06 Mart 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

Mescid, Havra ve Kilise yan yana

Osmanlı’da hoşgörüyü, diğer dinleri kucaklama anlayışını vurgulamak için; cami, havra ve kilisenin yıllarca yan yana olduğu örnek verilir.

İstanbul’da Osmanlı’nın hoşgörü anlayışını bünyesinde barındıran, dinlerin birbirleriyle olumlu iletişimini öngören bir hastane örneği ile karşılaştık.

Farklı dinlerden hastaları olan ve onların ibadet ihtiyacını gidermeyi hedefleyen Dünya Göz Hastanesi, Türkiye’de bir ilki gerçekleştiriyor. Bazı hastanelerde mescid bile bulunmazken, Dünya Göz Hastanesi mescid, şapel (kilisenin küçüğü) ve havrayı yan yana getirerek farklı dinler için buluşma noktası oluşturmuş. Dünya Göz Hastanesi Operasyon ve Pazarlamadan Sorumlu İcra Kurulu üyesi Gülferi Yıldırım, ibadethanelerin herkesi memnun ettiğini, hiçbir tepki görmediklerini söyledi.

Ayrıca Yıldırım, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) 1 Ocak’tan itibaren aldığı, “özel hastaneleri sınıflandırma” kararını gazetemiz için değerlendirdi.

Hastanenizde güzel bir uygulama olduğunu

öğrendik. Mescid, kilise ve havra aynı alanda yer alıyormuş. Bu uygulama hakkında neler söyleyeceksiniz?

Bu bizim bütün büyük hastanelerimizde var. İlk defa İstanbul’daki Ataköy Hastanesinde yaptık. Daha sonra Etiler şubemizi açtığımızda buraya da aynı kompleksi koyduk. Şimdi Antalya’da bir hastane daha yapıyoruz. Orada da aynı şekilde ibadethane mekânları olacak.

Biz Türkiye’de sağlık turizmini ilk başlatan hastaneyiz. Her yıl yaklaşık 20 bin tane yabancı hasta yurtdışından geliyor. Bunların içinde Yahudi, Katolik, Hristiyan her dinden gelen hastalarımız var. Bir hastane yaparken Sağlık Bakanlığı’nın kurallarından biri; mescid bulundurmaktır. Çünkü hastanın ibadet özgürlüğüne yardımcı olunmalı. Biz bunu yaparken dedik ki, “Bu ülkede sadece Müslümanlar yaşamıyor. Her dinden vatandaş yaşıyor. Bunların hepsi bizim hastamız. Biz her dine mensup insana bu imkânı tanıyalım” diye düşündük. Çok büyük ilgi çekti. Yabancı hastalar da bundan çok memnun.

Hastalarınızdan ya da personelinizden tepki

aldınız mı?

Bu güne kadar herkesten takdir aldık. Açılışlarımızı Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Kendisinden de bu konuda tebrik aldık. Üç dini bir arada bulundurup, saygı gösterdiğimiz için takdir alıyoruz.

Hastaneniz Sosyal Güvenlik Kurumu ile anlaşmayı iptal etmişti. Tekrar Sosyal Güvencesi olan vatandaşlara hizmet vermeye başladı mı?

Evet, daha yeni başladık. Biz, yapı olarak 15 hastanede hizmet veriyoruz. 365 gün 24 saat kesintisiz bir hizmet. Bugün Avrupa’da, Amerika’da, Japonya’da göz ameliyatları hangi teknolojiyle yapılıyorsa bire bir aynısı belki de çok daha üstünü bu hastanede yapılabiliyor. Bizim grubun muadili Türkiye’de de dünyada da yok. Bu büyük kapasiteli hastane ağından sosyal güvencesi olmayanların faydalanamaması üzüntü vericiydi. Ama SGK’yı iptal etmeye gerçekten mecbur kalmıştık. Göz ameliyatlarında devletin ödediği fiyatlarla bir göz ameliyatını iyi bir malzemeyle, iyi bir ekipmanla yapma şansınız asla yok. Çok düşük ücretler ödüyor. Ödemediği gibi de hastadan en fazla yüzde 30 fark alabilirsiniz diye bir sınırlama getirildi. Önceden devletten 3 lira alıyorsan hastadan istediğin miktarda farkı alıp maliyetine kompanze edecek şekilde hastaya hizmet veriyorduk. Fark sınırlaması gelince üzerinde rakam aldığın zaman da çok büyük cezalara maruz kaldık. Bu yüzden anlaşmaları mecburen iptal ettik. Sağlık Bakanıyla, Çalışma Bakanıyla yaklaşık 7 ay temas kurarak bütün ameliyatların en uygun maliyet analizlerini yaptık, onlara sunduk. Göz ameliyatlarının ne kadar hassas ve önemli olduğunu anlattık. Neticede kanunlarda bir takım düzenlemeler yapıldı. Açıkçası çok da istediğimiz noktaya gelmedi, ama en azından hastayı kabul edebileceğimiz düzeye yaklaştı. Yüzde 30’luk fark sınırını yüzde 70’e çıkardılar bu bir artı oldu.

Birçok hastane, maliyetinden kısıp hastaya bakma yoluna gitti. Bizim öyle bir şey yapma şansımız yok. Bir ilkemiz var. En kaliteli malzemeyle en iyi teknolojiyle o hastayı tedavi etmek. Bizim bundan ödün vermemiz mümkün değil. Onun için iptal ettik anlaşmayı. Toplumda en fazla katarakt hastalığı var. Hastaları, devletin koyduğu yüzde 70’lik farkla, ameliyat etmeyi göze aldık. Çok büyük bir ilgi oldu. Türk halkı Dünya Göz’ün anlaşma yapmasını bekliyormuş. Biz Türkiye’ye hizmet vermekten mutluyuz.

SGK hastaneleri sınıflandırdı. Bu kapsamda Dünya Göz Hastanesi hangi sınıfa dâhil oldu?

SGK ile anlaşmayı henüz yeni yaptık. Komisyon ayda bir toplanıp sınıflandırma yapıyor. İlk sınıflandırma çıktığında çok yanlış uygulandı. Kalitesine göre sınıflandırılacak diye anılıyordu. Hastanenin kalitesi, hastaya verdiği hizmet, sunduğu konfor, medikal kadrosunun genişliği, ameliyatta kullandığı malzeme, teknolojisinin yeniliğidir. Hâlbuki Bakanlık kalite dedi, ama sınıflandırmayı SGK’ya geçmiş dönemde kestiği faturaya göre yaptı. Acıbadem Hastanesi, Memorial Hastanesi B ve C grubu çıktı. Akıl mantık almıyor. Öte yandan onlar kadar yatırımı olmayan hastaneler A grubunda yer aldı. Buna sebep olan bahsettiğimiz hastanelerin SGK ile kanser veya kalp tedavisi gibi tek branşta anlaşma yapmış olması. Ama küçük hastaneler, maliyetleri düşük olduğundan her branşta anlaşma yaptılar. SGK’ya çok miktarda fatura kestiler. SGK da faturayı baz alınca, küçük çaplı hastaneler A grubu oldu. Neticede branş hastanelerini ve tek branşta anlaşma yapanları ayrı değerlendirdiler. Biz o dönemde SGK’nın içinde olsaydık muhtemelen Z sınıfı filan çıkardık. Artık, sadece göz hastanelerini kendi arasında sınıflandırdığı için, biz şimdi A grubu oluyoruz.

Sınıflandırma sizce doğru bir uygulama mı?

Bence hiç doğru bir uygulama değil. Otelleri oda sayısı, yatak sayısı, havuzu var mı, tenis kortu var mı? diye bakarak sınıflarsınız. Ama hastanede bir sağlık hizmeti veriliyor. Kullandığınız malzeme, sterilizasyon, mekânın konforu, doktorun tecrübesi önemlidir. Bir doktorun tecrübesini nasıl ölçebilirsiniz ki sınıflayasınız veya her ameliyata girip ne malzeme kullandığına nasıl bakabilirsiniz ki o hastaneyi sınıflayabilesiniz. Bence baştanbaşa yanlış bir uygulama.

Doğru olan eskisiydi. SGK’nın sadece hastanelerle anlaşma yapması gerekirdi. Şu an bir apartman katındaki iki odalı klinik bile SGK’ya fatura kesiyor. Hangi birini denetleyip kalitesini ölçebilirsiniz. Yalnızca, hastane ruhsatlı yerlerle anlaşma yapılması gerekirdi. Çünkü 300 hastaneyi denetlemek var, bir de 3500 hastaneyi denetlemek var. Hep denetim kontrolsüzlüğünden dolayı bir şeyleri kıstılar. Ama bu sefer de sistemi kilitlediler.

‘DÜNYA GÖZ’ NEDEN TERCİH EDİLİYOR?

Hastanenizin sitesinde misafir görüşleri

bölümünde siyaset ve san’at camiasından birçok ismin Dünya Göz hakkında görüşlerini okudum. Bu insanlar sizin hastanenizi neden tercih ediyorlar? Diğer branş hastanelerinden farkınız nedir?

En önemlisi gözün her branşında hizmet verebiliyor olmamız. Çünkü Türkiye’de Göz Hastanesi diye ruhsatlandırılmış başka kuruluşlar da var. Siz gözü bir branş kabul ediyorsunuz, ama gözün kendi içinde 19 branşı daha var. Bizde, 120 tane tam zamanlı hekim çalışıyor. Bunların hepsi aynı işi yapmıyor. Siz gözümde katarakt var diye telefon açıyorsunuz, tesadüfen bir hekime verilmiyorsunuz. Katarakt cerrahisi uzmanı kişiye veriliyorsunuz. Çocuğun gözünde kayma varsa bu konuda uzman birisine veriliyorsunuz. Retina, kornea için, hepsi kendi içinde branşlaşan hekimlere veriliyorsunuz. Sanıyorum en önemli özellik, hekim kadromuzun geniş, hizmet ağımızın yaygın olması. Kullandığımız malzeme kalitesi ve teknolojimiz bizi diğerlerinden ayıran unsurlar.

Türkiye’nin adını bütün dünyada duyurmayı hedefliyoruz. Bir Almanyalı, Hollandalı gelişmiş ülke diye bildiğimiz Avrupa’da ameliyat olmuyor. Göz ameliyatı olmak için Türkiye’yi tercih ediyor. Bu bizim için çok gurur verici bir şey.

06.03.2010

 
Sayfa Başı  Geri

Bütün haberler

Başlıklar

  Büyükelçi Namık Tan Ankara’ya dönüyor

  ‘ERMENİ AÇILIMI’NA AMERİKAN KİLİDİ

  Hillary Clinton da oylamadan rahatsız

  Sonuç, Türk-ABD ilişkilerini zedeler

  Mercan: Obama ağırlığını koyamadı

  KOBİ’ler de “açılım” istiyor

  Sorumlusu Türkiye olmayacak

  ŞAHİN: SOYKIRIM İDDİALARI YALAMA OLDU

  Hükümet: Tasarıyı kınıyoruz

  ‘UMARIM BU HATADAN BİR AN EVVEL DÖNÜLÜR’

  e-Fatura dönemi başlıyor

  STK’lardan CHP’ye çarşaf yırtma tepkisi

  TÜSİAD: Kıbrıs’ta çözümü önemsiyoruz

  TÜRK ASKERİ ADEN KÖRFEZİ’NE UĞURLANDI

  Nabucco Projesi TBMM'de onaylandı

  Habur Sınır Kapısı 3 gün kapalı

  Hurdacıda 52 dinamit lokumu bulundu

  En yüksek tüketici enflasyonu Türkiye’de

  KIRMIZI ETTE SIKINTIMIZ YOK

  Yazı işleri çalışanları yemekte buluştu

  Almanya’da İslâm konferansı hazırlığı

  Rasathaneden halk günü dâveti

  Belediyeler ticarî menfaat beklemesin

  Çanakkale’de evleri su bastı

  Özel Müteahhitler kayıt altına alınacak

  Mescid, Havra ve Kilise yan yana

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl