13 Kasım 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

GÜNCELLENDİ, AMA ÖZÜ DEĞİŞMEDİ

“Gizli anayasa” olarak da isimlendiren Millî Güvenlik Siyaset Belgesi 2005’te güncellendi. Hükümetin “onayı” ile uygulamaya konulan ve halen de yürürlükte olan belgede “Türkiye’nin güvenliğini tehdit eden temel unsurlar, irtica, bölücülük ve aşırı sol akımlardır” denilirken, irticaî faaliyetlerin içte ve dışta devam ettiği ifadesine de yer veriliyor.

İLKELERLE ÖRTÜŞEN STK'LAR

Türkiye’nin bütünlüğünü korumanın temel yolunun Atatürk milliyetçiliği olarak gösterildiği belgede, “Anayasadaki inkılâp kanunlarının ödün vermeden uygulanması gereklidir. Türkiye’nin temel kuruluş ilkeleriyle hedefleri örtüşen sivil toplum kuruluşlarıyla ilişkiler önem taşımaktadır” gibi cümleler de yer alıyor.

Asıl belge bu

Albay Dursun Çiçek’in imzasını taşıyan belgenin ortaya çıkmasıyla başlayan gelişmeler, çorap söküğü gibi devam ediyor.

Yaz aylarındaki hararetli tartışmalardan sonra konunun tavsadığının düşünüldüğü bir noktada bir “ihbarcı” subayın, Adlî Tıp teyidinden geçen ıslak imzalı orijinal belgeye ilâveten, internet andıcını ve 22 Temmuz sonrası hazırlanan bilgi destek notunu gündeme getirmesini müteakip, sayısı 100’e varan yeni belgelerden söz ediliyor.

Hepsi de Genelkurmay karargâhının ürünü.

Bunlar, internet andıcının Genelkurmay tarafından doğrulanmasını takiben gündeme geldi.

Bu andıcın önce Başbakanlık talimatıyla yapıldığından söz edildi. “Böyle birşey yok” denilince, 2000 yılına gidildi. O döneme ilişkin kayıtlarda da öyle bir talimatın olmadığı ortaya çıkınca bu defa yeni referans, 28 Şubat hedeflerini takip etmek için hazırlandığı belirtilen 100 sayfalık “irticayla mücadele strateji belgesi” olarak gösterildi.

Hükümet kaynaklarının verdiği bilgiye göre, 28 Şubat’ta BÇG tarafından hazırlanan bu belge 2006’da Bakanlar Kurulunun gündemine gelmiş ve bazı maddeleri rötuşlanarak devam ettirilmiş.

Şimdi ise, 28 Şubat hükümetlerince “irtica ve bölücülükle mücadele” için çıkarılan tüm yönetmelik, plan ve belgelerin iptali gündemdeymiş.

Bunların ne ölçüde doğru olduğunu da, doğruysa ne derece uygulanabileceğini de bilmiyoruz. Başbakanın, “Genelkurmay Başkanının azliyle ilgili çalışma” yaptırdığına dair haberler için AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in yaptığı tekzip, onlarda da söz konusu olabilir...

Bu, işin bir boyutu. Diğer boyutunda ise, on yıl öncesine uzanmadan önce, AKP iktidarında, dört yıl önce yaşanmış ilginç bir olaya bakalım.

“Gizli anayasa” olarak da nam salmış olan Millî Güvenlik Siyaset Belgesi 2005’te güncellendi.

Belgenin yenilenmiş halinden bazı cümleler:

* Türkiye’nin bütünlüğünü korumanın temel yolu Atatürk milliyetçiliğidir. * Türkiye’nin güvenliğini tehdit eden temel unsurlar, irtica, bölücülük ve aşırı sol akımlardır. * Türkiye’nin temel kuruluş ilkeleriyle hedefleri örtüşen sivil toplum kuruluşlarıyla ilişkiler önem taşımaktadır. * Atatürk’ün “Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk milleti denir” sözü temel bir ilkedir. Atatürk’ün ‘Millet; dil, kültür ve ülkü birliğiyle birbirine bağlı vatandaşların oluşturduğu siyasî ve sosyal bir birliktir’ sözü bugün de geçerli olan, çağımızın gereklerine yanıt veren bir yaklaşımdır. * İrticaî faaliyetler içte ve dışta sürmektedir. * Anayasadaki inkılâp kanunlarının ödün vermeden uygulanması gereklidir. * Eğitimde Tevhid-i Tedrisat Kanunu temel dayanaktır.

Belgeden bu cümleleri aktardığımız “Teslimiyet belgesi” başlıklı yazımızda şöyle demiştik:

“Hükümet tehdit belirleme yetkisini askere devrederken, aynı zamanda Atatürk milliyetçiliğini ve Atatürk’ün dini dışlayan millet tariflerini yegâne doğru imiş gibi dayatan, inkılâp kanunlarının tavizsiz uygulanmasını isteyen, Tevhid-i Tedrisatı kendi bildiği şekilde uygulamaktan vazgeçmeyen, sivil toplum kuruluşlarıyla ilişkileri ‘ilkeler’ şartına bağlayan ve tehdit sıralamasında irticayı ilk sıraya koyan bir anlayışa da boyun eğmiş oluyor.” (Yeni Asya, 21 Aralık 2005)

Böyle bir belgeye “evet” diyen hükümetin, bu belgeye esas teşkil eden zihniyetçe üretilen kronik sorunları çözüp “derde deva, sadra şifa” olacak bir açılım yapabilmesi ya da benzer içerikteki andıçların hesabını sorabilmesi mümkün mü?

Ve AKP iktidarının son dört yılında uygulamada olan bu belge ortadayken, başka belge aramaya hacet var mı? Hükümet, diğerleriyle beraber, hattâ onlardan da önce bu belgeyi iptal etsin ki, her yerden fışkıran andıçların en temel referans ve dayanaklarından biri ortadan kalksın.

Yürürlükteki ihtilâl anayasası bunu yapmasına imkân vermiyorsa—ki vermiyor—o zaman sivil, demokratik anayasa projesini askıdan indirsin.

Çünkü rötuşlarla, makyajlarla bu iş çözülmez.

Kâzım Güleçyüz

13.11.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Bütün haberler

Başlıklar

  Dursun Çiçek, örgüt üyeliğinden tutuklandı

  GÜNCELLENDİ, AMA ÖZÜ DEĞİŞMEDİ

  Tutuklu Albay, disiplin subayı oldu

  Yargıda dinleme krizi

  Açılım seçim malzemesi olmasın

  Kan dâvâsı değil, rant kavgası

  Halis: Öymen, Dersim olaylarını meşrû gösterdi

  Musa’nın katil zanlısı aileden

  Kutan’ın eşi vefat etti

  2 buçuk milyon memur iş bırakacak

  Arınç’tan Atatürk yorumu

  HİKMET ŞAHİN SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI

  Demokrat Parti Meclis’te

  9 RTÜK üyesi hakkında dâvâ

  İsviçre'nin Türkiye ile ilişkileri iyi gidiyor

  Hesap numaraları 26 karakter olacak

  Bilgi kirliliği önlensin

  Tarihî gerçekler yanlış öğretiliyor

  10 bin avroyu sahibine teslim etti

  Ankara’da taksiciler zam hazırlığında

  Otistik çocuklara eğitim merkezi

  Midesi hurdalık gibiymiş

  Domuz gribine karşı üzüm ve elma sirkesi

  Babasını Google’da aradı ve buldu

  Dünyanın en güçlü ismi Obama

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.