11 Ekim 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Dünya

 

İNŞAATI 10 YILDA TAMAMLANDI

Almanya'nın Rendsburg şehrinde halk arasında ''Binbir Gece Masallarının Camisi'' olarak adlandırılan Rendsburg Camii törenle açıldı. Açılışa katılan Schleswig-Holstein Eyaleti Başbakanı Peter Harry Carstensen Almanya'nın farklılıklara kapılarını açan bir ülke olduğuna dikkati çekerek, Rendsburg Camiinin aynı zamanda barış, özgürlük ve güzelliğin bir simgesi olacağını söyledi.

HERKES İBADETİNDE ÖZGÜR

Caminin kendi eyaletinde olmasından gurur duyduğunu ifade eden Cartensen, “Kadın-erkek bu ülkenin yasalarına uyan herkes dilediği gibi yaşama ve ibadetlerini sürdürebilme özgürlüğüne sahiptir. Özgürlük ve güzelliğin simgesi olarak bu mekânda herkes biraraya gelerek karşılıklı tolerans ve saygının daha da pekişmesine yardımcı olacaklar” dedi.

ALMANYA'NIN Schleswig-Holstein eyaletindeki Rendsburg şehrinde halk arasında ‘’Binbir Gece Masallarının Camisi’’ olarak adlandırılan Rendsburg Camii törenle açıldı. İnşaatı 10 yıl kadar süren caminin açılışına, Türkiye’nin Hamburg Başkonsolosu Devrim Öztürk, Schleswig-Holstein Eyaleti Başbakanı Peter Harry Carstensen, Rendsburg Merkez Camii Başkanı Ramazan Mutlu, Hamburg Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Doç. Dr. Ömer Yılmaz, Hamburg İslam Şurası Başkanı Mustafa Yoldaş, İslam Konseyi Başkanı Ali Kızılkaya, Almanya’nın Kuzey Almanya İslam Toplumu Başkanı Ramazan Uçar ile çok sayıda davetli katıldı. Osmanlı ve Selçuklu mozaiğinde 26 metre yüksekliğinde 2 minaresi olan ve toplam 400 metrekarelik alanda hizmete giren Rendsburg Merkez Camii’nin açılışında konuşan Hamburg Başkonsolosu Öztürk, İslam dininin hoşgörüye dayandığını ve camilerde din görevlilerinin saygı, sevgi, barış ve insan hakları konularında bilgi verdiklerini söyledi. İstanbul’da da birçok semtte camilerle kiliselerin yanyana olduğuna dikkati çeken Öztürk, ‘’Camilerimizin kapısı din farkı ve ayrımı gözetmeksizin herkese açıktır’’ diye konuştu. Kuzey Almanya İslam Toplumu Başkanı Uçar, İslam toplumu olarak her zaman açık ve karşılıklı diyalogdan yana olduklarını ifade ederek, ‘’Uyum, farklılıkların kabul edilmesi ve onlara saygı gösterilmesidir. Biz her zaman barışçı bir çözümden yanayız’’ dedi. Uçar, ayrıca caminin banka kredisi kullanılmadan yalnızca bağışlarla gerçekleştiğini sözlerine ekledi.

Schleswig-Holstein Eyaleti Başbakanı Carstensen de Almanya’nın farklılıklara kapılarını açan bir ülke olduğuna dikkati çekerek, Rendsburg Camii’nin aynı zamanda barış, özgürlük ve güzelliğin bir simgesi olacağını söyledi. Müslümanlar’ın bu toplumun bir parçası olduğunu ve ibadetlerini özgürce yerine getirmeleri gerektiğini ifade eden Carstensen, ‘’Burada herkes kendisini anavatanında gibi hissedebilmeli. Burası sizin yurdunuz. Böyle bir caminin benim eyaletimde olmasından gurur duyuyorum. Kadın-erkek bu ülkenin yasalarına uyan herkes dilediği gibi yaşama ve ibadetlerini sürdürebilme özgürlüğüne sahiptir. Özgürlük ve güzelliğin simgesi olarak bu mekânda herkes biraraya gelerek karşılıklı tolerans ve saygının daha da pekişmesine yardımcı olacaklar’’ dedi.Konuşmalardan sonra Hamburg Başkonsolosu Öztürk, Hamburg Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Yılmaz, Rendsburg Camii Başkanı Mutlu ve Almanya’nın Schleswig-Holstein Eyaleti Başbakanı Carstensen tarafından duayla caminin açılış kurdelesi kesildi.Daha sonra katılımcılarla hep birlikte caminin içi gezildi. Carstensen, burada cemaate hitaben yaptığı konuşmada, Almanya’ya atanacak imamların Almanca eğitim görmeleri gerektiğini ve Almanca yapılacak olan vaazların uyumu daha da kolaylaştıracağına inandığını bildirdi. Bu arada Carstensen’e, Kur’ân-ı Kerim açılışa katılanlara da caminin resmi hediye edildi. Rendsburg / aa

11.10.2009


 

1915’e değil 2009’a odaklandık

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Philip Crowley, Türk-Ermeni ilişkilerinde ABD Dışişleri Bakanlığı olarak 1915 olaylarına değil, “2009’a odaklandıklarını” bildirdi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Philip Crowley, Türk-Ermeni ilişkilerinde ABD Dışişleri Bakanlığı olarak 1915 olaylarına değil, “2009’a odaklandıklarını” bildirerek, “bu yüzden Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, diğer bazı önemli şahsiyetlerle birlikte Zürih’te” dedi. Crowley, Dışişleri Bakanlığında düzenlediği günlük basın toplantısında, “Başkan Barack Obama, adaylığı sırasında 1915 olaylarından ‘soykırım’ diye söz etti, ancak başkan olunca bu ifadeyi kullanmadı. Bu değişikliğin nedeni ne” şeklindeki soruyu cevapladı. Obama’nın 24 Nisanda yaptığı açıklamanın, yönetimin bu konudaki tutumunu yansıttığını belirten Crowley, “Biz Dışişleri Bakanlığında 2009’a odaklanmış durumdayız ve bu sebeple Dışişleri Bakanı Clinton, Rusya ve Fransa’nın dışişleri bakanları ve (AB Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi) Javier Solana ile birlikte Zürih’te. Çünkü uzun bir sürecin ardından Türkiye ve Ermenistan tarafından atılan bu adımın önemini farkındalar” diye konuştu. Washington / aa

11.10.2009


 

Obama’ya Nobel herkesi şaşırttı

ABD Başkanı Barack Obama’nın Nobel barış ödülüne lâyık görülmesinin ardından, Amerikan basınında, Obama’nın bu ödülü gerçekten hak edip etmediğini sorgulayan yorumlara yer verildi. CNN televizyonunun internet sitesinde çıkan yazıda, Amerikalıların, “elle tutulur” bir başarısı olmayan Obama’nın bu ödülü hak edip etmediği konusunda bölündüğü belirtiliyor.

Obama’ya Nobel herkesi şaşırttı ABD Başkanı Barack Obama’nın Nobel barış ödülüne layık görülmesinin ardından, Amerikan basınında, Obama’nın bu ödülü gerçekten hak edip etmediğini sorgulayan yorumlara yer verildi. CNN televizyonunun internet sitesinde çıkan yazıda, Amerikalıların, “elle tutulur” bir başarısı olmayan Obama’nın bu ödülü hak edip etmediği konusunda bölündüğü belirtiliyor. Yazıda, bir Amerikalının, “Biri bana bu adamın nasıl Nobel ödülü aldığını söyleyebilir mi? Obama bir savaşı sona erdirebildi mi? Hayır. İşleri daha da kötüye götürdü. Göreve geldikten sonra ilk icraatı olacağını söylediği Guantanamo’yu kapattı mı? Onu bile yapamadı” şeklindeki yorumu aktarılıyor. CNN’in yazısında bir başka Amerikalı da, Obama’nın bu ödülü hak edecek bir şey yapmadığını savunurken, yaşananların, Nobel’i adeta “sahte bir ödüle” dönüştürdüğünü ileri sürüyor. Obama’nın kendisinin bile ödüle şaşırdığına dikkat çekilen yazıda, ödülün Amerikan başkanına verilmesine olumlu yaklaşanların görüşleri de mevcut. Bir yorumcu, ABD’yi saldırgan bir ülke olmaktan dünyanın geri kalanıyla birlikte çalışmak isteyen ülke konumuna sokmanın, barışa uzanan yol olduğu görüşünü dile getiriyor. Bir başka yazıda da, ödülün Obama’ya verilmesinin birçok gözlemci tarafından sürpriz olarak nitelendiğine dikkat çekilirken, bazı uzmanların, ödülün Afganistan’da yeni bir savaş stratejisi oluşturmaya, İran ve Kuzey Kore ile ilişki kurmaya çalışan Obama’ya ek bir nüfuz sağlayabileceği şeklindeki görüşleri dile getiriliyor. 2008 yılı Nobel Barış Ödülü sahibi eski Finlandiya Cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari de bu duruma şaşırdığını söyledi. Washington / aa İran: Obama’ya ödül “erken” verildi İRAN, ABD Başkanı Barack Obama’ya Nobel barış ödülü verilmesini “erken” buldu, ancak teşvik amacı taşımasına itirazları olmadığını bildirdi. Dışişleri Bakanı Menuçehr Mutteki, 2009 Nobel barış ödülünün Obama’ya verilmesini değerlendirirken, “Bu konuda karar alınırken acele ve erken davranılmış” ifadesini kullandı. Mutteki, “ödül, önceki Amerikan yönetimlerinin tek taraflı ve savaşçı siyasetlerinin yerini barış ve adalete dayalı politikaya bırakmasını teşvike yönelikse buna itirazlarının olmadığını” kaydetti. İranlı Bakan, “Obama’ya böyle bir ödül verilmesi için en uygun zamanın, Irak ve Afganistan’daki yabancı güçlerin çekilmesi ve mazlum Filistin halkının haklarının yanında yer alınması olduğunu” söyledi. Norveç Nobel Komitesi, Obama’nın, “uluslararası diplomasiyi ve halklar arasındaki işbirliğini güçlendirme konusundaki olağanüstü çabalarından ötürü barış ödülünü” kazandığını açıklamıştı. Obama da ödüle lâyık görülmesine şaşırdığını, mahçup olduğunu ve karardan onur duyduğunu belirterek, bunu “eylem çağrısı” olarak kabul ettiğini söylemişti. Başkan Obama’nın, 10 Aralıkta yapılacak ödül törenine katılmak üzere Norveç’in başşehri Oslo’ya gideceği belirtildi. Tahran / aa

11.10.2009


 

Endonezya yardım bekliyor

Endonezya Kriz Koordinasyon Dairesi’nin yayınladığı rapora göre depremde toplam 150 bin 619 ev hasar gördü. Bunların 101 bin 653’ü ağır hasarlı ve kullanılamaz durumda, 48 bin 966’sı orta hasarlı. Kamu binalarından 887’si çok hasarlı, 575’i orta hasarlı ve 457’si ise hafif hasarlı olarak rapor edilmiş. Depremde ayrıca 4 hastane, 12 klinik, 10 sağlık ocağı ve 70 de okul yıkıldı.

Endonezya’da depremin üzerinden bir hafta geçti. Endonezya Kriz Koordinasyon Dairesi’nin yayınladığı rapora göre depremde toplam 150 bin 619 ev hasar gördü. Bunların 101 bin 653’ü ağır hasarlı ve kullanılamaz durumda, 48 bin 966’sı orta hasarlı. Kamu binalarından 887’si çok hasarlı, 575’i orta hasarlı ve 457’si ise hafif hasarlı olarak rapor edilmiş. Depremde ayrıca 4 hastane, 12 klinik, 10 sağlık ocağı ve 70 de okul yıkıldı. Depremin bilançosu yıkılan binaların beraberinde getirdiği ölümlerle ağırlaşıyor. Şu ana kadar yapılan tesbitlere göre 1500 kişi hayatını kaybetti. Hastanelere kaldırılan 2 bin 416 yaralı var. Enkaz altında olduğu sanılan kişi sayısı ise 3 bin. Depremin üzerinden geçen 1 haftalık zaman, enkaz altındakilerin sağ kurtarılabileceğiyle ilgili umutları da beraberinde götürdü. Yaşanan depremle birlikte Endonezya’ya giden yardım kuruluşları ülkeden ayrılmaya başladı. Deniz Feneri bölgede yardım dağıtım çalışmalarına devam ediyor. Deniz Feneri ekibi, Endonezya Hükümeti ve Birleşmiş Milletler tarafından depremden en çok zarar gören 20 köye tek tek ulaşarak hepsinde inceleme yaptı. Deniz Feneri Derneği’nden konuyla ilgili yapılan açıklamada, “Yüzyılın felaketi olarak tanımlanan tsunamiden 4 yıl sonra tekrar yıkılan Endonezya ve Endonezya halkı tüm dünyadan yardım bekliyor. Yardımlarınızı esirgemeyin. Deniz Feneri’ne Ulaşmak ve Bölgedeki Son Gelişmeleri Takip Edebilmek İçin: 0212 414 60 60, www.denizfeneri.org.tr iletişim bilgileri kullanılabilir” denildi. İstanbul / Yeni Asya

11.10.2009


 

Karabağ ve Türkiye-Ermenistan meselesi eşzamanlı çözülmeli

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türkiye-Ermenistan arasında dün imzalanan protokolü değerlendirdi. Azerbaycan devlet televizyonuna önemli açıklamalarda bulunan Aliyev, Yukarı Karabağ sorununun çözümü ve Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi sürecinin birlikte götürülmesi gerektiğini kaydetti. Ermenistan tarafının işgal altında bulunan bölgelerden askerlerini çekerek yapıcı bir adım atmasını ümit ettiğini kaydeden Aliyev şu ifadeleri kullandı: “Bölgede barış garanti edilmeli. İletişim kurulmalı. İşbirliği ortamında her şey yeniden başlayabilir. Yukarı Karabağ sorunu çözülmeden bölgede herhangi bir olumlu gelişme sağlanması mümkün değil. Birileri bu sorunu kolayca çözebileceğini söylüyorsa buna inanmam. Yukarı Karabağ sorununun çözülmesinden sonra tüm diğer problemlerde rahatlıkla ilerleme sağlanabilir.” Türkiye ile Ermenistan arasında imzalanan protokolle ilgili soruyu cevaplayan Azerbaycan Cumhurbaşkanı, kendilerinin prensip olarak diğer ülkeler arasındaki ilişkilere karışmalarının doğru olmadığını söyledi. Azerbaycan’ın da kendi içişlerine ya da başka ülkelerle ilişkilerine müdahale edilmesini doğru bulmadığını kaydeden Aliyev, Türkiye ile Ermenistan arasında imzalanacak protokolle ilgili önemli tespitlerde bulundu: “Türkiye Ermenistan sınırının kapatılması Kelbecer’in işgal edilmesinin ardından gerçekleşti. Gerekçeler ortadan kalkmışsa sınır da açılabilir. Bu bizim pozisyonumuz. Türk liderler de bu çerçevedeki pozisyonlarını defalarca tekrarladı. Protokolde bu durumun göz önünde bulundurulacağını ümit ediyorum. Bizim aldığımız bilgilere göre Yukarı Karabağ sorunu çözülmeden protokol parlamentoda onaylanmayacak. Yani sınır açılmayacak. Bunu Türkiye Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Meclis Başkanı ve Dışişleri Bakanı söyledi. Biz buna inanıyoruz.” Moskova / cihan

11.10.2009


 

Polonya, Lizbon Anlaşması’nı onayladı

POLONYA Cumhurbaşkanı Lech Kaczynski, Avrupa Birliği’nde (AB) reform yapılmasını öngören Lizbon Anlaşması’nı onayladı. Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için Çek Cumhuriyeti’nin de onayı gerekiyor. Lech Kaczynski, Lizbon Anlaşması’nı, İrlanda engelini aşması halinde, onaylayacağı sözünü vermişti. Başkanlık Sarayı’nda bugün düzenlenen imza törenine AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barosu ve AB yetkilileri de katıldı. Kaczynski, anlaşmayı onaylaması öncesinde, AB üyesi ülkelerin bağımsız ulus devletleri olduğuna dikkat çekti. Polonya lideri, AB’nin Balkan ülkeleri ve Gürcistan’ın da aralarında olduğu yeni üyelere kapılarını açık tutması gerektiğini söyledi. Varşova / aa

11.10.2009


 

Financial Times: “Protokoller Türkiye için zafer”

İNGİLİZ Financial Times gazetesi, Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesini öngören protokollerin imzalanmasının, bölgesinde barışı destekleyen bir strateji izleyen Türkiye için bir zafer olacağını yazdı. Türkiye ile Ermenistan arasında İsviçre’nin Zürih kentinde imzalanan protokollere ve iki ülke ilişkilerine bugünkü İngiliz gazeteleri sayfalarında geniş yer ayırdı. Financial Times gazetesi, iki ülke ilişkilerinin normalleştirilmesi için atılacak imzalarla, hem diplomatik ilişkilerin yeniden inşasının sağlanacağını, hem de sınırın açılacağını belirtti. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın da imza törenine katılacağını anımsatan gazete, bunun da ABD’nin Kafkasya bölgesine verdiği önemi gösterdiğini bildirdi. Financial Times, “Bölgesinde barışı destekleyen bir strateji izleyen Türkiye için bu bir zafer olacak” yorumunu yaptı. Times gazetesi ise, “Ermenistan ve Türkiye yüzyıllık husumete bugün (dün) son verecek” diye yazdı. Haberde, Türkiye ve Ermenistan Dışişleri Bakanlarının imzalayacağı protokollerle, “Avrupa’nın son kapalı sınırının açılacağı” kaydedildi. Gelecek Çarşamba günü oynanacak Türkiye-Ermenistan maçına da değinen gazete, “Bu maç, ilişkilerin yeniden inşası için son tarih niteliği taşıdı” yorumunu yaptı. Times, imza töreninin, iki ülke kamuoylarındaki çeşitli grupların protestolarına yol açtığını da yazdı. Londra / aa

11.10.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Bütün haberler

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.