"Gerçekten" haber verir 06 Mayıs 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Dünya

 

KKTC’de yeni hükümet

KKTC’de 19 Nisan’da yapılan erken genel seçimlerden 26 milletvekili ile birinci parti olarak çıkan Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Derviş Eroğlu'nun bakanlar kurulu listesini Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat onayladı.

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas, Kıbrıs müzakere sürecinin yoğunlaşması için daha sık bir araya gelmeye karar verdi. Kıbrıs konusundaki son gelişmeleri değerlendirmek üzere bir araya gelen Talat ile Hristofyas’ın Lefkoşa ara bölgedeki görüşmesi dün yapıldı. Son durum değerlendirilmesinin yapıldığı ve iki saat süren görüşmeye liderlerin temsilcileri, Özdil Nami ile Yorgos Yakovu da katıldı. Liderler, görüşmenin ardından açıklamada bulunmadan bölgeden ayrılırken, görüşmeye ev sahipliği yapan, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’un Kıbrıs Özel Temsilcisi Taye Brook Zerihoun, görüşmede liderlerin, bugüne kadar yapılan çalışmaları değerlendirdiğini ve süreci yoğunlaştırmak için daha sık bir araya gelmek konusunda mutabık kaldığını söyledi. Zerihoun, liderlerin 7 Mayısta yeniden bir araya gelerek müzakerelerdeki 6 ana başlıktan biri olan ekonomi konusunu görüşmeye devam edeceklerini belirtti. Lefkoşa / aa

KKTC’de yeni kabineye onay

KKTC'DE 19 Nisan’da yapılan erken genel seçimlerden 26 milletvekili ile birinci parti olarak çıkan ve 1 Mayıs’ta hükümeti kurma görevi alan Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) Genel Başkanı Derviş Eroğlu, bakanlar kurulu listesini Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’a sundu. Cumhurbaşkanı Talat tarafından onaylanan kabine, Başbakan Derviş Eroğlu ile birlikte 11 bakandan oluşuyor. Yeni hükümette bazı bakanlıkların isimlerinde değişiklik yapıldı. Lefkoşa / aa

06.05.2009


 

GUANTANAMO GARDİYANI MÜSLÜMAN OLDUv

Arkadaşları arasında TJ olarak da bilinen askerî uzman Terry Holdbrooks son günlerde Newsweek dergisine konu oldu.

Arkadaşları arasında TJ olarak da bilinen askerî uzman Terry Holdbrooks son günlerde Newsweek dergisine konu oldu. Dergi, askerî uzman Holdbrook’un 463’üncü Askerî İnzibat Ekibi’nde Küba’daki Guantanamo Körfezi’nde illegal olarak tutulan Müslüman tutukluların durumunu gözlemlemek için görevlendirildikten sonra İslâmiyet’i seçtiğini yazdı.

Dergide yer alan habere göre, Holdbrook, Guantanamo’da tutulan ve “General” lâkaplı 590 numaralı tutukluyu izlemekle görevlendirilmişti. Holdbrook 6 ay boyunca gözlem ve incelemeler yapmış ve demir parmaklıklar ardından geceler boyunca bağdaş kurarak oturmak ve uzun sohbetler etmek suretiyle 590 numaralı tutuklu ve diğer tutuklular ile görüşmeler yapmıştı.

Bu sırada Holdbrook General lâkaplı ve gerçek adı Ahmet Erraşidi olan tutuklu ile yakın bir ilişki kurdu. Zaman içinde Holdbrook, cezaevi hakkında çok ciddî şüphelere kapıldı ve daha önemlisi General ile yaptığı konuşmalar sonucunda kendi hayatını da sorgulamaya başladı. Daha sonra ise İslâm ile ilgili kitaplar okumaya başladı.

Bir gece ise Erraşidi ile saatler süren sohbet bu sefer bir şehadetle neticelendi. Holdbrooks demir parmaklıkların içinden bir kâğıt ve kalem uzatarak Erraşidi’den şehadetin İngilizcesini yazmasını rica etti. Daha sonra ise şehadetin Arapçasını da Guantanamo’daki Delta Kampı’nda yerde bağdaş kurmuş vaziyetteyken yüksek sesle tekrar etti ve Müslüman oldu.

Holdbrooks 2005 yılında Askerliği bıraktı. Tarih Guantanamo Körfezi’ni Müslümanlar için zor ve acı dolu ve zorla tutuldukları bir yer olarak kayıtlara geçti. Holdbrooks da oradaki adaletsizliğe katkıda bulunduğunu gördü. Guantanamo’da duvarların ve kapalı kapıların ardında Müslümanlara uygulanan işkenceler bir bir açığa çıkarken, bir de Müslümanlarla oradaki gardiyanlar ve askerler arasında gelişen etkileşimler, dinî ve siyasî sohbetler neticesinde bazı gardiyanların kalplerinin aydınlanması ve İslâmiyet’i seçmesi gibi büyük bir olayı görmezden gelmemek gerekir.

Guantanamo’da beş yıl kalan ve 2007 yılında salıverilen Erraşidi şu anda bulunduğu memleketi Fas’tan Newsweek dergisine yolladığı mektubunda, “Tutuklular kendilerini biraz olsun saygı gösteren bazı gardiyanlarla sohbet ederlerdi. Her şey hakkında konuşurduk, normal şeylerden bahsederdik ve ortak yanlarımızdan da bahsederdik” demektedir.

Faslı tutuklu Erraşidi yaklaşık 18 yıl boyunca İngiltere’de aşçı olarak çalışmış ve çok iyi İngilizce konuşabilmekteydi. Erraşidi Guantanamo’da hep isyan eden ve sorun çıkaran bir mahkûm olarak bilinirdi zira Newsweek’e yazdığı mektupta, “İngilizce bildiğim için, her zaman askerlerle münakaşa ederdim” diyor.

Erraşidi birgün kendisine “General” lâkabını takan Guantanamo’daki bir Amerikan albayına “Generaller işbirliği halinde değillerse zarar verirler” demişti. Erraşidi bu tip meydan okumalarının kendisine genelde buz gibi soğuklarda çıplak olarak tutulmak ve “stress position” denilen prangalı işkence uygulamalarıyla dolu uykusuz geceler olarak geri döndüğünü belirtiyor. Erraşidi, “Askerler bizlere akıl almaz işkenceler yapıyorlardı ve benim de bunun karşısında sessiz kalmam beklenemezdi” diyor ancak ABD hükümeti Guantanamo’da sözkonusu işkencelerin yapıldığını red ediyor.

Erraşidi gardiyanlarla bir çok dinî konuda tartıştıklarını ve sohbet ettiklerini belirtiyor ve “Onlara Noel Baba, İshak ve İbrahim peygamberler ve kurban meselesi ve tabiî ki Hz. İsa konularında bildiklerimi anlatırdım” diyor. Holdbrooks da Newsweek dergisine “Müslüman olacağımı Erraşidi’ye söylediğimde o beni bunun çok önemli bir sorumluluk altına girmek anlamına geldiği ve Guantanamo gibi pis bir yerde bulunmayı güçlendireceği konusunda uyardı. O benim neyin içine girmek ve neyi kabul etmek üzere olduğumu bildiğimden emin olmak istedi” şeklinde açıklama yaptı.

Holdbrooks şehadet getirdikten bir süre sonra Guantanamo’daki diğer gardiyanlar, mahkûmların Holdbrooks’a Mustafa diye seslendiklerini işitti. Bir kaç ay içinde de Holdbrooks askerlikten terhis oldu, hem de o gelmeden 2 yıl önce. Ordu ona hiçbir açıklama yapmadan ve normal görev süresi bitmeden tezkere verip gönderdi.

Şimdi Holdbrooks ve Erraşidi yeniden görüşüyorlar. Erraşidi Newsweek’e verdiği demeçte şimdi özgürlüğe alışmaya çalıştığını ve prangasız ve gece ışıklar sönük vaziyette uyumaya alışmakla uğraştığını söylüyor. Erraşidi Newsweek’e gönderdiği düzinelerce e-maili kendisini esir edenler tarafından kendisine takılan Ahmed 590 rumuzuyla imzalamıştı.

Şimdi 25 yaşında olan Holdbrooks, kayıt danışmanı olarak çalıştığı Phoenix Üniversitesi’nin yanıbaşındaki Tempe İslâm Merkezi’nde vakit namazlarını kılıyor. Tempe’deki imam Holdbrooks’u cemaate tanıştırıp onun Guantanamo’da hidayete erdiğini söylediğinde, düzinelerce Müslüman onu elini sıkarak tebrik etmiş. Amr Elsamny adlı Mısırlı Tempe İslâm Merkezi imamı, “Hep Guantanamo’dakilerin vahşi birer asker olduklarını düşünürdük. Oradan TJ gibi bir insanın çıkacağına asla ihtimal vermezdim” diyor.

Allah da Kur’ân-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:

“Sana kitabı, ancak ayrılığa düştükleri şeyleri onlara açıklaman için ve iman eden bir topluma doğru yolu gösterici ve rahmet olarak indirdik (Nahl Sûresi, 64. âyet)

İnşallah, daha fazla Hıristiyan asker İslâmiyet’i seçecektir.

Tercüme: UMUT YAVUZ

06.05.2009


 

Özgür Gazze gemisi battı

“Özgür Gazze” hareketinin Filistin’e yardım sağlayan teknesinin olumsuz hava şartları sebebiyle Güney Kıbrıs’ın Larnaka Limanı’nda battığı bildirildi. Rum Fileleftheros gazetesinin haberine göre, limana demir atmış durumda bulunan gemi, önceki sabah başlayan şiddetli rüzgârda oluşan dalgalar sebebiyle battı. Geminin içerisinde kimse bulunmadığı için can kaybı olmadığı belirtildi. Larnaka / aa

06.05.2009


 

Karabağ’da çözüm fırsatı

İNGİLTERE'DE yayımlanan Financial Times gazetesinde yer alan bir makalede, bütün dünyada küreselleşmenin ilk kriziyle mücadele sürerken, “Kafkaslar’ın hala büyük güçlerin çatıştığı 1914 öncesi döneme saplanıp kaldığı” öne sürüldü. Kafkasya uzmanı Thomas de Waal’in yazdığı makalede, her şeye rağmen Mayıs ayının bölge açısından parlak bir dönem olabileceği kaydedildi ve “Bu şanssız bölgede çıkarları bulunan Rusya, ABD, AB ve Türkiye’nin oluşturduğu güçler takımının kısmen de olsa uzlaşmış göründüğü, bu ülkelerin, pek farkında olunmayan ancak bölge ve enerji hatları açısından en tehlikeli sorun olan, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki Dağlık Karabağ sorununu çözme fırsatına sahip oldukları” belirtildi. Makalede, bu fırsatın, Türkiye ve Ermenistan’ın büyük güçlerin de desteğiyle ilişkilerini yeniden inşa etme planlarını açıklamalarıyla ortaya çıktığı, planın iki ülke arasındaki sınırın yeniden açılması ve 1915 olaylarının araştırılması için bir komisyonun oluşturulması gibi unsurlar içerdiği de kaydedildi. Bunların yapılabilmesinin büyük başarı olacağı, ancak bu yolda bir engelin bulunduğu savunulan makalede, “eski Sovyetlerin ilk etnik-toprak çatışması olan Dağlık Karabağ sorununun, başladığı 1988 yılından bu yana, aralarında Mihail Gorbaçov’un da bulunduğu pek çok arabulucuyu pes ettirdiği” ifade edildi ve sorunun tarihi hakkında bilgi verildi. Bu sorun sürerken bir yandan da yanı başında büyük enerji hattı Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının geliştiği ifade edilen makalede, yeni gelirlerle zenginleşen Azerbaycan’ın dünyada en hızla büyüyen askerî bütçeye sahip ülke durumunda olduğu, silâh alımı için, Ermenistan’ın bütün devlet bütçesi kadar para harcadığı yazıldı. Makalede, bazı Azerilerin ordudan Dağlık Karabağ’ı geri almasını istediği, bunun, “bölgeye savaş hayaletlerini yeniden çağırmak anlamına geldiği ve bütün bölge için bir kâbus olabileceği” ifadesine yer verildi. Makalede, Azerbaycan ve Ermenistan liderlerinin Perşembe günü Prag’da yapacakları görüşmenin önemine de işaret edilerek, “her iki liderin de zor fedakârlıklarda bulunması gerekeceği” vurgulandı. Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki barışın maliyetinin yüksek olabileceği, ancak muhtemel bir barışın getirilerinin de sadece Ermeniler ve Azeriler için değil, bölgede çıkarı bulunan BP’den AB’ye ve İran’a kadar herkes için çok büyük olacağı ifade edilen makalede, istikrarlı bir barışın NABUCCO gaz boru hattının yapılması planlarını da güçlendireceği kaydedildi. “Barışın sadece Ermenistan ve Azerbaycan’ın milliyetçi düşmanlık dolu söylemlerinden vazgeçmeleriyle yaşatılabileceği” belirtilen makalede, “Ortak geçmişleri çok daha travmatik olan Ermenistan ve Türkiye, izlenecek yolu gösterdiler. Bu iki ülke birbirlerini kucaklayabiliyorsa uzlaşma Ermeniler ve Azerilerin de elinde demektir” ifadesi kullanıldı.

06.05.2009


 

“Türk - Ermeni ilişkilerinin normalleşmesi kaçınılmaz”

RUSYA Bilimler Akademisi’ne bağlı Kafkasya Enstitüsü Etnoloji Bölüm Başkanı Sergey Arutyunov, Ermeni-Türk sınırının açılmasının Ermenistan için çok önemli ve yararlı olacağını ifade etti. Novosti-Armeniya haber ajansına konuşan Ermeni asıllı Rus uzman, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesinin artık kaçınılmaz bir realite haline geldiğini söyledi. Arutyunov, “Bu yönde bazı ürkek girişimlerde bulunuldu, bu da büyük atılımlara yol açmadı. Bugün bu sorunun ciddî şekilde ele alındığını görüyoruz. Ben Türk-Ermeni sınırının açılacağını düşünüyorum. Bu Ermenistan için fevkalâde önemli ve yararlı.” dedi. Moskova / cihan

06.05.2009


 

Vak’a sayısı binin üzerinde

DÜNYA Sağlık Örgütü (DSÖ), tüm dünyada kesinleşen domuz domuz gribi vak’asının 1124’e çıktığını bildirdi. H1N1 virüsünün görüldüğü 21 ülkeden Meksika’nın 590 vakayla ilk sırada olduğu, Meksika’yı 286 kişiyle ABD’nin izlediği belirtildi. ABD, Kanada ve İspanya’da vak’a sayısının arttığına işaret eden DSÖ, virüsün görüldüğü ülkelere Portekiz’in de dahil olduğunu açıkladı. Virüsün tesbit edildiği diğer ülkeler Avusturya, İngiltere, Kanada, Çin, Kosta Rika, Kolombiya, Danimarka, El Salvador, Fransa, Almanya, İrlanda, İsrail, İtalya, Hollanda, Yeni Zelanda, Portekiz, Güney Kore, İspanya ve İsviçre olarak sıralandı. Bu arada Güney Kore’de kesinleşen vak'a sayısı 2’ye çıktı. Güney Kore Sağlık Bakanlığı yetkilisi, 44 yaşındaki bir rahibede virüsün tesbit edildiğini söyledi. İyileşen rahibenin, hastalığı, Meksika’yı ziyaret eden bir başka rahibeden kapmış olabileceği belirtildi. Güney Kore’de domuz gribi tesbit edilen ilk kişi de iyileşerek hastaneden taburcu edilmişti. New York / aa

06.05.2009


 

Gürcistan’da darbe plânı ortaya çıktı

GÜRCİSTAN Savunma Bakanlığı, ordu içinde bir darbe planının ortaya çıkarıldığını duyurdu. Bakanlık, ordu içinde tasarlanan darbenin Mukhrovanni askerî üssünde başlatılmasının planlandığı belirtildi. Gürcistan Savunma Bakanı David Sikharulidze, Rustavi 2 televizyonunda yer alan açıklamasında “NATO askerî tatbikatına engel olmak ve askeri bir darbe gerçekleştirmek amaçlanıyordu.” dedi. NATO’nun toplam 19 ülkeden bin 300 askerin katılacağı askerî tatbikatının 1 Haziran’da Gürcistan’da başlaması öngörülüyordu. Öte yandan Siharulidze, Tiflis’in yakınlarındaki Muhrovani taburunda dün sabah isyan çıktığını açıkladı. Siharulidze, “Taburda işi olmayan bazı sivillerin de orada olduğunu” kaydetti. Savunma Bakanı, isyanın bugün başlayacak NATO tatbikatını engellemek amacıyla ve “muhtemelen, hükümeti de devirmek amacıyla” çıkarıldığını öne sürdü. Savunma Bakanı, isyanın hâlâ devam ettiğini kaydetti. Tiflis / cihan

06.05.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis