12 Ekim 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

 

SİYASETİ ETKİLEMEYİ SÜRDÜRÜYOR

AB Komisyonunun İlerleme Raporu taslağında, TSK'nın "siyaseti etkilemeyi sürdürdüğü" belirtilerek, "üst düzey ordu mensuplarının birçok fırsatta etnisite, Güneydoğu, laiklik, siyasî partiler gibi iç ve dış politika konularında görüş açıklaması" eleştiriliyor. Belgede, "Nisan'daki bir basın toplantısında Genelkurmay, Ergenekon dâvâsı ve iddianamesi hakkında yorum yaparak yargıyı baskı altına aldı" ifadesine yer veriliyor.

HÜKÜMETE SİVİL ANAYASA ELEŞTİRİSİ

14 Ekim'de açıklanacak olan belgede Genelkurmay Başkanlığının birçok fırsatta siyasetçilere ve basına kamuoyu önünde tepki gösterdiği kaydedilirken, üst düzey bazı ordu mensuplarının yargılanan askerî personele destek verdiği vurgulanıyor. Raporda, sivil anayasa taslağının gündeme alınmaması ve "hükümetin anayasa değişikliği için bir öneri ya da yöntem teklifinde bulunmaması" da eleştiriliyor.

AB Komisyonu’nun 14 Ekimde açıklayacağı İlerleme Raporunda, Genelkurmay Başkanlığının birçok fırsatta siyasetçilere ve basına kamuoyu önünde tepki gösterdiği kaydedilirken, “Nisan ayındaki bir basın toplantısında Genelkurmay, Ergenekon davası ve iddianamesi hakkında yorum yaparak yargıyı baskı altına aldı. Üst düzey bazı ordu mensupları yargılanan askeri personele destek verdi” denildi.

AB Komisyonu, raporda, Türkiye’nin sivilleşme ve demokratikleşme adımlarına tam destek vererek, 1980 askeri müdahalesinin ardından kaleme alınan mevcut anayasanın değiştirilmesini isteyecek. İlerleme Raporu taslağında, “Ergenekon” davasıyla Türkiye’nin “tarihinde ilk kez bir darbe girişimini soruşturduğu” belirtiliyor ve bu süreçte demokratik yollarla seçilmiş hükümeti devirmeye çalışmakla suçlanan örgüte ait cephane ve silahların ele geçirildiğine dikkat çekiliyor. Taslak belgede, “demokratik kurumları istikrarsızlığa sürüklemeyi hedefleyen” yapılanmaya yönelik “Türkiye tarihinin en kapsamlı soruşturmasında”, eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün “kendi isteğiyle tanık olarak ifade verdiği” hatırlatılıyor.

ANAYASANIN DEĞİŞTİRİLMESİ İSTENİYOR

İlerleme Raporu taslağında, “Bu dava, demokratik kurumların doğru işleyişine ve hukukun üstünlüğüne güveni artırmak için Türkiye’ye bir fırsat sunuyor” deniliyor.

AB Komisyonu, geçen yılki raporunda “Ergenekon” davasına değinirken, sadece gelişmeleri aktarmayı tercih ederek, yorum yapmaktan kaçınmıştı. AB kaynakları, Komisyonun tavır değişikliğinde Türkiye’nin birçok bölgesinde ele geçirilen silahların ve diğer önemli delillerin etkili olduğunu belirtiyor. Türkiye’de zaman zaman gündeme gelen “sivil anayasa” çalışmalarına desteğini gizlemeyen AB Komisyonu, 14 Ekimde açıklanacak İlerleme Raporunda da bu yöndeki görüşünü tekrarladı. Belgede “1980 askeri darbesi döneminde yazılan mevcut Anayasa’nın AB standartlarına uygun şekilde birçok alanda daha fazla demokratikleşmeye izin vermesi ve temel özgürlüklere daha güçlü güvenceler sağlaması için değiştirilmesi gerektiğini konusunda Türkiye’de bilincin arttığı” kaydediliyor. AB, bu kapsamda Türkiye’den Anayasa’nın özellikle siyasi partilerle, sendikalarla ve Türkçe dışındaki dillerin kullanımıyla ilgili maddelerini gözden geçirmesini ve ombudsmanlık kurumunun önündeki engellerin kaldırılmasını talep ediyor. İlerleme Raporunda, bir grup akademisyence 2008 yılı başında hazırlanan sivil anayasa taslağının gündeme alınmaması ve “hükümetin Anayasa değişikliği için bir öneri ya da yöntem teklifinde bulunmaması” eleştiriliyor. Brüksel-Ankara / aa

“TSK, SİYASETİ ETKİLEMEYİ SÜRDÜRÜYOR”

AB Komisyonunca hazırlanan taslak belgede, askeri personelin barış döneminde sivil mahkemelerde yargılanmalarına yönelik yasal düzenlemeye de destek verilerek, bu konuda Türkiye’nin AB standartlarına ulaştığını belirtiyor. Türkiye’de hükümetin jandarma teşkilâtı görev ve yetkileri yönetmeliğinde değişiklik yaparak kırsal ve kentsel alanlarda polis ve jandarmanın yetki alanlarında düzenlemeye gitmesi de taslak raporda yer alıyor. Belgede, Türk Silâhlı Kuvvetlerinin “siyaseti etkilemeyi sürdürdüğü” ifade edilirken, “üst düzey ordu mensuplarının birçok fırsatta etnisite, Güneydoğu, laiklik ve siyasî partiler gibi iç ve dış politika konularında görüş açıklaması” eleştiriliyor. Genelkurmay Başkanlığının birçok fırsatta siyasetçilere ve basına kamuoyu önünde tepki gösterdiği kaydedilen belgede, “Nisan ayındaki bir basın toplantısında Genelkurmay, Ergenekon dâvâsı ve iddianamesi hakkında yorum yaparak yargıyı baskı altına aldı. Üst düzey bazı ordu mensupları yargılanan askeri personele destek verdi” ifadelerine yer veriliyor.

12.10.2009


 

Değişimin motoru AB

‘Demokratik açılım’ konusunda Türkiye’nin doğusuna üç günlük bir gezi gerçekleştirip vatandaşlarla görüşen İçişleri Bakanı Beşir Atalay, orada edindiği izlenimlerini anlattı. Bakan Atalay, ‘’Huzur gelecek, terör bitecek, şiddet bitecek, kan bitecek, biz de rahat yaşayacağız diye büyük bir beklenti var’’ dedi.

İçİşlerİ Bakanı Beşir Atalay, demokratik açılım konusunda Günüydoğu’ya bir gezi gerçekleştirdiğini hatırlatarak, ‘’Huzur gelecek, terör bitecek, şiddet bitecek, kan bitecek, biz de rahat yaşayacağız diye büyük bir beklenti var’’ dedi. Atalay, AKP MKYK toplantısı öncesinde parti genel merkezine gelişinde basın mensuplarının ‘’Demokratik Açılım’’ çalışması ve Ermenistan ile yapılan protokole ilişkin sorularını cevapladı. Diyarbakır’dan yeni geldiğini, 3 gündür bölgede ‘’çok değerli, verimli görüşmeler ve çalışmalar yaptığını’’ dile getiren Atalay, şöyle konuştu: ‘’Özellikle vatandaşlarla görüştüm, caddelerde yürüdüm, kahvelerde oturdum. Hepsiyle konuştum, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle, Diyarbakır, Mardin ve Şırnak’ta görüşmeler yaptım. Ayrıca özel görüşmelerim oldu. Diyarbakır’da bazı partilerin il başkanlarıyla görüştüm. Yürüttüğüm konuyla ilgili benim için çok verimli bir seyahat oldu bu. Oldukça da memnun döndüm. Beklenti, yani huzur gelecek, terör bitecek, şiddet bitecek, kan bitecek, biz de rahat yaşayacağız diye büyük bir beklenti var. İnşallah çalışmalarımızı o yönde sürdürüyoruz. Beşir Atalay, ‘’Demokratik Açılım’’ çalışmasıyla ilgili Meclis’in çalışma takvimi sorusu üzerine, ‘’Bizim açıklamamız var, bu ayın ikinci yarısında bir gün bu konu görüşülecek. Tabii o hem Meclis Başkanının, hem partilerin programına göre uyarız biz’’ dedi. Bakan Atalay, basının gündeminde sıkça yer aldığı için Lice’de küçük bir çocuğun ölümüyle ilgili olarak açıklama yapmak istediğini belirterek, şu bilgileri verdi: ‘’Basınımızın gündeminde oluyor, Lice’de bir olay olmuştu. Ceylan isimli bir kızımızla ilgili. Onunla ilgili kriminoloji çalışmaları sonuçlanmak üzere, her halde yarın (bugün) filan onun da sonucunu alacağız. O konudaki hassasiyetimiz ve çalışmamız devam ediyor. O konuda bir sonuca varacağız, kısa sürede...’’ Atalay, ‘’İlk bulgular nelerdir?’’ sorusu üzerine, ‘’Söyleyemeyeyim, yargıya teslim edilsin ondan sonra’’ dedi. Ankara / aa

12.10.2009


 

MALİYE BAKANI: TÜRKİYE CİDDî BİR DEĞİŞİM SÜRECİNE GİRDİ

Türkiye’nin ciddî bir değişim sürecine girdiğini ve bu değişimde AB’nin motor vazifesi gördüğünü belirten Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ‘’10-15 yıl önce biri bana ülkemin çok değişeceğini, çok daha hoşgörülü, demokratik, açık ve laik olacağını söylese, tereddüt ederdim, ama oldu. AB, bu değişimin motoru oldu’’ dedi.

MALİYE Bakanı Mehmet Şimşek, ‘’10-15 yıl önce biri bana ülkemin çok değişeceğini, çok daha hoşgörülü, demokratik, açık ve laik olacağını söylese, tereddüt ederdim ama oldu. AB, bu değişimin motoru oldu’’ dedi.

Şimşek, Londra’daki Royal Garden Otel’de Türk-İngiliz Ticaret ve Sanayi Odası (TBCCI) tarafından düzenlenen yıllık baloya “onur konuğu” olarak katıldı. Balo çerçevesinde düzenlenen resepsiyon ve yemekte, İngiltere Adalet Bakanı Jack Straw, Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Yiğit Alpogan, İngiltere’nin eski Türkiye Büyükelçisi David Logan ve çok sayıda konuk hazır bulundu. Program çerçevesinde bir konuşma yapan Şimşek, İngiltere’nin, gerek Türkiye’nin AB üyeliği gerekse diğer bölgesel ve uluslar arası konularda verdiği sürekli ve güçlü destekten memnuniyet duyduklarını ifade ederek, bunun sürdürülmesi konusundaki umudunu dile getirdi. Konuşmasında, küresel ekonomik krizden ve sonuçlarından da bahseden Şimşek, Türkiye’de özellikle reel sektörün bu krizden olumsuz etkilendiğini kaydetti. Ancak diğer yandan, örneğin faiz oranlarının da tarihin en düşük seviyesine indiğine işaret eden Şimşek, borçlanmaların az olduğunu ve bankaların güçlü olduklarını vurguladı. Şimşek, “Uzun vadede Türkiye ile ilgili oldukça iyimserim. Çünkü genç bir nüfusumuz var, eğitime çok yoğun bir şekilde yatırım yapıyoruz. Dolayısıyla, önceliklerimizi yükselttik. İngiltere’nin global uzmanlığından faydalanalım ve Türkiye’nin sunduğu dinamizimden faydalanılsın” dedi. Türkiye’nin Avrupa için bir “değer” olduğunu her zaman savunduğunu kaydeden Şimşek, şöyle konuştu: “Avrupalılarla ‘ortak değerler’ çerçevesinde buluşmak istiyoruz. Ülkem, AB üyelik sürecinden çok büyük fayda sağlamıştır. Etnik köken olarak Kürdüm, Türkiye’nin güneydoğusundan geliyorum. 6-7 yaşına kadar Türkçe okuyamadım. 10-15 yıl önce biri bana ülkemin çok değişeceğini, çok daha hoşgörülü, demokratik, açık ve laik olacağını söylese, tereddüt ederdim, ama oldu. AB, bu değişimin motoru oldu.” Londra / aa

12.10.2009


 

“DOSTLUK TRENİ” GERİ GELMELİ

Türkİye Turizm Yatırımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Gür, geçen martta Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilere katkıda bulunması amacıyla hayata geçirilen, ancak, yolcu sayısı yeterli olmayınca kaldırılan yolcu treni seferlerinin, iki ülke arasındaki vizesiz geçiş uygulamasından sonra yeniden başlatılması gerektiğini söyledi.

Gür, yaptığı açıklamada, Türkiye ile Suriye arasında çok kısa süre içinde olumlu gelişmeler yaşandığını belirterek, iki ülke arasındaki olumlu havanın yeni düzenlemeler yapılarak iyi değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.

Gür, şöyle devam etti: ’’Türkiye’ye geçtiğimiz yıl Suriye’den 680 bin civarında kişi geldi. Bu sayının yıl sonunda ise bir milyonu bulacağını tahmin ediyoruz. Vizesiz geçiş uygulaması ile önümüzdeki yıllarda Suriye’den gelecek turist sayısı daha da artacak. Bu nedenle özellikle Mersin, Adana, Gaziantep, Hatay gibi illerdeki turistik yatırımların artması, yatak kapasitelerinin yükselmesi lâzım. Bu yatırımlar ile yöre Arap turistler için cazibe merkezi haline gelir. Bunun yanı sıra inanç turizmi açısında da önemli yerlere sahip bölge gerekli yatırımlarla turizm pastasından daha fazla pay almaya başlayabilir.’’ Adana / aa

“DOSTLUK TRENİ GERİ GELMELİ”

Gür, geçen Mart ayında Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilere katkıda bulunması amacıyla büyük umutlarla hayata geçirilen Halep-Mersin yolcu treni seferlerinin, yeterli ilgiyi görmemesi sebebiyle seferden kaldırıldığını belirtti. Turgut Gür, vizesiz geçiş uygulaması sonrası modernize edilmiş trenle yeniden seferlere başlanması gerektiğini söyledi. Vizesiz geçiş uygulaması sonrası Suriyeli turistlerin özellikle yayla ve spor turizmi kapsamında Adana, Mersin ve Hatay’ı tercih etmeye başlayacağını kaydeden Gür, ‘’Mersin ile Halep arasında faaliyet gösteren trenin modernize edilerek yeniden seferlerine başlaması, vizesiz geçişle canlanan turizmi daha da hareketlendirir. Türkiye’ye ulaşımda ne kadar çok seçenek sunulursa, talep de o kadar artar’’ dedi. TCDD yetkilileri ise Suriyeli yetkililerin talepleriyle sefere başlayan Halep-Mersin treninin, beklenen ilgiyi görmediğini belirterek, trenlerin karşılıklı görüşmeler sonrası seferden kaldırıldığını söyledi. Yetkililer, Türkiye ile Suriye arasındaki vize uygulamasına son verilmesiyle tren seferlerinin yeniden başlatılabileceğini bildirdi.

12.10.2009


 

Hayvanlar yararına klâsik müzik konseri

Eskİşehİr Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası, belediye barınağı gönüllülerinin isteği üzerine Hayvanları Koruma Günü’ne özel konser verdi. Eskişehir Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Serdar Taci Zengin, yaptığı açıklamada, Hayvanları Koruma Günü dolayısıyla senfoni konseri düzenleyen Eskişehir Büyükşehir Belediyesinin Türkiye’ye örnek olması gerektiğini belirterek, konserde emeği geçenlere teşekkür etti. Eskişehir Büyükşehir Belediyesinin ülkede bir ilki daha gerçekleştirdiğini ifade eden Zengin, şöyle konuştu: ‘’Kültür şehri Eskişehir’in kültürü hayvan sevgisiyle birleştirmesi çok güzel. Böyle bir etkinliğin her yıl yapılmasını istiyoruz. Etkinliğin biletleri satışa çıktığı gün tükendi. Konser için yaklaşık 1000 bilet satıldı. Birçok hayvanseverin konseri takip etmesi bizi sevindirdi. Hayvan sevgisinin arttırılması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.’’ Eskişehir / aa

12.10.2009


 

Şişmanlık ilk kez işlerine yaradı

TURİST olarak geldikleri Kanada’yı beğenip, vizeleri bittiği halde ülkelerine geri dönmeyen İsveçli karı-kocanın şişmanlıkları hayatlarında ilk kez işlerine yaradı. Kanada Federal Mahkemesi, 2001 yılında gezmeye geldikleri Kanada’ya yerleşmeye karar veren emekli profesör Martin Gottfrie Beyer (79) ve eşi Malle Beyer (79) hakkında önce sınır dışı kararı verdi. 141 kilo ağırlığında ve gün boyu yatakta kalacak kadar obezite hastası olan Malle Beyer’in aşırı kiloları mahkeme için sorun oldu. Mahkeme Hakimi Max Teitelbaum, New York Medical College mezunu olan, 10 dil bilen ve 20 yıl BM’de doktor olarak görev yapan Martin Gottfrie Beyer ve eşini İsveç’e kadar götürebilecek donanımda bir ambulans uçak için 60 bin Kanada Doları (yaklaşık 85 bin TL) gerektiğini görünce verdiği karardan vazgeçti. Mahkeme Hakimi Max Teitelbaum, 15 saatlik yolculuğun, Malle Beyer için aşırı tehlikeli ve riskli olduğuna karar vererek, çiftin Kanada vatandaşlığı için başvurabileceğine hükmetti. Quebec / aa

12.10.2009


 

YouTube rekor kırdı

ÜLKEMİZDEKİ sansür sebebiyle resmî olarak ulaşılamayan video paylaşım sitesi YouTube, günde 1 milyar kişi tarafından ziyaret edilir hâle geldi. Günde 1 milyar kişinin ziyaret ettiği site, kendi alanında kırılması güç bir rekora imza attı. Dünyanın en popüler video paylaşım sitesi olan YouTube, 2006 yılında Google tarafından satın alınmıştı. YouTube bu başarısını logosuna eklediği ‘1 billion views per day!” (Günlük bir milyar gösterim) ibaresi ile duyurdu. İstanbul / Yeni Asya

12.10.2009


 

Uzay turisti dünyaya döndü

KanadalI uzay turisti Guy Laliberte ile Amerikan astronot ve Rus kozmonotu taşıyan uzay aracı Dünya’ya indi. Rusya’daki görev kontrol üssünün sözcüsü Valeriy Lyndin, yaptığı açıklamada, Laliberte, Amerikan astronot Michael Barrat ve Rus kozmonot Gennady Padalka’yı taşıyan Rus yapımı Soyuz kapsülünün Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan kalkışından birkaç saat sonra Kazakistan’ın kuzeyinde Arkalık bölgesi yakınındaki geniş bozkıra Kazakistan yerel saatiyle 10.32’de, planlandığı gibi indiğini belirtti. Ankara / aa

12.10.2009


 

Ekmek israfına karşı eğitim seferberliği

Türkiye Fırıncılar Federasyonu Genel Başkanı Halil İbrahim Balcı, Türkiye’nin hazırladığı ‘’Ekmek İsrafını Önlemede Limitsizsiniz’’ projesinin Dünya Fırıncılar Federasyonuna üye 30 ülkenin onayı ile 2010’da Ankara’dan start alacağını bildirdi. Balcı, proje hakkında şu bilgileri verdi: ’’Türkiye’de günde 5 milyon, dünyada ise 100 milyonlarla ifade edilen ekmek israfının önlenmesiyle hem ekonomik açıdan ülkelere kaynak sağlanması, hem de milyonlarca aç, yoksul insana oluşturulan bu kaynakla destek olmak amaçlanıyor. İsrafın önlenmesi ve zihinlerde israf bilincinin yerleştirilmesi çeşitli materyallerin hayata geçirilmesiyle mümkün olabilecek. Öncelik her konuda ‘eğitim’. Bu eğitim, hem bizlerin hem dünya ülkelerinin ‘sosyal sorumluluk’ çerçevesinde bir görevidir. Kampanya, 1 yıl sürecek. Kampanyaya devletimizin bütün kurumları, özel sektör temsilcileri, sivil toplum örgütleri, uluslar arası kurum ve kuruluşlar ve sektör içerisinde yer alan irili, ufaklı bütün bileşenlerimiz katkı sağlayacak. Türkiye’den, başşehir Ankara’dan verilecek ‘ekmek israfını önlemede limitsizsiniz’ mesajı dünya ülkelerindeki uygulamaların başlangıç ‘sözü’ olacak.’’

HALK

BİLİNÇLENDİRİLECEK

Kampanya çerçevesinde, Millî Eğitim Bakanlığı ile yapılacak işbirliğiyle şiir, hikâye, kompozisyon, resim yarışmaları düzenleneceğini, gençlerin israf konusunda bilinçlendirileceğini ifade eden Balcı, herkesin bazen hazırlanan belgesel filmlerle, bazen seminerler, panellerle israf konusunda bilgilendirileceğini, ‘’ekmek israfını önlemede limitsizsiniz’’ mesajının her ortamda hissedileceğini anlattı. Balcı, ekmek israfının yoğun olduğu tatil beldelerinde ‘’bilinçlendirme’’ konusunda çalışmalar yürütüleceğini ifade etti. ‘’Her şeyin başının eğitim’’ olduğunu vurgulayan Balcı, ‘’Bu eğitimi, küçüğümüzden, büyüğümüze her kesime aktarabildiğimizde ‘ekmek israfını önlemede limitsizsiniz’ projesi başarıya ulaşacak’’ dedi.

PROJEYİ DESTEKLEYEN ÜLKELER

Balcı, Almanya’nın Düsseldorf şehrinde, 7 Ekim 2009’da yapılan ‘’Dünya Fırıncılar Federasyonu Yönetim Kurulu’’na, Türkiye projesi olarak ‘’Ekmek İsrafını Önlemede Limitsizsiniz’’ adı altında kapsamlı bir çalışma sunduklarını anlatan Balcı, ‘’Bu sunum Türkiye’nin de aralarında bulunduğu ABD, Almanya, Bulgaristan, Finlandiya, Danimarka, İsviçre, İsveç, Arjantin, Meksika, Uruguay, Brezilya, Paraguay, Peru, Venezüela, Rusya, Yunanistan, İrlanda, İsrail, Kongo, Güney Kore, Lüksemburg, Norveç, Avusturya, Polonya, Romanya, Tayvan, Ukrayna, Macaristan ve Hollanda’nın tamamının oyuyla kabul edildi’’ diye konuştu. Ankara/aa

RAKAMLARLA EKMEK İSRAFI

BALCI’NIN Türkiye’de ekmek israfının boyutuna ilişkin verdiği bilgilere göre, 300 gramlık standart normal ekmek olarak günlük 82 milyon adet üretiliyor. Günlük tüketim 77 milyonu aşarken, israf edilen ekmek sayısı 4 milyon 660 bin. 200 gramlık standart normal ekmek olarak günlük 123 milyon adet üretiliyor. 6 milyon 140 bin adet ekmek hayvanlara yedirilmek ve çöpe atılmak suretiyle israf ediliyor. Türkiye genelinde israf edilen ekmeğin oransal değeri yüzde 4,99.Türkiye’de kişi başına ortalama ekmek tüketimi 333 gram. Hanelerde günde ortalama 222 gramlık 4,76 adet ekmek alınıyor. Bu ekmeklerin yüzde 3,06’sı çöpe atılarak veya hayvan yemi olarak israf ediliyor. Günlük üretilen ekmeğin 2 milyon 440 bin adedi satılmadan üretim mekânlarında israf ediliyor. İsraf oranı ise yüzde 1,98. Lokanta ve otellerde ekmek israf oranı yüzde 3,11, kurum yemekhanelerinde yüzde 2,47, öğrenci yemekhanelerinde ise yüzde 8,62.

12.10.2009


 

Yenilenebilir enerji için 5. buluşma yapılacak

MAKİNA Mühendisleri Odası Kayseri Şubesi tarafından düzenlenecek olan ‘’5. Yenilenebilir Enerji Kaynakları Sempozyumu - YEKS-2009’’ 16-17 Ekim 2009 tarihlerinde Kayseri’de yapılacak. Makina Mühendisleri Odası Kayseri Şube Başkanı Ali Alkan, yaptığı açıklamada, ‘’Makina Mühendisleri Odası olarak, öncelikli temaları jeotermal, rüzgâr ve biyo yakıtlar olmakla birlikte, diğer yenilenebilir enerji kaynaklarının ve uygulama teknolojilerinin de değerlendirileceği, bilimsel bilgilerin yeni teknolojik uygulamalarla ve araştırmalarla ifadelerini bulacağı Yenilenebilir Enerji Kaynakları Sempozyumu’nun bu yıl beşincisini düzenlemekteyiz. Sempozyumumuza katılım oldukça fazla’’ dedi.

Çevre ve Orman Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Kayseri Valiliği, Kayseri Büyükşehir Belediyesi, 17 Üniversite, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu, Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi, Kayseri Şeker Fabrikası, Uluslararası Güneş Enerjisi Topluluğu ve bazı enstitü ile derneklerin desteklediği sempozyumda, konunun ilgili bütün taraflarının katılımıyla, ülke ve kamu yararı gözetilerek bilgi paylaşımının sağlanması, sorunların tesbiti ile çözüm tekliflerinin sunulması ve kamuoyu ile paylaşılmasının amaçlandığı kaydedildi. Kayseri Hilton Otel’de gerçekleştirilecek sempozyuma 500’ün üzerinde dâvetlinin katılmasının beklendiği bildirildi. Kayseri / aa

12.10.2009


 

Taksiciler, korsan taksileri protesto mitinginde buluştu

İSTANBUL’DA İstanbul’da Atatürk Havalimanı Taksiciler Kooperatifi önderliğinde Çağlayan Medyanı’nda düzenlenen Korsan Taksiye Hayır Mitingi dün gerçekleştirildi. Taksi esnafının korsan taksileri protesto amacıyla düzenlediği, ‘korsana hayır, kahrolsun hırsızlar” sloganlarının atıldığı miting alanındaki kalabalık her geçen dakika arttı. İstanbul’un çeşitli semtlerinden taksiciler, gruplar halinde miting alanına gelelerek, korsan taksicilere protesto etti. İstanbul / cihan

12.10.2009


 

‘Eğitim aşkı’ engelleri aştı

38 yıllık sınıf öğretmeni Fatma Turan, görme engelli öğrencisine okuma yazma öğretebilmek için kabartma yazı (Braille Alfabesi) öğrendi. Maltepe Güzin Dinçkök İlköğretim Okulu 2. sınıf öğrencisi görme engelli Muhammed Salih Efe’nin öğretmeni Fatma Turan, öğrencisine yardımcı olmak amacıyla Braille Alfabesi öğrenmeye karar verdi. Daha önce bu konuda bir eğitim almadığını anlatan Turan, ‘’Ben önce harflerin kabarık olduğunu, şöyle elimi gezdirince okuyabileceğimi düşünüyordum, ancak bambaşka bir şeyle karşılaştım. Hiç böyle bir şey görmemiştim. O kadar yıl sonra yeni bir alfabe öğrendim. Her şeyimiz bu altı noktayla ilgili. Şimdi Muhammed okuyor. Daha rahat, daha mutluyuz çünkü birçok şey öğrendik’’ diye konuştu. İstanbul / aa

12.10.2009


 

4. Din Şûrâsı bugün toplanıyor

DİYANET İşleri Başkanlığınca düzenlenen 4. Din Şûrâsı, ‘’Din ve Toplum’’ temasıyla bugün toplanacak. 4 komisyonda 82 tebliğin sunulacağı şûrâda, şiddet, istismar, küreselleşme, intihar, tüketim, zararlı alışkanlıklar, din eğitimi ile dezavantajlı grupların sorunları ele alınacak. Bilkent Otel’de gerçekleştirilecek şûrâda, ‘’Din ve toplumun teorik boyutu’’, ‘’Sosyal problemler karşısında din’’, ‘’Din eğitimi’’ ve ‘’Toplumun himayeye muhtaç kesimlerine yönelik din hizmetleri’’ başlıkları altında 4 komisyon oluşturulacak. Şûrâda, 82 tebliğ sunulacak. Emniyet, Ceza ve Tevkif Evleri, Aile ve Sosyal Araştırmalar, Kadının Statüsü ve Çevre Yönetimi genel müdürlükleriyle, Talim Terbiye Kurulu, Türk Kızılayı, Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği gibi birçok kurumdan temsilcilerin katılacağı şurada, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürü İsmail Barış da bir tebliğ sunacak. Şûrâ, 16 Ekim Cuma gününe kadar devam edecek. Ankara / aa

12.10.2009


 

Su baskınlarına dayanıklı buğday tohumu

MUSTAFA Kemal Üniversitesi (MKÜ) Ziraat Fakültesinde yürütülen proje kapsamında, değişen iklim şartlarına uyum sağlayabilen, su baskınlarına dayanıklı yeni buğday tohum çeşitlerinin oluşturulmaya çalışıldığı bildirildi. Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Erayman, yaptığı açıklamada, son zamanlarda ekim alanları artan buğdaydan daha fazla verim alınabilmesi amacıyla yeni tohum çeşitlerini geliştirmeye çalıştıklarını söyledi. Bu kapsamda dayanıklı genlerin var olan buğday çeşitlerine aktarılıp, dayanıklı ve yeni çeşitlerin belirlenmesiyle ilgili proje hazırladıklarını ifade eden Erayman, şöyle devam etti: ‘’Hazırladığımız çalışma TÜBİTAK tarafında kabul edildi ve 240 bin TL hibe desteği verildi. Proje kapsamında, bölgemizde bulunan verimli Amik Ovası’nda yetiştirilen 30 farklı çeşidi araştırıyoruz. Bu çeşitlerin değişen iklim özellikleri, olası su baskınları ve kuraklık durumunda verimlerine bakıyoruz. Daha sonra en dayanıklı çeşitlere, laboratuvar ortamında belirlenen gen türlerinden aktarım yapıyoruz. Bu şekilde bölgemizde yoğun olarak görülen su baskınlarından en az etkilenecek, verimi de düşmeyecek çeşitleri oluşturuyoruz. Amacımız, gen transferi yaparak üniversitemizde en kaliteli ve su baskınına dayanıklı tohumu geliştirerek tescilini almak.’’ Erayman, 2010 yılına kadar yürütülecek proje kapsamında elde ettikleri dayanıklı tohumların belirlenen araziye ekimini yapacaklarını kaydetti. Hatay / aa

12.10.2009


 

Halkta beklenti oluştu

İçİşlerİ Bakanı Beşir Atalay, demokratik açılım konusunda Günüydoğu’ya bir gezi gerçekleştirdiğini hatırlatarak, ‘’Huzur gelecek, terör bitecek, şiddet bitecek, kan bitecek, biz de rahat yaşayacağız diye büyük bir beklenti var’’ dedi. Atalay, AKP MKYK toplantısı öncesinde parti genel merkezine gelişinde basın mensuplarının ‘’Demokratik Açılım’’ çalışması ve Ermenistan ile yapılan protokole ilişkin sorularını cevapladı. Diyarbakır’dan yeni geldiğini, 3 gündür bölgede ‘’çok değerli, verimli görüşmeler ve çalışmalar yaptığını’’ dile getiren Atalay, şöyle konuştu: ‘’Özellikle vatandaşlarla görüştüm, caddelerde yürüdüm, kahvelerde oturdum. Hepsiyle konuştum, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle, Diyarbakır, Mardin ve Şırnak’ta görüşmeler yaptım. Ayrıca özel görüşmelerim oldu. Diyarbakır’da bazı partilerin il başkanlarıyla görüştüm. Yürüttüğüm konuyla ilgili benim için çok verimli bir seyahat oldu bu. Oldukça da memnun döndüm. Beklenti, yani huzur gelecek, terör bitecek, şiddet bitecek, kan bitecek, biz de rahat yaşayacağız diye büyük bir beklenti var. İnşallah çalışmalarımızı o yönde sürdürüyoruz. Beşir Atalay, ‘’Demokratik Açılım’’ çalışmasıyla ilgili Meclis’in çalışma takvimi sorusu üzerine, ‘’Bizim açıklamamız var, bu ayın ikinci yarısında bir gün bu konu görüşülecek. Tabii o hem Meclis Başkanının, hem partilerin programına göre uyarız biz’’ dedi. Bakan Atalay, basının gündeminde sıkça yer aldığı için Lice’de küçük bir çocuğun ölümüyle ilgili olarak açıklama yapmak istediğini belirterek, şu bilgileri verdi: ‘’Basınımızın gündeminde oluyor, Lice’de bir olay olmuştu. Ceylan isimli bir kızımızla ilgili. Onunla ilgili kriminoloji çalışmaları sonuçlanmak üzere, her halde yarın (bugün) filan onun da sonucunu alacağız. O konudaki hassasiyetimiz ve çalışmamız devam ediyor. O konuda bir sonuca varacağız, kısa sürede...’’ Atalay, ‘’İlk bulgular nelerdir?’’ sorusu üzerine, ‘’Söyleyemeyeyim, yargıya teslim edilsin ondan sonra’’ dedi. Ankara / aa

Meclis, Azerî-Ermeni ilişkilerine bakacak

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan “Türkiye ile Ermenistan arasında imzalanan protokolleri TBMM’le sevk ederiz ama parlamentomuz bunları onaylamak için Azerbaycan-Ermenistan sorununda ne oluyor, ona muhakkak bakacaktır’’ dedi. Başbakan Erdoğan, partisinin Merkez Karar Yürütme Kurul (MKYK) toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye ile Ermenistan dışişleri bakanlarının önceki gün, ilişkilerin normalleşmesiyle ilgili protokol imzaladıklarını hatırlatarak, ‘’Bu imza ve tören önemli bir adımdır. Bu adımdan bizler memnuniyet duyuyoruz’’ dedi. Erdoğan, protokollerle ilgili olarak, şunları kaydetti: ‘’Şimdi diyalog kapsamında bölgemizdeki sorunların barışçı yollarla çözümlenmesi konusunda örnek bir gelişme sergilenmiştir. Bizim siyasî irademiz, samimî isteğimiz Ermenistan ile sorunlarımızın müzakere yoluyla hallolmasıdır. Bunlar hallolduğu takdirde Türk milleti ile Ermeni milleti arasında her alanda çok geniş iş birliği imkânları doğacaktır. Biz hükümet olarak böyle bir yolun aslında önünü açtık. Şimdi temennimiz odur ki, Azerbaycan ile Ermenistan arasında Yukarı Karabağ ve işgal altındaki Azeri toprakları sorunu aynı şekilde çözüm yoluna girsin. Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki sorunlar çözüm yoluna girerse kamuoyumuz Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesini daha çok benimseyecektir. TBMM’nin protokolleri onaylaması da kolaylaşacaktır. Biz Dışişleri Bakanımızın imzaladığı protokolleri TBMM’ye sevk ederiz ama parlamentomuz bunları onaylamak için Azerbaycan-Ermenistan sorununda ne oluyor, ona muhakkak bakacaktır’’ dedi. Ankara / aa

12.10.2009


 

Davutoğlu: Kriz, prosedürel bir konu

DIşİşlerİ Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye-Ermenistan protokollerinin imzalanması öncesinde yaşanan krizi “prosedürel bir konu” olarak niteledi. Davutoğlu, TRT’de katıldığı bir programda Türkiye ile Ermenistan arasında önceki gün Zürih’te imzalanan protokollere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Protokollerin imzalanmasının “önemli bir adım” olduğunu belirten Davutoğlu, “hayırlı olmasını” dilediği protokollerin “Türkiye’nin barış vizyonunun bir yansıması” olduğunu kaydetti. İmza töreninden önce çıkan kriz hakkında Davutoğlu, sorunu “sürecin doğal unsuru” olarak gördüğünü ifade ederek, “Dün çıkan kriz prosedürel bir konudur” dedi. Sorunun törende kullanılacak ifadelerle ilgili olduğunu belirten Davutoğlu, İsviçre'ye giderken anlayışlarının, herkesin tek taraflı açıklamalarını yapacağı yönünde olduğunu belirtti. Davutoğlu, metinlerin İsviçre'ye verileceği ve dikkatli bir dil kullanılacağı yönünde centilmenlik anlaşması olduğunu kaydetti. Ankara / aa

12.10.2009


 

Bodrum'da 34 kaçak yakalandı

Muğla’nIn Bodrum ilçesinde, yabancı uyruklu 34 kaçak yakalandı. Olayla ilgili 6 kişi gözaltına alındı. Alınan bilgiye göre, ilçeye kaçak göçmen getirildiği bilgisine ulaşan Bodrum İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, Kisebükü Koyu’nda operasyon düzenledi. Operasyonda, deniz kenarında yasa dışı yollardan yurtdışına kaçmak için tekne bekledikleri iddia edilen, aralarında kadın ve çocuklarında bulunduğu 32 Filistin, 1 Irak ve 1 Afgan uyruklu 34 kaçak yakalandı. Jandarma ekipleri olayla ilgili Mumcular beldesinde yaptığı operasyonda ise kaçakları bin dolar karşılığında yasa dışı yollardan yurt dışına götürmeye çalıştıkları öne sürülen 6 kişiyi gözaltına aldı, 1 otobüs ve 1 otomobile de el koydu. Bodrum / aa

12.10.2009


 

Gümrüklerde kaçakçılığa geçit yok

Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü ekipleri, Eylül ayında 39 milyon 140 bin 362 lira değerinde uyuşturucu madde ile kaçak eşya ele geçirdi. Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamaya göre, 1-30 Eylül 2009 tarihleri arasında, Edirne, İstanbul, İskenderun, Gürbulak, Samsun, Gaziantep, Habur, İzmir, Antalya, Mersin, Ankara ve Bursa’da gerçekleştirilen operasyonlarda 113 kaçakçılık olayı ortaya çıkarıldı. Kaçakçılık faaliyetlerinde kullanılan 37 araç ve 1 biçerdövere el konuldu. Yapılan operasyonlarda önemli miktarda akaryakıt, tekstil ve gıda maddelerinin yanında büyük ölçüde insan sağlığını ilgilendiren 20 bin 500 adet tıbbi ilaç, 3 bin 200 adet zayıflama ilacı ve 4 bin 500 adet uyarıcı ilâca el konuldu. Kapıkule Sınır Kapısında 535,8 kilo, Uzunköprü Sınır Kapısında 4,2 kilo, İpsala Sınır Kapısında 3,1 kilo eroin ele geçirildi. Ankara / aa

12.10.2009


 

Çanakkale’de çam balı sağımı başladı

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Harun Baytekin, yörede yaşanan orman yangınlarının çam balı üretimini olumsuz etkilediğini söyledi. Baytekin, yaptığı açıklamada, fakülte olarak merkeze bağlı Güzelyalı Köyünde bulunan kovanlarda çam balı sağımına başladıklarını belirterek, sonbahar sağımında 80 kovandan yaklaşık 2,5 ton bal elde ettiklerini bildirdi.

Güzelyalı Köyündeki kovanlarda yılın ikinci sağımını yaptıklarını ifade eden Baytekin, 2 sene önce yaşanan orman yangınında verim yapan çam florasının büyük bir bölümünün yandığını, bu sebeple önceki yıllara oranla bal veriminde azalma olduğunu kaydetti. Bu dönem yağışların erken düştüğünü, bunun çamdaki bal oranında artışa sebep olduğunu ifade eden Baytekin, Çanakkale’de ilkbaharda bahar balı sağımının oldukça zor olduğunu söyledi.

Baytekin, şöyle dedi: ’’Bazı yıllarda bahar balı alıyoruz ancak verim çok düşük oluyor. Çünkü Çanakkale’nin bahar florası oldukça düşük. Ancak gelecek yıllarda kanola tarımı yaygınlaşırsa bahar balı da alabileceğiz. İlimiz bahar florası itibariyle arı çoğaltılabilecek bölgelerden bir tanesi. Ana arı üretimi çok çok elverişli. Arıların koloni sayının arttırılması yönünden de son derece önemli bir bölgedeyiz. Bu arada Çanakkale kışlak olarak da önemli merkezlerdendir. Buranın florasına baktığımız zaman özellikle pürel, diğer bölgelerde bulunmayan bölgemize has ve bol miktarda polen veren bir bitkidir. Bu anlamda bölgemiz arı kışlağı olarak da önemli merkezlerden biridir. Ama tabi bölgemizde yaşanan orman yangınları da çam balı üretimini olumsuz etkiledi.’’ Çanakkale / aa

12.10.2009


 

Yangının yaraları sarılıyor

Antalya’nIn Manavgat ilçesinde geçen yıl 31 Temmuzda başlayan ve 5 gün sonra kontrol altına alınabilen yangının izleri büyük ölçüde silindi. Geçen yıl 31 Temmuzda Manavgat’ın Taşağıl beldesindeki ormanlık alanda başlayan ve şiddetli rüzgâr dolayısıyla hızla yayılan, 10 bin 295 hektarı Taşağıl, geri kalan kısmı Serik’te olmak üzere toplam 15 bin 500 hektar alanın zarar gördüğü yangın, Antalya’nın o güne kadar yaşanan en büyük yangını oldu. Taşağıl Orman İşletme Müdürü Zeki Tuncer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yangının 5 gün sonra kontrol altına alındığını, soğutma çalışmalarının 1 ay sürdüğünü belirterek, yangının ardından bölgenin yeniden ağaçlandırılması için hızla harekete geçtiklerini söyledi. Yangının ulaştığı en son noktalardan birine yangın yönetim merkezi inşa ettiklerini kaydeden Tuncer, “Yanan ağaçların 600 bin metreküpü yerinde ihale edilerek, 400 bin metreküpü ise tarafımızdan kesilerek değerlendirildi. Ardından da temizlik yapıp ağaçlandırmaya geçtik. Yanan alanın çevresinin 160 kilometre olduğu düşünülürse, ancak 5 yılda bitebilecek işin yüzde 95’ini bitirdik.’’ Yanan alana 25 ton kızılçam tohumu serpildiğini, kızılçamın reçineli bir ibreli ağaç olması dolayısıyla tabiatı gereği çabuk tutuştuğunu belirten Tuncer, ‘’Olası yangını yavaşlatacak önlemler aldık. Sırtlara, yol ve ziraat alanlarının kenarlarına keçiboynuzu, servi, fıstık çamı gibi 24 tür yapraklı ağaç diktik’’ dedi. Yanan alanda kendiliğinden çıkan kızılçamların boyunun 25, fidanların boyunun ise 70 santimetreyi bulduğunu söyleyen Tuncer, ‘’3-4 yıl sonra bu alan yeşillenecek. 60 yıl sonra ise yine ormanlık olacak’’ diye konuştu. Antalya / aa

12.10.2009


 

Fethiyeliler bereket ve şükür yemeğinde buluştu

Muğla’nIn Fethiye ilçesinde vatandaşlar, hortum ve sel yaşanmaması için ‘’Bereket ve Şükür Yemeği’’ düzenledi. Karadere plajında toplanan vatandaşlar, büyük kazanlarda pişirdikleri yemekleri, çevre belde ve köylerden gelen davetlilerle birlikte yedi. Vatandaşlar daha sonra imam Mehmet Doğan ile birlikte Kur'ân-ı Kerim okuyup, beldede ‘’hortum ve sel felâketi’’ yaşanmaması için duâ etti. Karadere Belediye Başkanı Yakup Otgöz, gazetecilere yaptığı açıklamada, beldedeki seraların 8 yıl önce yaşanan hortum ve selden büyük zarar gördüğünü hatırlattı. Bu hortum ve selin bir daha yaşanmaması için amcası Mehmet Otgöz’ün yıllar önce başlattığı ‘’Bereket ve Şükür Yemeği’’nin bu yıl da yapıldığını belirten Otgöz,’’Çok şükür 7 yıldır hortum faciasıyla karşılaşmadık. Zaman zaman yine denizden gelen hortum, seralarımıza uğramadan çevredeki dağların bulunduğu yerden geçip gidiyor. Biz bu inancımızı sürdürerek, belde halkıyla imece usûlü bereket ve şükür yemeğimizi her yıl yapacağız’’ dedi. Mustafa Boya isimli vatandaş ise hortum ve selin yaşanmaması için ‘’Bereket ve Şükür Yemeği’’ni her yıl düzenleyeceklerini ifade ederek, ‘’Çok şükür eski hortumlar yaşanmıyor. Hortum olsa bile beldemizdeki seraları vurmadan dağ tarafından gelip geçiyor’’ diye konuştu. Fethiye / aa

12.10.2009


 

Ölüm kavşağına alt geçit yapılacak

SanatçI Barış Akarsu’nun da geçirdiği trafik kazasıyla öldüğü, ‘’Ölüm kavşağı’’ olarak adlandırılan Bodrum-Torba kavşağına inşa edilecek alt geçit projesi ile ilgili çalışmalar başlatıldı. Özellikle yaz sezonunda ölümcül trafik kazalarıyla gündeme gelen Torba kavşağına yapılacak alt geçit, Karayolları Genel Müdürlüğü İzmir 2. bölge müdürlüğünce programa alındı. Alt geçit halen yapımı iki etap halinde devam eden Milas-Bodrum duble yol projesi ile birlikte yürütülerek hizmete alınacak. Karayolları Genel Müdürlüğünce yapım çalışmaları devam eden Milas-Bodrum yolu duble yol projesi kapsamında yer alan Torba kavşağının inşaatına önümüzdeki günlerde başlanması planlanıyor. Karayolları Genel Müdürlüğü 2.bölge müdürlüğü yetkililerin verdiği bilgiye göre Torba kavşağının önümüzdeki yıl sezona yetiştirilecek. Alt geçit inşaatının tamamlanması ve hizmete alınmasının ardından yaz sezonunda Torba kavşağında meydana gelen trafik kazaları da büyük ölçüde kontrol altına alıncak. Ankara / aa

12.10.2009


 

Yeni düzenlenen kavşaklar tartışılıyor

Konya Büyükşehir Belediyesince standarda uygun düzenlendiği belirtilen kavşaklarda çok sayıda kaza meydana gelmesi tartışma konusu oldu. Türkiye’nin güneyini kuzeyine, doğusunu batısına bağlayan bir coğrafyada bulunan Konya’nın çevre yollarında, Mevlânâ Müzesi ve insanoğlunun ilk yerleşim yerlerinden olan Çatalhöyük dolayısıyla yoğunluk yaşanıyor. Konya’da şehir merkezi dışında trafik akışını rahatlatmayı ve estetik görüntü oluşturmayı amaçlayan Büyükşehir Belediyesi, Ankara-Konya-Antalya ve Adana-Konya-İstanbul ana güzergâhı çevre yolundaki bazı kavşaklarda yeni düzenleme yaptı. Bu kavşaklarda yaklaşık 1 ayda meydana gelen 2 trafik kazasında 1 kişi öldü, 4’ü çocuk 10 kişi yaralandı. Şehir Plancıları Odası Konya Şube Başkanı Mustafa Dolular, yaptığı açıklamada, kavşağın tekniğine uygun olarak düzenlenmesinin kullanılabilir olduğu anlamına gelmediğini söyledi. Işıksız olarak düzenlenen dönel kavşakların Konya’da ve yurdun pek çok yerinde trafik kültürüne uygun olmadığını ifade eden Dolular, şunları kaydetti: ’’Bu kavşakların maalesef uygulanabilirliği yok. Aynı zamanda kavşaklar yapılırken belediye yetkilileri, konunun uzmanı olan odamıza danışmadı. Bu kavşaklar kesinlikle yeniden düzenlenmeli. Çünkü çevre yolu üzerindeki bu noktaları sadece Konya halkı değil, Ankara-Antalya güzergâhındaki tüm sürücüler kullanıyor.’’ Konya Büyükşehir Belediyesi İmar Dairesi Başkanlığı yetkilileri ise kavşakların standarda uygun düzenlendiğini, sorunun trafik kurallarına uyulmamasından kaynaklandığını belirtti. Konya / aa

12.10.2009


 

2 milyon fidan toprakla buluşacak

Manİsa’da toplam bin 600 hektar alana 2 milyon ağaç fidanı dikilecek. Manisa İl Çevre ve Orman Müdürü Yahya Güngör, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ağaçlandırma programı çalışmalarının hızla devam ettiğini belirterek, il genelinde 4 ayrı sahada ağaçlandırma çalışmalarının sürdürüldüğünü söyledi. Alaşehir Sandal ağaçlandırma projesi kapsamında yaklaşık 210, Demirci Hırkalı ağaçlandırma projesi kapsamında 200, Dededağ ağaçlandırma projesi kapsamında 170 ve Akhisar Işıklar ağaçlandırma projesi kapsamında 526 hektar olmak üzere toplam 1106 hektarlık alanda ağaçlandırma çalışmasının hızla devam ettiğini bildiren Güngör, şu bilgileri verdi: ‘’Arazi alımları sona erdi ve şu anda arazilerin etrafının tellerle çevrilmesi işi yapılıyor. Tüm programlarımızı eksiksiz şekilde tamamlayacağız. Son zamanlarda yapılan ağaçlandırma çalışmalarında, öncelikle dikilen bitki ve ağaç çeşitlerinin köylere gelir getirici olmasına dikkat ediyoruz. Dikim ve ağaçlandırma çalışması yapılacak sahaların iklim özelliklerine göre fıstık çamı, badem, defne ve servi ağaçları dikeceğiz. Bu ağaçlar büyüyüp geliştiğinde ağaçlandırma sahalarının yakınlarında bulunan köylülerimize gelir kaynağı da olacak.’’ Güngör, çalışmaların sürdürüldüğü 1106 hektarlık alana ek olarak, ‘’Ağaçlandırma Seferberliği’’ kapsamında hedeflerinin 2 milyon adete yakın fidan dikmek olduğunu söyledi. Manisa / aa

12.10.2009


 

Pedalları gençlere mesaj için çevirdileR

nBursa’da bisikletçiler, ‘’Suyumuzun, enerjimizin, ülkemizin geleceği sizlerin ellerinde’’ sloganıyla gençlere mesaj için pedal çevirdi. Tophane ve Mudanya Rotary kulüplerince düzenlenen Bursa-Mudanya bisiklet turu için bisikletçiler, Tophane surları önünde bir araya geldi. Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, hareketten önce yaptığı açıklamada, benzeri faaliyetlere bütün sivil toplum örgütleri ve vatandaşları dâvet etti. Çevreye sahip çıkmanın geleceğe sahip çıkmak anlamına geleceğini ifade eden Bozbey, ‘’Zaten çevreyi yeterince katlettik. Bundan sonra kirletmeyelim, katletmeyelim. Tam aksine temizlemek ve temizletmek için mücadele verelim. Bisikletle yapılan bu etkinlik çok anlamlı. Çünkü bisiklet, dünyada çevreyi kirletmeyen tek ulaşım aracı’’ dedi. Bursa / aa

12.10.2009


 

Askerlik şubesine el bombalı saldırı

Hakkarİ’nİn Yüksekova ilçesi Askerlik Şubesine el bombalı saldırı düzenlendi. Alınan bilgiye göre, Eski Kışla Mahallesinde bulunan Yüksekova Askerlik Şubesi’ne, gece kimliği belirsiz kişi veya kişilerce el bombaları ile saldırı düzenlendi. Biri askerlik şubesinin bahçesine, diğeri ise bahçe dışına atılan el bombaları büyük gürültüyle patladı. Olayda ölen ve ya da yaralanan olmazken, bazı evlerin camları kırıldı. Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ekipleri, yoğun güvenlik tedbirlerinin alındığı askerlik şubesi civarında, saldırıyı gerçekleştiren kişi veya kişilerin yakalanması için operasyon başlattı. Yüksekova / aa

12.10.2009


 

Kırıkkale’de iki yük treni çarpıştı

KIrIkkale’de iki yük treninin çarpışması sonucu ilk belirlemelere göre 5 kişi yaralandı. Alınan bilgilere göre, Kırıkkale’ye bağlı İzzettin Köyü ile Yozgat’a bağlı Yerköy arasında iki yük treni ‘’kafa kafaya’’ çarpıştı. Vagonların raydan çıktığı kazada, ilk belirlemelere göre 5 kişi yaralandı ve Kırıkkale merkez ve Delice ilçelerindeki hastanelere kaldırıldı. Çarpışma sonucu meydana gelen yangın ise Kırıkkale ve Balışeyh itfaiye ekiplerinin çabasıyla söndürüldü. Ulaşıma kapanan demir yolunun açılması için çalışmalar sürdürülüyor. Kırıkkale / aa

12.10.2009


 

Kayseri tarımda ayağa kalkıyor

Kayserİ İl Özel İdaresi’nin, ilçe kaymakamlıklarıyla birlikte, çiftçilerin bilgi düzeylerini arttırmak ve ürünlerini modern tesislerde işleyerek pazara sunmalarını sağlamak amacıyla yaklaşık 9 milyon TL’ye mal olacak 12 farklı proje geliştirdiği bildirildi. İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Mustafa Atsız, yaptığı açıklamada, Kayseri Valisi Mevlüt Bilici’nin direktifleri doğrultusunda hazırladıkları tarımsal kalkınma projeleri ile çiftçilerin bilgi düzeylerini arttırarak ekonomik ve sosyal gelişimlerine katkıda bulunmayı hedeflediklerini söyledi. Çiftçilerin ürünlerini modern tesislerde işleyerek pazara sunabileceklerini, böylelikle hem iç piyasada hem de dış piyasada rekabet güçlerinin artacağını belirten Atsız, şöyle devam etti: ’’Projeleri özellikle yöresel ürünlerin yetiştirilme yoğunluğuna göre geliştirdik. Örneğin, Develi-Yahyalı-Yeşilhisar Ovası’nda yoğun olarak meyve üretimi yapıldığı için Yahyalı ilçemize Elma Standardizasyon ve Paketleme Tesisi kurulacak. Üzüm üretiminin yoğun olduğu İncesu ilçemize Pekmez Fabrikası, Tomarza ilçemize kabak çekirdeği kurutma tesisi kuracağız. Bu projeler, hem yöre ekonomisine hem de ülke ekonomimize büyük katkılar sağlayacaktır.’’ Atsız, projelerin ilçe kaymakamlıkları ve Köylere Hizmet Götürme Birlikleri ile birlikte yürütüldüğüne dikkati çekti. Kayseri / aa

12.10.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Bütün haberler

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.