Haberler

ÖĞRENCİLERE FİŞ, MİTİNGE GİDENLERE TEBRİK

3. Ergenekon İddianamesinde, Ergenekon şüphelisi Giresun Üniversitesi Rektörü emekli Binbaşı Prof. Dr. Osman Metin Öztürk’ün ikametgâhında yapılan aramada ele geçirilen bir CD’de üniversite öğrencilerinin fişlendiği belirlendi. Diğer bir CD'de de Öztürk’ün Ankara’da düzenlenen Cumhuriyet Mitingi’ne giden öğrencileri tebrik ederek yola uğurladığı ortaya çıktı.

CD'DEKİ BİLGİLER JANDARMAYA VERİLMİŞ

İddianame’de, CD içerisindeki bilgilerde, üniversitede okuyan öğrenciler hakkında; “Süleymancı, Nurcu, Tarikatçı, PKK’lı, Hizbullahçı” şeklinde değerlendirmeler yapıldığı bilgisine de yer verildi. Bu konuyla ilgili olarak sorulan sorulara Rektör Öztürk’ün, “Bu bilgileri herhangi bir yerde kullanmadım, bu CD jandarmaya verilmiş olabilir” diye cevap verdiği kaydedildi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen Ergenekon soruşturmasıyla ilgili 3. iddianamede çarpıcı bilgiler yer alıyor. Ergenekon şüphelisi Giresun Üniversitesi Rektörü emekli Binbaşı Prof. Dr. Osman Metin Öztürk’ün ikametgâhında yapılan aramada ele geçirilen bir CD’de üniversite öğrencilerinin fişlendiği belirlendi. ‘2005-2006 Marjinal Öğrenci Grupları’ isimli klâsör içersinde üniversitede okuyan öğrenciler, “Cemaatle bağlantılı öğrenciler, ESP-MLK-P, DHKP-C sempatizanı olan öğrenciler, Hizbullah üyesi öğrenciler, PKK sempatizanı olan öğrenciler, Ülkücü öğrenciler” şeklinde fişlendiği ortaya çıktı. Prof. Dr. Osman Metin Öztürk’ün Giresun Üniversitesi Kampusu Rektörlük binası sayılı işyeri adresinde yapılan aramada elde edilen 127 ile numaralandırılmış ‘Ankara Cumhuriyet Mitingi 14.04.2007 ibareli’ CD üzerinde yapılan incelemede; şüphelinin İnönü Üniversitesi Kampüsü içerisinde Ankara’da düzenlenecek olan Cumhuriyet Mitingi’ne gidecek olan öğrenci, öğretim görevlisi ve vatandaş olduğu değerlendirilen kişileri yolculuk öncesi tebrik ettiği ve destek verdiği şeklinde görüntüler ortaya çıktı. Bu konular hakkında sorulan sorulara Öztürk, katılan öğretim üyesi, öğrenci ve vatandaşları tebrik etmiş olabileceğini söyledi. Öztürk’ün Ankara’nın Çankaya İlçesi Birlik Mahallesi 7. Cadde, Yeşil Çankaya Sitesi A -Blok No: 15 sayılı ikametinde yapılan aramalarda ele geçirilen 159 nolu CD ise ‘müstehcen içerikli’ video görüntüleri bulundu. Öztürk, bu CD’lerin kendisine ait olmadığını savundu. Ankara / cihan

FİŞLEME BİLGİLERİ JANDARMAYA VERİLMİŞ

Rektör Öztürk’ün ikametinde yapılan aramada ele geçen 476 nolu CD’nin incelemesinde de “2005-2006 Marjinal Öğrenci Grupları” isimli klasör bulundu. CD içersinde “Cemaatle bağlantılı öğrenciler, ESP-MLK-P, DHKP-C sempatizanı olan öğrenciler, Hizbullah üyesi öğrenciler, PKK sempatizanı olan öğrenciler, Ülkücü öğrenciler” şeklindeki klasörlerde, öğrencilerin adları, soyadları, açık kimlikleri, ÖSYM numaraları, bağlı bulundukları bölümleri belirtilerek fotoğraflarıyla birlikte adresleri, arkadaşlarıyla olan bağlantıları yer aldı. Üniversitede okuyan öğrenciler hakkında “Süleymancı, Nurcu, Tarikatçı, PKK’lı, Hizbullahçı” şeklinde değerlendirmeler de yapıldığı tesbit edildi. Bu konuyla ilgili olarak sorulan sorulara cevap veren Emekli Binbaşı Rektör Öztürk, “Bu CD içerisindeki bilgilerin rektör olduğu dönemde üniversiteye bağlı olarak çalışan personel tarafından hazırlanarak kendisine de bir nüshasının verildiğini, sık sık değişen güvenlik personelini üniversitede huzuru bozabilecek öğrencilerle ilgili bilgilendirmek amacıyla bu dokümanın hazırlandığını düşündüğünü, bu güvenlikçilerin ismini hatırlamadığını, bu bilgileri herhangi bir yerde kullanmadığını, bu CD’nin üniversitenin jandarma bölgesi olduğundan dolayı jandarmaya da verilmiş olabileceğini” ifade etti. Ayrıca Öztürk’ün ikametinde yapılan aramada ele geçen 109 nolu CD’nin yapılan incelemesinde; Ergenekon soruşturması kapsamında daha önce hakkında işlem yapılan şahıslardan Kemal Alemdaroğlu, Hurşit Tolon, Kemal Gürüz, Mustafa Ali Balbay, Mehmet Şener Eruygur isimli şahısların word belgesi içersinde isim ve telefon numaralarının yer aldığı belirlendi.

08.08.2009

Haberal’ın günlükleri de iddianamede yer aldı

3. Ergenekon iddianamesinde bir günlük daha ortaya çıktı. Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek ve Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’ın ardından Başkent Üniversitesi Rektörü Mehmet Haberal’ın tuttuğu günlükler iddianamede yer aldı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi ile hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs ve silahlı örgüt kurmak ve yönetmek suçlarından yargılanan Mehmet Haberal 2006 ile 2008 yılları arasında günlük tutmuş. Günlükte Haberal’ın Ergenekon şüphelilerinin organize ettiği mitingler için Kanal B TV’yi tahsis ettiği bilgisi yer alıyor:

14 NİSAN 2007

Rektörler konseyinde yaptığım konuşmada herkesi Tandoğan Meydanı’na 14 Nisan’da davet etmiştim. O gün 1 miyona yakın insan topluluğu katıldı. Ben bir vatandaş olarak katıldım. Başkent Üniversitesi olarak pankartla ve gururla yürüdük. Bu bir başlangıçtı.

27 NİSAN 2007

Saat 23.15’te TSK adeta bir muhtıra verdi. İlk kez bu denli bir TSK bildirisi oluyordu. Maalesef Başbakan, Meclis Başkanı ve Dışişleri Bakanı ülkemizi bu noktaya getirdiler...

19 MAYIS 2007

Bugün Samsun’da yine cumhuriyeti koruma mitingi vardı. Binler katıldı. Kanal B canlı verdi. Bugün ayrıca diyalog gurubu ile Türkiye Muhtarlar Derneği ile cumhuriyeti koruma yolunda müşterek hareket etme kararı aldık. Protokol imzaladık yine Kanal B den haber olarak anında saat 13.30’da yayınlandı.

08.08.2009

Türkiye görmezden gelinemez

Ünlü akademisyen Tarık Ramazan’ın imzasıyla The Guardian gazetesinde yayınlanan bir makalede Türkiye ile ilgili övgü dolu ifadeler yer aldı. Ramazan, Avrupa’da Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy başta olmak üzere bazı politikacıların geçici menfaatleri için Türkiye’ye karşı çıktıklarını; ancak Türkiye’nin Avrupa Birliği için çok önemli bir değer olduğunu vurguladı.

TÜRKİYE, AVRUPA BİRLİĞİ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ

BİR DEĞER

Türkiye’nin bölgesinde giderek artan etkinliğinin değerlendirildiği makalede, İran, Suriye, Irak ve Orta Asya ile iyi ilişkileri ve akrabalık bağları olan Türkiye’nin Avrupa için bir değer olduğu kaydedildi.

the guardian gazetesinde çıkan ünlü akademisyen Tarık Ramazan’ın imzasını taşıyan makalede Türkiye ile ilgili övgü dolu ifadeler yer aldı. Türkiye’nin bölgesindeki giderek artan faaliyetinin değerlendirildiği makalede, İran, Suriye, Irak ve Orta Asya ile iyi ilişkileri ve akrabalık bağları olan Türkiye’nin Avrupa için bir değer olduğu kaydedildi. Türkiye’nin görmezden gelinemeyeceğinin belirten Ramazan, “Türkiye’nin askerî ve ekonomik gücü Avrupa siyasî hayatına entegre edilmeli. Avrupalı liderlerin daha akılcı ve geleceğe dönük bir strateji geliştirmeleri gerekmektedir” uyarısında bulundu. Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ticarî ilişkilerin de yer aldığı makalede, Avrupalı ekonomistlerin önümüzdeki 20 yıl içinde AB’nin 15 milyon işçiye ihtiyacı olacağını ve bu ihtiyacın da Türkiye’ye olan ihtiyacı gözler önüne serdiğine dikkat çekildi. Tarık Ramazan ayrıca İslâm inancına karşı Avrupa’da büyük bir korkunun hissedildiğini ancak bu korkuyu artık yenmenin zamanının geldiği vurguladı. Türkiye’nin üyeliğini de bir siyasî malzeme haline getirmeye son vermesi gerektiğini yazan Tarık Ramazan, “Tek kriter Kopenhag kriterleri ve tek yetkili merci Avrupa Komisyonu’dur. Bazı Avrupalı siyasetçiler uzun dönemde AB için yararlı olacak bazı politikaları kısa vadeli çıkarları için kurban ediyorlar. Milyonlarca Müslüman kadın ve erkek hali hazırda Avrupalı. Türkiye’nin tam üyeliği yeni bir kavram değil ve hiçbir tehlike arz etmiyor. İslâm ise Avrupa’nın da bir dinî inancıdır. Türkiye, Avrupa’nın geleceğini oluşturan parçalardan biridir” dedi.

“Avrupa ile Türkiye ilişkilerinde bize cesaretli Avrupalı politikacılar lâzım” diyen Ramazan, “Bu politikacılar ki kendi vatandaşlarına Türkiye’nin ekonomik gücüyle, coğrafi konumuyla, tarihî ve doğal kaynaklarıyla ve Müslüman dünyası ile Avrupa arasında bir köprü konumuyla Avrupa için büyük bir değer olduğunu anlatmalı. Türkiye’yi hoş karşılamak, Avrupa’nın kendi ilkeleriyle bütünleşmesi anlamına geliyor” şeklinde yazdı. Londra / cihan

08.08.2009

“Yâ Rabbi Hükümete zam yapmak için fırsat verme”

Tüketiciler Birliği benzin zamlarını duâ ederek protesto etti. AKP İstanbul İl Başkanlığı önünde yapılan eylemde ÖTV indirimi için duâ yarışması başlatıldığı belirtildi. Basın açıklamasının ardından, “Hükümetin daha fazla zam yapmasına müsaade etme Ya Rabbi” şeklinde duâ edildi.

TÜKETİCİLER Birliği benzin zamlarını dua ederek protesto etti. AKP İstanbul İl Başkanlığı önünde yapılan eylemde ÖTV indirimi için dua yarışması başlatıldığı belirtildi. Basın açıklamasının ardından, “Hükümetin daha fazla zam yapmasına müsaade etme Ya Rabbi” şeklinde dua edildi. Tüketiciler Birliği üyeleri Sütlüce’deki AKP İl Başkanlığı önünde bir araya gelerek benzine yapılan zamlara tepki gösterdi. Birliğin genel başkan vekili Mehmet Muta Şahin, ÖTV indirimi için dua ettiklerini söyledi. Enerji Piyasası Denetleme Kurumu’nun (EPDK) 20 Haziran 2009 tarihinde tavan fiyat uygulaması başlattığını hatırlatan Şahin, benzinde 32 kuruş indirim yapıldığını ancak hükümetin ÖTV’yi artırarak bu indirimi vatandaşın cebinden geri aldığını kaydetti. ÖTV zammından önce benzinin litre fiyatının 2,93 TL iken zam sonrası 3,34 TL olduğunu ifade eden Şahin, “Seçmen refah düzeyinin yükselmesi için iktidara yetki vermiş ancak bütçe açığını kapatmak isteyen siyasi iktidar gözünü tüketicinin cebine dikmiştir” dedi. Gölcük depreminin yaralarının sarılması için bir yıllığına getirilen bu verginin kanunla kalıcı hale getirildiğini söyleyen Şahin, “Artık hükümet akaryakıttan alınan fahiş orandaki bu vergilere son vermelidir” diye konuştu.

08.08.2009

Dolar düşmeseydi etsiz kalacaktık

KÜÇÜKBAŞ hayvan etinde fiyatların, geçen yıl otlak yetersizliği ve düşük fiyat sebebiyle büyük miktarda dişi hayvan kesimi yapılması yüzünden son bir yılda, yüzde 70-80 oranında arttığı bildirildi.

Et Üreticileri Birliği (ETBİR) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Albayrak, dana etindeki fiyat artışını ‘’normal’’, kuzu etindeki fiyat artışını ise ‘’anormal’’ olarak değerlendirdi.

Albayrak, geçen yıl yaşanan kuraklığın, küçükbaş hayvan besicileri için otlak yetersizliği problemini de beraberinde getirdiğini hatırlatarak, ‘’Otlakların yetersiz olması ve ellerindeki hayvanların o zaman için para etmemesi, üreticileri ümitsizliğe itti. Küçükbaşta, büyük miktarlarda dişi hayvan kesimi yapıldı. Bu da üretimi daralttı’’ dedi.

Dolar kurunun yükselmesiyle birlikte ihracatın cazip geldiğini ifade eden Albayrak, bu süreçte küçükbaş hayvanların, ağırlıklı Arap ülkelerine ihraç edildiğini bildirdi.

SON BİR YILDA, YÜZDE 70-80’LİK ARTIŞ

Albayrak, üretimin daralmasıyla birlikte ihracattaki artışın, küçükbaş hayvan arzında sıkıntıyı da beraberinde getirdiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:

‘’Geçen süreçte, koyun eti fiyatlarında büyük artış oldu. Son dönemde kuzu kesim fiyatı yüzde 30 yükseldi. Bu artış, yılbaşından bu yana yüzde 50’yi, son bir yılda ise yüzde 70-80’i buldu. Küçükbaş hayvan kesim kilo fiyatı 8,5-9,5 lira aralığından 14,5-15 lira aralığına yükseldi. Eğer dolar kurunun düşmesine bağlı olarak küçükbaş hayvan ihracatımız azalmasaydı, piyasaya koyun eti sürmekte zorlanabilirdik. Ayrıca iç piyasada fiyatların artması da ihracatın tercih edilmemesinde başka bir faktör.’’

Et ve Balık Kurumunun (EBK), büyükbaş hayvanda tekrar aktif alıcı olmasıyla birlikte, üreticilerin bu kuruma yöneldiğine dikkati çeken Albayrak, ‘’TARET Projesi kapsamında yer alan illerde, üretici hayvanını EBK’ya verdiğinde, ciddî bir destek alıyor. Bunun da etkisiyle EBK olan bölgelerde, diğer alıcılar hayvan bulmakta zorluk çekiyor’’ dedi.

Albayrak, bütün bu sebeplerle birlikte, üreticinin artan fiyatlarla ‘’bekleme politikası’’ içine girmesinin de piyasada küçükbaş ve büyükbaş hayvan eti arzında sıkıntı yaşanmasına sebep olduğunu dile getirdi. Bursa / aa

08.08.2009

İstanbul, güne yağmurla başladı

İSTANBULLULAR haftanın son iş gününe sağanak yağışla “merhaba” dedi. Yağmur sebebiyle hasarlı trafik kazaları meydana geldi.

Kazaların meydana geldiği noktalarda trafik yoğunluğu meydana geldi. Özellikle Avrup ayakasında etkili yağış sonrası yollar sular altında kalırken, Samatya’da bazı ev ve işyerlerinde su baskınları meydana geldi. Otobüslerden inen vatandaşlar duraklara sığınırken, kimileri de saçak altlarına girerek korunmaya çalıştı. İstanbul / Yeni Asya

08.08.2009

Sağlığa para dayanmıyor

Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Emin Zararsız, 2002’den bu yana kamunun sağlık harcamalarının yaklaşık 4 kat artarak 36 milyar lira civarına geldiğini ve bu konuda sürdürülmesi zor bir noktaya gidildiğini hatırlattı.

HÜKÜMET bütçenin en büyük kara deliklerinden olan sosyal güvenlik açıklarını kapatmak için hummalı bir çalışma başlattı. Ekonomi yönetimi 4 yıldır ele alınmadığı belirtilen Sağlık Uygulama Tebliği yeniden düzenlenecek. Ekonomi yönetiminin sağlık harcamalarına neşter vurulmasının en önemli gerekçesini ise 2002 yılında 7.2 milyar lira olan faturanın 2009 yılı itibariyle 5 kat artarak, 36 milyar liraya yükselmesi oluşturuyor. Bu giderlerin zapturapt altına alınması için öncelikle özel ve üniversite hastanelerinin kamuya çıkardıkları faturalar ele alınacak. Devlet hastanelerinde uygulanan ‘global bütçeleme’ sistemi özel ve üniversite hastanelerini de kapsayacak şekilde genişletilecek. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) yeni Başkanı Emin Zararsız, SGK’nin bir geri ödeme kuruluşu olduğunu belirterek, bazı kuruluşların faturalarında yüzde 1 ila 3 oranında hata olurken; bazılarında bu oranın yüzde 30’lara kadar çıktığını ifade etti. Zararsız, “Demek ki bazı kuruluşlara karşı önlem almanız gerekiyor” dedi.

08.08.2009

Kimin kimi dinlediği artık sır olmayacak

BAŞBAKANLIK, usûlsüz uygulama iddialarıyla tartışılan telefon dinlemeleriyle ilgili yönetmeliği değiştirdi. Dinleme yapan her görevliye bir “aidiyet numarası” verilerek kimin kimi dinlediği bellli olacak.

“Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınmasına dair usul ve esaslar yönetmeliği”, Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Başbakanlığın yeni yönetmeliği, tartışmalı telefon dinlemeleriyle ilgili köklü değişiklikler getiriyor. Kimin kimi dinlediğini belirleyecek özel uygulamalara gidiliyor. Dünden itibaren dinlemeleri yapan adlî kolluk personeline, kimliğinin belirlenmesini sağlamak amacıyla sicil numaralarından farklı olarak “aidiyet numarası” verilecek. Dinleme kararları, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na, Cumhuriyet savcısının görevlendirdiği kolluk görevlilerinin “aidiyet numarası” ile birlikte bildirilecek. Böylece “yasadışı dinlendiğini” iddia edenlerin mahkemeye başvurması halinde, savcı emriyle yapılan dinlemeyi hangi görevlinin yaptığını belirlenebilecek.

“Telekomünikasyon İletişim Başkanı’nın atamasını başbakan yapar” hükmü de yürürlükten kaldırıldı. İnternet suçlarının izlenmesi de Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na geçti.

08.08.2009

ÖTV indirimi nefes aldırdı

Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) indiriminin sektöre nefes aldırdığını ve fazla stokların eridiğini bildirerek, ‘’3 aylık dönemde geçen yılın aynı dönemine göre 50 bin adetten fazla araç satıldı. Bu önemli bir kazanımdır’’ dedi.

RENAULT Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, özel tüketim vergisi (ÖTV) indiriminin sektöre nefes aldırdığını söyledi. Finansal kuruluşların, Türkiye’deki otomobil satın alımlarında son derece önemli bir enstrüman olan finansal kredi çözümlerini engellemeye başlamasıyla otomobillerin satılamaz olduğunu vurgulayan Aybar, bununla birlikte satışların otomatik olarak düştüğünü ifade ederek, şöyle devam etti: “15 Mart’ta başlayan ve 15 Hazirana kadar süren bir ÖTV dönemi yaşadık. Eğer bu dönem yaşanmasıydı sektör ciddi bir stok yüküyle karşı karşıya gelecekti. Yaşanan ÖTV dönemi sektörümüze çok şükür ki bir nefes aldırdı. Fazla stok gitti, ayrıca vatandaşlarımız bunu bir fırsat olarak gördükleri için ciddi anlamda otomobil alma şansı buldular.” Mutluluk veren diğer bir olayın, ülkedeki fabrikaların tam kapasiteyle çalışmaya başlaması olduğunu kaydeden Aybar, 3 aylık dönemde geçen yılın aynı dönemine göre 50 bin adetten fazla araç satıldığını bildirerek, bunun önemli bir kazanım olduğunu kaytetti.

08.08.2009

Makedonya'da 251 çocuğa sünnet

İHH İnsanî Yardım Vakfı, Makedonya’da 251 çocuğu sünnet ettirdi. Makedonya’nın çeşitli bölgelerinde yapılacak sünnet organizasyonu için Türkiye’den 7 kişilik bir sağlık ekibi bölgeye gitti. Ekip, Manastır’da 59; Pirlepe’de 56; Çernelişte’de 44; Çırnik, Viniça, Koçani, Pehçevo, Berovo ve Delçovoya 71 ve Malina’da 21 olmak üzere toplam 251 çocuğu sünnet etti. Sünnet organizasyonunda yapılan konuşmalarda Makedonya halkı ile Türkiye halkı arasındaki kardeşlik bağlarına vurgu yapıldı. Küçük bir Müslüman dağ köyü olan Malina Köyündeki sünnet organizasyonu şenlik havasında yapıldı. Köylüler kendilerini unutmayan Türkiyeli hayırseverlere selâm ve teşekkürlerini ilettiler. Said Temur / İstanbul

08.08.2009

Sınavla öğrenci alan liselere, 2. yerleştirme

FEN, Anadolu, sosyal bilimler liseleri ve bazı meslek liselerine Ortaöğretim Yerleştirme Puanlarına (OYP) göre 2. yerleştirme başvurusu dün başladı. OYP’ye göre 1. yerleştirme sonucunda kayıtların tamamlanmasının ardından boş kalan kontenjanlar, Millî Eğitim Bakanlığının ‘’www.meb.gov.tr’’ internet adresinden öğrenilebilecek. Boş kontenjanlar için 11 Ağustosa kadar yeni başvuru alınacak. 1. yerleştirmeye katılan bütün öğrenciler 2. yerleştirme için başvurabilecek. 2. yerleştirmeye katılmak isteyen adaylar, ‘’2. Yerleştirme İşlemi Talep Dilekçesi’’ dolduracak ve başvuru işlemlerini gerçekleştirdiği okul müdürlüğüne verecek. 2. yerleştirme sonucu 15 Ağustos 2009 tarihinde bakanlığın internet sitesinde ilân edilecek. Ankara / aa

08.08.2009

Tek isteği öğretmen olarak atanmak

TÜRKÇE öğretmenliği mezunu olan ve yaklaşık 4 yıldır atanmayı bekleyen kanser hastası Şafak Bay, atanmadıkları için eylemde olan öğretmen adaylarıyla açlık grevi yapıyor. Bay, 4 yıldır Kamu Personel Seçme Sınavı’na girdiğini ve iyi puan almasına rağmen yeterli kadro açılmadığı için bir türlü atanamadığını söyledi. Okulu bitireceği yıl kemik kanserine yakalandığını anlatan Bay, 1 sene tedavi görüp hastalığı yendikten sonra öğretmen olacağı umuduyla sınava girdiğini söyledi. Bay, ‘’Aldığım puan bir işe yaramadı. Bu beni çok hırpaladı. İleriye dönük hayal kuramamam sağlığımı da hırpaladı. Hastalığımın belli sebepleri var. İyi beslenememe, en önemlisi de stres. Atanamadıktan sonra müthiş stresli 1 yıl geçirdim ve 1 yılı tamamlamadan tekrar hastalandım. Ders çalışmak için sabahlamaktan ve stresten hastalığımın tekrarladığını düşünüyorum” diye konuştu. Ankara / aa

08.08.2009

Anız yakınca fareler çoğaldı

KONYA'NIN Beyşehir ilçesine bağlı bazı köylerde ekin tarlaları istilâ eden farelerin ürünlere büyük zarar verdiği bildirildi. Beyşehir Ziraat Odası Başkanı Dursun Ersözlü, farelerin ürüne zarar verdiği köylerde incelemelerde bulundu. Ersözlü, sorunun çok büyük olduğunu belirterek, arazileri tarla farelerinin istila etmesi sonucu yaklaşık yüzde 50’lik bir ürün kaybının olduğunu tahmin ettiklerini dile getirdi. Tarla farelerinin çoğalmasının son yıllarda artış gösteren anız yangınlarına bağlı olduğunu ifade eden Ersözlü, ‘’Ziraat Odası olarak bir kampanya başlatıyoruz. Canlı kır yılanı getirene 5 lira peşin para ödeyeceğiz. Toplanan bu yılanları sorun yaşanan köylerde tarlalara salıp, bu farelerin yok olması için çaba göstereceğiz’’ dedi. Ersözlü, ilçeye bağlı Yukarı Esence, Karahisar ve Çiçekler Köyleri ile Esence beldesinde vatandaşların dev farelerin bir çoğunun 1 kilogram ağırlığa sahip olduğunu anlattığını belirtti.

08.08.2009

Sinop’ta yıldırım düştü: 4 ölü

SİNOP'UN Boyabat İlçesi Cemalettin Köyü’nde yağmurdan korunmak için ağaç altına giren 8 kişinin üzerine yıldırım düştü. Aynı aileden olduğu belirtilen şahıslardan 3’ü çocuk 4 kişi vefat etti. Tarlada çalıştıkları sırada başlayan sağanak yağıştan korunmak için bulundukları yerdeki bir ağacın altına sığınan ve aynı aileden olduğu öğrenilen 8 kişinin üzerine yıldırım düştü. Yıldırım düşmesi sonucu Nazmiye (29), Kadir (13) ve Musa Toksoy (5) ile Kadir Avcı (5) vefat etti. Olayda Mehmet (15) ve Nazlı Toksoy (7) ağır, Niyazi ve Mehmet Toksoy ise hafif yaralandı.

08.08.2009

Tahıl ambarı, bereket zengini

KONYA'DA hububat rekoltesi geçen yıla göre 1 milyon ton artarak, 3,5 milyon tona ulaştı. Yaklaşık 11 milyon dekarlık alanda hububat ekimi yapılan ve Türkiye hububat ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayan Konya’da hasatın tamamlandığı bildirildi. Konya Ticaret Borsası (KTB) Muhammed Uğur Kaleli, Konya’da, bu yıl her şeyin yolunda gittiğini, geçen yıl hububat rekoltesinin 2,5 milyon ton olduğunu, bu yıl ise rekor artışla rekoltenin 3,5 milyon ton civarında gerçekleştiğini belirterek, ‘’Türkiye genelinde ise 20 milyon ton rekolte tahmin ediyoruz. Bu nedenle un ihracatı yapan firmalar dışında, buğday ithal edilmesine kesinlikle karşıyız’’ diye konuştu. Konya / aa

08.08.2009

Havai fişek gösterileri için izin

HAVAİ fişek gösterisi yapmak isteyen özel ve tüzel kişiler, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğüne (SHGM) başvurarak izin alacak. Kurum tarafından yayımlanan ‘’Hava Araçlarının Havai Fişeklerin Zararlı Etkilerinden Korunmasına İlişkin Talimat’’ ile havai fişek gösterilerinin hangi usul ve kurallara göre yapılacağı belirlendi. Talimata göre, havai fişek gösterisi yapmak isteyen özel ve tüzel kişiler, SHGM’ye başvuracak. Başvurunun uygun bulunması halinde havai fişek gösterisine izin verilecek ve durum bütün hava sahası kullanıcılarına duyurularak uçuş emniyeti muhafazası sağlanacak. Havai fişek gösterisi için başvurular en az 10 gün önce yapılacak. Ankara / aa

08.08.2009

Tatlıcılar sıkıntılı, meyveciler ümitli

EN çok tatlı satışı yapılan dönemlerden Ramazan ayının, bu yıl yaz mevsimine denk gelmesi, tatlıcıları kara kara düşündürürken, meyvecilik sektörü satışlarının artacağına inanıyor. Bursa Muhallebiciler Pastacılar ve Benzerleri Odası Başkanı Necip Baş, Ramazan ayı için mecburî hazırlık yapacaklarını ama ‘’Satış patlaması’’ gibi bir beklentilerinin olmadığını söyledi. Ekonomik kriz nedeniyle tatlının, genellikle ‘’Alınacaklar listesi’’nde en son sıralarda yer aldığını belirten Baş, bu durumun, Ramazanda da değişmesini beklemediklerini ifade etti.

Türkiye Sebzeciler, Meyveciler ve Seyyar Pazarcılar Federasyonu Başkanı Mehmet Çakman ise bolluk ve bereket yaşanan meyve sayesinde, vatandaşların iyi bir Ramazan geçireceğini söyledi. Bolluk dolayısıyla karpuz, kavun, üzüm, kayısı, incir ve diğer meyvelerin fiyatlarının oldukça düşük olduğuna dikkati çeken Çakman, ‘’Kış ayının yağmurlu geçmesi, meyve ve sebzede bereket sağladı. Havalar da sıcak olduğu için vatandaşlar, tatlı yerine meyveye yönelecek. Ramazan sofralarını, hem bütçeye hem de mideye yararlı meyveler süsleyecek.’’ Bursa / aa

08.08.2009

Ergenekoncular, MHP ile yeni Türk devleti kurmayı düşünmüşler

Ergenekon 3. iddianamesinde, Atatürkçü Düşünce Derneği’nde (ADD) yapılan aramalarda elde edilen CD içerisinde yeni bir millî devlet kurulması gerektiği, bunun da ancak Milliyetçi Hareket Partisi ile olabileceğine dikkat çeken bilgilerin yer aldığı belirtiliyor. Emekli Orgeneral Şener Eruygur’un başkanı olduğu ADD Genel Merkezi’nde yapılan aramalarda genel başkan odasında elde edilen 7 nolu CD’de 11 Şubat 2004 (Yalman-Özdağ) adlı S-l ve S-2 şeklinde belirtilen kişiler arasındaki diyalog bulunuyor. İddianamede, S-l olarak ifade edilen ve TSK mensubu olduğu değerlendirilen kişinin; “Ortaya çıkacak oluşumun Türk devletini yeniden kurmak gibi bir ideal taşıması lâzım. Bu iddia ile radikal devrimci bir eylemi birleştirirse... Ben yine de bu hareketi gerçekleştirecek örgütlü siyasal hareketin MHP olduğunu düşünüyorum. Bunu ancak bir siyasi parti ile gerçekleştirebilirsiniz... Ben Millî Devlet partisinin MHP etrafında olabileceğini düşünüyorum. Bunun içerisinde Atilla 1. de olmalı, Erol Manisalı da, Oktay S. da” dediği kaydediliyor. Erzurum / cihan

08.08.2009

Albay Çiçek’ten RTÜK’e suç duyurusu

“Ergenekon” soruşturması kapsamında tutuklandıktan bir gün sonra tahliye edilen Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek, kendisiyle ilgili “maksatlı ve gerçek dışı bilgileri içerecek şekilde” yayın yaptığını iddia ettiği bazı televizyon kanallarıyla ilgili gerekli tedbirleri almadığı gerekçesiyle RTÜK üyeleri hakkında “görevi ihmal” suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. İrtica eylem planında imzası olduğu iddia edilen Çiçek’in avukatı Mustafa Çevik tarafından sunulan suç duyurusu dilekçesinde, “Taraf gazetesinde 12 Haziran 2009 tarihinde yayımlanan haberle gündeme gelen ‘kâğıt parçasının’ kimler tarafından üretildiği ve bahse konu gazeteye servis edildiğine yönelik araştırma ve soruşturmaların devam ettiği” belirtilerek, aynı konuda Genelkurmay Başkanlığı Askerî Savcılığı tarafından aynı gün geniş kapsamlı bir soruşturma başlatıldığı ve yayın yasağı konulduğu kaydedildi. Yayın yasağına rağmen yayınların sürdüğü ifade edilen dilekçede RTÜK üyelerinin, “görevi ihmal” suçundan cezalandırılmaları da talep edildi. Ankara / aa

08.08.2009

Ergenekon’da 2. ve 3. dâvâlar birleşti

56 sanIklI 2. Ergenekon dâvâsının görülmesine devam edildi. Duruşma sonunda 2. ve 3. iddianameler birleştirilerek dâvâya 7 Eylül’de devam edilmesine karar verildi. İkinci Ergenekon dâvâsının bugünkü duruşmasında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi 3 önemli karar verdi. Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün’ün 5 saatlik aranın ardından açıkladığı kararlardan ilki, emekli orgeneraller Şener Eruygur ve Hurşit Tolon’un da aralarında bulunduğu 56 sanıklı ikinci Ergenekon dâvâsı ile iddianamesi dün kabul edilen üçüncü Ergenekon dâvâlarının birleştirilmesi oldu. Mahkeme, birleştirme kararını ‘’İddianamedeki anlatımlar, birleştirme yönündeki savcılık talebi, dâvâların birlikte yürütülmesinde hukuki menfaat bulunması ve usul ekonomisine’’ dayandırdı. Duruşma, 7 Eylül pazartesi günü saat 09.30’da yapılacak. Mahkeme heyeti, Savcı Mehmet Ali Pekgüzel’in, emekli orgeneraller Hurşit Tolon ve Şener Eruygur ile ilgili ‘’sağlık açısından yeniden araştırma yapılması ve Adlî Tıp Kurumu Başkanlığından rapor alınması yönündeki istemini’’ de, ‘’bu hususların bu aşamada dâvâya bir yenilik katmayacağı’’ gerekçesiyle uygun bulmadı. Mahkeme heyeti ayrıca, Savcısı Pekgüzel’in, ‘’tutuksuz sanıklar Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün ile avukat Levent Temiz hakkında tutuklama kararı verilmesi yönündeki istemini’’ reddetti. İstanbul / aa

08.08.2009

Özkök: Televizyondan gol kurtarmak kolay

Ergenekon’un 3’üncü iddianamesine ifadesi giren eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, “Darbe planlarına karşı neden gerekeni yapmadın?” eleştirisine “Televizyondan gol kurtarmak kolay” diyerek cevap verdi. Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ün, Ergenekon savcılarına verdiği ifadede “darbe planlarından haberdardım ama elimde somut belge olmadığı için işlem yapamadım” sözleri 3. iddianamede yer almıştı. Özkök’ün bu tutumuna karşı bazı çevrelerden “gerekeni yapmalıydı” eleştirisi gelmişti. Milliyet gazetesinin haberine emekli Orgeneral Özkök, bu eleştirileri yapanları, maçı televizyondan izleyip kaçan gol hakkında yorum yapanlara benzetti. Hilmi Özkök’ün, “Televizyona çıkan yorumcular, maçta atılamamış golü bir güzel atıyorlar ya, bu eleştiriler de onun gibi” dediği öğrenildi. Özkök, önemli görevlerde bulunan kişilerin görevlerini yürütürken temkinli hareket etmeleri gerektiğini vurguladı.

08.08.2009

Nabucco projesi geri plana düşüyor

ALMANYA'NIN önde gelen siyasî dergilerinden “Der Spiegel’’, Türkiye ve Rusya arasında ‘’South Stream’’ boru hattının yapılması konusunda varılan anlaşmanın, AB’nin Nabucco boru hattı projesini arka plana attığını yazdı. Derginin haberinde, Rus hükümetinin söz konusu anlaşmayla rakip proje olan Nabucco’dan önce davranmak ve böylece doğal gaz sevkiyatı için Ukrayna’dan bağımsız hale gelmek istediği görüşüne yer verilerek, ‘’Avrupa’nın Nabucco projesi arka plana düşüyor’’ denildi. Rusya Başbakanı Vladimir Putin ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “South Stream’’in Nabucco’ya rakip olmadığını, bunların birbirinden ayrı projeler olduğunu söylediklerine de işaret edilen haberde, Rusya’nın bu anlaşmaya karşılık Türkiye’nin bölgede önemli bir enerji noktası haline gelme çabalarına destek vereceği savunuldu. Avrupa’nın, doğal gaz ihtiyacının dörtte birini, Türkiye’nin de üçte ikisini Rusya’dan sağladığına dikkati çekilen haberde, Türkiye ve Rusya arasında varılan anlaşmalarla Rusya’dan doğal gaz temininin güvence altına alındığı, aynı şeyin Nabucco projesi için söylemenin henüz mümkün olmadığı ifade edildi. Berlin / aa

08.08.2009

Cinnetin eli kulağında

MERSİN'DE toplumun farklı kesimleriyle yapılan bir ankete göre insanların yüzde 74.35’inin kendisini cinnetin eşiğinde gördüğü, yüzde 73.6’lık bir bölümününse çevresini bir tehdit unsuru olarak algıladığını ortaya koydu. Ayzep Psikolojik Danışma Merkezi, toplumsal şiddet olaylarının insan psikolojisine ve gündelik yaşama etkilerini araştırma adına Mersin’in merkez ilçeleri olan Akdeniz, Yenişehir, Toroslar ve Mezitli’de toplam 2 bin kişiyle yapmış olduğu anketin sonuçlarını açıkladı. Psikoterapist Ayla Ketre tarafından açıklanan anket sonuçlarına göre, insanların işlenen cinayetlerin temelinde ekonomik krizin etkili olduğu görüşünde birleştiği vurgulandı. Ayla Ketre, global krize bağlı olarak Türkiye’de özellikle son dönemde cinayet ve cinnet olaylarında çok ciddi bir artış yaşandığına dikkat çekerek, işlenen cinayetlerin insanlar üzerindeki etkisini sorguladıklarını ve buna göre de bireylerin yüzde 97.7’sinin bu tip olaylardan olumsuz etkilendiği sonucuna ulaştıklarını söyledi.

08.08.2009

İş olsa çalışacaklar

MERSİN'İN Silifke ilçesine bağlı Taşucu beldesinde, uzun yıllar tüten bacalarıyla ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayan, ancak, ham madde sıkıntısı nedeniyle üretimi duran SEKA Kağıt Fabrikası’nın 128 işçisi ile 28 memuru her gün mesaiye gelmelerine rağmen sadece temizlik ve bakım yapıyorlar. Son 16 yılda sadece 2 ay çalışabilen işçiler, aktif olarak hizmette bulunacakları ortamın özlemini çekiyorlar. Mersin’in gözde turizm beldelerinden Taşucu sahilinde, liman dahil 1698 dönüm arazinin yanı sıra denize sıfır konumunda 276 adet de lojmanı bulunan SEKA Kağıt Fabrikası’nın işçileri, Bakanlar Kurulunun aldığı turizme açma kararıyla birlikte yeni konumlarının belirlenmesi için gün sayıyorlar. Ham maddenin bitmesi sebebiyle son 16 yılda sadece 2 ay çalışabilen fabrikanın personeli, mesailerine düzenli olarak gelmelerine rağmen sadece temizlik ve bakım yapıyorlar. Silifke/aa

08.08.2009

Hacı adayları aşı olacak

DİYANET İşleri Başkanlığı, hacı adaylarına grip aşısını zorunlu hale getirdi. Diyanet İşleri Hac Dairesi Başkanı Seyfettin Ersoy, konuyla ilgili nihai bir kararın henüz kendilerine ulaşmadığını söyledi. Hacı adaylarının her sene kutsal topraklara gitmeden önce Menenjit aşısı olduğunu dile getiren Ersoy, bu sene grip aşısının da menenjit aşısı ile birlikte mecburi hale getirileceğini kaydetti. Geçen yıl, Sağlık Bakanlığı’nın tavsiyesi ile konunun gündeme geldiğini hatırlatan Ersoy, Dünya Sağlık Örgütü ve Suudi Arabistan’dan gelen açıklamalar neticesine, grip aşısının zorunlu hale getirildiğini ifade etti. Hacı adaylarının grip aşısını kendi imkanları ile olacağını dile getiren Ersoy, “Aşı sonrasında, bir kart geliştirdik, bu kartı alacaklar. Vize verilmesi esnasında Menenjit aşısı ile birlikte grip aşısı olduğuna dair bu kart da hacı adaylarından istenecek” şeklinde konuştu. Ankara/cihan

08.08.2009

Meclis Başkanlığında görev değişimi Pazar günü

TÜRKİYE Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’nda Pazar günü görev değişimi gerçekleşecek. TBMM Başkanlığı’nı iki yıldır yapan AKP Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan, yerini, bu göreve yeni seçilen AKP Antalya Milletvekili Adalet eski Bakanı Mehmet Ali Şahin’e devredecek. TBMM Başkanı Köksal Toptan da, görev süresinin sona ermesi sebebiyle yayınladığı mesajda, Meclis çalışanlarına gösterdikleri fedakârlık ve çabaları sebebiyle teşekkür etti. Toptan, mesajında, 9 Ağustos 2007 tarihinde seçilmiş olduğu TBMM Başkanlığı görevini tamamlamanın huzuru ve mutluluğu içerisinde olduğunu belirtti. Ankara/cihan

08.08.2009

E-tebligat dönemi

eLEKTRONİK yolla tebligat yapılmasına imkân veren Tebligat Kanunu ile Adlî Sicil Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa Tasarısı, TBMM Başkanlığına sunuldu. Tasarıya göre, genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, özel bütçeli idareler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, sosyal güvenlik kurumları, il özel idareleri, belediyeler, köy hükmî şahsiyetleri, barolar ve noterler tarafından yapılacak (elektronik ortam da dahil) bütün tebligatlar, Posta ve Telgraf Teşkilâtı Genel Müdürlüğü veya memur aracılığı ile iletilecek. Bugüne kadar posta idaresi veya memur aracılığıyla yapılan tebligat, elektronik yolla da yapılabilecek. Tebligata elverişli bir elektronik adres vererek, bu adrese tebligat yapılmasını isteyen kişiye, elektronik yolla tebligat yapılabilecek. Sermaye şirketlerine elektronik yolla tebligat yapılması zorunlu kılınıyor. Elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması halinde, diğer usullere göre tebligat yapılacak. Ankara / aa

08.08.2009

Demokrasi açılımında çözüme takoz konulmasın

AK PARTİ Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, ‘’Demokratik açılım sürecinde, ‘muhatap PKK’dır, Öcalan’dır’ şeklinde değerlendirme yapmanın, sürecin çözüme doğru gitmesinin önüne takoz koymaktan başka birşey değil” dedi. Bozdağ, demokratik açılım girişimin, ‘’sorunun çözülebilmesi, akan kanın durması, anaların gözyaşının akmaması, sevgi, saygı, kardeşlik, birlik ve bütünlüğün daha sağlam tesis edilmesi için atılmış ciddi bir adım olduğunu’’ kaydetti. Ortaya henüz bir paket çıkmadığını, ortaya çıkacak çözüm paketinin toplumun tüm dinamiklerinin fikirleri alınarak oluşturulacağına dikkati çeken Bozdağ, şunları kaydetti: ‘’Çözüm paketi, toplumun büyük ekseriyetinin kabulü ve olabilir anlayışını yansıtacak biçimde şekillenecektir. Bunun için muhalefet ile de görüşülecek, fikri olan herkesle de görüşülecek. Ama işin aslı bu olduğu halde, çözüm önerilerinin somutlaştırılması için çalışmalar yapıldığı halde, henüz ortaya somut çözüm önerileri konmadığı halde, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve kimi parti sözcülerinin açıklamaları ve yaklaşımları, kabul edilebilir değildir. ‘Paketi bir görelim, ondan sonra değerlendirmemizi yapalım’, ‘biz de görüşlerimizi söyleyelim, paketi ona göre şekillendirsinler’ veya ‘umarız bu çalışmalar başarılı olur, biz de katkıya hazırız’ demeleri beklenirdi. Ama bunların hiçbiri denmedi. Başbakan, ‘bu süreçte muhatap PKK değildir, hiçbir zaman da olmayacaktır’, ‘bu süreçte muhatap Öcalan değildir, hiçbir zaman da olmayacaktır’ şeklinde, açıklamaları oldu. Sayın Cumhurbaşkanı’nın da benzer ifadeleri oldu. Bu konuda çıkan haberler, hem Başbakan hem de Cumhurbaşkanı tarafından açıkça yalanlandığı halde, milletimizin hassasiyetleri açıkça ortadayken, ‘muhatap PKK’dır, Öcalan’dır’ şeklinde değerlendirme yapmak, sürecin çözüme doğru gitmesinin önüne takoz koymaktan ve çözümden rahatsız olmaktan, siyaseten AK Parti’yi yıpratarak oy devşirme anlayışından başka bir şey değildir.’’ Ankara/aa

08.08.2009

Zayıflamak, uykuyu rahatlatıyor

UYKUDA nefes durmalarından (apne) kaynaklanan obstrüktif uyku apnesi hastalığı riskinin, düşük kalorili beslenmeyle ve sporla azaltılabileceği bildirildi. Finlandiya’da bilim adamları, aşırı kilolu 72 hastanın bir bölümüne düşük kalorili beslenmeyi ve sporu kapsayan bir program uyguladı. Hastaların diğer bölümüyse doktor ya da hemşirelerle görüşerek, hayat tarzlarına ilişkin tedbirleri dinledi. İlk gruptakilere 3 ay boyunca günde 600-800 kalorili rejim uygulanırken, daha sonra bu hastaların meyve, sebze, beyaz et, az yağlı kırmızı et tüketimi ile spor faaliyetleri ve beslenme uzmanıyla görüşmeleri arttırıldı. Bir yıl süren araştırma sonunda, programı izleyen hastalar ortalama 10,7 kg zayıfladı, diğer gruptakilerse 2,4 kg verdi. İlk gruptakilerin nefes durmaları 3 ayın başında neredeyse yarı yarıya azaldı (10 saatte 5,3 nefes durması), bir yılın sonunda ise hafif obstrüktif uyku apnesi hastalığı riski yüzde 76’ya düştü. Diğer gruptakilerde düzelmenin az olduğu görüldü. Fransız “Le Point” dergisinde yayımlanan makalede bilim adamları, bu az masraflı ve basit çözümün, genel olarak sağlığın düzelmesini, gece kişinin daha iyi uyumasını sağlayabildiğine dikkati çekti. Helsinki / aa

08.08.2009

Komşuluk olmayınca, öldükleri 5 yıl anlaşılmadı

BELÇİKA'NIN başşehri Brüksel’de, evlerinde ölen iki kişinin cesetleri 5 yıl sonra bulundu. Jette bölgesinde ikamet eden İtalyan asıllı kadın Giovana Muzzati (80) ve oğlu Umberto Lucano’nun (49) 2004 yılında öldükleri ancak yokluklarının bugüne kadar fark edilmediği belirlendi. Söz konusu ailenin babası Giordano Lucano’nun 2004 yılı başında öldüğü, bu kişinin mirasına ilişkin adlî dosya çerçevesinde yapılan araştırmayı yürüten hakimin önceki gün eve girdiği ve yatak odasında iki ceset bulduğu açıklandı. Resmî makamlar, kamuoyunda şaşkınlık ve şoka sebep olan olayı açıklamakta zorlanıyor; iki kişinin ölüm sebebi de belirlenemiyor. Kepenkleri 5 yıldır kapalı, bahçesi bakımsız olan eve gelen elektrik ve su idaresi memurlarının tepkisizliği, mahalle polisinin kayıtsızlığı, komşuların ve belediyenin ilgisizliği tartışılıyor. Olayın cereyan ettiği evin bir komşusu, son 5 yıl içinde polisi defalarca uyardığını, belediye başkanına da iki yıl önce bir mektup yazdığını, bu evde neler olup bittiğinin araştırılmasını istediğini ancak tepkisiz kalındığını açıkladı. Komşu, polisin bir yıl önce eve geldiğini, bahçeye girdiğini, asılı çamaşırlar gördüğünü ve gittiğini bildirdi. Aynı komşu, birkaç ay önce Umberto Lucano’nun işvereninin uğradığını, kendisine çok borcu olan Lucano hakkında bilgi istediğini anlattı. Polis ve belediye yetkilileri, söz konusu anne ve oğlunun ‘’İtalya’ya kesin dönüş yaptıklarının düşünüldüğünü ve kayıtlarının silindiğini’’ anlatıyor. Belediye Başkanı Herve Doyen, ‘’ciddî bir ihbar alınmadığını’’, ortadan kaybolan insanların kayıtlarının silinmesinin çok tabiî olduğunu ve sık yaşandığını, evin neden terk edildiğinin araştırılması kapsamında olayın ortaya çıktığını ifade etti. Polis, ilk tesbitlere göre iki kişinin cinayet kurbanı olmadığını, intiharın söz konusu olabileceğini belirtiyor. Belçika’da kaybolan binlerce insanının, ülkeyi terk ettikleri varsayılarak kayıtlarının silindiği, ‘’ciddî ihbar’’ olmadığı takdirde derin araştırma yapılmadığı bildiriliyor. Brüksel / aa

08.08.2009

Çin, Mars’ı fethetmeye hazırlanıyor

ÇİN'İN Mars’a göndereceği ilk uzay aracı Ekimde fırlatılacağı Rusya’ya nakledildi. Pekin Haberleri adlı gazetede yayımlanan habere göre, Yinghuo-1 adlı 110 kiloluk minik uydu, Rus uzay aracı Phobos ile birlikte bir Zenit füzesi tarafından fırlatılacak. Habere göre, fırlatılışından 10 ay sonra Çin’in uzay aracı Mars’ın yörüngesine oturacak ve gezegenin özellikle yüzeyindeki suyun ortadan nasıl kaybolduğunu anlamak için yüzey fotoğraflarını çekip dünyaya ulaştıracak. Şangay Uzay İdaresi tarafından geliştirilen araçta iki kamera bulunuyor. Çin, 2003 ve 2008 yıllarında ilk insanlı uçuşlarını “taykonot” adını verdiği uzay adamlarıyla yapıp, kendi araçlarıyla ABD ve Rusya’dan sonra uzaya insan çıkaran üçüncü ülke oldu. Çinli bilim adamları ve mühendisleri, uzay istasyonu yapımını sağlamaya yönelik ilk adım olan yörüngesel modül inşasına yönelik çalışmalarını sürdürüyorlar. Pekin / aa

08.08.2009

3G’yi bloke eden cihaz üretildi

ŞİRKETİN Yönetim Kurulu Başkanı Veli Erçelik, yaptığı açıklamada, şirket olarak 1998 yılından bu yana yüksek teknoloji cihazları ürettiklerini belirterek, 2100-2200 arası frekansı kullanan 3G’yi Türkiye’de bloke eden ilk firma olduklarını söyledi.

3G teknolojisiyle sesin yanında görüntü naklinin de herkes için kullanılabilir hale geldiğini dile getiren Erçelik, ses ve görüntü hırsızlığının ürettikleri modül sayesinde engellenebileceğini kaydetti. 3G’den önce GSM operatörlerinin 900 ve 1800 frekanslarından iletişimi sağladıklarını ifade eden Erçelik, jummer (frekans engelleme) kullanan kurum ve kuruluşlardaki cihazların, 900 ve 1800 frekanslarını engellediğini, 3G teknolojisinin kullandığı 2100 ve 2200 frekanslarının mevcut jummerlarla engellenemediğini belirtti.

Erçelik şöyle konuştu: ‘’Var olan sistem 900, 1800 olarak çalışmaktadır, 2100’ü bloke etmez. Bloke etse bile otomatik olarak 2100’e atlar sistem. Örneğin 900 frekansı kullanan bir operatörü bloke ederseniz cihaz otomatikman 2100’e atlar. Çünkü aynı operatör 3G dolayısıyla 2100’den de hizmet veriyor. Dolayısıyla görüşme devam eder. Telefonunuz masanın üzerinde hiçbir sinyal, ışık, titreşim vermese bile, bu cep telefonu dinlenebilir. Cep telefonları vericidir. Yani bulunduğunuz ortamdaki konuşmaları, isteyen kişi istediği yerden dinleyebilir. Jummer cihazları, bunları da bloke etmiş olur.’’

Erçelik, 3G’yi bloke eden cihazı 2 bin 500 TL’ye sattıklarını kaydederek, farklı şekil ve ebatlarda cihaz ürettiklerini, sigara paketine yerleştirilebilen boyutlarda da cihazlarının bulunduğunu anlattı. Müşterilerinin, devletin resmî güvenlik kurumları olduğunu aktaran Erçelik, şu bilgileri verdi: ‘’Özel kuruluşlara ve kişilere bu cihazların satışı yasal değil. Şu anda güvenlik kurumlarında olan cihazlar, 50-100 bin dolarlık cihazlardır ancak 3G’yi engellemezler. Eğer bu kurumlar, cihazları değiştirmeye kalkarlarsa yine 50-100 bin dolar harcamak durumundalar. Ancak bizim ürettiğimiz modülü kendi cihazlarına monte ederlerse 3G de bloke edilebilecek. Şu anda 3G engelleme modülü sadece bizde var.’’

Cihazın test aşamasının bittiğini ve modüle yoğun talep geldiğini dile getiren Erçelik, cihazları İzmir’deki atölyelerinde ürettiklerini ifade etti. Camilere de frekans engelleyici taktıklarını belirten Erçelik, ‘’camilerden de talep geliyor. Camilere küçük, sadece cami içinde etki edecek cihaz takıyoruz. Namaz sırasında açılıyor, namazın ardından kapatılıyor. Aksi halde cami çevresindeki esnaf mağdur oluyor’’ diye konuştu. Antalya / aa

08.08.2009

Hayatını rekorlara adadı

NEW YORKLU bir adam, aynı anda 100 Guinness rekorunu elinde tutarak yeni bir rekor kırdı. Daily Telegraph’ın haberine göre, Ashrita Furman son 30 yılını rekor kırmaya harcadı ve bu sürede yaklaşık 20 kilometre sürekli takla atma, samuray kılıcıyla havada 27 elmayı parçalama, basket topunu bir dakikada 339 kez sektirmek, 24 saatte bir arabayı 27,5 kilometre itme, kafasında süt şişesiyle 130 kilometre yürüme gibi birçok rekora imza attı. 236 Guinness rekoru kıran ve 100 rekoru aynı anda elinde bulundurma unvanına sahip olan Furman şimdi de paletlerle en hızlı yüzme rekorunu kırmak için çalışıyor. Furman’ın rekorlarından ikisi daha sonra egale edilmiş olsa da Furman “bir kişi tarafından kırılan en çok rekor” şampiyonluğunu kolay kolay başkasına kaptırmayacak gibi görünüyor. New York/aa

08.08.2009

Kaşıntının sorumlusu bulundu

BİLİM adamları, kaşıntıdan sorumlu sinir hücrelerini buldu. Bilim adamlarının bu keşiflerinin cilt hastalıkları için daha etkili tedavi yöntemlerinin bulunmasına yardımcı olması bekleniyor. Science dergisinde yayımlanan araştırmanın sonuçlarına göre, fareler üzerinde yapılan deneyler, bu hayvanların yalnızca kaşınma hissini ileten sinir hücreleri olduğunu gösterdi. St Louis’deki Washington Üniversitesi ve Çin’in Pekin Üniversitesi’nden araştırmacılar, çalışmaları çerçevesinde kaşıntı sinir hücrelerini öldürerek, kaşınmayan fareler ürettiler. Araştırmayı yürüten ekibin başkanı Washington Üniversitesi’nden ZhouFeng Çen yaptığı açıklamada, bu buluşlarının tedavi yöntemleri açısından çok önemli etkilerinin olacağını kaydetti. Belirli sinir hücrelerinin, acı değil kaşıntı hissi için önemli olduğunu gösterdiklerini anlatan Çen, bu hücrelerin, gelecekte kaşıntı tedavisinde kullanılabilecek çok sayıda reseptör veya molekül içerebileceğini belirtti. Ankara/aa

08.08.2009

Ramazanda diyet pide üretilecek

ANTALYA'NIN Manavgat ilçesinde şeker ve yüksek tansiyon hastaları da Ramazan ayında pide ve gözleme yiyebilecek. 11 ayın sultanı Ramazana sayılı günler kala Manavgat’ta fırıncıları pide yapımı için tatlı telâş sardı. Rahmet ve bereket ayında sadece Ramazan pidesi çıkaracaklarını belirten Kılıçbey Pide Sahibi Mustafa Kılıç, kutlu ayda şeker ve yüksek tansiyon hastaları için başta pide olmak üzere un ve unlu mamuller yapacaklarını ifade etti. 15 yıldır diyetisyen tavsiyeli pide yaptıklarını belirten Mustafa Kılıç, diyet pide yapmanın kuyumcu hassasiyeti gerektirdiğini söyledi. Antalya / cihan

08.08.2009