çelenk bıraktı. Türk-iş Genel Başkanı Mustafa Kumlu ve beraberindeki gruba Taksim’e girişlerinde AKP milletvekilleri Burhan Kuzu, Feyzullah Kıyıklık ve Agah Kafkas ile ÖDP Milletvekili Ufuk Uras da destek vermek amacıyla katıldı. Grup daha sonra Kadıköy’de gerçekleştirilecek mitinge katılmak üzere Kadıköy’e gitti. Provokatörler yine işbaşındaydı 1 MAYIS gösterileri yine olaylı geçti. Kutlamaları provoka eden gruplara emniyet güçleri müdahale etti. Çok sayıda göstericinin göz altına alındığı olaylarda, yaralananlar oldu. Polis, Sıraselviler’de toplanan bir grubun attığı taşlara biber gazıyla cevap verdi. Cihangir’de de yüzleri maskeli bir grup, işyerlerine taşlarla saldırdı. Bir bankanın camları kırıldı. Bu arada, Kurtuluş’ta da yürüyüş yapmak isteyen yaklaşık 500 kişilik gruba, polis biber gazı ve tazyikli su ile müdahalede bulundu. Polisten kaçan gruptakiler, bir markete molotofkokteylli saldırıda bulundu, çevrede duran bazı otomobillere de zarar verdi. Şişli’de, DİSK Genel Merkezi yakınındaki bir gruba polis müdahele etti. Polis, gruba panzerlerle su sıkarak müdahalede bulundu. 2 kişi gözaltına alınırken, grup yola çöp tenekeleriyle barikat kurdu. Ara sokaklarda toplanarak Tarlabaşı’nı takiben meydana ulaşmak isteyen gruplar, polis engeliyle karşılaştı. Güvenlik güçlerine taş, sopa ve molotofkokteyli ile saldıran göstericilere polis, gaz bombası ile karşılık verdi. Olaylar sırasında bölgeden silâh sesleri de duyuldu. 21 kişi gözaltına alındı. Dolapdere’de ise barikat kuran 150-200 kişilik bir grup, polis ekiplerine taş ve tuğla parçaları ile saldırdı. Polis, gruptakilere, gaz bombası ve panzerden tazyikli su sıkarak müdahalede bulundu. PANGALTI’DA GERİLİM Pangaltı’da toplanan yaklaşık 500 kişilik bir grup, Halaskârgazi Caddesi üzerinden Taksim’e doğru yürümek istedi. Slogan atarak yürüyen gruba polis tazyikli su sıkarak müdahale etti. Ara sokaklara kaçan gruptakiler, polise taş atarak karşılık verdi. Polis ile göstericiler arasındaki kovalamaca ara sokaklarda bir süre devam etti. MOLOTOFKOKTEYLİ KULLANDILAR Halaskârgazi Caddesi’nden yürümek isteyen gruba polis panzerlerden su sıktı. Yaklaşık 200 kişilik grup da polise taş atarak karşılık verdi. Bunun üzerine polis, gaz bombası kullandı. Gruptan bazı kişilerin molotofkokteyli kullandıkları da gözlendi. Göstericiler ara sokaklara dağıldı. Mecidiyeköy’de toplanan 200 kişilik bir gruba polis su sıkarak müdahale etti. Müdahale üzerine göstericiler Mecidiyeköy’ün ara sokaklarına doğru dağıldı. KOCAELİ’İNDEN TAKSİM’E YÜRÜMEK İSTEDİLER Bu arada Kocaeli’de D-100 kara yolunu kapatarak İstanbul’a yürümek isteyen gruba polis müdahale etti. Bunun üzerine bazı göstericiler polise taş attı. Polis ekipleri de biber gazı sıkarak göstericileri dağıttı. Çıkan olaylarda 5 gösterici gözaltına alındı.

02.05.2009


 

Devlet rutinin dışına çıkamaz

Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, “Ergenekon, Susurluk, JİTEM ya da hangi adla anılırsa anılsın, bizim bildiğimiz çağdaş hukuk devleti hiçbir şekilde illegaliteye bulaşmaz. İllegaliteye bulaşanlar varsa, bunu da devlet adına yaptığını iddia edenler varsa, devlet, sorumluları bulur” dedi.

HAK-İŞ DE TAKSİM’E YÜRÜDÜ

Hak-İş’e bağlı sendikalar da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü kutlamaları çerçevesinde Dolmabahçe’deki İnönü Stadı’nın önünden yürüyerek, Taksim Meydanı’na çıktı. 1977’de çıkan olaylarda hayatını kaybedenleri, sendika üyeleri ile Kazancı Yokuşu’na karanfiller bırakarak anan Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, 1 Mayıs 1977’de hayatını kaybedenleri kimlerin katlettiğinin halen açığa çıkarılmasını istedi. Uslu, “Ergenekon, Susurluk, JİTEM ya da hangi adla anılırsa anılsın, bizim bildiğimiz çağdaş hukuk devleti hiçbir şekilde illegaliteye bulaşmaz. llegaliteye bulaşanlar varsa, bunu da devlet adına yaptığını iddia edenler varsa, devlet, sorumluları bulur” dedi.

02.05.2009


 

Onlar işçi bayramına işsiz olarak girdiler

Yalova Belediyesi ve bağlı şirketlerinde çalışan yaklaşık 230 kişinin, işten çıkartıldığı bildirildi. Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Özsümer, belediye iştiraklerinden YABELTAŞ ve Hizmet AŞ’den 150’ye yakın kişinin, işten çıkarıldığını söyledi.

İşçi Bayramı’nda işsiz kaldılar

İZMİR'DE yeni kurulan ilçe belediyelerinden olan Bayraklı’nın, Karşıyaka Belediyesi’nden ayrılmasıyla 300’e yakın sendikalı işçi bir anda işsiz kaldı. Karşıyaka Belediyesi’nin hizmet alanında yüzde 43 oranında küçülmeye gideceğini açıklamasının ardından, yapılan ihaleyi özel bir şirketin kazanmasıyla, bünyesindeki Kent AŞ’de çalışan 300’e yakın sendikalı işçi 1 Mayıs itibari ile işten çıkartıldı. Yalova Belediyesi ve bağlı şirketlerinde çalışan yaklaşık 230 kişinin de işten çıkarıldığı bildirildi.

02.05.2009


 

Ankara'daki kutlamalar Sıhhiye'de

ANKARA'DAKİ 1 Mayıs kutlaması Türk-İş ve KESK Ankara Şubeler Platformu’nun çağrısıyla Sıhhiye Meydanı’nda gerçekleştirildi.

İşçiler, Gar Binası önünde toplanarak yaklaşık 1 saat süren yürüyüşün sonunda Sıhhiye Meydanı’ndaki miting katıldı.

02.05.2009


 

Katiller bulunsun

1 Mayıs 1977’deki kutlamalar sırasında o zamannki adı Intercontinental otel olan binanın 19’uncu katındaki bazı odalardan meydana doğru otomatik silâhlarla ateş açılmıştı. Genç Siviller de bu durumu hatırlatmak için The Marmara Otel’inin 19’uncu katına, “77 1 Mayıs’ında buradan ateş edenler bulunsun” yazılı pankart astı.

THE MARMARA’YA 1 MAYIS PANKARTI

İstanbul Taksim çevresinde 1 Mayıs gerginliğinin sürdüğü sıralarda Genç Siviller, Taksim Meydanı’ndaki The Marmara Oteli’nin 19’uncu katından pankart astı. Pankartta, 34 kişinin öldüğü, 136 kişinin de yaralandığı “1 Mayıs 1977’de buradan ateş edenler bulunsun” yazdığı görüldü. Genç Siviller’in geçen sene yapmayı planladıkları eylem için odayı bir gün önce kiraladıkları ve yaklaşık 900 TL masraf yaptıkları belirtildi.

02.05.2009


 

1 Mayıs muharebe günü değil

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde İstanbul’da yaşanan olaylarla ilgi olarak, “1 Mayıs bir muharebe, savaş günü değil” dedi.

Çelik, “az sayıda da olsa Türkiye’deki demokratik açılımlardan rahatsız olanların”, iş yerlerini, caddeleri, marketleri tahrip ettiğini, bunların “çok az sayıdaki marjinal gruplar” olduğunu söyledi.

02.05.2009


 

Emniyet'te kriz merkezi oluşturuldu

KUTLAMALAR kapsamında, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde kriz merkezi kuruldu.

Vatan Caddesi’ndeki emniyet müdürlüğü yerleşkesinde İstanbul Vali Yardımcısı Ali Bakoğlu başkanlığında oluşturulan kriz merkezinde, emniyet ve jandarma, MİT, belediye, sağlık yetkilileri ile diğer ilgili kuruluşların görevlileri yer aldı. Merkezde, Taksim, Zeytinburnu Kazlıçeşme Meydanı, Kadıköy ve diğer bazı bölgelerden ‘’MOBESE’’ ve gezici emniyet araçlarından elde edilen kamera görüntüleri incelendi.

02.05.2009


 

Taksim'de olağanüstü tedbir

TAKSİM Meydanı araç girişlerine saat 03.00’ten itibaren kapatıldı ve güvenlik en üst düzeye çıkarıldı.

Meydana yaya girişlerine üst araması ve kimlik kontrollerinin ardından izin verildi. Meydanda panzerler eşliğinde çok sayıda polis konuşlandırıldı. Bazı askeri birliklerin de Harbiye Askerî Müze ve Kültür Sitesi içerisinde konuşlandığı gözlendi. Taksim Meydanı ile Şişli bölgesi, bir polis helikopteri tarafından havadan kontrol edildi. Halaskârgazi Caddesi üzerindeki dükkânlar ise açılmadı. İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, bölgede güvenlik tedbirlerini yerinde inceledi. İstanbul’da toplu taşımada yeni düzenlemeye gidildi. Emniyet bütün izinleri iptal ederken, Taksim’e de mobese kameraları yerleştirildi. Taksim Cumhuriyet Anıtı’nın karşısındaki Hill Oteli’nin en üst katında emniyet güçlerinin konuşlandığı görüldü.

02.05.2009


 

Vali Güler: Her şeye rağmen sakin geçti

İSTANBUL Valisi Muammer Güler, İstanbul’daki 1 Mayıs kutlamaları sırasında şu ana kadar 1 polisin başından, 1 vatandaşın da yüzünden aldığı küçük darbelerle yaralandığını öğrendiklerini belirterek, “3-5 gözaltı var” dedi.

Güler, şunları kaydetti: “Tabiî bizim günlerden beri bazı yasa dışı grupların, provoke etmek isteyenlerin, işçilerin bu kalabalıklarından da istifade etmek üzere olay çıkarabileceklerini söylemiştik. Bazı yerlerde iş yerlerinin tahrip edildiği, araçlara saldırıldığı, polise taş, molotofkokteyli, çelik bilye atan sapanlar ve sopalarla saldırıldığını görüyoruz. Polisimiz, son derece duyarlı, sonuna kadar sabırla sükûnetle bekliyor ama tabiî ki kanuni gereğini de yapmak görevimiz.” Değişik yerlerde taşkınlık yapanlar ve yasa dışı slogan atanlar polise mukavemet edenler ile ilgili tesbitlerin sürdürüldüğünü belirten Güler, “Ben her şeye rağmen bu olayın geçtiğimiz yıllara oranla daha sükûnetle geçtiğini söyleyebilirim” diye konuştu.

02.05.2009


 

Sağduyu çağrısı

TBMM Başkanı Toptan, Türkiye genelindeki 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarının, barış, huzur ve sağduyu içerisinde gerçekleştirilmesinin herkesin ortak arzusu olduğunu belirtti.

Toptan yayımladığı mesajda, “Gerek sendikalarımızın gerekse işçilerimizin sosyal diyalog içerisinde uzlaşmacı ve katılımcı bir anlayışla toplumsal barışımızı güçlendirme yolundaki çabaları, demokrasi kültürümüzün gelişmesine büyük katkılar sağlayacaktır” ifadesini kullandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de mesajında, herkesin bugünde dost ağlatıp, düşman güldürmemesi gerektiğini vurguladı. Çelik, yaşanan olaylarla ilgi ‘’1 Mayıs bir muharebe, savaş günü değil’’ dedi. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, 1 Mayıs’ın “gerilimsiz sağduyulu bir şekilde kutlanmasını” istedi.

02.05.2009


 

Emniyet: Envanter dışı silâhımız yok

Emniyet Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada, ‘’Son günlerde basında mühimmat konusunda bazı haberler yer almaktadır. Bu bağlamda Emniyet Genel Müdürlüğü kayıtlarında herhangi bir eksik mühimmat bulunmamaktadır’’ diyerek, bir anlamda Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’a cevap verdi.

Emniyet: Eksik mühimmatımız yok

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un aynı mühimmatların polise de verildiğini ifade ederek, “bizim eksik mühimmatımız yok” açıklamasının ardından Emniyet Genel Müdürlüğünden de benzer bir açıklama geldi. Emniyet Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre eksik mühimmat bulunmadığı bildirildi. Emniyet Genel Müdürlüğünden ‘’eksik mühimmat’’ haberleri ile ilgili yapılan yazılı açıklama şöyle: ‘’Son günlerde basında mühimmat konusunda bazı haberler yer almaktadır. Bu bağlamda Emniyet Genel Müdürlüğü kayıtlarında herhangi bir eksik mühimmat bulunmamaktadır.’’

02.05.2009


 

Yeni anayasa, bayramımız olsun

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, yeni anayasanın Türkiye’nin, toplu sözleşme ve grev hakkının ise memurun bayramı olacağını söyledi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’i ziyaret eden Gündoğdu, burada yaptığı konuşmada 1 Mayıs’ın Emek ve Dayanışma Günü kabul edilerek tatil edilmesinin sevincini, memurlara verilmeyen toplu sözleşme ve grev hakkı sebebiyle tam olarak yaşayamadıklarını kaydetti. Kamu çalışanlarının yaşadığı sıkıntıları dile getiren Gündoğdu, bu yıl yapılacak toplu görüşmelerde masadan toplu sözleşme imzalayarak ayrılmak istediklerini söyledi. Gündoğdu, memurlara ilişkin taleplerini içeren dosyayı da Bakan Çelik’e verdi.

ACİL ANAYASA İHTİYACI VAR

Ülkenin acil bir yeni anayasaya ihtiyaç duyduğunu da belirten Gündoğdu, yeni anayasa hazırlanırken, toplumun bütün kesimlerinin görüşünün alınması gerektiğine dikkat çekti. Genelde insan merkezli, sivil ve özgürlükçü bir anayasa; özelde ise, memurlara siyaset yasağını kaldıran ve grevli toplu sözleşme hakkı içeren bir anayasa istediklerini de dile getiren Gündoğdu, şunları kaydetti:

“Mevcut anayasa, ruhunda barındırdığı militarist yaklaşım ve darbe ürünü olma vasfıyla bırakın demokratik devleti tanımlamayı demokrasi ve özgürlükler açısından tedavisi imkânsız özürlere sahiptir. Bu acı gerçekten kurtulmak için bugüne kadar benimsenen anayasaya yama yöntemi çare olmak bir tarafa herkes tarafından farklı okunan ve anlaşılan bir anayasa metni ortaya çıkarmıştır. Öyle ki ortada bir anayasa olmasına rağmen binlerce anayasa yorumu var. Bu krizleri bitirerek herkesin anlam ve yorum olarak üzerinde mutabık kaldığı bir anayasa istiyorsak, yapılması gereken; mevcut anayasayı yürürlükten kaldıracak yeni bir anayasayla yola devam etmektir. Bunun başarıldığı gün Türkiye’nin bayramı, bu anayasanın memurlara toplu sözleşme ve grev hakkı ile siyaset hakkı içermesi durumunda memurların da bayramı olacaktır.”

FATİH KARAGÖZ

02.05.2009


 

Akreditasyon ile medyayı takip edenler yok sayılıyor

Eskİ Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Bülent Orakoğlu, Genelkurmay Başkanlığı’nın uyguladığı akreditasyona iliklerine kadar karşı olduğunu söyledi.

Akreditasyon ile medya organlarını takip eden insanların yok sayıldığını dile getiren Orakoğlu, Genelkurmay Başkanlığı’ndan yeni akredite alıp toplantılara giden medya kuruluşlarını da eleştirdi. “Hakikaten bu ülkede bir demokrasi mücadelesi, milletin iradesi sayılıyorsa gitmeyecekler. Şunlar da çağrılsın, ben öyle giderim” denmesi gerektiğine dikkat çeken Orakoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “O gitmeyen insanları Türk milleti saygıyla düşünür. Herkesin, her fikre saygı göstermesi gerekir. Şu anda çağrılmayan insanlara, medya kuruluşlarına baktığınız zaman çok ciddî bir kamuoyu oluşturuyor. Siz buradaki insanları yok saymış oluyorsunuz. O zaman bu, Türkiye’de tam bir demokrasi anlayışını sergilemez. Genelkurmay Başkanı zihniyeti eskiden gelmiş. Şu an Genelkurmay Başkanı ne kadar demokratik olursa olsun, yavaş yavaş bunun yolu açılacaktır. Birdenbire bunu yapmak zordur. Benim sözüm, bu akreditasyon meselesinde koşup gidenleredir. Onların da gitmemesi gerekir.”

02.05.2009


 

Gönül: Askerlikle ilgili çalışmalar teknik düzeyde

MİllÎ Savunma Bakanı Vecdi Gönül, askerlikle ilgili çalışmaların teknik düzeyde olduğunu bildirdi.

Çiçek Festivali’ne katılmak üzere İzmir’e gelen Gönül, gazetecilerin ‘’kısa dönem askerliğin kaldırılacağı’’ yönündeki haberleri hatırlatması üzerine, ‘’Askerliğin yapılış şekli pek çok değişik düzenlemelerle yürütülüyor şu anda. Bunun daha basitleştirilmesi, daha hizmete yönelik hale getirilmesi, yönünde bazı çalışmalar var. Bu çalışmalar henüz neticelenmiş değil, neticelenmesi için kanun tasarısı haline gelmesi lâzım. Henüz ortaya çıkmış değil, bakanlıkların görüşmesi olmuş değil. Şekillendiği zaman sizlere bilgi sunacağız. Her konuda her çalışma yapılabilir” dedi.

02.05.2009


 

Ergenekon ABD raporunda

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2008 yılı terörizmle mücadele raporunun Türkiye bölümünde, Türkiye’de faaliyet gösteren terör gruplarının, ‘’Kürt milliyetçisi, El Kaide, Marksist-Leninist ve Çeçen destekçisi’’ eğilimler taşıdığı ifadesi yer aldı.

ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından her yıl yayınlanan raporda, ‘’terörizmle mücadele, stratejik ortağımız Türkiye ile kilit bir unsurdur’’ denildi. ABD Dışişleri Bakanlığı raporunda, ‘’Eski askeri yetkililer, bürokratlar, siyasetçiler, gazeteciler ve bazı yeraltı karakterlerinden oluşan Ergenekon adlı örgüte ilişkin soruşturmalar da’’ yer aldı ve 2007 yılından başlayarak çeşitli tutuklamaların gerçekleştiği ifade edildi. ‘’Ergenekon üyesi olduğu iddia edilenlerin, terörizm suçları dahil olmak üzere bir dizi suçtan yargılandığı belirtilirken, davanın ayrıntılarının çok net olmadığı ve 2008 yılı sonunda Ergenekon’un bir terörist örgüt olup olmadığı konusunun halen tartışılmakta olduğu’’ kaydedildi.

