16 Eylül 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Bir Sahabenin Günlüğü

Zandan sakınmak - Salİha Ferşadoğlu

Zilhicce, Hicretin 11. Senesi, Medine

Nicedir başım dumanlı. Sanki gökyüzü üstüme üstüme geliyor, yeryüzü de sıkıştırmaya çalışıyor beni. Dünya başıma yıkılmış gibi adeta. İnsanların bana yaptıklarına bakıp, bir kez daha hayret ediyorum. Şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktım arkamdan neler konuştuklarını duyduğum gün. Hem de ortada hiçbir şey yokken, bu insanlara neler oluyordu böyle. Ne kadar da hoşlarına gidiyordu, bir kimsenin arkasından konuşmak. Dedikodu ne kadar da tatlı geliyordu. Ne senaryolar üretiyorlar kafalarında ve nasıl zan besleyebiliyorlardı en yakın arkadaşlarına, komşularına, akrabalarına…

Dalgın dalgın, mescide doğru ilerliyordum. Başım önde eğik, mahzun bir surat ifadesi. Sonra birinin bana selâm verdiğini işittim. Döndüm baktım ki, Efendimiz (asm). Yüzüne bakmaya doyamadığım, sesiyle huzura erdiğim, sözleriyle sükûna erdiğim kutlu insan, yüce peygamber.

“Neyin var ey kardeşim, neden yüzün asık?”

Her şey içime öyle oturmuştu ki, Rasulullah’a anlatmazsam rahatlayamazdım.

“Ey Allahın Rasulü! İnsanlar arkamdan neler söylüyorlar bir bilsen” dedim mescitten içeri girerken… Mübarek yüzünde mütebessim ve anlayışlı bir ifade var. Merakla bana bakıyor.

“Benim yapmadığım fiilleri yapmışım gibi bana isnat ediyorlar. Falancanın bahçesinden izinsiz meyve aldığımı, falancanın kızına göz diktiğimi söylüyorlar. Oysa benim bu işlerle hiçbir alâkam yok. Yapmadığım şeyi nasıl benim üzerime yıkarlar? Sana yemin olsun ki ben böyle bir şey yapmadım Ya Rasûlullah…"

Dayanamadım, gözyaşlarıma izin verdim. İnsana nasıl da koyuyor böyle şeyler. Kaç gündür için için kendimi yiyip bitiriyordum. Evimden mescide zor çıkar olmuştum. Sanki herkes parmağıyla beni gösteriyor ve hakkımda konuşup duruyordu.

Elini omuzuma koydu, sırtımı sıvazladı Efendimiz. O an içime bir ferahlık yayıldı. Dünyada hiçbir derdim, tasam, kederim yokmuş gibi hissettim kendimi. Huzur bu olmalıydı. Peygamberimiz (asm), o gün içlerinde Ebû Hureyre’nin de bulunduğu topluluğa şöyle dedi:

“Zandan sakının. Çünkü zan, insanın içinden geçen en yalan şeydir. İnsanların gizli yönlerini araştırmayın, ayıplarını öğrenmeye çalışmayın. Birbirinize karşı üstünlük yarışına girmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize karşı kin beslemeyin, birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah’ın kulları kardeş olunuz. Bir kişi evleninceye veya bırakıncaya kadar din kardeşinin dünür gittiği kızı istemeye gitmesin.” *

Peygamberimizi (asm) dinleyen topluluğun yüzüne işte o zaman bakabildim. Allah biliyor ya, suçlu değildim. Ben başımı kaldırdığımda birkaç yüzü yere bakar halde buldum. Daha sonra gelip yanıma, helâllik istediler. Efendimizin (asm) sözüne uydum, kardeş olmak için affetmek, helâlleşmek gerekti. Benden yana hepsi helâl hoş olsun dedim. Kuş gibi hafiflemiştim. Evime dönerken, bir kez daha hak dine beni eriştirdiği için Rabbime hamd ettim. Sıkıntıyı veren Allah, devâsını da hemen yollamıştı.

* Müslim, Birr: 28, 30; Müsned, 2: 287; Buharî, Edeb: 57.

16.09.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Başlıklar

  Ramazan takvimi

  BİR ÂYET, BİR YORUM

  Bir Sahabenin Günlüğü

  Geldi, geçiyor mübarek ay Ramazan

  BEHLÜL DÂNÂ VE HARUN REŞİD

  İLMİHAL

  PEYGAMBER KISSALARI

  RAMAZAN HÂLLERİ

  RİSÂLE-İ NUR’DAN SORULAR VE CEVAPLAR

  BEDİÜZZAMAN’IN VASIFLARI VE SOSYAL İLİŞKİLERİ

  MİNİKLERİN DÜNYASINDA RAMAZAN

  DENİZCİNİN RAMAZANI

  MİNİ HİKÂYELER

  İNCİR ÇEKİRDEĞİ

  DÜŞÜNCE KIRINTILARI

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.