|
YENİ ASYA UŞAK HANIM OKUYUCULARI TARAFINDAN DÜZENLENEN “SÜNNET-İ SENİYYE IŞIĞINDA ÇOCUK EĞİTİMİ” ADLI KONFERANSA HANIMLAR BÜYÜK İLGİ GÖSTERDİ.
Yeni Asya Uşak Hanım Okuyucuları tarafından düzenlenen “Sünnet-i Seniyye Işığında Çocuk Eğitimi” adlı konferans Uşak Belediyesi Kültür Merkezinde gerçekleştirildi. Ayşenur Yaşar ve Yasemin Güleçyüz’ün konuşmacı olarak katıldıkları konferansa ilgi oldukça yoğundu. Elanur Karabenek’in sunuculuğunu yaptığı program, Gülay Yıldız’ın Kur'ân-ı Kerim tilâvetiyle açıldı. İlk konuşmacı, Eğitimci-Yazar Ayşenur Yaşar’dı. Yaşar konuşmasında şunları söyledi:
“Çocuk eğitimi ilk olarak ailede başlar. Anne baba çocuğa güzel bir model olmalıdır. Ebeveynler çocuklarla iletişim kurarken çok dikkatli olmalı, çatışmaya düşmemelidirler. Çocuk eğitiminde ilk adım eş seçiminden başlamaktadır. İnsanın hayatındaki en önemli adım evliliktir. Eş seçerken mal mülk ilk sıraya girmemelidir. Bu seçimde tek kriter de dindarlık değil, dini yaşayan eş seçmektir. Evlilik mutlaka uyum içerisinde gitmelidir. Uyum için Peygamber Efendimiz’in (asm) örnek ahlâkını kendimize rehber edinmeliyiz. Evlilik hayaller üzerine kurulmamalıdır, yoksa hayaller yıkılıp hüsrana düşülebilir. Eşlerin aileleri çok önemlidir. Anne babalar çocuklarının evliliklerine müdahale etmemelidirler. Eşlerin diğer eşin ailesini sahiplenme duygusu çok önemlidir. Anne baba ahlâkına ve ibadetine dikkat ederse çocuk eğitiminde hiç zorlanmazlar. İnsan kendi saadetinin mimarıdır. İnsan yuvasını cennet ve cehenneme çevirebilir. Ailedeki mutluluk çocuğa mutlaka yansır. Mutluluğun temelinde kadın vardır. Çocuklarımız bizim ailemizi model alarak kendi yuvalarını kurar. Evlilikte iyi bir eş bulmaktan ziyade iyi bir eş olmak önemlidir. Çocuklarımızın iyi bir yuvada yetişebilmesi için fedakâr ve sabırlı olmalıyız.”
Ayşenur Yaşar’dan sonra Bizim Aile Dergisi Genel Yayın Koordinatörü Yasemin Güleçyüz kürsüdeki yerini aldı. Güleçyüz özetle şunları söyledi:
“Ahirzamanda eş, insan ve çocuk olmak çok zor. Evlâtlarımızı İslâmiyet suyu, ubudiyet toprağı ile terbiye etmeliyiz. İmanımızı ziyadeleştirmeliyiz ki çocuklarımız inkişaf etsin. Biz çocuklarımızın istidatlarını geliştirirken, onlar da bizim istidatlarımızı geliştiriyorlar. Çocuk eğiticileri yedi yaş için çok geç diyorlar. Dinî eğitim küçük yaşlarda başlamalı. Çocuğu adam yerine koyup mutlaka dinlemeli. Çocuklar olayları bizden daha güzel ve perdesiz bir şekilde ifade edebiliyorlar. Anne babaların vazifesi gölge etmemek suyunu, ziyasını, toprağını verebilmek. Anneler şefkatini yanlış yönde kullanmamalı, şefkatimizi suiistimal edersek çocukların her dediğini yaparsak küçük firavuncuklar yetiştirmiş oluruz. Cenneti, ahireti ve ölümün bir son olmadığını çocuklarımıza mutlaka anlatmamız gerekiyor. Çocuklara namaz, Peygamber, Kâbe sevgisi verilmelidir. Annelerin, babaların her hareketi çocuklar tarafından takip ediliyor ve iz bırakıyor. Çocuklar bize Cenab-ı Hakk’ın emaneti; emanete güzel davranmak gerekiyor. Peygamber Efendimiz (asm) çocuklarına şefkat gösteren anneleri cennetle müjdeliyor. Peygamber dualarını mutlaka evlatlarımız için yapmalıyız.”
Konuşmanın ardından “Varlığa Doğan Güneş” adlı slayt gösterisi izlendi. Programın sonunda ise hediye çekilişi gerçekleştirildi. Çıkışta mini kermes düzenlendi. Ayrıca konferansa katılan bütün misafirlerimize günün hatırası olarak bir adet Yeni Asya gazetesi, Ruhi Esen’in Çocuğumuz ve Biz kitabı, Bediüzzaman Said Nursi’nin Nurun İlk Kapısı ve Lâtif Nükteler isimli kitapları ile Bizim Aile dergisi hediye edildi.
| 