02.05.2009


 

İHRACATTA BÜYÜK DÜŞÜŞ YAŞANIYOR

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye’nin Nisan ayı ihracatı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33,75 gerileyerek, 7 milyar 528 milyon dolar olarak gerçekleşti.

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Nisan ayı ihracat rakamlarını Antalya’da Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in de katıldığı Sagon Su Ürünleri Yetiştiriciliği ve İhracatı şirketinde düzenlenen toplantıda açıkladı. Büyükekşi’nin açıkladığı rakamlara göre, Türkiye’nin Nisan ayındaki ihracatı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33,75 düşüşle 7 milyar 528 milyon dolar oldu. Yılın ilk dört ayındaki ihracat 28 milyar 512 milyon dolar olarak gerçekleşti. Büyükekşi, Türkiye’nin Nisan ayı itibarıyla geriye dönük bir yıllık ihracatının da yüzde 3,37 düşüşle 113 milyar 358 milyon dolar olarak gerçekleştiğini bildirdi.

02.05.2009


 

Yağışta yüzde 23 oranında artış

DEVLET Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, Ekim-Nisan periyodunda düşen yağış oranında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 23 oranında artış olduğunu bildirdi.

Aynı dönemde yağış, Güneydoğu Anadolu’da yüzde 52, Ege’de yüzde 39, İç Anadolu’da yüzde 30, Doğu Anadolu’da yüzde 28, Akdeniz’de yüzde 27 oranında artarken, Karadeniz’de yüzde 2 azaldı. Ülke genelinde, aynı zaman diliminde geçen yıl metrekaraye 435 milimetre yağış düşerken bu yıl bu oran metrekareye 532,9 milimetre olarak gerçekleşti. Öte yandan, bol yağışlı geçen kış ve ilkbahar mevsimiyle birlikte İstanbul’da içme suyu barajlarındaki doluluk oranı yüzde 96.9, Ankara’da yüzde 21.5, İzmir’de yüzde 40.5, Bursa’da ise yüzde 95.3 civarında gerçekleşti. Enerji amaçlı barajların ortalama doluluk oranı ise yüzde 49,7 olarak belirlendi.

02.05.2009


 

Çiftçi borçlarında takip süresi uzatıldı

TÜRKİYE Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından ortaklara kullandırılan kredilerden normal vadesinde tahsil olunamayarak idari takipteki krediler hesabına aktarılan alacaklara tanınan 2 aylık idari takip süresinin, 29 Nisan 2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 90 gün olarak uygulanacağı bildirildi.

02.05.2009


 

Özel okullara zam yapmayın çağrısı

TÜRKİYE Özel Okullar Birliği Derneği Başkanı Cem Gülan, özel okullardan, ücretlerini arttırmamalarını veya enflasyon oranını geçmemelerini istediklerini belirterek, velilere 31 Mayısa kadar kayıtları yenilemeleri önerisinde bulundu.

Gülan, hükümet yetkililerinden eğitim-öğretim ücretlerinden alınan yüzde 8 oranındaki KDV’nin yüzde 1’e çekilmesini talep edeceklerini bildirdi. ‘’Bu sene ciddi ekonomik bir kriz yaşanıyor’’ diyen Gülan, okullara, ‘’velilerin ekonomik krizden en az zarar görebilecekleri şekilde her türlü tedbiri almalarını önerdiklerini’’ ifade etti. Gülan, ‘’Özel okullara ‘Eğer ekonominiz elveriyorsa gerekirse bir sene boyunca kızılcık şurubu için ücret artışı yapmayın’ dedik. ‘Para kazanıyorsanız, ki ben 2 bin 635 okul içinde en fazla 50 veya 100 tanesinin para kazandığını biliyorum, indirim yapın; eğer elektrik, yakıt fiyatları arttı, öğretmenlere zam yapmadan olmaz diyorsanız enflasyonu geçmeyin’ dedik. Ama bunun da ötesinde bir durum varsa da yapılan ücret artışının velilere açıklanabilmesi gerekiyor. Veli ikna oluyorsa okulunda kalır, olmuyorsa ayrılır’’ dedi.

02.05.2009


 

TÜRKİYE’YE GİRMESİ HALİNDE OKULLAR TATİL EDİLEBİLİR

SAĞLIK Bakanı Akdağ, şu ana kadar virüsün Türkiye’ye girmemiş olmasının gerekli hazırlıkların yapılması ve vatandaşın farkındalığının sağlanması açısından önemli fırsat oluşturduğunu belirtti.

Virüsün Türkiye’ye girmesi halinde çok seri bir şekilde tedbirlerin alınacağını bildiren Bakan Akdağ, “Şu anda gündemde değil; ama bu seri tedbirler içinde okulların tatil edilmesi gibi kararlar da olabilir” dedi. Sağlık Bakanı Recep Akdağ şunları söyledi: “Eğer virüs Türkiye’de görülürse bu virüsü alan kişilerin evde kalmaları ve toplumla temas kurmamaları gerekiyor. Çünkü bu aynı zamanda toplumsal bir görevdir. İkinci konu da vatandaşların kalabalık ortamlardan kaçınmaları olacaktır.” Alınan tedbirlere de değinen Bakan Akdağ, kamuoyunun virüse ilişkin olarak basın yoluyla sözlü ve yazılı olmak üzere her gün bilgilendirileceğini kaydederek, “Gerekirse günde birden fazla da bilgilendirme yapabiliriz” dedi. Bakan Akdağ, domuz gribiyle ilgili olarak bakanlıkta 24 saat bilgi akışını sağlayacak özel bir büronun kurulduğunu da açıkladı. Öksüren ve aksıran insanların, öksürürken veya aksırırken bir mendille ağzın kapatılıp, daha sonra o mendilin çöp kutusuna atmasının, ayrıca ellerin sıkça yıkanmasının da salgının hızını çok azalttığının bilindiğini kaydeden Akdağ, vatandaşların bir süre tokalaşma, öpüşme ve sarılma alışkanlıklarını da bırakmalarını istedi. Toplantı’da yüksek ateş, öksürük, halsizlik, kas ağrıları, vücut ağrıları, bulantı, kusma gibi belirtileri olan vatandaşların 184 numaralı telefonu aramaları da belirtildi.

02.05.2009


 

Kalabalık ortamdan kaçının

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, şu ana kadar Türkiye’de domuz gribi ile ilgili herhangi bir vak'anın tesbit edilmediğini söyleyerek, “Ancak bu yarın ülkemizde görülmeyeceği anlamına gelmiyor.

Virüs artık Avrupa’da” dedi. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Domuz gribine ilişkin tedbirleri açıklamak üzere basın toplantısı düzenledi. Türkiye’nin birkaç yıl önce bilim adamlarıyla birlikte bakanlık tarafından hazırlanan bir pandemi planı bulunduğu ifade eden Akdağ, DSÖ’nün planda bir revizyon yaptığını ve yeni düzenlemiş halini de açıkladığını bildirdi. Akdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘’Şu ana kadar Türkiyemizde domuz gribi ile ilgili hastalık durumu tesbit edilmemiştir. Tabiî bu yarın ülkemizde de hastalığın görülmeyeceği anlamına gelmiyor. Biliyorsunuz birçok Avrupa ülkesinde şüpheli vak'alar, kesinleşen vak'alar oldu. Yani artık virüsün Avrupa’da da olduğunu biliyoruz. Tabiî bu kadar seyahatin kolaylaştığı, küresel anlamda neredeyse ülkelerin sınırlarının ortadan kalktığı bir çağda bu tür hastalıkların bir ülkeden öbür ülkeye yayılmasını önlemek zor. Ama biz kendi pandemi planımız çerçevesinde ciddî tedbirler almış durumdayız. Hastalığın görüldüğü ülkelerden Türkiye’ye seyahat eden herkesi havaalanlarında kontrol ediyoruz. Geldikleri uçaklarda belli formlar dolduruluyor. Daha sonra havaalanlarında ısıyı kolayca hızlı ölçen termal kameralarla tesbit edilerek vücut ısısı yüksek olan veya bir başka şekilde grip belirtisi, gribe benzer belirtiler gösteren kişiler muayeneden geçiriliyor. Gerekli görülürse bunlar bir hastanemize sevk edilerek orada gözetim altında da tutulabilecekler veya bulundukları yerlerde takip edilecek. Şu anda bu uygulamayı yapıyoruz.’’ Akdağ, ayrıca vatandaşlara hastalığın görüldüğü ülkelere gitmemeleri, zorunlu bir durum olmadıkça seyahati ertelemelerini tavsiye ettiklerini dile getirerek, zorunluluk halinde ise tedbir alınması gerektiğini vurguladı.

ÜMİT KIZILTEPE

02.05.2009


 

Başkan, maaşını burs verecek

MAAŞ hesabını öğrencilere burs vermek için bloke ettiren Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, makam aracı olarak da şirketine ait otomobilini kullanıyor.

Vergili, yerel seçimlerde göreve gelmesinin ardından vaat ettiği gibi belediyenin makam araçları yerine şirketine ait özel otomobilini kullanmasının yanı sıra ağırladığı misafirlere ikram edilen çay ve kahvenin parasını da kendisi ödüyor. Belediyenin lüks otomobili ve cipini garajda muhafaza ettiren Vergili, maaşını aktaracağı vakıf kurarak 500 üniversite öğrencisine de burs vermeyi planlıyor. Rafet Vergili, başkanlığa para kazanmak için değil, vatandaşa hizmet etmek amacıyla aday olduğunu, göreve seçilmesinin ardından da vaatlerini yerine getirmek için çalışmalara başladığını söyledi.

02.05.2009


 

Benzine 5, motorine 4 kuruş indirim

GEÇEN hafta 4 kuruş zamlanan benzine 1 Mayıs İşçi bayramında 5 kuruş indirim geldi. Yapılan son fiyat ayarlamasıyla 95 Oktan kurşunsuz benzin 3.00 liradan 2.95 liraya geriledi.

Motorin ise 4 kuruş ucuzladı. Akaryakıt şirketleri yaptıkları zamlarla 3.00 liraya kadar çıkardıkları benzin fiyatlarında indirime gitti. Pompa fiyatlarında yapılan ayarlamayla 95 oktan kurşunsuz benzin 5 kuruş düştü. İstanbul’da 3.01 liradan tüketiciye satılan 95 oktan kurşunsuz benzin 2.95-2.96 liraya geriledi. İzmirli araç sahipleri ise önceki gün itibariyle 3.00 liradan aldıkları benzini dün sabah 2.95 liradan kullanmaya başladı. Ankara’da 95 Oktan kurşunsuz benzin 3.00 liradan 2.95 liraya düştü. Benzin fiyatlarında yapılan ayarlamaya motorinde de gidildi. Buna göre Motorin Ankara’da 4 kuruş ucuzlayarak 2.49’dan 2.45 liraya indi. İzmir’de motorin ise 2.45 liradan 2.41’e geriledi. Motorin ise İstanbul’da 2.46 liradan 2.42 liraya düştü.

02.05.2009


 

Beyşehir Gölü’nde su sıkıntısı bitecek

İKİ YIL önce göl alanı 65 bin hektardan 50 bin hektara düşen, teknelerin yüzemez hale geldiği ve balık neslinin yüzde 80 azaldığı Beyşehir Gölü’nde son yağışlar, umutların yeniden yeşermesine oldu.

Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü’nde kuraklık, çok sayıda balıkçı ve çiftçiyi olumsuz etkiledi. Beyşehir Gölü’nde su seviyesi, son altı ayda meydana gelen yağışlar sonucunda 1122.60 rakımı seviyesine ulaştı. Gölde geçen yıl Nisan ayı sonunda 2 milyar 988 milyon metre küp olan su miktarı ise son olarak 3 milyar 434 milyon metre küp olarak ölçüldü. Sazlıkların su altında kalması, ekonomik değeri olan sazan, levrek ve kadifenin üreme alanlarını genişletti. DSİ yetkilileri, çiftçilere su temininde çok zor durumda kalınmadıkça, 1122.10 rakımının altında gölden su alınmayacağını, bu konuda gerekli hassasiyeti göstereceklerini söyledi.

02.05.2009


 

Çevreye, AB desteği

KAHRAMANMARAŞ’TA Avrupa Birliği’nin (AB) hibe desteğiyle çevre koruma amaçlı 4 proje yürütülüyor.

Kahramanmaraş Valiliği AB Proje Koordinasyon Bürosu verilerinden derlenen bilgiye göre, ilde faaliyet gösteren 4 dernek, çevre koruma amaçlı 4 proje hazırlayarak, bu projeler için ‘’Türkiye’de Sivil Toplumun Desteklenmesi: Katılımcı Demokrasi İçin Yerel Hareket’’ isimli programdan hibe destek talebinde bulundu. Kahramanmaraş Valiliği AB Proje Koordinasyon Bürosunun koordinatörlüğünde hazırlanan projeler, AB’nin söz konusu programı tarafından desteklenmeye değer bulundu ve bu projeler için toplam 38 bin 411 dolar hibe destek verildi.

02.05.2009


 

Üniversite gezisinde kaza: 3 ölü, 40 yaralı

SAKARYA'NIN Pamukova ilçesinde, geziye giden, aralarında üniversite öğrencilerinin de bulunduğu grubu taşıyan otobüsle kamyon çarpıştı.

Kazada 3 kişi öldü, 40 kişi yaralandı. Alınan bilgiye göre, İstanbul’dan Kütahya’ya geziye giden öğrencileri taşıyan Mehmet Yorkun (41) yönetimindeki 34 YKJ 90 plâkalı otobüs, D-650 kara yolunun Turgutlu Köyü yakınlarında, karşı yönden gelen Muhammet Çuhadar (20) yönetimindeki kamyonla çarpıştı. Kazada, otobüs şoförü Mehmet Yorkun ile kamyonda bulunan Tuncay Çuhadar (31) ve otobüs yolcularından Çapa Tıp Fakültesi öğrencisi İbrahim Alaboğaz (21) öldü, 40 kişi yaralandı. Sakarya Yenikent Devlet Hastanesi, Toyotasa Travmatoloji ve İlkyardım Hastanesi, Sakarya Yenikent Devlet Hastanesi ile Pamukova Devlet Hastanesine kaldırılan yaralılardan bazılarının durumlarının ağır olduğu belirtildi.

02.05.2009


 

Trafik kazalarında ölümler arttı

KARAYOLLARI Trafik Güvenliği Kurulu toplantısı Emniyet Genel Müdürlüğü’nde yapıldı. Toplantıda yılın ilk üç ayında meydana gelen kazalar eğerlendirildi.

Emniyet Genel Müdürlüğü Dikmen Yerleşkesi’nde düzenlenen toplantıya, Trafik Hizmetlerinden Sorumlu Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Celal Uzunkaya başkanlık etti. Uzunkaya, 2008 ve 2009’un ilk üç aylık döneminde meydana gelen trafik kazaları ve trafik ekiplerinin denetimlerine ilişkin verileri açıkladı. Bu yılın ilk üç ayında meydana gelen trafik kazalarının geçen yıla göre yüzde 66 azaldığını vurgulayan Uzunkaya, aynı sürede ölümlerde yüzde 10 ve yaralanmalarda da yüzde 7,4 artış olduğunu ifade etti. Ankara

02.05.2009


 

“Kitap kurtları” Kayseri’de buluşuyor

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül’ün himayesinde başlatılan ‘’Konuşan Kitap Şenliği’’ çerçevesinde, Kayseri Özel Kılıçaslan Eğitim Kurumları ve İl Millî Eğitim Müdürlüğü ‘’100 Temel Eser Kitap Okuma Yarışması’’ düzenlendi.

Kayseri’deki yarışmaya, Türkiye genelindeki 551 okuldan 2 bin 48 öğrenci başvurdu. Yarışmayla ilgili bilgiler veren Özel Kılıçaslan Eğitim Kurumları Genel Müdürü Abdulvahap Özer, ‘’bu yıl ilki düzenlenen 100 Temel Eser Kitap Okuma Yarışması’yla ilköğretim ve liseli öğrenciler arasında okumaya ilgiyi arttırmak, öğrencilerin öz güven duygusunu geliştirmek ve okulunu temsil etme bilincini kazandırmak amaçlanıyor. Yarışmaya, ülkemizin 66 ilinden 551 okul, kendi aralarında yaptığı sınavlar neticesinde belirlediği 2 bin 48 öğrencisiyle katılacak’’ dedi. Yarışmanın, ‘ilköğretim’ ve ‘lise’ olmak üzere iki ayrı kategoride 9 Mayıs 2009 Cumartesi günü Özel Kılıçaslan ve Özel Mustafa Yelkenoğlu liselerinin sınav salonlarında yapılacağını kaydeden Özer, 100 Temel Eser listesinde yer alan 12’şer eserden sorumlu olan çocuklara çoktan seçmeli 100 soru yöneltileceğini ve çözmeleri için 120 dakika süre tanınacağını belirtti. Bir okulun en fazla dört öğrenciyle katılabileceğini ifade eden Özer, yarışmada birinci olan öğrencilere 3’er bin lira, dereceye giren diğer öğrencilere, koordinatör öğretmenlerine ve okullara verilecek ödüllerin toplamının ise 26 bin lirayı bulacağını kaydetti.

02.05.2009


 

Medeniyetin temeli hayrat

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bahaeddin Yediyıldız, ‘’hayrat’’ın, Türk kültürünün mayası olduğunu belirterek, ‘’Hayrat yapabilmek için çalışmalı ve üretmeliyiz. Kazandığımızla kendimizi iyi şekilde yaşatmalı, ancak toplum için de birşeyler yapmalıyız’’ dedi.

Bahaeddin Yediyıldız, Kanuni Sultan Süleyman’ın doğumunun 514. yıl dönümü dolayısıyla kutlanan Kanuni Haftası faaliyetleri kapsamında, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde ‘’Bir Kelimeden Bir Medeniyete, Kanuni ve İyilikler Sitesi’’ konulu konferans verdi. Trabzon’da doğan Kanuni Sultan Süleyman’ın, 26 yaşında tahta çıktığını ve onun döneminde Osmanlı egemenliğinin doruk noktaya ulaştığını aktaran Yediyıldız, bu dönemin, vakıf eserleri bakımından da zengin bir dönem olduğunu söyledi.

Vakıfların şehirleşme ve devletleşmede önemli rol oynadığını belirten Yediyıldız, ‘’Vakıflar, Türk medeniyetinde, hayratların yanı sıra çok önemli bir yere sahiptirler.‘’ dedi. Yediyıldız, hayratın Türk kültürünün mayası olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

‘’İslâmî dönem Türk medeniyetinin temelinde hayrat sistemi yatar. Osmanlı devletini ve toplumu ayakta tutan hayrat sistemidir. Hayır yapmak anlamına gelen hayratın, Türk toplumlarına bakıldığı zaman, hayat felsefesi olduğunu görmekteyiz. Hayrat sistemindeki temel, bütün canlıların sevilmesi, hoşgörülü olunması ve bunlardan karşılık beklenmemesi olarak görülmektedir. Türk medeniyetine bu bakımdan, iyilik medeniyeti de denilmekte’’ diye konuştu.

Türk şehirlerinin temelinin, insanların içindeki iyilik ve hayırların dışarıya yansıtılması biçiminde yorumlandığına dikkati çeken Yediyıldız, ‘’Vakıf, hayrat kurumunun hukukî işlemidir. Hayratın arkasında mecburiyet veya zorlama yoktur. İnsana karşı ferdi sorumluluk, vicdani hizmet duygusu yatar. Hayrat yapabilmek için çalışıp üretmeliyiz. Kazandığımızla kendimizi iyi şekilde yaşatmalı, ancak toplum için de birşeyler yapmalıyız’’ dedi.

Yediyıldız, katılımcılara slaytlar eşliğinde Osmanlı döneminde vakıflar vasıtasıyla yaşama geçirilen eserlerle ilgili bilgi verdi ve soruları cevapladı.

02.05.2009


 

Hicaz demiryolu Guinness’e aday

Surİye Hicaz Demiryolları Genel Müdürlüğü, Guinness Rekorlar Kitabı’na girmek için başvuruda bulundu. Genel Müdürlük yetkililerinden alınan bilgiye göre, “en geniş demiryolu müzesi” ve “çalışır durumdaki en eski tren” dallarında dünya rekoruna aday olundu.

Guinness Rekorlar Komitesi’nin Suriye Temsilcisi Ali Abud ile görüştüklerini belirten yetkililer, Abud’un taleplerini Dubai’deki merkeze bildirdiğini aktardılar. Hicaz Demiryolları Genel Müdürlüğü yetkilileri, bundan sonraki süreçte, talepleri çerçevesinde başka rakipleri olup olmadığının araştırılacağını bildirdiler. Rekorlar Kitabı’na aday gösterilen demiryolu müzesi 3 bölümden oluşuyor. Müzenin ilk bölümünde, Hicaz Demiryolu hattında ve idare merkezlerinde kullanılan malzemeler sergileniyor. Yaklaşık 3 bin parçanın bulunduğu belirtilen müzede, personel bilgi kartlarından ısınma amaçlı kullanılan sobalara kadar pek çok malzeme yer alıyor. Müzenin ikinci kısmını oluşturan “Uyuyan Müze” ise Hicaz Demiryolu hattında kullanılan lokomotif ve vagonların tamiri için kurulmuş atölyeden oluşuyor. Halen tamir atölyesi olarak kullanılan bu kısımda, demiryolu hattının kurulduğu dönemden kalma makineler kullanılıyor. Müzenin ilk iki kısmı kapalı alandan oluşurken, açık alanda bulunan üçüncü kısımda Hicaz Demiryolu hattında kullanılmış lokomotif ve vagonlar sergileniyor. Askerî amaçlarla oluşturulmuş vagonların da bulunduğu üçüncü kısımda sergilenen lokomotiflerin 1890’lı yıllarda üretilmiş olması dikkati çekiyor. “Çalışır durumdaki en eski tren” dalında rekora aday gösterilen tren ise 115 yıldır yolcu taşıyor. 1894 İsveç yapımı olan buharlı trenin, 1995 yılından itibaren turistik gezilerde kullanıldığı belirtiliyor.

02.05.2009


 

Hipertansiyona karşı tuzu azaltın

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Arıcı, hipertansiyonla mücadele için çok az tuz tüketilmesi gerektiğini belirterek, ‘’Sağlıklı bir hayat için günde 6 gram tuz yeterlidir’’ dedi.

Prof. Dr. Arıcı, Rize İsmail Kahraman Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘’Hipertansiyon ve Tuz Tüketimi’’ sempozyumunda, tansiyonun, insanın saç telinden ayak tırnağına kadar yeterli kanın, oksijenin gidebilmesi anlamına geldiğini belirtti. İnsanların sağlıklı yaşayabilmeleri için yaşları kaç olursa olsun tansiyonlarının 12-8’in altında olması gerektiğini vurgulayan Arıcı, ‘’Tansiyonumuzun yükselmesine izin vermemeliyiz. Hipertansiyon, tansiyonun belirli bir orandan sonra vücut için risk oluşturmasıdır. Eğer bir kişinin tansiyonu 14-9’un üzerinde ise bu kişide hipertansiyon var demektir. Tansiyon, mutlaka bu değerlerin altına düşürülmelidir’’ diye konuştu. İnsanda düşük tansiyondan daha iyi bir şey olamayacağını dile getiren Prof. Dr. Arıcı, ‘’Hipertansiyon dünyada teşhisi en kolay hastalıktır. Bunun için herhangi bir yerde ve şekilde tansiyonumuzu ölçtürmek yeterlidir. Ancak hipertansiyon teşhisi konulmadan önce tansiyonumuzu birkaç kez ölçtürmeliyiz’’ dedi. Prof. Dr. Arıcı, hipertansiyondan korunmak için ideal kilonun korunması, bol sebze ve meyve yenilmesi, az tuz tüketilmesi ve spor yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.

02.05.2009


 

Bebeklerle devamlı konuşun

Anne ile bebeğin iletişiminin anne karnında başladığını vurgulayan uzmanlar, doğumdan hemen sonra bebeklerle sık sık konuşmak gerektiğini belirtiyor.

Bebeğin annenin konuşmalarını dinlediğini, cevap vermesini bile anlamaya çalıştığını aktaran uzmanlar, bunun bebeğin kendisini güvende hissetmesi ve gelişimi açısından çok önemli olduğunu ifade ediyor. Bursa Zübeydehanım Doğumevi’nden Psikolog Deniz Özcan, anne ile bebek arasındaki ilişkinin çok erken başladığını, bebeğin 16. haftadan itibaren duyduğu seslere hareket ve kalp atışlarındaki değişiklik ile tepki verdiğini söyledi. Bebeğe en güçlü ulaşan sesin anne sesi olduğunu aktaran Özcan, anne karnındaki bebeğin 26. haftadan itibaren annenin sesinin ritmini, iniş çıkışlarını ayırt edebildiğini kaydetti. Annenin sakin bir sesle yavaşça ve basit cümleler kurduğunda bebeğin sakinleştiğini, hamileliğin son 3 ayında ise müzik ya da gürültü duyduğunda tekme atıp duyduğu sese göre tepki verdiğini belirten Özcan, doğum sonrası iletişim konusunda ise şu bilgileri verdi: “Doğumundan sonraki ilk haftalar ve aylarda bebekler iletişim kurmayla ilgili yeni şeyler keşfederler. Doğum sonrasında da anne sesi ve annenin kalp atışına benzeyen sesler bebeği çok rahatlatır. Bebekler zamanla göz teması kurmaya, anne sesini dinlemeye, anneyi gözlemlemeye ve annenin yüz ifadesindeki değişiklikleri fark edebilmeye başlarlar; böylece anne-bebek iletişimi yeni bir boyut kazanır. Doğumdan sonraki ilk sekiz ayda bebekler çevrelerindeki kişileri incelemeye ve onlarla sosyal iletişim kurabilmeye başlarlar. Bu sosyal ve duyusal gelişimler bebeğin iletişim kurma becerisinin ilk adımlarıdır.”

02.05.2009


 

Astımlı hastalara polen uyarısı

Türkİye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) Astım Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, Türkiye’de yaklaşık 5 milyon astımlı bulunduğunu, bu rakamın çok daha fazlasının da hasta olduğunun farkına varmadığını belirtti.

Prof. Dr. Tutluoğlu, ilkbaharla artan polenlerin burun akıntısı, gözlerde sulanma, hapşırık gibi belirtileri ortaya çıkardığını, bu şikâyeti bulunanların mutlaka uzmana başvurması gerektiğini bildirdi. Bülent Tutluoğlu, ‘’Astım Engel Değil’’ kampanyası kapsamında geldiği Adana’da yaptığı açıklamada, astımın akciğer hava yollarının kronik iltihabi bir hastalığı olduğunu ve insanların hayat kalitesini bozarak iş gücü kaybına, uyku sorununa, sürekli nefes darlığına yol açabildiğini söyledi. Astımlı hastaların bu mevsimlerde çok dikkatli olması gerektiğini ifade eden Tutluoğlu, şöyle konuştu: ‘’Özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında hastalık artıyor. Sonbaharlarda ev tozu akarları dediğimiz, gözle görülmeyen, halılarda, yataklarda, yastıklarda, yorganlarda yaşayan canlılarda artış meydana geliyor. Astım vak'aları özellikle ilkbaharda polenlere bağlı artış gösteriyor. Çünkü polenler hastalığı tetikliyor. Bu tür şikâyetleri olanlar mutlaka bir uzmana görünmeli.’’

02.05.2009


 

Havalar ısınıyor, terlikle araç kullanmayın

Bursa’da geçtiğimiz hafta terlikle araç kullanan bayan sürücünün karıştığı kazada bir kişinin ölmesi ‘terlikle araç kullanmanın zararlarını’ gündeme getirdi.

Yaz dönemiyle birlikte insanların sık sık seyahat etmeleri trafiği daha da yoğunlaştırıyor. Bu çerçevede sürücülerin her zamankinden daha dikkatli olmaları ve trafik kurallarına harfiyen uymaları gerekiyor. Sıcak havanın sürücülerde yorgunluğa, bitkinliğe ve dalgınlığa yol açtığını belirten Bursa Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürü Mustafa Kihtır, sürücülerin sıcak havalarda pedal hakimiyeti için terlikle araç kullanmak yerine, ayağı kavrayan spor ayakkabılar tercih etmelerini istedi. Yazın sıcaklığın en çok hissedildiği 12.00-15.00 saatleri arasında trafiğe çıkılmamasını tavsiye eden Trafik Denetleme Şube Müdürü Kihtır, okulların kapanması ve havaların ısınmasıyla birlikte tatil yolculuklarının arttığını ve dikkatli olunması gerektiğini söyledi.

02.05.2009


 

Dünyanın, en hızlı fotoğraf makinesi

ABD’nİn dünyaca ünlü bilim dergisi Discovery’de yayınlanan bir rapora göre, optik bilim uzmanları dünyanın en hızlı fotoğraf makinesini icat etti.

Hızıyla adeta dudak uçuklatan yeni nesil fotoğraf makinesi bir saniyede tam 6 milyon 100 bin fotoğraf çekebiliyor. STEAM (serial time - encoded amplified microscopy) adı verilen makine, kızıl ötesi ışınlardan faydalanarak çalışıyor. Makineyi geliştiren bilim adamlarından Keisuke Goda, bunun dünyanın en hızlı fotoğraf makinesi olduğunu söyledi. STEAM adlı makine 163 nanosaniyede bir fotoğraf çekebilme özelliğine sahip. Makinenin pozlama süresi ise (shutter speed) saniyede 440 trilyon. Kamera, yanma, lazer kesim ve her türlü hızlı değişen ve tahmin edilemeyen sistemler üzerinde kullanılabilecek. Japon bilim adamı Goda, ‘’STEAM, her bilimadamı için yararlı olabilir diye düşünüyorum’’ diye konuştu.

02.05.2009


 

Urfa biberi Gourmet dergisinde

ABD’de 50 yılı aşkın bir zamandır yayımlanan ünlü yemek dergisi “Gourmet” Mayıs sayısında Urfa ve Maraş biberine 3 sayfa ayırdı.

John Willoughby imzalı ve “Biberin Ateşi” başlıklı makalede, Güneydoğu Anadolu’da doğal ortamda üretilen biberlerin yetiştirilme öyküsü, yöre kadınları tarafından el emeğiyle işlemden geçirilmesi, eşsiz aroması ve bölgedeki hayat biçimi anlatıldı. Yazar, biber tutkusu dolayısıyla Türkiye’ye gittiğini ve dünyada eşi benzeri olmayan bu bölgedeki biberlerin sırrını çözmeye çalıştığını belirtti. Makalenin sonunda ise John Willoughby, yöre halkına özgü kuzu güvecinin tarifini verirken, Türk misafirperverliğinin üzerinde bıraktığı olumlu duyguları aktardı. New York Kültür ve Tanıtma Ataşeliğinden konuyla ilgili yapılan açıklamada, Willoughby’nin, “Türkiye hayranlığıyla ve bilhassa turistik rota dışındaki şehirlere duyduğu ilgiyle” tanındığı, ayrıca, Gourmet gibi “eğitimli, üst düzey ve seyahat eğilimi yüksek bir okuyucu profiline sahip bir dergide Türkiye ile ilgili bir makale yayımlanmasının büyük önem taşıdığı” belirtildi.

02.05.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis