12 Mart 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Aile-Sağlık

Okulda kolalı içecek yerine ayran satan kantinlere ödül

Kantınlerınde yetersiz ve dengesiz beslenmeye sebep olan kızartma, gazlı ve kolalı içecek yerine süt, ayran, yoğurt, taze sıkılmış meyve suyu ve tane ile sebze ve meyve satılan okullara ‘’Beslenme Dostu Okul’’ sertifikası verilecek.

Millî Eğitim Bakanlığı ile ortak yürütülen ‘’Beslenme Dostu Okul Programı’’ ile ilgili bilgi veren Sağlık Bakanlığı yetkilileri, çocuğun kişiliğinin özellikle okul çağlarında şekillendiğini, yetişkinlik çağındaki davranışlar üzerinde etkili olacak alışkanlıkların bu yıllarda edinildiğine dikkati çekti.

Okulda sağlıklı beslenme ve hareketli hayatın teşviki için yürütülen uygulama ve faaliyetlerle eğitim kadrosunun sergilediği örnek davranışların, çocuk ve gençlerin sağlıklı hayat alışkanlıkları kazanmalarında temel rol oynadığını anlatan yetkililer, hızlı büyüme ve gelişme nedeniyle okul çocuklarının pek çok besin ögesine ihtiyacının hayatın diğer dönemlerine oranla daha fazla olduğunu vurguladı.

Sağlık Bakanlığı yetkilileri, çocukların bu dönemde doğru beslenme alışkanlıkları kazanmaları ve yeterli ve dengeli beslenmelerinin önemli olduğunu ancak ülkede bu yaş grubundakilerde hatalı beslenme alışkanlıklarından kaynaklanan önemli sağlık sorunları bulunduğuna işaret ederek bunun okul performansını da olumsuz yönde etkilediğini bildirdi.

Sağlık Bakanlığı yetkililerinin verdiği bilgiye göre, okul çağı çocuk ve gençlerde şu olumsuz beslenme alışkanlıkları tesbit edildi:

-Öğrencilerin büyük bir kısmı okul kantinlerinden yiyecek ve içecek satın alıyor. Bunlar daha çok hamburger, döner, pizza, soğuk sandviç, pide, kolalı içecekler, kızarmış patates gibi hızlı tüketilebilen, ancak öğrencilerin besin ihtiyaçlarını uygun oranda karşılamayan yüksek enerjili ürünlerden oluşuyor.

-Öğrencilerin besin seçimi ve beslenme konusundaki bilgi düzeyleri yetersiz.

-Okullar, öğrencilerin sağlıklı beslenme davranışları geliştirilmeleri hususunda yeterli uygulamalara yer vermiyor.

-Okul kantinleri ve sunulan diğer beslenme hizmetleri istenilen kalitede değil.’’

Öğrenciler zamanlarının büyük bir kısmını okulda geçirdikleri için Avrupa ülkelerinde olduğu gibi okul beslenme programları geliştirilmesi, öğrenci, öğretmen ve velilerin bilgilendirilmesi, kantinlerde sağlıklı besinler satılması ve hareketli hayatın teşvikine yönelik çalışmalarının önemine işaret eden yetkililer, koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında ‘’Beslenme Dostu Okul Projesi’’nin hayata geçirileceğini bildirdi.

Proje kapsamında, okulların sağlıklı beslenme ve hareketli hayat konusunda teşvik edilmesi, okullarda sağlıklı beslenme, obezitenin önlenmesi ve hareketli hayat konularında duyarlılığın arttırılması ve bu konuda yapılan iyi uygulamaların desteklenmesi hedefleniyor.

Bu projede yer almak isteyen okullar, belirlenen kriterler doğrultusunda ‘’Beslenme Dostu Okullar Değerlendirme Formu’’ ile denetlenecek. 100 üzerinden 90 ve üzeri puan alan okullar ‘’Beslenme Dostu Okul’’ sertifikası ile ödüllendirilecek.

12.03.2010


Yara ve yanıklara nanoteknoloji tedavisi

Bilkent Üniversitesi Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi (UNAM) araştırmacıları, bazı metabolik hastalıklar sebebiyle iyileşemeyen yara ve yanıkların tedavisi için nanoteknoloji tabanlı yeni malzeme geliştirdi.

Yapısında nanofiber ve büyük oranda su bulunan yeni malzeme, yara ve yanıkların üstüne sürüldükten kısa süre sonra sağlıklı dokuların çoğalarak derinin kendini tamir etmesini sağlıyor.

Jel kıvamındaki malzeme, dünyadaki araştırma laboratuvarlarında yürütülen benzer çalışmalardan, tedavide dışarıdan hormon takviyesine gerek kalmadan vücudun kendi tamir sistemini harekete geçirmedeki başarısı ile öne çıkıyor. UNAM araştırmacılarından Yrd. Doç Dr. Mustafa Özgür Güler, Yrd. Doç. Dr. Ayşe Begüm Tekinay ile doku mühendisliği grubu olarak yapay hücreler arası ortamı sentezlemek ve bunların doku tamirinde kullanılması konularında çalışmalar yürüttüklerini anlattı. Güler, bir süre önce UNAM’da başlattıkları çalışmalarında, diyabet gibi bazı metabolik hastalıklarda tedavide güçlük çekilen yara ve yanıkların daha hızlı iyileşmesi için bir proje geliştirdiklerini bildirdi.

12.03.2010


Psikolojik sorunlara sanal ortamda çözüm

Kocaelı’nın Başiskele Belediyesi, hayata geçirdiği ‘’epsikolog’’ uygulamasıyla müracaat edenlerin depresyon, panik bozukluk, dikkat eksikliği gibi sorunların tedavisine yardımcı oluyor.

Sağlık İşleri Müdürü Uzm. Dr. Hilal Kuzucu Malçok, ‘’epsikolog’’ hizmetini toplumun ruh sağlığına destek olmak ve ilçe halkına daha sağlıklı hayat sunmak için bir ay önce hayata geçirdiklerini söyledi. Psikolojik desteğe ihtiyaç duyanların ‘’www.basiskele.bel.tr’’ adresindeki ‘’epsikolog’’ linkini tıklayarak başvuru formunu doldurabileceğini ifade eden Dr. Malçok, insanların yüz yüze konuşmaya zorlandıkları bazı sağlık sorunlarını internet üzerinden daha rahat paylaşabildiklerini, bugüne kadar çoğunluğunu kadınların oluşturduğu 200 dolayında müracaat aldıklarını belirtti. Kadınların kendi sorunları dışında çocuk ve eşlerinin yaşadığı sıkıntılar için de başvurduğunu dile getiren Malçok, ‘’En çok başvuruyu çocuklardan kaynaklanan aile içi sorunlar, eşiyle uyumsuzluk yaşayanlar, ruhsal çöküntü içinde olanlar ve yakınlarını kaybedenlerden alıyoruz’’ dedi.

12.03.2010


Her psikolojik rahatsızlıkta ilâca başvurulmamalı

Psıkolog İzzet Güllü, insan odaklı sorunların çığ gibi büyüdüğü halde insan psikolojisine gereken önemin verilmediğini söyledi. Güllü, cinnet, cinayet, boşanma, bunalım, intihar, uyuşturucu kullanımı, bireysel, ailevî ve toplumsal nitelikli sorunların direkt yahut dolaylı olarak insan psikolojisiyle ilişkili olduğunu belirtti.

Psikolog Güllü, Türkiye’de özellikle Anadolu’da insanların tamamına yakınının psikolojik hizmet aldığı adreslerin büyük ölçüde devlet hastaneleri olduğuna dikkat çekti. Devlet hastanelerindeki ruh sağlığı hizmetlerinin ise adeta ortopedi yahut dâhiliye kliniği gibi işleyen bir mantıkla ve daha çok psikiyatri uzmanı hekimlerin tekelinde olduğunu savunan Güllü, bu çalışmaların da ilâç merkezli yürütüldüğünü kaydetti. Hekimlerin ilâç yazabilmeleri için teşhis koymaları gerektiğini belirten Güllü, “Bu da sun'î ve zorlama teşhisleri beraberinde getiriyor. Bundan dolayı artık neredeyse her insanın üzüntüsüne, depresyonuna, günlük sıkıntısına, korkusuna ilâç yazılıyor. Yanlış uygulamalar neticesinde hem gereksiz ilâç giderleri korkunç boyutta artıyor, hem de psikiyatrik ilâç kullanımı çocuklara kadar düşüyor. Bu ilâçların büyük çoğunluğunu ise adeta sihirli bir iksir gibi görülüyor” dedi. Ruhsal tedavinin, sadece medikal tedaviden ibaret olmadığına işaret eden Güllü, psikolojik eğitim, psikolojik danışmanlık, psikolojik destek, psikolojik tedavi gibi yardım yöntemlerinin unutulmaması gerektiğine işaret etti.

12.03.2010

 
Sayfa Başı  Geri

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl