03 Eylül 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Haberler

 

SİNCAN HAKİMİ İFADE VERMEDİ

SİNCAN 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz, Adalet Bakanlığınca hakkında yürütülen soruşturma kapsamında müfettişlere ifade vermedi.

Kaçmaz’ın Avukatı Baykal Doğan, soruşturmaya esas bilgi ve belgelerin, taleplerine rağmen gizlilik kararı bulunduğu gerekçesiyle kendilerine verilmemesi üzerine savunma yapamayacaklarını bildirdiklerini açıkladı. Sabah saatlerinde avukatı Baykal Doğan ile Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığının bulunduğu Konya yolundaki binaya gelen Kaçmaz, yaklaşlık 45 dakika sonra binadan ayrıldı. Kaçmaz’ın avukatı Doğan, gazetecilere yaptığı açıklamada, daha önce “soruşturma sürecindeki usulsüzlükleri açık açık beyan ettiklerini” ifade ederek, şöyle konuştu: “Bugün de aynı şey ile karşılaştık. Soruşturmaya esas bilgi ve belgeler, talep ettiğimiz halde, gizlilik kararı olduğundan bahisle tarafımıza verilmedi. Buna rağmen, belgelere dayanarak savunma yapmamız istendi. Bilmediğimiz, görmediğimiz, incelemediğimiz belgelere dayanarak yapılan soruşturmada sorulara cevap veremeyeceğimizi ifade ettik. Çünkü, bunun savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğunu beyan ettik.” “Tarafımızca herhangi bir savunma yapılamamıştır” diyen Doğan, bundan sonraki süreçte yargıya başvuracaklarını bildirdi.

03.09.2009


 

AB süreci hızlansın

MÜSİAD iftarında konuşan İstanbul Valisi Güler, ‘’Türkiye problemleri gerçekten çözmek isteyip istemediği konusunda bir karara varmalıdır. Bence Avrupa Birliği sürecinin hızlandırılması sorunların çözülmesi için yeterlidir” dedi.

İSTANBUL Valisi Muammer Güler, Türkiye’nin sıkıntıları yaşaya yaşaya istikrar, huzur ortamı sağlayamacağını belirterek, “Bence burada Avrupa Birliği sürecinin hızlandırılması sorunların çözülmesi için yeterlidir” dedi.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) düzenlediği ‘’Geleneksel Sivil Toplum Kuruluşları İftar Yemeği’’nde konuşan Güler, ‘’sosyal devlet’’ varlığının ihmal edilmemesi gerektiğini ifade ederek, krizin teğet geçmediği bir sektör bulunduğunu bunun da ‘’Hayırseverlik sektörü’’ olduğunu söyledi. İstanbul’un yapılandırılmasında eğitime ve sağlığa öncelik verildiğini belirten Güler, İstanbul’un şu anda depreme en dayanıklı sektörünün ‘’eğitim sektörü’’ olduğunu dile getirdi.Güler, şöyle konuştu:

‘’Türkiye sıkıntıları yaşaya yaşaya istikrar, huzur ortamı sağlayamaz. Artık çözümü getirmek çok kolay. Türkiye problemleri gerçekten çözmek isteyip istemediği konusunda bir karara varmalıdır. Bence burada Avrupa Birliği sürecinin hızlandırılması sorunların çözülmesi için yeterlidir. Meseleler ancak o zaman çözülür. Asıl açılım meselelere bakış açısındaki açılımdır. Toplumu tek tip gibi düşünme zamanı geçti artık. İnsanların kendilerini ifade edebildikleri özellikleri dünyada artık çok saygı değer özellikler olarak görülüyor. Türkiye’nin tabiî ki güçlü bir ordusu olmalı, ama güçlü bir sanayisi de olmalı. Güçlü bir eğitim kadrosu, hocaları, gençliği olabilmeli. Bu yıllar içerisinde tek gördüğüm şudur; Türkiye’nin kavgası, kimi zaman sağ-sol, kimi zaman laik-antilaik, kimi zaman cumhuriyetçi-demokrat... Ama Türkiye’nin meselesi iş yapmak isteyenlerle iş yaptırmak istemeyenlerin kavgası şeklinde geçmiştir. Biz de her zaman iş yapanlar olacağız’’

İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş da Ramazan ayının bereket, kardeşlik, dostluk ayı olduğunu, bu ayda,insanların sabretmeyi öğrendiğini belirterek, ‘’Tacirler, iş adamları olarak sabretmeyi çok iyi öğrendik’’ dedi.

MÜSİAD Başkanı Ömer Cihad Vardan da son günlerde gündemde yer alan ‘’Demokratik açılım’’ konusunda gerçekleştirilen çalışmaları takdirle karşıladıklarını vurgulayarak, ‘’Böyle çalışmaların sadece bir konuda değil, gelişmemizin önünde yıllardır engel teşkil eden her konu ve her alanda öncelikli gündem maddesi olacak şekilde ele alınması gerektiğini düşünüyoruz’’ dedi.

Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TGTV) Başkanı Necati Ceylan da ‘’Demokratik açılım’’ çalışmalarına değindiği konuşmasında, ‘’Adına ne derseniz diyin. Bu sorunun mutlaka gündeme getirilmesi gereklidir. Bu sorunları ancak yeni bir anayasayla aşabiliriz’’ dedi.

03.09.2009


 

Tüketime teşvik fayda sağlamaz

KÜÇÜK ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, ‘’vatandaşta para olduğunu, ancak harcamaya çekindiğini’’ ifade ederek, vatandaşlardaki endişeler giderilmediği sürece hangi kampanya yapılırsa yapılsın bir fayda sağlamayacağını söyledi.

Nurettin Özgenç, yaptığı yazılı açıklamada, küresel ekonomik kriz ile birlikte ‘’Türkiye’deki demokrasinin itilip kakılıp tahrip edilmesiyle oluşan sıkıntı’’ sonucunda bazı kuruluşların harekete geçtiğini, iç tüketimdeki alışverişi canlandırmak, ekonominin normalleşmesine ve çarkların tekrar hızlı bir şekilde dönmesine zemin hazırlamak amacıyla ‘’Alın verin, ekonomiye can verin’’ sloganları ile sürdürülen kampanyaların şovdan öteye geçmeyeceği görüşünü dile getirdi.

Esasen yapılması gerekenin yapılmadığını ifade eden Özgenç, ‘’Oysa başta TOBB olmak üzere TESK, İTO, ATO, TUSKON, MÜSİAD, TÜSİAD ve buna benzer ekonomi sivil toplum kuruluşları, ortak basın açıklamasıyla ülke gündemini sürekli meşgul eden, hiçbir demokratik ülkede eşi ve emsali görülmeyen, üst düzey bürokratlarca yapılan siyasî muhtevalı ekonomiyi kalbinden vuran demeç ve bildiriler ile siyasette yaşanan gerginliklere son verilmesini istemelidirler’’ dedi. ‘’Alış veriş yapılmamasının tek nedeninin korku ve endişe olduğunu’’ belirten Özgenç, şu görüşleri dile getirdi:

‘’Vatandaşta para var ama harcamaya çekiniyor. Çünkü önemli birkaç endişesi var. Bu endişeler giderilmediği sürece hangi kampanyayı yaparsanız yapın bir fayda sağlamayacaktır. Vatandaşın cebinde parasının olduğunun göstergesi olarak iki sektördeki hareketliliği gösterebiliriz. Para olmazsa konut, otomobil satılır mı? Demek oluyor ki vatandaş elindeki parayı ‘fırsatı kaçırmamayım’ anlayışıyla harcayabiliyor, ama diğer ihtiyaçları için harcamıyor. Örneğin zorunlu ihtiyaçlar hariç ayakkabıya, elbiseye, takıya, mücevherata, perdeye ve dekorasyona harcamıyor. Çünkü ‘böyle idare ederim, param cepte kalsın’ zihniyetiyle, imtina ediyor. Yaşanan olumsuzlukların giderilmesi için kamuoyunda ‘acaba ne olur’ düşüncesi giderilmeden iç tüketimde artış olmayacaktır. ‘Alın verin, ekonomiye can verin’ demeyle birlikte, oyuncak, çiçek, simit ve sakız satmayı teşvik etmek ile ekonomi hareketlenebilir, ama asla yürüyüp koşamaz. Toplumda oluşan ciddî kaygıları giderebilecek söylem ve eylemler yapılmalı ki halkımız endişe ile yaşamasın, rahatça ve güvenle harcayabilsin.’’

03.09.2009


 

Belediyeler, borçlarıyla Maliyeyi zorluyor

BELEDİYELER vergi borçlarıyla Maliyeyi zorluyor. Devlete 850 bin liranın üzerinde vergi borcu olan belediye sayısı 213’e ulaşıyor. 30 Haziran 2009 tarihi itibariyle Türkiye’de 5 bin 889 kişi ve kuruluşun teşhir limiti olarak belirlenen 850 bin liranın üzerinde vergi borcu bulunuyor.

Veriler, vergi borçlularının sayısında son 1 yıllık dönemde yüzde 39,8’lik bir artış meydana geldiğini ortaya koyuyor. 2008’de 4 bin 212 kişi listede yer alırken, bu yılki rakamlar, vergi borçluları listesine 1 yılda bin 677 kişinin daha eklendiği anlamına geliyor. İmar Bankası şubelerinden kamuoyunda tanınan dev şirketlere, spor kulüplerinden enerji şirketlerine kadar hemen her kesimden mükellefin yer aldığı borçlular listesinde çok sayıdaki belediye ve bağlı işletme de dikkati çekiyor. Liste, İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün (İETT) vergi borcundaki hızlı yükselişi de gözler önüne seriyor. Verilere göre, 2008 yılında 56 milyon 976 bin 783 liralık vergi borcu ile listenin 53’üncü sırasında yer alan İETT, 1 yılda borcunu 3’e katladı. İETT Genel Müdürlüğü, yeni listede 156 milyon 51 bin 473 liralık vergi borcu ile 12’inci sıraya çıktı. 30 Haziran 2009 tarihi itibariyle İETT ile birlikte 213 belediye ve bağlı işletmenin devlete 850 bin lira ile 156 milyon lira arasında vergi borcu bulunuyor. Maliye yetkilileri, söz konusu tutarın altında vergi borcu olan belediye sayısının çok daha yüksek rakamlara ulaştığını belirtiyor. Borçlu belediyeler arasında Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Kocaeli-Gebze Belediyesi ile İstanbul’un Şişli ve Sarıyer Belediyeleri başı çekiyor.

03.09.2009


 

Buğday üretiminde 9'uncuyuz

TÜRKİYE İstatistik Kurumuna (TÜİK) göre bu yıl Türkiye buğday üretiminin 20 milyon 520 bin tona ulaşması beklenirken, ABD Tarım Bakanlığı tahminlerinde ise üretimin 17 milyon 800 bin ton olacağı öngörülüyor.

Alınan bilgiye göre, 2009 yılı bitkisel üretimine ilişkin ilk tahminlerini geçen hafta açıklayan TÜİK’e göre hububat üretiminin geçen yıla göre yüzde 14 artışla 33 milyon 380 bin tona çıkması bekleniyor. Hububat içinde önemli yer tutan buğday üretimi ise 2008’e göre yüzde 15,4 artarak 20 milyon 520 bin tona çıkacak. Buğday üretimindeki 2,7 milyon tonluk artışa karşın, 2005 yılındaki 21,5 milyon tonluk rekor kırılamayacak. ABD Tarım Bakanlığı Dış Tarım Servisinin ‘’Dünya Buğday Üretim, Tüketim ve Stokları’’na ilişkin hazırladığı tahmin raporunda ise 2009/10 piyasa yılında (1 Haziran - 31 Mayıs arası) dünya buğday üretiminin 659 milyon 293 bin ton olarak gerçekleşeceği öngörülüyor. Bu sezon en fazla buğday üreten ilk beş ülke, sırasıyla AB-27 (136 milyon 293 bin ton), Çin (114 milyon 500 bin ton), Hindistan (80 milyon 580 bin ton), ABD (59 milyon 428 bin ton) ve Rusya (24 milyon ton) olması bekleniyor. Dünya üretiminde yüzde 2,7 pay alacak Türkiye’nin 17 milyon 800 bin tonluk üretimle 9. sırada olacağı ve bu üretimle 14 milyon tonluk üretimle Kazakistan’ın takip edeceği öngörülüyor.

03.09.2009


 

Her dilden barış duâsı

’'1. Uluslararası Sarıyer Barışa Çağrı’’ festivalinde İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı ve Türkiye Musevileri Hahambaşı İshak Haleva’nın da aralarında bulunduğu çeşitli din ve mezhepten inanç liderleri kendi dillerinde barış için duâ etti.

Barış için ortak duâ

“1. ULUSLARARASI Sarıyer Barışa Çağrı’’ festivalinde bir araya gelen çeşitli din ve mezhepten inanç liderleri barış için duâ etti, sanatçılar da barış çağrısında bulundu. Sarıyer Belediyesi’nce 1 Eylül Dünya Barış Günü sebebiyle düzenlenen festival Maslak TİM Center’da yapıldı. Festivalin açılışında konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Bihlun Tamaylıgil, çok farklı inanç ve mezheplerden insanların bir arada yaşadığı coğrafyanın barışın, hoşgörünün kardeşliğin gücünü oluşturma imkânını verdiğini dile getirerek, bu coğrafyada var olan İslâmiyet’in El Kaideyi değil barışı, hoşgörüyü ve Mevlânâ’ları ortaya çıkardığını kaydetti. Tamaylıgil, barışın dilinin tek ve insanlığın dili olduğunu vurgulayarak, bunun da sevgiyi, dostluğu ve özgürlüğü kapsadığını belirtti. Tamaylıgil, Irak’da 1,5 milyon insanın ölümüne sebep olanların barışın dilini bilmediğini söyledi. Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç konuşmasının ardından dinî inanç önderlerini sahneye dâvet ederek, barış için duâ etmelerini istedi. Bu talebin ardından İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı ve Türkiye Musevileri Hahambaşı İshak Haleva’nın da aralarında bulunduğu çeşitli din ve mezhepten inanç liderleri kendi dillerinde barış için duâ etti. Festival için Bulgaristan, Almanya, Yunanistan, İran ve Ermenistan’dan gelen sanatçılar da sırayla sahneye çıkarak konser verdi. Konuk san'atçılar daha sonra Yavuz Bingöl ile birlikte sahneye çıkarak kendi dillerinde ‘’Sarı Gelin’’ adlı türküyü seslendirdi. Türkünün ardından sanatçılar barış için çağrı da bulundu.

03.09.2009


 

Katliâm dâvâsı ‘kapalı’ yapılacak

MARDİN'İN Bilge köyünde 7’si çocuk 44 kişinin öldürüldüğü saldırıyla ilgili açılan ve güvenlik gerekçesiyle Çorum’da görülmesi kararlaştırılan dâvânın ilk duruşması, dün basına kapalı yapıldı.

Mardin’in Bilge Köyünde 44 kişinin öldürüldüğü saldırıyı düzenledikleri gerekçesiyle haklarında dâvâ açılan 11 tutuklu sanığın yargılanacağı davanın ilk duruşması, Çorum Adalet Sarayı’ndaki Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunda görüldü. Saldırıyı düzenledikleri gerekçesiyle haklarında dâvâ açılan ve güvenlik gerekçesiyle Çorum’da yargılanmalarına karar verdiği 1’i çocuk 11 tutuklu sanık Çorum L Tipi Kapalı Cezaevi’nden saat 09.05’de Çorum Adliye Sarayı’na getirildi. Mahkeme Başkanı Turgut Bayraktar, yaptığı açıklamada, sanıklar arasında bir çocuk bulunduğu için mahkemenin kapalı yapılacağını, basın mensuplarının duruşmaya alınmayacağını, yalnızca tarafların salonda bulunacağını bildirdi.

03.09.2009


 

Balık hem sağlığı, hem bütçeyi koruyor

Av yasağının sona ermesiyle başlayan balık sezonunun, Ramazan ayına denk gelmesiyle birlikte vatandaşların hem ucuz hem de sağlıklı beslenebileceği belirtildi.

Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Topbaş, yaptığı açıklamada, balığın bir yaşından sonra bütün yaş gruplarının tüketmesi gereken çok önemli bir besin maddesi olduğunu söyledi. Balıkta bol miktarda protein, D vitamini, fosfor, kalsiyum gibi vücut için gerekli maddeler bulunduğunu anlatan Topbaş, ‘’Balık içerisindeki proteinlerin içerdiği amino asitler, vücudumuza önemli katkılar sağlar. D vitamini ise özellikle vücudumuzun kemik sisteminin gelişmesinde, yaşla birlikte ortaya çıkan kemik erimesinin önlenmesinde rol oynar. Fosfor ve kalsiyum gibi mineraller de dolaşım, boşaltım ve kemik sistemi için önem taşır. Bu nedenle herkesin balık tüketmesi gerekmektedir’’ dedi. Topbaş, balıkta vücut için gerekli yağ asitleri bulunduğunu da ifade ederek, ‘’Bu yağ asitleri, diğer hayvansal gıdalar açısından baktığımızda en dengeli olarak balıkta bulunur. Özellikle dolaşım sisteminde önemli rolleri olan Omega 3 ve Omega 6 yağ asitleri, balıkta uygun oranlardadır. Bu da kalp ve damar hastalıklarının oluşumunun önlenmesi açısından önemli faydalar sağlar’’ diye konuştu. Trabzon’da balık restoranı sahibi Fevzi Çimşit, yaptığı açıklamada, asıl balık mevsiminin Ekim ayı olduğunu bildirdi. Çimşit, av sezonuyla vatandaşların ucuz balık yemeye başlayacağını, Ramazan ayı olması dolayısıyla da birçok yararı bulunan balığın iftar ve sahur sofralarını rahatlıkla süsleyebileceğini kaydederek, palamut, istavrit ve mezgitle yapılabilecek bazı yemek tariflerini anlattı.

03.09.2009


 

Trafik kazası çok, güvenceyi bilen yok

Trafİk kazalarında meydana gelen yaralanma, sakat kalma ve ölüm gibi hallerde mağdur vatandaşların zararını karşılamak için kurulan ve mağdurlara 150 bin TL’ye kadar ödeme yapabilen ‘’Güvence Hesabı’’ndan vatandaşların haberdar olmadığı bildirildi.

Güvence Hesabı Müdürü Abdülkadir Küçük, yaptığı açıklamada, her yıl trafik kazalarında binlerce insanın vefat ettiğini, binlercesinin de yaralanıp sakat kaldığını ancak trafik kazalarında mağdur olan vatandaşların, sigorta şirketlerinden kesilen küçük paylarla oluşturulan ‘’Güvence Hesabı’’ndan 150 bin TL’ye kadar para alabileceğini bilmediğini söyledi. 2008 yılında meydana gelen 929 bin 304 trafik kazasında, 4 bin 228 kişinin vefat ettiğini, 183 bin 841 kişinin yaralandığını belirten Küçük, şöyle devam etti: ‘’Türkiye’de her 14 araçtan biri kazaya karışıyor. Bunun yanında ülkemizde bulunan toplam 14 milyon araçtan yüzde 30’a yakın kısmı trafik sigortasını yaptırmıyor. Trafik kazalarında insan sağlığı ile ilgili durumlarda yaralanma, sakat kalma ve ölüm olaylarında mağdur olanlar, gerekli evrakı (kaza tespit tutanağı, kaza zaptı gibi) uğramış oldukları zararları gösteren belgeleri gönderenlere 150 bin TL’ye kadar ödeme yapıyoruz. Mağdur vatandaşlarımız sadece 3-5 evrakı hiçbir aracı kullanmadan posta yolu ile bize göndererek bu parayı alabilirler.’’

NASIL BAŞVURULUYOR?

Trafİk kazalarında üçüncü şahısların zararlarının karşılanması için 1983 yılında ‘’Garanti Fonu’’ adında kurulan, 1998 yılında ‘’Garanti Sigortası Hesabı’’ adını alan son olarak da 2007 yılında ismi ‘’Güvence Hesabı’’na dönüştürüldü. Güvence Hesabı Müdürü Abdülkadir Küçük, ‘’Zarar görenlerin, geçirmiş oldukları trafik kazasına ait belgeler ile birlikte bizzat başvurmaları mümkündür. Güvence Hesabı’ndan sadece ölüm, sakatlanma ve yaralanma gibi bedeni tazminat ödenir. Araca gelen zararlar ile diğer maddi şeylere gelen zararlar ödenmez.’’ Küçük, vatandaşın bu hakkından haberdar olmadığını bu konuda bilgisi olan kişi ve kişilerin de kaza yapan kişileri bularak ‘’ben sana hiç bir masraf yapmadan 100-150 bin TL alayım mı’’ teklifini götürdüklerini ve ardından vekâletname ile yüzde 50’lere varan komisyonla ‘Güvenlik Hesabı’ndan para aldıklarını, vatandaşların kendi haklarını kendilerinin aramasını istedi.

03.09.2009


 

KKTC’li itfaiyeciler İzmit’te eğitilecek

Kocaelİ Büyükşehir Belediyesi İftaiye Daire Başkanlığı gösterdiği üstün çalışmaları ile yurt içi ve yurt dışından takdirle karşılanıyor.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) bulunan belediyelerde çalışan itfaye persoleni itfaye alanında yaşanan son gelişmeleri takip etmek ve eksikliklerini tam donanımlı bir itfaye dairesinde görmek ve eğitim almak için Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne geldi. KKTC’li itfayiciler, eğitim öncesi Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Mustafa Çöpoğlunu ziyaret etti. Ziyarette Büyükşehir İtfaiye Dairesi Başkanı Doğan Kara’da hazır bulundu. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Çöpoğlu ziyaret sırasında yaptığı açıklamada ‘‘İtfayecilik dünyanın en fedakâr mesleklerinden biri. İtfayeciler kendi yaşamları pahasına insanlara yardım ediyorlar. Bundan dolayı İtfaiye personelinin eğitiminin de en son teknolojileri takip edecek şekilde devamlı yenilenmesi gerekiyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi bu alanda Türkiye’de örnek belediyedir’’ dedi.

03.09.2009


 

Adıyamanlılar iftarda buluştu

İstanbul’dakİ en etkin Adıyamanlı derneklerden olan GADER (Gaziosmanpaşa-Sultangazi Adıyamanlılar Derneği)’nin düzenlemiş olduğu geleneksel iftar programına yoğun katılım gerçekleşti.

Kısa Adı “GADER” olan Gaziosmanpaşa-Sultangazi Adıyamanlılar Derneği geleneksel iftarına yoğun katılım oldu. Yaklaşık 1500 Adıyamanlının katıldığı iftar programının sunuculuğunu, GADER Yönetim Kurulu Üyesi, Orhangazi İlköğretim Okulu Müdürü Abuzer Korkmaz yaptı. GADER’in Başkanı Ramazan Okay da, iftarda yaptığı konuşmada, “Beraber yola çıktığımız arkadaşlarımla birlikte imkânlarımız dâhilinde Adıyamanlı hemşerilerimize sahip çıkmaya çalıştık. Sosyal ve kültürel alanda yaptığımız faaliyetler ile birlik ve beraberliğimizi pekiştirdik” dedi.

03.09.2009


 

Erciyes’e Eylül karı

Ercİyes Dağı’nın yüksek kesimlerine mevsimin ilk karı düştü. Alınan bilgiye göre, Erciyes dağının 2500 metreden yüksek kesimlerinde yer alan Şeytanderesi, Çobanini, Hörgüçkaya, Kuzey Buzulu, Sütdonduran Yaylası ve Aksuyurdu bölgelerine gece kar yağdı. Kar yağışı sebebiyle Erciyes Kayak Merkezi ile Hacılar ilçesinde hava sıcaklığı gece 2 dereceye kadar düştü.

03.09.2009


 

Pazar Hükümet Konağı yıkıldı

Pazar eski hükümet konağı, Rize Belediyesi’nin iş makinesi ve itfaiye desteğiyle yıkıldı. Açılan alana modern bir park yapılacak. Hafta içinde kullanılabilir malzemeleri Pazar Belediyesi tarafından sökülen konağın yıkımına sabah saatlerinde Rize Belediyesi’ne ait iş makinesi ve itfaiye desteğiyle başlandı.

Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı’nın da Pazar’a gelerek bizzat izlediği yıkım çalışmaları akşam saatlerine kadar devam etti. Pazar Belediye Başkanı Ahmet Basa, hükümet konağının da yıkılmasıyla açılacak alana modern bir park inşa edileceğini belirterek, “Belediyemizde burasıyla ilgili bir proje çizdik. Pazar için en uygun olanda karar kılıp hemen çalışmaya başlayacağız. Sonuçta en güzelini yapmak için uğraşıyoruz. Herkesin beğeneceği, modern, havuzlu, güzel bir alanı Pazar’ımıza kazandıracağız” diye konuştu.

03.09.2009


 

Sakal-ı Şerif New Jersey’de

Karaçay Camii’nde kılınan teravih namazından sonra çoğunluğunu Türk vatandaşlarının oluşturduğu yoğun bir kalabalık tarafından ziyaret edilen Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e (asm) ait Sakal-ı Şerif’e, ziyaret boyunca tekbir ve salâvat getirilerek duâlar okundu.

Karaçay Camii İmam Hatibi Cihan Yalçınkaya, kutsal emanetlerin Osmanlı İmparatorluğu’ndan kalan ata yadigârları olduğunu söyledi.

Gösterilen yoğun ilginin, Sakal-ı Şerif’ten medet umma anlamına gelmediğini belirten Yalçınkaya, ‘’bu tür ilginin Peygamberimize olan saygıdan olduğunu unutmamalıyız. Nihayetinde bir tüyden hiç kimse bir şey beklemez. Ama o tüyün (Sakal-ı Şerif’in) sahibi Peygamberimiz (asm) olunca, O’nun bedeninden günümüze kadar gelen tek emanet Sakal-ı Şerif olunca, hürmette ve saygıda kusur etmeden tabiî ki ilgi gösterip sahip çıkacağız ve çıkmalıyız’’ dedi.

Yalçınkaya, Paterson’da bulunan Taşkın Ekmek Fırınının sahibi Kadir Taşkın’ın girişimleriyle Amerika Müslümanlar Birliğinden bir günlüğüne alınan Sakal-ı Şerif’in ilk defa camilerine getirildiğini söyledi.

Daha önce yine Paterson’da bulunan Ulu Cami’de 6 gün boyunca ziyaret edilen Sakal-ı Şerif’in 15 Eylül 2009 Salı günü Ramazan ayının 27. gecesi olan Kadir Gecesi’nde, New York Brooklyn Fatih Camii’nde yeniden ziyarete açılacağı öğrenildi.

03.09.2009


 

Tetris beyin gücünü arttırıyor

ArtIk klâsikleşen bilgisayar oyunu Tetris’in, beyin gücünü arttırabildiği bildirildi.

Yapılan araştırmada, günümüzdeki karmaşık bilgisayar oyunlarına kıyasla çok basit kalan Tetris, düzenli olarak oynanırsa beyindeki gri maddeyi geliştirebiliyor ve düşünme gücünü arttırıyor. Bilim adamları, deneklerden üç ay boyunda günde yarım saat Tetris oynamalarını istediler. Araştırmayı yapan bilim adamları, Tetris oynamanın “zihin randımanını” arttırdığını düşündüklerini söylediler. Daha fazla gri madde, beynin belli bölümlerinin karmaşık görevleri yerine getirmek için çok çalışmak zorunda kalmaması anlamına geliyor. Tetris, Rus bilgisayar programcısı Alexey Pajitnov tarafından 1984’te geliştirilmiş ve dünyanın en popüler bilgisayar oyunlarından biri olmuştu.

03.09.2009


 

iPhone’a Çinli rakip “O-Phone”

Çİn’İn en büyük cep telefonu operatörlerinden “China Unicom”un Apple’ın iPhone’u ile anlaştığını duyurmasının ardından, bu şirketin en büyük rakibi “China Mobile”, kendi üretimi olan “O-Phone”ları Pekin’de büyük bir organizasyonla tanıttı.

Çin Merkez Televizyonu’nun haberine göre, China Mobile’ın LG, Lenovo, Dopod ve Dell ile ortaklaşa ürettiği ve 10’dan fazla modeli olan O-Phone, China Mobile tarafından bağımsız olarak geliştirilen “Open Mobile System” adlı işletim sistemini kullanıyor. Dünyanın en büyük servis sağlayıcısı olan “China Mobile”, kendi 3G teknolojisine uygun telefonunu ve kendi işletim sistemini üreterek, iPhone ile henüz başlamamış olan, ülkedeki 3G çekişmesini ateşledi.

03.09.2009


 

Müslümanlara özel arama motoru

Brİtanya’da internette Müslümanlara özel “helâl” arama motoru kuruldu. ImHalal.com adresinde yayın yapan site, sakıncalı bulduğu İngilizce kelimeleri filtreleyerek, bu kelimeler hakkında kullanıcıya uyarı mesajı veriyor.

Arama kriterlerini üç bölüme ayıran site, en sakıncalı kelimeler arandığında, kullanıcıyı, kelimenin 3. seviyede sakıncalı olduğu yönünde uyarıyor. Sitenin kurucuları, Müslüman toplumunun son yıllarda internette oldukça etkin şekilde yer aldığını, İslâmî kurallar çerçevesinde internette gezinebilmeyi sağlamak amacıyla “I’m Halal” (Ben Helalım) adıyla bu arama motorunu kurduklarını ifade ediyor.

03.09.2009


 

En uzun evliliği ölüm bitirdi

Brİtanya’nIn, rekorlar kitabına girmeye hazırlanan, 81 yıl süren en uzun evliliği, çiftlerden birinin ölmesiyle sona erdi.

Frank Milford (101), kendisiyle aynı yaşta olan eşi Anita’nın elini tutarak hayata gözlerini yumdu. 1928 yılında hayatlarını birleştiren ve evlilikleri boyunca Plymouth’ta yaşayan çiftin iki çocuğu, 5 torunu, 7 torun çocuğu bulunuyor. Milford yaşasaydı, Şubat ayında çift Britanya’nın en uzun süre evli kalan çifti olarak dünya rekorları kitabına girecekti. Rekorlar kitabına giren dünyanın en uzun süre evli kalan çifti ise, 1853’ten 1940’a kadar 86 yıl evli kalan, Hindistan’da yaşayan Sir Temulji Bhicaji Narima ve Lady Narima çiftinindi.

03.09.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Bütün haberler

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.